her aile evi dışarıdan daha mı iyidir gerçekten?

snowyy3

Üye
Kayıtlı Üye
4 Haziran 2022
224
96
Arkadaşlar merhaba,

Sorun şu ki ben aileme katlanamıyorum. Annem, ablam özellikle... Babama da bir yandan kızıyorum yine de en iyi anlaştığım kişi aileden.

Biz varlık içinde yokluk çekiyoruz. 20 yaşındayım diyelim benim 20 senedir bir tane yatağım, bazam bile yok hep çekyatlarda sürünüyorum, üç kardeş aynı odada kalıyorduk. Üç insanın tabii ki her şeyi tutmaz ama insan saygılı olur değil mi? Ben uyuyorum üzerime sürekli lamba açılıyor, lambanın ışığı da tam gözüme giriyor uyanıyorum, zaten rahat bir yerde yatmıyorum. 13-14 yaşına kadar da annemle babamın yatak odasına yattım ayrı bir çekyatta. Özel bir masam hiç olmadı, odada bir tane masa vardı. Ben üzerine kitaplarımı, kalemleri koyardım. Her zaman eve geldiğimde okuldan, o masanın üzerinde kirli peçeteler, makyaj artıkları, takılar, hatta iç çamaşırları olurdu -ablamın eşyaları- ben hep onları temizlemek zorunda kalırdım. Yani ders çalışmaya başlamam için en az bir yarım saatim gidiyordu. Ev halkı desen en ufak şeyde bile ses yükseltiyor. Onun stresi var hep, acaba bir şey mi oldu, kavga mı edecekler gibi hep aklımdan sorular geçiyordu ki halen geçiyor. Babamın sürekli işte olup evde olmaması da bunda büyük bir etken. Uzun uzun anlatmayacağım ama şunu söyleyeyim bizi tanıyan herkes yazık onlara o kadar da eve para gidiyor neden orada yaşıyorlar diyor. Çok haklı bir soru, 90m2 evde yaşam mücadelesi veriyorum ben resmen. 3 çocuk ve ebeveynler... Olmuyor işte her yer rutubet olmuş sürekli bir arıza çıkıyor evden, geçen su bastı tüm evi vesaire... Hep çile yani. Neyse daha uzun anlatmadan kopuş noktalarımı anlatacağım.

Üniversite hazırlık yılım online oldu o bir şekilde gitti asıl mesele normalleşmeye gidilince patlak verdi. 1. Sınıftaydım üniversite ve ders çalışmam gerekiyor haliyle bakıyorum çalışma masası gitmiş, üzerinde ablamın kremleri, her şeyi var bulamayınca kavga çıkartıyor ben de kullanmıyorum o, onun oldu. Gardırobum zaten yok, elbiselerimi o eskiden soğanlık denilirmiş onun içine sığdırmaya çalışıyorum, sığmayanları da katlayıp çekyatın üzerine koyuyorum. Salondaki koltukta yatmaya başlamıştım. Evde çalışmaya çalıştım, kürsü ve zigon sehpayı aldım annemle babamın odasında dizlerimin üzerine çöke çöke ayaklarım uyuşa uyuşa çalışmaya başladım. Kitap düşüyor sonra laptop sığmıyor baktım ayaklarım her seferinde acıyor kalkınca. Bunu gören babam “ne güzel kızım imkan yaratmış kendine” diyor ben de “bu doğru bir şey değil” diyorum sinir oluyorum. Gece 11 gibi yatmak istiyordum dersimi bitirip, salonda yattığım için onların çıkmasını bekliyorum sonuçta lamba, televizyon her şey açık, salondaki masada da Ablam işlerini hallediyor ayrı bir dağınık orası. Bakıyorum gece 2 gibi herkes dağılıyor ben de öyle yatırıyorum hâl böyle olunca uykusuz kalıyorum uyanamıyorum. Bir de bana gelip “neden sabahki dersine gitmedin” demezler mi ben gıcık kapıyorum. 1-2 ay böyle geçti tam kış ayları geldi. Dedim bu böyle olmayacak ev zaten eski tam ısınmıyor ev. Bizim apartmanın en üst katı boş, ama nasıl eski nasıl her yeri bitmiş mecbur ders çalışmaya oraya gittim. 1 aya yakın orada çalıştım ama ev ısınmıyor tam eski olduğu için, kimse de yok. Battaniyelere sarıla sarıla çalıştım. Baktım ben hasta oldum. Hemen Ablam “gelme bizim bulunduğumuz ortama, maskeni tak, git oturma burda” falan demeye başladı. Ben dedim ki içimden ya ben hastayım bana moral vereceğine yaptığı şu tavırlara bak. Ben o üst katta çalıştım diye ciğerlerim soğuk almış bir de boğazım acayip mikrop kapmış. Doktora gittim ilacımı aldım, hasta halimle bana “gel sen salonda az da olsa rahat et” diyeceklerine bana hiçbir şey yapmıyorlar ben orda Boğaz ağrısından uyuyamıyorum. Annemle babamın odasında yere yorgan serdim, bazı derslere online katıldım öyle sırtım koptu. 2-3 haftada iyileştim ama bana bu yaptıkları çok dokundu. Demiyorlar ki bu kız bizim yüzümüzden gitti oralarda çalıştı hasta oldu tam tersine “niye hasta oldun şimdi sen, korona mısın” diyerek moralimi bozdular. Sonra zaten vizeler geldi, vizeleri bir şekilde verdim... Sonra baktım bu böyle olmayacak çözüm yolu aramaya başladım, sabah 8-9 gibi otobüse biniyordum okula gidiyordum akşam 10 gibi eve geliyordum artık. Sürekli kütüphanede kalıyordum. Ama her gün git gel, yemek parası, yol parası derken benim enerjim bitiyordu. Saat gece 1 babam geldi eve herkes salonda, ben Çekyatı açtım artık, uyumak istiyorum diye mesaj verdim yani. Babam diyor ki “hemen uyuyacak mısın kızım” o kadar sinirlendim ki içimden. Bunlar beni yavaş yavaş sinir hastası ediyor zaten. Ya ben ne ev yemeği yiyorum ne evin içindeyim doğru dürüst sadece uyumaya geliyorum onu da tam yapamıyorum bu evde. Finallere 1,5 ay kalmıştı. Ben artık yorgun düştüm vücudum bu tempoyu kaldıramadı derslerde baktım uyumaya başladım farkında olmadan. Amcama gittim, onların bir odası boştu yatak da vardı. Orada kaldım vizeler bitene kadar.vizeleri de bir şekil verdim. Sonra zaten tatil... Bu sefer o evde tıkılıp kaldım, ne bir saygı var ne bir düzen var ne başka bir şey. Arkadaşımla buluşacağım değil mi? Annem hemen, sen nereye gidiyorsun, kiminle gidiyorsun, onu nereden tanıyorsun sorgu da sorgu. Sinirlenip çıkıyorum evden. Neyse,
bahar dönemi geldi ben dedim yukarıdaki üst kat şimdi iyidir orada da yatarım koltukta dedim. Öyle de yaptım. Yine sabah 9 akşam 10 gelip orada yatmaya çalışıyordum. Şimdi tatildeyiz, artık her haraketleri bana daha çok batmaya başladı. Zaten evdeki kavgaları üst katta olsam bile duyuyordum, moralim bozuluyordu. Bütün mahalleye rezil olduk zaten. Evde baktım herkes birbirine karışıyor, ben evde bile giyinik, bakımlı dururum. Annem diyor ki sen nereye gideceksin hele onu bi söyle bana. ya da atıyorum markete gideceğim söylemeye gerek duymuyorum, gidip geleceğim yani. Annem hemen diyor ki sinirli sinirli sen nereye gideceksin bu saatte. Bana insan gibi söylese ben zaten derim ama böyle olunca sinirleniyorum söylemiyorum gidiyorum, işimi halledip geliyorum. hepimiz illa aynı anda hareket etmeliyiz aynı anda aynı yerlere gitmeliyiz. Ben başka zaman gideceğim dediğimde “neden başka ne işin var ki senin” hemen sorgu hemen yargılama. Bütün planlarını öğrenmek istiyorlar öyle düşün. Nerede nasıl kiminle saat kaçta neden... daha anlatamayacağım çünkü bu kadar negatiflik yeter. Ablamların kavgaları, babamın pasifliği, annemin cahilliği... ben dayanamıyorum.

Çözümü evden ayrılmakta buldum. Kiracılarla konuştum birçoğuna gücüm yetmiyor yani part-time çalışsam bile yetmiyor. Oda-apart- kiralayanlarla konuştum işte 5 oda var diyor. Odanın kirası 2.500. Arkadaş buldum 2-3 tane okuldan onlar da yabancı olduğu için kiracılar kefil istiyor vesaire. Olmadı yani. Yurtları araştırdım 4 kişilik odalar 40bin lira falan. En son cemaat yurtlarını bile aradım. Maalesef birçoğunda yer kalmamış olanlar da okuluma çok uzak. Bir tane yurt var okuluma yakın o da yıllık 30m civarı. Taksit yapıyorlar, en son onu düşündüm büyük ihtimalle o olacak. 4 kişilik odalar, yemek falan dahil değil okuluma çok yakın. Sadece yurt ortamından biraz korkuyorum bana bir şey yaparlar diye. Belki kıskanç biri gelecek gece ben uyurken kremlerime tutkal, çamaşır suyu falan koyacak bilmiyorum. Ama en azından aileden uzak, güvenlikli bir yerde olacağım bu kesin. Yurt ortamında olan var mı? Nasıl oluyor o işler, içerdekilere anlaşabiliyor musunuz? Yılda 1 kere oda değiştirme hakkımız varmış.

Ve en önemlisi bunlar sadece buz dağının görünen kısmı. Siz benim yerimde olsanız be yapardınız?
 
Arkadaşlar merhaba,

Sorun şu ki ben aileme katlanamıyorum. Annem, ablam özellikle... Babama da bir yandan kızıyorum yine de en iyi anlaştığım kişi aileden.

Biz varlık içinde yokluk çekiyoruz. 20 yaşındayım diyelim benim 20 senedir bir tane yatağım, bazam bile yok hep çekyatlarda sürünüyorum, üç kardeş aynı odada kalıyorduk. Üç insanın tabii ki her şeyi tutmaz ama insan saygılı olur değil mi? Ben uyuyorum üzerime sürekli lamba açılıyor, lambanın ışığı da tam gözüme giriyor uyanıyorum, zaten rahat bir yerde yatmıyorum. 13-14 yaşına kadar da annemle babamın yatak odasına yattım ayrı bir çekyatta. Özel bir masam hiç olmadı, odada bir tane masa vardı. Ben üzerine kitaplarımı, kalemleri koyardım. Her zaman eve geldiğimde okuldan, o masanın üzerinde kirli peçeteler, makyaj artıkları, takılar, hatta iç çamaşırları olurdu -ablamın eşyaları- ben hep onları temizlemek zorunda kalırdım. Yani ders çalışmaya başlamam için en az bir yarım saatim gidiyordu. Ev halkı desen en ufak şeyde bile ses yükseltiyor. Onun stresi var hep, acaba bir şey mi oldu, kavga mı edecekler gibi hep aklımdan sorular geçiyordu ki halen geçiyor. Babamın sürekli işte olup evde olmaması da bunda büyük bir etken. Uzun uzun anlatmayacağım ama şunu söyleyeyim bizi tanıyan herkes yazık onlara o kadar da eve para gidiyor neden orada yaşıyorlar diyor. Çok haklı bir soru, 90m2 evde yaşam mücadelesi veriyorum ben resmen. 3 çocuk ve ebeveynler... Olmuyor işte her yer rutubet olmuş sürekli bir arıza çıkıyor evden, geçen su bastı tüm evi vesaire... Hep çile yani. Neyse daha uzun anlatmadan kopuş noktalarımı anlatacağım.

Üniversite hazırlık yılım online oldu o bir şekilde gitti asıl mesele normalleşmeye gidilince patlak verdi. 1. Sınıftaydım üniversite ve ders çalışmam gerekiyor haliyle bakıyorum çalışma masası gitmiş, üzerinde ablamın kremleri, her şeyi var bulamayınca kavga çıkartıyor ben de kullanmıyorum o, onun oldu. Gardırobum zaten yok, elbiselerimi o eskiden soğanlık denilirmiş onun içine sığdırmaya çalışıyorum, sığmayanları da katlayıp çekyatın üzerine koyuyorum. Salondaki koltukta yatmaya başlamıştım. Evde çalışmaya çalıştım, kürsü ve zigon sehpayı aldım annemle babamın odasında dizlerimin üzerine çöke çöke ayaklarım uyuşa uyuşa çalışmaya başladım. Kitap düşüyor sonra laptop sığmıyor baktım ayaklarım her seferinde acıyor kalkınca. Bunu gören babam “ne güzel kızım imkan yaratmış kendine” diyor ben de “bu doğru bir şey değil” diyorum sinir oluyorum. Gece 11 gibi yatmak istiyordum dersimi bitirip, salonda yattığım için onların çıkmasını bekliyorum sonuçta lamba, televizyon her şey açık, salondaki masada da Ablam işlerini hallediyor ayrı bir dağınık orası. Bakıyorum gece 2 gibi herkes dağılıyor ben de öyle yatırıyorum hâl böyle olunca uykusuz kalıyorum uyanamıyorum. Bir de bana gelip “neden sabahki dersine gitmedin” demezler mi ben gıcık kapıyorum. 1-2 ay böyle geçti tam kış ayları geldi. Dedim bu böyle olmayacak ev zaten eski tam ısınmıyor ev. Bizim apartmanın en üst katı boş, ama nasıl eski nasıl her yeri bitmiş mecbur ders çalışmaya oraya gittim. 1 aya yakın orada çalıştım ama ev ısınmıyor tam eski olduğu için, kimse de yok. Battaniyelere sarıla sarıla çalıştım. Baktım ben hasta oldum. Hemen Ablam “gelme bizim bulunduğumuz ortama, maskeni tak, git oturma burda” falan demeye başladı. Ben dedim ki içimden ya ben hastayım bana moral vereceğine yaptığı şu tavırlara bak. Ben o üst katta çalıştım diye ciğerlerim soğuk almış bir de boğazım acayip mikrop kapmış. Doktora gittim ilacımı aldım, hasta halimle bana “gel sen salonda az da olsa rahat et” diyeceklerine bana hiçbir şey yapmıyorlar ben orda Boğaz ağrısından uyuyamıyorum. Annemle babamın odasında yere yorgan serdim, bazı derslere online katıldım öyle sırtım koptu. 2-3 haftada iyileştim ama bana bu yaptıkları çok dokundu. Demiyorlar ki bu kız bizim yüzümüzden gitti oralarda çalıştı hasta oldu tam tersine “niye hasta oldun şimdi sen, korona mısın” diyerek moralimi bozdular. Sonra zaten vizeler geldi, vizeleri bir şekilde verdim... Sonra baktım bu böyle olmayacak çözüm yolu aramaya başladım, sabah 8-9 gibi otobüse biniyordum okula gidiyordum akşam 10 gibi eve geliyordum artık. Sürekli kütüphanede kalıyordum. Ama her gün git gel, yemek parası, yol parası derken benim enerjim bitiyordu. Saat gece 1 babam geldi eve herkes salonda, ben Çekyatı açtım artık, uyumak istiyorum diye mesaj verdim yani. Babam diyor ki “hemen uyuyacak mısın kızım” o kadar sinirlendim ki içimden. Bunlar beni yavaş yavaş sinir hastası ediyor zaten. Ya ben ne ev yemeği yiyorum ne evin içindeyim doğru dürüst sadece uyumaya geliyorum onu da tam yapamıyorum bu evde. Finallere 1,5 ay kalmıştı. Ben artık yorgun düştüm vücudum bu tempoyu kaldıramadı derslerde baktım uyumaya başladım farkında olmadan. Amcama gittim, onların bir odası boştu yatak da vardı. Orada kaldım vizeler bitene kadar.vizeleri de bir şekil verdim. Sonra zaten tatil... Bu sefer o evde tıkılıp kaldım, ne bir saygı var ne bir düzen var ne başka bir şey. Arkadaşımla buluşacağım değil mi? Annem hemen, sen nereye gidiyorsun, kiminle gidiyorsun, onu nereden tanıyorsun sorgu da sorgu. Sinirlenip çıkıyorum evden. Neyse,
bahar dönemi geldi ben dedim yukarıdaki üst kat şimdi iyidir orada da yatarım koltukta dedim. Öyle de yaptım. Yine sabah 9 akşam 10 gelip orada yatmaya çalışıyordum. Şimdi tatildeyiz, artık her haraketleri bana daha çok batmaya başladı. Zaten evdeki kavgaları üst katta olsam bile duyuyordum, moralim bozuluyordu. Bütün mahalleye rezil olduk zaten. Evde baktım herkes birbirine karışıyor, ben evde bile giyinik, bakımlı dururum. Annem diyor ki sen nereye gideceksin hele onu bi söyle bana. ya da atıyorum markete gideceğim söylemeye gerek duymuyorum, gidip geleceğim yani. Annem hemen diyor ki sinirli sinirli sen nereye gideceksin bu saatte. Bana insan gibi söylese ben zaten derim ama böyle olunca sinirleniyorum söylemiyorum gidiyorum, işimi halledip geliyorum. hepimiz illa aynı anda hareket etmeliyiz aynı anda aynı yerlere gitmeliyiz. Ben başka zaman gideceğim dediğimde “neden başka ne işin var ki senin” hemen sorgu hemen yargılama. Bütün planlarını öğrenmek istiyorlar öyle düşün. Nerede nasıl kiminle saat kaçta neden... daha anlatamayacağım çünkü bu kadar negatiflik yeter. Ablamların kavgaları, babamın pasifliği, annemin cahilliği... ben dayanamıyorum.

Çözümü evden ayrılmakta buldum. Kiracılarla konuştum birçoğuna gücüm yetmiyor yani part-time çalışsam bile yetmiyor. Oda-apart- kiralayanlarla konuştum işte 5 oda var diyor. Odanın kirası 2.500. Arkadaş buldum 2-3 tane okuldan onlar da yabancı olduğu için kiracılar kefil istiyor vesaire. Olmadı yani. Yurtları araştırdım 4 kişilik odalar 40bin lira falan. En son cemaat yurtlarını bile aradım. Maalesef birçoğunda yer kalmamış olanlar da okuluma çok uzak. Bir tane yurt var okuluma yakın o da yıllık 30m civarı. Taksit yapıyorlar, en son onu düşündüm büyük ihtimalle o olacak. 4 kişilik odalar, yemek falan dahil değil okuluma çok yakın. Sadece yurt ortamından biraz korkuyorum bana bir şey yaparlar diye. Belki kıskanç biri gelecek gece ben uyurken kremlerime tutkal, çamaşır suyu falan koyacak bilmiyorum. Ama en azından aileden uzak, güvenlikli bir yerde olacağım bu kesin. Yurt ortamında olan var mı? Nasıl oluyor o işler, içerdekilere anlaşabiliyor musunuz? Yılda 1 kere oda değiştirme hakkımız varmış.

Ve en önemlisi bunlar sadece buz dağının görünen kısmı. Siz benim yerimde olsanız be yapardınız?
Selam, önce uyarımı yapayım: Sakın cemaat yurtlarına gitmeyin. Lütfen.

Ailelerimizi seçemiyoruz maalesef. Eminim aileniz bildikleri ve yaşadıkları kadarı ile sizin için en iyi olanı size vermeye çalışıyorlardır. Onlarla bazı konularda çatışıyor ve anlaşamıyor olmanız sizi hayırsız, nankör, bencil asla yapmaz. Öncelikle bunu bir kenara yazın. Yaşınız çok genç, belli ki azimlisiniz ve okulunuzda başarılı olmak istiyorsunuz. O halde evden gitmek istemeniz çok doğal. Size uygun bir yurt bulmuşsunuz. Aile evinde de, dışarıdaki hayatta da öngöremeyeceğimiz tehlikeler her zaman vardır. Üstteki arkadaşın da dediği gibi, kilitli bir dolap ile bu endişenizi halledebilirsiniz. Nereye giderseniz gidin, sizden hoşlanmayan ve zarar vermek isteyen birileri olacaktır. Ama bazen tüm tehlikeleri göze alıp yuvadan uçmak gerekir. Varlık içinde yokluk yaşıyorum demenizden anladığım kadarı ile ailenizin gelir düzeyi değil, parayı kullanma şekli ile bir sorununuz var. Öncelikle bu evden ayrılma kararınızı onaylarlar mı ve size maddi olarak destek verme ihtimalleri nedir?
 
Üniversite’yi keşke başka şehir yazsaydınız. Ve evet bu anlattıklarınızı yurtta ve öğrenci evlerinde de yaşarsınız. Ben çok karşılaştım bu tür insanlarla.
izin vermediler. ben de evde kavga çıkmasın diye son dakika değiştirmedim. okulum çok iyi en azından
 
Annen baban hasta falan mı, yerlerde sürünen çocuğuna ne güzel kızım imkan yaratmış demek? :KK57:

Mutlaka çık git , ev buz gibi belli ki hasta olmuşsun. Düzgün yatacak yatağın bile yok. Neresi olsa bundan iyidir çık git adam gibi bir yatakta yat en azından.

Babandan ben gidiyorum de para iste. Yüzüne adam gibi bir konuş adam gibi masam yatağım bile yok de.
 
Nerde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama kütüphane v,s yok mu oralarda ben küçük bi ilçe'de okuduğum halde vardı ve çok severek giderdik,onun dışında insan gibi muamele görmüyorsunuz malesef
 
Bence ailenle yaşa bir süre daha ama babandan harçlığını arttırmasını iste. Okulda boş sınıflarda, kütüphanede vs . çalış. Yemeğini yine okulda falan yersin. Daha az sinirlenirsin en azından.
 
Selam, önce uyarımı yapayım: Sakın cemaat yurtlarına gitmeyin. Lütfen.

Ailelerimizi seçemiyoruz maalesef. Eminim aileniz bildikleri ve yaşadıkları kadarı ile sizin için en iyi olanı size vermeye çalışıyorlardır. Onlarla bazı konularda çatışıyor ve anlaşamıyor olmanız sizi hayırsız, nankör, bencil asla yapmaz. Öncelikle bunu bir kenara yazın. Yaşınız çok genç, belli ki azimlisiniz ve okulunuzda başarılı olmak istiyorsunuz. O halde evden gitmek istemeniz çok doğal. Size uygun bir yurt bulmuşsunuz. Aile evinde de, dışarıdaki hayatta da öngöremeyeceğimiz tehlikeler her zaman vardır. Üstteki arkadaşın da dediği gibi, kilitli bir dolap ile bu endişenizi halledebilirsiniz. Nereye giderseniz gidin, sizden hoşlanmayan ve zarar vermek isteyen birileri olacaktır. Ama bazen tüm tehlikeleri göze alıp yuvadan uçmak gerekir. Varlık içinde yokluk yaşıyorum demenizden anladığım kadarı ile ailenizin gelir düzeyi değil, parayı kullanma şekli ile bir sorununuz var. Öncelikle bu evden ayrılma kararınızı onaylarlar mı ve size maddi olarak destek verme ihtimalleri nedir?
güzel yorumunuz için teşekkür ederim. bence bana yapılanlar doğru değil. Saygısızlık hepsi ve ben artık dayanamıyorum. Stresten egzamam çıktı ve geceleri bilmeden diş sıkıyormuşum. Tedavi oluyorum diş sıkması için 1 yıldır. Bu aile resmen düşman bana ki benim sağlığım gidiyor. Çekyatlarda yatmaktan belim ağrıyor. Hiç unutmuyorum bir kere bel ağrısından uykumdan uyandım. İster onaylasınlar ister onaylamasınlar, ben taksitli diye 1 senelik kontrat imzalayacağım. Her hafta okul döneminde 400-500TL alıyorum. Part-time bulup o parayla aylık taksit ödemeyi planlıyorum
 
Annen baban hasta falan mı, yerlerde sürünen çocuğuna ne güzel kızım imkan yaratmış demek? :KK57:

Mutlaka çık git , ev buz gibi belli ki hasta olmuşsun. Düzgün yatacak yatağın bile yok. Neresi olsa bundan iyidir çık git adam gibi bir yatakta yat en azından.

Babandan ben gidiyorum de para iste. Yüzüne adam gibi bir konuş adam gibi masam yatağım bile yok de.
ben de düşünüyorum bunu hastalar mı diye. bal gibi de gerçeği görüyorlar ama üç maymunu oynamak daha kolay. Ben hiç unutmuyorum bir kere o kadar doldum ki minibüste ağladım ağlayacaktım, tuttum kendimi. Babamın iş yerine gittim birden gözlerimdeki yaş kendiliğinden aktı ağlamaya başladım. Ben 2-3 defa böyle ağlaya ağlaya konuştum hep beni oyaladı, yok kiraya çıkacağız bekle, 2 sene bekledim. Yok şu olsun bekle bu olsun bekle. Eve geldim saat kışın akşam 10, az daha çalışmam gerek, müzik sesini az kısar mısın dedim ablama o bana sen zaten kütüphanede çalışmadın mı dedi. yani ben daha ne yapayım, yarım saat gittim dizimin üstünde sesli tekrar yaptım yine. Para da işte kıyamıyorum babama çok çalışıyor. İş bulurum ben
 
Bence ailenle yaşa bir süre daha ama babandan harçlığını arttırmasını iste. Okulda boş sınıflarda, kütüphanede vs . çalış. Yemeğini yine okulda falan yersin. Daha az sinirlenirsin en azından.
bir süre daha yaşarsam akıl sağlığımı kaybetmekten korkuyorum. Okulda da çalışıyorum yemeğimi yiyorum, ona rağmen acıyıp da bana değer veren yok
 
güzel yorumunuz için teşekkür ederim. bence bana yapılanlar doğru değil. Saygısızlık hepsi ve ben artık dayanamıyorum. Stresten egzamam çıktı ve geceleri bilmeden diş sıkıyormuşum. Tedavi oluyorum diş sıkması için 1 yıldır. Bu aile resmen düşman bana ki benim sağlığım gidiyor. Çekyatlarda yatmaktan belim ağrıyor. Hiç unutmuyorum bir kere bel ağrısından uykumdan uyandım. İster onaylasınlar ister onaylamasınlar, ben taksitli diye 1 senelik kontrat imzalayacağım. Her hafta okul döneminde 400-500TL alıyorum. Part-time bulup o parayla aylık taksit ödemeyi planlıyorum
Yemeksepeti gibi bir firmanın müşteri destek hattında online çalışabilirsiniz, giyim mağazasında veya kitapçıda çalışabilirsiniz, alkolsüz bir mekanda garsonluk yapabilirsiniz… Öğrenciyken bu tür işlerle kendi ayaklarımın üzerinde çok durdum ben. Yeter ki gönül istesin. İnsana zor gelmiyor. Derslerinizi ihmal etmeden elinizden geldiği kadar çalışın. Burs veren kurum ve kişileri araştırın. Ailenizle de ağlayıp sızlamadan net bir dille konuşun. Yolunuz açık olsun.
 
Yurtlardan korkmayın. Üniversite hayatım boyunca hep yurtta kaldım. Kimseyle en ufak sorun yaşamadım. Türlü türlü insan var tabii ki de inşallah iyilere denk gelirsiniz. Aileniz yurt fikrine karşı çıkıp sizi engellemez umarım. Bu şartlarda çok seçeneğiniz yok maalesef.
 
Bence bir şekilde arsz olmanız gerekiyor aileniz almıyorsa sürekli söyleyin alsınlar bir masa bir düzen olması lazım bir öğrencinin
düzen yok saygı da yok. saygılı, doğru insanların yanında gecekondu da bile düzen olur. Herkesin saygılı olması lazım. Ben mutfak masasında bile ders çalıştım sabahları herkes uyuyorken online eğitim zamanında. Ama saygılı değil kimse işte, illa şarkı dinlenecek illa yüksek sesle konuşulacak illa kapıları açık olacak...
 
bir süre daha yaşarsam akıl sağlığımı kaybetmekten korkuyorum. Okulda da çalışıyorum yemeğimi yiyorum, ona rağmen acıyıp da bana değer veren yok
Üzüldüm cahil bir aile belli ki. Mesele benim de babamdan hiç beklentim yoktur hayatta maddi manevi. Sen de beklentini sıfırla ve hedeflerine odaklan.
 
Yemeksepeti gibi bir firmanın müşteri destek hattında online çalışabilirsiniz, giyim mağazasında veya kitapçıda çalışabilirsiniz, alkolsüz bir mekanda garsonluk yapabilirsiniz… Öğrenciyken bu tür işlerle kendi ayaklarımın üzerinde çok durdum ben. Yeter ki gönül istesin. İnsana zor gelmiyor. Derslerinizi ihmal etmeden elinizden geldiği kadar çalışın. Burs veren kurum ve kişileri araştırın. Ailenizle de ağlayıp sızlamadan net bir dille konuşun. Yolunuz açık olsun.
çok teşekkür ederim hemen yemeksepetinin iş alımlarına bakıyorum. sağ ol var ol. ara sıra size özelden yazabilir miyim?
 
X