Blog

  • İsminiz Aşk Hayatınızı Etkiliyor

    İsminiz Aşk Hayatınızı Etkiliyor

    Uzmanlara göre kişinin ismi o kişinin karakterini yansıtıyor. İsminizin ilk harfi ise aşk hayatınızın yönünü etkiliyor.

    A

    Romantizmi çok aradığı söylenemez. Daha çok macerayı sever. Hareket lazım size, hareket. Üstelik uğraştığınız her şeyde. Flört edecek kadar sabırlı değilsiniz. Ama dobralığınıza söyleyecek hiçbir şey yok. Eşiniz her yönden çekici olmalı. Şehvet düşkünü olarak siz buna çok önem veriyorsunuz.
    B

    Duygusallık ve romantizm tam size göre. Mum ışığında yemek, ay ışığında yürümek sizin için ideal. Sevgiliniz size hediye almak zorunda çünkü bunlardan hoşlanıyorsunuz. Özellikle cinsellik konusunda iradeniz çok kuvvetli. Sevginizi iyi ifade ediyorsunuz.
    C – Ç

    Sosyallik ve flört tam size göre. Sevgiliniz yandı her an yanınızda olmak zorunda. Tamam, duygulu ve duyarlısınız ama cinsellik de önemli değil mi? Biraz bencilsiniz, ne ayıp, sanki eşiniz, sevgiliniz size tapmak zorunda!
    D

    İmkânsızı bile elde edersiniz Kolay kolay vazgeçmezsiniz. Yardımseverliğin bu kadarı da fazla. Popülerliğinizin kaynağı da bu. Size en uygun kelimeler; sadık, kıskanç ve bencil.
    E

    İş, stres, para, dış etkenler özel hayatınızı olumsuz yönde kolayca etkileyebiliyor. Ama her şeye rağmen asla duygunuzu tamamen kaybetmiyorsunuz. İlgiyi seviyorsunuz.
    F

    İdeal sevgili, ideal romantik. Sevgilinizi el üstünde tutuyorsunuz. Dışarıdan gösteriş düşkünü olarak görülebilirsiniz ama içinizde sıcak ve romantik bir insan var. Peşinde koştuğunuz ideal sevgiliye çabuk ulaşırsınız.
    G

    Ayrıntıya çok düşkünsünüz. Biraz özentisiniz. Statüsü sizden yüksek insanlarla ilişki kurmaya bayılıyorsunuz. Ayrıca bir özelliğiniz daha var, erotizmin zirvesine nasıl ulaşabileceğinizi iyi biliyorsunuz. Siz işinizin en iyisini bilirsiniz.
    H

    Sizi her yönden zenginleştirecek bir partneri ararsınız. Onun için her şeyi yapabilirsiniz. Ama bunu yatırım gözüyle yapmanız iyi değil. İtiraf edin bazen yapıyorsunuz!
    I – İ

    Sevilmek tam size göre bir kelime. Sevgilinizin size tapması için her şeyi yapabilirsiniz. Ama unuttuğunuz bir şey var her şeyi hep ondan bekliyorsunuz. Bu kadar çabuk kırılmanızın nedeni bu. Güven sizin için çok önemli.
    J

    Fiziksel enerjiniz süper. İlişkide hiçbir güç sizi durduramaz. Partnerinizin yorulması hariç! Sizin için karşı cinsle ilişki bir meydan okuma. Baştan çıkarma sizin en büyük hedefiniz. İdeal aşka inanıyorsunuz.
    K

    Utangaç gibi görünseniz de son derece şehvetli ve duyarlı bir insansınız. Ama bunu kimseye çaktırmıyorsunuz. Ticari kabiliyetleriniz süper. Bu işin bütün ayrıntılarına hâkimsiniz. Ciddiyet sizin için çok önemli. Aldatmaktan ve aldatılmaktan nefret edersiniz.
    L

    Aşk eşittir tutku. Sevilmekten çok sevmeye önem veriyorsunuz. Birine bağlanmak sizin için çok değerli. Her alanda başarıyı elde edersiniz.Bu yüzden biraz maymun iştahlısınız. Yeni tatlar deneme potansiyeline sahipsiniz. Tuzlu mu, tatlı mı, ekşi mi? Partneriniz size ayak uydurmak zorunda!
    M

    Duygusalsınız. Bir ilişkiye girdiğinizde tüm benliğiniz eriyip gidiyor. Cisenl özgürlüğe inanıyor gibi görünseniz de, lafta, doğru değil.Bazı konularda ketumsunuz. Birlikte olduğunuz insanı çocuk gibi koruyup, kolluyorsunuz. Bazen onu sıkıyorsunuz.
    N

    Masum ve çekingensiniz. Bu sadece dış görünüşünüz. Herkesi kolaylıkla aldatabiliyorsunuz. Mükemelliyetçisiniz. Bu yüzden de sizin standartlarınıza uygun birini bulmanız biraz zor oluyor.
    O – Ö

    Biraz çekingensiniz. Enerjinizi başka alanlara yönlendirmeniz bu yüzden. Para ve güç sizin için çıkış yolu. Düşkün olmanıza rağmen cinselliği ciddi bir iş gibi görüyorsunuz. Bazen bu konuda zor anlar yaşıyorsunuz.
    P

    Sizin için sosyal statü çok önemli. Biriyle birlikte olabilmeniz zor. Çünkü eli yüzü düzgün olmayan biri sizin statünüzü düşürür.Üstelik çok da zeki olmalı çünkü siz tartışmadan duramazsınız. Bu sizin için çok önemli!
    R

    Sizin için en mükemmel insan sizsiniz. Çünkü sizin tıpkı kendiniz gibi birine ihtiyacınız var: Entelektüel ve zeki. Akil sizin için fiziksel güzellikten daha önemli.
    S – Ş

    Konuşmak sizin için çok önemli. Eşiniz dinlemekten hoşlanmıyorsa yandınız. Çünkü konuşmak sizin için bir ihtiyaç. Hayatınızdaki her şey derli toplu olmalı. Uyumsuzluk ve karmaşadan hoşlanmıyorsunuz. Siz her şeyi kontrol etmek istiyorsunuz.Flörtü seviyorsunuz. Sizin için flört cinsellikten önemli. Ama bir kere kalbinizi kaptırmaya görün, dünyanın en sadık insani oluverirsiniz. Size uygun eş bulamazsanız, iyi bir kitapla da idare edebilirsiniz.
    T

    Romantik ve aşk insanısınız. Flört için ideal bir tipsiniz. Âşık olduğunuzda romantiksiniz ve bu yüzden de kırılgansınız. Ufak bir aksilik durumunda bu durumu düzeltmek için her şeyi yapabilirsiniz. Ama unuttuğunuz bir şey var; ayaklarınızın yere sağlam basar ve realistsiniz.
    U – Ü

    Âşık olduğunda gerçekçi, aşık olmadan duygusudur. Cinsellik ise sadece doyurulması gereken bir ihtiyaç! Bazen aşka âşık bir tip. Her zaman değer verecek birini arar. Sevmek için yaratılmıştır. Sevgilisini her şeyin üzerinde tutar.
    V

    Özgürlüğünüze düşkün ve maceraperestsiniz. Gizemli insanlar ilginizi çeker, sizi büyüler.Ya yaşça büyük ya da küçük insanların peşinde koşarsınız. Bu yüzden bütün ilişkileriniz heyecanlı ve tehlikelidir.
    Y

    Bağımsızlığınıza düşkünsünüz. Biriyle beraberlik yaşamanız zor oluyor. Her zaman kendinizi ispatlamak zorundasınız. Özellikle sevgilinize karşı. Ya o da kendini ispatlamaya kalkarsa? Açık yürekli ve çekici bir insansınız. Birlikteliğe önem veriyorsunuz. Ama para daha önemli.
    Z

    Samimi, hassas, duygusal ve hayalperestsiniz. Başı dertte olan insanlar için, siz bir kurtarıcısınız. Üstelik her zaman da sevgilinizin de süpermenisiniz. Ama paylaşmaktan çok hoşlanmıyorsunuz.Özel hayatınızı, sırlarınızı kendinize saklıyorsunuz.

  • Bisküvili Soğuk Pasta Tarifi

    Bisküvili Soğuk Pasta Tarifi

    Bisküvili Soğuk Pasta Nasıl yapılır ? Bisküvili Soğuk Pasta Malzemeleri nelerdir ? Bisküvili Soğuk Pasta Tarifi…

    Malzemeler
    2 su bardağı soğuk süt
    2 paket toz krem şanti
    400 gram bebe bisküvisi
    1 çay bardağı antepfıstığı
    1 çay bardağı damla çikolata
    1 çay bardağı meyve kurusu
    Üzerine: Hazır çikolata sos

    Bisküvili Soğuk Pasta Yapılışı
    SÜT ve krem şantiyi bir tencereye alıp, mikserin önce düşük, sonra yüksek devriyle koyulaşıncaya kadar çırpın. Üzerine iri parçalar halinde kırdığınız bebe bisküvisini ilave edin. Daha sonra dövülmüş antep fıstığı, damla çikolata ve meyve kurusunu ekleyip, bütün malzemeyi karıştırın. Hazırladığınız karışımı streç filmle kaplanmış dikdörtgen bir kek kalıbına dökün. Derin dondurucuda 2-3 saat bekletin. Donduktan sonra ters çevirerek servis tabağına çıkarın. Üzerine çikolata sos gezdirin ve dilimleyerek servis yapın.

     

    Bisküvili Soğuk Pasta Tarifi
    Bisküvili Soğuk Pasta Tarifi
  • Bitkisel Saç Rengi Açan Karışımlar

    Bitkisel Saç Rengi Açan Karışımlar

    Saç renginizi açmak istiyor ve bunun doğal yollarla olmasını istiyorsanız bu yazımız tam da size göre. Bitkilerle yapabileceğiniz ve herhangi zararlı madde içermeyen bu karışımlarla hem saçınızı besleyecek hem de renginin açılmasını sağlayacaksınız…

    1. Yöntem

    Bal saçı hem besler hem de rengini açar. Yapmanız gereken yarım fincan saç kreminin içine çeyrek fincan bal dökün ve karıştırın. Siz saçlarınızı yıkayın ve yaptığınız karışımı sürün. Daha sonra saçlarınızı bir bone yardımı ile kapatın.Bu işlemi uyurken yapın ve sabah kalkınca saçlarınızı yıkayın.

    Saç kremleri için tıklayın !

    2. Yöntem

    Limonun saçı besleyen ve rengi açan özellikleri vardır. 1 bardak suya 3 te 1 limon katın. Ve karıştırın. Bu karışımı bir sprey şişesine doldurun. Sprey kolonya şişeleri bu iş için idealdir. Daha sonra saçınıza bu karışımı püskürtün. Özellikle sokağa çıkarken güneşli havalarda bu işlemi yapın. Güneş ışığı ile birlikte limon etkisini gösterecek ve saç renginiz açılacaktır.

    3. Yöntem

    Son yöntemimiz papatya çayı yöntemidir. Papatya çayını demleyin ve soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra bu çayı saçınıza sürün.Bu şekilde 45 dk bekleyin ve saçınızı yıkayın.Papatya bilinen en etkili saç açıcılardandır.

    Saç Rengi ve Saç Boyama hakkında herşey için tıklayın!

  • Tavuk Göğsü Tarifi

    Tavuk Göğsü Tarifi

    Tavuk Göğsü nasıl yapılır ? Tavuk Göğsü malzemeleri nelerdir ? Tavuk Göğsü Tarifi…

    Tavuk Göğsü için gerekli malzemeler;

    100 gram tere yağı veya margarin
    2 çorba kaşığı un
    2 çorba kaşığı toz şeker
    1 litre süt
    1 adet yumurta sarısı
    1 küçük paket petibör bisküvü
    1 adet damla sakızı

    Tavuk göğsünün yapılışı:

    Orta boy bir çelik tencereye 100 gram tere yağını koyup eritiyoruz.
    Eriyen tere yağının üzerine iki yemek kaşığı unu ilave edip hafifçe kavuruyoruz.
    Kavurduğumuz unun içine bir adet yumurta sarısını,2 çorba kaşığı toz şekeri ve 1 litre sütü soğuk bir şekilde tencereye döküp bir çırpma teli yardımı ile karıştırarak pişmesini sağlıyoruz.
    Akıcı bir kıvama gelene kadar pişiriyoruz.

    Not:Hazırladığımız tavuk göğsü kreması eğer koyu bir kıvamda ise biraz süt ile akıcı bir kıvama getire biliriz. Sıvı bir kıvamda ise un yardımı ile kıvamını akıcı bir kıvama getirebiliriz.

    Kremayı ocaktan aldıktan sonra içine bir paket vanilyanı ekleyip mikser yardımı ile güzelce çırpıyoruz.
    Çırpmak çok önemli çünkü, çırparak kremanın özleşmesini sağlıyoruz.
    Kremayı soğuyana kadar aralıklarla mikserle çırpıp hem soğumasını hemde kıvama gelmesini sağlıyoruz.
    Bisküvileri robottan çekip bir borca ma döküyoruz.
    Borcama kremayı da hafifçe döküp eşit bir şekilde yayıştırıyoruz.
    Dolapta dinlendirdiğimiz tavuk göğsünü dilimleyip dilimleri 2 ye katlayarak servis ediyoruz.

    Afiyet Olsun

    Tavuk Göğsü Tarifi
    Tavuk Göğsü Tarifi
  • Pronovias 2014 gelinlik modelleri

    Pronovias 2014 gelinlik modelleri

    Pronovias 2014 gelinlik modelleri, aslında, hayatınızın en önemli günü hakkında samimiyetle güzel hayallerinizdeki en doğru örnek olduğunu kanıtlıyor.

    Pronovias 2014 gelinlik modelleri

    Pronovias 2014 gelinlik modelleri
    Pronovias 2014 gelinlik modelleri
    Pronovias 2014 gelinlik modelleri
    Pronovias 2014 gelinlik modelleri
    2014 Pronovias gelinlik modelleri
    2014 Pronovias gelinlik modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik 2014 modelleri
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014
    Pronovias gelinlik modelleri 2014

  • D vitamini eksikliğinde hangi sorunlar oluşuyor?

    D vitamini eksikliğinde hangi sorunlar oluşuyor?

    Ülkemizde D vitamini eksikliği önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalarla D vitaminin bazı sistemik hastalıklar ve kanser türlerinde de yararlı etkileri olduğu anlaşılıyor. Uzmanlar, yıl da bir kez D vitamini ölçtürülmesini tavsiye ediyor.

    Acıbadem Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nadir Şener, D vitaminin başlıca kaynağının güneş ışınları olduğunu dile getirerek, güneşlenme ile günlük gereksinimin yüzde 80’inin karşılanabileceğini ifade ediyor.

    Prof. Dr. Şener, D vitaminin yararlarını şöyle dile getiriyor: “D vitamin, kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenliyor, kalsiyumla birlikte kemik ve dişleri güçlendiriyor. Hücrelerin büyümesinde ve kas ile sinir sistemlerinin düzenli işlevinde önemli rol oynuyor. Ayrıca kan basıncının düzenlenmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de önemli görevleri ver. Son yıllardaki araştırmalar, D vitamininin kalın bağırsak, kemik, deri, kolon ve meme kanserinde de koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkartıyor.”

    Özellikle Mart-Ekim aylarının D vitamini açısından en etkin dönem olduğunu dile getiren Prof. Şener, şöyle devam ediyor: “Bu aylarda koruma kremi kullanmadan her gün 10–15 dakika güneşlenmek gerekiyor. Mart-Ekim arası, özellikle güneş ışınlarını dik geldiği 11.00– 15.00 arasındaki saatler D vitaminin dönüşümü için en etkili dönem. Ancak bu saatler cilt kanseri için de en riskli saatler. Bu nedenle sadece 10-15 dakikalığına, koruma kremi kullanmadan, diz ve dirseklerden aşağısını güneşlendirmek yeterli.”

    Şener, ayrıca esmer kişilerde D vitamini sentezinin sarışınlara göre daha yavaş olduğunu ve esmerlerin cilt özelliklerinden ötürü sarışınlardan 3–6 kat daha fazla güneşte kalmaları gerektiğini belirtiyor.

    D VİTAMİN EKSİKLİĞİNDE OLUŞAN SORUNLAR

    D vitamini eksikliğinin kemik ve kas güçsüzlüğüne sebep olduğunu vurgulayan Şener, şu bilgileri veriyor: “Ayrıca halsizlik ve terlemeye de sık rastlanıyor. Kemik erimesi hızlanıyor. D vitamini eksikliği fazla olduğunda 2 önemli klinik tablo karşımıza çıkar; Birincisi Raşitizm. Çocuklarda D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık. Çarpık bacaklar, kemik veya eklem yerlerinde deformasyonlar, diş gelişiminde gerilik, kaslarda zayıflık, yorgunluk, bitkinlik görülür. İkincisi Osteomalazi. Yetişkinlerde D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık. Kaburga kemiklerinde, omurganın alt kısmında, leğen kemiğinde, bacaklarda ağrı, kas zayıflığı ve spazmları, çabuk kırılan kemikler şeklinde klinik belirti veriyor.”

    KİMLERE D VİTAMİNİ TAKVİYESİ VERİLMELİ?

    Dr. Şener, D vitamini takviyesi yapılması gereken kişileri ve grupları şöyle sıralıyor: “0-24 aya arası çocuklar, adolesan yaş grubu, doğurganlık çağındaki kadınlar, gebe ve emzikli kadınlar, postmenapozal dönemdeki kadınlar, 50 yaş üstündekiler, güneş görmeyenler (ofis çalışanları ve kapalı giyinenler), bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar, karaciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği olanlarla mide ameliyatı geçirenler, osteoporozlu hastalar, obezite sorunu olanlar, antiepileptik, glukokortikoid ve antifungal (mantar ilacı) ilaç kullanan hastalarda. D vitamini hassas testlerle kolaylıkla ölçülebiliyor. Bu nedenle eksikliği düşünüldüğünde veya risk grubu olanlarda yılda bir kez D vitamini ölçtürülmesi gerekiyor.”
    CHA

  • Çikolata aşıklarına iyi haber

    Çikolata aşıklarına iyi haber

    Çikolata, formu korumaya yardımcı oluyor. Düzenli olarak ve çok çikolata yiyenlerin vücudundaki yağ oranının az yiyenlere göre daha düşük olduğu ortaya çıktı.

    İspanya’daki Granada Üniversitesi’nden bilimadamlarının yaptığı araştırma, “çikolata aşıklarının” formunu koruduğunu gösterdi.

    Toplam 9 Avrupa ülkesinde 12-17 yaş aralığındaki 1500 gencin beslenme alışkanlığını inceleyen bilim adamları, fazlaca çikolata tüketenlerin özellikle karın çevresindeki yağ oranının daha dengeli olduğunu belirtti.

    Araştırmacılar, bu durumun, çikolata diğer birçok besinden daha fazla kalori içerse de metabolizmanın daha fazla çalışmasını ve yağın dengeli dağılmasını sağlamasından kaynaklandığını söyledi.

    Daha önce yapılan bir araştırma da rejim sırasında çikolata, bisküvi gibi besinleri yemekten kaçınanların diğer yiyeceklerle “açığı kapatmaya çalışırken” daha fazla kilo almaya eğilimli olduğunu göstermişti.

    Birçok araştırma, çikolatanın dolaşım sistemine, tansiyona ve kalbe iyi geldiğini ortaya koymuştu,

  • Vajinal Denge Nasıl Sağlanır?

    Vajinal Denge Nasıl Sağlanır?

    Vajinanın belli bir PH (asidik veya alkalin) seviyesi vardır.

    Normal vajinal PH 3.8 ile 4.2 arasındadır. Vajinal dokudan salgılanan laktik asit vajinayı asidik bir ortam haline getirir. Yaşla birlikte azalan östrojen vajinal PH’ı yükseltir.

    Ayrıca spreyler, vücut jelleri, pudralar, kokulu sabunlar gibi kadın hijyenik ürünler vajina PH dengesini bozabilir. Bu durumda bakteri ve mantarlar enfeksiyonlarında artış görülebilir.

    Vajinal dokular çok hassas olduğundan PH dengesinin bozulması doku hasarı ve kaşıntıya neden olabilir. Bu nedenle vajina PH dengenizi bozmayacak ürünleri -hekiminizin de önerisiyle- seçmeye özen gösterin.

  • Erkekler gülümsemeli mi ?

    Erkekler gülümsemeli mi ?

    Erkekler gülümsemeli mi ?

    Somurtkanlık çekici midir?

    British Columbia Üniversitesinin bir araştırması, belki de Joan Baez’in davranışını açıklayabilecek ipuçlarını veriyor bize.

    Reklam panolarındaki, sert bakışlı, yüzü gülmeyen erkek modellerin sırrını da!

    Üniversitenin 1000 kişilik araştırmasında, kadın ve erkeklere, mutlulukla gülümseyen, utangaçça gözlerini kaçıran, üzgünce başını eğen, gururla göğsünü şişiren yüzlerce insanın resmi gösteriliyor.

    Onlara, bu resimlerden hangilerini çekici buldukları soruluyor.

    Resimdekini bir sevgili gibi düşünerek değil, bakıldığında onun, içgüdüsel çekim olarak yarattığı ilk etkiyi bildirmeleri isteniyor.

    Kadınlar ezici çoğunlukla, gülen ve mutlu görünen erkekler yerine, ya gururlu ve güçlü veya durgun ve utanmış görünen erkekleri tercih ediyorlar.

    İçgüdüsel çekicilik açısından kadınlara, somurtuk veya gururlu erkekler daha cazip geliyor.

    Araştırıcılar bulgularını şöyle yorumluyor:

    Gurur, kadınlar tarafından kendine güven ve bir güç ifadesi olarak algılanıyor.

    Utanma ise, sosyal değerlere bağlılığın bir ifadesi. Bu durum, o kişiyi güven verici kılıyor.

    Kadınlar, uzun süreli ilişkilerde, daha sakin ve güler yüzlü erkekleri tercih etmekle beraber, içgüdüsel olarak yüzü gülmeyenlere daha çok erotik çekim ve tutku hissediyorlar.

    Erkeklerdeki bulgular ise bunun tam tersi.

    Güler yüzlü ve mutlu kadınlar, yüzü gülmeyen, mutsuz ve gururlu kadınlardan çok daha avantajlı çıkıyor, bu çalışmada.

    Bulgular, deneklerin tebessümü daha kadınsı bir bulgu olarak algıladıklarını ortaya koyuyor.

    Gülümseme ve mutlu görünmeyi, erkeksilik ve güçle ilintilendiremiyorlar.

    Gülümseme ve mutluluk, dominant olamama, diğer bir değişle daha kadınsı olma işareti olarak algılanıyor.

    Kadınlar, doğaları gereği, erkeğin fiziksel güç ve koruyuculuğuna gereksinim duyuyorlar.

    Gebelik ve çocuk bakım süreçlerinde daha da ön plana çıkan bu gereksinim, kadınların genlerinde var ve sosyal değerler tarafından da besleniyor, teşvik ediliyor.

    Herkes ve her toplum için aynı düzeyde olmamakla birlikte, bu tespit, ortalama olarak var olan bir gerçekliğe işaret ediyor.

    Ben, araştırmanın sonucunda, kadınların, yine doğaları gereği, duygularını ifade edebilecek dile sahip olmayan bir bebeğin ihtiyaçlarını okuyup sorunlarını çözebilecek beyinsel donanıma sahip olmalarının da payı olduğu kanısındayım.

    Kadınların duygu okuma ve empati yeteneklerinin, erkeklerden daha güçlü olduğu biliniyor.

    Kadınlar sıklıkla, sorunlu erkeği de anlamaya, onun sorunlarını çözmeye eğilim gösteriyorlar.

    Bu durum, var olan bir donanımı, kullanıma sokmak gibi bir şey olsa gerek.

    Müziğin, kulağımızın ve beynimizin algılarını devreye sokması gibi, belki de.

    Erkeğin problemini çözmeye çabalamak, bir çok kadının hoşuna gidiyor; başaracaklarını sanıyorlar!

    Unutulmaması gereken şey şu:

    Erotik çekimle, ortak yaşam aynı şeyler değil.

    Çekime yol açan şeyler, sürekli bir ilişkinin sağlığı için yeterli olmayabiliyor.

    Büyük bir tutkuyla başlayıp, evliliğin birinci ayını zor dolduran ilişkiler, bunun iyi bir örneği.

    En azından bazı kısa ömürlü evliliklerde gelin, o gülümsemeyen yüzün ardında, baştan hayal ettiği kadar çekici, güçlü ve çözülmeyi bekleyen gizemli bir kişilik yerine, bildiğimiz huysuzun birini bulmuş olabilir mi?

    Belki de ihtiyacı olan şey, tatlı tatlı gülümseyen ve mutlu olmayı bilen bir erkektir; kim bilir!

    Not: Görseldeki iki resimdeki erkek, aynı kişi

    Doç. Dr. Şafak Nakajima

  • Burun estetiğinde yepyeni bir yöntem: Klipsleme tekniği

    Burun estetiğinde yepyeni bir yöntem: Klipsleme tekniği

    Burun ameliyatı zor bir karardır, ameliyat sonrasında doğal ve güzel bir sonuç alınamayacağından endişe edilir. Bu kaygıları geliştirdiği yepyeni tekniklerle ortadan kaldıran Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı, doğal burun estetiği ameliyatlarında uygulanan ve tıp literatürüne giren yeni buluşunu açıklıyor. İşte düzeltilmesi neredeyse imkansız görülen burun eğriliklerinde dahi çok başarılı sonuçlar veren “Klipsleme Tekniği” hakkında merak edilenler…

    TÜM DÜNYA DOĞALA DÖNÜYOR

    Op. Dr. İlker Manavbaşı, kendi buluşu olan “Klipsleme Tekniği” ile son 6 yıldır, düzeltilmesi imkansız olarak kabul edilen burunlarda son derece başarılı sonuçlar elde etti. Bu vakaların sonuçlarını içeren İngilizce yayını ise, dünyanın en saygın dergilerinden Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery isimli dergide yayınlandı. Dünya çapında 99 üyesi bulunan The Rhinoplasty Society Derneği’nin de en genç üyesi olan Manavbaşı; Klipsleme Tekniği ile ilgili çalışmalarını, tüm yurtta ve dünya çapında pek çok kongrede sunmak üzere sayısız davetler almaya devam ediyor.

    Ameliyat öncesi modelleme yapmak daha başarılı sonuçlar verir

    Güzellikte, bütünü oluşturan parçaların uyumuna dikkat çeken Op. Dr. İlker Manavbaşı, “Burun ameliyatı öncesinde tüm hastalar için ayrıntılı resim çalışmaları yapılmalıdır. Resim ve modelleme, burun ameliyatı öncesi yapılan muayenenin ilk basamağını oluşturuyor. Bu aşamada yapılan çizimlerin ve modellemelerin ve ameliyat sırasında uygulanacak tekniklerin geliştirilmesi önemli detaylar arasında yer alıyor. Çünkü burun estetiği ameliyatlarında son zamanlarda doğal olanı ve doğanın verdiğini koruma anlayışı öne çıkıyor” diyor.

    Op. Dr. İlker Manavbaşı, burun eğrilikleri ve nefes alma problemlerinin, burnun septum denilen orta direğindeki eğriliklerden kaynaklandığını söylüyor ve ekliyor: “Bu eğrilikler doğuştan olabileceği gibi, geçirilen kazalara ve burun ameliyatlarına bağlı da olabilir. Septum eğriliklerinin en önemli özelliği, estetik veya fonksiyonel burun ameliyatları sırasında mutlaka düzeltilmesi gerektiğidir. Aksi takdirde ameliyat sonrasında mevcut burun eğrilikleri devam eder ya da yeni eğrilikler oluşabilir.”

    Yepyeni Bir Yöntem: Klipsleme Tekniği

    Titanyum çok çeşitli şekillerde pek çok ameliyatta kullanılıyor. Op. Dr. İlker Manavbaşı da titanyum klipslere yeni bir şekil vererek, septumun düzeltilmesinde kullanıyor. Dünyada insan vücuduna en uyumlu metal olan titanyum klipsler, septuma çok ciddi destek sağlaması sayesinde düzeltilmesi neredeyse imkansız burun eğriliklerinde çok başarılı sonuçlar veriyor.

    Aynı amaçla kıkırdak ya da kemik kullanımının mümkün olmadığı durumlarda ise titanyum klipsler mükemmel bir şekilde kıkırdağın ve kemiğin işlevini devralabiliyor.

    Klipsleme yöntemi için yaş ve cinsiyet farkı yoktur

    Klipsleme ameliyatı için özel bir yaş ve cinsiyet grubunun olmadığını ifade eden Op. Dr. İlker Manavbaşı, ciddi burun eğriliği olan hemen hemen tüm hastalarda klipsleme yönteminin uygulanabileceğini belirtiyor: “Özellikle de burun orta direğinin yapışma yerlerinden ayrıldığı hastalarda mükemmel sonuçlar veren klipsleme tekniğinin en önemli faydası septumdaki problem ne kadar şiddetli olursa olsun cerraha güvenle bu sorunu düzeltme imkanı vermesidir.”
    Yedi yıldır yüzlerce hastaya uygulanan bu yöntemde, şimdiye kadar hiçbir hastada bu klipslerle ilgili en küçük bir sorun yaşanmadığını aktaran Op. Dr. İlker Manavbaşı, “Klipsler çok küçüktür. Kıkırdağın içine gömülmeleri ve yuvarlak hatları sayesinde ise hastalar tarafından asla hissedilmezler. Ek işlemlerin azlığı da morluk oluşma ihtimalini azaltır. Bu tekniğin uygulandığı hastalarda tekrar düzeltici ameliyat yapma ihtiyacı görülmez. Hastadan kıkırdak ve kemik greft alma gerekliliği olmadığı için iyileşme daha kısa sürede gerçekleşir” diyor.
    Deniz suyunun ödem çözücü etkisinden yararlanılmalı

    Op. Dr. İlker Manavbaşı, iyileşme süreci ile ilgili merak edilen noktaları şu şekilde açıklıyor: “Burun estetiklerinde bir diğer kaygı da iyileşme sürecidir. Geliştirilen yeni ameliyat teknikleri ile kişi, hiçbir morarma yaşamadan kısa sürede istediği burna sahip olur. İyileşme sürecinde deniz suyu spreyleri ilaç olarak burnun daha kolay iyileşmesi için kullanılır. Bu sebeple, estetik burun ameliyatından 10 gün sonra hastalara denize girmeleri de önerilir. Deniz suyunun ödem çözücü etkisi sayesinde sprey kullanmadan doğal yollarla iyileşmeye katkı sağlanır.”