Kategori: Sağlık

  • 5. Güne Hazır mısınız?

    5. Güne Hazır mısınız?

    Modern bir yöntem olan tüp bebek tedavisi, günümüzde çok daha büyük başarı ile geçmişe oranla daha modern, daha az masraflı ve pratik şekilde yapılıyor. Teknik gelişmeler, tüp bebek başarısını çok iyi noktalara taşıyabiliyor.  Günümüzde uygulanmakta olan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. Gün Blastokist Transferi” ile ilgili bilgi almak üzere Kadın Hastalıkları, Doğum ve Infertilite Uzmanı Op. Dr. Dilek Aslan ile görüştük. Op. Dr. Dilek Aslan, 5. Gün Blastokist Transferi’nin çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere çok daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunduğuna dikkat çekti.

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    “5. Gün Blastokist Transferi” nedir?

    Doğal yollardan bebek sahibi olamayan çiftlerde uygulanan tüp bebek (IVF); erkek ve kadın üreme hücrelerinin laboratuar ortamında özel koşullarda döllenmesi ve oluşan embriyoların kadının rahmine yerleştirilmesi yoluyla gebelik elde edilmesinin amaçlandığı modern bir tedavi yöntemidir. Günümüzde uygulanmakta olan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan 5. Gün Blastokist Transferi, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere çok daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunmaktadır.

    Laboratuar ortamında 5 gün boyunca takip edilip geliştirilen embriyolara blastokist adı verilir. 5. günde yapılan embriyo transferine de “blastokist transferi” denir.

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    1978 yılında ilk başarılı  tüp bebek gebeliği de blastokist transferi ile elde edilmiştir.

    Embriyo, gelişim sürecinin 5-6. günlerinde blastokist evresine ulaşılmaktadır. Bir blastokist, yaklaşık olarak 100-120 hücre içermektedir. Bu dönemden sonra embriyoların laboratuar ortamında bekletilmesi mümkün değildir. Anne rahmine transfer edilmesi gerekmektedir.  Embriyo transfer sonrasında 6-7 günlerde koruyucu tabakası olan zona pellüsidadan kurtulur ve rahim dokusuna tutunmaya başlar.

    Blastokist transferi ile implantasyon (tutunma) şansı daha yüksektir. Çünkü iyi embriyoların seçimi söz konusudur, yani ancak iyi olan embriyolar laboratuvarda gelişimlerine devam etmekte ve 5. güne ulaşabilmektedir.

    Tüm ülkelerde çoğul gebeliğin yarattığı risklerden korunabilmek için transfer edilen embriyo sayısına yasal sınırlamalar getirilmiştir. Ülkemizde bu sınır, en fazla 2 embriyodur. 5. gün embriyo transferinde 1 veya 2 blastokist verilerek, hem çoğul gebelik riski azaltılmış hem de gebelik şansı yükseltilmiş olur.  Tüp bebek tedavisinde amaç, eve tek sağlıklı be­bek götürmektir. Bu amacı başarmak için daha kaliteli ancak daha az sayıda embriyo transferi tüm seçkin kliniklerin ortak stratejisidir. 

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    1. Güne Hazır Olmak

    Tüp Bebek laboratuvarlarında kullanılan embriyoların içerisinde takip edildiği ardışık kültür mediumlarında hastaların %60-70’inde blastokist evresine ulaşılabilmektedir.

    Kromozomsal anormallik taşıyan embriyoların blastokist dönemine ulaşabilme ihtimali, normal olan embriyolara oranla çok daha düşüktür. Böylece, 5. günde kromozomsal olarak daha sağlıklı embriyoların seçilebilme ihtimali yüksektir. Bu nedenle blastokist dönemi kaliteli embriyoların transferi ile çok daha yüksek gebelik oranları elde etmek mümkündür.

    Blastokist dönemine ulaşmış embriyolar, ultra hızlı  dondurma yöntemi olan vitrifikasyon ile başarılı şekilde dondurulabilmekte ve ihtiyaç duyulduğunda başarıyla çözülebilmektedir.

    Ancak 5. gün blastokist transferi yapabilmek ve başarılı sonuçlar elde edebilmek için sadece sizin embriyolarınızın belirli şartlara uyması yeterli olmaz.

    Tüp bebek ünitesinin de yüksek niteliklere ve standartlara sahip olmasını gerekir:

    • Laboratuvar koşulları üst düzeyde olmalı. Dizaynı, havalandırması, temizliği ve bunların periyodik kontrolleri titizlikle yapılmalı.
    • Yeterli ve kaliteli donanımlara sahip olmalı, kontrol ve kalibrasyonları düzenli yapılmalı.
    • Alanlarında uzman tecrübeli bir ekibe sahip olunmalı.
    • Blastokist transferi gibi titiz takip gerektiren tekniklerde tecrübeli embriyologlar yeterli sayıda olmalı.
    4
    Blastokist transferi

     

    Blastokist transferi kimlere uygulanır?

    Alınan ve döllenen yumurta sayısının çok olduğu (genelde 8 ve üzeri) ve 3. gün embriyo kalitesinin iyi olduğu tüm çiftlerde uygulanabilir.

    Blastokistlerin neden yaklaşık %50’si tutunamamaktadır?

    Muhtemelen kromozomsal anomalili bir embriyo söz konusudur ya da endometriumun embriyoyu tutma kapasitesinde sorun vardır.

    Blastokist Transferi Kimlere Önerilir?

    • Daha önce tekrar eden denemelerde iyi kalitede 3. gün embriyoların verilmesine rağmen gebeliğin oluşmadığı çiftlere,
    • Çoğul gebelik istemeyen çiftlere,
    • Kalan embriyolarının dondurulmasını istemeyen çiftlere önerilir.

    Blastokist transferinin dezavantajları nelerdir?

    • Hastaların yaklaşık %40’ında transfer edilecek blastokist gelişmeyebilir.
    • Bazı olgularda beşinci günde embriyoların dondurulması, 3. gün dondurulması kadar iyi sonuçlar vermeyebilir.
    • Bazı araştırmalara göre laboratuvar ortamında blastokist evresine gelemeyen embriyoların %10’u 2. ya da 3. günde rahime verilmiş olsa idi gelişimlerine devam edebilirlerdi.

    Hepimiz bir zamanlar ‘’blastokist’’ idik.

    Blastokist transferine gidilmesinin amacı, daha kaliteli embri­yoları seçerek, gebelik şansını arttırırken çoğul gebelik riskini azaltabilmektir.

    Unutmayınız ki; her durumda blastokist transferi uygun olmayabilir. Transfer için blastokist aşamasına kadar bek­leme kararını verirken; embriyoların kalitesi, sayısı ve niçin tüp bebek yapıldığına göre bu kararı embriyoloğunuz, doktorunuz ve siz birlikte değerlendirirsiniz.

    Kaynak: İzmir Kent Hastanesi 

    DOKTOR: Op. Dr. Dilek Aslan

    Bir önceki makalemiz “Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?” okumak için tıklayınız.

  • Şeker Hastalarına Önemli Tavsiyeler

    Şeker Hastalarına Önemli Tavsiyeler

    Türkiyede her 100 kişiden 14’ü şeker hastasıdır.Şeker hastalarına önemli tavsiyeler makalemizde şeker hastaları ne yer? şeker hastası nasıl beslenmeli? gibi konulara yer verdik.
    seker_hastaligi (1)Asla aç kalmayın
    Bir diyabetik olarak asla aç durmayın.
    Bu durum şeker seviyesinizi düşürerek bazı ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
    İşyerine, okula giderken çantanızda mutlaka yiyecek birşeyler olsun.

    Düzenli aralıklarla yemek yiyin
    Şeker hastası olarak aç kalmamanız gerek bunun için kendinize yemek saatleri belirleyin. Az ve sık yiyin.
    Böylece şekerinizi kontrol altında tutabilirsiniz.

     

    Daha fazla protein alın
    Sağlıklı bir beden için yeterli protein alımı çok önemlidir.
    Proteinli gıda tüketimine herkes özellikle şeker hastaları daha fazla önem vermeli.
    Önemli protein kaynakları: süt ve süt ürünleri, et, yumurta vb.

    Lif açısından zengin gıdalarla beslenin.
    Meyveler, sebzeler, tam tahıllı hamur işleri gibi lifli gıdalar kişiyi uzun süre tok
    tutarak, glukoz oranını stebil tutar.
    Bu gıdalar kompleks karbonhidrat olarak adlandırılır ve işlenmiş gıdalardan daha uzun süre bedende kalırlar.

    Yanınızda her zaman tatlı birşey taşıyın.
    Böylece ani kan şekeri düşmelerine çözüm sağlayabilirsiniz.

    seker_hastaligi (3)

    Düzenli spor yapın
    Doğru beslenin ve her gün spor yapın.
    Sağlığı korumak için egzersiz çok mühimdir.
    Spor sayesinde bedeninizde birikmiş fazla yağı ve glikozu yakarsınız.
    Bu durum glikoz seviyesini kontrol altında tutmanızı sağlar.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Vajinada Kaşıntı İçin Doğal Tedavi Yolları

    Vajinada Kaşıntı İçin Doğal Tedavi Yolları

    Kadınların en sık karşılaştığı sorunlardan biri de vajinada kaşıntıdır. Vajinada kaşıntı için doğal tedavi yolları makalemiz vajinadaki kaşıntıya doğal çözüm yöntemleri sunuyor. Genital kaşıntının pek çok nedeni vardır. Bunlardan en yaygın olanı mantar enfeksiyonları ya da adet döneminde pedlerin oluşturduğu tahrtiştir.
    Cinsel birliktelik sonrası hijyen eksikliği de vajina kaşıntısının nedenleri arasında yer alır.

    vajinada_kasinti (1)
    Elma Sirkesi
    Bu sirke antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahip olan mükemmel bir maddedir. Mantar veya bakteri kökenli vajinal kaşıntıdan sizi kurtaracaktır.
    2 yemek kaşıpı elma sirkesini ılık suyla karıştırın.
    Bu suyla vajina bölgenizi iki üç gün boyunca günde 2 kez yıkayın.
    Elma sirkeleri vajina bölgesini asidik hale getirerek, bakterin yok olmasına yardımcı olacaktır.

    Vajinada Kaşıntı ve Tedavisi Makalemiz İçin Tıklayınız

     

    vajinada_kasinti (3)
    Buz Torbası
    Vajinal kaşıntı özellikle geceleri dayanılmaz hal alır.
    Uykunuzu bölebilir, sizi yorgun bezgin bir hale sokabilir.
    Geceleyin karşılaştığınız bu soruna buz torbası ile kompres yaparak çözüm bulabilirsiniz.

    Vajinada Kaşıntı ve Tedavisi Tıklayınız

     

    vajinada_kasinti (4)
    Sarımsak
    Sarımsak güçlü antibakteriyel özelliklere sahip yapısıyla derdinize derman olabilir.
    Kaşıntının sebebi ne olursa olsun, zararı olmayan faydası çok olan sarımsağı denemekte yarar var.
    2-3 diş sarımsağı ezip macun kıvamına getirin, ardından tülbentin için koyun.
    Bu tülbenti vajinaya kaşınan yere koyun.

    vajinada_kasinti (5)
    Yoğurt
    Yoğurt kötü bakterileri yok eden harika bir yiyecektir.
    Vajina bölgesine yoğurdu direk uygulayın veya tampona batırıp
    tamponu vajinada bir kaç saat tutun.

    Genital Bölge Beyazlatma Yöntemleri yazımızı okumak için tıklayınız

    vajinada_kasinti (2)
    Fesleğen Yaprakları
    Fesleğen yaprakları, anti mikrobik, anti-fungal ve anti bakteriyel özelliklere sahiptir.
    2 bardak suya fesleğen yaprağı atıp kaynatın.
    ardından 20 dakika üstü kapalı bir şekilde suyu demleyin.
    Bu sudan günde iki kez için.vajinada_kasinti_icin_dogal_tedavi_yollari

    Kale
    Lahana çeşitlerinden olan kale, vajinasında kaşıntı ve kuruluk yaşayanların imdadına yetişecektir.
    Bağışıklığı güçlendirir, vajinada kaşıntıya yol açan enfeksiyonlarla savaşır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Katarakt İçin Doğal Tedavi Yöntemleri

    Katarakt İçin Doğal Tedavi Yöntemleri

    Katarakt Nedir? Katarakt gözdeki doğal merceğin netliğini kaybetmesiyle oluşan bir durumdur. Katarakt için doğal tedavi yöntemleri makalemizde katarakt için bitkisel çözümlere yer verdik. Kataraktta kişinin gözünde buğulanmış camın arkasından bakıyormuş gibi bir bozulma olur..

    Katarakt Belirtileri
    Bulanık görme
    Nesnelere odaklanamama
    Çift görme koyu noktalar
    Kademeli görmek kaybı
    Göz bebeğinin grimsi beyaz renk olarak solması

    Katarakt Hastalığı Nedir? Makalemiz İçin Tıklayınız

    Katarakt Nedenleri
    Yaşlanma
    Aşırı UV ışınlarına maruz kalma
    Sigara
    Diyabet

    Katarakt İçin Doğal Kürler 1 1 bardak ılık suya 7-8 tane ezdiğiniz bademi atın, içine bir tutam karabiber ekleyin ve 1 tatlı kaşığı bal ekleyin her gün günde 1 kez bunu için.

    Katarakt İçin Doğal Kürler 2 Ispanak katarakt tedavisi için çok yararlı beta-karoten içerir. 500 gram ıspanağı doğrayıp, 1 bardak suya atın 10-15 dakika kaynatın. Ispanak yapraklarını çıkarıp ezin macun kıvamına getirin. Elekten geçirin suyun çıkarın. Bu sudan günde 3 kez için. 1 Ay buna devam edin.

    Katarakt İçin Doğal Kürler 3 2 yemek kaşığı anason tozu, 2 yemek kaşığı kişniş ve 1 yemek kaşığı kahverengi toz şekeri güzelce karıştırın. Sabah akşam günde 2 kez bundan için.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Uçuk Tedavisi İçin Bitkisel Yöntemler

    Uçuk Tedavisi İçin Bitkisel Yöntemler

    Uçuk herpes ismindeki virüsün yol açtığı bir enfeksiyondur. Uçuk tedavisi için bitkisel yöntemler makalemizde uçuktan kurtulma yollarına yer verdik.
    Kadınlarda da erkeklerde de görülebilen kimi zaman ağrı ve kaşıntıyla seyreden bir sağlık sorunudur. Kırmızı içi sıvı dolu kabarcıklar şeklinde göz çevresinde, ağız ve dudak civarında ve genital bölgede görülebilir.
    Bu virüs öpüşme, cinsel ilişki, dokunma ve kişisel eşyaların kullanım yolluyla geçebilir. Peniste, kalçada, vajina çevresinde, anüs ve dış genital bölgede görülebilen uçuklarda olabilir.
    Uçuğun Nedenleri
    Öpüşme
    Korunmasız anal, oral ya da vajinal seks
    Cilt teması
    Birden fazla partnerle ilişki
    Ultraviyole ışınlarına maruz kalma
    Genital bölgede cerahi operasyon
    Kabarcıklar veya yaralara dokunmak
    Hastalık, stres, menstruasyon, yorgunluk ve çeşitli ameliyatlarda uçuğa neden olabilir.

    Uçuk Belirtileri
    Ateş
    Ağrılı idrara çıkma
    Kendini kötü hissetme
    Vajinal akıntı
    Kalça, uyluk, yüzde kırmızı kabarcıklar

    Zeytinyağı
    Zeytinyağı en iyi cilt nemlendiricileri arasındadır.
    Antioksidan açısından zengin yapısıyla, uçukları tedavi etmekde etkildir.
    Bir çay zeytinyağını bir tencerede ısıtın içine biraz lavanta yağı ve balmumu katın.
    Soğumaya bırakın.
    Soğuduktan sonra uçuklu bölgeye uygulayın.

    Siyah Çay
    Siyah çay tanen açısından son derece zengindir.
    Anti viral ve anti inflamatuar özellikleri ile bilinir.
    Kaynar suya poşet çayı atın ve soğuyunca uçuk olan bölgeye uygulayın.
    5 dakika bekletin.
    En iyi sonuç için günde iki üç kez bu yönteme devam edin.

    Ekinezya
    Ekinezya anti viral özelliklere sahip bir bitkidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
    Ekinezyanın çiçeği, yaprağı ve kökleri uçuk için tam bir şifa deposudur.
    Çay olarak içilebilir, hap şeklinde tüketilebilir.

    Karbonat
    Karbonat uçuktan kurtulmak için en etkili yöntemlerden biridir.
    Uçukta oluşan ağrı ve kaşıntıyı hafifletir.
    Nemli bir pamuğu karbonata batırıp, uçuklu bölgelere uygulayın.
    Bu yöntem uçukların kurumasına yardımcı olacaktır.

    Bitkisel Çaylar
    Bitkisel çay cilt hastalıklarını önleyen etkili yollardandır.
    Ağrı tedavisi, kaşıntı gibi uçuk kaynaklı sorunlar için limon, zencefil, tarçın ve papatya
    çayları kullanabilirsiniz..

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Adet Düzensizliği İçin Bitkisel Çareler

    Adet Düzensizliği İçin Bitkisel Çareler

    Tıbben oligomenore olarak bilinen adet düzensizliği, kadınlar arasında yaygın bir sorundur. Adet düzensizliği için ne yemeli? makalemizde adeti düzenli hale getiren yiyeceklere yer verdik.

    Stres, yanlış beslenme, dinç egzersiz, önemli kilo kaybı veya artışı, sigara, alkol fazla kafein alımı, doğum kontrol hapları ve yaşam tarzı gibi çeşitli nedenler adet düzensizliği nedenlerindendir.

    Adet Düzensizliği İçin Bitkisel Çareler

    Havuç Suyu

    Havuç suyu adet günlerini düzenleyen son derece besleyici bir içecektir.
    Her gün bir bardak havuç suyu için.

    Üzüm

    Üzüm demir içeriği ile kansızlıktan dolayı oluşan adet düzensizliklerinden sizi kurtarır.
    Adet döngüsünü sağlayan en önemli yiyeceklerdendir.

    Maydanoz

    Maydanoz A,K ve C vitamini zengini bir bitkidir.
    Adeti düzene koymada da oldukça etkilidir.
    Kaynar suya bir tutam maydanoz atın demlensin, soğuyunca hemen beklemeden için.

    Zencefil

    Bu bitki menstrüel ağrıları rahatlatır. Adet düzensizliklerini düzeltmek için de kullanılabilir.
    Zencefil çayı içebilir veya günlük yiyeceklerinize toz zencefil katabilirsiniz.

    Tarçın

    Tarçın, diyabeti kontrol altına alan, adet döngülerini düzenliyen oldukça faydalı bir bitkidir.
    Çayını içebilir veya limon suyu ile karıştırıp tüketebilirsiniz.

    Zerdeçal

    Uterustaki kan akışını uyarır ve hormonları düzenler böylece adet döngüsünün belli periotlarda olmasını sağlar. Zerdeçal ayrıca adet ağrılarını krampları giderir.
    Süte katıp içebilirsiniz.

    Susam Taneleri

    Susam taneleri yağ deposudur.
    Hormonları dengeler ve böylece adet günlerini düzenler.
    Hamur işlerinizde susamı kullanıp tüketebilir, bol susamlı ekmekler yiyebilirsiniz

    Dilerseniz bir başka konumuz olan Adet Ağrılarından Kurtulmanın 13 Yolu‘na göz atabilirsiniz.

  • Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebekte başarı için altın kuralların ve tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adımın neler olduğu ile ilgili olarak Kadın Hastalıkları, Doğum ve Infertilite Uzmanı Op. Dr. Dilek Aslan ile görüştük. Tüp bebek yönteminde her çiftin tedavisinin değişken olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Dilek Aslan; tedavinin uygulama şeklinin, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanının çiftlere özgü olduğunu önemle vurguladı. 

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?
    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

     

    Tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adım nedir?

    Doğal yollardan bebek sahibi olamayan çiftlerde uygulanan tüp bebek (IVF); erkek ve kadın üreme hücrelerinin laboratuar ortamında özel koşullarda döllenmesi ve oluşan embriyoların kadının rahmine yerleştirilmesi yoluyla gebelik elde edilmesinin amaçlandığı modern bir tedavi yöntemidir.

    Tüp bebek tedavi yöntemi,  birçok çifte gebeliğe ulaşma şansı sunmaktadır. Mikroenjeksiyon yöntemi ile sperm sorunu olan birçok erkek, artık bebek sahibi olabilmektedir. Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarının giderek artması, son derece sevindiricidir. Titiz çalışma, etik tutum, doğru zamanlama ve güler yüzlü bir tedavi süreci, başarıyı önemli oranda etkilemektedir. Önceki yıllarda bebek sahibi olmayı hayal bile edemeyen çiftler, kendi mucizelerini gerçekleştirme şansı bulabilmektedir. İşte bu şans için tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adım, çok önemlidir.

    Bu 3 adım;  

    1. adım iyi bir hazırlık ve destek dönemidir.
    2. adım uzman, tecrübeli bir ekip ve ileri teknolojik donanıma sahip merkez seçimidir.
    3. adım kişiselleştirilmiş güncel tedavi planı ile bebek sahibi olmak isteyen çifte en uygun tedavinin belirlenmesidir. 

    Tüp bebek tedavisi, hangi durumlarda düşünülmelidir?

    • Kadının tüplerinde tıkanıklık varsa,
    • Kadında endometriozis (çikolata kisti hastalığı) bulunuyorsa,
    • Erkekte sperm sayısı az veya sperm hareketliliği sorunları yaşanıyorsa,
    • Polikistik Over Sendromu’nda diğer tedaviler başarılı olamamışsa,
    • Hormonal yetersizlik gibi yumurtlama sorunları varsa,
    • İleri yaş ve zayıf yumurtlama durumunda,
    • Nedeni anlaşılamayan infertilitede,
    • Diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamadıysa,

    Tüp bebek tedavisine başlanılması düşünülmelidir. 

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?
    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebek başarısı için altın kurallar nedir? 

    Modern bir yöntem olan tüp bebek tedavisi, günümüzde çok daha büyük başarı ile geçmişe oranla daha modern, daha az masraflı ve pratik şekilde yapılıyor. Teknik gelişmeler, tüp bebek başarısını çok iyi noktalara taşıyor. Doktorun deneyimi ve hassasiyeti elbette çok önemlidir, ancak çiftlerin de tedavi ekibin bir parçası olarak yüksek enerji ve motivasyonla başlaması yararlıdır. Bu nedenle çiftler başaracaklarına inanmalıdır. Olumlu konsantrasyon ve inanmak, başarının ilk adımlarıdır.

    Tüp bebek yönteminde her çiftin tedavisi değişkendir. Tedavinin uygulama şekli, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanı, çiftlere özgüdür. Bu nedenle tüp bebek tedavisi kişisel olmalıdır. 

    Başarı için çiftlere de görev düşüyor. Yaş değiştirilemez. Ancak, tüp bebek sadece sperm ve yumurtanın birleştirilerek embriyonun anne rahmine yerleştirilmesinden ibaret değildir. Üreme hücrelerinin sayısını ve kalitesini arttırabilecek ön tedaviler olduğunu biliyor muydunuz? Tedaviden 1-2 ay önce hazırlıklara başlamak başarıya katkı sağlayacaktır. Ayrıca; sağlıklı yaşam kuralları bu süreçte de önem taşıyor. Sigara içiliyorsa bırakılmalıdır. Sigara, hem yumurta hem de sperm kalitesini olumsuz etkilemektedir.

    Tüp bebek tedavisine başlarken, çiftlerin doktor ve yakınlarıyla endişelerini paylaşması, onlar için rahatlatıcı olacaktır. Bunun için net sorular sorulabilir ve cevaplar, küçük bir not defterine not edilebilir.

    Çiftler, ilaç tedavilerini doğru uygulamalıdır. Beslenme, doğal besinlerle olmalıdır. Düzenli beslenilmeli, sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Bol su içilmeli; tuz ve diğer katkı maddeleri tüketilmemeli, kafeinli, asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. Günde 8 saat uyumalı, geç yatılmamalı ve sabah erken kalkılmalıdır. Yorgunluk ve aşırı egzersiz, tedaviyi olumsuz etkileyebilir. Zaman zaman küçük molalar verilerek, bedeni ve ruhu dinlendirmeye gayret edilmelidir.

    Tedavi süresince stresten kaçınılmalıdır. Stresle baş etmek için gevşeme tekniklerinin kullanılmasını öneriyorum. Derin nefesler almak, olumlu düşünmek (mutlu düşünce kavramı), doğa yürüyüşleri ve hobilerle uğraşmak, işe yarayabilir. Kadın ve erkek doğurganlığını etkileyen stresin tüp bebek yöntemini de etkilediğini unutmayınız.

    Günümüzde uygulanan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. Gün blastokist transferi” nedir?  

    Embriyolar 5. günde “blastokist” ismini alır. Embriyo sayısı ve kalitesi yeterli ise blastokist transferine karar verilebilir. İleri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. gün blastokist transferi” ile çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunulabilmektedir.

    Başarı oranı daha iyi olan bu transfer kararını embriyolog, doktor ve çiftler birlikte değerlendirir. Bazı durumlarda embriyoların sağlığından emin olmak için de blastokist aşaması beklenebilir. Aynı zamanda blastokist transferine gidilmesinin amacı, daha kaliteli embriyoları seçerek gebelik şansını arttırırken çoğul gebelik riskini azaltabilmektedir.

    Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ERA Testi nedir?  

    ERA , yani “Endometrial Receptivity Array” testi, tüp bebek tedavilerinde, özellikle iyi kalite embriyo olduğu halde gebelik oluşmayan hastalar için yeni bir umut oluşturmaktadır. Yıllarca süren klinik araştırmalardan sonra kullanıma giren bu yeni yöntem ile endometrium (rahim duvarı) tutunma penceresi kişiye özel olarak belirlenmekte ve bu özel zamanda embriyo transferi yapılarak başarı sağlanabilmektedir.

    Özetle söylemek gerekirse; tüp bebek tedavisinde altın kurallar vardır ve her çiftin tedavisi değişkendir. Tedavinin uygulama şekli, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanı, çiftlere özgüdür. Bu nedenle tüp bebek tedavisi kişisel olmalıdır.

    Kaynak: İzmir Kent Hastanesi

    Kent_hastanesi_KK_Adv_icerik_1

     

     

  • Böbreklere Zararlı Besinler Nelerdir?

    Böbreklere Zararlı Besinler Nelerdir?

    Böbrek hastalıkları günümüzde çok rastlanılan sağlık sorunlarındandır. Böbrek taşı olanlar nasıl beslenmeliBöbreklere zararlı besinler nelerdir? makalemizde böbrek sağlığı için uzak durmamız gereken yiyeceklere yer verdik. Böbreklerimizde oluşan böbrek taşları genelde kalsiyum oksalat ve ürik asit taşlarıdır. Bu taşlar kalsiyum fazlalığı ve idrardaki fazla ürik asit nedeniyle oluşur. Bazı yiyeceklerden uzak durarak taş oluşumunu engelleyebiliriz

    Hayvansal Protein
    Böbrek sağlığını korumak isteyen kişiye yapılabilecek tavsiyelerden biri de hayvansal gıda alımına sınırlama getirmesidir. Dana eti hatta balık fosfor ve pürin içerir.
    Fosfor böbrek hastalarının çok tüketmemesi gereken bir mineraldir, keza pürin kandaki ürik asit içeriğini artırarak böbreklerinize zarar verebilir.
    Protein ihtiyacınızı bakliyat, proteini yüksek sebzelerden karşılayın.

    Oksalik Asit Açısından Yüksek Gıdalar
    Anti oksidanlar böbrekler için yararlıdır, fakat oksalik asit gıdalar veya okzalatlar değildir.
    Çay, kahve, üzüm, portakal, yeşil yapraklı sebzeler, böbrek hastalıklarının uzak durması gereken yiyeceklerdendir.
    Bu besinler böbrek taşı oluşumunu kolaylaştıran gıdalardır.

    Böbrek Sağlığını Korumak İçin Yapılması Gerekenler Tıklayınız

    Sodyum İçeriği Yüksek Yiyecekler
    Böbrek hastaları için bilinen bir gerçek şu ki tuz onlara zararlı.
    Tansiyon ve böbreklerin çalışması yakından ilgili bir olaydır.
    Birindeki arıza diğerini de etkiler. Yemeklerinizdeki tuzu azaltmalı, turşu ve
    konserve gıdalardan uzak durmalıdır.

    Yüksek Potasyum İçeren Gıdalar
    Enginar, fasulye, barbunya, mercimek, pancar, pazı, kara lahana, kale, ıspanak, muz, incir, kayısı, avokado, kivi, mango, kavun, şeftali, portakal, papaya, armut, kuru
    patates, kabak, domates, kış kabağı, dolmalık kabak,
    krema, süt, fındık ezmesi, kakao, çikolata, yer fıstığı, yoğurt, potasyum yüksek potasyum içeren besinlerdendir.
    Bu gıdaların çok tüketimi vücutta su tutulmasına neden olarak böbreklere zarar verir.

    Yüksek Fosfor İçeren Gıdalar
    Çikolata sevenlerdenseniz size kötü haberimiz var.. Çikolata, süt ve süt ürünleri, fındık dahil olmak üzere tüm kakao ürünleri, kuru meyveler sık tüketmekten uzak durmanız gereken fosforlu gıdalardandır. Böbreklerde çok miktarda fosfor birikimi, kalsiyum emilimi sürecini engellemektedir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kadınlarda Vajinal Mantar Tedavisi İçin Tavsiyeler

    Kadınlarda Vajinal Mantar Tedavisi İçin Tavsiyeler

    Vajinal mantar enfeksiyonu vajinanın iltihabı türüdür. Kadınlarda vajinal mantar tedavisi için tavsiyeler makalemizi bu dertten muzdarip olanlara yardımcı olmak için hazırladık.
    Vajinal mantar belirtileri vajinal irritasyon, kaşıntı ve akıntıdır. Enfeksiyonlara vajinada yaşayan birçok organizma neden olabilir. Organizmalar sıcağı ve nemli koşulları severler bu yüzden duştan sonra vajina bölgesini iyice kurutmak çok mühimdir.
    Vajinal kandidiyazis olarak da bilinen vajinal mantar enfeksiyonu çok yaygın hastalıklardandır. STD olarak kabul edilmez ve kolayca tedavi edilebilir.
    Size bildireceğimiz tedavi yöntemleri ile vajinal mantarın geçmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat hamileyseniz, mantar olup olmadığından emin değilseniz, ilerlemiş bir durumdaysa muhakkak bir doktora görünün.

    Vajinal Mantar Tedavisi İçin Öneriler
    Sebze, tahıl, meyve ve yağsız süt ürünlerinden oluşan sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı belirleyin.
    Asla tampon kullanmayın. Tampon, vajinal ilaç kullandığınızda ilacı emer ve iyileşmenizi geciktirir.
    Vajinanızın için kesinlikle sabun, hijyenik ürünlerle falan yıkamayın, cildin ph dengesini bozarsınız. Temizlik için yalnız su kullanın.
    Cinsel ilişkiye girdiğinizde ağrı yaşarsanız, bir süre cinsel hayatınızı sınırlayın.
    Banyodan ve tuvaletten sonra vajina bölgenizi kurutun.
    Pamuk olmayan giysilerden uzak durun.
    Yoğurt kullanın. Yoğurdu yalnız yemekle kalmayın, 1-2 yemek kaşığı doğal ev yoğurdunu krem sürer gibi mantarlı bölgeye sürün.
    Sarımsak tüketin. Günde 2 diş sarımsak sizi mantar enfeksiyonundan koruyacaktır.
    Mantarlı bölgeye sık sık elinizle temas etmeyin, böyle yaparsanız mantar enfeksiyonu riskini artırırsınız.
    Dar giysiler yerine bol olanları tercih edin.

    İlgili Konular

    Vajinal Mantar İçin Doğal Tedavi Yöntemleri

     

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kadınların Güzelliğini Gösteren Faktörler “YÜZ DOLGUSU”

    Kadınların Güzelliğini Gösteren Faktörler “YÜZ DOLGUSU”

    Kadınların güzelliğini gösteren en önemli faktörlerden biriside elbise ve kıyafet seçimleridir. Çoğu kadın evde tek başlarınayken dahi dünyadaki en güzel kadınmış gibi hissetmek isterler ve evde tek başlarınayken dahi hatta uyurken gecelikle bile en güzel olmak için uğraşmaktadır. Alışveriş çılgınlığının geldiği son nokta kadınların en büyük özelliklerindendir. Güzel olma uğruna aldıkları kıyafetlerde yaptıkları alışverişlerde harcadıkları paranın hiç bir önemi olmamaktadır. Bir an güzellikleri için uğraşmaya başladıklarında akıllarını kaybetmişçesine gözlerini karartırlar. 

                Kadınların güzellik için yaptıkları şeyde sınır tanımadıklarını daha önce söylemiştik. İşte bu amaçla başvurdukları yöntemlerin en popüler olanı ise estetik. Vücut gerdirme, silikon taktırma, burun yaptırma ya da yüz dolgusu gibi operasyonlardan kaçınmazlar. Bunun için kullandıkları en popüler yöntemde yüz dolgusudur. Yüzlerinde elmacık kemikleri bölgelerine veya yanak bölgelerine yapacakları dolgu takviyeleriyle çekiciliklerine çekicilik katacak ve istedikleri gibi bütün dikkatleri kendi üzerlerine çekeceklerdir.

                 Erkeklerin en çok hoşlandıkları kadın tipi olan elmacık kemiklerindeki dolgular çıkıntılar erkekler gözünde kadınlara daha daha seksilik katar ve onların erkeklerde daha kalıcı olmalarını sağlarlar. Bu şekilde kadınların amacı bütün bu güzelliklerini ve çekiciliklerini kullanarak erkeklerini kendilerine bağlama veya etrafın dikkatini kendi üzerinde toplama gibi amaçları elde etmiş olacaklardır. Sizde kendiniz için kurduğunuz bu güzellik hayallerin yardımcı olmaları için Yüz Dolgusu Ankara merkezimiz de  estetik operasyonlardan yardım alabilir ve amacınıza ulaşıp güzelliğinize daha da fazla güzellik katabilirsiniz.

    Sorularınız için: Dr Mehmet Akgün