Karnında bebeğini kaybetmek ve sonrası

Chikilota

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2014
181
184
Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.

Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!

Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.

Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
 
Başınız sağ olsun çok üzüldüm kaybınıza 😔 bana göre bazı acılar yaşanmalı tabi bu kendinizi kaybedecek kadar olmasın ama içinize atarak bu durumdan sadece psikolojik zarar görürsünüz durumu aşamazsınız. Ailenizin yanına kafa dinlemeye diye gitseniz bir kaç gün sonra yine bu adamdan gerçek ayrılmak istiyorsanız ailenizle paylaşsanız daha sağlıklı olur gibi.
 
Sizin bulundugunuz yerden bır an önce uzaklasmanız lazım... Acınız çok taze...Eşinizde her ne kadar bu sekılde davransa da ıcınden cok uzuluyordur dıye dusunuyorum...Sadece bazıları acısını sankı sihirli değnek deyip anında unutturmalı gibi hissediyordur...

Onun dısında kaba biri ve hayatı size zindan ediyorsa tabi ki de sonucu her ne olursa olsun kendi hayatınızı tercih edeceksiniz ama bunu şuan ki psikolojıde dusunmek ne kadar saglıklı bılemıyorum...

Olanaklarınız varsa destek almak size iyi gelir...Hem konusmus ve rahatlamıs olursunuz hatta aglamak ıstıyorsanızda aglarsınız hem de sıze profesyonel anlamda anlayan bırıne derdınızı anlatır yol gostermesini ıstersınız...


Onlar size ne derse desin siz yasınızı bagıra bagıra yasayın...Kendınızı sıkmayın...Ama eger kı suan sıze bır nebze dahı ıyı gelecekse aılenız ya da yakınınız fizanda da olsa gidin..O evde size suan bır nebze dahi iyi gelecek birşey yok...

İnanclı oldugunuzu belırtmıssınız...Bu bir imtihan biliyorsunuz...Tabi ki üzülmek,hüzünlenmek oluyor fakat bunun bir imtihan oldugunu ve "Verenin de alanın da Allah " oldugunu bılıyoruz...Siz şuan kendınıze ne ıyı gelecekse o sekılde davranın...

Rabbim size sabırlar versin..
 
Başınız sağ olsun çok üzüldüm kaybınıza 😔 bana göre bazı acılar yaşanmalı tabi bu kendinizi kaybedecek kadar olmasın ama içinize atarak bu durumdan sadece psikolojik zarar görürsünüz durumu aşamazsınız. Ailenizin yanına kafa dinlemeye diye gitseniz bir kaç gün sonra yine bu adamdan gerçek ayrılmak istiyorsanız ailenizle paylaşsanız daha sağlıklı olur gibi.
Sağolun, umarım siz sağ salim bebeğinize kavuşursunuz🙏🏻 Canım çok yanıyor, içim dağlanıyor, depresyona girip günlerce yataktan çıkmayıp saatlerce ağlayacak kadar kaybetmedim kendimi ama tek istediğim beni dinlesin, bir şey demese de ben üzülürken ya da gözlerim yaşardığında öylece sarılsın bana, sonuçta ikimizin evladı, ortak acımız.. ama yok.. Dediğiniz gibi içime atmak zorunda kalıyorum malesef. O kadar ihtiyacım var ki ailemin yanına gidip onların şefkatini hissetmeye.. ama kendisi de annesi de çirkef. Şu acımın ortasında daha yeni acılar yaşatırlar bize. Bilsem ki tertemiz ayıracağız yolları, tek bir dakika durmam.
Psikolojik destek almalısınız. Psikiyatri degil psikologa gitmelisiniz.
Düşünüyorum aslında. Eşim destek olur beraber aşarız diyordum ilk başlarda ama gölge etmese bile yeterdi bana.
 
Sağolun, umarım siz sağ salim bebeğinize kavuşursunuz🙏🏻 Canım çok yanıyor, içim dağlanıyor, depresyona girip günlerce yataktan çıkmayıp saatlerce ağlayacak kadar kaybetmedim kendimi ama tek istediğim beni dinlesin, bir şey demese de ben üzülürken ya da gözlerim yaşardığında öylece sarılsın bana, sonuçta ikimizin evladı, ortak acımız.. ama yok.. Dediğiniz gibi içime atmak zorunda kalıyorum malesef. O kadar ihtiyacım var ki ailemin yanına gidip onların şefkatini hissetmeye.. ama kendisi de annesi de çirkef. Şu acımın ortasında daha yeni acılar yaşatırlar bize. Bilsem ki tertemiz ayıracağız yolları, tek bir dakika durmam.

Düşünüyorum aslında. Eşim destek olur beraber aşarız diyordum ilk başlarda ama gölge etmese bile yeterdi bana.
Dusunmeyin karar verin. Tek basiniza asamadiginiz bir durumda destek almaktan cekinmeyin.
 
Sizin bulundugunuz yerden bır an önce uzaklasmanız lazım... Acınız çok taze...Eşinizde her ne kadar bu sekılde davransa da ıcınden cok uzuluyordur dıye dusunuyorum...Sadece bazıları acısını sankı sihirli değnek deyip anında unutturmalı gibi hissediyordur...

Onun dısında kaba biri ve hayatı size zindan ediyorsa tabi ki de sonucu her ne olursa olsun kendi hayatınızı tercih edeceksiniz ama bunu şuan ki psikolojıde dusunmek ne kadar saglıklı bılemıyorum...

Olanaklarınız varsa destek almak size iyi gelir...Hem konusmus ve rahatlamıs olursunuz hatta aglamak ıstıyorsanızda aglarsınız hem de sıze profesyonel anlamda anlayan bırıne derdınızı anlatır yol gostermesini ıstersınız...


Onlar size ne derse desin siz yasınızı bagıra bagıra yasayın...Kendınızı sıkmayın...Ama eger kı suan sıze bır nebze dahı ıyı gelecekse aılenız ya da yakınınız fizanda da olsa gidin..O evde size suan bır nebze dahi iyi gelecek birşey yok...

İnanclı oldugunuzu belırtmıssınız...Bu bir imtihan biliyorsunuz...Tabi ki üzülmek,hüzünlenmek oluyor fakat bunun bir imtihan oldugunu ve "Verenin de alanın da Allah " oldugunu bılıyoruz...Siz şuan kendınıze ne ıyı gelecekse o sekılde davranın...


Rabbim size sabırlar versin..
Allah razı olsun çok sağolun, amin inşallah🤲🏻

Rabbime isyan etmiyorum. Sınandığımı biliyorum. Bir melek annesi olmaya beni de layık gördüğü için beni kulu olarak Yaratıcımın sevdiğine de inanıyorum. Ama işte ciğerim sızladığında acımı küçümsemeyecek ve rahatça yaslanıp dayanabileceğim bir omuza ihtiyaç duyuyorum. Yıllarca hasretle bekleyip 6 ay karnımda taşıdığım bebeğimin acısını onu kaybettikten 20 gün sonra hala yaşıyor olmam nasıl abartı geliyor bu adam ve annesine anlayamıyorum. Yemeden içmeden kesilmiş, yataktan çıkmıyor ve sürekli ağlıyor olsam hadi diyeceğim haklılar ben yanlış yaşıyorum acımı. Ama yanlarında ağlamıyorum, beraber dışarı çıkıyoruz, onlarla tv izliyorum hatta gülümsemeye bile çalışıyorum. Tek söylediğim onlara “hassasım bu ara bebek ve hamile görünce istemsiz gözlerim yaşarıyor, anlayın beni daha kırkım çıkmadı.” Ama anlatamıyorum..

Eşim de belki dediğiniz gibi içinde yaşıyor bilemiyorum şuan ama “kaybettiğim sadece benim değil senin de çocuğundu.” dediğimde tepkisi “ben zaten istemedim ki” oldu. O yüzden çok emin olamıyorum hislerinden.

Dediğiniz gibi ihtiyacım olan yas sürecimi zamanında, yaşamam gerektiği gibi yaşayıp, mümkün olsa şu bulunduğum yerden uzaklaşıp, sonra daha sağlıklı bir psikolojiyle hayatıma devam etmek. Profesyonel biridir belki buna yardımcı olabilecek kişi dediğiniz gbi.
 
Dusunmeyin karar verin. Tek basiniza asamadiginiz bir durumda destek almaktan cekinmeyin.
Bazı borçlara girmiştik, maddi olarak fırsatını bulunca gitsem diyordum. Bu esnada buradan paylaşıp içimi dökmek istedim. Özellikle bebeğini benim gbi kaybetmiş arkadaşların his ve duyguları bi nebze beni yalnız hissettirmez diye umdum. İnsanın bazen eli gözü bağlanıyor, farklı bir şey göremiyor ya da tutunamıyor. İlginiz için size de teşekkür ederim🙏🏻
 
Bazı borçlara girmiştik, maddi olarak fırsatını bulunca gitsem diyordum. Bu esnada buradan paylaşıp içimi dökmek istedim. Özellikle bebeğini benim gbi kaybetmiş arkadaşların his ve duyguları bi nebze beni yalnız hissettirmez diye umdum. İnsanın bazen eli gözü bağlanıyor, farklı bir şey göremiyor ya da tutunamıyor. İlginiz için size de teşekkür ederim🙏🏻
Uygun fiyata online seanslar da alabilirsiniz. Butcenizi bilemiyorum. Yasadiginiz sehirdeki ucretleri de bilmiyorum ama 200 250 civari ucretlerde online terapi bulabilirsiniz.
 
Uygun fiyata online seanslar da alabilirsiniz. Butcenizi bilemiyorum. Yasadiginiz sehirdeki ucretleri de bilmiyorum ama 200 250 civari ucretlerde online terapi bulabilirsiniz.
Bahsettiğiniz fiyatlar nispeten makul. Burda 400 500ler duymuştum çok gelmişti, ama tabi yüzyüze diye düşünmüştüm. Online evet, daha çok alternatifim olur hem👍
 
Bahsettiğiniz fiyatlar nispeten makul. Burda 400 500ler duymuştum çok gelmişti, ama tabi yüzyüze diye düşünmüştüm. Online evet, daha çok alternatifim olur hem👍
Sehirden sehre gore değişiyor. O rakamlar tak diye ayda 2 3 kez verilebilecek rakamlar degil herkes icin. Haklisiniz.

Konunuzu okuyamadim, temasını anlayinca yorum ekledim.

Size onerim, terapiye gidemeyecekseniz kafanizi mesgul edin. Hobi bulun, iş yaratın, çalışın. Boş durdukça hatirlar, hatirladikca üzülürsünüz.
 
Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.

Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!

Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.

Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Evli olduğunuz adamın boşanmayla çirkinleşmesine gerek yokki, leş gibi bir yaratık zaten
 
Sizin bulundugunuz yerden bır an önce uzaklasmanız lazım... Acınız çok taze...Eşinizde her ne kadar bu sekılde davransa da ıcınden cok uzuluyordur dıye dusunuyorum...Sadece bazıları acısını sankı sihirli değnek deyip anında unutturmalı gibi hissediyordur...

Onun dısında kaba biri ve hayatı size zindan ediyorsa tabi ki de sonucu her ne olursa olsun kendi hayatınızı tercih edeceksiniz ama bunu şuan ki psikolojıde dusunmek ne kadar saglıklı bılemıyorum...

Olanaklarınız varsa destek almak size iyi gelir...Hem konusmus ve rahatlamıs olursunuz hatta aglamak ıstıyorsanızda aglarsınız hem de sıze profesyonel anlamda anlayan bırıne derdınızı anlatır yol gostermesini ıstersınız...


Onlar size ne derse desin siz yasınızı bagıra bagıra yasayın...Kendınızı sıkmayın...Ama eger kı suan sıze bır nebze dahı ıyı gelecekse aılenız ya da yakınınız fizanda da olsa gidin..O evde size suan bır nebze dahi iyi gelecek birşey yok...

İnanclı oldugunuzu belırtmıssınız...Bu bir imtihan biliyorsunuz...Tabi ki üzülmek,hüzünlenmek oluyor fakat bunun bir imtihan oldugunu ve "Verenin de alanın da Allah " oldugunu bılıyoruz...Siz şuan kendınıze ne ıyı gelecekse o sekılde davranın...


Rabbim size sabırlar versin..
Ay nerden biliyoruz eşinin çok üzüldüğünü. Hamileyken beni çok üzdü bana bağırırdı diyo. Bağırmak ne demek ya.
 
Sağolun, umarım siz sağ salim bebeğinize kavuşursunuz🙏🏻 Canım çok yanıyor, içim dağlanıyor, depresyona girip günlerce yataktan çıkmayıp saatlerce ağlayacak kadar kaybetmedim kendimi ama tek istediğim beni dinlesin, bir şey demese de ben üzülürken ya da gözlerim yaşardığında öylece sarılsın bana, sonuçta ikimizin evladı, ortak acımız.. ama yok.. Dediğiniz gibi içime atmak zorunda kalıyorum malesef. O kadar ihtiyacım var ki ailemin yanına gidip onların şefkatini hissetmeye.. ama kendisi de annesi de çirkef. Şu acımın ortasında daha yeni acılar yaşatırlar bize. Bilsem ki tertemiz ayıracağız yolları, tek bir dakika durmam.
Amin inşallah sağolun 🙏 bakın siz daha başlamadan pes ediyorsunuz. Hem aile yanına illa boşanmak için gitmeyin önce bi kendinize gelmel, kafanızı dinlemek, acınızı yaşamak, kendinize zaman vermek için gidin. Daha sonra yolunuzu nasıl çizeceğinizi oturup ailenizle düşünün.
Destek için bazı belediyeler de çok uyguna yardımcı oluyor diye duymuştum isterseniz bir sorun.
 
Sehirden sehre gore değişiyor. O rakamlar tak diye ayda 2 3 kez verilebilecek rakamlar degil herkes icin. Haklisiniz.

Konunuzu okuyamadim, temasını anlayinca yorum ekledim.

Size onerim, terapiye gidemeyecekseniz kafanizi mesgul edin. Hobi bulun, iş yaratın, çalışın. Boş durdukça hatirlar, hatirladikca üzülürsünüz.
Uygun bir yer bulup ayarlamaya çalışacağım öncelikle. Dediğiniz gbi kendimi oyalamaya çalışmam lazım..
 
Evli olduğunuz adamın boşanmayla çirkinleşmesine gerek yokki, leş gibi bir yaratık zaten
Bir zamanlar evlenmeye karar verdiğimin bu insana kondurmak bile istemediğim o kadar sıfat var ki.. bu son yaşananlar bardağı taşıran damla oldu. biliyorum boşanmaya kalkınca ailemi de bana da çektirecek bi çok yönden. Keşke kendisi boşanma fikriyle gelse..
 
Ay nerden biliyoruz eşinin çok üzüldüğünü. Hamileyken beni çok üzdü bana bağırırdı diyo. Bağırmak ne demek ya.
Öncelikle bebeğinizle sağlıklı bir ömür dilerim. Benim yerime de öpün onu koklayın olur mu? Ayrıca gözümde dünyanın en şanslı insanlarından birisiniz. Siz de yakın zamamda hamilelik ve lohusalık hormonlarının insanı ne kadar hassaslaştığını deneyimlediniz. Ben hamileyken bana öyle eften püften sebeplerle bağırıp çağırdığında derdim ki “bak en azından oğlumuz doğana kadar tut kendini, elim ayağım titriyor, çok üzülüyorum o da etkileniyor” derdim, “başlarım sana da hamileliğine, bi tek hamile sensin derdi” şimdi acım bu kadar yeni ve derinken ne zaman ağlamaklı olsam bir şey yapmayı canım istemese “başlarım sana da, sanki çocuğu ölen bir tek sensin”e döndü lafları.
Eşinize diyecek söz bulamıyorum sövesim filan geldi. Ben 90 yasında son aylarda hastalık çekip vefat eden anneannemin ardından kendime gelemedim. Sizin durumunuzu tahmin bile edemiyorum. Allah yardımcınız olsun yüreginize ferahlık versin.
Allah rahmet eylesin anneanneciğinize. Kaybın ayı yaşı olmuyor. İçinde merhamet sevgi olan bir insan elbette ki kaybından dolayı üzülür, olmamış gibi yapamaz. Ama anlattığım gibi benim eş bir hafta üzülüp bu kaybın hiç yaşanmamış gibi şen şakrak her şeye devam etmemi bekliyor.

Sağolun, herkesten dua bekliyorum, Rabbim aydınlığa çıkarsın beni ve ben gibi çaresizleri..
 
Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.

Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!

Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.

Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Allah Sabri cemil versin, afiyet versin ins.
112 gün önce doğuma iki hafta kala benim oğlumda cennet yavrusu oldu. O süreçte eşimle birbirimize merhem olduk hatta ailesi bile bu kadar beklemezken her an yanımda oldular, bana bı şey olmamasına sevindiklerini söylediler, evladıma çok üzüldüler ama hamdetmem gereken şeylerin olduğunu hatirlattilar. Yani bu süreçte eş ve aile desteği çok önemli. Aslında eşinin destek olması ifadesi com doğru değil sonuçta aynı acıyı o da yaşıyor onunda evladı doğum yapan bu acıyı birebir yaşayan biz kadınlar olduğumuz için kendi acilarini bı nebze dindirio bizim yanımızda olmaları gerekir.
Ben inan evladina ayrı üzüldüm şu an maruz kaldıklarını ayrı üzüldüm. Yaşın kaç, çalışıyor musun, şimdiye kadar evliliğin nasildi
 
X