Kategori: Sağlık

  • Öksürüğü geçirmenin yolları

    Öksürüğü geçirmenin yolları

    Özellikle sonbahar ve kış aylarında oldukça sık ve şiddetli şekilde boy gösteren öksürükten kurtulmak için yapmanız gereken çok basit 10 kural var. Yudum yudum su için, sıcak duş alın, geç saatte yemek yemeyin…

    Öksürük özellikle sonbahar ve kış aylarında hemen herkesin sorunu. Kimi zaman bizi gece boyunca uykusuz bırakan, kimi zamansa topluluk içinde oldukça zor durumda kalmamıza neden olan öksürüğü dindirmek içinse öncelikle bol bol su içmek gerekiyor. Çünkü uzmanlara göre en etkili formül; su!

    Sonbahar ve kış aylarında sıkça karşılaştığımız sinüzit, farenjit, larenjit, nezle ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarında gelişen öksürük, hemen hepimizin yakındığı önemli bir sorun. Bir yandan uyku kalitemizi bozarak ertesi gün halsiz kalmamıza yol açarken, bir yandan da bizi topluluk içinde zor durumda bırakabiliyor. Peki öksürük üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle gelişmişse, dindirmek için ne tür önlemler almak gerekiyor? Aile Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahri Temüray öksürüğü hafifletmenin en etkili yolunun günde en az 2 litre su içmek olduğuna dikkat çekerek diğer formülleri de şöyle sıralıyor:

    1.Yudum yudum su için

    Üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluşan burun akıntısı, boğazı tahriş ederek öksürüğe neden olabiliyor. Su, bu akıntıyı incelterek boğazın tahriş olmasını önleyebiliyor veya hafifletebiliyor. Bol su içmek ayrıca boğazın daha nemli kalmasına yardımcı olarak öksürüğün hafiflemesini sağlıyor. Bunların yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle artmış olan vücudun sıvı ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı oluyor. Günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Vücudun, her damla suyu sizin lehinize kullanabilmesi için de suyu mutlaka yavaş yavaş ve yudum yudum içmeniz gerekiyor. Çünkü kafanıza dikerek ayakta içtiğiniz su midenize girmeyeceği için doğrudan böbreklere gidiyor ve 15-20 dakika sonra vücuttan idrarla atılıyor.

    2.Bitki çayına bal katın, nane limon kaynatın

    Ihlamur, kuşburnu, adaçayı, zencefil, nane limon gibi çaylar veya içecekler de yine öksürüğün hafiflemesine katkıda bulunuyor. Ayrıca çaya bal katarak içmek de öksürüğe iyi geliyor. Balın; vücuda giren mikroplarla savaşma gücünü arttırmak, hücrelerin yaşlanmasını geciktirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve iltihap gidermek gibi olumlu etkileri oluyor.Ayrıca su tutucu özelliğiyle boğaz kuruluğunu alarak boğazı yumuşatıyor ve öksürüğün süresinin azalmasında da etkili oluyor.

    3. C vitamininden zengin meyve yiyin:

    Öksürük üst solunum enfeksiyonuna bağlı gelişmişse, greyfurt, mandalina, portakal ve limon gibi turunçgillerin yanı sıra kara lahana, ahududu, domates, ıspanak, taze fasulye, bezelye ve soğan gibi C vitamininden zengin sebze ve meyve tüketin. Bunlar antioksidan etkisiyle hastalığın vücuttan atılma sürecini hızlandırıyor.

    4.Sigarayı bırakın

    Sigara dumanı da üst ve alt solunum yolunu tahriş eden etkenlerden biri. Ayrıca solunum yolunu koruyan mekanizmalarda da hasar oluşturuyor. Bu zararlı alışkanlığınızı bir an önce bırakmayı ihmal etmeyin.

    5. Odanızın nem düzeyini ayarlayın

    Evdeki kuru hava solunum yollarını kurutarak öksürüğü artırabilen önemli bir faktör. Evin nem seviyesini ideal duruma getirmek için nem giderici cihazlar ya da klima kullanın. Evdeki nem düzeyinin yüzde 30-50 arasında olmasına dikkat edin. Ancak nemlendirici cihazları uzun süre kullanmaktan kaçının. Ayrıca odanızı her gün havalandırmayı da ihmal etmeyin.

    6. Sıcak bir duş alın

    Sıcak duş burundaki salgıları hafifleterek öksürüğü azaltmaya yardımcı oluyor. Sıcak banyodaki buhar ayrıca alerji ve astımdan kaynaklanan öksürüğe de iyi geliyor.

    7. Parfüm ve temizlik ürünlerine dikkat edin

    Parfüm, ev temizlik ürünleri (çamaşır suyu gibi) boğazı tahriş ederek, öksürüğe neden olabiliyor. Hemen hemen her bünyeyi etkilediğini söylemek mümkün olmasa da alerjik bünyelerde ödem, bronkospazm geliştirme riskinin çok yüksek olmasından dolayı, yaşamsal önem taşıyan reaksiyonlara neden olabiliyor.

    8. Akşam 19.00’dan sonra yemek yemeyin
    Reflü sorununuz da varsa akşam 19.00’dan sonra yemek yemeyi bırakın. Çay, kahve, gazlı içecekler ve çikolata gibi reflünün şiddetlenmesine yol açan besin ve içeceklerden mümkün olduğunca kaçının. Yatarken yastığınızın başını yükseltmeyi de unutmayın.

    9. Nevresimlerinizi en az 55 derecede yıkayın

    Alerjik bünyeli kişilerde ev tozu akarları ile küf, kedi ve köpeğin ölü derisi de öksürük krizlerine yol açabiliyor. Bu tür alerjik etkenlere karşı önlem alın. Yün atlet, yorgan, yastık ile halı kullanmayın. Nevresim ve yastık kılıfınızı en az 55 derece ve üzerinde ısıda yıkayın. Yatak örtüsü ve perdelerden de sık yıkanabilecek özellikte olan pamuklu olanları tercih edin.

    10. Kumaş kaplı eşyadan kaçının

    Alerjik yapınız varsa, evinizde mümkün olduğunca az eşya bulundurun. Kumaş kaplı eşyalar yerine deri, sentetik veya ahşap eşyalar tercih edin. Çok toz tutabilecek eşyaları kapalı dolaplar içinde tutmaya özen gösterin.

    Öksürük 2 haftadan uzun sürüyorsa, hafife almayın
    Çoğumuz özellikle bu mevsimde üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı geliştiğini düşünerek bu önemli belirtiyi hafife alıp, doktora başvurmakta gecikebiliyoruz. Oysa savunma sisteminin önemli bir mekanizması olan öksürük 2 haftadan uzun sürdüğünde zatürree, KOAH ve gırtlak ya da akciğer kanserinin habercisi olabiliyor. Bu nedenle öksürük yakınmasında bir hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor.

  • Tüp bebek neden tutmaz? Neden Başarısız olur?

    Tüp bebek neden tutmaz? Neden Başarısız olur?

    Başarısız tüp bebek denemeleri çiftler açısından yıkıcı etkilere neden olabilir. Tedavide 3 kez başarısızlık elde edilmesi halinde tüp bebek başarısızlığı söz konusu olur. Başarısızlıklar çeşitli etkenlerden kaynaklanabilir. Bebek özlemi çeken çiftler bunu yaşadıklarında ya da tüp bebek tedavisi görmeyi düşünen çiftlerin bu konuda merak ettiklerini Sn. Prof. Dr. Yücel Karaman  ile görüştük. Hocamıza şimdiden teşekkür ederiz.

    tup_bebek_denemesi

    Sayın hocam başarısız tüp bebek denemeleri hangi sebeplerden kaynaklanabilir, bizi bu konuda aydınlatabilir misiniz?

    Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyebilecek çok fazla sayıda etken bulunabilir. Bunların arasında kadına ait olan rahim kaynaklı sorunlar, anormal immünolojik yanıt, kan pıhtılaşma bozukluğu gibi etkenler olabilir. Bunun dışında genetik sorunlar, tüplerde sıvı birikimi, endometriyozis hastalığı olması da tedavinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilir. Tedavide kadının yaşı bile başarısızlık sebebi olabilir. Kadının 35 yaşını geçmiş olması halinde, yumurtalık rezervinin azalması söz konusu olacağından yumurta elde edilemediğinde ya da kaliteli yumurta elde edilmediğinde tedavi başarısızlıkla sonuçlanabilir. Bunun dışında erkeğe ait olan faktörlerde bunda etkili olabilir. Erkeğin sperm verememesi, yeterli sayıda sperm elde edilememesi bunların arasında yer alır. bknz: Başarısız Tüp Bebek Denemeleri için Tıklayınız!

    Hocam tüp bebek başarısızlığından söz edebilmek için, nasıl bir gelişme olmalıdır?

    Tedavi uygulanırken tekrarlayan implantasyon başarısızlığının nedenleri konusunda kesin bir şey söylenemez. Tüp bebek başarısızlığı için çiftlerde yapılan 3 denemede en az 4 tane kaliteli embriyo transferi gerçekleştirilmesine rağmen, kadında gebelik elde edilememesi gerekir. Burada embriyo düşük kalitede olursa, başarısızlığın nedeni bu kabul edilir. Ancak embriyonun kaliteli olmasına rağmen, gebelik elde edilemediğinde, kadının rahmi ve embriyo incelenmelidir. Başarısız tüp bebek çiftleri hüsrana uğratır. Ancak bunların nedenlerinin ortaya konması son derece önemlidir.

    Hocam tüp bebek tedavisinde gebeliğin oluşturulmasında en önemli aşama ya da faktör nedir?

    Tüp bebek tedavisiyle elde edilen gebelikler için, sperm ve yumurta hücresinin laboratuvar koşullarında döllendirilmesi gerekir. Burada gebeliğin elde edilmesinde kaliteli embriyo oluşturulması ve bu embriyonun başarılı şekilde kadının rahmine transfer edilmesi gerekir. Bu gebeliğin elde edilebilmesi için, en önemli aşamadır. Daha sonraki aşamada embriyonun rahme tutunması ve burada gelişimini sorunsuz şekilde gerçekleştirmesi gerekir. Yani şöyle diyebiliriz, tüp bebek tedavisinde gebeliğin oluşturulmasında embriyonun ve rahim içinin büyük önemi vardır. Biz tüp bebek tedavisinde oldukça fazla yol aldık. Artık tedaviden önce embriyonun ve rahim içinin kontrolünü sağlayabiliyoruz. Kadına kaliteli embriyonun transfer edilmesini, rahim içindeki sorunların belirlenmesini sağlayarak, embriyonun rahme daha iyi tutunmasına yardımcı olabiliyoruz. Bunlar gebeliğin elde edilmesi açısından önemlidir. Bknz: Başarıyı Etkileyen Faktörler için tıklayınız!

    Hocam size şöyle bir soru sormak isteriz. Çiftlerde ilk tüp bebek tedavisinde başarısızlık elde edilmesini nasıl değerlendirebilirsiniz?

    Şöyle söyleyebilirim, çiftlere ilk defa uygulanan tüp bebekte başarısızlık elde edilmesini normal bir sonuç olarak değerlendirebiliriz. Biz doktorlar olarak tüp bebek tedavisini ertelemeyi, doğal yollardan istedikleri çocuğa sahip olamamış olan çiftler açısından gebelik şansını azaltan bir etken olarak görürüz. Burada erkekler açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü erkeğin üremesinde yaş faktörünün önemi yoktur. Ancak kadınlar bu konuda o kadar şanslı değildir. Yaşları ilerledikçe hem doğal yollardan, hem de tüp bebekle çocuk sahibi olma olasılıkları düşmektedir. Özellikle bebek sahibi olmayı ertelemiş olan kadınların yaşları dikkate alınarak, tüp bebek tedavisi sırasında birden fazla deneme yapılması zorunlu bir hal alabilir. Bu yaşlarda kadının yumurtalık işlevi azalır, bazen de genetik olarak sorunlar yaşanabilir. Başarısız tüp bebek denemesi olan çiftlerin, her açıdan değerlendirilmesi ve sebeplerin mümkün olduğu kadar belirlenmesi gerekir.

    tup_bebek_basarisiz_bruksel

    Hocam çiftlerin tüp bebek tedavisi sırasında yaşadığı stresi, tedavideki başarısızlıkla nasıl bağdaştırabilirsiniz?

    Bu konu tüp bebek tedavisinde oldukça önemsediğimiz bir etkendir. Çünkü stresin tedavi sırasında hem yumurtlamayı, hem de gebeliğin oluşturulmasını olumsuz şekilde etkilediğini biliyoruz. Tüp bebek tedavisinin başarılı olmasını, gebeliğin sağlanmasını ve devam ettirilmesini sağlamak için, kadının stresli bir durumda olmaması gerekir. Biz çiftlerin bu sorunu aşmaları için, tedaviden önce ve sonra psikolojik destek almalarını tavsiye ediyoruz. Tedavi sırasında çiftlerde uyumsuzluk olması, yoğun aile baskısı, tedavinin başarısız olacağını düşünmek gibi etkenler kadının stresli olmasına yetiyor. Bu nedenle çiftlerin tedavinin her aşaması hakkında bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Bu tedavide başarı kadar, başarısızlığında yeri vardır. Ancak çiftler doğru bilgilere sahip olurlarsa, daha rahat bir tedavi süreci geçirebiliriz.

    Hocam başarısız tüp bebek tedavisinin aşılması niçin, çiftler nasıl bir yol izlemelidir?

    Biz tedavide önce çiftlerle görüşerek birbirlerine karşı anlayışlı olmalarını ve kararlarında birbiriyle uyum içinde olmalarını tavsiye ediyoruz. Bu zorlu süreci birlikte aşmaları gerekir. Tedavinin çoğu yükü kadının üzerinde olduğundan, baba adayının daha itinalı olması gerektiğini düşünüyoruz. Gerekiyorsa rahatlamak için meditasyon ve yoga gibi yöntemlerden faydalanabilirler. Stres içinde olmamak adına psikolog desteği alabilirler. Bu süreçte kafein ve nikotinden uzak durmaları, kendileri için hafif egzersizler yapmalarını öneriyoruz. Birde çok önemli olan bit konu var. Tüp bebek tedavisiyle ilgili çevrelerinden gelişigüzel bilgilere rağbet etmemelidirler. Bu onların daha fazla endişelenmesine neden olabilir. En doğru bilgileri doktorlarından alabilirler. Başarısız tüp bebek tedavisi her çift için farklı sebeplere dayanabilir. Elbette tüp bebek tedavisinde olan çiftlerin diğer aile bireylerinden destek almasının önemi de unutulmamalıdır.

    Kaynak : BRÜKSEL TÜP BEBEK

  • Omuz Ağrısı Nasıl Geçer? Omuz Ağrısı Tedavisi İçin Doğal Yollar

    Omuz Ağrısı Nasıl Geçer? Omuz Ağrısı Tedavisi İçin Doğal Yollar

    Omuzlardaki ağrının pek çok nedeni vardır, stres, sinir sıkışması, kaslardaki gerginliker bu sebeplerden bazılarıdır. Omuz ağrısı tedavisi için doğal yöntemler makalemiz omuz ve boyun ağrılarınızdan kurtulmanıza yardımcı yolları size sunuyor.
    Sıcak Su Torbası
    Yorgunluğu rahatlatan, stres ve aşırı iş yükü nedeniyle kaslarda oluşan gerginliği hızlı bir şekilde alan en etkili şey sıcak su torbasıdır. Uzanın ve sıcak su torbasını omuzlarınıza koyun.
    Bu torbalar omuz ve boyundaki kaslarınızdak iltihapların giderilmesine yardımcı olacak, 15 dakika içinde sizi rahatlatacaktır.
    Gece yatmadan omuzunuza koyun ve gece boyu bunla uyuyun.
    Sabaha ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz.

    Soğuk Kompres
    Omuz ağrılarını gidermek diğer bir etkili yol da bu bölgeye soğuk kompres uygulanmasıdır.
    Sıcak veya soğuk buz kompresi bölgedeki iltihap ve ağrının tedavisinde yardımcı olur.
    Bunun için eczanelerde satın buz kutuları veya buzlu jeller işinizi görecektir.
    Bazı omuz ağrılarına sıcak çözüm olur, bazılarına soğuk, bunu ancak tecrübe ederek belirleyebilirsiniz.

    omuz_agrisi_tedavisi (3)
    Banyo Yapmak
    Sıcak bir duş almak, omzunuza sıcak torba uygulamakla aynı işi görür.
    Banyo kaslarınızı gevşetip sizi rahatlatır.
    Vaktiniz varsa küveti sıcak su ile doldurup yarım saat içinde kalın.
    Masaj
    Masaj yaptırmak, bedendeki her türlü ağrıya şifa müthiş bir yöntemdir.
    Masaj kaslarda birikmiş olan stres ve gerginliği alıp, vücudu rahatlatır.
    Hardal yağı, hint yağı gibi çeşitli yapları biraz ısıtın ve omuzlarınıza bunlarla yavaşca masaj uygulatın.
    Lavanta Yağı
    Lavanta yağı yatıştırıcı ve rahatlatıcı özellikleri ile yorgun kasları gevşeten mükemmel bir uçucu yağdır.
    Biraz lavanta yağını, hazırladığınız sıcak su dolu küvete dökün.
    Yarım saat içinde yağ vücudunuz tarafından emilecektir.

    Diğer bir yol ise lavanta yağını masaj yağı olarak kullanmaktır.
    Biraz zeytinyağını ısıtın ve içine organik bir kaç damla lavanta yağı katın.
    Bununla ağrıyan yerlerinize masaj yaptırın. Ağrılarınızdan arınacak, kendinizi kuş gibi hissedeceksiniz.

    omuz_agrisi_tedavisi (6)
    Su İçin
    Omuz ağrılarının en önemli nedenlerinden biri de kireçlenmedir.
    Günde 2-2,5 litre su içmek bedeninizden toksinleri atarak, ağrınızın hafiflemesine yardımcı olacaktır.

    omuz_agrisi_tedavisi (7)
    Limonlu Ballı Su
    Bir bardak suya bir limonu sıkın içine bir tatlı kaşığı balı ekleyin.
    Her sabah bundan için.
    Bu içecek bedenden toksinleri atacak, omuzlarınızdaki ağrıdan sizi kurtaracaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Tüp Bebekte Son Gelişmeler

    Tüp Bebekte Son Gelişmeler

    Op. Dr. Serkan Oral tüp bebek tedavisindeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi.

     

    Tıpta ve teknolojide ilerleyen gelişmeler ve çalışmalar her tedaviyi olduğu gibi tüp bebek tedavisini de yakından etkiler. Son zamanlardaki inanılmaz gelişmeler ile tüp bebek tedavisinin uygulama biçimi pratik hale gelmiş, maliyeti eskiye oranla biraz daha düşmüş, tedavi süreleri kısalmış ve daha rahat bir hale dönmüştür.  

    tup_bebek_mikro_cip

    Mikro Çiple Sperm Seçme

    Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde geliştirilen bu yöntem, aynı zamanda Türkiye’de kullanılmaya başlanmıştır. Baba adaylarında sperm azlığından dolayı bebek sahibi olamama problemi bu teknik sayesinde ciddi oranlarda azaltılmıştır. Mikro Akışkan Çip teknolojisi ile en iyi DNA’lı spermlerden, en iyi DNA’lı embriyolar oluşturabilme imkanı doğmuştur. Sperm çiplerinin içinde vücuttaki sistemi taklit eden mikro kanalcıklar bulunmaktadır. Bu mikro kanalların içinde de kaliteli sperm saptanabilmektedir. Bir tarafta tüm spermler toplanarak sağlıklı spermlerin mikro kanallardan süzülür ve diğer tarafta toplanması sağlanır. Mikro akışkan çip teknolojisi mikro enjeksiyon yönteminde hamilelik başarı oranlarını arttıran bir yöntemdir. Bknz: Mikro Çipli Tüp Bebek Tedavisi için tıklayınız!

    Yardımcı tomurcuklanma laserle:

    Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen önemli etkenlerden biri döllenmiş yumurtanın (embriyonun) rahim içine tutunması aşamasıdır. Bunun olması adını embriyoyu saran dış tabaka yani zonanın incelerek kaybolması gerekir. Bu basamak labaratuvar koşullarında zona tabakasında bir pencere oluşturularak kolaylaştırılabilir.

    Yapay rahim içi uygulaması:

    Tüp bebek tedavisi öncesinde rahim iç duvarından biyopsi aracılığı endometriyal hücreler toplanır. Bu hücreler labaratuvar koşullarında üretilerek tüp bebek tedavisi ile sağlanan embriyoların gelişimi için besinden zengin doğal bir ortam haline getirilir. Bu teknik, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında kullanılan yöntemlerden biridir.

    Blastosit transferi:

    Blastosit embriyonun rahime tutunmadan önce ulaştığı en son halidir. Blastosit evresine ulaşmış embriyonun rahme tutunup, hamilelik oluşturma olasılığı henüz erken safhalardaki embriyolara göre fazladır. Blastosit transferi, embriyo gelişimini daha iyi gözlemleyebilme ve rahim içine tutunma ve gelişme özelliği en yüksek embriyoyu transfer edebilmek için 5. veya 6. günde gerçekleştirilen transferdir. Embriyo blastosit evresine kadar tüp bebek labaratuvarında geliştirildikten sonra transfer edilir.

    Akupunktur:

    Akupunktur,  tüp bebek tedavisinin birçok evresinde etki göstererek tedavi başarısını arttırdığı düşünülmektedir. Limbik sistemi düzenleyici etkisi ile anne adayının strese karşı dayanıklılığını güçlendirmesi, belirli noktalara uygulanan uyarı ile bütün vücutta beta- endorfin ismi verilen bir kimyasal maddenin salgılanmasının artması ve bu artış ile GnRH (gonadotropin releasing hormon ) steroid ve gonadotropin hormonlarının salgılanmasının artması akupunkturun etkilerindendir. Bu etkiler neticesinde rahime olan kan akımını fazlalaşır, rahim iç duvarı olgunlaşır ve netice olarak rahimde hamileliğin gerçekleşmesini kolaylaştıran şartlar sağlanmış olur. Tüm bu değişiklikler ile transfer edilen embryoların tutunma oranının arttığı düşünülmektedir. Bknz: Tüp Bebek Tedavisinde Akupunktur için tıklayınız!!!

    Reiki:

    Uygulaması hiç zorlamayan, doğal destekleyici bir alternatif tedavidir. Vücuttaki çeşitli enerji noktaları kullanılarak doğru yönde enerji akışı oluşturulması ile hem ruhsal, hem de fiziksel iyileşmeyi amaçlar. Tüp bebek başarısızlıklarında tedaviye yanıtı arttırdığı düşünülen bir tekniktir. 

    Spermlerin tercihi için IMSI yöntemi nedir?

    Tüp bebek tedavilerinde mikroenjeksiyon tekniğiyle spermler spesifik bir mikroskop altında seçilip yumurtanın içine enjekte edilmektedir. Bu uygulama esnasında kaliteli embriyo sağlamak için spermin hareketli kuyruk ve baş şeklinin düzgün olmasına titizlik gösterilir. Morfoloji ismi verilen spermin şekil özellikleri iyi olduğunda sağlıklı bir sperm saptandığı düşünülür. Standart olarak olarak mikroenjeksiyon için uygulanan mikroskoplar spermi 400 misli büyüterek sperm seçiminde yardımcı olur. Intra ctoplasmic magnified sperm injection (IMSI) ismi verilen teknikte özel bir mercek ve bilgisayar programı aracılığı ile sperm 6600 kat misli büyütülmektedir. Bu sayede spermin morfolojisi daha iyi incelenebilir. Özellikle spermin baş bölümünde olan değişikler sperm kalitesini belirlemekte ve bu bölgede olan baloncuk şeklinde olan hücresel değişikliklere dikkat edilmektedir. IMSI yalnızca mikroskobun özelliğine bağlı bir durum olmadığı gibi bu tekniği kullanan embriyologun bu konuda eğitimli ve tecrübeli olması da önem teşkil eder. Daha sağlıklı spermlerin tercih edilmesiyle hem döllenme adı verilen oranlarda hem de hamilelik oranlarında iyileştirmeler sağlanır. Özellikle baba adayına bağlı etkenler ya da açıklanamamış infertilite olgularında tercih edilmektedir.

    Tüp Bebekte Son Gelişmeler
    Tüp Bebekte Son Gelişmeler

    Laboratuvar şartlarında embriyolar nasıl takip ediliyor?

    Tüp bebek tedavisi esnasında sağlanan embriyoların laboratuvara şartlarında muhafaza edilmesi ve takip edilmesi en hassas bölümüdür. Laboratuvar şartlarının anne rahminden farksız olması gerekmektedir. Bu sebeple sabit sıcaklığı sağlayan ve anne batınında olan oksijen ve karbondioksit gibi gazları oranını taklit eden inkübatör ismi verilen cihazlar mevcuttur. Bu cihazların çok hassas olması gerekmektedir. Embriyolar bu cihazlar içersinde ortalama 2 ile 5 gün bekletilmektedir. Bu dönem içersinde kesinlikle zarar görmemeleri şarttır. Burada önemli olan husus; embriyoların gelişimin değerlendirilmesidir. Bunun için belirli aralıklarla embriyolar inkübatör cihazından çıkartılarak mikroskop altında incelenir ve büyüme oranlarına bakılır. Kısa bir sürede olsa, oda sıcaklığına çıkan embriyolar dış dünya şartlarına maruz kalırlar. İnkübatör içersine yerleştirilmiş kameralar ile embriyolar dışarı çıkarılmadan takip edilmekte ve dış ortam şartlarına maruz kalmamaktadırlar. ‘Embriyoskop’ ismi verilen ‘Dinamik Embriyo Takip Sistemi’ sayesinde hem en iyi koşullarda embriyolar saklanır, hem de devamlı gözlem altında olduklarından hangi embriyonun büyüme potansiyelinin daha fazla olduğu saptanır. Embryoskop uzmanlara daha önce fark edilemeyen bir çok gelişimsel sorunların saptanmasına yardımcı olmaktadır.

    Embriyoların genetik yapısı daha iyi nasıl anlaşılır?

    Embriyolar birbirlerine oldukça benzerler.Tedavi ardından elde edilen tüm embriyolar aynı kalitede olmadığı gibi en önemli problemin genetik yapılarındaki özellikle kromozom sayılarındaki farklardır. Özellikle ileri yaş kadınlarda bu risk daha da artar.Ortalama olarak son 15 sene içersinde embriyoların genetik yapıları PGD ismi verilen teknikle incelenmekteydi. Tekrarlayan hamilelik kayıpları, başarısız tüp bebek tedavileri ve ailede kalıtsal bir rahatsızlık olduğunda uygulanan bir teknikti.Fakat bu teknikte normalde 23 çift olan kromozomun hepsine bakmak mümkün değildi. Burada en mühim sıkıntı genetik analizin 1 gece içersinde hızlı bir şekilde yapılması, ertesi günde sağlıklı embriyonun transfer edilmesiydi. Bundan dolayı kısıtlı zamandan ve teknik güçlükler sebebiyle tüm kromozomlara bakmak mümkün değildi. Son yıllarda ‘Komparatif Genetik Hibridizasyon (CGH)’ ismi verilen teknikle tüm kromozomlar taranabilmektedir. Genetik yapısı sağlıklı olan embriyolar seçilebilmektedir. Henüz klinik pratikte tam oturmamış bir yöntemdir ancak çok kısa bir süre içersinde CGH özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan durumlar için kullanılmaya başlanacaktır.

    Tüp bebek tedavisinde her gün iğne olmaktan kurtulmak mümkün mü?

    Tedavi esnasında doktorların amacı fazla sayıda yumurtanın oluşmasını sağlamaktır. Sonra ise aralarından ayıklama yapabilecek kadar fazla sayıda embriyonun geliştirilmesidir. Fazla sayıda embriyo olduğu zaman kalanlar dondurularak kişiler oldukça pratik bir yöntemle ikinci bir şans sunulabilir. Adaylara her gün karınlarından ya da kalçalarından iğne yapmaları tavsiye edilir. Uygulanan bu ilaçlar ile yumurtalar büyümektedir. Psikolojik açıdan adayları zaten zorlayan bir süreç olduğu için, bunun yanında her gün iğne olmak ya da iğneleri yaptırabilmek için bir sağlık kuruluşuna gitmek ilave bir stres sebebidir. Uygulanan ilaçların vücutta kalma süreleri kısa olduğu için kısa aralıklarla bu ilaçlar yapılmak zorundadır. Son 2 senedir özellikle Kuzey Avrupa Ülkeleri’nde uygulanan yeni bir ilaç sayesinde artık günlük enjeksiyon yapılmasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Tek doz enjeksiyon 1 hafta kadar yetebilmekte ve hasta dostu bir tedavi olarak karşımıza çıkmaktadır. Büyük bir olasılıkla önümüzdeki senenin başında da buna benzer ilaçlar Türkiye’de de kullanıma girecektir.

    KaynakDr. Serkan Oral

  • Adet Ağrıları Nasıl Geçer? Adet Ağrılarını Geçiren Bitkisel Kürler

    Adet Ağrıları Nasıl Geçer? Adet Ağrılarını Geçiren Bitkisel Kürler

    Adet sancısı kadınların hayatını kabusa çeviren ağrılardandır. Adet sancısı nasıl geçer? Adet sancısı için doğal kürler makalemiz bu konudan muzdarip kişilerin şifaya kavuşması için hazırlanmıştır.
    Adet Sancısını Ne Geçirir?
    1. Kür
    Muayyen dönemlerinizde her gün 2 yemek kaşığı keten tohumu yiyin, çiğneyerek yutun.
    Prostaglandin rahim kaslarının kasılması ve mide ağrısına neden olan hormondur.
    Keten tohumunu bildirdiğimiz ölçüde tüketmek vücutta prostaglandin düzeylerini azaltır

    Adet Ağrılarından Kurtulmanın 13 Yolu İçin Tıklayınız

    2. Kür
    Siyah çayı demleyip, hazırlayın.
    İçine ezilmiş yarım tatlı kaşığı zencefil katın.
    Ardından 2 tatlı kaşığı limon suyu ekleyin
    1 tatlı kaşığı bal ilave edin.
    Gün boyunca düzenli aralıklarla bu çaydan için

    3. Kür
    Bir avuç fesleğen yaprağını ezin.
    Ezdiğiniz yaprakların suyunu süzün.
    Bir bardak sıcak suyun içine 2 tatlı kaşığı fesleğen suyu katın.
    İyice karıştırın.
    Günde 3 kez bunu tüketin.

    Tavsiyeler
    Akapuntur tedavisi size büyük rahatlama sağlar.
    Günlük beslenmenizde muhakkak şu gıdalar olsun;
    Tarçın
    Susam tohumları
    Zencefil
    Maydanoz

    [youtube id=”7FHfrgLHmmM” width=”600″ height=”350″]

     

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Migren Tedavisi İçin Doğal Kürler

    Migren Tedavisi İçin Doğal Kürler

    Migren normal baş ağrısından çok çok öte bir ağrıdır. “Çeken bilir derler” tanımı migren içindir. Migren tedavisi için doğal kürler makalemiz migrenden muzdarip kişilere şifa olmak için yayınlanmıştır.
    Migren belirtileri
    • Şiddetli baş ağrısı
    • Kusma
    • Bulantı
    • İshal
    • el ayakta soğuma
    • ışığa karşı duyarlılık

    Migren Nedenleri
    • Alkol alımı
    • İlaçlar
    • Sigara
    • Alerjik reaksiyonlar
    • Kan şekeri seviyesinde düşüş
    • Beslenme yetersizliği
    • Uykusuzluk
    • Aşırı iş yoğunluğu
    • Menopoz
    • Genetik

    1. Kür
    Yarım bardak havuç suyuna
    Yarım bardak ıspanak suyunu ekleyin
    İkisini güzelce karıştırın.
    Migren tedavisi için bu suyu için

    Migren Nasıl Geçer? makalemizi okumak için tıklayınız

    2. Kür
    Birkaç lahana yaprağını ezin
    ve alnınıza koyun, ardından bezle üstünü örtün.

    3.Kür
    5 limonun kabuklarını soyun.
    Onları güzelce ezin
    İçine biraz su katıp, hamur kıvamına getirin
    Bunu başınıza uygulayın.

    4. Kür
    1 Bardak kaynar suya biraz papatya tozu atın.
    Sıcak sıcak için.
    Migrene hızlı şifa olacaktır

    Bir migren atağı sırasında
    • karanlık, sessiz bir yerde uzanın
    • Biraz uyuyun
    • yemek yemeyin
    • sadece su ve çay içebilirsiniz.
    • Sıcak veya soğuk kompres uygulayın

    [youtube id=”zGC4T8HJB78″ width=”600″ height=”350″]

    3 soruda migren testi! İçin Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Başarısız Tüp Bebek Ve Sonrası…

    Başarısız Tüp Bebek Ve Sonrası…

    Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu başarısız tüp bebek ve sonrası hakında bilgi verdi.

     

    Bir aile anne, baba ve çocuklar ile tanımlanır. Beraber bir gelecek kurmak isteyen birçok çift,  çocukları da olsun ister.  Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftler, yardımcı üreme tekniklerini denerler. Bunlardan en yaygın ve en başarılı olanı tüp bebek tedavi yöntemidir.

    Bknz: Tüp Bebek Nedir?

    Baba adayından alınan sperm örneğinin, anne adayından alınan yumurta ile laboratuvar ortamında uygun şartlarda döllenmesi ve ardından da anne rahmine transfer edilmesi, tüp bebek yönteminin kısa bir tanımıdır. Tüp bebek yöntemi ile genellikle gebelik elde edilse de, ilk denemeler de başarısız olunabilir.

    cem-fıçıcıoğlu_icerik_1

    Tüp bebekte başarısızlık ihtimali ne kadar?

    Tüp bebek yönteminde başarı elde edebilmek için en önemli etken, anne adayının yaşıdır. Ancak iyi bir şekilde hazırlanmış protokollerde annenin yaşı 35 yaşından daha genç olsa dahi hiçbir sorun bulunamamasına rağmen, başarı gene de sağlanamayabilir. 35 yaşın altı kadınlarda başarı oranı yalnızca %50 olarak düşünülür. 35 – 37 yaşlarında ki anne adaylarında bu oran %40 a kadar düşer. 38 – 40 yaşlarına gelmiş anne adaylarında ise %30, 40 yaş ve üzeri yaşlarda ki adaylarda ise %20 ye kadar düşer. 43 yaşından sonra %10’ un altına iner.

    Anne adayının yaş faktörüne ilave olarak, daha birçok etken hamileliğin oluşmasını engelleyebilir. Bu etkenlerden bir tanesi de baba adayından elde edilen spermlerin sayısı ve hareketliliğidir. Kadında ise yumurta sayı ve kalitesi, ayrıca rahime tutunma ile ilgili olarak oluşan problemler olabilir.

    Kaç defa tüp bebek denemesi yapılmalıdır?

    Denemelerin sayısı adayların maddi ve manevi yeterliliği ile ilişkilidir. Maddi durumun yanı sıra manevi durumlar da göz ardı edilmemelidir. Fakat genç adaylarda birinci deneme başarısız ise 2. ya da 3. denemede hamileliğin gerçekleşmesi beklenir. Bu sebeple ilk deneme başarısız oldu diye umutsuzluğa kapılmamak gerekmektedir. Fakat yaşı ilerlemiş adaylarda başarısızlık oranları yaşa bağlı olarak artmaktadır. Deneme sayısı olarak bir üst sınır yoktur.  Yumurta bulunduğu sürece denemeye devam edilebilir.

    Tekrarlayan başarısızlık ardından anne ve baba adaylarının ruhsal durumları nasıl olur?

    Tüp bebek uygulamalarında her deneme, anne ve baba adaylarını her yönden etkiler. Adaylar üzerinde ortaya çıkardığı en önemli etkisi ise ruhsal yönden bir olumsuzluk yaşamalarıdır. Tüp bebek denemelerinde hem adayların, hem de doktorların tek amacı, sağlıklı bebekle neticelenen, başarılı bir tedavi olmasıdır. Fakat sonuçların başarısız olmasından en çok etkilenen, tedavide etkin olarak yer alan anne adaylarıdır.

    Başarısız tüp bebek ardından ne kadar süre sonra tekrar deneme yapılabilir?

    Başarısız tüp bebek denemelerinden sonra ortalama 2 ay ara verilmek önerilir. Anne adayının biraz dinlenip, kendilerini yeni denemeye hazırlaması gerekir. Yaşı genç olan çiftler için bu süre uzun olabilir. Bir kaç aya dahi çıkabilir. Fakat anne adayının 38 yaşından fazla olduğu adaylarda pek fazla beklemek önerilmez. Zaman kaybetmeden ikinci denemeye başlanması gerekir.

    cem-fıçıcıoğlu_icerik_2

    Başarısız tüp bebek denemesinde yaşanan stres başarıyı etkiler mi?

    Bebek sahibi olmayı arzulayan ve bu yöntemle oldukça ümitlenen adaylar için başarısız tüp bebek denemesi  oldukça hayal kırıklığı yaratabilen bir durum. Bu yönteme hazırlanmak tamamen, hem maddi, hem manevi olarak adayların üzerinde bir strese sebep olmaktadır. Ancak başarısızlıklarda ümitsizliğe kapılmamak gerekir. İlk denemede olmuyorsa, ikinci denemede bebek sahibi olunabilir. İlk seferde başarısız olmak diğer denemelerde de böyle olacağı manasına kesinlikle gelmez. Adaylar, tüp bebek uygulamalarında hamilelik olasılıklarının yüzde 60’ı geçemeyeceği kabul etmeleri gerekir ki, yaşanan başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek denemesinde ümitsizlik yaşanmasın. İlk önce bebek sahibi olmak için sağlam ve disiplin isteyen bir yol izlemeleri gerektiğini kabul etmeleri gerekir. Hiçbir problemi olmayan adaylarda dahi istedikleri zaman bebek sahibi olamamak olasıdır. Bebek sahibi olmak, hala gizemlerini koruyan bir mucizedir. Ancak tüp bebek denemelerinde umutsuzluğa kapılınırsa, bu tedaviye olan motivasyonu da etkileyeceğinden dolaylı olarak başarıyı olumsuz yönde etkileyebilir.

    İlk denemede başarısızlık olması doğal mıdır?

     Tüp bebekte elde edilen ilk başarısızlık, olabilir, endişe etmeyin. tekrar uygulamayı ertelemek, hamilelik şansını azaltır. Anne adayının yaşı geçtikçe özellikle 40 yaş üstündeki kadınlarda daha çok deneme gerektirebilir. İleriki yaşlardaki kadınlarda başarılı uygulamalar yapılsa da düşük hamilelikler yaşama ihtimali daha fazladır. İleriki yaştaki tüp bebek başarısızlıkları yumurtalıkların fonksiyonlarının azalması ya da yumurtaların genetiğindeki problemlerden kaynaklanır.

    Üreme organı yapısının komplike bir yapıda olması sebebiyle, başarısızlık ihtimalini azaltmak için  iyi bir muayene ve  araştırma yapılması gerekmektedir.

    Başarısız tüp bebek sebepleri nelerdir?

    Başarısız tüp bebek için ilk sebep olarak embriyonun yapısında genetik bir bozukluğun olma durumu akla gelir. Sperm ve yumurtanın kalıtesi,  laboratuvar koşullarının uygun olmaması ya da embriyonun çatlaması gereken dış zarının  kalın olması  da bu sebepler arasında sayılabilir. bknz : Tüp Bebek’te Başarısızlık Nedenleri

    İkinci sebep olarak da anne adayının rahmi içerisindeki bozukluklar, başarısızlığa yol açabilir. Operasyon ardından olan yapışıklıklar, enfeksiyon , miyom, polip gibi rahim sorunları ya da bozuklukları embriyonun tutulması önündeki bir engel olabilir.

    Üçüncü sebep olarak ise, çocuk sahibi olma durumları olmayan anne adaylarının neredeyse birçoğunda olan çikolata kistleri, tüplerdeki sıvı, iltihap da tutunmayı engelleyen etkenlerden sayılabilir.

  • Burun Tıkanıklığı Nasıl Geçer? Ve Burun Tıkanıklığına Bitkisel Çözüm Yolları

    Burun Tıkanıklığı Nasıl Geçer? Ve Burun Tıkanıklığına Bitkisel Çözüm Yolları

    Burun tıkanıklığı kişinin yaşam kalitesini düşüren, onu rahatsız eden bir sağlık sorunudur. Burun tıkanıklığı nasıl geçer ve burun tıkanıklığına bitkisel çözüm yolları makalemiz
    bu hastalıktan muzdarip olan kişilere şifa önerileri sunuyor.

    Burun tıkanıklığı belirtileri
    Nefes almanızı engelleyen bir tıkanıklık
    Uykusuzluk
    İşitme duyusunda azalma

    Burun Tıkanıklığı Neden Olur?
    Burun yolundaki kan damarlarının iltihaplanması
    Burun boşluğunda şişme
    aşırı mukus salgılanması
    Sinüs, nezle ve grip diğer nedenlerdir

    Burun Tıkanıklığına Doğal Çözüm Yolları
    1. Kür Malzemeler

    Domates
    Tereyağı
    Toz karabiber
    Sarımsak

    Yapılışı
    3 tane domatesi ezin veya rendeleyin
    1 bardak suyun içine koyup, cezvede 10-15 dakika kaynatın.
    İçine 1 tatlı kaşığı tereyağ katın.
    Yarım tatlı kaşığı toz karabiber ekleyin
    Yarım tatlı kaşığı ezilmiş sarımsak
    Hepsini karıştırın.
    Günde 3 kez bunu tüketin.

    2. Kür
    Toz karabiberi tavada 2 dakika ısıtın.
    Dumanını soluyun.

    3. Kür
    2 yemek kaşığı ajwain tohumunu ezin.
    Bir bezin için sarın.
    Bunu soluyun.
    Günde 3 kez tekrarlayın.

     

    [youtube id=”rNfql7KmJRg” width=”600″ height=”350″]

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Golden Bistoury Ödülü, Op. Dr. Bülent Cihantimur’un!

    Golden Bistoury Ödülü, Op. Dr. Bülent Cihantimur’un!

    Op.Dr. Bülent Cihantimur, Monaco’da düzenlenen 3.rd World Plastic Surgery Congress’de, kendi geliştirdiği “Genital Güzelleştirme” tekniğini anlattığı sunumuyla  “ Golden Bistoury” ödülüne layık görüldü.

    Op_Dr_Bulent_Cihantimur

    World Plastic Surgery Congress Başkanı Dr.Valter Dos Santos, yaptığı açıklamada 2013 yılında ilk kez  Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Dergisinde  yayınlanan bu tekniğin, konuya farklı bir bakış açısı kazandırdığını ve ‘’Genital Beautification’’isminin de Cihantimur’a ait olduğunu vurgulayarak,  kongredeki sunum kalitesi ve estetik cerrahiye yeni bir bakış açısı getirmesi sebebiyle “Altın Bistüri” ödülünün Dr.Cihantimur’a verildiğini belirtti. Plastik cerrahinin en önemli isimlerinden sayılan Prof Ivo Pitanguy ‘ın organize ettiği kongreye Dünyanın En İyi 50 Plastik cerrahının yanı sıra, mesleğin diğer önemli mensupları da davet edildi.

    Golden Bistoury- Altın Bistüri Ödülü Bülent Cihantimur’un yanı sıra, Yunanistan’ dan Aris Sterodimas-yüz ve vücut şekillendirmede kullanılan zenginleştirilmiş kök hücre konusunda, Meksika’dan Otero Nunes George-fasyotomiyle bacak implantı konusunda, Beverly Hills’in ünlü estetik doktoru Renato Calabria-rejeneratif hücreyle yüz germede, Amerika’dan Peter Rubin Pittsburgh-aşırı kilo kaybından sonra memeye şekil verme konusunda  ve Liposuction uygulamasının babası sayılan Fransa’dan Professor Yves Gérard Illouz’ da ödüle layık görüldü.

    Genital Güzelleştirme tekniği

    Altın Bistüri ödülü gecesinde, plastik cerrahinin duayeni sayılan Prof Yves Gérard Illouz’la aynı ödülü almaktan onur duyduğunu söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur      “ çok mutluyum ülkeme gurur verici bir ödülle geri dönüyorum. Bu ödül beni çok daha fazla yüreklendirdi, mesleğime olan saygımı ve sevgimi bir kez daha kamçıladı.” sözleriyle duygularını dile getirdi. Professor Yves Gérard Illouz ise, Cihantimur’un inovatif bakış açısını sergilediği geleceğe ışık tutan Genital Güzelleştirme tekniğiyle bu ödülü hak ettiğini vurguladı.

    Vajina estetiği ve diğer konularla ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

  • Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatıSon yıllarda giderek yaygınlaşan oranda uygulanmaya başlanan şeker hastalığı ameliyatı, hastaların vücudunda emilim bozukluğuna sebep olmadan başarıyla uygulanmaktadır. Hastalarda sadece ince bağırsaktaki baş ve son kısmının değiştirilmesi esasına dayanan ameliyatla ilgili, şeker hastalarının merak ettiği konular bulunmaktadır. Bizleri bu konularda aydınlatacak olan Sn Dr. Tuğrul Demirel Hocamıza şimdiden teşekkür ediyoruz.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz ilk konu bu ameliyat her şeker hastasına uygulanabilir mi?

    Bu ameliyat sadece pankreasın insülin hormonu ürettiği, vücudun bu insülini kullanamadığı şeker hastalarında yani bizim Tip 2 diyabet dediğimiz gruptaki hastalara uygulanabilir. Tabi bunun yanında hastaların bazı kriterleri taşıması gerekir. Öncelikli olarak hastaların 18-65 yaş grubunda olması gerekiyor. Hastanın en az 2 yıl süreyle şeker hastası olması ve tıbbi tedaviye cevap vermediği gibi, kendisine önerilen diyet ve egzersiz programını uygulayamadığından, kan şekeri kontrolü sağlanamayan hastalara bu ameliyatı yapabiliyoruz. Hasta düzenli şekilde diyet yapıyorsa, egzersizlerini uyguluyorsa, ilaçların kullanımıyla kan şekeri kontrolünü sağlayabiliyorsa, şeker hastalığı ameliyatının yapılmasını uygun görmüyoruz. Bunların dışında insüline duyarlılığı olan, yan etkiler yaşayan hastalarda ameliyata uygundur. Bknz: Şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz bu ameliyatı obezite ve morbid obezite tedavisinde kullanılabilir mi?

    Evet, insanların bu konuda bir yanılgısı bulunmaktadır. Ancak şeker hastalığı ameliyatı obezite ameliyatı değildir. Bunu metabolik sendrom kapsamına giren sağlık sorunlarının giderilmesinde, Tip 2 diyabet hastalığını tedavi etmekte kullanıyoruz. Bu ameliyatın obezite ve morbid obezite tedavisi için kullanılan ameliyatlardan üstün özelliklere sahiptir.

    Hocam bu ameliyat sayesinde hastalarda ne gibi etkiler elde edilmektedir?

    Yapılan ameliyat sindirim sistemindeki ince bağırsaklarda sıralamayı değiştirmektedir. Vücuttaki bu yeni düzenleme sayesinde, vücutta metabolik değişimler olmaktadır. Bu sayede hem şeker hastalığında, hem de metabolik sendrom belirtilerinde düzelme elde edilir. En önemlisi vücuttaki hormonlarda değişimler meydana gelmektedir. Hastalarda besin emilimi azalmamaktadır. Etkiler insülinin etkili olmasını sağlamakta, insülin direncinin azalmasına neden olan hormonları düzenlemektedir. Bu sayede insülinin daha etkin olmasını sağlar.

    Hocam şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Bu ameliyatın esası ince bağırsaklarda yer değiştirmeye dayanır. İnsülin direncini ortadan kaldıracak olan ince bağırsağın besin temasında sıralamayı değiştirir. Ameliyatın ardından ince bağırsaktan salınan GLP-1 hormonu uyarılır. Hormon pankreastaki beta hücrelerinin sayısını arttırdığından, insülin üretimi artar. Bilindiği gibi beta hücreleri insülin üretiminden sorumludur.

    Hocam bu ameliyatın hastalara ne gibi faydası olur?

    Bu ameliyat sayesinde metabolizmada meydana gelmiş ve geri dönüşü mümkün olabilen tüm sorunların düzelmesini sağlayabiliriz. Hastaların yaşam süresi ciddi oranda uzayabilir. Bunu diğer tedavi yöntemleriyle kıyaslamak mümkün değildir. Ameliyat şeker hastalığının neden olduğu tüm komplikasyonları önleyebilir. Kan şekerini normal seviyelere çeker. Bu sayede hastalarda oluşabilecek organ hasarları önlenmiş olur. Hastalar kullandıkları ilaçları bırakır. Aynı zamanda kendilerinde olan yüksek tansiyon, kolesterol gibi rahatsızlıklar sona erer ve bunlar için ilaç kullanmalarına gerek kalmaz. bknz: Şeker Hastalığı Ameliyatı Ardından Yaşam için tıklayınız!

    Hocam bu ameliyatın uygulandığı hastaların, daha sonra nasıl bir yaşamı oluyor, nasıl besleniyorlar, sorunları nasıl çözümleniyor?

    Hastalarımıza ameliyatın ardından bazı beslenme önerilerinde bulunuyoruz. Normal olarak sebzeli ve kıymalı besinlere geçiş bir ayı buluyor. Her istedikleri yemekten yemeleri ise, 3-4 ay içinde gerçekleşiyor. Ancak şunu belirtelim. Biz hastalara besin kısıtlaması yapmıyoruz. Hastalar kendileri fazla miktarda besin tüketmeyi istemezler. Kendilerini bu konuda hiç zorlamazlar. Ameliyat sırasında yapılan işlemle midenin ön dış tarafı kapatıldığından, hem açlık hissetmez, hem de az orandaki yemekle doyarlar. Doğal olarak hastalarda az ve sık beslenme düzeni oluşur. Ama diyet yapmazlar. Hastaların uyku apnesi, horlama gibi sorunları da bir ay içinde çözülür, kilo kontrolünü yapmak mümkün olur.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz, ameliyatın olumlu etkilerinin görülmesi her hastada aynı şekilde oluyor mu?

    Genellikle hastalar ilaçlarına ve insülin kullanımına son vererek, belki düşük oranda ilaçlarla hayatlarına devam eder. Bu sırada vitamin takviyesi bile almalarına gerek kalmaz. Fakat hastaların yaşayacağı stresler, kendi sorunları, ailesinin ve çevresinin tutumu nedeniyle bazen iyileşme süresinde uzama görülebiliyor. Hastalarda organ hasarı olsun olmasın, ameliyattan sonra yaşamlarına organlarına sahip şekilde ve sorunsuz olarak devam edebiliyorlar. Gecikmeli bile olsa, ameliyatın olumlu etkileri görülebiliyor.