Ikinci Evlilik

Merhaba arkadaslar bende yaklasik iki hafta sonra ikinci evliligimi yapmak üzereyim.Ilk evliligim cok sancili gecmisti, 8 aydir birbirimizi taniyoruz ama bu kez dogru insani bulduguma inaniyorum.Umarim yanilmam.
Cevremdeki insanlar o kadar olumsuz bakiyorlarki bu duruma olumlu birkac sey duymaya cok ihtiyacim var.
 
Merhaba arkadaslar bende yaklasik iki hafta sonra ikinci evliligimi yapmak üzereyim.Ilk evliligim cok sancili gecmisti, 8 aydir birbirimizi taniyoruz ama bu kez dogru insani bulduguma inaniyorum.Umarim yanilmam.
Cevremdeki insanlar o kadar olumsuz bakiyorlarki bu duruma olumlu birkac sey duymaya cok ihtiyacim var.

Allah mesut etsin canım inşallah herşey çok ama çok güzel olur senin için ömür boyu mutluluklar...:)
 
Merhaba arkadaslar bende yaklasik iki hafta sonra ikinci evliligimi yapmak üzereyim.Ilk evliligim cok sancili gecmisti, 8 aydir birbirimizi taniyoruz ama bu kez dogru insani bulduguma inaniyorum.Umarim yanilmam.
Cevremdeki insanlar o kadar olumsuz bakiyorlarki bu duruma olumlu birkac sey duymaya cok ihtiyacim var.

umarım bu sefer dediğiniz gibi gerçekten sizin için doğru olan kişiye rastlamışsınızdır. Önceki tecrübenizden yola çıkarak ddaha doğru karar vermiş olmanızı umuyorum. Güzel haberlerinizin devamını beklerim bu topiğe. Hani bizlere de örnek olsunsengözlerimebaksanab
 
benimde ikinci evliliğim. 3. yılımızdayız. ilk eşimden 2 çocuğum bu evliliğimden bir çocuğum var. eşimin eski evliliğinden iki çocuğu var. çok şükür artık mutluyum. ama ilk yıl sorunlar yumağıyla boğuştum. eşimin ilk eşinden olan kızı sürekli sorunlar çıkardı. evliliğimiz yıkılma aşamasından döndü. neyseki eşim hatalarının farkına vardı. kardeş sorununa gelince şuan 9 aylık bebeğim var. benim çocuklarım bebeği inanılmaz seviyorlar. ama eşimin çocukları hala kabullenmediler. ikinci evliliğini yapacak olan hanımlara en büyük tavsiyem karısı sağ adamla asla evlenmeyin. adam evlendikten sonra kıymete biniyor. eski eş çocukları olabildiğine kullanıyor. evet aşılmaz sorunlar değil ama aşana kadarda baya yıpranıyorsunuz. herkese mutluluklar.

Arkadasim mücadele edip mutlulugu bulduguna cok sevindim ama karisi ölmüs biriyle ancak evlenin deme katilmiyorum.
Ama benim ilk esimde evlendi bizde böyle sorunlar olmadi özellikle ben hic bir sekilde cocuklarimi kullanmadim herseyden önce cocuklarima duydugum saygimdan ötürü herseye neutral kalmayi tercih ettim.
Benim ikinci esimin göstermis oldugu medeniyeti onun karisi gösteremedi.
Zamanla kiskanmalar felan basladi.
Cocuklarimin babasi yapabildigi kadar cocuklarinla ilgileniyor mecbur telefonda ne zaman alacak ne zaman birakacak bu gibi seylerden sadece bu sorulardan rahatsiz oluyormus küccük yasta cocuklar mecburen ben konusuyorum bunlarla sorun yaratti.
Oysaki cocuklu bir erkekle evleniyor her ne kadar bir yasamasalarda onun iki veladi oldugunu biliyordu .
Simdi burda sizce ne demeli ?
Babalarini ben bosadim ama cocukar degil.
Bu dünya durdukca ben anneleriyim oda babalari.
Bunu kimse degistiremez degilmi ?
Allah benim simdiki esimden binlerce kez razi olsun üc yila girdi evliligim bir gün olsun beni bu konuda üzmedi.
Sevkat sevgi dolu bir insan.
Allah herkese nasip etsin.
Eger ilk evliliginzden cocuklariniz varsa erkekte aradiginiz en önemli karakter sevkat ve merhamet olsun anlayis olsun sabir olsun baska seyler gelir zamanla.

Fikirlerinizi bekliyorum bu konuda
 
Arkadasim mücadele edip mutlulugu bulduguna cok sevindim ama karisi ölmüs biriyle ancak evlenin deme katilmiyorum.
Ama benim ilk esimde evlendi bizde böyle sorunlar olmadi özellikle ben hic bir sekilde cocuklarimi kullanmadim herseyden önce cocuklarima duydugum saygimdan ötürü herseye neutral kalmayi tercih ettim.
Benim ikinci esimin göstermis oldugu medeniyeti onun karisi gösteremedi.
Zamanla kiskanmalar felan basladi.
Cocuklarimin babasi yapabildigi kadar cocuklarinla ilgileniyor mecbur telefonda ne zaman alacak ne zaman birakacak bu gibi seylerden sadece bu sorulardan rahatsiz oluyormus küccük yasta cocuklar mecburen ben konusuyorum bunlarla sorun yaratti.
Oysaki cocuklu bir erkekle evleniyor her ne kadar bir yasamasalarda onun iki veladi oldugunu biliyordu .
Simdi burda sizce ne demeli ?
Babalarini ben bosadim ama cocukar degil.
Bu dünya durdukca ben anneleriyim oda babalari.
Bunu kimse degistiremez degilmi ?
Allah benim simdiki esimden binlerce kez razi olsun üc yila girdi evliligim bir gün olsun beni bu konuda üzmedi.
Sevkat sevgi dolu bir insan.
Allah herkese nasip etsin.
Eger ilk evliliginzden cocuklariniz varsa erkekte aradiginiz en önemli karakter sevkat ve merhamet olsun anlayis olsun sabir olsun baska seyler gelir zamanla.

Fikirlerinizi bekliyorum bu konuda
evet çok doğru dıyorsun çocuklu bırı olarak bende bıgun ıkıncıye evlenırsem ılk önce kızıma ıyı babalık yapabılecekmı bızı koruyup kabullenecekmı dıye bakarım çünkü neyazıkkı benım eski eşim kızıma hıç bakmıyo ılgılenmıyo şuan gerçı çok küçük 1 yaşında daha anlamıyo ama buyunce anlıcaktır belkıde buyuzden ıkıncı eşımıde baba dıye çabuk kabullenır dıyorum.tabı o ınsandada şevkat merhamet Allah korkusu olması çok önemlı bencede bundan sonrada gerısı gelır zaten.
Allah hepınızın yuvasının huzurunu bozmasın hıç.
 
Ilk evliligimi 17 yasinda yapmistim,cocuk yasta sayilir. Ama simdi 30 yasindayim.
30 yasinda insan gözü kör asik olmuyor,daha mantikli kararlar verebiliryor.
Burdan bekar arkadaslarimi tavsiyem en az 28 yasindan önce evlilik kararlari almasinlar.
Sizlerle ikinci deniyimimi paylasicam arkadaslar, bu arada olumlu yorumlariniz ve dilekleriniz icin tesekkürler...
 
boşanan arkadaşlarım bir şey soracağım.sizce boşanmak kader mi yoksa akıl işi mi.yani biraz daha açarsam böyle birden bire tek doğrunuz,tek çıkış yolunuz boşanmak mı oluyor olaylar aniden mi gelişiyor,yoksa duygularınız mı bitiyor,yoksa tamamen düşünüp taşınıp duygularınızı bastırıp mantıkla mı karar alıyorsunuzfisfisfis
 
boşanan arkadaşlarım bir şey soracağım.sizce boşanmak kader mi yoksa akıl işi mi.yani biraz daha açarsam böyle birden bire tek doğrunuz,tek çıkış yolunuz boşanmak mı oluyor olaylar aniden mi gelişiyor,yoksa duygularınız mı bitiyor,yoksa tamamen düşünüp taşınıp duygularınızı bastırıp mantıkla mı karar alıyorsunuzfisfisfis

kendi adıma cevap veriyorum:
evliliğimin 6.ayında sakin kafayla durup düşündüğümde; eski eşimin aslında iyi bir insan, ancak benim ömür boyu birlikte yaşayamayacağım, hatta değil ömür boyu kaç yıl daha aynı çatı altında kalabileceğimi bilemediğim ve asla beraber çocuk yetiştiremeyeceğim bir insan olduğunu anlamıştım.

ayrıca ikimizi bir araya getiren tek noktanın, ailelerimize ders vermek ya da kendimizi ispatlamak olduğunda, bunun dışında yok denecek kadar az ortak noktamız olduğunu, manevi değerlerimizin birbirinden çok farklı oluşu vb. bir sürü şey de dank etmişti.

ancak o zamanlar öğrenciydim ve okulum bitene kadar sabretmeyi düşünüyordum fakat 12. ayda tesadüfen karşılaştığım genç bir çift aklımı başıma toplamamı sağladı ve boşanma kararını alabildim.

asla pişman olmadım. eski eşim de zaten sonradan anladı doğru bir karar olduğunu.

not: şu anda 3 yılı aşmış bir beraberliğim var. çeşitli nedenlerle çocuk düşüncemiz yok. ama olsaydı, şu anda beraber olduğum insan kesinlikle beraber çocuk yetiştirebileceğim bir insan. çocuk isteyip istememek değil zaten önemli olan. sonuçta çocuğunuz olduğunda maddiyattan öte manevi yönlerini vermek istersiniz ve o zaman arada uçurum gibi farklar varsa görürsünüz. vicdan, iyi insanlık, saygı vb. nitelikleri en iyi ölçmenin yolu bence bu: bu insanla çocuk yetiştirebilir miyim?

yanlış anlamayın mesela dininiz farklı olabilir, ama karşınızdaki saygılı bir insansa, ikiniz de kendi dininizi yaşayabiliyorsanız, çocuğunuza da o özgürlüğü verecektir, korkunuz olmaz.
 
kendi adıma cevap veriyorum:
evliliğimin 6.ayında sakin kafayla durup düşündüğümde; eski eşimin aslında iyi bir insan, ancak benim ömür boyu birlikte yaşayamayacağım, hatta değil ömür boyu kaç yıl daha aynı çatı altında kalabileceğimi bilemediğim ve asla beraber çocuk yetiştiremeyeceğim bir insan olduğunu anlamıştım.

ayrıca ikimizi bir araya getiren tek noktanın, ailelerimize ders vermek ya da kendimizi ispatlamak olduğunda, bunun dışında yok denecek kadar az ortak noktamız olduğunu, manevi değerlerimizin birbirinden çok farklı oluşu vb. bir sürü şey de dank etmişti.

ancak o zamanlar öğrenciydim ve okulum bitene kadar sabretmeyi düşünüyordum fakat 12. ayda tesadüfen karşılaştığım genç bir çift aklımı başıma toplamamı sağladı ve boşanma kararını alabildim.

asla pişman olmadım. eski eşim de zaten sonradan anladı doğru bir karar olduğunu.

not: şu anda 3 yılı aşmış bir beraberliğim var. çeşitli nedenlerle çocuk düşüncemiz yok. ama olsaydı, şu anda beraber olduğum insan kesinlikle beraber çocuk yetiştirebileceğim bir insan. çocuk isteyip istememek değil zaten önemli olan. sonuçta çocuğunuz olduğunda maddiyattan öte manevi yönlerini vermek istersiniz ve o zaman arada uçurum gibi farklar varsa görürsünüz. vicdan, iyi insanlık, saygı vb. nitelikleri en iyi ölçmenin yolu bence bu: bu insanla çocuk yetiştirebilir miyim?

yanlış anlamayın mesela dininiz farklı olabilir, ama karşınızdaki saygılı bir insansa, ikiniz de kendi dininizi yaşayabiliyorsanız, çocuğunuza da o özgürlüğü verecektir, korkunuz olmaz.

siz de bir eğitimci olarak aynı benim gibi konuya yaklaşıyorsunuz.ben de şuan eğitmenim ve bu insanla çocuk yetişiremem gibi düşünceler içindeyim ama siz anladığım kadarıyla düşünerek karar vermişsiniz.ben düşünerek karar alamıyorum,pişman olmaktan çok korkuyorum,o yüzden hep bir mucize bekliyorum,o kararı almam için çok geçerli bir sebep olmalı gibigeliyor.çocuk yeterince önemli bir sebep ama ben 6 yıllık evliiym ve hala düşünceliyim,çıkmazdayım.özlemekten ve pişman olmaktan çok korkuyorumsenağlama
 
siz de bir eğitimci olarak aynı benim gibi konuya yaklaşıyorsunuz.ben de şuan eğitmenim ve bu insanla çocuk yetişiremem gibi düşünceler içindeyim ama siz anladığım kadarıyla düşünerek karar vermişsiniz.ben düşünerek karar alamıyorum,pişman olmaktan çok korkuyorum,o yüzden hep bir mucize bekliyorum,o kararı almam için çok geçerli bir sebep olmalı gibigeliyor.çocuk yeterince önemli bir sebep ama ben 6 yıllık evliiym ve hala düşünceliyim,çıkmazdayım.özlemekten ve pişman olmaktan çok korkuyorumsenağlama

çocuk yetiştirilemeyeceğini kastetmekle aslında diğer sorunları özetlemeye çalışmıştım, yanlış anlamayın.

6 yıl kısa bir süre değil, nasıl geçtiği de önemli tabii. benim yaşım çok gençti (bana göre), eski eşimin de. 6 ayda yürümeyeceği apaçık ortadaydı.
 
Ben de daha ilk yıl anladım,hiçbir ortak zevkimiz yok,ite kaka gidiyor benim açımdan.çok monoton ve sıkıcı ama bitmiyor da işte.ya alıştık bu duruma,hayatı bu sanıyoruz ya da kaderi bekliyoruz.işte demek istediğim bu zaten.öyle güçlü hissedersin ve onu yaparsın.ancak ben boşanmayı istiyorum dediğim gibi,cesaretim yok..herkesin fikrini bu yüzden soruyorum sanki öyle oturup düşünmekle bence iyi gitmiyor diyerek boşanma olmaz gibi geliyor ne bileyim yanlış mıyım.
 
Ben de daha ilk yıl anladım,hiçbir ortak zevkimiz yok,ite kaka gidiyor benim açımdan.çok monoton ve sıkıcı ama bitmiyor da işte.ya alıştık bu duruma,hayatı bu sanıyoruz ya da kaderi bekliyoruz.işte demek istediğim bu zaten.öyle güçlü hissedersin ve onu yaparsın.ancak ben boşanmayı istiyorum dediğim gibi,cesaretim yok..herkesin fikrini bu yüzden soruyorum sanki öyle oturup düşünmekle bence iyi gitmiyor diyerek boşanma olmaz gibi geliyor ne bileyim yanlış mıyım.

aslında bu konuyu belki boşananlarla ilgili bir başlıktan devam ettirsek daha iyi olur, çünkü bu başlıkta ikinci evlilikler konuşuluyor daha çok.

ayrıca cümlelere çok düz bakmamanı rica edeceğim, biraz önce yazdığımdan sadece çocuk yetiştirme sebebiyle, şimdi yazdığımdan da sanki durup düşündüm pat diye karar verdim sandığın izlenimine kapılıyorum, yanlış mıyım? sence bunlar pat diye olabilir mi, bir an düşnümekle? bunları düşündüren yaşanılanlar? boşanma şeklinde arama yaparsan diğer başlıklar çıkacaktır arkadaşım, çok konuştuk zamanında, anlattık, daha da anlatırız ama bir çok yaşanmış hikayeye ulaşabilirsin arama yaparsan.

ve dediğin gibi bazen insanlar alışıyor, ya da başka şekilde yaşamadıklarından normali öyle sanıyorlar. bir de tabii ki herkesin kendi seçimi. herkes için katlanma sınırı ve hayattan beklentiler farklı sonuçta.

ben kendi adıma; tek bir hayatım var ve bunu mutlu yaşamak istiyorum diyorum. değil 1,41 kere de ayrılsam bu böyle. kimseye, başta kendime zarar vermedikten ve de saygımı yitirmedikten, pişmanlık duyacağım şeyler yaşamadıktan sonra da hiçbir sakınca görmüyorum bunda.:nazar:
 
boşanan arkadaşlarım bir şey soracağım.sizce boşanmak kader mi yoksa akıl işi mi.yani biraz daha açarsam böyle birden bire tek doğrunuz,tek çıkış yolunuz boşanmak mı oluyor olaylar aniden mi gelişiyor,yoksa duygularınız mı bitiyor,yoksa tamamen düşünüp taşınıp duygularınızı bastırıp mantıkla mı karar alıyorsunuzfisfisfis
İlgimi çeken bir soru sormuşsun canım. Kesin bir cevabım yok ama birlikte irdeleyerek cevap bulabiliriz. Kısa ve net bir cevap vermeyi düşünseydim kesinlikle, boşanmak kader değil akıl işidir derdim. Bunu söylediğimde, cuk oturan bir cevap olmadığını, daha geniş düşünerek, didikleyerek doğruyu yakalayacağımızı hissettim.
Evlilik, kuralları olan bir müessese. Bu kuralların bazıları mutlak uyulması gereken, herkes için olmazsa olmaz kurallar, bazıları ise kişilik ve ilişkinin durumuna göre esneyebilen kurallar. Aslında bunların bir kısmı kişisel beklentiler. Kişisel beklenti dahi olsa, değiştirilemiyorsa, o ilişki için kesin ve katı bir kural haline geliyor.
Evlilikte bu kurallar ihlal edilmeye başladığı zaman, çatlaklar oluşuyor.
İhlal edilen kural sayısı ve eşlerin tahammül derecesi, çatlakların derinliğini etkiliyor elbette.
Taraflar, belli bir yaşa gelip kendi özgür iradeleriyle ve aile olabilmenin kuralları bilerek evlendikleri halde, sanki bu kurallar onlar evlendikten sonra ortaya çıkmış gibi son derece vurdumduymaz ve sorumsuzca davranabiliyorlar. Kendini daha özgür hissedebilmek için evlilik yapan kişiler bile var. Hayatları boyunca, kurallara uymakta direnen kişiler, evlenirsem bana müdahale edecek yalnızca bir kişi olacak, onu da kendime uydururum bir şekilde, gibi düşünce tarzıyla evlenenlerin sayısın azımsanamaz.
Eşler, Ailenin yararına olacak doğruda buluşmak yerine, doğruluğu önemsenmeden, herkes kendi beklentilerini eşine dayatarak iktidar kavgası haline getiriyor.
Şu an bunları yazarken aklıma gelen birşey; Acaba Yaşarken uymak zorunda olduğumuz kuralların pek çoğu gereksiz mi? Belkide evlenene kadar gerekli gereksiz pek çok şey kural diye dayatıldığı için, yaşam çemberini genişletebilmek adına evlilik yapılabiliyor.
Ooooo!!! Ne kaptırmışım kendimi,:bbo: Ayyyy!!! saçmaladım galiba. Tatlım sen bir soru sormuştun. Bende yanıt arıyordum niye buralara geldim acaba?Ufffffffff!!! Yaaaa!!!! şutarafagittiKonuşmaya ihtiyacım varmış demekki.:çok üzgünüm:
Neyse, sadede geleyim. Ben de 22 yıldan sonra, Kişilik çatışması-iktidar savaşı-koltuk kavgası derken 2 yıl önce boşandııııım. Boşanma sonrası travması, acısı, sancısı yaşarken, hısım-akraba-dost-arkadaş (hepsi canlarım) kader,kısmet diyerek beni teselliye çalışıyorlardı. Ben de, hayııııııır!!! bu kader olamaz, olsa olsa bizim ahmaklığımız diyerek karşı çıkardım. Millet, alışmış ya yaptığı her hatanın suçunu kadere yükleyenleri dinlemeye, Arkadan gül gibi yuvasını dağıttı derler, yüze gelince de, kader-kısmet.
Evet canımıniçi, eşleri boşanma noktasına kadar getiren süreci ve Boşanmayı, Akılsızlık ederek gerçekleştirdiklerini düşünüyorum.(akılları her işi yönetir ama ailelerini yönetemez) Ailenin-yuvanın önemli ve vazgeçilmez bir değer olduğunu kim inkar edebilir. 3 yaşındaki çocuk bile bilir. İnsanlar bile bile bindikleri dalı, kör testereyle, mutlak kesme çabasıyla enerji harcıyorlar ve buna kader diyorlar.
Üstelik kestikleri dalın üzerinde yalnız değiller, evlatları da var.
Şimdi bir slogan ürettim. ben EVLİLİK CANAVARIYIM.kötükedihüso
Dilerim herkes aklını ilk önce aile birliğini korumak için kullanır. a.s.
 
Son düzenleme:
siz de bir eğitimci olarak aynı benim gibi konuya yaklaşıyorsunuz.ben de şuan eğitmenim ve bu insanla çocuk yetişiremem gibi düşünceler içindeyim ama siz anladığım kadarıyla düşünerek karar vermişsiniz.ben düşünerek karar alamıyorum,pişman olmaktan çok korkuyorum,o yüzden hep bir mucize bekliyorum,o kararı almam için çok geçerli bir sebep olmalı gibigeliyor.çocuk yeterince önemli bir sebep ama ben 6 yıllık evliiym ve hala düşünceliyim,çıkmazdayım.özlemekten ve pişman olmaktan çok korkuyorumsenağlama

Canımıniçi, aklımızı aile birliğini korumak için kullanmak yerine, niye dağıtmak için kullanmaya
uğraşıyoruz. Evlilikte, eve girerken akıllar kapının dışında mı bırakılıyor?
Trafik kurallarını ihlal edenlere, ehliyetini elinden almaya-okul kurallarını ihlal
edenlere, okuldan atılmaya-iş yerindeki kuralları ihlal edenlere, işten çıkarmaya vb.
varan cezalar uygulanırken, aile birliğinin kurallarını ihlal edenlere neredeyse madalya takılacak.
Aile birliğini-dirliğini-düzenini koruyamayan ve boşanmaya giden eşlere de,
başka ilişki yaşama ve yeniden evlenme konusunda cezalar getirilsin bence.
Bir işe müracaat edildiğinde, eski iş yerinden referans istenirken, ikinci veya daha
fazla evlilik yapacaklardan, iyi hal belgesi istemek yok.
Tatlım, önceki yazımda da belirttiğim gibi, evliliğim süresince aile birliğini parçalamaya
çalışan canavarlar gibi, güzel olan her değeri yedik bitirdik ve boşanmayı zorunlu hale
getirdik. Boşandığımıza pişman olmamız mümkün değil, çünkü ilişkimizi uçsuz
bucaksız bir çöle cevirmiştik. Bir yudum su bulabilmek için, o çölden kurtulmaktan
başka yol kalmamıştı. Bu durumda boşanmaktan pişmanlık duymak akılsızlık olur.
Lakin, evliliğimin ilk yıllarından itibaren karşılaştığımız sorunlara akılcı çözümler
aramadığıma çok hem de çooook pişmanım. Sorunları yeni sorunlar üreterek
çözmeye çalıştık. İkimiz de aklı başında, başkalarının sorunlarına akılcı çözümler
üretebilen olgun kişilerken, kendi sorunlarımızı çözebilmeyi bırak, katlayarak
arttırıyorduk. Sorunlarımızı aşabilecek yeterli akla kapasiteye sahipken,
niye yapmamıştık. Canım, ayrıldıktan sonra kurduğum düzen içinde çok huzurluyum.
Ekonomik özgürlüğüm var, Sağlığımız yerinde çok Şükür. Hiç bir sorunumuz yok.
Bunca olumlu şartlara rağmen, yüreğimdeki yara kanamaya devam ediyor.
Bu yaranın ömür boyu kanayacağını sanıyor ve boşanan herkesin de aynı duyguları
yaşadığına inanıyorum.a.s.
 
Canımıniçi, aklımızı aile birliğini korumak için kullanmak yerine, niye dağıtmak için kullanmaya
uğraşıyoruz. Evlilikte, eve girerken akıllar kapının dışında mı bırakılıyor?
Trafik kurallarını ihlal edenlere, ehliyetini elinden almaya-okul kurallarını ihlal
edenlere, okuldan atılmaya-iş yerindeki kuralları ihlal edenlere, işten çıkarmaya vb.
varan cezalar uygulanırken, aile birliğinin kurallarını ihlal edenlere neredeyse madalya takılacak.
Aile birliğini-dirliğini-düzenini koruyamayan ve boşanmaya giden eşlere de,
başka ilişki yaşama ve yeniden evlenme konusunda cezalar getirilsin bence.
Bir işe müracaat edildiğinde, eski iş yerinden referans istenirken, ikinci veya daha
fazla evlilik yapacaklardan, iyi hal belgesi istemek yok.
Tatlım, önceki yazımda da belirttiğim gibi, evliliğim süresince aile birliğini parçalamaya
çalışan canavarlar gibi, güzel olan her değeri yedik bitirdik ve boşanmayı zorunlu hale
getirdik. Boşandığımıza pişman olmamız mümkün değil, çünkü ilişkimizi uçsuz
bucaksız bir çöle cevirmiştik. Bir yudum su bulabilmek için, o çölden kurtulmaktan
başka yol kalmamıştı. Bu durumda boşanmaktan pişmanlık duymak akılsızlık olur.
Lakin, evliliğimin ilk yıllarından itibaren karşılaştığımız sorunlara akılcı çözümler
aramadığıma çok hem de çooook pişmanım. Sorunları yeni sorunlar üreterek
çözmeye çalıştık. İkimiz de aklı başında, başkalarının sorunlarına akılcı çözümler
üretebilen olgun kişilerken, kendi sorunlarımızı çözebilmeyi bırak, katlayarak
arttırıyorduk. Sorunlarımızı aşabilecek yeterli akla kapasiteye sahipken,
niye yapmamıştık. Canım, ayrıldıktan sonra kurduğum düzen içinde çok huzurluyum.
Ekonomik özgürlüğüm var, Sağlığımız yerinde çok Şükür. Hiç bir sorunumuz yok.
Bunca olumlu şartlara rağmen, yüreğimdeki yara kanamaya devam ediyor.
Bu yaranın ömür boyu kanayacağını sanıyor ve boşanan herkesin de aynı duyguları
yaşadığına inanıyorum.a.s.

sevgili kulitta ablacığım diyeceğim çünkü yaşınız benden büyük.öyle güzel yazmışsınız ki inanın kitap okur gibi okudum.zamanında çözmek fikri çok güzel gerçekten ancak,eşiniz çözüme yanaşmayıp sürekli sorun çıkartıyorsa elinizden pek de fazla bir şey gelmior.sinirli ve inatçı bir insanı yolundan döndürmek zordur,döner dolaşır dediğini yaptrana kadar uğraşır.Çünkü bu insanda akıl değil egoları ve iç güdü tatmini baskındır.dediğini yaptırınca müthiş bir huzur ve adeta birincilik kazanmış gibi bir huzur çöker bu adamlara.işte bu özelliklerde olan eşim eskiye göre daha iyi ama yine de baskı,sinirlilik gibi huylardan vazgeçemiyor.hatalarını hep çevreye bağlıyor,her zaman ben onun annesi rolünde ona doğruyu gösteren sürekli konuşan biri halindeyim ama artık bıktım bu rolden,biraz da birileri beni avutsun,benim yükümü çeksin istiyorum.Ben de akıl almak,sohbet etmek istiyorum.
Ben bu sorunlarla çok boğuştum,hala da tam çözmüş değilim.Hafif yollu düzeldi ama acaba giderek daha da düzelir mi, yoksa can çıkar huy çıkmaz mı,yaşlanınca hepten aksi olursa naparım gibi sorular beynimi müthiş meşgul ediyor.İşte bu mantığımla düşünüp karar almaya çalıştığımı gösteriyor.Çok olay oldu ve bitti dedim ama tekrar vazgeçtim,bir türlü kopamadım.Ama diyorum ki kesin kader olmuş olsa öyle bir biter ki kimse mani olamaz,basiretin bağlanır,elin dilin tutulur ve kendiliğinden bir de bakmışsın ki olay boşanmaya gelmiş.İşte bu yüzden birden ne olduğunu anlamadığınız bir soğukluk,bir kararlılık mı çöküyor üstünüze yoksa istemeye istemeye de olsa akılla kendinizi ikna mı ediyorsunuz.ama sizin yazdıklarınız da kulağımda çok teşekkür ederim size efendim annem babam dahil büyüklerin fikirlerini hep alıyorum o yüzden sizin de ne demek istediğinizi bir nevi anladım sağolun.a.s.
 
--------------------------------------------------------------------------------
Planlı bir boşanma şekli varmı bilmiyorum canım. Olmadığını tahmin ediyorum. Eşlerin yaşadığı gerginlikler-zamanla tartışmaların boyutunu arttırıyor-soğumalar uzaklaşmalar oluyor. İki taraf ta tehlike çanlarının çalmaya başladığını anlayıyor ve karşı tarafı daha çok kırıp acıtabilmenin savaşını veriyor.Bardağı taşıracak son damla geldiğinde de-kaçınılmaz sonla yüz yüze buluyorsun kendini.
Bu son damla- bazı ilişkilerde şiddet-bazılarında ihanet-bazılarında da aşağılayıcı hakaret şeklinde olabiliyor. Benim son damlam şiddet olduğu halde-boşanma gerekçemin şiddet olduğunu düşünmüyorum. gerekçem bizi bu şiddet dakikasına getiren sorunlar yumağıdır. Yıllarca çözülemeyen sorunlar - bir çığa dönüşüp eşleri yutuyor maalesef. Bir sorunu halletmeden başka bir sorunla karşılaşılıyor. bir başkası-bir başkası derken çözülemez hale geliyor. İki taraf ta karşısındakini değiştirme mücadelesi veriyor-Biraz kendimize dönebilmeyi ve kendimizi değiştirebilmeyi denesek-çözüme daha çok yaklaşırız. Biz onun istediği gibi olmayı şiddetle redderken-onun bizim istediğimiz gibi olmasını bekliyoruz. Niye biz değil de o değişmek zorunda? Orta yolda buluşabilmek için biraz onun biraz bizim adım atmamız gerektiğine göre-biz hızla orta yola gelsek ona daha fazla yaklaşmış olmazmıyız? Biz kadınların çokça yaptığı yanlişlardan biri de olaylara önyargı ile yaklaşmak.
Başımıza ne geleceğini önceden hissedebilme özelliğimize fazlaca güvenerek-olmadan - olmuş endişesi taşıyarak ortalığı negatif havaya sokuyoruz. Erkekleri de önyargısız oldukları için vurdumduymazlıkla suçluyoruz. Henüz ortada birşey yokken sızlanarak-negatif tavırlar alarak-yolunda gidecek bir işi bile yolundan çıkarabiliyoruz. Pozitif düşünce ve inançla hayatımızı güzelleştirmek mümkünken-hep negatif düşünce ve inanış içinde bulunuyoruz.
Tatlım anlıyorum ki sende bir süredir düşüncelerini boşanma gibi oldukça negatif olan bir eylemde yoğunlaştırmışsın. Düşünce gücümüzle olayları yönlendiriyoruz. Bende anlaşmamazlıklar olduğu zaman ilk olarak boşanma düşüncesine yoğunlaşırdım ve işte yoğunlaştığım düşünceyi gerçekleştirmiş oldum. Kimi neyi suçlayabilirim ki! Evliliğim yolunda gitmiyorsa-ikimiz için de gitmiyordu. Ben üzülüp-kendimi kötü hissediyorsam-eminim o da aynı hisleri taşıyordu. Birlikteliğimiz çekilemez-yaşanmaz hale geldiyse-onun için de gelmişti. Evin durumu cehennemi aratmaz durumdaysa-onun için de öyleydi.
Ama eminim ki her türlü olumsuz şarta rağmen o-boşanma fikrini aklına hiç getirmiyordu. O hep düzeleceğine inanırken ben kurtuluşun boşanmakta olduğunu hiç aklımdan çıkarmıyordum. Boşanma fikrini aklında taşıyan bir kadın - soruyorum sana bebeğim-eşine ne kadar yakınlık hissedebilir?
Birşeylerin düzelmesini istiyorsak-önce aile birliğimizin hiç bir zaman dağılmaması gerektiği inancını taşımalıyız. Hayat bize hangi sürprizleri hazırlıyor bilemeyiz ama biz daima olumlu ve pozitif düşüncelerle yolumuza devam etmeliyiz. Rabbimin bize verdiği aklı-iyilikler ve güzellikler için kullanabilmeyi başarırız İnşaallah. a.s.

 
kulitta ablacığım aynen yazdığın gibi,ah ah zaten hep bizim gibi yorumlama gücü çok yüksek,hayata hep demokratikmiş,eleştirelmiş,eşitlikçiymiş bakanların yuvaları böyle bozuluyor.ama hani yazmışsınız ya evde huzursuzluk varsa ona da vardı ama nedense erkekler çoğunlukla boşanmayı seçmiyor.herhalde sahpsiz kalacağını düşünüyorlar.
biz annelik kollayıcılık duygularına sahibiz,yani temel biziz o yüzden ayakta kalıyoruz ama
erkekler eşlerini bir zaman sonra anneleri gibi görüp,güvenip,bağlanıyorlar ya hayatlarından
çıkaramıyorlar.aşk şekil değiştiriyor.
Şu yazdığınızda bende var.evet her an her dakika,her olayda,her konuşmasında,tvde gördüğüm bir örnekte bile hemen kıyaslamalar yapıyor ve boşanmak istiyorum.sonra ben yatışınca o fikrim geçici erteleniyor,ama sabah akşam hep aklımda bu var bozdum yani kafayı bu konuyla.eşim sivri dilli bir insan,o dilinden çıkanlar beni çok yaralıyor,normal bir şeyi söylese bile bana laf sokmaca,ya da kızdığından gibi geliyor.off kafam çok karışık.siz çok yapıcısınız anlıyorum ve belkide şuan
doğruları söyleyen kişisiniz.Sonuçta başını sonunu da yaşamışsınız ben daha sonumu bilmiyorum.
ama pişman olmayacağım en doğru karar neyse Rabbim bana onu versin.ben karar alma yetimi kaybettim.Rabbim beni kumanda etsin.akıl var ama yetmiyor bu konuya aklım.geleceğim adına bir
hata daha yapmak istemiyorum.Allah size de sabır,huzur ve mutluluk versin,ben bu konuda başlık açacağım bakalım ani değişimlerle mi boşandılar,yoksa hep mantık ayrılığı mı şimdi gidiyorum açmaya:eek:
 
bugün öğrendim babam ikinci evliliğini yapacak galiba... ne kadar garip bir duyguymuşş ya... burayı okudum şöyle bir fikir sahibi oldum...
 
X