Blog

  • Göz makyajı önerileri

    Göz makyajı önerileri

    Makyajda önemli bir rol oynayan gözlerdir. Bakışlarınıza anlam katacak ve yüzünüzü dahada güzel gösterecek 7 makyaj fikri ve önerimiz var…

    Giysinizle aynı renk far sürmeyin
    Giysilerimizle aynı renk makyaj yaptığımız günler çoktan sona erdi! Bu, muhteşem bir göz makyajının da en ince anahtar fikri aslında.
    Örneğin, siyah giyiyorsanız gri far; mor giydiyseniz, leylak rengi far sürün. Ne tamamen zıt, ne de giysilerinizle aynı renk far kullanın. Böylece 80′lerden fırlamış gibi gözükmezsiniz, tabii istemiyorsanız!

    Koyu renk için cesur olun
    Natürel göz farları iyidir, hoştur ama ya gündüz “smoky” göz makyajı yapmak istersek? Olamaz mı? Kesinlikle olur! Dumanlı göz makyajı gece yapılır diye bir kural yok. Burada dikkat etmeniz gereken; gözleri dengelemek için dudakları çıplak bırakmanız. Asla renkli bir ruj ya da parlatıcı sürmeyin.

    Tüm yüze tek renk
    Renklerle oynamak ilham verir; illüzyon, derinlik ve karışım öğrenirsiniz. Fakat bazen masum ve tekdüze bir güzellik isteriz. O zaman tek renk kullanın. Pembe bronz, şeftali, ya da soluk pembe renklerinden birini seçin. Gözleriniz, dudaklarınız ve yanaklarınız sadece bu renkten olsun! Hafifçe tabii…

    Ters etki
    Muhteşem bir göz makyajını bazen ters bir efektle de elde edebiliriz. Şöyle ki; parlak veya koyu bir renge dudaklarınızı boyayın. Ardından gözlerinize siyah rimel sürün. Bu şekilde yapılmış bir makyaj, bazen çok daha etkileyici olabilir!

    Metalik etkisi
    Yumuşak metalik farları es geçmeyin! Gözleri aydınlatır ve daha büyük gösterir. Öncesinde göz diplerinize eyeliner çekin ve etrafına açık renkli metalik bir far sürün. Bu kadar!

    Basamak yöntemi
    Gölgeli bir etki için basamak basamak makyaj yapabilirsiniz. Örneğin mor rengi seçin. Buna 3 ton gerekecek. Gümüş veya çok hafif bir tonu tüm göz üzerine ve kaş kemiğine kadar hafifçe uygulayın. Mor tonu göz kapağınızın kıvrılan yerine sürün. Son olarak, en parlak rengi eyeliner çizgisinin üstüne uygulayın. Bunu, çok küçük ve ince bir fırça ile yapın. Hatta derin bir etki için fırçayı biraz ıslatabilirsiniz.

    Mücevher tonları
    Klasik renkler yerine arada mücevher tonlarını seçin. Amber, zümrüt ve derin maviler çok çekici ve güçlü bir ifade verirler.

    Makyaj uygularken hatırlanması gereken en önemli şey; azın daha çok olduğudur. Güzelliğinizi renklerle kapatmayın, tersine ortaya çıkmasını sağlayın!

  • Gelincik reçeli sakızlı muhallebi tarifi

    Gelincik reçeli sakızlı muhallebi tarifi

    Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi nasıl yapılır ? Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi malzemeleri nelerdir ? Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi tarifi…

    Gelincik reçelli sakızlı muhallebi için gerekli malzemeler:
    Reçel için:
    1 kilo gelincik yaprağı
    1 kilo şeker
    3 bardak su
    1 tatlı kaşığı limon tuzu

    Muhallebi için:

    1 litre süt
    10 yemek kaşığı şeker
    2 yemek kaşığı pirinç unu
    2 yemek kaşığı mısır nişastası
    1 yemek kaşığı un
    1 tatlı kaşığı damla sakızı

    Yapılışı:

    Reçelin yapılacağı tencereye taze gelincik çiçeği yaprakları ve üç bardak su koyulur. üzerine bir kilo şeker eklenir ve kaynatılmaya başlanır. Sakızlı muhallebi için bir yemek kaşığı un, 2 yemek kaşığı mısır nişastası ve 2 yemek kaşığı pirinç unu karıştırılır. Nişasta ve unların üzerine 10 yemek kaşığı şeker ile bir litre süt koyulur. 1 tatlı kaşığı damla sakızı eklenen muhallebi harcı sürekli karıştırılarak pişirilir. İstenen kıvama gelen ve tencereye yapışmaması için karıştırılarak pişirilen sakızlı muhallebi, yapışmaması için ıslatılan kalıp olarak kullanılacak bardaklara doldurulur. Sakızlı muhallebi soğumaya bırakılırken, karıştırılarak kaynatılan reçele 1 tatlı kaşığı kadar limon tuzu koyulur. Sakızlı muhallebiler soğuduktan sonra sunum tabağına ters çevirilerek şekli bozulmadan koyulur. Muhallebilerin üzerine gelincik reçeli dökülür.
    Gelincik reçelli sakızlı muhallebi sunuma hazırdır…

    Mutfağım

  • Prada Gözlük 2013 Modelleri

    Prada Gözlük 2013 Modelleri

    Prada gözlük 2013 modelleri galerimizde sizlerle…

    prada gözlük 2013

  • Saint Laurent 2013 ilkbahar yaz defilesi

    Saint Laurent 2013 ilkbahar yaz defilesi

    Saint Laurent 2013 ilkbahar yaz defilesi galerimizde sizlerle…

  • Depresyona Mimari Çözüm

    Depresyona Mimari Çözüm

    Modern zamanların hastalığı depresyon, dünya ortalamasının üzerinde olarak, Türkiye nüfusunun % 25’ini pençesine almışken, depresyon sorunu ile mücadele konusunda ilaç, doktor desteklerinin yanı sıra yaşam alanlarında yapılan mimari düzenlemelerin de psikolojik iyileşme açısından büyük önemi bulunuyor.

    Depresyonla mekanların ilişkisini analiz eden Elips Mimarlık ve Tasarım Ofisi’nin kurucu ortağı Mimar Feza Ökten Koca, bireyselliğin ön plana çıkması ile evlerde daha fazla zaman geçiren insanların, tek düzeliği kırmak için önce ev ortamını değiştirmekle işe başladığını söyledi.

    “Son yıllarda insanlar çeşitli nedenlerden dolayı depresyona girebiliyor. Kimileri çok ciddi travmalardan sonra depresyona girerken, kimileri ise çok ciddi acı ve yıkımlar yaşamadıkları halde de depresyona girebiliyor.

    İşte bu ikinci grubun en büyük sorunu hayatlarının tekdüze olması ve yenilenmenin getireceği enerjiye ihtiyaç duymalarıdır. İşinde, sosyal çevresinde ve yaşadığı mekanda mutlu olmak depresyona engeldir. Kişi, yaşadığı mekanda yapacağı yeniliklerle kendini daha mutlu hissedebilir. Mekanı, yaşam stiline göre fonksiyonel açıdan yeni çözümlerle dekore etmek kullanım kolaylığı getireceğinden, kişi kendini daha rahat ve dinamik hissedecektir.
    Estetik açıdan kişinin kendisini rahat hissettirecek konforu yakalaması duygusal ve fiziksel anlamda bir tatmin duygusu yaratacaktır.

    “Yenilenmek insan psikolojisine en iyi gelen ilaçtır”
    Mimar Feza Ökten Koca, kadınların moralleri bozukken kuaföre gidip saç şekillerinde değişiklik yaparak kendilerini iyi hissetmelerinin yarattığı yenilenme duygusunun, evde veya ofiste yapılacak değişikliklerde de insan psikolojisine aynı etkiyi sağladığı düşüncesinde…
    Koca, mekanın insan psikolojisi üzerindeki etkisini şöyle dile getirdi: “Kişisel yaşam şekline fonksiyonel olarak iyi cevap veremeyen eşyalarla dolu bir ev veya ofisin, kullanım rahatlığı verememesi nedeniyle kişi kendisini daha yorgun ve ruhen çökmüş hisseder. Mekanda çalışan bir sistem vardır. Mimari olarak doğru verilmiş kararlarla bu sistem iyi çalışır ve sizin hayatınızı kolaylaştırır. Ev, sığınağımızdır. Dinlenmek, sevdiklerimizle iyi vakit geçirmek için kullandığımız mekan bizi yansıtmalıdır. Kendimizi orada mutlu hissetmezsek, hiçbir yerde olamayız”

    Depresyondaki insanın enerjisi bitik olduğundan evde hiçbir şey yapmak istemediğini belirten Mimar Feza Ökten Koca, “Kişi bir süre sonra evinden soğur ve evinde sevdikleri ile yapacağı organizasyonları sıfıra indirir. Bu durum onun sosyal olarak da mutsuz olmasına neden olur. Halbuki evinde mutlu olan insan, dönem dönem yapacağı ufak dokunuşlarla ortama yenilikler katarak kendini daha da iyi hissedebilir” dedi.

    Çalışırken, bir anlamda da müşterilerinin dert ortağı da olduğunu söyleyen mimar Feza Ökten Koca, özellikle oturduğu evi tekrar dekore etmek isteyen müşterilerin, artık o evde kendilerini artık rahat ve mutlu hissetmemeye başladıklarında kendilerine başvurduklarını belirtiyor.

  • Tandır çöreği tarifi

    Tandır çöreği tarifi

    Tandır çöreği nasıl yapılır ? Tandır çöreği malzemeleri nelerdir ? Tandır çöreği tarifi…

    Tandır çöreği için gerekli malzemeler: 
    Hamuru için:
    3 su bardağı un
    1 adet yumurta
    1 paket kuru maya
    1 yemek kaşığı tereyağı
    ½ çay bardağı sıvı yağ
    1 tatlı kaşığı tuz
    1 tatlı kaşığı şeker
    İç harcı için:
    4 adet patates
    1 adet soğan
    1 tatlı kaşığı nane
    1 tatlı kaşığı pul biber
    1 tatlı kaşığı tuz
    1 kase tereyağı
    Üzeri için:
    1 adet yumurta sarısı
    1 kase çörek otu
    Yapılışı: Bir paket kuru maya sıcak suda eritilir. Üç su bardağı una, bir yemek kaşığı tereyağı ve yarım çay bardağı sıvı yağ koyulur. Yağlar unla karıştırılarak eritilen maya eklenir. Birer tatlı kaşığı tuz ve şeker eklenerek hamur yoğurulur ve üzeri örtülerek dinlendirilir. İç harç için bir soğan incecik doğranır ve sıvı yağda kavurulur. Haşlanan patatesler kabukları soyulup doğranıp, ezilir.Kavrulan soğana eklenen ezilmiş patatesler karıştırılarak kavrulur. Üzerine birer tatlı kaşığı nane, pul biber ve tuz serpilip karıştırılır. Baharatlarla kavrulan patates ve soğan soğutulur. Dinlenen hamur bezeler bölünür. Bezeler güzelce açılır ve üzerine tereyağı sürülür. Soğuyan patatesli soğanlı harç koyulan hamur sarılır ve verev dilimlenir. Yağlı kağıt serilen fırın tepsisine dizilen çöreklerin üzerine bir yumurtanın sarısı sürülür ve çörek otu serpilip fırında pişirilir.
    Tandır çöreği sunuma hazırdır…

  • Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki dört aşamadan oluşuyor:

    İstek, uyarılma, orgazm ve çözülme dönemleri. Bunlara bağlı ortaya çıkan problemler farklı farklı olabiliyor.

    İstek bozuklukları, uyarılma bozuklukları, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları yaşanabiliyor.

    Kadında da, erkekte de bu bozukluklar var. Bugünden itibaren cinsel sağlıkta yaşanan sorunları ele alacağız.

    Cinsel sorunların psikiyatri içindeki yeri nedir?

    Bazen psikiyatrik sorunla uzmana gidiliyor ama altından bir cinsel sorun çıkıyor. Bazen de direkt cinsel sorunla gidiliyor uzmana ancak bunların yanında tabii ki, cinsel sorunlara zemin olan psikolojik sorunlar var.

    Cinselliği olumsuz etkileyen hastalıklar

    Depresyon, anksiyete, kaygı cinselliği olumsuz etkiliyor. Obsesif kompülsif bozukluklar, takıntılar ya da birtakım dini takıntılar da öyle. Örneğin; günah işlemeye yönelik endişeler oluşuyor ve bunlar insanı cinsellikten uzaklaştırıyor.

    Ayrıca eşler arasındaki ilişki sorunları nedeniyle de cinsel yaşam çok fazla bozulabiliyor, örneğin alkol bağımlılığında, hem eşler arasında sorun oluyor ve cinsellik evlilik bu soruna bağlı olarak etkileniyor ya da alkol direkt olarak damar yapısını bozduğu için cinsel sorun yaşanıyor.

    Tabii ki, kaygı bozukluklarında, sıkıntı, stres, kişinin yaşam güçlükleri, iş stresi, uyku sorunları varsa bunlar da kişinin cinsel isteğini azaltıyor ya da yok ediyor.

    Cinsel istek bozukluğu neden olur?

    Cinsel istek bozuklukları hipo aktif cinsel istek bozukluğu ve cinsel tiksinme bozukluğu olarak ikiye ayrılıyor.

    Bozukluk, cinsel isteğin olması ya da hiç olmamasıdır

    İsteksizliğin düzeyi önemlidir. Birincil ya da ikincil olarak ayrılır cinsel istek sorunu. Yaşamı boyunca hiç haz almamış olanlar ya da duymuş ama sonradan istemeyenler olarak sınıflandırılır.

    Cinsel istek sıklığını ilişki ile sınırlandırmıyoruz kesinlikle. İsteğin olması durumunu mastürbasyon, eşine istek duymak, fantezilerin olması ile değerlendiriyoruz. İsteksizlik, sadece bir partnere yönelik mi, yoksa genelde mi isteksizlik var buna bakıyoruz.

    Cinsel istek bozukluğu demek için mesela insanın hiç istemiyor olması lazım yoksa sadece eşine yönelik bir isteksizliği olabilir kişinin. Çünkü onunla ilişkisinde sorunlar vardır. O ise durumsal isteksizliktir.

  • 3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz.

    Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı,
    Sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.

    Sıklık eşittir kalite mi?
    Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.

    Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay bulunabilen bu besinler, doğru miktarda tüketildiğinde kaliteli beslenmenin önemli parçası haline geliyor. Çalışmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde de öğün sıklığındaki artışın diyet kalitesini olumlu yönde etkilediği görülüyor.

    İnce bel için ara öğün yapın
    Genç kızlar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada daha sık ara öğün yapanların bel çevreleri daha ince ölçüldü. Az ve sık yemek yiyenlere göre, diğer gruptakilerin 3.6 kg. daha fazla kilo aldığı görüldü. Araştırmacılar; sık aralıklarla öğün alımının bireyin daha uzun süre tok hissetmesini sağlayarak, fazla kilo alımını engellediği görüşünde. Daha önceki çalışmalarda da, sık besin tüketiminin daha düşük kiloyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Ancak ara öğünde tüketilen besinin çesit ve miktarı doğru seçilmeli.

    ZiHNi AKTiF HALE GETiRiYOR
    Beynimiz enerji için glikozu kullanır. Bu nedenle özellikle iş ve okul hayatındakiler için kan şekerinin dengede olması, odaklanmak ve beyne yeterli besin gönderilmesi bakımından glikoz önemli.

    DÜZENLİ BESLENME PROGRAMI
    Kahvaltı: 07.00-09.00
    Ara öğün: 10.00-11.00
    Öğle: 12.00-13.00
    Ara öğün: 16.00-17.00
    Akşam: 19.00-20.00
    Gece ara öğünü: 21.00-21.30

    Öğle yemeğiyle akşam yemeği arasında uzun bir süre olduğu için mutlaka 16.00-17.00 saatlerinde bir ara öğün yapılmalı. İkindi ara öğününü, tıpkı kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak kabul edebiliriz çünkü bu ara öğün atlandığında akşam yemeğinde açlığı kontrol etmek zor olur. Akşam saatlerinde metabolizma hızımız azalmaya başlar, bu nedenle saat 20.00’den sonra kalori yoğunluğu yüksek öğünler tüketmek yerine aşağıdaki minik ara öğünleri deneyebilirsiniz.

    GECE AÇLIĞINI BASTIRAN ARA ÖĞÜNLER
    * 1 porsiyon meyve, yağsız yoğurt, tarçın.
    * Düşük kalorili sosa (yoğurt, nane, hardal karışımı) batırılmış çiğ sebzeler (salatalık, kırmızı biber, domates gibi).
    * 1-2 grissini, Etimek ve 1 dilim yağsız peynir.
    * 2 yemek kaşığı müsli ve yağsız süt.
    * 1 avuç beyaz leblebiyle 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm.

  • Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Erkek arkadaşınız son günlerde biraz garip mi davranıyor ? Evini değiştiriyor, harcamalarına dikkat ediyor ya da yüzüğünüz ortalarda yoksa evlilik teklifi yakın demektir.

    Sevdiğiniz adamın size evlilik teklifi edeceği günü iple çekiyorsanız; işte size o günün geldiğini gösteren işaretlerden bazıları…

    YAŞADIĞI YERİ DEĞİŞTİRMESİ
    Tek başına yaşıyorsa, evini artık bekar evi değilde, yetişkin insanların yaşayabileceği şekilde değiştiriyorsa bu en önemli işaretlerden biridir. Buna göre demekki artık evini başkalarınında yaşayabileceği şekilde hazırlıyorsa, sizi bu yaşama dahil edecektir.

    HARCAMALARINA DİKKAT EDİYORSA
    Erkek arkadaşınızın harcama alışkanlıklarına dikkat edin. Bekar bir erkek, istediği an istediği şeye bütçesinin el verdiği kadar harcama yapar. Ama bu harcamalarda bir kısıntı dikkatinizi çekiyorsa ve size sürekli para biriktirme konusunda konuşuyorsa, tek taş için para biriktiriyor olabilir.

    YÜZÜĞÜNÜ BULAMIYORSA
    Sürekli taktığınız yüzüklerinizden biri yoksa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Büyük ihtimalle parmak ölçünüzü almak için birkaç günlüğüne el koymuş olabilir.

    EVLİLİKLE İLGİLİ FARKLI DÜŞÜNCELER
    Eskiden evliliğin gereksiz olduğunu düşünen ve bu konuda konuşmayan erkek arkadaşınıza bir haller oldu. Evlilik hakkında konuşuyor, hatta düğünler gitmekten keyif duyduğunu belirtiyorsa, hazır olun!

  • Yüz jimnastiği

    Yüz jimnastiği

    Nasıl beden sağlığımız için jimnastik yapıyor isek yüzümüz için minik egzersizlerde yapmamız gerekir.Yaşlanmanın önüne geçmek,yüze yerleşen kırışıklıkları en aza indirmek,sivilceleri yok etmenin yolu sadece kremlerden geçmiyor.En iyi ve sağlıklı yöntem yüz egzersizleri..

    Vücudumuzun en önemli bölümü olan yüzün, kozmetik bakım kremleri ve yaşlanmanın etkilerini kapatacak makyaj malzemelerine boca edilmesinden çok daha kalıcı ve net sonuç veren bir yöntem, yüz jimnastiği. Çünkü, yüz kaslarının çalıştırılması, yaşlanmayı geciktirdiği gibi, yaşlanmış ciltlerdeki kırışıklıkları da açıyor. İranlı yüz ve boyun jimnastiği uzmanı Feride Hug, yüz jimnastiğinin faydalarını şöyle anlatıyor:

    Masaj kan dolaşımını hızlandırıyor
    “Çalıştırılan bölgede kan dolaşımı artar, kaslar hareketlenir. Dışarıdan bakıldığında ilk göze çarpan değişiklik, kan dolaşımının artması sonucu, cildin ve varsa lekelerin renginde açılma ve yine varsa sivilcelerde azalma olmasıdır.”
    Yüz ve boyun jimnastiği üzerine Fransa’da eğitim almış olan ve 8 yıldır Türkiye’de yaşayan Hug, “Kasların hareketlenmesi ile yüz kaslarında belirgin bir sertleşme ve ciltte gerilme meydana gelir.” diyor ve devam ediyor; “Doğal olarak cilt yüzeyindeki kırışıklıklar ve sarkmalar azalır, daha diri ve genç bir görünüm elde edilir.”
    Yüzünüz Hareketlensin
    Günde ortalama yarım saat alacak olan yüz jimnastiği uygulaması ile, estetik ameliyat, makyaj malzemesi ve bakım kremlerine ihtiyaç kalmadan genç ve güzel görünmek mümkün.
    Göz çevresi: Göz çevresi kırışma ve şişliklere çok müsaittir. Her iki elinizin işaret ve orta parmağı ile şakaklardan tutup geriye hafifçe çekin ve gözlerinizi kapatıp açın. Bir de, orta parmağınız ile kaşlarınızı tutup yukarı doğru kaldırın ve aşağıya bakın. Bu işlemleri günde 15′er kere 10′ar saniye tekrarlarsanız şişlik ve kırışıklar azalacaktır.
    Yanak kasları: Gevşeme ve çizgi oluşmaması için “U” ve “X” harflerini çok fazlaca tekrar etmenin ve elmayı ısırarak yemenin gerektiği yanaklara, geriye doğru gerip 10 saniye boynunuzu ileri uzatın ve alt dişlerinizi üst dudağınıza değdirip bırakın ve bu işlemi günde 15 kere tekrarlayın. Elinizi yumruk yaparak çene altına koyun ve yumruğunuzu yukarı doğu itin. Bunu yaparken aynı anda da ağzınızı açmaya çalışın. Elinizi yüzünüzün bir yanına koyarak kafanızı itin, aynı zamanda da başınızla bu itmeye karşı durmaya çalışın. Tüm bunları yaptıktan sonra aşağıdan yukarıya doğru elinizle boynunuza masaj yapın.
    Boyun Sarkması: Yatağın üzerine sırt üstü uzanın omuzlar yatağın köşesinde olmak üzere, başınızı yavaşça sarkıtabildiğiniz kadar aşağıya bırakın. Sonra başınızı yavaş bir şekilde yere paralel olacak şekilde yukarıya doğru kaldırın. Bu işlemi sabah ve akşam 10′ar kere tekrarlayın
    Ağız Çevresi: Dudaklarınızı ‘o’ harfini söylerken geldikleri konuma getirin, başparmağınızı burun altına koyup, orta parmağınız ile başparmağın yanından başlayarak dudak altınıza kadar 10′ar kere masaj yapın.
    Alın kırışıklıkları: İşaret parmağınız ile, alnınızın ortasına bir daire çiziyormuş gibi yaparak masaj yapın.
    Bu hareketler yapılırken yüz ve boyunda krem olmamasına da dikkat etmek gerekiyor.

    Yüz jimnastiği ile botoksa gerek yok ilgili yazı için tıklayın !

    [youtube id=”TdbaUeQZYpQ” width=”600″ height=”350″]