Blog

  • Orgazmın Kilit Noktası

    Orgazmın Kilit Noktası

    Klitoris orgazmı Çoğu insanın bildiğinin aksine kadınların en hassas cinsel noktası vajina değil klitoristir. Kadınlar, cinsel ilişki sırasında klitorisin…

    Çoğu insanın bildiğinin aksine kadınların en hassas cinsel noktası vajina değil klitoristir. Kadınlar, cinsel ilişki sırasında klitorisin uyarılmasıyla daha fazla haz alır ve orgazm olmaları da o derece kolaylaşır.

    Klitoris, kadınların boşalması ve orgazmı için çok önemli

    Klitoris, kadınların en hassas bölgesidir. Damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur. Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katıdır. Vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur. Ancak kadınların çoğu cinsel organlarının yapısını bilmiyor çünkü ülkemizde cinsel eğitim verilmiyor. Bu da ileride cinsel sorunların yaşanmasına yol açabiliyor.

    Kadınlarda en sık gördüğümüz cinsel sorunların başında boşalma ve orgazm sorunları geliyor. Aslında kadınlar kendi bedenlerini tanımadıkları, nelerden hoşlandıklarını bilmedikleri için partnerlerini de yönlendiremiyorlar ve bu yüzden de boşalamıyorlar. Oysaki klitoris kadınların boşalması ve orgazmı için çok önemlidir. Kadınların boşalması ve orgazmı büyük ölçüde klitorisin uyarılması ile gerçekleşebiliyor. Erkekler de cinsel ilişki sırasında partnerlerini mutlu etmeye, cinsel performanslarına ve penis boyuna fazlasıyla kafayı takıyorlar ve sadece penis-vajina ilişkisine odaklanıyorlar. Oysa kadının ruhunu okşayıp klitorisini de uyardıklarında zaten kadınlar rahatlıkla boşalabiliyorlar.

    Klitorisin çok önemli 3 işlevi var

    Klitorisin başlıca 3 işlevi var. Klitoris öncelikle;

    – Kadınların boşalmasını ve orgazm olmasını sağlar,
    – Cinsel ilişki sırasında sertleşerek idrar deliğini kapatır ve böylece bakterilerin idrar torbasına girişini engeller,
    – Ters V şeklindeki kollarının şişerek sertleşmesi, vajina kanalını gerer ve bu da penis başının kolayca girmesini sağlar.

    Klitoris nerede bulunur?

    Tüm bu işlevlerine rağmen, kadınların çoğu, klitorislerinin yerini bilmiyor. Klitoris; kasık kemiklerinin birleştiği noktanın ortasındadır, küçük dudakların yukarda birleştiği kısma dek uzanır ve büyük dudaklar arasındaki yumuşak dokunun içinde yerleşiktir. Yaklaşık 3 cm uzunluğunda ve 3 mm kalınlığında, penise benzeyen, Venüs tepesinin altında yer alan, üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrili çok özel bir organdır.

    Klitorisin yapısı nasıldır?

    Klitoris baş ve gövde kısmından oluşan, ters V şeklinde bir yapıdır. Baş kısmı hafif bir çıkıntı şeklindedir ve iç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde dışarıdan rahatlıkla görülebilir. Küçük dudakların birleştiği kısımda bir başlık biçiminde genişler. Bu başlığın altında klitorisin ucu bulunur. Gövde kısmı ise yanlara doğru uzanan iki koldan oluşur ve vulvanın içine tümüyle gömülü olduğundan dışarıdan görülmez. Bu nedenle çoğu insan klitorisi yalnızca düğme şeklinde basit bir yapı olarak algılar ama çok yanılır.

  • Mango Sonbahar Kış 2013-2014 Modası

    Mango Sonbahar Kış 2013-2014 Modası

    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası galerimizde sizlerle…

    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası

    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası
    Mango Sonbahar-Kış 2013/14 Modası

    mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (6) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (10) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (11) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (12) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (13) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (14) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (15) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (16) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (17) mango_sonbahar_kis_2013_2014_modasi (18)

  • Kış Aylarında Metabolizmayı Hızlandırıyor

    Kış Aylarında Metabolizmayı Hızlandırıyor

    Metabolizmayı kışa hazırlamada baş yardımcı bitki çayları. Barut ağacı kabuğu, dut yaprağı, kiraz sapı, funda yaprağı en önemli metabolizma ayarcıları.

    Hareketli yaz mevsiminden sonra, kış günlerinin durgunluğu metabolizmalarımızda da yavaşlamaya neden olabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada kışın rehavetli havasından bitki kalkanıyla korunulunabildiğini belirtti.

    İşte ayar yapan bitkiler:

    BARUT AĞACI

    Kabızlığa karşı etkili bir bitkidir, bağırsakların hızlı boşaltılmasına yardımcı olurken, sancıya yol açmaması bir avantajdır.

    FUNDA YAPRAĞI

    Funda yaprağı idrar artırıcı etkisi ile vücuttan ödemin atılmasını sağlar.

    KİRAZ SAPI

    İdrar artırıcı özelliğinin yanı sıra zengin potasyum içeriği nedeniyle vücutta idrar ile atılan potasyum dengesinin bozulmasını önlemektedir.

    BİBERİYE

    Birçok sağlık probleminin çözülmesinde yardımcı olan bir bitkidir. Yapılan deneysel çalışmalarda pankreatik lipaz enzimini baskılayarak bağırsaklardan yağın emilmesini azalttığı ve dolayısıyla kilo almayı önleyici bir etkisi olduğu belirtiliyor.

    Ayrıca safra salgısını artırarak bilhassa yağlı besinlerin sindirimini kolaylaştırmaktadır. Diğer taraftan, biberiye yapraklarının idrar söktürücü özelliği vücuttan ödemin atılmasına yardımcı olmaktadır.

    DUT YAPRAĞI

    Besinlerdeki kompleks şekerlerin (oligo ve nişasta gibi polisakaritler) bağırsaklarda basit şekerlere dönüşümünü sağlayan enzimleri (alfa-glikozidaz) baskılayarak emilimlerini engellemekte ve bu suretle şekerin vücutta yağ şeklinde depolanmasını engellemektedir.

  • Yağ yakıcı maydonoz limon kürü

    Yağ yakıcı maydonoz limon kürü

    Denenmiş yağ yakan maydanoz limon kürü. Yağ yakıcı özelliğinin yanında Hepatit B ve C hastalarının kullandığı ilaçlar karaciğerde yağlanmaya neden olur.

    Malzemeler:
    15 -16 sap larıyla beraber hormonsuz maydanoz – 1 limon suyu – Yarım su bardağı su

    Yapılışı:

    Saplı maydanozları, limon suyunu ve klorsuz suyu koyup blenderden geçirin. Elde ettiğiniz yeşil suyu sabahları aç karnına kahvaltıdan 10-15 dakika önce için. 15 gün uyguladıktan sonra 3-4 gün ara verip yeniden 15 günlük bir kür daha yapın

    Maydanozun Yararları Nelerdir?

    Maydanoz böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde yardımcı bir rol alır. Ağızda hoş bir koku bırakır. Özellikle yemek sonrasında kötü ağız kokularının giderilmesini sağlar.

    Uyku sorunlarına taze ya da kuru halde tüketilmesi yararlı olacaktır. Cilde renk ve canlılık kazandırır. Ateş düşürücü ve terletici bir etkisi vardır. Karaciğerin daha sağlıklı çalışabilmesi için yardımcı olur. Böcek ısırmasında, yanıklarda ve iltihaplarda lapa olarak kullanılmakta ve yararlı olmaktadır.

    Maydanoz kadar son dönemde maydanoz suyu da sık kullanılır hale gelmiştir. Aslında, maydanoz suyu bugün keşfedilmiş bir ürün değildir ancak etkinliği son dönemde daha da artmıştır.

    Maydanoz suyunun yararlarını sıralamak gerekirse,
    Maydanoz suyunda yoğun miktarda klorofil bulunmaktadır. Klorofil kan artırıcı etkiye sahiptir.

    Ayrıca böbrek, karaciğer ve idrar yolları üzerinde temizleyici bir etkiye sahiptir. Sindirim yolları sorunu yaşayan kişiler maydanoz suyu tüketerek burada oluşan sorunları giderebilir.

    Maydanoz suyu sindirim yolları üzerinde uyarıcı bir etkiye sahiptir. Maydanoz suyu ince bağırsakların çalışmasını düzenler. Maydanoz suyu bol miktarda C vitamini içermektedir.

    Maydanoz suyu nasıl hazırlanır?

    Maydanoz suyu nasıl hazırlanır; 4 bardak su içerisinde 1 demet maydanoz kaynatılır ve günde üç defa 1’er bardak şeklinde içilir. Farklı bir karışım şeklinde kullanmak isteyenler bal ya da limon ilavesiyle de içebilir.

    İbrahim Saraçoğlu nun denenmiş yağ yakan maydanoz limon kürü. Yağ yakıcı özelliğinin yanında Hepatit B ve C hastalarının kullandığı ilaçlar karaciğerde yağlanmaya neden olur. Bu ilaçları kullananlar için de mükemmel bir destekleyicidir.Herkesin kullana bileceği bu karışımı sadece tansiyon sorunu olanlar kullanamaz.

    Maydanozun sahip olduğu tansiyon düşürücü özelliğinden dolayı tansiyon sorunu olanlar kesinlikle kullanamaz bu karışımı. Ayrıca deri altında yağlanma varsa yok eder bu yağlanmayı, cilde parlaklık verir ve daha genç görünmesini sağlar. Hem zayıflamak hemde genç ve sağlıklı olarak daha kaliteli yaşamak isterseniz bu kürü mutlaka uygulayın.

    Maliyetsiz evinizdeki malzemelerle kolayca hazırlayacağınız bu kürü sabahları tüketmelisiniz.

    Not: Doktorunuza danışmadan kullanmayınız…

    Maydanoz ile Zayıflama yazımıza bakabilirsiniz…
    Diyetisyenden Süper Yağ Yakıcı Çay konusuna bakabilirsiniz…

  • 40 yaşına gelmeden…

    40 yaşına gelmeden…

    İşte 40 yaşınıza geldiğinizde ‘ah şunu da yapsaydım’ dememeniz için bir liste hazırladık.

    1. Flört edin. Elbette 40 yaşından sonra da flört etmeye devam edebilirsiniz ama gençlik enerjinizle flört etmek başka.
    2. Hatta ciddi bir ilişkiye adım atmadan önce aynı dönemde birden çok kişiyle flört edin.
    3. Arkadaşlarınızla Amsterdam’a gidin. Amsterdam’ın çılgın gece hayatına kendinizi bırakın ve ertesi günü düşünmeden unutulmaz bir gece yaşayın.
    4. Üniversite mezunu olmasanız da, büyük kariyer planlarınız olmasa da bir meslek sahibi olun.
    5. Az veya çok kendi paranızı kazanın. Aileniz veya eşiniz, kimseye yaslanmadan kendi ayaklarınızın üstünde durmayı öğrenin.
    6. Kendi kazandığınız parayı da kendi dilediğiniz gibi harcamanın tadını çıkarın.
    7. Yalnız yaşayın. Hem bir evin sorumluluğunu tek başınıza alın hem de kimse karışmadan yaşamanın tadını çıkarın.
    8. Yemek yapmak da olabilir, voleybol oynamak da, resim yapmak da olabilir, takı tasarlamak da… Yeter ki tutkuyla bağlı olduğunuz, çok keyif aldığınız bir hobiniz olsun.
    9. Formunuza elbette dikkat edin ama arada istediğinizi yemenin de tadını çıkarın. Nasıl olsa yaşlandıkça kolesterol, şeker gibi riskler arttığından isteseniz de dilediğinizi
    yiyemeyeceksiniz.
    10. Olympos gibi bir yere tatile gidin. Giyiminize kuşamınıza özen göstermeden, hijyen koşullarını kafanıza takmadan salaş bir tatil yaşayın.
    11. Kız arkadaşlarınızla sarhoş olun. Nasıl olsa ne yaparsanız yapın onlara rezil olmazsınız.
    12. Dans kursuna gidin. Tango, salsa, vals veya başka bir tür, mutlaka size göre bir dans çeşidi vardır.
    13. En az bir kere, sadece kız arkadaşlarınızla yurt dışına çıkın. Ve bu seyahatten yabancı bir erkekle flört etmeden dönmeyin.
    14. Sinemada veya DVD’de utanmadan romantik komedi filmlerini tercih edin. Sonunda da istediğiniz kadar ağlayıp iç geçirin.
    15. Brad Pitt veya hangi yakışıklıyı isterseniz onun fan’ı olun. Ekran koruyucunuzu onun resmi yapın, kız arkadaşlarınızla onun filmlerine koşa koşa gidin. 15 yaşında gibi davranmanın tadını çıkarın.
    16. Aşık olun.
    17. Aşık edin.
    18. Aşk acısı çekin.
    19. Yanlış yapmaktan korksanız da yanlış yapın. Cesur olun.
    20. Prensinizi ararken bol bol kurbağa öpün.
    21. Seks yapın.
    22. Anne olmasanız bile bir bebeği kollarınızda uyutun, onun kokusunu doyasıya içinize çekin.
    23. Sadece bir gece de olsa açık havada uyuyun. Yıldızların tadını çıkarın.
    24. Sevdiğiniz işi bulana kadar farklı işleri deneyimleyin.
    25. Bol bol kitap okuyun. Gözler bozulmaya başladıkça kitap okumak zorlaşacak hatırlatalım.
    26. Kendiniz kullanmasanız bile motosiklete binin. Motosikletin üstünde rüzgarla dans edin.
    27. Bir stadyum konserine gidin, sevdiğiniz sanatçı sahneye çıkınca avaz avaz ona eşlik edebilmek için saatlerce ayakta kalmayı göze alın.
    28. ‘Seni seviyorum’ cümlesini bol bol kullanın.
    29. Bir seks fantezinizi hayata geçirin.
    30. Dekolte giyin.
    31. Gece denize girin.
    32. Anne ve babanızın küçük kızı olmanın sonuna kadar keyfine varın.
    33. Topluluk önünde konuşmayı bir defa da olsa deneyimleyin.
    34. Çılgın bir doğum günü partisi verin, yeni yaşınızı en sevdiklerinizle deliler gibi eğlenerek karşılayın.
    35. Affetmeyi, kin tutmamayı ve sabretmeyi öğrenin.
    36. Yapmadıklarınız yerine yaptıklarınız için pişman olun.
    37. Çocuk olun; çocuklar kadar pervasız, enerjik olun.
    38. En sevdiğiniz şiiri ezberleyin.
    39. Bir gün de olsa ‘Elalem ne der?’ demeden yaşamayı deneyin.
    40. Yaşadıkça değil yaşamadıkça yaşlanacağınızı unutmayın ve bu yüzden her günün hakkını verin.

  • Çikolata ganajlı kurabiye tarifi

    Çikolata ganajlı kurabiye tarifi

    Çikolata ganajlı kurabiye nasıl yapılır ? Çikolata ganajlı kurabiye malzemeleri nelerdir ? Çikolata ganajlı kurabiye tarifi…

    Çikolata ganajlı kurabiyeler malzemeleri

    250 gr fındık

    205 gr pudra şekeri

    30 gr portakal şekerlemesi (ufak doğranmış)

    4 yemek kaşığı un

    Yarım portakalın kabuğu (rendelenmiş)

    1 çay kaşığı tarçın

    1 yumurta

    1 yumurta sarısı

    Ganaj için

    200 ml krema

    200 gr bitter çikolata

    Üzeri için

    Pudra şekeri
    Çikolata ganajlı kurabiyeler hazırlanışı
    Çikolata ganajlı kurabiyeler:

    Fırını 180 dereceye ayarlayın. Fındıkları fırın tepsisine alıp tahta bir kaşıkla karıştırarak 8-10 dakika kavurun. Soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra mutfak robotunda çekerek toz haline getirin. Pudra şekeri, un, portakal şekerlemesi, rendelenmiş portakal kabuğu ve tarçını ekleyip robotta karıştırın. Yumurtaları ekleyip malzemeler bütünleşinceye kadar karıştırın. Hamuru top haline getirip streç filme sarın ve 30 dakika buzdolabında soğutun. Elinizi pudra şekerine bulayıp hamurdan küçük parçalar kopartın ve top şekline getirin. Bir çatal yardımıyla pudra şekerine bulayıp yağlı kağıt serili tepsiye dizin. 180 derece fırında 10 dakika pişirin. Fırından alıp soğumaya bırakın. Kremayı sos tenceresinde ısıtın ve küçük parçalara bölünmüş çikolatayı ekleyerek eriyinceye kadar karıştırın. Kremayı bir kaseye aktarıp soğumaya bırakın. Ganajı sıkma torbasına doldurun ve bisküvilerin arasına sıkarak sandviç şeklinde kapatın. Servis yapın.

    Çikolata ganajlı kurabiyeler artık hazır, afiyet olsun.

  • Kış 2013-2014 kombinleri

    Kış 2013-2014 kombinleri

    Kış 2013-2014 sokak kombileri galerimizde sizlerle…

    Kış 2013-2014 kombinleri

    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    Kış 2013-2014 kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri
    2013 2014 kış kombinleri

  • Ev yaşamını kolaylaştıracak bilgiler

    Ev yaşamını kolaylaştıracak bilgiler

    Evinizde yaşamı kolaylaştıracak pratik ve çok kolay öneri öğrenmeye ne dersiniz? İşte hayatınızı kolaylaştıracak pratik öneri ve tavsiyeler…

    1) Gözlüğünüzün vidası çok çabuk çıkıyorsa vidayı takmadan önce,vidanın gireceği deliğe renksiz oje damlatın.Vidayı öyle takın.

    2) Satın aldığınız ayakkabılar ayağınızı sıkıyor ise onları bir kaç dakika buhara tutun.

    3) Makasınızı bilemek istiyorsanız,zımpara kağıdı kesin.

    4) Halıdaki sigara yanıklarından,­yanık­ y­er­ler üzerinde zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.

    5) Mobilyaların yerlerini değiştirdiğinizde halıların üzerinde iz bırakır.Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesinibekleyin.Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin.İzden eser kalmadığını göreceksiniz.

    6) Fermuarlı giyeceklerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kapalı olup olmadığını kontrol edin.Açıksa zedelenebilirler.

    7) Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa bir leğenin içerisine koyun.Üstteki bardağın içerisine buz koyup leğenin içerisine yavaş yasıcak su koyun.Bardakların kolayca çıktığınıgöreceksiniz.

    8) Satın aldığınız plastik ve cam eşyalarin üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin.Bir bez ile ovalayıp yıkayın.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme oluşmayacaktır.

    9) Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun.Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.

    10) Bez pabuçların temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçları bir yastık kılıfının içerisine koyun.Kılıfın ağzını kapayın ve çamaşır makinasında yıkayın.Yeni gibi olacaklardır.

    11) Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal,limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.

    12) Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin,aksine kolonya ile ovalayın.Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.

    13) Eğer ayaklarınız çok hassas ise,sıcak havalarda şikayetleriniz artıyorsa,her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.

    14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suyun içerisinde bekletin,sonra yıkayın,çekmeyeceklerdir.

    15) Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız,bir dilim limon ile ovun.Böylece yumuşacık olacaklardır.

    16) Yeni bir tava satın aldığınızda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatın.Bu işlem ilerde kızartmalarınızın tavaya yapışmasını önleyecektir.

    17) Cevizle dost olun.İçindeki yağ beyin hücreleri için çok yararlıdır.Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına da uzmanlar tarafından tavsiye edilir.

    18) Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın.Çiviyi öyle çakın. Böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.

    19) Kızartma yağını bir kaç kez kullanabilirsiniz.Kullanılır durumda olup olmadığını anlamak için kızgın yağın içerisine bir dilim ekmek atın.Ekmekte kara lekeler oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.

    20) Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.Böylece içleri de dağılmayacaktır.

    21) Unlarınızın böceklenmemesi için,un kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun..

    22) Fırında patates yapmadan önce,10-15 dakika haşlayın ve çatal ile delin.Daha kolay pişecektir.

    23) Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanın içerisine bir adet elma koyun.8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler.

    24) Kullanılmış limon kabuklarını rendeleyip şeker ile karıştırın.Kavanozun içerisinde buzdolabında uzun bir süre saklayabilirsiniz.Böylece pasta yaparken elinizin altında hazır bulunur.

    25) Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız,bir çorba kaşığı suyun içerisine bir çay kaşığı mısır unu karıştırın. Hazırladığınız karışımı yumurtaya ilave edin.Böylece kabarık bir omlet yapmış olacaksınız.

    26) Sarımsaklarınızı her zaman elinizin altında hazır bulundurmak istiyorsaniz kabuklarını soyduktan sonra bir kavanoza doldurup üzerine zeytinyağı koyarak muhafaza edebilirsiniz.Ayrıca bu yağ yemeklerinize, salatalarınıza ayrı bir lezzet katacaktır.

    27) Peyniri kolay rendelemek için,15 dakika buzlukta bekletin.

    28) Bisküvileriniz yumuşamışsa onları birkaç dakika fırınlayın.

    29) Çekmeceleri içini boşaltmadan temizlemek istiyorsanız,elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.

    30) Fırında tavuk kızartacağınız zaman üzerine koyduğunuz baharatlardan içine de koyun.Böylece daha lezzetli olur.

    31) Domates salçanız çok ekşi ise içerisine bir havuç rendeleyin.Havuç,salçanızı tatlandıracaktır.

    32) Mantarların daha lezzetli olması için pişirmeden önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyun,5 dakika bekletin.Daha sonra pişirin.

    33) Fırında tavuk kızartacağınız zaman bir limonu ikiye bölün,yarısını tavuğun üzerine bastırarak iyice sürün.Diğer yarısını ise tavuğun içerisine yerleştirin.Tavuğunuz nar gibi kızaracaktır.

    34) 2 Çorba kaşığı yoğurdu,sulandırılmış 1 çorba kaşığı salçayı ve birazda zeytinyağını derin bir kabın içerisinde karıştırın.Fırına koymadan önce tavuğun her tarafına sürün.Çok daha lezzetli olacaktır.

    35) Hazırladığınız kekin ortasına malzeme koyacağınız zaman bıçak ile kesmenize gerek yok.Dikiş ipliğini kekin etrafına gerip dikkatlice çektiğiniz zaman düzgün bir şekilde kesildiğini göreceksiniz.

    36) Hazirladığınız kekin,fırında pişirirken çökmemesi için hamuru kalıbı ile birlikte fırına koymadan önce 20 dakika kadar dinlendirin.

    37) Pişirdiğiniz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için bir kesme şeker yada limon suyu koyun.

    38) Hazırladığınız omletin tavaya yapışmaması için,önce tavayı ocağa koyup iyice ısıtın sonra yağı döküp kızdırın.Daha sonra karışımı tavaya alın ve ocağın altını kısın.

    39) Kesilmiş ve açık havada kalmış soğan zararlıdır.Kullanmadığınız soğan parçalarını saklamayın.

    40) Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazırladığınızda onlardan bir miktarını buz kaplarına yerleştirin.Kokteyllerin içerisine bunları kullanın.Böylece sulanıp tatlarını kaybetmeyeceklerdir.

    41) Kuru soğanları kese kağıdına sardıktan sonra buzdolabının sebze bölümünde muhafaza ederseniz çürüyüp bozulmasını önlemiş olursunuz.

    42) Kızarttığınız tavuğun tekrar ısıttığınızda lezzetini kaybetmesini istemiyorsanız tavuk parçalarını bir süzgece koyun.Tencerenin içerisinde su kaynatın ve süzgeci üzerine oturtun.Buharda ısıtılan tavuk lezzetinden hiçbir şey kaybetmeyecektir.

    43) Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torba içerisinde elma ve armut ile saklayın.

    44) Evde pasta yaparken kullandığınız meyve şekerlemelerinin dibe çökmesini istemiyorsanız hazırladığınız hamura bir miktar mısır unu ilave edin.Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.

    45) Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun.Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkartabilirsiniz.

    46) Soğan,sarımsak kesmeden önce parmaklarınıza limon suyu sürerseniz,istemediğiniz kokulardan kurtulmuş olursunuz.

    47) Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içerisine 1-2 dal maydanoz atın.

    48) Lambalarınızın üzerine kullanmadığınız kokularınızdan veya biraz vanilya sürerseniz,lambalarınızı yaktığınızda mis gibi koku yayılacaktır. (Fazla sürmeyin.)

    49)Parfümü bitmiş küçük parfüm şişelerini atmaya kıyamıyorsanız onları çamaşır dolabınıza koyun.Böylece çamaşırlarınızın hoş kokmasını sağlarsınız.

  • Kadınlar Romantizmi Erkekler Erotizmi Seviyor!

    Kadınlar Romantizmi Erkekler Erotizmi Seviyor!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ÇİFTLERİN ROMANTİK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMESİ İLİŞKİYE İYİ GELİYOR!”

    Her insanın içinde hem erkeksi hem de dişi bir yön var… Erkekte erkeksilik, kadında dişilik ön planda oluyor ve bunlar dengede olduğunda erkek erkeliğini, kadın kadınlığını daha kolay hissedebiliyor ve sağlıklı bir iletişim kurarak birbirini tamamlayabiliyor. Erkek az seks yaptığında ve yeteri kadar takdir edilmediğinde, kadın çok çalıştığında ve anlaşılmadığında denge bozuluyor ve ilişkilerde sorunlar yaşanmaya başlıyor. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, bozulan dengenin yeniden sağlanabilmesi için çiftlerin romantizmin ve erotizmin dansına yönlenmelerinin tavsiye etti. İşte CİSED’in aşk, erotizm, romantizm ve tangoya dair basın açıklamasından çok çarpıcı başlıklar…

    KADINLAR ROMANTİZMİ ERKEKLER EROTİZMİ SEVİYOR…

    Romantizmin kadın-erkek ilişkilerinde büyük önem taşıdığının altını çizen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Uz. Dr. Cem Keçe; “Çünkü günümüzde kadınlar genellikle erkeksi yanlarının ortaya çıkmasına neden olan geleneksel erkek işlerinde çalışıyor. Bu nedenle kadınlar biraz olsun rahatlayabilmek ve gevşeyebilmek için, dişiliklerini kazanmak konusunda eşlerinin yardımına gereksinim duyuyor. Bu konuda en iyi yardım romantizm… Romantizm kadınların zamanla uzaklaştıkları dişilik yanlarını yeniden keşfetmelerine ve erkeklerinde daha kolay erotizm almalarına yardımcı oluyor. Özellikle duygularını açıklayıp paylaşmaktan hoşlanmayan çiftler için romantik dakikalar oldukça önemli… Çünkü romantik anlarda kadınlar erkeklerin gözlerinde özel ve değerli olduklarını, anlaşıldıklarını, oldukları gibi koşulsuzca kabul edildiklerini, sahiplenildiklerini, saygı ve destek gördüklerini hissediyor. Bu hisler kadınların erkeklere erotizm sunmalarını kolaylaştırıyor. Erotizm sonucu yaşanan seks, erkeklerin duygularıyla ve içlerindeki dişi yönle bağlantıya geçmelerini ve kadınlarla daha iyi iletişim kurabilmelerini sağlıyor. Bu nedenle kadınlar romantizmi, erkekler erotizmi seviyor ve vazgeçemiyor. Böylece romantizmin ve erotizmin dansı, tango tadında gerçekleşebiliyor, çiftin arasındaki iletişim ve yakınlık güçleniyor, tutku artıyor. Bu nedenleçiftlerin romantik alışkanlıklar geliştirmesi ilişkiye iyi geliyor.” dedi.

    ROMANTİK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMEK GEREKİYOR…

    Romantizmin canlı kalabilmesi için çiftlerin aralarındaki iletişimin çok iyi olması gerektiğine dikkat çeken CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “‘Konuşmak’ kadınların, ‘takdir edilmek’ erkeklerin en önemli gereksinimlerinden biri… Romantizmin sürebilmesi için kadınlar dokunulmak, dinlenmek, duygularını paylaşmak ve anlaşılmak isterken, erkekler ise bir kral gibi takdir edilmek, onaylanmak ve zaman zaman yalnız bırakılmak istiyor. Erkekler ‘Seni seviyorum, sana değer veriyorum!’, kadınlar ise ‘Sana ihtiyacım var!’ duygusunu belirtecek ‘romantik alışkanlıklar’ geliştirdiklerinde aralarındaki yakın ilişki sağlıklı kalabiliyor. Romantik alışkanlıklar, erkeklerin sarılarak veya ‘İyi misin?’ diye sorarak eşlerine değer verdiklerini gösteren ve kadınların partnerlerine ‘Sen harikasın!’ gibi güzel sözlerle takdir ettiklerini belirten çok yalın davranışlar… Romantik davranışların sadece hediyeler ve lüks restoranlar için çok para harcamaktan geçtiğini düşünmek büyük bir yanılgı… Çoğu zaman baş başa mum ışığında yemek yeme, çiçek alma, iltifat etme, duyguları ifade etme, ilgi gösterme, elini tutma, koluna girme, sarılma, fotoğraf albümü hazırlama, beraber romantik bir film izleme, sevilen şarkılardan bir CD hazırlama, ilişkideki ilk’leri hatırlayıp kutlama, birlikte tango kursuna gitme gibi ufak tefek jestler romantizmi canlı tutabiliyor. Burada önemli olan günlük hayat içerisinde fazla vakit ve para harcamadan duygulara dokunabilmek… Bu nedenle ‘Kadının dişiliğini besle, erkekliğin desteklensin!’, ‘Bir erkeği sıkıntılı bir zamanında seksle kendine getiren kadın gibisi yoktur!’ veya ‘Bunalımdaki bir kadını anlaşılmak ve dokunmak kendine getirebilir!’ deyişlerini yabana atmamak gerekiyor.” dedi.

    AFRODİZYAK TANGO…

    Dans etmenin romantizmi ve erotizmi çağrıştıran bir aktivite olduğunu savunan CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Serap Güngör; “Özellikle tango gibi, çiftin kıvrak hareketlerinden oluşan Güney Amerika dansları uyum ve ahenk, dokunma ve ritim gerektirdiği için cinsel sinyaller yayıyor ve aşk hayatlarını canlandırmak isteyen pek çok çift tarafından tercih ediliyor. Çünkü şehvete meyilli olan tango, ‘bedenlerin dans hali’ olarak biliniyor. Sorunlu ilişkilere can suyu verebilen tango, çekiciliğin ve tutkunun dansı olmasının yanında, soluğu kesen, arzuya boyun eğdirten ve tutkuya en güzel yanıtın verildiği bir bütünleşmeme ve bir olma oyunu olarak da biliniyor. Bu oyunun temel stratejileri ise, baştan çıkarma ve yakınlaşıp uzaklaşma… Oyunu erkek yönetiyor, kadın uyuyor, görünürde tangonun düzeni bu… Ama bedenlerin ilişkisine sızmış olan erotizm ve romantizm zamanla dengeyi değiştiriyor, kadın direniyor, erkeğe teslim ettiği bedenini bir bakışla geri alıyor, yönetim bedenden bakışa, erkekten kadına geçiyor. Erotizm ve romantizmin dansında yaratıcılık, teslimiyetin açık masumiyetinden yasak olanın gizli günahkârlığına dönüşüyor ve afrodizyak tangoda denge sağlanıyor.” dedi.

  • Diyet neden kişiye özeldir?

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Hızlı kilo kayıplarının yağ değil, su ve kas kaybı anlamına geldiğini söyleyen Diyetisyen Gülhan Koca uyarıyor: Sağlığınızdan olmayın.

    Surp Agop Hastanesi’nden Diyetisyen Gülhan Koca, HThayat’a uzmana danışmadan kendi kendine uygulanan diyetlerin neden başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı.

    Günümüzde şişmanlık sorunu gün geçtikçe artmaktadır. Bunun en temel iki nedeni ise sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitedir.

    Şişmanlık ve şişmanlığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle pek çok kişi hayatında en az bir kez diyet yapma girişiminde bulunmuştur. Bu konuda yardım almak için işin uzmanları diyetisyenlere gidenler olduğu gibi kendi bulduğu yöntemlerle zayıflamaya çalışan birçok insana rastlamak mümkündür.

    Kendi kendine zayıflamaya çalışan kişilerin genelde yaptıkları ilk şey gazete, dergi ve internette bulduğu çoğu zaman dönemin “popüler” diyetlerini uygulamaktır. Kimi zaman da komşu, arkadaş, akrabadan aldığı diyeti uygulayarak kilo vermeye çalışırlar. Bazen de diyetisyen olmadığı halde bu işin uzmanıymış gibi diyetle ilgili yazılar yazan farklı meslek gruplarından kişilere giderek bilimsel olmayan diyetler uygulamaktadırlar.

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Öncelikle diyetin gerçek anlamının “yeterli ve sağlıklı beslenme programı” olduğunu bilmek gerekir. Bu kişinin kendi metabolizmasına, sağlık durumuna, yaş-boy indeksine, cinsiyetine, vücut yağ oranına, fiziksel aktivitesine ve en önemlisi de alışkanlıklarına göre değişmektedir. Hiçbir uzman desteği almadan, size özel yazılmamış elinize geçen herhangi bir diyetin uzun süre uygulanmasında zorluklar yaşanılması kaçınılmazdır. Kontrolsüz kilo kaybı, sağlığınızda problemler oluşturabilir.

    Sağlıklı olan ayda 2-4 kg vermektir ve amaç bunun %50’sinden fazlasının yağdan gitmesidir. Elinize geçen herhangi bir diyeti uyguladığımızda veya aç kalarak zayıflamaya çalıştığınızda hızlı kilo kayıpları olsa bile yağdan değil, su ve kastan gideceği için sağlığınız tehlike altına girecektir. Kısa dönemde uyku, mide ve bağırsak problemleri, halsizlik, saç dökülmesi, psikolojik sorunlar oluşabileceği gibi uzun vadede kalp ve şeker hastalığı, bazı kanser türleri, kısırlık, regl sorunları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Amaç kilo kaybetmek iken sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Unutmayın ki “diyet kişiye özeldir”. Bu nedenle mutlaka uzman yardımı alarak doğru beslenmeyi öğrenip bir yaşam tarzı haline getirmelisiniz.

    Genel Olarak Bazı Sağlıklı Beslenme Önerileri :

    Ara öğünlerle birlikte en az 5 öğün besleniniz.

    Ortalama 1.5-2 lt su içiniz.

    Rafine edilmiş tüm ürünlerden, kızartmalardan, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durun.

    Doymuş yağlardan uzak durunuz.

    Yemeklerde ve salatalarda aldığınız yağ miktarını sınırlayın. Ortalama günde 4 tatlı kaşığı kadar tüketiniz.

    Kurubaklagiller, tam tahıllar, sebze ve meyve gibi posalı besinleri tercih ediniz.

    Az tuz tüketiniz.

    Günde en az 45 dk yürüyüş yapınız.