Boğuluyorum.
Onlar için aldığım zıbınlara sarılıp ağlıyorum. Ultrason fotoğraflarına bakıp ağlıyorum. Evimdeki çiçeklere onlara koymayı niyetlendiğim isimleri koydum her fırsatta çiçeklerin yapraklarını seviyorum, okşuyorum, onlarla dertleşiyorum. Pencereye konan kuşa güvercine belki yavrularım kuş olup yuvalarına gelmiştir diye sevinçle yaklaşıyorum. Yaşamayan bebeklerimin doğum tarihleri için gün sayıyorum. Giden bebeklerimin geri gelmeyeceğini biliyorum ve yeni bir umuda sarılmak istiyorum. Sarıldığım umudu da kaybediyorum çünkü her gebeliğim bebeğimi kaybetmemle sonuçlanıyor.
Bazen kendimi kötü hissediyorum çevremdekilerin söyledikleri yüzünden. Millet doğurduğu çocuğunu kaybediyor sen kucağına bile alamadığın bebeklerin arkasından yas tutuyorsun diye. Utanmasalar haline şükret diyecekler. Haklılar mı gerçekten bilmiyorum tek bildiğim canımın çok yandığı. Tek istediğim bebeğini sağlıkla doğurup anne olabilmekti. Hiçbir zaman şükürsüzlük etmedim. Her kustuğumda bile şükrederdim buna bebeğim sebep olduğu için. Asla isyan da etmedim.
Artık boğulduğumu hissediyorum. Yaşadığım acının içinden çıkamıyorum. Ne eşime ne aileme kimselere böyle kendimi açamıyorum çünkü herkese göre aslında bu kadar da büyütülecek bir durum değil bu. İki gün ağlayıp normale dönmem gerekiyor onlara göre. Sadece içimdekileri yazmak istedim. Çünkü sustukça boğuluyorum. Umarım bir gün benim de gönlümde çiçekler açar...
Onlar için aldığım zıbınlara sarılıp ağlıyorum. Ultrason fotoğraflarına bakıp ağlıyorum. Evimdeki çiçeklere onlara koymayı niyetlendiğim isimleri koydum her fırsatta çiçeklerin yapraklarını seviyorum, okşuyorum, onlarla dertleşiyorum. Pencereye konan kuşa güvercine belki yavrularım kuş olup yuvalarına gelmiştir diye sevinçle yaklaşıyorum. Yaşamayan bebeklerimin doğum tarihleri için gün sayıyorum. Giden bebeklerimin geri gelmeyeceğini biliyorum ve yeni bir umuda sarılmak istiyorum. Sarıldığım umudu da kaybediyorum çünkü her gebeliğim bebeğimi kaybetmemle sonuçlanıyor.
Bazen kendimi kötü hissediyorum çevremdekilerin söyledikleri yüzünden. Millet doğurduğu çocuğunu kaybediyor sen kucağına bile alamadığın bebeklerin arkasından yas tutuyorsun diye. Utanmasalar haline şükret diyecekler. Haklılar mı gerçekten bilmiyorum tek bildiğim canımın çok yandığı. Tek istediğim bebeğini sağlıkla doğurup anne olabilmekti. Hiçbir zaman şükürsüzlük etmedim. Her kustuğumda bile şükrederdim buna bebeğim sebep olduğu için. Asla isyan da etmedim.
Artık boğulduğumu hissediyorum. Yaşadığım acının içinden çıkamıyorum. Ne eşime ne aileme kimselere böyle kendimi açamıyorum çünkü herkese göre aslında bu kadar da büyütülecek bir durum değil bu. İki gün ağlayıp normale dönmem gerekiyor onlara göre. Sadece içimdekileri yazmak istedim. Çünkü sustukça boğuluyorum. Umarım bir gün benim de gönlümde çiçekler açar...