Blog

  • Hangi Burç Nerede Yaşamalı?

    Hangi Burç Nerede Yaşamalı?

    Hangi Burç Nerede Yaşamalı?

    KOÇ: Aktivitenin yüksek olduğu, sıcak iklime sahip şehirler Koç burçları için uygun. Yaşayacakları bölgede açık hava sporları yapacakları yerler olması önemli.

    Nevşehir ve Eskişehir’de yaşamayı deneyebilirler. Havada nem oranı yüksek olan yerlerde hastalanabilirler, Antalya örneğin. Yurtdışı için İrlanda, Şili, Kenya, Malezya, Singapur, Yunanistan ve Meksika uygundur.

    BOĞA

    Boğalar yerleşik yaşamı sever ve değişiklikten fazla hoşlanmaz. Yer değiştirme kararını iyi düşünerek vermeliler. Bitki örtüsü ve suyun bol olduğu ılıman iklimdeki nemli şehirler onlar için uygundur.

    Çanakkale, Balıkesir veya Antalya gibi. Yurtdışı seyahatleri için de Arjantin, Güney Afrika ve soğuk olsa bile Norveç ile Japonya.

    İKİZLER

    Metropol insanları İkizler, sıkıcı olmayan şehirleri tercih etmeli. İstanbul örneğin bir Terazi burcu şehri olmasına rağmen Ay’ı İkizler burcunda olduğundan İkizler ruhuna hitap eder.

    İzlanda, Mısır, Norveç, İtalya, Brezilya ve Finlandiya seyahatlerinden haz duyabilirler. Gün içindeki küçük turlara katılmak , başka insanlarla tanışmak ve vilgi edinmek temel aktiviteleridir.

    YENGEÇ

    Yengeçler kendilerini nerede güvende hissederlerse aslında orada mutludur . Yaşadıkları yerleri radikal kararla pek değiştirmezler.

    Uyum ve öğrenme yetenekleri vardır. İçgüdüsel olarak nemli ve sulu alanlarda, yerel olarak geleneklerine, inançlarına yakın olan insanların yoğunlukta olduğu şehir ve bölgelerde mutlu olurlar.

    Doğu illerini sevebilirler. Bahama Adaları, Filipinler, Romanya ve özellikle Amerika onları mutlu hissettirecek ülkeler. Yerel yemekleri öğrenmek, tekne turu deniz aktiviteleri uygundur.

    ASLAN

    Aslanlar sosyal yaşamı ve aktivitesi yüksek olan, lüks ve konforlu yerleri tercih etmeliler. Yüksek nemli yerler sağlıklarını olumsuz etkiler Antalya gibi. Doğu illerinde özellikle iş açısından parlama şansları yüksektir .

    Adana, Diyarbakır, Malatya gibi. Hollanda, İngiltere, İsviçre, İtalya ve Almanya tatil açısından mutlu eder. Sinema, tiyatro ve animasyonlar genel aktiviteleridir. Birçok Aslan oyunculuk yeteneğini tatil sırasında rahatça açığa çıkarır.

    BAŞAK

    Başak burçları değer yargılarına çok önem verir. Bu yüzden marjinal kültürlerin bulunduğu yerlerde kendilerini mutsuz hissederler. Birçok Başak aslında doğduğu yerden daha uzak yerlerde yaşamak ister. Özellikle kültür ve değer yargılarına sahip insan yoğunluğuna coğrafyadan ve iklimden daha çok dikkat etmeleri gerekir.

    İtalya ve Fransa hariç tüm Avrupa ülkeleri tatil veya seyahat için çok uygundur. Özellikle İngiltere’de mutlu hissedebilirler. Birçok Başak araştırma yapmayı tercih etse de onları en çok mutlu edebilecek aktivite aslında doğa düzenlemeleri ile ilgili olabilir.

    TERAZİ

    Terazi burçları için coğrafyadan çok orada yaşayan insanlar önceliklidir. Anlaşabileceği, yaşamın güzelliklerini paylaşabileceği ve yalnız kalmayacağı metropoller. Terazi’yi mutlu eder.

    İstanbul Terazi burçları için gene Terazi burcu olan bir şehirdir. Çin, Malezya, Rusya ve özellikle Singapur’da akla gelebilecek her türlü aktiviteyi mutlulukla gerçekleştirebilirler.

    AKREP

    Derin bilginin ve dedektiflerin burcu Akrepler, ilginç neresi varsa sevebilirler. Doğayı ve insanları yakından tanıdıkları için korkmadan her yerde yaşama şansına sahipler, özellikle Türkiye ’nin her şehri uygundur.

    Denizin ya da bir su havzasının olmadığı bir yerde mutlu olamazlar. Güney Afrika, Hindistan, Macaristan, Avusturya ve Japonya ilgilerini çekebilir.

    YAY

    Özgür insanlar olan Yaylara karavan ya da teknede yaşamalarını önerebiliriz. Sıcak , yüksek binalarla dolmamış ve yeşil alanı bol minik şehirler önerilebilir. Adalara bayılırlar. Çoğu aslında yurtdışında yaşamayı tercih edebilir.

    Avustralya, Finlandiya, Amerika , İsveç ve Peru ruhlarına hitap eder. Yaylar yurtdışında her aktiviteyekatılır ve dolu dolu dönerler. Tabii dönmek isterlerse.

    OĞLAK

    Doğanın vahşi yanını seven, dağcı ve trekking tutkunu Oğlaklar için evlerinden dağ manzaralı şehirler çok uygundur . Birçok Oğlak araziden taş yada fosil toplamayı, toprakla ilgili gizemleri çözmeyi çok sever.

    Venezüella, Romanya, Avustralya, Yeni Zelanda ya da el değmemiş doğası , yürüyüş yolları olan dağlık ülkeler uygundur .

    KOVA

    Sıradışı, orijinal veya bilimsel anlamda çekiciliği olan yerler Kovalar için uygundur . Bilime, kültür farklılıklarına , özgürlüğe ve hoşgörüye sahip, insancıl olan her yerde rahatlıkla yaşayabilirler.

    İzmir ya da Çanakkale Kovalar için çok uygundur. Dünya üzerinde Amerika , İsviçre, Norveç, sveç ve Avustralya’yı önerebiliriz.

    BALIK

    İyimser oldukları için her yere uyum sağlayabilirler ama su kenarı olmazsa olmazlarıdır. Metropoller onları mutlu etmez çünkü metropollerde fazlaca bulunan bencillik morallerini bozar. Çoğu emekliliğinde balıkçılık yapma, bir tekneyle dünyayı dolaşma hayali kurar.

    İzmir, Çanakkale gibi kıyı kentlerini önermek mümkün. Amerika ve Avustralya başta olmak üzere, Tibet, Hindistan ve Sharm El-Sheikh tatil için çok uygun. Dalış, bilimsel ve kültürel turlar ile rahatlatıcı spa ya da masaj seansları Balıkları deşarj eder.

  • Astroloji Evlilik

    Astroloji Evlilik

    Astroloji ilişkilerinizi başladığı anda veya sürerken değerlendiremedi. Burçlar insanlar arasındaki ilişkileri anlamlandırmada anahtar olabilirler; karşılaştığınız biri yüzünden içinizde bir yangın başladı mı?

    Hiç tanımadığınız bir insanın içinizde başlattığı kıvılcımlardan tutuştuğunuzu hissettiniz mi? Bu olayı başlatan an nasıl bir andır, hangi düğmeye basınca bu olay başlar? Bu insanla önceden bir ilişkiniz olmadıysa, nasıl oldu da ona karşı böyle sıcak duygular başladı? Tek bir cevabı var bu soruların; Vibrasyon. Bilmeniz gereken şey uygunluğu vibrasyonudur; aşan ve iş ilişkilerinin vibrasyonundan söz ediyorum. Burcunuzun vibrasyonları aşağıda 1-7 arasında derecelendirilmiştir; Önce tabloyu inceleyin;

    astroloji evlilik
    astroloji evlilik tablosu

    Vibrasyon sayıları burçlar arasındaki ilişkilerin değeridir demiştim. Zodyak 12 burçtan ibarettir; Koç’la başlar, Balık’la son buluyor. Aslında bu doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü ölçmek için yeterli değil ama potansiyel uygunluk ve uyumsuzluk için iyi bir göstergedir; bu şekilde çok şey öğrenebilir ve ilişkilerimizin açıklaması yolunda yardımcı olabilecek bilgilere ulaşabiliriz. Şimdi vibrasyonların açıklamalarını görelim; örneğin burcunuz Boğa ve siz Balık ile ilişkinizi değerlendireceksiniz, sol sütundan Boğanın, üstten de Balığı bulun kesiştiği noktada 3 sayısını bulacaksınız yani alttaki 3. Vibrasyon yorumunu okuyacaksınız hepsi bu kadar …

    1. Vibrasyon: Aynı burç bir araya gelince oluşur. Burada karşılıklı alışılagelmiş doğal anlaşma veya empati vardır. Burçların negatif özellikleri büyüyebilir. Astrolojik yorumlarda “Huzur açısı” olarak tanımlanır.

    2. Vibrasyon: Bir uyum potansiyeli derinlerde vardır daha uygunu karşılıklı alışılagelmiş bir esneklik ve kabul görülür, bu titreşim önceki yaşamlardan gelen belirsiz bir izdir. Astrolojik yorumlarda “Yarı 60 derece-Yarı olumlu” olarak tanımlanır.

    3. Vibrasyon: Temelde dostluk ve bağımlılık titreşimleri hissedilir. Ne tür olursa olsun sizinle onun arasında uzun sürecek bir birlikteliğin kuvvetli bir bağ olarak kabul edilebilir. Astrolojik yorumlarda “60 derece-Pozitif” olarak tanımlanır.

    4. Vibrasyon: Bu bir uyuşmazlık titreşimi olacak. Uzlaşmak için gerekli olan şey açıkça birlik çağrısı yani meydan okumaktır. Astrolojik yorumlarda “Kare açı-Olumsuz” olarak tanımlanır.

    5. Vibrasyon: Büyük bir ilişki ve karşılıklı ilişkide uyum sağlama titreşimi. Birbirinizi anlayacaksınız ve benzer uyarıları paylaşacaksınız. Astrolojik yorumlarda “120 derece-İyi” olarak tanımlanır.

    6. Vibrasyon: İlişkinin önceki yaşamlardan gelen araması veya ITIS. Birbirinize ihtiyacınız vardır, bunu hissedeceksiniz. Bu arada oluşan bir dengesizlik de dikkat çekecek ama bu normaldir ve karşılıklı tanıma bilgisi giderilecektir. Astrolojik yorumlarda “Yarı Buluşma” olarak tanımlanır.

    7. Vibrasyon: Bu burç size aykırıdır. İlişkiler ikiniz içinde ya her şey olacak, ya da hiç olacak. İyi durumda her şey mükemmel olacak, aksi takdirde ilişkiniz nefretle dolu bir felaket noktasında bitecek. Astrolojik yorumlarda “aykırı Açı” olarak tanımlanır.

    Bilimsel bir karmaşa içinde gibi görünen bu araştırmanın amacı astrolojinin öylesine bir köşeye hemen itilmemesi ve de ciddi bir pencereden bakıldığında uygun bir matematiğin öneminin fark edilmesidir. Burcu ve fal düzeyinin çok çok üstündeki bir astroloji evrensel bir mantığı şimdilik simgelerken, gelecek için önemli uyarıları da içermektedir. Söylenecek son söz, tüm redler yapılırken çok dikkatli olunması gereğidir. İkinci bir tablo da süreklilik, cesaret, sadakat, flört, kıskançlık, egoistlik, espritüellik, sahiplenme ve romantizm konularandaki ilişkileri mukayese ama burada yer olmadığı için onu veremiyorum.

    Gelecekte evlenmeyi planlayan çiftler, bir astrolog gidecekler ve düşünce ve hislerini kuvvetlendirecek ve olası sorunları öğrenecekler. Synastrik Astroloji yani ilişkilerin açıklaması, duruma ışık tutmak için, başlangıçta, veya ilişkinin herhangi bir aşamasında kullanılabilir. Ama bir astrolog sadece yönetim yapabilir; ilahi düzeni ya da insanların fikirlerini değiştiremez. İdeal kişinin, astrolojik sezgi tarafından desteklenmiş bir seçim yapma şansına sahip olması gerekir. Gelecekte, nişanlı çiftler nikahdan önce iki önemli deplasmanda olacaklar, nikah dairesine ve bir de Astrolog!

  • Diyet Yapmanın Doğurganlığa Etkisi

    Diyet Yapmanın Doğurganlığa Etkisi

    Fazla kilo veya yanlış beslenmeden kaynaklanan aşırı kilo kayıplarının yumurtlamayı olumsuz etkileyeceği gerçeği göz ardı edilmemeli…

    Tek tip diyetler; hormonal dengeyi bozarak, yumurtlamayı durdurabilir. Uzmanların önerilerine kula verirsek; yumurtlamanın sağlıklı olabilmesi için en ideali 36-38 beden olmak.

    Beslenme tarzı doğurganlığa nasıl etki eder?

    Hamile kalma süreci bazılarımız için sancılı bir dönem olabiliyor. Özellikle son yıllarda çoğu kadın hamile kalmakta zorlanıyor ve mikro enjeksiyon sistemi ile hamile kalmaya çalışıyor. Bunun nedeni; hormonal dengesizliğin yanında yoğun ve stresli bir iş ya da aile hayatının içinde bulunmak. Aşırı stres maalesef ki hormon salınımını direkt etkiliyor. Bunun yanında; hızlı hayat koşullarına ayak uydurmaya çalışırken yeterli ve dengeli beslenememek de doğurganlığı etkileyen çok önemli bir faktör. Ayak üstü ya da fast foodlarla geçiştirilen beslenme tarzı nedeniyle, vücut birçok besinden mahrum kalıyor. Yeterli vitamin, mineral ve kaliteli protein alamamak; hormonların düzenli ve yeterli çalışmasını engelliyor.

  • Kusurları Kapatan Makyaj Hileleri

    Kusurları Kapatan Makyaj Hileleri

    Canlı gözler
    Gözleriniz çok çukur görünüyorsa, doğru makyajla bu durumu düzeltebilirsiniz. Yorgun görüntünüzden kurtulmak için pırıltılı bir göz fan kullanmalısınız. Daha sonra göz kapağınızın üzerine bir eyeliner çekin.

    Gözleriniz birbirinize çok yalan duruyorsa, açık tonda bir göz farını gözün iç kösesinden ortasına kadar sürün. Ortadan dış köşeye kadarsa koyu tonda bir far sürün. Göz çevrenizde çok fazla çizgi varsa kapatıcınızı bir fırçanın üzerine boşaltın ve çizgilerin üzerinden geçin. Fondöteninizin kapatıcınızdan daha açık tonda olmasına dikkat edin.

    Yuvarlak yüz
    Yuvarlak bir yüze sahipseniz, elmacık kemiklerinizi biraz geri plana itmekte yarar var demektir. Bunun için şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla abımızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın.

    İnce dudaklar
    İlk kuralı unutmamanız gerekiyor. Eğer dudaklarınız inceyse, dudak çevresini kalemle çizmek sadece dudaklarınızı büyütmeye çalıştığınızı gösterir.

    Dudaklarınızı kalın göstermek için açık tonda bir dudak kalemi alın ve doğal dudak çizginizi belli olmayacak şekilde çizin. Daha sonra dudağınızın içini de o kalemle boyayın ya da kalemle aynı tonda bir ruj sürün.

    Düşük kaşlar
    Kaşlarınız bir türlü söz dinlemiyorsa ve sürekli şekilsiz duruyor, aşağıya doğru düşüyorsa üzülmeyin; çünkü bunun da çaresi var. Yapmanız gereken yeni bir diş fırçasını elinize alıp, kaşlarınızı yukan doğru fırçalamak. Sert bir şekilde kaşlarınızı fırçaladıktan sonra elinize biraz jöle alın ve kaşlarınızın üzerine iyice bastırın. Sonra kaşlarınızı tekrar fırçalayarak jöle kalıntılarım alın.

    Kısa boyun
    Boynunuzun kısa olduğunu düşünüyorsanız yapmanız gereken şey aslında çok basit; küpe takmak. Bu dikkati omuzlarınızdan yüzünüze doğru çekmenizi sağlayacaktır.

    Çıkık çene
    Eğer çenenizin çıkık olduğundan şikâyetçiyseniz, daha güzel görünmesi için yapmanız gereken, bütün yüzünüze uyguladığınız pudra ya da fondötenden iki ton daha koyusunu çenenize ve boynunuza uygulamak.

    Boynunuza da uygulamanızın nedeni aradaki farkın dikkat çekmemesi için… Bu makyajı uyguladığınızda gözlerinizi de biraz daha fazla öne çıkartmalısınız. Bunun için kirpiklerinizi kıvırın ve maskara sürün. Ayrıca, dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin; böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir.

    Hokka burun
    Herkesin hokka gibi bir burnu olmayabilir. Eğer burnunuzdan şikâyetiniz varsa dikkati başka yerlere çekmeniz gerekir. Bunun için gözlerinizi, dudaklarınızı ve elmacık kemiklerinizi ortaya çıkaran bir makyaj yapabilirsiniz. Dudaklarınıza koyu renkli bir ruj sürerseniz, dikkat yüzünüzün tam ortasına çekilecektir; bu nedenle dudağınıza açık tonda bir ruj sürmelisiniz.

    Gözlerinizin altı mor olursa, bu durumda burnunuz daha sivri görünecektir. Eğer böyle bir sorununuz varsa kapatıcınızı mümkün olduğu kadar çok sürmeli ve morlukları kapatmalısınız. Göz makyajınızı maskara ve farla dikkat çekici hale getirdikten sonra, elmacık kemiklerinizi ortaya çıkaracak teninize uygun bir allık sürmeyi de unutmamalısınız.

  • Tüp bebek aşamaları

    Tüp bebek aşamaları

    1-Yumurtalıkların uyarılması;

    İlk görüşme,muayene ve tetkikler sonrası tüp bebek uygulamasına geçilmeye karar verilen olgularda tedaviye yumurtalıkların uyarılması ile başlanır.

    Tüm protokollerde adet kanamasının ikinci ya da üçüncü gününde temel ultrason incelemesi ve kanda östrojen tayini yapılır ve kullanılacak ilaç dozuna karar verilir. Uyarı tedavisi başladıktan sonra hasta belirli aralıklarla kontrole çağırılır. Bu kontrollerde vajinal ultrasonografi yapılarak gelişen folliküllerin sayısı ve büyüklüğü kontrol edilir.Zaman zaman yumurtalıkların durumuna göre kanda östrojen incelemesine gerek duyulabilir.

    Tüp bebek özel bölüm için Tıklayın !

    Tedavide amaç mümkün olduğunca fazla sayıda 16-20 mm çaplı follikül elde etmektir. Takipler esnasında kan östrojen düzeyleri kontrol edilerek ilaç dozu ayarlaması yapılabilir. Hedef 14- mm’den büyük follikül basına 200 pg/ml östrojen düzeyine ulaşmaktır. Folliküller yeterli büyüklüğe ulaştığında son olgunlaşmayı sağlamak için 5.000-10.000 ünite human chorionio gonadotropin (hCG) enjeksiyonu yapılır. Tedavinin süresi değişken olmakla birlikte kendi kliniğimizde ortalama 10.4 + 1.7 gündür. Çatlatma iğnesinden 34-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır.

    Ultrason takipleri şırasında değerlendirilen bir diğer faktör de rahimin içini döşeyen ve endometrium adı verilen tabakanın yapışı ve kalınlığıdır. Gebelik oluştuğunda endometriuma yerleşeceğinden bunun yapışı son derece önemlidir.hCG gününde endometrium 6 mm veya daha ince olduğunda gebelik şansı azalmaktadır. Kendi uygulamalarımızda bu tür hastalardaki klinik gebelik oranı %11.8’dir. Endometrial kalınlığın 14 mm’den fazla olması da olumsuz etki yaratmakta ve gebelik elde edilse bile düşük olma olasılığı artmaktadır.

    2-Yumurtaların toplanması;

    Yumurtalar olgunlaştıktan sonra toplama işlemi yapılır. Yumurta toplama işlemi (oocyte pickup-OPU) vajinal ultrason eşliğinde yumurtalık içine iğne ile girilerek yumurta içeren ve folikül adı verilen içi sıvı dolu yapıların boşatılmasıdır. Tüp içine alınan sıvının içinde yumurta mikroskop altında görülebilecek çok küçük bir hücredir. OPU işlemi genelde kısa süreli genel anestezi ile yapılmaktadır. İşlem 10-15 dakika kadar sürer.

    Her folikülün içinden yumurta çıkmaz. Genelde foliküllerin %70’inin içinde yumurta vardır. Yumurtalar toplandıktan birkaç saat sonra etraflarındaki hücreler temizlenerek olgun olup olmadıkları değerlendirilir. Olgun olan yumurtalara ise dölleme işlemi uygulanır. Yumurta toplam işlemi sonrasında en fazla 1-2 saat dinlendikten sonra hasta eve yollanır.

    3-Mikroenjeksiyon;

    Döllenme klasik tüp bebek veya mikroenjeksiyon yöntemi ile olur. Klasik tüp bebekte spermler toplanan yumurtaların yanına bırakılır ve kendiliklerinden yumurtayı döllemeleri beklenir.Erkeğin tamamen normal olduğu ve kısırlığın kadına bağlı olduğu durumlarda kullanılır. Mikroenjeksiyonda ise yumurtanın içine tek bir sperm mikromanipulator adı verilen özel bir alet yardımı ile zerk edilir. Döllenme işlemi yumurtalar toplandıktan yaklaşık 2-4 saat sonra yapılır. Mikroenjeksiyon ile olan döllenmede öncelikle yumurtaların çevresindeki hücreler (kumulus hücreleri) temizlenir.

    Daha sonra ise yumurta sabitleyici bir pipet ile tutulur ve çok ince bir iğne ile sperm yumurtanın içine zerk edilir. Toplanan yumurtaların ortalama %70 civarı olgun ve döllenmeye müsaittir. Bunların da yaklaşık %70’i döllenecektir. Örneğin 10 yumurtası olan bir kadının ortalama 5 embryosu gelişecektir. Bu bir ortalama olup sayı bunun altında veya üstünde olabilir.

    4- Embriyo Transferi ;

    Embriyolar iki hücreli aşamadan çok hücreli blastokist aşamasına kadar herhangi bir dönemde transfer edilebilmekle beraber, en şık tercih edilen transfer zamanı 4-8 hücreli aşamadır. Embriyolar bu aşamaya genellikle 2 ya da üçüncü günde ulaşmaktadırlar. Embriyo transferi iki-altıncı günler arasında yapılabilir.

    Yardımcı üreme tekniklerinde transfer edilen embriyo sayısı ile klinik gebelik oranları arasında direkt bir ilişki mevcuttur. En iyi klinik sonuçlar 2-4 embriyonun transfer edilmesi ile alınmaktadır, ikiden fazla sayıda embriyo transfer edildiğinde çoğul gebelik oranları oldukça yükselmektedir; ancak bu risk artan kadın yaşı ile birlikte azalmaktadır. Çoğul gebeliklerin komplikasyon oranlarının yüksek olması ve erken doğum gibi nedenler ile maliyetin artması nedeni ile pek çok ülkede transfer edilen embriyo sayışının kısıtlanması yoluna gidilmektedir.

    Günümüzde 35 yaşından genç her hastada sadece bir tane blastokist transfer edilmesi önerilmektedir. Embriyo transferi yapılırken hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatırılır. Vajinaya spekulum takıldıktan sonra steril serum fizyolojik ile temizlik yapılır. Ardından özel kültür sıvıları ile rahim ağzı temizlenir. Embriyolog transfer edilecek embryolan katater içinde laboratuvardan getirir, işlemi yapacak olan hekim karından yapılan ultrason esliğinde embriyoları rahim içine bırakır.

    Embriyo transferi işlemi ağrılı bir işlem değildir ve genelde anestezi gerektirmez.

    İşlem sonrası endometriumu desteklemek için hastaya enjeksiyon, fitil ya da krem şeklinde hormon ilaçları verilir.Luteal faz desteği adı verilen bu tedavi eğer gebelik oluşursa 10.haftaya kadar devam eder. Gebelik oluşmayıp adet kanamasının olduğu durumlarda ise kanamanın başlaması ile birlikte tedavi kesilir.

  • Duvar Rengi Nasıl Seçilir?

    Duvar Rengi Nasıl Seçilir?

    Ev dekorasyonuna herkes heves eder. Ancak iş doğru rengi seçmeye geldiğinden kafanız karışabilir. Çok sayıda seçeneğin arasında, bir yandan nereden başlayacağınızı bilemezken, diğer yandan bir şeylerin sizi kısıtlamasını isteyebilirsiniz…

    Buradaki tavsiyeler, bu önemli seçimde zorlanıyorsanız gerçekten işinize yarayacak. Sonuçta, boya rengi odanızın ruhunu belirler.

    Sabırlı olun…

    Odanızı kafanızda tam olarak tasarlamadan önce renk için kesin bir karar vermeyin. Ama renk numuneleri toplamayı da unutmayın. Boya sonsuz renkten oluşan ve oda dekorunda değiştirilmesi en kolay unsurdur. Ayrıca ucuzdur. Son kararı halılar ve koltuklar belirlendikten sonraya bırakın.

    Dekorasyon örnekleriyle alışverişe çıkın…

    Alışverişe çıktığınızda kumaş, halı, fayans gibi önemli unsurların örneklerine ihtiyaç duyarsınız. Nereye giderseniz gidin, tüm örnekleri yanınızda götürün.

    Renkleri çalışın…

    Bir rengin aklınıza gelmeyecek kadar tonu vardır. Bu tonların örneklerinin olduğu kataloglara daha önceden göz atarak renkler hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Koyu bir ton kullanmayı düşünmüyorsanız bile, tüm renkleri dikkatlice inceleyin. Hangi kategoriye ait renkleri beğendiğinizi belirleyin.

    Renklerin Denenmiş ve Gerçek Formülleri

    Eğer baskılı bir kumaş kullanıyorsanız, baskının fon rengini duvar renginiz olarak seçebilirsiniz. Eğer duvar rengini daha da vurgulamak istiyorsanız, daha derin ya da parlak tonlar seçebilirsiniz.

    Pervazlar, kapılar ve pencereler için beyaz ya da kirli beyaz rengini kullanmak oldukça yaygındır. Eğer yeterince cesaretiniz varsa, duvar renginin en soluk tonunu seçerek buraları daha yaratıcı hale getirebilirsiniz. Çarpıcı bir görüntü elde etmek istiyorsanız duvarlarda açık, kapı, pencere ve pervazlarınız için koyu ya da parlak bir renk deneyebilirsiniz.

    Cilayı seçin işi bitirin…

    Hayalinizde tasarladıklarınız için en uygun cila acaba hangisi? Mat cila ya da düz enamel duvardaki kusurları örter, parlak cilalar ise ışığı daha çok yansıtacaktır.

  • Olympia le Tan ilkbahar yaz 2013 defilesi

    Olympia le Tan ilkbahar yaz 2013 defilesi

    Olympia le Tan ilkbahar yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…

  • Fırında sebzeli kabak mücveri

    Fırında sebzeli kabak mücveri

    Fırında sebzeli kabak mücveri nasıl yapılır ? Fırında sebzeli kabak mücver malzemeleri nelerdir ? Fırında sebzeli kabak mücveri tarifi…

    Fırında sebzeli kabak mücveri tarifi

    Malzemeler:
    2 adet orta boy kabak
    1 adet orta boy patates
    1 adet büyük boy havuç
    1 adet orta boy soğan
    1 çay bardağı beyaz peynir
    5 -6 dal maydanoz
    1,5 su bardağı kaşar payniri
    3 yumurta
    2 tepeleme yemek kaşığı un
    Sıvı yağ

    Hazırlanışı:
    Kabağı, patatesi ve havucu ayrı kaplara rendeleyin.
    Soğanı küçük küp küp doğrayın.
    Derince bir tavaya yarım çay bardağı sıvı yağı koyarak soğanları kavurmaya başlayın. Soğanlar diriliğini kaybedince rendelediğiniz havucuda ekleyin ve kavurmaya devam edin. Havuçlar da diriliğini kaybedince rendelediğiniz patatesi de ekleyerek bir miktar daha kavurun. Son olarak kabakları ekleyin ve 1 – 2 dakika daha kavurup ocaktan alın. Üzerine 1 çaybardağı beyaz peyniri ve küçük küçük doğradığınız maydanozları ekleyerek harmanlayın. Bu karışımı soğumaya bırakın.
    Diğer tarafta bir kabın içine yumurtaları kırın içine 2 yemek kaşığı unu ekleyin ve çırpma teliyle çırpın.
    Hazırladığınız bu karışımı daha önceden hazırladığınız ve iyice soğumuş olan harcın içine dökerek karıştırın.
    Küçük bir tepsiye yada borcama dökün, üzerine kaşar peynirini serpin.
    Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında üzeri kızarana kadar pişrin.
    Sıcak servis yapın.

    Afiyet Olsun..

  • Evde ofis dekorasyonu

    Evde ofis dekorasyonu

    Evde ofis dekorasyon fikirleri…

  • Skolyoz ve Gebelik

    Skolyoz ve Gebelik

    Skolyoz ergenlik çağında kızlarda sık rastlanan bir hastalıktır. Bu hastalar çocuk sahibi olmaya karar verdiklerinde akıllarında birçok soru oluşmakta.

    Skolyoz hastalarının gebe kalmalarında bir sakınca var mıdır?

    Hayır. Skolyoz hastalarının gebe kalmasında bir sakınca yoktur. Ayrıca normal bir gebelik süreci yaşarlar.

    Gebelik skolyozda bir ilerlemeye sebep olur mu?

    Gebelerde karşılaştığımız skolyoz düşük ya da yüksek açılı da (tedavisiz kalmış) olabilir. Gebelikten bağımsız olarak yüksek açılı skolyozlar (50° üzerinde) ilerlemeye devam edebilir. Ancak düşük açılı skolyozların ilerlemeyeceği söylenebilir.

    Gebelik yaşının skolyozun ilerlemesiyle ilgisi var mıdır?

    Gebe kalınan yaşlarda hanımlar kemik gelişimini tamamlamış olurlar. Boy uzaması da bitmiştir. Bu yüzden skolyozun ilerleyeceği düşünülmez.

    Toplam gebelik sayısının skolyozun ilerlemesiyle ilgisi var mıdır?

    Doğum sayısının skolyozun ilerlemesi üzerinde bir etkisi yoktur.

    Skolyozlu gebelerde sırt ya da bel ağrısı omurgası normal olan hanımlara kıyasla daha mı sık görülür?

    Gebe skolyoz hastalarının sırt ağrısı sıklığı omurgası normal olan hanımlardan farklı değildir. Bel ağrısı, skolyozu olmayan gebelerde bile sık karşılaşılan problemlerden biridir. Gebelerin yarısında görülür. Gebe kalmadan önce bel ağrısı yaşayanlarda gebelikte daha da sıktır. Sıklığı annenin ilerlemiş yaşı ve doğum sayısıyla doğru orantılıdır. Yurtdışında yapılan çalışmalarda bel ağrısı ile annenin boyu, kilosu, aldığı kilo, bebeğin kilosu arasında bir bağlantı saptanmamıştır. Gebelikte anne rahminin boyutu artar, bu bel çukurunun artışı ile telafi edilir. Sonuçta bel yükünde artış ve ağrı olur. Gebelik boyunca artan progesteron ve relaxin annenin eklem ve bağlarında gevşemeye neden olarak doğum için anneyi hazırlar. Bağlardaki gevşeme de bel kasları üzerinde yükü artırarak ağrıya neden olabilir. Tüm saydığım bu mekanizmalara bağlı olarak bel bölgesinde skolyozu olan ameliyat olmamış gebelerde bel ağrısı daha sıktır. Bel bölgesi skolyozu nedeniyle ameliyat olmuş gebelerde ise bel ağrısı genelde gözlenmez.

    Skolyoz doğum sırasında soruna sebep olur mu?

    Skolyoza bağlı doğum sırasında bir sorun yaşanmaz. Doğum omurgası normal olan hanımlardan farklı değildir.

    Skolyoz hastaları normal doğumu mu yoksa sezeryanı mı tercih etmeli?

    Skolyozlu gebeler normal doğum yapabilirler. Hastanın omurgasındaki bu eğrilik pelvis kapasitesini etkilemez. Ancak yüksek açılı skolyozu olan, kalp ve akciğer hastalıkları olan, doğum kanalı normal doğum için uygun olmayan skolyozlu gebelerde sezeryan ile doğum tercih edilir. Doğum öncesi hastanın göğüs hastalıkları, kardiyoloji ve anestezi hekimleri tarafından değerlendirilmesi gereklidir.

    Skolyoz nedeniyle ameliyat olmuş daha sonra da gebe kalmış hanımlar için bir şey söyleyebilir misiniz?

    Eğer ameliyat başarılı olmuşsa skolyozun gebelikte ilerlemesi beklenmez. Doğum anestezi gerektrirse anestezi tercihi değişebilir. Skolyoz nedeniyle ameliyat olmuş olan hastalarda, gebelik skolyozun açısını artırmadığı gibi sırt ya da bel ağrısına da sebep olmaz.

    Skolyozlu gebelerde anestezi tercihi nasıl olmalıdır?

    İki tip anestezi tercih edilebilir. Bunlar genel anestezi ve bölgesel anestezidir. Bölgesel anestezi epidural ve spinal (subaraknoid) yapılabilir.

    Ne zaman genel anestezi, ne zaman bölgesel anestezi tercih edilir?

    Annenin bilinen kalp ve akciğer hastalıkları ya da bölgesel anestezi ile ilgili teknik zorluklar varsa genel anestezi tercih edilir. Bel bölgesine yönelik geçirilmiş cerrahiler, omurgada blokta kullanılan iğne girişini engelleyen kemikleşmeye (füzyon) neden olur. Bu da bölgesel anestezinin başarısızlığıyla sonuçlanır. Bu yüzden genel anestezi tercih sebebidir