Blog

  • Kadayıf Helvası Tarifi

    Kadayıf Helvası Tarifi

    Kadayıf Helvası Nasıl Yapılır ? Kadayıf Helvası Malzemeleri Nelerdir ? Kadayıf Helvası Tarifi…
    Malzemeler

    Yarım kg tel kadayıf
    1 paket tereyağı
    1 çorba kaşığı tarçın
    2 kahve fincanı pudraşekeri
    50 gram dolmalık fıstık
    1 çorba kaşığı sıvıyağ

    Şerbeti için:
    6 su bardağı tozşeker
    4 su bardağı su
    Yarım limonun suyu

    Kadayıf Helvası Yapılışı
    ÖNCELİKLE şerbeti hazırlayın. Bunun için bütün şerbet malzemesini bir tencereye alıp ocağa oturtun. Kaynadıktan 2 dakika sonra ocaktan alıp soğumaya bırakın. Kadayıfı keskin bir bıçakla incecik kıyıp, bir tencereye alın. Üzerine eritilmiş ve ılınmış tereyağını katın. 2 dakika kısık ateşte karıştırarak çevirin. Ocaktan alın ve ılındıktan sonra hamur yoğurur gibi yoğurun. Tencereyi yeniden ocağa koyup, orta ateşte helva kavurur gibi 5 dakika kavurun. Tarçın katıp 10 dakika daha kavurun. Daha sonra üzerine soğuk şerbeti kepçe ile azar azar ekleyin ve karıştırarak yedirin. Tüm şerbet bitene kadar devam edip, iyice çekmesini sağlayın. Bir tepsiye pudraşekerinin yarısını serpin. Üzerine kadayıf helvasını yayın. Bir kaşık tersi ile düzeltin. Kalan pudraşekerini üzerine dökün. Dolmalık fıstıkları sıvıyağda kavurup tatlının üzerine koyun. Soğuduktan sona dilimleyerek servis yapın.

  • Çocuklar için merdivenli ranza modelleri

    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri

    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri galerimizde sizlerle…

    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri

    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri
    Çocuklar için merdivenli ranza modelleri

  • Kan parası isteyeni şikayet edin

    Kan parası isteyeni şikayet edin

    Türk Kızılayı Samsun Şubesi Başkanı Mustafa Keskin, özel veya kamuya ait hiçbir hastanenin “kan parası” adı altında para alamayacağını söyledi

    Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sivil toplum kuruluşlarının bir ülkenin vazgeçilmezi olduğunu söyledi. Sivil toplum kuruluşları arasında en köklülerinden birinin de 145 yıllık tarihiyle Türk Kızılayı olduğunu anlatan Keskin, Türk Kızılayı’nın dünyada Türk milletinin merhamet eli ve can dostu olduğunu dile getirdi. Türk Kızılayı’nın aynı zamanda insanların yaşam kaynağı kanı temin etmede “can dostu” olarak bilindiğini vurgulayan Keskin, “Türk Kızılayı Orta Karadeniz Bölge Kan Merkezi olarak bölgemizdeki kan ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyoruz. Tokat, Ordu, Amasya, Sinop, Samsun ve ilçelerindeki bütün hastanelerin kan ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyoruz.

    Bu yıl 77 bin ünite kan toplamayı hedefliyoruz” diye konuştu. – “Hastanenin ’kan için şu parayı ödeyeceksiniz’ lafına aldanmayın” Türk Kızılayı’nın ülke genelinde bütün hastanelerle anlaşmasının olduğunu belirten Keskin, şunları kaydetti: “Hastanelerle bilişim sistemiyle bağlantımız var. İnternet üzerinden ihtiyaçlarını bildirdiklerinde biz bu hastaneye hemen kanı götürüp teslim ediyoruz. Bütün hastaneler kan ihtiyaçlarını bize haftalık bildiriyorlar. Biz de götürüp teslim ediyoruz. Önceden bildirdikleri için hastanelerde boşluk oluşturmuyoruz, hasta beklemiyor. Burada şu çok önemli, hiçbir özel veya kamuya ait hastane kişiden kan parası adı altında para alamaz. Bazı hastaneler hastalarından kan için ücret alıyorlarmış.

    Böyle bir şey yok. Asla ve asla hiç kimse hiçbir yere kanla ilgili 1 kuruş bile ödemesin.” Hastenelerin, Türk Kızılayı’nda kan varken hastalardan kan bulmalarını istemeyeceğini aktaran Keskin, “Hastalarımız, hasta yakınlarımız sakın hiçbir hastanenin ’kan için şu parayı ödeyeceksiniz’ lafına aldanmasın. Böyle bir şey yok. Kan için ücret ödenmiyor. Vatandaşlarımız bu şekilde kandırılabilir, mağdur edilebilir. Vatandaşlarımız eğer öyle bir durumla karşılaşıyorlarsa Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunsunlar” ifadelerini kullandı.
    AA

  • Kokteyl Elbiseleri

    Kokteyl Elbiseleri

    Kokteyl Elbiseleri koleksiyonumuzda sizlerle…

    2014 Kokteyl Elbiseleri

    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    2014 Kokteyl Elbiseleri
    Kokteyl 2014  Elbiseleri
    Kokteyl 2014 Elbiseleri
    Kokteyl 2014  Elbiseleri
    Kokteyl 2014 Elbiseleri
    Kokteyl 2014  Elbiseleri
    Kokteyl 2014 Elbiseleri
    Kokteyl 2014  Elbiseleri
    Kokteyl 2014 Elbiseleri

    2014_Kokteyl_Elbiseleri (10) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (11) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (13) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (14) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (16) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (17) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (18) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (19) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (20) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (21) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (22) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (23) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (24) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (25) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (26) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (27) 2014_Kokteyl_Elbiseleri (28)

  • Kilo Vermek İsteyenler Bol Bol Tüketmeli

    Kilo Vermek İsteyenler Bol Bol Tüketmeli

    Anti aging etkili bir sebze olan bamya, birçok olumsuzluğa karşı önlem niteliğinde. 100 gramının yalnızca 36 kalori içerdiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, kilo vermek isteyenlerin bu sebzeyi sıklıkla tüketebileceklerine vurgu yaptı.

    A, B1, B2, K ve C vitaminlerini içerir. Folat, demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller bakımından zengindir. Bamyanın lif oranı da oldukça yüksektir.

    100 gram bamya; günlük magnezyum ihtiyacımızın üçte birini, yaklaşık %40 oranında C vitamini, % 25 oranında folat ve % 10′dan daha fazla miktarda ise günlük demir ihtiyacımızı karşılar.
    Bamyanın faydaları

    – Kilo vermek ve kilosunu korumak isteyenler sıklıkla tercih edebilir. İçeriğindeki lif oranı sayesinde de uzun süre tokluk hissi yaratır.

    – Hücre ve cilt yenilenmesini sağlayan anti-aging etkili bir sebzedir.

    – Stres ve depresyonu azaltırken, sinir sistemini korumaya da yardımcı olur.

    – İdrar söktürücü etki gösterir ayrıca kabızlığa karşı da etkilidir.

    – Retinayı korur ve kataraktı önlemede etkilidir.

    – Bağışıklık sistemini destekler ve karaciğer detoksuna yardımcı olur.

    – Ülseri önlemede önemli bir etkisi olan bamya, sindirim sistemindeki asidi nötralize eder.

    – Bamyadaki müsilajlar (yapışkan salgılar), besinlerle alınan kanserojen maddelerin bağırsak yüzeyi ile temasını önler.

    – İçeriğindeki çözünmez lifler, bağırsak kaslarını harekete geçirir ve bağırsakların “boşaltımını” kolaylaştırır. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirim sistemini düzenler, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.

    – İçeriğindeki çözünebilir lifler ise kandaki LDL kolesterol ve total kolesterol seviyelerini düşürür, kalp-damar hastalığı riskini azaltır.

  • Cildin sırrı iyi fondöten

    Cildin sırrı iyi fondöten

    Kusursuz bir görüntü elde etmek istiyorsanız cilt tipinize en uygun fondöteni seçmelisiniz.

    Hangi cilt tipine hangi fondöteni kullanmanız gerekiyor? İşte bunun cevabı;

    -Yağlı bir cilde sahipseniz; pudralı krem fondöten kullanmalısınız. Böylece cldinizin daha da parlamasını önleyebilirsiniz.

    -Kuru bir cilde sahipseniz; tüp içinde bulunan sıvı fondötenleri tercih etmelisiniz. Böylece cildinizin kuruyup pul pul dökülmesini önleyebilirsiniz.

    -Normal cilt tipine sahipseniz; krem fondöteni öneriyoruz. Hem uygulaması oldukça kolaydır hem de pürüzsüz bir görüntü elde etmenizi sağlayacaktır.

    -Orta yaşın üzerindeyseniz köpük fondöten tam size göre! En küçük kusurları bile kolayca yok etmesi sayesinde olgun kadınların tercih etmesi gereken bir üründür.

    -Unutmayın! Sadece fondöten sürerek kusursuz bir görüntü elde edemezsiniz. Fondöten sürdükten sonra mutlaka pudra da kullanmalısınız. Ne pudrasız fondöten, ne de fondötensiz pudra yeterli olmayacaktır.

    Hangi Fondöteni Kullanıyorsunuz?

  • Olduğu gibi kabul etmek…

    Olduğu gibi kabul etmek…

    Hayatınızın en zor dönemlerinde çevrenizde birileri mutlaka size “Olayları biraz oluruna bırak, her şey yoluna girecek” demiştir. Böyle bir anda size çok da iyi gelen bu cümle bazı insanların hayatında yanlış adımlar atmasına, daha doğrusu adım atamamasına neden olabiliyor. Psikolog Eda Gökduman’a hayatı ne zaman olduğu gibi kabul edip oluruna bırakacağımızı sorduk.

    İLİŞKİYİ KABUL ETMEK

    Psikolog Eda Gökduman, ilk örneği ilişkiler konusunda veriyor. İş hayatındaki genç yetişkinlerle çok sık çalışan Gökduman, ilişkilerde bazen sorunları aşmak için çaba göstermek, çözüm yöntemleri oluşturmak, bazen tepki göstermek, bazen de tepkisiz kalmak gerektiğini belirtiyor. Kimi zaman insanların yaşadığı sağlıksız ilişkiye rağmen hayatlarına devam etmekte zorlandığını belirterek, “Sorunlu bir ilişki var. Bir taraf aranmıyor, değer görmüyor ya da aldatılıyor. İletişim kurmaya çalıştığı halde yanıt alamadığını, bu ilişkiden yavaş yavaş çıkması gerektiğini çünkü yıprandığını söylüyoruz. Bazen danışanlar ‘Onsuz yaşayamam’ diye ilişkide kalmakta inat edebiliyor. Hatta ilişkinin sürmesi için mesaj atmaya, Facebook profili takip etmeye devam ediyor. İşte burada kişinin hayatın devam ettiğini kabul etmesi ve hayatı oluruna bırakması gerekiyor” diyor. Aynı şekilde evliliğini hiç çaba göstermeden bitirmek isteyenlerin de biraz dinlenip, sakinleşip sağlıklı düşünürken ayrılmaya ya da devam etmeye karar vermesi gerekiyor.

    Bu süreçte hayatı oluruna bırakmanın ve olduğu gibi kabul etmenin aslında kişinin bilgilenme, daha sağlıklı düşünüp kendi için daha sağlıklı karar verme ve ilişkinin bittiğini kabul etme süreci olduğunu belirten Psikolog Gökduman, “Hayat inişler ve çıkışlardan oluşuyor. Bazen mutlu oluyoruz, bazen mutsuz. Bir de bu iki dönemin arasındaki plato dönemleri yaşanıyor. Bazı insanlar hep mutlu olmayı bekleyip mutsuzlukları kabul edemiyor, bazıları ise hep çok mutsuz oluyor. Hayatın oluruna bırakıldığı bu kabul etme, bekleme süreçleri ise sağlıklı oluyor. Danışanlarımıza bu dönemlerde kendileri ile baş başa kalmalarını, dinlenmelerini, spor yapmalarını, arkadaşları ile buluşmalarını öneriyoruz” diyor. Ancak bazen bu süreci yaşamadan yeni ilişkilere başlayanlar ya da bu süreci gereğinden fazla uzun yaşayanlar da olduğunu belirten Gökduman, bu durumda hayatı oluruna bırakmanın değil, sağlıksız bir düşünce yapısının söz konusu olduğunu söylüyor.

    KARİYERİ KABUL ETMEK

    İş hayatı iniş çıkışlarla dolu.. Örneğin yükselmek isteyen, bu anlamda çok çalışan, kendini geliştiren, sınavlara giren, tüm enerjisini işe aktaran kişiler bazen hak ettiklerini düşündükleri terfiyi alamayabiliyor. Böyle durumlarda en sık yapılan hatalardan biri durumu olduğu gibi kabul etmemek ve daha da fazla çalışmak, zorlamak, sevdiklerini ihmal etmek, gecelerce uykusuz kalmak ve sonunda sağlık sorunları yaşamak olabiliyor. Psikolog Eda Gökduman, hayatta hedefler koymanın doğru bir yaklaşım olduğunu, ancak hedeflere ulaşılamayan girişimlerin sonunda kişinin kendine bir dinlenme süreci bırakması yani olayı olduğu gibi kabul etmeyi başarması gerektiğini söylüyor.

    KENDİNİ KABUL ETMEK

    Bazı insanlar ise kendilerini kabul etmekte zorlandıkları için hayatlarının birçok bölümünde sıkıntı yaşayabiliyor. Örneğin aşırı kıskanç bir eş, hayatı diğerine zehir ederken kendine “Ama o da şöyle yaptı” diyerek bahaneler bulmaya çalışıyor. Bu kişinin sağlıklı bir düşünce sürecine sahip olmadığını, kendi duygularını tanımadığını ve dolayısıyla kendisini kabul edemediğini belirten Psikolog Eda Gökduman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kişi kendi duygularının farkında olduğunda zaten kendine dikkat ediyor, davranışlarını gerekli çerçevede tutuyor ve karşı tarafa da olumlu izlenim veriyor. İnsan psikolojisi hata yapmaya ve sonra bunu doğruya çevirmeye yöneliktir. Yanlış yapıldığında bunu fark edip düzeltmeye çalışmak sağlıklı bir insan davranışı… İnsanın kendi doğru ve yanlışlarını görebilmesi hayatının her alanında ona yardımcı oluyor. Bu beceriler ise çocuklukta kazanılıyor ve bu anlamda anne-babalara iş düşüyor.”

    EŞİNİ KABUL ETMEK

    Mükemmeliyetçi kişilerin birlikte oldukları kişileri değiştirmeye çalışma eğiliminde olduklarını belirten Psikolog Eda Gökduman, “Danışanlarımızın yüzde 90’ı hassas, duygusal ve mükemmeliyetçi oluyor. O güne kadar her şeyi kontrol etmeyi başarmış kişi hayatındaki insanı kontrol edemeyince üzülüyor. Beni arasın, romantik olsun, ilgi göstersin gibi talepleri oluyor. Oysa herkesin kişilik yapısı çocuklukta oluşuyor ve bu özellikleri değiştirmek mümkün olmuyor. İşte bu durumda karşı tarafın bu özelliklerini olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Tabii ki sağlıklı olmayan davranışları değiştirmek için sağlıklı bir iletişim kurmak gerekiyor. Ancak evlendikten sonra kişiyi kendine ait olarak görüp değiştirmeye çalışmak işe yaramıyor” diyor. Gökduman, ilişkilerde herkesin kendi farkındalığını geliştirmesi ve hatalarını görmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ancak insanlar artık daha bencil hareket edebiliyor. Anda kal, anda yaşa felsefesi hakim olmaya başladı. Her şey mutluluk üzerine… Oysa anlık mutluluklar yeterli olmuyor, geleceğe de yatırım yapmak şart. Bunun için de eşe, çocuğa vakit ayırmak ve sorunları çözmek için çaba harcamak gerekiyor.”

    ÇOCUĞUNU KABUL ETMEK

    Son zamanlarda sık görülen hatalardan biri de özellikle annelerin kendi hayallerindeki çocukları yaratmaya çalışmaları oluyor. Psikolog Eda Gökduman, bu konudaki sorularımızı ise şöyle yanıtlıyor: “Her çocuk birbirinden ve anne-babalarından farklıdır. Bunu böyle kabul etmek gerekiyor. Çocukların da kendi tercihleri, hataları olacağını ve onlara bunları yaşama şansı verilmesi önemli. Öte yandan çocukların büyük hatalar yapmasını engellemek için doğru yolu göstermek de anne-babalara düşüyor. Burada dengeyi iyi kurmak gerekiyor. Bu dengeyi de ancak kendi düşünceleri sağlıklı olan anne-babalar yapabiliyor.”

    Formsanté Dergisi

  • Adım adım genital muayene

    Adım adım genital muayene

    Kanserin erken teşhisi için kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini artık biliyoruz. Kendine dokunmaktan çekinen birçok kadın bu yönteme henüz yeni alışırken tıp dünyasında artık yeni bir kavram var: Kendi kendine genital bölge yani vulva muayenesi. Bu kavramdan rahatsız olup yazıyı okumayı burada bırakmayın. Bu beden sizin, onu korumak göreviniz ve 3 ayda bir yapacağınız birkaç dakikalık muayene hayatınızı değiştirebilir.

    VULVA NEDİR?
    Vulva; kadın dış genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte çatıyı oluşturan leğen kemiklerinin birbiriyle orta hatta birleştiği bölgenin oluşturduğu kabarıklık olan pubis tepesi, altta anüs ve (dış) dudaklar adı verilen yapılarca sınırlanan bölgeyi ifade ediyor.

    NEDEN YAPMALIYIM?
    Kendi kendine vulva muayenesi, tıp literatürüne yeni girmiş bir kavram… Tıpkı kendi kendine meme muayenesinde olduğu gibi amaç, incelenen bölgede oluşabilecek sorunların erken dönemde, henüz tedavi edilebilir bir aşamadayken saptanması oluyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç, özellikle geçmişte bir vulva problemi geçiren kişiler için bu muayenenin daha yaşamsal olduğunu ve belirtilerin kanserin erken bulgusu olabileceğini vurguluyor.

    NASIL YAPMALIYIM?
    1. Adım
    Yatakta yatarken bacaklarınızı yanlara doğru aralayın.

    2. Adım
    Önce sol elinizin üç parmağıyla sağ kasık bölgenizi, sonra sağ elinizin üç parmağıyla sol kasık bölgenizi yukarıdan aşağı doğru tarayarak bu bölgede şişlik olup olmadığını hissedin.

    3. Adım
    Vulva bölgesini saat on iki hizasında pubis kemiği, saat altı hizasında perine (anüs ile vajina girişi arasında kalan bölge), yanlarda da dış dudaklardan oluşan bir saat kadranı olarak düşünün. Saat on iki hizasından başlayarak saat yönünde (veya daha rahat hissederseniz ters yönde) bölge cildini başparmağınızla elinizin diğer üç parmağı arasında hafifçe sıkıştıracak şekilde incelemeye başlayın. Bu incelemede aranacak olan bölgesel bir şişlik, düzensizlik, sertlik veya ağrı oluyor.

    4. Adım
    Elinize bir ayna alın. Diğer elinizle inceleyeceğiniz bölgeyi gererek aynada daha rahat görülmesini sağlayın. Bu incelemede de bölgeyi saat kadranı gibi düşünüp her bölümünü tarayın. Bu incelemeden, bölgedeki cilt değişikliklerini fark etmek amaçlanıyor.

    Bu bölgede şişlik saptarsanız, bu yüzde 90 olasılıkla lenf bezi büyümesidir ve bu büyüme yine yüzde 90 olasılıkla daha önceden geçirilmiş basit bir enfeksiyona bağlıdır.

    NEYİ ARAMALIYIM?
    ● Kızarıklık
    ● Şişme
    ● Koyu ve açık noktalar
    ● Su dolu kabarcıklar
    ● Çıkıntılar
    ● Kabuklanma
    ● Kesik süt tarzı veya farklı akıntılar
    ● Her türlü değişiklik

    BİR SORUNA RASTLARSAM?
    Herhangi bir sorun saptarsanız rutin jinekolojik muayene gününüzü beklemeden doktorunuzla mutlaka irtibata geçin.

    HANGİ TANIYI ALABİLİRİM?
    Vulvanın birçok problemi aynı belirtileri gösteriyor. Probleme göre yapılan muayene ve gerekirse testler sonucunda tedaviye hemen başlanıyor. En sık rastlanan sorunlar ve tedavileri şöyle sıralanıyor:
    Mantar enfeksiyonu: İyi hijyen ve mantar ilacı kullanımı gerekiyor. Vajinaya bir krem veya tablet (veya her ikisi) yerleştiriliyor ya da vulva derisine sürülebiliyor. Bazen de ağızdan alınan hap kullanılıyor.
    Kontakt dermatit (Egzama): Tahrişin kaynağından kurtulmak bu problemin tedavisinin ilk kaynağı oluyor. Ayrıca ilaç tedavisi uygulanıyor.
    Genital siğiller: Siğiller bölgeye sürülen ilaç veya cerrahi bir işlemle alınarak tedavi edilebiliyor.
    Genital uçuk: Genital uçuğun kesin tedavisi bulunmuyor. Bununla birlikte alevlenmeleri kontrol altında tutmaya, şikayetleri gidermeye ve virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olabilen ilaçlar bulunuyor.
    Vulva ağrısı: Şikayetleri gidermek için birçok tedavi yöntemi bulunuyor. Tek bir yöntem her kadında her zaman işe yaramayabiliyor. Uzun dönem tedavi de gerekebiliyor.
    Vulva kanseri: Tedavinin tipi kanserin evresine bağlı oluyor. Kanseri tedavi etmek için radyasyon tedavisi de kullanılabiliyor. Daha şiddetli kanserleri tedavi etmek için kemoterapiye ihtiyaç duyulabiliyor.

    NE ZAMAN İYİLEŞİRİM?
    Vulvada görülecek hastalıkların bazıları kısa dönemde geçebileceği gibi, bazılarının iyileşmesi de uzun zaman alabiliyor. Erken teşhis, hastalığın evresi, kadının yaşı gibi unsurlar hastalıkların tedavi süreçlerinde önem taşıyor.

    formsante dergisi

  • Pratik Kete Tarifi

    Pratik Kete Tarifi

    Kete nasıl yapılır ? Kete malzemeleri nelerdir ? kete tarifi…

    Pratik Kete Tarifi

    Malzemeler
    1 su bardağı süt
    1 su bardağı yağ
    (sıvıyağ ve eritilmiş margarin karışık)
    Aldığı kadar un
    Kibrit kutusu büyüklüğünde yaş maya
    1 çay kaşığı tozşeker
    1 tatlı kaşığı tuz
    İçine: 2 çorba kaşığı tereyağı
    1 su bardağı un

    Pratik Kete Yapılışı
    Hamuru için süt, yağ, un, maya, tozşeker ve tuzu karıştırın. Yumuşak bir hamur elde edin. İçi için tereyağını bir tavaya alarak unu kavurun. Soğumaya bırakın. Hazırladığınız hamurdan iri bezeler koparıp oklavayla yufkalar açın. Yufkaların kenarlarını dörtgen olacak şekilde kesin. Üzerlerine kavrulmuş içten serpin. Rulo şeklinde sarın ve iki parmak eninde kesin. Yağlanmış fırın tepsisine dizip, yarım saat tepside bekletin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana dek pişirin.

  • Kış 2013-2014 makyaj trendleri

    Kış 2013-2014 makyaj trendleri

     Aslında, kış 2013-2014 makyaj trendleri farklı dönemlerin, stilleri ve bugüne kadar en abartılı renklerin alışılmadık bir karışımı temsil eder. 

    Kış 2013-2014 makyaj trendleri

    Doğal Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Doğal Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Doğal Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Yumuşak Pembe Allık: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    yumuşak pembe allık 2013 2014 kış makyaj trendi
    yumuşak pembe allık 2013 2014 kış makyaj trendi
    Altmışlı yılların makyajı / kış 2013-2014 makyaj trendi
    Altmışlı yılların makyajı / kış 2013-2014 makyaj trendi

    :

    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi

    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi
    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi