Erkeğin aldatması tamamen karakteriyle alakalı, evet en karaktersiz erkek bile belki bir kadını sevince bir başkasıyla olmakta zorlanabilir ama huylu huyundan vazgeçmez. yani bir erkeğin sizi aldatması sevmediğini göstermez ve aynı şekilde bir erkeğin sizi aldatmaması da seviyor olduğunu göstermez. Zor olan hem aldatmayacak karakterde olup hem de seveni bulabilmek...
Affetmeye gelince, gönülden affetmek zordur elbette, ben ne evlendim ne de bilgim dahilinde aldatıldım, gerçekten başıma gelirse ne yaparım bilmiyorum, sanırım unutamam, hazmedemem. Komplekslerin en derinine saplanır kalırım. Ama ya adam aranmamışsa? Yani ya kadın kancayı takmışsa? Ya adam bir anlık şeytana uymuşsa? Bu onu sütten çıkmış ak kaşık yapmaz ama yıllar süren bir evliliği 15 dakikalık bir hata uğruna yıkmaya değer mi? Hele çocuklar varsa, adam bin pişmansa af diliyorsa... Affetmeyip ayrılmak o 2. kadının ekmeğine yağ sürmek değil de nedir?
Annanem, eski kadın tabii, beni çok güldüren bir lafı vardı, "aşınıcak mı?" derdi.. Hani başkasıyla oldu diye eskiyecek mi? :) Tabii olaya o kadar basit bakabilmek de imkansız ama bir açıdan da öyle mi sanki bilmiyorum ki... Affetme kararı biraz da bu haltı yiyen adamın affedilmek için yaptıklarına, ve hatasını anlayıp anlamamasına, vicdan azabı duyup duymamasına baglı bence. Yaptığı işin ciddiyetini farketmeyen rahat pişkin bir adamı affetmek yersiz olur bence...