- 15 Nisan 2020
- 71
- 112
- 28
- Konu Sahibi Mavininucuktonu
- #1
Ülkemizde her gün erkeğin kadına yaptığı şiddetten bahsedilir ama kimse kadının erkeğe yaptığı ya da kadının kadına yaptığı şiddetten bahsetmez. Bir kadın bir kadına nasıl bu denli psikolojik şiddet uygulayabilir aklım almıyor. Bunu kabul edemiyorum. Neden ya neden ? Niye ?
Burada açılan boşanma topiklerinin mesajlarını okurken sinirden ölüyorum. Dertlerini yazan kadınlar etrafında bununla alakalı konuşamadığı için zaten buraya yazıp akıl danışıyor ama altında sadece dert sahibi kadınla alakalı yaftalamalar, değerlendirmeler, sorgulamalar, olumsuz çıkarımlar ve her yazılan 10 yorumdan 9 unda direk boşan demeler… Zaten bu kadın birde ebeveyn ise vay haline! Çocuğu üzerinden anneliğinin sorgulanması, verdiği kararların dayanaksız olduğu, ekonomik durumuyla alakalı aşağılama.. hanımlar, hanımlar! Nasrettin hocanın hikayesinde ki gibi eşekten düşeni sadece eşekten düşen anlar. Bu topiklerin altına bekar, çocuksuz ya da dul hanımlar mesaj yazmasın. Bekara karı boşamak, çocuksuza gece beşik sallamak, boşanana da tekrar boşanma kararı vermek kolaydır. Ne Plutonun Devletinde ne de Sofianın dünyasındasınız hanımlar.. hayat ideal bir çizgide ilerlemez ve keskin geçişlere yer vermez. Kendi zihninizde ki arkası boş ama havalı yaşam tarzı fikriniz pratikte işlemez. Realist olmayı deneyin.
Kayınvalide, görümce, elti şeytan üçgeninde savaşan hanımlar buraya yazdığınız topiklerden sadece gaz alırsınız o yüzden gelen mesajların çoğunu dikkate almayın. Çünkü bu şeytan üçgeninde kalan herkes eninde sonunda üçgenin kurallarına göre oynamaya başlar ve kendini masum gösterir. Akraba ilişkileri siyaset gibidir ve siyasetin s si oldukça kıvraktır, unutmayın derim.
Cinsellik, gebelik, çocuk bakımı ile alakalı olan konularda gerek reelde gerek sanalda kadınlardan tiksiniyorum. Çünkü kadınlar bu konuda hep aynı. Bilinçaltında yatan fikir anlatılanlardan çok farklı. İlk gece ile alakalı ne kadar kötü hikaye anlatırsan o denli namuslu mu oluyorsunuz? gebelik/doğum hikayelerinin zorluğu bir anneyi daha mı anne yapıyor? Ya da çocuk bakımında ne kadar zorlandıysanız diğer annelerden daha mı üstün oluyorsunuz? Cinsellik hayatınızın aktif olduğunu sürekli belirtmek sizi daha mı kadın yapıyor? Çocuk düşünmeden nasıl olduysa yanlışlıkla çocuk yapmak sizi verimli tarla mı yapıyor? Siz fark etmeseniz de bütün bu anlatımlarınızın altında yatan asıl neden ciddi anlamda sıkıntılı. Tedavi görmelisiniz.
Yapıcı olmak yerine neden bir kadın bir kadına karşı yıkıcı olmayı seçer artık düşünmek istemiyorum.
Burada açılan boşanma topiklerinin mesajlarını okurken sinirden ölüyorum. Dertlerini yazan kadınlar etrafında bununla alakalı konuşamadığı için zaten buraya yazıp akıl danışıyor ama altında sadece dert sahibi kadınla alakalı yaftalamalar, değerlendirmeler, sorgulamalar, olumsuz çıkarımlar ve her yazılan 10 yorumdan 9 unda direk boşan demeler… Zaten bu kadın birde ebeveyn ise vay haline! Çocuğu üzerinden anneliğinin sorgulanması, verdiği kararların dayanaksız olduğu, ekonomik durumuyla alakalı aşağılama.. hanımlar, hanımlar! Nasrettin hocanın hikayesinde ki gibi eşekten düşeni sadece eşekten düşen anlar. Bu topiklerin altına bekar, çocuksuz ya da dul hanımlar mesaj yazmasın. Bekara karı boşamak, çocuksuza gece beşik sallamak, boşanana da tekrar boşanma kararı vermek kolaydır. Ne Plutonun Devletinde ne de Sofianın dünyasındasınız hanımlar.. hayat ideal bir çizgide ilerlemez ve keskin geçişlere yer vermez. Kendi zihninizde ki arkası boş ama havalı yaşam tarzı fikriniz pratikte işlemez. Realist olmayı deneyin.
Kayınvalide, görümce, elti şeytan üçgeninde savaşan hanımlar buraya yazdığınız topiklerden sadece gaz alırsınız o yüzden gelen mesajların çoğunu dikkate almayın. Çünkü bu şeytan üçgeninde kalan herkes eninde sonunda üçgenin kurallarına göre oynamaya başlar ve kendini masum gösterir. Akraba ilişkileri siyaset gibidir ve siyasetin s si oldukça kıvraktır, unutmayın derim.
Cinsellik, gebelik, çocuk bakımı ile alakalı olan konularda gerek reelde gerek sanalda kadınlardan tiksiniyorum. Çünkü kadınlar bu konuda hep aynı. Bilinçaltında yatan fikir anlatılanlardan çok farklı. İlk gece ile alakalı ne kadar kötü hikaye anlatırsan o denli namuslu mu oluyorsunuz? gebelik/doğum hikayelerinin zorluğu bir anneyi daha mı anne yapıyor? Ya da çocuk bakımında ne kadar zorlandıysanız diğer annelerden daha mı üstün oluyorsunuz? Cinsellik hayatınızın aktif olduğunu sürekli belirtmek sizi daha mı kadın yapıyor? Çocuk düşünmeden nasıl olduysa yanlışlıkla çocuk yapmak sizi verimli tarla mı yapıyor? Siz fark etmeseniz de bütün bu anlatımlarınızın altında yatan asıl neden ciddi anlamda sıkıntılı. Tedavi görmelisiniz.
Yapıcı olmak yerine neden bir kadın bir kadına karşı yıkıcı olmayı seçer artık düşünmek istemiyorum.
Bilakis Evlilik yıkıcı hale geldiğinde yapıcı olmak için boşanılır. Benim rahatsız olduğum konu topik sahiplerine yapılan olumsuz eleştiriler akabinde “direk boşan” yorumunun yapılmasıydı. Yani her şekilde evli kalınmalı taraftarı değilim, seksist hiç değilim. Tek taraflı yazılan 3-5 satırı okuyup yaftalama eşliğinde net olarak “direk boşan” diyen kişinin realist olduğunu da hiç sanmıyorum. Çocuk konusunda her ne kadar bende evliliğin oturduktan sonra karar verilmesi gerektiğini düşünsem de bu sadece sizin ve benim ortak fikrimiz. Kişi veya duruma göre çocuk kararı farklılık gösterebilir.
