ben zamanında falcıların resmen oyuncağıydım. çünkü aşk acısı çekiyordum, malum olay:) ayda en az 2 falcıya rahat gidiyordum, 5 liralık falları asla beğenmiyor uzun fal istiyordum(gerçi hala falın uzunu makbuldür derim), hesaplamaktan kaçındım ama eminim yüzlerce liram gitmiştir fal işine
diğer şeyleri çok iyi tutturan falcılar "o sana gelecek" dedikçe umutlanıp duruyordum, ve hepsi ağız birliği etmişçesine gelecek diyordu. ve tabi ki gelmedi
umutlandığımla kaldım. o fal seanslarından edindiğim tecrübemi yazayım, çünkü hak etmeyen falcıların şişirilmesine sinir oluyorum. sonuçta herkes bi umut için gidip para döküyor,mutlu olmak istiyor, onlar da 10 dakika ağız yorup ne kadar yorulan insanlardan daha fazla para kazanıyor, çoğu zaman yalan sıkıyor, bari hak etmiyorsa üstüne bir de övülmesin değil mi
cafe ankara nurcan: geçiniz... klasik "sen şöyle iyi böyle iyisin, herkes seni kıskanıyor" muhabbeti.
ortaköy yıldız: çok havalı ve özgüvenli duruşunu görünce insan iyi falcı sanıyor, bir de yaptığı makyaj vs de eklenince. halbuki koca bir sıfır. soru soruyor, siz cevap verince "tam bunu dicektim zaten" falan diyor. bana mısırlıyla evleniceksin dedi. uçtukça uçuyor
sakarya gülçe, aşkın: hikaye. hiçbir şey tutturamadı. bir de sesi hiç duyulmuyor mır mır insan bir şey öğreneceği de varsa öğrenemiyor. hatta o cafede herhangi bir falcıya baktırmayın. aralarında sürekli sohbet muhabbet, garsonluğu da onlar yapıyor, masalardan kalkıp duruyorlar, para veriyorsunuz düzgün hizmet yok.
karamel berfin: süper bakıyor. hiç soru sordurmadan aklımdaki sorulara tek tek cevap verdi. iyi falcı soru sordurmaz zaten.
evim cafe gülcan: 10 dakika bakıyor, çok az bence. yani genel anlamda hayatınızla çok alakasız şeyler söylemiyor ama "aa nasıl bildi" dedirtcek bir şey de bilemedi. arkadaşım çok övmüştü, gideceğim şehirlere kadar bildi demişti, ama yine frekans olayı sanırım.
hangi cafede çalıştığını bilmediğim serhat: gerçi cafe söylemeye gerek yok, küfürbazlığıyla meşhurdur. biliyor ama bakış tarzı hoşunuza gider mi bilmem. çok kestirip atıyor "bu konu böyle bu konuyla ilgili başka soru sorma" filan diyor. insanı yönetiyor resmen, ben gelemem öyle şeylere, sonuçta hizmet alan benim di mi?
enerji mi fal mı merkezi yüksel caddesindeki cafedeki inci: değişik bir tarzı var. geleceği biz bilemeyiz diye baştan dürüstçe söylüyor. bazı çok belirli şeyleri görebiliriz sadece, onun dışında gelecek değişir dedi. daha çok psikolog gibi tarzı, öğüt verip duruyor
ama beni şaşırtan bir şeyi bildi.
ve en birinci için: eylül. tek geçerim. hem çok uzun bakıyor, hem de yuh dedirticek şeyler biliyor. diğer falcılar "adında ya da soyadında şu harf var mı" aşamasındayken, o xcan ismini can'ıyla bilmişti bana
bir de falcılarla ilgili genel yorum yapıyım. en sinir olduğum özellikler "adında ya da soyadında a,b,c,d,e harflerinden biri var mı, ismin başında, ortasında sonunda olabilir" diyenler, dalga geçmemek için zor tutuyorum o an, ve daha falın başındaysak bile, gitti para çöpe diyorum, o saatten sonra ne bilse gözümde olmuyor
bir de "olabilir de olmayabilir de, sana bağlı" diyenler. ah canım, gerçekten bana mı bağlı şaşırdım şimi. ben de biliyorum gelecek sabit değil biz de kukla değiliz alacağımız kararlara göre değişen bişey, ama ben sana felsefe yap diye para vermedim, beni mutlu et diye verdim.
arkadaşlar lütfen şunu bilin ki bir falcıya x dönecek mi ya da bana bakacak mı diye sorarsanız binde bir hayır der. lütfen o an mutlu olun sonra unutun, "ama falcı şöyle demişti" diye uzun süre umutlanmayın. bir de 50-100 gibi büyük paralar vermeyin. hiçbir fal 30 bilemedin 40tan fazlasını hak etmez. 100 liraya bakan 30a bakandan daha iyi bakıcak diye bir şey yok, en müthiş falı bile iyi araştırırsanız 20ye 30a bulursunuz. sıkı pazarlık edin, kararlı olduğunuzu görürlerse hemen düşerler fiyatı. sonuçta çok kolay kazanıyorlar, taş atıp kolları ağrımıyor, tek fiyata ürün satmıyorlar. bana bi falcı su falına başta 100 deyip, sonra 30a bakmıştı
gerçi bişeye de benzemiyodu zaten fal
tüm yazmak istediklerimi toparlayıp yazdım, bir sene yazmam heralde buraya bişey
bu kadar şey yazdım, lütfen içinizde eylül'ün ya da bahçeli koyu kahvedeki süheylanın cebini bilen varsa buraya yazsın ya da özelden atsın