Doğum, yeni düzen, iç dökme

Probis02

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
tek ayak cezası
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
9 Nisan 2021
532
782
Merhaba hanımlar, uzun uzun derdimi anlatmaya ihtiyacım var okuyacak olanlara şimdiden teşekkürler.

Yaklaşık 20 gün kadar önce gece suyumun gelmesiyle doğumum başladı. Açıklık 7 cm oluncaya kadar idare ettim. 6-7 cm civarı açıklık 1-2 saat değişmeden devam etti. Ağrımın artmasına rağmen açıklığın aynı kalması bende biraz panik yarattı. Hatta o kadar ağrım artıyor ama açıklık aynı 10 cm olunca napıcam diye düşündüm. O sırada açılmamın daha fazla olmacağını bilmiyordum. Önceden de panik atak geçirmiş bir insanım ve kaygılı bir yapım var. Bir türlü kendimi sakinleştiremem. Ağrım arttıkça aslında dayanabilecek olmama rağmen panikle birlikte yüreğim sıkıştı ve duramadım. Panik olunca dehşet duygusuyla ağrının kendisine değil ama yarattığı hisse dayanamadım. Doktoru çağırdım dedim bu böyle olmaz ben yapamayacağım beni sezaryene alın. Doktor hanım beni epiduralli normal doğuma ikna etti. Ebeyle birlikte sağolsun duş aldırdılar biraz rahatladım. Epidural yapıldı ancak açılmam devam etmedi. Meğer muayenede de doktorun eline gelen bir kemik varmış ben bu açılmam niye durdu diye düşünürken o kemik açılmıyormuş. Bebeğin kafası kanaldaydı zaten. Nst de bebeğin kalp atışlarında sıkıntı olunca beni hemen sezaryene aldılar. Yani dayansamda birşey değişmeyecekmiş.

İlk kez sezaryen ile ameliyathane görmüş oldum, ne olduğunu anlamadan kesip biçtiler, oğlum doğdu. (doktorlar işini şahane yaptı aslında demek istediğim ben normal doğuma hazırlıklı olduğum için birden sezaryene girmek böyle hissettirdi.) Bebek doğduğunda kafası ince uzundu kanalda sıkışmış olduğundan sonradan düzeldi.

Akşam anestezinin etkisi geçince ağrılarım başladı ama idare edebileceğim türdendi. O gün geceye doğru sağ tarafım tutuldu. Bazı ameliyatlardan sonra böyle sıkıntılar olurmuş. 2 gün resmen çocuğu kucağıma alamadım bile. Kramp benzeri bi ağrı giriyordu kilitlenip kalıyordum. Yavrum annesini arıyordu ben kucağıma alamıyordum, o kadar paniktiki o hali hiç aklımdan çıkmıyor.

Biz doğuma eşimle gitmiştik, ben ve eşim aileden yana pek şanslı insanlar değilizdir. Ben fiziksel ve psikolojik şiddet görerek büyüdüm. Annem beni çocukken bir kere bile öpmemiştir mesela ya da sarılmamıştır. Babam da yok gibidir, sadece evde askeri düzen disiplin kuralları koyardı. Yani yardımcı olacak kimsemiz yoktu.

Neyse ben ağrım ve tutulmam olunca çok kötü oldum, oturamıyordum bile, üzerine 2 gün uykusuzluk eklenince en son dayanamayıp anneme nolur gel dedim. Sağolsun geldi ama 2 çocuk büyütmüş kadın benden daha tecrübesiz hareket etti. Bebeğin gazı olduğunu ve çıkarılması gerektiğini bile hemşirelerden öğrendim. Yine de yanımda olması bile manevi olarak güç verdi.

Daha sonra annemle birlikte eve geçtik, o ilk 1-2 gün çok zordu, ara ara ağlıyordum, bebeğe bakmayı beceremiyordum ama yine de eşim ve annem olunca ruhsal olarak dayanıyordum. Bu arada tutulmam geçti ama bu sefer sol kalçamda ağrı başladı ve topallayarak yürümeye başladım. Bu da doğumdan sonra eklemlerin gevşemesiyle alakalı bir durummuş. Yeni doğum yapmışken sezaryenle bu ağrı çok zordu. Doktor dinlen dedi ama ben kıçımın üzerine asla oturamadım.

Bunlara ek olarak bebek her ağladığında öleceğini sanıyordum, ağlamaktan katılacak gibi geliyordu. Ayrıca bebeğin yanından asla başka yere ayrılamıyordum, çocuk ölecekmiş gibi geliyordu. Hala daha hafiften öyle hissediyorum ama yönetmeye çalışıyorum

Derken oğlum 5 günlük olunca sarılığı yükseldi, 1 gece fototerapi gördü, gözüne ışık gelecek bi sıkıntı olacak diye anksiyetelerden anksiyete beğendim. Oğlumun değerleri düştü eve geldik bu sefer annem eve gideceğini söyledi. Hayatımda hiç bir şeye bu kadar üzülmedim. Kötü de olsa annemin evde olması büyük ruhsal destekti. Ev işi beklemiyorduk kendisinden bi kahvaltı bi akşam yemeği hazırlasa yeterdi. Zaten temizliğe kadın geliyor. Ki normalde 32 yaşındayım bu yaşıma kadar annemden bana bi poğaça yapmasını bile istememiştim. İlk kez birşey istedim lohusa halimle gitmesi o kadar kötü hissettirdi ki 2-3 gün sırf buna ağladım. Kendimi sıkışmış, ölecekmiş gibi hissettim.

Annem o topallayan, yürüyemeyen, yatamayan ve uykusuz halim için "Kendine bakacak kadar iyi oldun kendi işini halledersin artık" tarzı birşeyler söyledi bahane olarak. Ki doğumdan önce kızım geleyim son zamanların ben sana bakarım diye teklif etmişti bende iyi olduğum işimi kendim halledebildiğim gerekçesiyle reddetmiştim. Yani annem yine aynı annemdi ama ben o kadar muhtaçtım ki bu sefer farklı olur sanmıştım

2-3 gün daha bebeğe eşimle baktık ama ben lohusa psikolojisine iyice girdim. Nerden bebeği yaptık, hayatım bitti vs gibi klasik düşünceler aldı beni. Ayrıca o kadar iç sıkıntısı hissettim ki sıkıntıdan öleceğim sandım. Duvarlar üzerime geliyordu. Sağolsun eşim kahve yapıp balkonda beni sakinleştiriyordu. Hava alıyorduk iyi kötü.

Sonra bebeği konrtole götürdüğümüzde tekrar sarılığın yükseldiğini öğrendik ve 1 gece daha fototerapi aldı oğlum. Ayrıca doğum kilosu artmamış ve gerektiği kadar besleyememişim. Bunun vicdan azabı da beni mahvetti. Mememden emmiyordu, alıp alıp sürekli bırakıyordu. Süt sağmaktan mama hazırlamaktan oturamadım bütün gün.

Neyse fototerapiden sonra değerlerimiz düştü tekrar eve geldik bu sefer eşimde bende covit olduk. 5 gün oldu eşim odadan çıkmıyor. Ara ara yanıma maskeyle geliyor sadece. Benim çok şükür az bi boğaz ağrım dışında birşeyim yok. Oğluma maskeyle bakıyorum, çocuk doktoru yenidoğanlarda bir sıkıntı olmaz korkmayın dedi.

Böylelikle eşimden de mahrum kalmış oldum. Tek başıma bakmaya başladım, çok şükür şimdi biraz alıştım.

Normalde kamu da çalışıyordum ama bebekten önce istediğim bir bölümü okumak için istifa etmiştim. yüksek lisansa başlamıştım. Tekrar sınava girip aynı bölümün lisansını da okumaya niyetim vardı. Şİmdi ise hayatım bitmiş gibi hissediyorum. Duygularımı yönetemiyorum, kendimi çok çaresiz sıkışmış bunalmış hissediyorum. Olmasaydı diyorum ama bi yandan saçına zarar gelecek diye ödüm kopuyor.


Biraz karışık yazdım kusura bakmayın. Benzer süreçlerden geçen, geçmiş olan kişilerle konuşmak belki iyi gelir.
 
Benzer seyler yasadim. Suyum geldi hastaneye gittik. 2 saat bekledik, acilmam olmayinca epidural verildi 8 saat suni sanci aldim. Yine acilmam olmadi. Epidural sezaryene aldilar ama uyusmadim. Genel anestezi ile sezaryen oldum. 3 gun hastanede kaldim, bebegim ememedi, kilo verdi. 1 ay boyunca elimle süt sagdim ve kaybettigi kilolari almasi icin gunde 16 kez besledim. Bir emzirme seansi 1 saat suruyordu. Dogumum ve lohusaligim benim icin travmadir. Gorumcem benimle hastanede kaldi. Annem kosa kosa hastaneden kacti. Dogumdan sonra evime yardima geldi ama horlaya horlaya uyudu. Benim tek sansim kayinvalidemdi birgun arayla geldi, yemegimi yapti, gece süt sagip birakip uyudum.

Merak etmeyin hepsi geçiyor. Bebeginiz büyüyüp hareketlendikce, yeni seyler ogrendigini gordukce daha mutlu olacaksiniz. Çektiğiniz tum sıkıntılara degdigini goreceksiniz.
 
Allahım yardımcınız olsun inşallah.

Doğum ve lohusalık zor dönemler anlıyorum ama evlat öyle büyük bir nimet ki insan kendini ona adıyor hele ki ilk zamanlar. O size muhtaç başka hiç kimsesi yok sizden başka.

Yardımcı hanım daha sık gelip size destek olursa daha kolay toparlarsınız.

Tüm yavrular sağlıkla mutlulukla büyüsün inşallah.
 
Ben lohusalık depresyonundan ziyade çok kötü bir doğum tecrübesi geçirdim.Normal doğum yaptım ama ebe ve doktor koordinasyon eksikliği nedeniyle 4. Derece yırtık oluştu ve akabinde 1. Haftada fistül oluştu.Bebeğimi kucağıma verdikleri an ondan bir daha ayrılmayacağıma dair söz verip haykırmıştım ama daha 1 haftalık bebeği ameliyatım nedeniyle 4 gün hastanede kalarak yanlız bırakmak zorunda kaldım emzirmeye ara verdim hergün yanıma getirmelerine rağmen çok üzülüyordum.Üstelik ameliyatımda çok nüks eden bir ameliyattı her dk googledan araştırma yapmak ve okuduklarım yüzünden iyice depresyona girmek böyle bir dönemde çok zordu.Ben aileden yana şanslıydım belki ama o kadar kötü bir tecrübe yaşadımki 8 ay geçti hala iyileştiğime inanamıyorum.Psikolojik destek almaya başladım ama onuda bebekten dolayı düzenli gidemiyorum.Dilerim bebeklerimiz ömür boyunca sağlıklı olur.Ve bu kötü günler gerde kalır hep güzel anlarını onların gülüşlerini hatırlarız🙏🏼
 
Canım benim
Sana Sarılmak istedim bir an
gececek güzelim inan bana hepsi geçecek
Hislerin normal
Hiç bir şey için kendini suçlama
Kaygılanma
Ne zaman istersen buraya dök içini
Özelden de bana yazabilirsin istersen
Hangi sehirdesin bilmiyorum
Ankara ise ve yardıma ihtiyacın varsa elimden geleni yaparım seni çok iyi anlıyorum
Geçecek inan bana bitecek rahata çıkacaksın
Allah yardımcın olsun canım benim
 
Hayirli olsun bebeginiz, gozunuz aydin.
Hepimizin hikayesi farkli ama duygularimiz ayni.
Hayatiniz bitmis gibi hissetmeniz, caresiz hissetmeniz, hatta bazen beceriksiz ya da iyilesmeyecek gibi hissetmeniz cok dogal.
Annelik huznu diyorlar buna.
Aglamaktan cekinmeyin.

Esiniz iyilesinceye kadar sabredin, siz de gunden gune daha iyi olacaksiniz.
İkiniz cok daha rahat bir sekilde bakarsiniz.
Bebeginiz hep boyle kalmayacak merak etmeyin, siz de tabii.
İyilesince o minik boynunun iceri kismi var ya meleginizin, oradan opun benim icin, koklayin annesi.
Annen yaninda, biz guvendeyiz sagiz saglikliyiz, gececek deyin kulagina.
Siz ne kadar rahat olursaniz bebeginiz de o kadar rahatlar.

Gaz cikarmasini rahatca halletmek icin gaz masaji yapin gobegine.
Saat yonunde veya saat yonunun tersine ama bir oyle bir oyle degil ikisinden birini secip yumusak hareketlerle masajini yapin.
Omzunuzda dikey bir sekilde tutun ve bacaklarini da yumusakca yukari dogru hareket ettirin.
Bazi bebekler cok daha fazla gazlidir, daha dunyaya alismaya calisiyor bagirsaklari annesi.
Emzirirken dik pozisyonda kalin, bebegin basi yukarda olsun kolunuzla destekleyin.
Memenin sadece ucuyla beslemeyin, kahverengi kismini da ne kadar alabiliyorsa alsin bebek.
Bebegin agzinin icini duzenli olarak kontrol edin, pamukcuk ihtimalini goz ardi etmeyin.
Kulaklari da cok hassas oluyor, ayda bir kere kulak muayenesi yaptirin.
Kiz bebekse vajinal yapisikliga dikkat edin.
Banyo yaptirmayi ihmal etmeyin, bu da rahatlatiyor bebegi.
İhtiyaciniz oldugunda yazin.
Optum ikinizi de musaadenizle :)
 
Benim de benzer seyler oldu. Suyum geldi, hastaneye gittik 20 saat bekledim, 10 saati normal sanci 10 saat suni sanciyla. 3 cm i gecmedi acilma. Sezaryene alindim. Hayatimda ilk kez ameliyathane ortamini gördüm. Afalladim, hic beklemiyordum cunku sezaryen olmayi. Her sey asiri yolunda gitmis ve cok cok aktif bir hamilelik gecirmistim. Annem evinden baska yerde kalamaz hic. 2 saat mesafede oturuyorlar. Babam ve kardeslerim de hastaneye gormeye geldi, eetesi gun eve doneceklerdi. Onlarla donecegini soyledi. Hci yardim destek temizlik yemek beklentim yoktu zaten. Ama 5 gun sonra esimin ailesi gormeye gelecekti. Yalvardim onlarla beni yalniz birakma , onlari agirla gonder sonra git bari diye. Neyse kabul etti. Toplamda 1 hafta kalmis oldu, kaynanamlar kapıdan cikar cikmaz kaçar gibi gitti. Biz esimle başa ciktik her seyle. Bebiş asiri gazliydi. Problemliydi. Gecemiz gunduzumuz birbirine girdi. Sütüm yetiyodu, sarilik olmadi cok sukur. Ama sutumun bol gelmesinin en buyuk sebebi de hicbiseyi kafaya takmamak oldu. Esim yanimda ya o bana yeter diyip baska hicbiseyi umursamadim. Sütüm yeterliydi ama bebegim cogu zaman gaz stresinden surekli emmek istiyordu. Cok yorgun cok halsiz kalmistim, emzik almadi, mama vermek istedim belki doymuyodur diyip, mamayi da almadi. Ama sabrettik. Evi 💩 götürdü, hazir yemek yedik, ama moralimizi bozmadık. Bebek ne kadar sorunlu olursa olsun surekli disari cikicam eve kapanmicam demistim kafaya koymustum. Ilcede oturuyorum, burda hamburgerci yok 😄 dogum yaptigim hastanenin karşısında McDonald's var. Esime deidm ki, dogurunca bana yemek al gel, sezayene donunce yemek yasak dediler, icimde kaldi wgsghdhr. Bebe 5 gunlukken 1 saatlik yol gidip sehir merkesinde gezdik hamburger yedik 😄 2 gunlukten itibaren her gun bebek arabasina koyup yuruyuse ciktik, onun da cok hosuna gidiyor. En faydali sey kendimi disari atmakti yani. Bi de sadece bebegi düşünüp, her sey bebegim icin, o benden canimdan her seyden onemli kafasina giren anneler kendini cok bunaltiyor. Ben once ben iyi olmaliyim ki ona iyi bakabileyim dedim hep. Kendimi de dusundum. Kendimi bebege feda etmedim. Tatil beldesinde oturuyoruz 20 gunlukten beri denize gidiyoruz, daha onu sokmadim, birkac gune onu da denize sokucam 3 aylik olmak uzere. 40 gunlukkeb sehir disina tatile gittik ilk defa. Bunlarin hepsinde neredeyse burnumuzdan geldi ama olsun Rutinimi, hayat dengemi bozmamak icin konforsuz da olsa ustune gittim hep hayatin. Herkese de tabsiye ederim. Son birkac haftadir her sey o kadar rahatladi ki cok sukur. Artik onun bize ayak uyduracagi evreye geliyoruz nihayet 🥰
 
Benzer seyler yasadim. Suyum geldi hastaneye gittik. 2 saat bekledik, acilmam olmayinca epidural verildi 8 saat suni sanci aldim. Yine acilmam olmadi. Epidural sezaryene aldilar ama uyusmadim. Genel anestezi ile sezaryen oldum. 3 gun hastanede kaldim, bebegim ememedi, kilo verdi. 1 ay boyunca elimle süt sagdim ve kaybettigi kilolari almasi icin gunde 16 kez besledim. Bir emzirme seansi 1 saat suruyordu. Dogumum ve lohusaligim benim icin travmadir. Gorumcem benimle hastanede kaldi. Annem kosa kosa hastaneden kacti. Dogumdan sonra evime yardima geldi ama horlaya horlaya uyudu. Benim tek sansim kayinvalidemdi birgun arayla geldi, yemegimi yapti, gece süt sagip birakip uyudum.

Merak etmeyin hepsi geçiyor. Bebeginiz büyüyüp hareketlendikce, yeni seyler ogrendigini gordukce daha mutlu olacaksiniz. Çektiğiniz tum sıkıntılara degdigini goreceksiniz.
Benim bebeğimde emmiyor malesef, biraz ağzına alıyor memeyi sonra bırakıyor, çabalıyor çabalıyor olmuyor bi türlü. İnşallah iyileşince bi emzirme uzmanına gidicem.

Ve inanır mısınız koşturmaktan hamilelik öncesi kiloma geri döndüm 2 haftada, şu an gören biri yeni doğum yapmış demez asla
 
Son düzenleme:
Ben lohusalık depresyonundan ziyade çok kötü bir doğum tecrübesi geçirdim.Normal doğum yaptım ama ebe ve doktor koordinasyon eksikliği nedeniyle 4. Derece yırtık oluştu ve akabinde 1. Haftada fistül oluştu.Bebeğimi kucağıma verdikleri an ondan bir daha ayrılmayacağıma dair söz verip haykırmıştım ama daha 1 haftalık bebeği ameliyatım nedeniyle 4 gün hastanede kalarak yanlız bırakmak zorunda kaldım emzirmeye ara verdim hergün yanıma getirmelerine rağmen çok üzülüyordum.Üstelik ameliyatımda çok nüks eden bir ameliyattı her dk googledan araştırma yapmak ve okuduklarım yüzünden iyice depresyona girmek böyle bir dönemde çok zordu.Ben aileden yana şanslıydım belki ama o kadar kötü bir tecrübe yaşadımki 8 ay geçti hala iyileştiğime inanamıyorum.Psikolojik destek almaya başladım ama onuda bebekten dolayı düzenli gidemiyorum.Dilerim bebeklerimiz ömür boyunca sağlıklı olur.Ve bu kötü günler gerde kalır hep güzel anlarını onların gülüşlerini hatırlarız🙏🏼
İnsanın bebeğinden ayrı kalması en kötüsü sanırım, ben fototerapi alırken o makinada durmasına zor dayandım.
Canım benim
Sana Sarılmak istedim bir an
gececek güzelim inan bana hepsi geçecek
Hislerin normal
Hiç bir şey için kendini suçlama
Kaygılanma
Ne zaman istersen buraya dök içini
Özelden de bana yazabilirsin istersen
Hangi sehirdesin bilmiyorum
Ankara ise ve yardıma ihtiyacın varsa elimden geleni yaparım seni çok iyi anlıyorum
Geçecek inan bana bitecek rahata çıkacaksın
Allah yardımcın olsun canım benim
Teşekkür ederim, ihtiyacım olursa yazacağım

Benim de benzer seyler oldu. Suyum geldi, hastaneye gittik 20 saat bekledim, 10 saati normal sanci 10 saat suni sanciyla. 3 cm i gecmedi acilma. Sezaryene alindim. Hayatimda ilk kez ameliyathane ortamini gördüm. Afalladim, hic beklemiyordum cunku sezaryen olmayi. Her sey asiri yolunda gitmis ve cok cok aktif bir hamilelik gecirmistim. Annem evinden baska yerde kalamaz hic. 2 saat mesafede oturuyorlar. Babam ve kardeslerim de hastaneye gormeye geldi, eetesi gun eve doneceklerdi. Onlarla donecegini soyledi. Hci yardim destek temizlik yemek beklentim yoktu zaten. Ama 5 gun sonra esimin ailesi gormeye gelecekti. Yalvardim onlarla beni yalniz birakma , onlari agirla gonder sonra git bari diye. Neyse kabul etti. Toplamda 1 hafta kalmis oldu, kaynanamlar kapıdan cikar cikmaz kaçar gibi gitti. Biz esimle başa ciktik her seyle. Bebiş asiri gazliydi. Problemliydi. Gecemiz gunduzumuz birbirine girdi. Sütüm yetiyodu, sarilik olmadi cok sukur. Ama sutumun bol gelmesinin en buyuk sebebi de hicbiseyi kafaya takmamak oldu. Esim yanimda ya o bana yeter diyip baska hicbiseyi umursamadim. Sütüm yeterliydi ama bebegim cogu zaman gaz stresinden surekli emmek istiyordu. Cok yorgun cok halsiz kalmistim, emzik almadi, mama vermek istedim belki doymuyodur diyip, mamayi da almadi. Ama sabrettik. Evi 💩 götürdü, hazir yemek yedik, ama moralimizi bozmadık. Bebek ne kadar sorunlu olursa olsun surekli disari cikicam eve kapanmicam demistim kafaya koymustum. Ilcede oturuyorum, burda hamburgerci yok 😄 dogum yaptigim hastanenin karşısında McDonald's var. Esime deidm ki, dogurunca bana yemek al gel, sezayene donunce yemek yasak dediler, icimde kaldi wgsghdhr. Bebe 5 gunlukken 1 saatlik yol gidip sehir merkesinde gezdik hamburger yedik 😄 2 gunlukten itibaren her gun bebek arabasina koyup yuruyuse ciktik, onun da cok hosuna gidiyor. En faydali sey kendimi disari atmakti yani. Bi de sadece bebegi düşünüp, her sey bebegim icin, o benden canimdan her seyden onemli kafasina giren anneler kendini cok bunaltiyor. Ben once ben iyi olmaliyim ki ona iyi bakabileyim dedim hep. Kendimi de dusundum. Kendimi bebege feda etmedim. Tatil beldesinde oturuyoruz 20 gunlukten beri denize gidiyoruz, daha onu sokmadim, birkac gune onu da denize sokucam 3 aylik olmak uzere. 40 gunlukkeb sehir disina tatile gittik ilk defa. Bunlarin hepsinde neredeyse burnumuzdan geldi ama olsun Rutinimi, hayat dengemi bozmamak icin konforsuz da olsa ustune gittim hep hayatin. Herkese de tabsiye ederim. Son birkac haftadir her sey o kadar rahatladi ki cok sukur. Artik onun bize ayak uyduracagi evreye geliyoruz nihayet 🥰
valla benimde hamileliğim çok rahattı, hamile değilmişim gibi geçti. Evet belki benimde biraz kaygımı kenara bırakmam lazım. Bu covit belası çıkmadan önceki gün bizde bebekle 15 dakika kadar parka inmeye başlamıştık. Sanırım sizin gibi yapmak en doğrusu. Moral verdiiniz teşekkürler
 
Hayirli olsun bebeginiz, gozunuz aydin.
Hepimizin hikayesi farkli ama duygularimiz ayni.
Hayatiniz bitmis gibi hissetmeniz, caresiz hissetmeniz, hatta bazen beceriksiz ya da iyilesmeyecek gibi hissetmeniz cok dogal.
Annelik huznu diyorlar buna.
Aglamaktan cekinmeyin.

Esiniz iyilesinceye kadar sabredin, siz de gunden gune daha iyi olacaksiniz.
İkiniz cok daha rahat bir sekilde bakarsiniz.
Bebeginiz hep boyle kalmayacak merak etmeyin, siz de tabii.
İyilesince o minik boynunun iceri kismi var ya meleginizin, oradan opun benim icin, koklayin annesi.
Annen yaninda, biz guvendeyiz sagiz saglikliyiz, gececek deyin kulagina.
Siz ne kadar rahat olursaniz bebeginiz de o kadar rahatlar.

Gaz cikarmasini rahatca halletmek icin gaz masaji yapin gobegine.
Saat yonunde veya saat yonunun tersine ama bir oyle bir oyle degil ikisinden birini secip yumusak hareketlerle masajini yapin.
Omzunuzda dikey bir sekilde tutun ve bacaklarini da yumusakca yukari dogru hareket ettirin.
Bazi bebekler cok daha fazla gazlidir, daha dunyaya alismaya calisiyor bagirsaklari annesi.
Emzirirken dik pozisyonda kalin, bebegin basi yukarda olsun kolunuzla destekleyin.
Memenin sadece ucuyla beslemeyin, kahverengi kismini da ne kadar alabiliyorsa alsin bebek.
Bebegin agzinin icini duzenli olarak kontrol edin, pamukcuk ihtimalini goz ardi etmeyin.
Kulaklari da cok hassas oluyor, ayda bir kere kulak muayenesi yaptirin.
Kiz bebekse vajinal yapisikliga dikkat edin.
Banyo yaptirmayi ihmal etmeyin, bu da rahatlatiyor bebegi.
İhtiyaciniz oldugunda yazin.
Optum ikinizi de musaadenizle :)
Teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. Bebeğimin ağzında oamukçuk başladı doktor 2 kez karbonatlı su ile sil dedi ama pek faydasını göremedim sizin tavsiyeniz var mı?
 
Sanırım bu dönemde insanı en çok annesi üzüyor, çok fazla merhametsiz anne var sanırım, inşallah onlardan olmayız
 
Merhaba hanımlar, uzun uzun derdimi anlatmaya ihtiyacım var okuyacak olanlara şimdiden teşekkürler.

Yaklaşık 20 gün kadar önce gece suyumun gelmesiyle doğumum başladı. Açıklık 7 cm oluncaya kadar idare ettim. 6-7 cm civarı açıklık 1-2 saat değişmeden devam etti. Ağrımın artmasına rağmen açıklığın aynı kalması bende biraz panik yarattı. Hatta o kadar ağrım artıyor ama açıklık aynı 10 cm olunca napıcam diye düşündüm. O sırada açılmamın daha fazla olmacağını bilmiyordum. Önceden de panik atak geçirmiş bir insanım ve kaygılı bir yapım var. Bir türlü kendimi sakinleştiremem. Ağrım arttıkça aslında dayanabilecek olmama rağmen panikle birlikte yüreğim sıkıştı ve duramadım. Panik olunca dehşet duygusuyla ağrının kendisine değil ama yarattığı hisse dayanamadım. Doktoru çağırdım dedim bu böyle olmaz ben yapamayacağım beni sezaryene alın. Doktor hanım beni epiduralli normal doğuma ikna etti. Ebeyle birlikte sağolsun duş aldırdılar biraz rahatladım. Epidural yapıldı ancak açılmam devam etmedi. Meğer muayenede de doktorun eline gelen bir kemik varmış ben bu açılmam niye durdu diye düşünürken o kemik açılmıyormuş. Bebeğin kafası kanaldaydı zaten. Nst de bebeğin kalp atışlarında sıkıntı olunca beni hemen sezaryene aldılar. Yani dayansamda birşey değişmeyecekmiş.

İlk kez sezaryen ile ameliyathane görmüş oldum, ne olduğunu anlamadan kesip biçtiler, oğlum doğdu. (doktorlar işini şahane yaptı aslında demek istediğim ben normal doğuma hazırlıklı olduğum için birden sezaryene girmek böyle hissettirdi.) Bebek doğduğunda kafası ince uzundu kanalda sıkışmış olduğundan sonradan düzeldi.

Akşam anestezinin etkisi geçince ağrılarım başladı ama idare edebileceğim türdendi. O gün geceye doğru sağ tarafım tutuldu. Bazı ameliyatlardan sonra böyle sıkıntılar olurmuş. 2 gün resmen çocuğu kucağıma alamadım bile. Kramp benzeri bi ağrı giriyordu kilitlenip kalıyordum. Yavrum annesini arıyordu ben kucağıma alamıyordum, o kadar paniktiki o hali hiç aklımdan çıkmıyor.

Biz doğuma eşimle gitmiştik, ben ve eşim aileden yana pek şanslı insanlar değilizdir. Ben fiziksel ve psikolojik şiddet görerek büyüdüm. Annem beni çocukken bir kere bile öpmemiştir mesela ya da sarılmamıştır. Babam da yok gibidir, sadece evde askeri düzen disiplin kuralları koyardı. Yani yardımcı olacak kimsemiz yoktu.

Neyse ben ağrım ve tutulmam olunca çok kötü oldum, oturamıyordum bile, üzerine 2 gün uykusuzluk eklenince en son dayanamayıp anneme nolur gel dedim. Sağolsun geldi ama 2 çocuk büyütmüş kadın benden daha tecrübesiz hareket etti. Bebeğin gazı olduğunu ve çıkarılması gerektiğini bile hemşirelerden öğrendim. Yine de yanımda olması bile manevi olarak güç verdi.

Daha sonra annemle birlikte eve geçtik, o ilk 1-2 gün çok zordu, ara ara ağlıyordum, bebeğe bakmayı beceremiyordum ama yine de eşim ve annem olunca ruhsal olarak dayanıyordum. Bu arada tutulmam geçti ama bu sefer sol kalçamda ağrı başladı ve topallayarak yürümeye başladım. Bu da doğumdan sonra eklemlerin gevşemesiyle alakalı bir durummuş. Yeni doğum yapmışken sezaryenle bu ağrı çok zordu. Doktor dinlen dedi ama ben kıçımın üzerine asla oturamadım.

Bunlara ek olarak bebek her ağladığında öleceğini sanıyordum, ağlamaktan katılacak gibi geliyordu. Ayrıca bebeğin yanından asla başka yere ayrılamıyordum, çocuk ölecekmiş gibi geliyordu. Hala daha hafiften öyle hissediyorum ama yönetmeye çalışıyorum

Derken oğlum 5 günlük olunca sarılığı yükseldi, 1 gece fototerapi gördü, gözüne ışık gelecek bi sıkıntı olacak diye anksiyetelerden anksiyete beğendim. Oğlumun değerleri düştü eve geldik bu sefer annem eve gideceğini söyledi. Hayatımda hiç bir şeye bu kadar üzülmedim. Kötü de olsa annemin evde olması büyük ruhsal destekti. Ev işi beklemiyorduk kendisinden bi kahvaltı bi akşam yemeği hazırlasa yeterdi. Zaten temizliğe kadın geliyor. Ki normalde 32 yaşındayım bu yaşıma kadar annemden bana bi poğaça yapmasını bile istememiştim. İlk kez birşey istedim lohusa halimle gitmesi o kadar kötü hissettirdi ki 2-3 gün sırf buna ağladım. Kendimi sıkışmış, ölecekmiş gibi hissettim.

Annem o topallayan, yürüyemeyen, yatamayan ve uykusuz halim için "Kendine bakacak kadar iyi oldun kendi işini halledersin artık" tarzı birşeyler söyledi bahane olarak. Ki doğumdan önce kızım geleyim son zamanların ben sana bakarım diye teklif etmişti bende iyi olduğum işimi kendim halledebildiğim gerekçesiyle reddetmiştim. Yani annem yine aynı annemdi ama ben o kadar muhtaçtım ki bu sefer farklı olur sanmıştım

2-3 gün daha bebeğe eşimle baktık ama ben lohusa psikolojisine iyice girdim. Nerden bebeği yaptık, hayatım bitti vs gibi klasik düşünceler aldı beni. Ayrıca o kadar iç sıkıntısı hissettim ki sıkıntıdan öleceğim sandım. Duvarlar üzerime geliyordu. Sağolsun eşim kahve yapıp balkonda beni sakinleştiriyordu. Hava alıyorduk iyi kötü.

Sonra bebeği konrtole götürdüğümüzde tekrar sarılığın yükseldiğini öğrendik ve 1 gece daha fototerapi aldı oğlum. Ayrıca doğum kilosu artmamış ve gerektiği kadar besleyememişim. Bunun vicdan azabı da beni mahvetti. Mememden emmiyordu, alıp alıp sürekli bırakıyordu. Süt sağmaktan mama hazırlamaktan oturamadım bütün gün.

Neyse fototerapiden sonra değerlerimiz düştü tekrar eve geldik bu sefer eşimde bende covit olduk. 5 gün oldu eşim odadan çıkmıyor. Ara ara yanıma maskeyle geliyor sadece. Benim çok şükür az bi boğaz ağrım dışında birşeyim yok. Oğluma maskeyle bakıyorum, çocuk doktoru yenidoğanlarda bir sıkıntı olmaz korkmayın dedi.

Böylelikle eşimden de mahrum kalmış oldum. Tek başıma bakmaya başladım, çok şükür şimdi biraz alıştım.

Normalde kamu da çalışıyordum ama bebekten önce istediğim bir bölümü okumak için istifa etmiştim. yüksek lisansa başlamıştım. Tekrar sınava girip aynı bölümün lisansını da okumaya niyetim vardı. Şİmdi ise hayatım bitmiş gibi hissediyorum. Duygularımı yönetemiyorum, kendimi çok çaresiz sıkışmış bunalmış hissediyorum. Olmasaydı diyorum ama bi yandan saçına zarar gelecek diye ödüm kopuyor.


Biraz karışık yazdım kusura bakmayın. Benzer süreçlerden geçen, geçmiş olan kişilerle konuşmak belki iyi gelir.
Allaj sizi evladınıza bağıslasın.İnsallah en kısa sürede toparlanır evladınıza sığınırsınız❤️
 
Merhaba hanımlar, uzun uzun derdimi anlatmaya ihtiyacım var okuyacak olanlara şimdiden teşekkürler.

Yaklaşık 20 gün kadar önce gece suyumun gelmesiyle doğumum başladı. Açıklık 7 cm oluncaya kadar idare ettim. 6-7 cm civarı açıklık 1-2 saat değişmeden devam etti. Ağrımın artmasına rağmen açıklığın aynı kalması bende biraz panik yarattı. Hatta o kadar ağrım artıyor ama açıklık aynı 10 cm olunca napıcam diye düşündüm. O sırada açılmamın daha fazla olmacağını bilmiyordum. Önceden de panik atak geçirmiş bir insanım ve kaygılı bir yapım var. Bir türlü kendimi sakinleştiremem. Ağrım arttıkça aslında dayanabilecek olmama rağmen panikle birlikte yüreğim sıkıştı ve duramadım. Panik olunca dehşet duygusuyla ağrının kendisine değil ama yarattığı hisse dayanamadım. Doktoru çağırdım dedim bu böyle olmaz ben yapamayacağım beni sezaryene alın. Doktor hanım beni epiduralli normal doğuma ikna etti. Ebeyle birlikte sağolsun duş aldırdılar biraz rahatladım. Epidural yapıldı ancak açılmam devam etmedi. Meğer muayenede de doktorun eline gelen bir kemik varmış ben bu açılmam niye durdu diye düşünürken o kemik açılmıyormuş. Bebeğin kafası kanaldaydı zaten. Nst de bebeğin kalp atışlarında sıkıntı olunca beni hemen sezaryene aldılar. Yani dayansamda birşey değişmeyecekmiş.

İlk kez sezaryen ile ameliyathane görmüş oldum, ne olduğunu anlamadan kesip biçtiler, oğlum doğdu. (doktorlar işini şahane yaptı aslında demek istediğim ben normal doğuma hazırlıklı olduğum için birden sezaryene girmek böyle hissettirdi.) Bebek doğduğunda kafası ince uzundu kanalda sıkışmış olduğundan sonradan düzeldi.

Akşam anestezinin etkisi geçince ağrılarım başladı ama idare edebileceğim türdendi. O gün geceye doğru sağ tarafım tutuldu. Bazı ameliyatlardan sonra böyle sıkıntılar olurmuş. 2 gün resmen çocuğu kucağıma alamadım bile. Kramp benzeri bi ağrı giriyordu kilitlenip kalıyordum. Yavrum annesini arıyordu ben kucağıma alamıyordum, o kadar paniktiki o hali hiç aklımdan çıkmıyor.

Biz doğuma eşimle gitmiştik, ben ve eşim aileden yana pek şanslı insanlar değilizdir. Ben fiziksel ve psikolojik şiddet görerek büyüdüm. Annem beni çocukken bir kere bile öpmemiştir mesela ya da sarılmamıştır. Babam da yok gibidir, sadece evde askeri düzen disiplin kuralları koyardı. Yani yardımcı olacak kimsemiz yoktu.

Neyse ben ağrım ve tutulmam olunca çok kötü oldum, oturamıyordum bile, üzerine 2 gün uykusuzluk eklenince en son dayanamayıp anneme nolur gel dedim. Sağolsun geldi ama 2 çocuk büyütmüş kadın benden daha tecrübesiz hareket etti. Bebeğin gazı olduğunu ve çıkarılması gerektiğini bile hemşirelerden öğrendim. Yine de yanımda olması bile manevi olarak güç verdi.

Daha sonra annemle birlikte eve geçtik, o ilk 1-2 gün çok zordu, ara ara ağlıyordum, bebeğe bakmayı beceremiyordum ama yine de eşim ve annem olunca ruhsal olarak dayanıyordum. Bu arada tutulmam geçti ama bu sefer sol kalçamda ağrı başladı ve topallayarak yürümeye başladım. Bu da doğumdan sonra eklemlerin gevşemesiyle alakalı bir durummuş. Yeni doğum yapmışken sezaryenle bu ağrı çok zordu. Doktor dinlen dedi ama ben kıçımın üzerine asla oturamadım.

Bunlara ek olarak bebek her ağladığında öleceğini sanıyordum, ağlamaktan katılacak gibi geliyordu. Ayrıca bebeğin yanından asla başka yere ayrılamıyordum, çocuk ölecekmiş gibi geliyordu. Hala daha hafiften öyle hissediyorum ama yönetmeye çalışıyorum

Derken oğlum 5 günlük olunca sarılığı yükseldi, 1 gece fototerapi gördü, gözüne ışık gelecek bi sıkıntı olacak diye anksiyetelerden anksiyete beğendim. Oğlumun değerleri düştü eve geldik bu sefer annem eve gideceğini söyledi. Hayatımda hiç bir şeye bu kadar üzülmedim. Kötü de olsa annemin evde olması büyük ruhsal destekti. Ev işi beklemiyorduk kendisinden bi kahvaltı bi akşam yemeği hazırlasa yeterdi. Zaten temizliğe kadın geliyor. Ki normalde 32 yaşındayım bu yaşıma kadar annemden bana bi poğaça yapmasını bile istememiştim. İlk kez birşey istedim lohusa halimle gitmesi o kadar kötü hissettirdi ki 2-3 gün sırf buna ağladım. Kendimi sıkışmış, ölecekmiş gibi hissettim.

Annem o topallayan, yürüyemeyen, yatamayan ve uykusuz halim için "Kendine bakacak kadar iyi oldun kendi işini halledersin artık" tarzı birşeyler söyledi bahane olarak. Ki doğumdan önce kızım geleyim son zamanların ben sana bakarım diye teklif etmişti bende iyi olduğum işimi kendim halledebildiğim gerekçesiyle reddetmiştim. Yani annem yine aynı annemdi ama ben o kadar muhtaçtım ki bu sefer farklı olur sanmıştım

2-3 gün daha bebeğe eşimle baktık ama ben lohusa psikolojisine iyice girdim. Nerden bebeği yaptık, hayatım bitti vs gibi klasik düşünceler aldı beni. Ayrıca o kadar iç sıkıntısı hissettim ki sıkıntıdan öleceğim sandım. Duvarlar üzerime geliyordu. Sağolsun eşim kahve yapıp balkonda beni sakinleştiriyordu. Hava alıyorduk iyi kötü.

Sonra bebeği konrtole götürdüğümüzde tekrar sarılığın yükseldiğini öğrendik ve 1 gece daha fototerapi aldı oğlum. Ayrıca doğum kilosu artmamış ve gerektiği kadar besleyememişim. Bunun vicdan azabı da beni mahvetti. Mememden emmiyordu, alıp alıp sürekli bırakıyordu. Süt sağmaktan mama hazırlamaktan oturamadım bütün gün.

Neyse fototerapiden sonra değerlerimiz düştü tekrar eve geldik bu sefer eşimde bende covit olduk. 5 gün oldu eşim odadan çıkmıyor. Ara ara yanıma maskeyle geliyor sadece. Benim çok şükür az bi boğaz ağrım dışında birşeyim yok. Oğluma maskeyle bakıyorum, çocuk doktoru yenidoğanlarda bir sıkıntı olmaz korkmayın dedi.

Böylelikle eşimden de mahrum kalmış oldum. Tek başıma bakmaya başladım, çok şükür şimdi biraz alıştım.

Normalde kamu da çalışıyordum ama bebekten önce istediğim bir bölümü okumak için istifa etmiştim. yüksek lisansa başlamıştım. Tekrar sınava girip aynı bölümün lisansını da okumaya niyetim vardı. Şİmdi ise hayatım bitmiş gibi hissediyorum. Duygularımı yönetemiyorum, kendimi çok çaresiz sıkışmış bunalmış hissediyorum. Olmasaydı diyorum ama bi yandan saçına zarar gelecek diye ödüm kopuyor.


Biraz karışık yazdım kusura bakmayın. Benzer süreçlerden geçen, geçmiş olan kişilerle konuşmak belki iyi gelir.
Hemen hemen aynı şeyleri yaşadım. Bir gece aniden suyum geldi sancı yok açıklık yok. Anam babam ertesi gün geleceklerdir yanimda eşimden başka kimse yok . Neyse sezeryan oldum . Hastaneden çıktık o gün annem geldi . Annem geldi ama kendisi de kanser hastası 2 gün önce kemoterapi almış kendine hayrı yok. Ameliyatı unuttum yemek yapmaya çalıştım. Ama Allah var annemin desteği tamdı . Neyse böyle ortamda ne süt geliyor ne bebe doyuyor. Daha bebe 2 günlükken sarılık oldu . Değer 13 olmuş . Doktor çok yüksek değil ama 2 gunlukken bu kadar artması iyi değil şu kadar para verin yatıralım dedi . Allahtan tanıdık doktor vardı ona danistik gerek yok dedi . Adam doktorluk değil duygularımızla oynayıp tüccarlık yapacakmış .
Bu arada çocuk bakma konusunda en ufak tecrübem yok bezini bile değiştiremiyorum. Her gün ağlıyorum nerden girdim bu işlere ben karnını bile doyuramıyorrum açlıktan ölür bu çocuk diyorum. Böyle böyle 40 gün geçti . Zaten kırkı çıkınca rahatlıyo insan sende öğreniyorsun bir şeyler ..
Şimdi dönüp bakıyorum 5 ay geçti üzerinden benim sıpa büyüdü. Durup durup sırıtıyo o sırittikca allahim diyorum bu nasıl bir hediye . İyi ki bana nasip ettin bu duyguyu diye dua ediyorum ve geçmişe bakıp sadece gülüyorum.
 
Hemen hemen aynı şeyleri yaşadım. Bir gece aniden suyum geldi sancı yok açıklık yok. Anam babam ertesi gün geleceklerdir yanimda eşimden başka kimse yok . Neyse sezeryan oldum . Hastaneden çıktık o gün annem geldi . Annem geldi ama kendisi de kanser hastası 2 gün önce kemoterapi almış kendine hayrı yok. Ameliyatı unuttum yemek yapmaya çalıştım. Ama Allah var annemin desteği tamdı . Neyse böyle ortamda ne süt geliyor ne bebe doyuyor. Daha bebe 2 günlükken sarılık oldu . Değer 13 olmuş . Doktor çok yüksek değil ama 2 gunlukken bu kadar artması iyi değil şu kadar para verin yatıralım dedi . Allahtan tanıdık doktor vardı ona danistik gerek yok dedi . Adam doktorluk değil duygularımızla oynayıp tüccarlık yapacakmış .
Bu arada çocuk bakma konusunda en ufak tecrübem yok bezini bile değiştiremiyorum. Her gün ağlıyorum nerden girdim bu işlere ben karnını bile doyuramıyorrum açlıktan ölür bu çocuk diyorum. Böyle böyle 40 gün geçti . Zaten kırkı çıkınca rahatlıyo insan sende öğreniyorsun bir şeyler ..
Şimdi dönüp bakıyorum 5 ay geçti üzerinden benim sıpa büyüdü. Durup durup sırıtıyo o sırittikca allahim diyorum bu nasıl bir hediye . İyi ki bana nasip ettin bu duyguyu diye dua ediyorum ve geçmişe bakıp sadece gülüyorum.
Aynen bende yedirip yatırıyorum, diğer odaya iş yapmaya geçiyorum içimde bi suçluluk duygusu çocuk yalnız diye başına iş gelir gibi geliyor. Çok çok ağır geldi bi canın sorumluluğunu almak
 
Aynen bende yedirip yatırıyorum, diğer odaya iş yapmaya geçiyorum içimde bi suçluluk duygusu çocuk yalnız diye başına iş gelir gibi geliyor. Çok çok ağır geldi bi canın sorumluluğunu almak
Merhaba, ben de bebeğimi yalnız bırakamıyordum, bırakmak istemiyordum. Benim kurtarıcım telsiz almak oldu. En ufak sesi bile gelince çok rahatladım. Belki kullanıyorsunuzdur ama yine de söylemek istedim. Bir de emin olun hepsi geçecek kızım bir yaşına girecek ve artık o kadar güzel ki oyun oynamak, onun büyüdüğünü, her gün yeni şeyler öğrendiğini görmek. Kolay bir süreç değil gerçekten ama dönüp bakınca nasıl geçmiş günler anlamıyorum.
 
Merhaba hanımlar, uzun uzun derdimi anlatmaya ihtiyacım var okuyacak olanlara şimdiden teşekkürler.

Yaklaşık 20 gün kadar önce gece suyumun gelmesiyle doğumum başladı. Açıklık 7 cm oluncaya kadar idare ettim. 6-7 cm civarı açıklık 1-2 saat değişmeden devam etti. Ağrımın artmasına rağmen açıklığın aynı kalması bende biraz panik yarattı. Hatta o kadar ağrım artıyor ama açıklık aynı 10 cm olunca napıcam diye düşündüm. O sırada açılmamın daha fazla olmacağını bilmiyordum. Önceden de panik atak geçirmiş bir insanım ve kaygılı bir yapım var. Bir türlü kendimi sakinleştiremem. Ağrım arttıkça aslında dayanabilecek olmama rağmen panikle birlikte yüreğim sıkıştı ve duramadım. Panik olunca dehşet duygusuyla ağrının kendisine değil ama yarattığı hisse dayanamadım. Doktoru çağırdım dedim bu böyle olmaz ben yapamayacağım beni sezaryene alın. Doktor hanım beni epiduralli normal doğuma ikna etti. Ebeyle birlikte sağolsun duş aldırdılar biraz rahatladım. Epidural yapıldı ancak açılmam devam etmedi. Meğer muayenede de doktorun eline gelen bir kemik varmış ben bu açılmam niye durdu diye düşünürken o kemik açılmıyormuş. Bebeğin kafası kanaldaydı zaten. Nst de bebeğin kalp atışlarında sıkıntı olunca beni hemen sezaryene aldılar. Yani dayansamda birşey değişmeyecekmiş.

İlk kez sezaryen ile ameliyathane görmüş oldum, ne olduğunu anlamadan kesip biçtiler, oğlum doğdu. (doktorlar işini şahane yaptı aslında demek istediğim ben normal doğuma hazırlıklı olduğum için birden sezaryene girmek böyle hissettirdi.) Bebek doğduğunda kafası ince uzundu kanalda sıkışmış olduğundan sonradan düzeldi.

Akşam anestezinin etkisi geçince ağrılarım başladı ama idare edebileceğim türdendi. O gün geceye doğru sağ tarafım tutuldu. Bazı ameliyatlardan sonra böyle sıkıntılar olurmuş. 2 gün resmen çocuğu kucağıma alamadım bile. Kramp benzeri bi ağrı giriyordu kilitlenip kalıyordum. Yavrum annesini arıyordu ben kucağıma alamıyordum, o kadar paniktiki o hali hiç aklımdan çıkmıyor.

Biz doğuma eşimle gitmiştik, ben ve eşim aileden yana pek şanslı insanlar değilizdir. Ben fiziksel ve psikolojik şiddet görerek büyüdüm. Annem beni çocukken bir kere bile öpmemiştir mesela ya da sarılmamıştır. Babam da yok gibidir, sadece evde askeri düzen disiplin kuralları koyardı. Yani yardımcı olacak kimsemiz yoktu.

Neyse ben ağrım ve tutulmam olunca çok kötü oldum, oturamıyordum bile, üzerine 2 gün uykusuzluk eklenince en son dayanamayıp anneme nolur gel dedim. Sağolsun geldi ama 2 çocuk büyütmüş kadın benden daha tecrübesiz hareket etti. Bebeğin gazı olduğunu ve çıkarılması gerektiğini bile hemşirelerden öğrendim. Yine de yanımda olması bile manevi olarak güç verdi.

Daha sonra annemle birlikte eve geçtik, o ilk 1-2 gün çok zordu, ara ara ağlıyordum, bebeğe bakmayı beceremiyordum ama yine de eşim ve annem olunca ruhsal olarak dayanıyordum. Bu arada tutulmam geçti ama bu sefer sol kalçamda ağrı başladı ve topallayarak yürümeye başladım. Bu da doğumdan sonra eklemlerin gevşemesiyle alakalı bir durummuş. Yeni doğum yapmışken sezaryenle bu ağrı çok zordu. Doktor dinlen dedi ama ben kıçımın üzerine asla oturamadım.

Bunlara ek olarak bebek her ağladığında öleceğini sanıyordum, ağlamaktan katılacak gibi geliyordu. Ayrıca bebeğin yanından asla başka yere ayrılamıyordum, çocuk ölecekmiş gibi geliyordu. Hala daha hafiften öyle hissediyorum ama yönetmeye çalışıyorum

Derken oğlum 5 günlük olunca sarılığı yükseldi, 1 gece fototerapi gördü, gözüne ışık gelecek bi sıkıntı olacak diye anksiyetelerden anksiyete beğendim. Oğlumun değerleri düştü eve geldik bu sefer annem eve gideceğini söyledi. Hayatımda hiç bir şeye bu kadar üzülmedim. Kötü de olsa annemin evde olması büyük ruhsal destekti. Ev işi beklemiyorduk kendisinden bi kahvaltı bi akşam yemeği hazırlasa yeterdi. Zaten temizliğe kadın geliyor. Ki normalde 32 yaşındayım bu yaşıma kadar annemden bana bi poğaça yapmasını bile istememiştim. İlk kez birşey istedim lohusa halimle gitmesi o kadar kötü hissettirdi ki 2-3 gün sırf buna ağladım. Kendimi sıkışmış, ölecekmiş gibi hissettim.

Annem o topallayan, yürüyemeyen, yatamayan ve uykusuz halim için "Kendine bakacak kadar iyi oldun kendi işini halledersin artık" tarzı birşeyler söyledi bahane olarak. Ki doğumdan önce kızım geleyim son zamanların ben sana bakarım diye teklif etmişti bende iyi olduğum işimi kendim halledebildiğim gerekçesiyle reddetmiştim. Yani annem yine aynı annemdi ama ben o kadar muhtaçtım ki bu sefer farklı olur sanmıştım

2-3 gün daha bebeğe eşimle baktık ama ben lohusa psikolojisine iyice girdim. Nerden bebeği yaptık, hayatım bitti vs gibi klasik düşünceler aldı beni. Ayrıca o kadar iç sıkıntısı hissettim ki sıkıntıdan öleceğim sandım. Duvarlar üzerime geliyordu. Sağolsun eşim kahve yapıp balkonda beni sakinleştiriyordu. Hava alıyorduk iyi kötü.

Sonra bebeği konrtole götürdüğümüzde tekrar sarılığın yükseldiğini öğrendik ve 1 gece daha fototerapi aldı oğlum. Ayrıca doğum kilosu artmamış ve gerektiği kadar besleyememişim. Bunun vicdan azabı da beni mahvetti. Mememden emmiyordu, alıp alıp sürekli bırakıyordu. Süt sağmaktan mama hazırlamaktan oturamadım bütün gün.

Neyse fototerapiden sonra değerlerimiz düştü tekrar eve geldik bu sefer eşimde bende covit olduk. 5 gün oldu eşim odadan çıkmıyor. Ara ara yanıma maskeyle geliyor sadece. Benim çok şükür az bi boğaz ağrım dışında birşeyim yok. Oğluma maskeyle bakıyorum, çocuk doktoru yenidoğanlarda bir sıkıntı olmaz korkmayın dedi.

Böylelikle eşimden de mahrum kalmış oldum. Tek başıma bakmaya başladım, çok şükür şimdi biraz alıştım.

Normalde kamu da çalışıyordum ama bebekten önce istediğim bir bölümü okumak için istifa etmiştim. yüksek lisansa başlamıştım. Tekrar sınava girip aynı bölümün lisansını da okumaya niyetim vardı. Şİmdi ise hayatım bitmiş gibi hissediyorum. Duygularımı yönetemiyorum, kendimi çok çaresiz sıkışmış bunalmış hissediyorum. Olmasaydı diyorum ama bi yandan saçına zarar gelecek diye ödüm kopuyor.


Biraz karışık yazdım kusura bakmayın. Benzer süreçlerden geçen, geçmiş olan kişilerle konuşmak belki iyi gelir.
Ahh cnm ☺️ ben 28 yaşındayım üçüncü çocuğumu ikibcuk aynce dogurdum.. 21 yaşında bilinçsiz bir şekilde anne oldum. Çok ağladim bakamcam diye ama eşim ruhsal olarak cok destek verdi sizinki gibi. Annem ayağından engelli malesef destekcim benmde olmadı tek başıma baktım. Zamanla geçti büyüdü snra ikinci bebeğim oldu iki tane yeter dedim ve ikinci 2yasindayken 3.ye supriz hamile kaldım 6 ay kendime gelemedim hep ağladım çünkü tekim diye şuan iki buçuk aylık oldu inan geçiyor sende biraz düzelince eşinle dışarı çıkıp hava almayı deneyin bebeğinizle inan bı markete gitmek bile iyi geliyor hiç korkma üzülme bebeğin içinde emer emmezse mama yer bisekilde büyür
 
Cocuk doğunca herkeste aynı şey oluyor bence kolay değil hayatinin miladi gibi ama geçiyor geçecek de bebekli bir hayata da alisacaksiniz
Her seyi mükemmel yapmaya çalışmayın olduğu kadar
 
X