Tek tek okudum kimisi ne kadar nefretle anlatmış babasını,
kimisi ne kadar çok mutlu şekilde şükrederek anlatmış babasını.. Her bir satırı okurken ağladım o kadar hassasımki bu konuda zaten.. Ne olursa olsun aslında BABAnın gölgesi yeter yokluğu ve kaybı o kadar ağırki çünkü..Ben daha 3yaşına girmeden beyin kanaması geçirerek vefat etmiş benim babam.. Daha 23 yaşındayken ne mutlu yuvaları varken bir anda dünyası kararmış annemin.. Çok uzun yıllar geçmesine rağmen annem öylece ahirette kavuşmayı bekliyor her nefeste.. Annem anlattı hep bana babamı.. Resimlerden gördüm yüzünü sadece.. Annem hem anne hem baba oldu bana ama babasızlık öyle büyük bir eksiklikki hala nerde baba-kız görsem içim sızlar hiç belli edemesemde.. Küçükken okulun ilk günlerini ve yeni bir öğretmen gelmesini hiç sevmezdim o tanışma faslı adı altında ''Anne baban kaç yaşında ne iş yapıyor'' sorusu yüzünden.. Öyle boynum bükülürdüki babam ben bebekken vefat etmiş diyecek olduğum için.. Sanki bir suçmuş bir ayıpmış gibi saçma çocuksu bir hisle.. Küçük yaştan beri canımdan çok sevdiğim adam olan nişanlım, yeri gelince bir baba benim için öyle bir şefkat varki içimde ona karşı.. Şükürler olsun onu çıkardı Allahım karşıma..Hiç yaşayamadığım babamın yokluğunu hissettirmemek için elinden geleni yapıyor herşeyde.. Arkamda kocaman bir dağ benim için..
Annemle birlikte babama kavuşmak ise ahirete kaldı..
Canim iyiler cabuk oluyor malesef..kotulerse kazik cakiyor dunyaya bende olecegi gunu olum haberinin gelecegi gunu ozlemle bekliyorum