Zayıfladıktan sonra herşey daha da içinden çıkılmaz oldu…

Zorlanarak yeme dürtüsünün aşılanması ve anne sütünün nasıl kesildiği kısmı bence.
Ama benimki sadece tahmin ve kendi hayatımla ilgili değerlendirme.
Ben 1 yaşını geçmişken hala yemek hiç yemiyormuşum mesela.
Doktor anneme sütü kes o zaman yer demiş.
Şak diye kesmişler memeyi. Belki o etkendir açlık korkusu, yeme dürtüsünün zorlanması vs.
Benim kızım da 1,5 yaşına kadar mırın kırın yapar ağzında bi lokmacık kıymayı biriktirip tükürürdü kusardı.
Zorlamadım şimdi 5 yaşında her şeyi yiyor.
Bende zorlamak istemiyorum ama sadece hazır mama içiyor. Sağlıklı bir şey olsa içim yanmicak da. Bende emziremiyorum
Zorlasam da o kazanıyor:)
 
Selamlar siteye üniversite dönemlerinde üyeydim yıllar olmuş geçmiş tekrar sizin fikirlerinize ihtiyacım olduğu bir dönemdeyim. Umarım bu durumu yaşamış, anlayan, yorum yapabilecek birileri vardır. Derdimi elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Sıkmadan okuyup yorum yapacak olanlara şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum.

Çocukluğumda ve ergenliğimde aşırı zayıftım annem çok üzülürdü yemek yemediğim için, doktora götürmüşlüğü bile vardı. Yemek yemeyi sevmezdim bütün gün okulda aç dururdum, sofraya bile oturmaz yemezdim. Okuldan gelir birkaç meyve atıştırırdım yaşamak için yerdim. Sonra liseden mezun oldum. İstediğim okulu ve bölümü kazanamadım. Sürekli evde üniversite sınavına hazırlanmalı iki sene geçirdim o dönemde stresten, üzüntüden, kaygı bozukluğundan yeme bozukluğum tıkınırcasına yeme bozukluğuna evrildi. Tabi abur cubur zararlı şeyler üstüneydi daha çok. Çok geçmeden diyabet tanısı aldım. Hızla kilo aldım. İnanılmaz kilolara ulaştım. Birdenbire kilo aldığım için vücudumda çatlamayan yer kalmadı. Duygusal olarakta çöküşe girdim. Yedikçe ağladım, ağladıkça yedim. Sonrasında da karaciğer bozukluğu teşhisi kondu. Kullandığım ilaçlar bir yandan içinde bulunduğum metabolik sendrom bir yandan ben asla kilo veremedim. Verdiysem de çok hatrı sayılır olmadı ve misliyle geri aldım.
İstediğim okulu kazanıp ailemden uzakta okumaya başladım. Bu süreçte psikolojik destek aldım. Psikiyatri anksiyete ve panik bozukluğu teşhisi koydu. Herşey yoluna giriyor derken önce babamı kaybettim sonra da bir taciz olayı yaşadım. Ve herşeyin patlama noktasını yaşadım, çok kötü durumdaydım. Doktorun önerisi ilaçlara başladık. İlaçlar çok uyku yaptı, iştahımı çok açtı. Yaşadığım psikolojik buhranlarında sebebiyle yedikçe yedim. İçinden çıkamadığım bir döngünün içinde debelenip durdum. Nasıl bu hale gelmiştim neden en başından başaramadım diye hep kendimi suçladım. Mutsuz, çirkin, yalnız bir insana dönüştüm. Geçen sene eylül ayında canıma artık tak demiş olacak ki, şekerimin yükseldiği komalık olma yolunda olduğum birgün karar verdim. Önce diyetisyene sonra spor salonuna başladım. Totalde 40 kilo vererek 110 kilodan 70 kiloya düştüm. Değerlerim düzeldi, bütün ilaçlardan kurtuldum. Daha iyi daha aktif bir insanım artık.

Şimdi diyeceksiniz ki o zaman sorun ne? Sorun şu: kendimi asla normal bir insan olarak görmemem. Sandım ki birgün normal bir kiloya indiğimde herşey çok güzel olacak, bitecek tüm bu çile. Ama öyle olmadı, olmuyor. Zayıfladığıma, artık güzel göründüğüne asla ikna olmamam. Aynadaki beni beğenmiyor olmam. Yıllarca kilolu yaşayıp zayıf halimi bilmediğim için mi bilmiyorum kendime yabancıyım. Yüzüm, elim, bacağım herşey farklı birine ait gibi. Öte yandan İdeal kilom 65, aylardır duraklamış kilom yüzünden kendimi başarısız hissetmem. Ve daha kötüsü geri kilo almaktan korkmam. Daha da kötüsü kendimi stresli mutsuz hissettiğim anlarda yiyemenin beni eksik hissettirmesi. Yıllarca teselliyi yemeklerde bulmuş biri için yiyememe durumu kabus gibi. Yersem alıyorum, devamı gelecek bildiğim için o topa hiç girmemeyi seçiyorum. Ama hayatım bu şekilde sonsuza kadar herşeyden uzak durarak, kilo alırım korkusuyla nasıl geçer bilmiyorum. Psikolojik destek diyecekler için hala alıyorum. Ama inanın yeme bozukluğu dediğimiz şeyin bence bir sonu yok. Bilmem kaç seans gidip çözümleyebileceğiniz birşey değil. Birazcık ara verin herşey başa geri sarıyor.

Kendimi anlatabildiğimi umuyorum. Umarım böyle bir durumu yaşamış, şahit olmuş, bilgisi dahilinde olan kim varsa konuma yazar. Kitap, film, doktor, her ne öneriniz olursa açığım. Kendimi mutlu hissetmek istiyorum. Kendimi sevmeye çok ihtiyacım var…
Tebrik ediyorum 40 kilo vermek kolay değil

Spora devam edersen yemek yemen de sorun olmaz

Protein beslenirsin arada kaçamak yapar spor la telafi edersin

Ağırlık çalış vücudun sıkılaşsın
 
Ben de ilkokuldan beri çok kiloluydum 80i bile gördüğüm oldu lisede herkes benimle dalga geçerdi anneannem sürekli bidon gibisin derdi. Üniversiteyi kazandığım ilk yıl yeter artık böyle olmayacak dedim sağlıklı diyete başladım kilo verdikçe hoşuma gitmeye başladı ama bir süre sonra işler çığrından çıktı anoreksiyaya yakalandım gün boyu sadece 1 kase çorba ile durmaya başladım insanlar yeter artık sopa gibi kaldın demeye başladı o çorbayı içip yakmak için 3 saat spor yapıyordum ayakta 5 saat çalışıyordum garsonluk yapıyordum kaç kere okulda bayıldım ama önemli olan aynada kendimi güzel görmemdi. Fotoğraflarda falan kemiklerim sayılıyordu ama ben aynada kendimi aşırı güzel görüyordum. Tartı da yoktu hiç bakmamıştım yaz tatili döndüğümde herkes şok oldu bir tartılayım dedim 44 kiloya düşmüşüm boyum da 167. Yazın zorla bana yedirdiler yedirdiler 55 kiloya çıkardılar tabii bünye çorbaya alışık olunca metabolizmam iyice yavaşlamış bir anda aldım kiloları iyice psikolojim bozuldu. 44 kiloya dusme surecimde 1 sene regl görmedim değerlerim yerlerdeydi. Sonra bir erkek arkadaşım oldu onunla yemeye başladık tekrar hop 70e çıktım ve bu böyle olmayacak dedim psikolojik ve diyetisyen desteği aldım sağlıklı bir şekilde 55 kiloya düştüm sporla desteklediğim için hiçbir şekilde sarkma vs olmadı ama çatlama var biraz tabii hızlı alıp verdiğim için. Ama gerçekten hayatı kendine zindan etme 3 gün yiyorsan 5 gün dikkat et bazen vücudu şaşırtmak da gerekiyor vücudunu asla kıtlığa sokma hızla geri alıyorsun. Şu anda 58 kiloyum ha çok mu memnunum hayır tabiki daha da zayıf olabilirim ama her şeyi yiyerek böyle olmak çok daha güzel hiçbir şey yemeyip 50 olmaktansa bunu yeğlerim
 
Selamlar siteye üniversite dönemlerinde üyeydim yıllar olmuş geçmiş tekrar sizin fikirlerinize ihtiyacım olduğu bir dönemdeyim. Umarım bu durumu yaşamış, anlayan, yorum yapabilecek birileri vardır. Derdimi elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Sıkmadan okuyup yorum yapacak olanlara şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum.

Çocukluğumda ve ergenliğimde aşırı zayıftım annem çok üzülürdü yemek yemediğim için, doktora götürmüşlüğü bile vardı. Yemek yemeyi sevmezdim bütün gün okulda aç dururdum, sofraya bile oturmaz yemezdim. Okuldan gelir birkaç meyve atıştırırdım yaşamak için yerdim. Sonra liseden mezun oldum. İstediğim okulu ve bölümü kazanamadım. Sürekli evde üniversite sınavına hazırlanmalı iki sene geçirdim o dönemde stresten, üzüntüden, kaygı bozukluğundan yeme bozukluğum tıkınırcasına yeme bozukluğuna evrildi. Tabi abur cubur zararlı şeyler üstüneydi daha çok. Çok geçmeden diyabet tanısı aldım. Hızla kilo aldım. İnanılmaz kilolara ulaştım. Birdenbire kilo aldığım için vücudumda çatlamayan yer kalmadı. Duygusal olarakta çöküşe girdim. Yedikçe ağladım, ağladıkça yedim. Sonrasında da karaciğer bozukluğu teşhisi kondu. Kullandığım ilaçlar bir yandan içinde bulunduğum metabolik sendrom bir yandan ben asla kilo veremedim. Verdiysem de çok hatrı sayılır olmadı ve misliyle geri aldım.
İstediğim okulu kazanıp ailemden uzakta okumaya başladım. Bu süreçte psikolojik destek aldım. Psikiyatri anksiyete ve panik bozukluğu teşhisi koydu. Herşey yoluna giriyor derken önce babamı kaybettim sonra da bir taciz olayı yaşadım. Ve herşeyin patlama noktasını yaşadım, çok kötü durumdaydım. Doktorun önerisi ilaçlara başladık. İlaçlar çok uyku yaptı, iştahımı çok açtı. Yaşadığım psikolojik buhranlarında sebebiyle yedikçe yedim. İçinden çıkamadığım bir döngünün içinde debelenip durdum. Nasıl bu hale gelmiştim neden en başından başaramadım diye hep kendimi suçladım. Mutsuz, çirkin, yalnız bir insana dönüştüm. Geçen sene eylül ayında canıma artık tak demiş olacak ki, şekerimin yükseldiği komalık olma yolunda olduğum birgün karar verdim. Önce diyetisyene sonra spor salonuna başladım. Totalde 40 kilo vererek 110 kilodan 70 kiloya düştüm. Değerlerim düzeldi, bütün ilaçlardan kurtuldum. Daha iyi daha aktif bir insanım artık.

Şimdi diyeceksiniz ki o zaman sorun ne? Sorun şu: kendimi asla normal bir insan olarak görmemem. Sandım ki birgün normal bir kiloya indiğimde herşey çok güzel olacak, bitecek tüm bu çile. Ama öyle olmadı, olmuyor. Zayıfladığıma, artık güzel göründüğüne asla ikna olmamam. Aynadaki beni beğenmiyor olmam. Yıllarca kilolu yaşayıp zayıf halimi bilmediğim için mi bilmiyorum kendime yabancıyım. Yüzüm, elim, bacağım herşey farklı birine ait gibi. Öte yandan İdeal kilom 65, aylardır duraklamış kilom yüzünden kendimi başarısız hissetmem. Ve daha kötüsü geri kilo almaktan korkmam. Daha da kötüsü kendimi stresli mutsuz hissettiğim anlarda yiyemenin beni eksik hissettirmesi. Yıllarca teselliyi yemeklerde bulmuş biri için yiyememe durumu kabus gibi. Yersem alıyorum, devamı gelecek bildiğim için o topa hiç girmemeyi seçiyorum. Ama hayatım bu şekilde sonsuza kadar herşeyden uzak durarak, kilo alırım korkusuyla nasıl geçer bilmiyorum. Psikolojik destek diyecekler için hala alıyorum. Ama inanın yeme bozukluğu dediğimiz şeyin bence bir sonu yok. Bilmem kaç seans gidip çözümleyebileceğiniz birşey değil. Birazcık ara verin herşey başa geri sarıyor.

Kendimi anlatabildiğimi umuyorum. Umarım böyle bir durumu yaşamış, şahit olmuş, bilgisi dahilinde olan kim varsa konuma yazar. Kitap, film, doktor, her ne öneriniz olursa açığım. Kendimi mutlu hissetmek istiyorum. Kendimi sevmeye çok ihtiyacım var…
Geçmiş olsun Allah yardımcınız olsun. Çoğu şeyi basarmissiniz. Epey yol katetmissiniz. Bence başarılarınıza odaklanın pozitiflerinize bakın negatiflere değil.
Tavsiyem kendinize bir hobi edinin. Sizi gerçekten rahatlatan bir şey olsun. Bir hayvan sahiplenebilirsiniz.
Bunaldiginiz vakitler yemek yerine temizlik, dışarda yürüyüş, spor yada bahçe işleriyle uğraşmak gibi enerji atabileceğiniz bir şey yapabilirsiniz. Bu da sizi rahatlatacaktir.

Siz kendinizi sevmesenizde hatta hayatta kimse bile sevmese bile Allah her daim sizi seviyor. Yanınızda olacagindan şüphem yok.. İnşallah eskisinden de daha iyi olacaksınız.
 
Öncelikle en zoru zaten başardığınızı belirtmek istiyorum. 40 kilo dile kolay, herkes bunu yapamaz. Ben diyet işlerinden biraz uzak olduğum için pek bilmiyorum ama sağlıklı bir sürü tarif denk geldi bana televizyonda ve youtubeda. Abur cubur yerine bunları tercih edebilirsiniz. Hem hazırlaması da eglenci olabilir. Mesela canınız tatlı birsey çektiğinde muzu dilimleyip kakao ile beraber bir buzdolabı poşetinin içine koyup biraz çalkalayabilirsiniz. akaolu muz gayet lezzetli bir tatlı alternatifi bence. Su içmekten sıkıldınız diyelim limon dilimleri yada farklı meyve dilimleri katabilirsiniz suyunuza. Katı meyve sıkacağı kullanabilirsiniz kırmızı pancar elma havuc üçlüsü çok güzel oluyor mesela. Guzel bir sunumla içmesi gayet keyifli olabilir. Haftada bir/iki kez kendinizi hazır yiyecek veya tatliyla odullendirebilirsiniz. Hepten cikarmayin hayatınızdan. Kendinizi cezalandırmaniza gerek yok. Ben sizdeki en büyük sorunu yemeği hayatınızın merkezine koymaniz olarak görüyorum. Ben kitap okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamam mesela. Özellikle polisiye kitapları, birinci ve ikinci dünya savaşı ile ilgili romanlardan ve dünya klasiklerinden çok zevk alıyorum. Kitap okumak şart değil tabi kendinize başka bir hobide belirleyebilirsiniz. Günlük hobiye ayiracaginiz zaman bitince ufak bir kacamakla odullendirebilirsiniz kendinizi. Böyle böyle bu hobi günlük yaşantınızda iyice yer almaya başlayacak alışkanlık haline gelecek. Hayatınızın merkezine farklı birşey koymuş olacaksınız. Bunlar çok amatör fikriler belki işin uzmani değilim sonuçta ama ben sizin durumunuzu hiç umitsiz görmedim. Heleki bu kadar kiloyu vermeyi başardıktan sonra herşeyi yapabilirsiniz. Dış gorunusunuz için biraz makyaj biraz saç bakımı çok iyi gelecektir eminim. Kendinize yakışan güzel bir giyim stilide belirlerseniz tamamdir 🥰
 
Merhabalar 100 kilodan 60 kiloya düşmüş biri olarak size yazıyorum. Ben de çocukluğumdan beri hep kiloyla mücadele etmiştim,üniversite zamanında gayret edip bu kilolara düşmüştüm. Şu an yemek yerken bile hep bi kilo alma korkusu hep bir kendini hep kilolu görme hali var. Vücudumdaki çatlaklar yüzünden asla kendimi sevemediğimi düşündüğüm zamanlar oluyor. Ama ben asıl yenmeniz gereken şeyi psikolojik durumunuz olduğunu düşünüyorum. Lütfen sizi meşgul edecek oyalayacak yoracak ve bu psikolojiye sürüklenmekten kurtulacak şeyler bulun. 💜
 
İnanın bende son senelerde kendimi yemeye verdim. Uykum düzensiz doğru duzgun yemek yemem.Abur cubur yerim.Hareketli biriydim.65 tim fiziğim iyiydi.Simdi 95 kiloyum.
Kilo vermek işin en kolay kısmıymış bende yeni öğrendim. Önemli olan onu koruyabilmek, hayat tarzı haline getirmeyi kabullenmek
 
Enerjinizi bir de baska şeylere kanalize etmeyi son bi deneyin derim.

Örneğin tenis kursuna yazılabilirsiniz, kapalı havuz varsa ona, halk egitimden el becerisine yönelik olarak kurslara dahil olabilirsiniz, yürüme bandı alıp stresli oldukça evde yürüyüş yapabilirsiniz, bisiklet alıp disarda bisiklet surebilirsiniz.

Fotoğrafçılık gibi bir atölyeye gidip hem insanlarla sosyalleşip hem de doğa fotoğrafları çekebilirsiniz.

Hayat ve yaşamak sınavlardan vs ibaret değil zaten. O nedenle bence size yasadiginizi hissettirecek, dikkatinizi dağıtacak aktiviteler, hobiler, calismalar yapsanız böylece kendiniz üzerine bu kadar düşünmek zorunda kalmayacaksiniz. Bu bile size daha iyi gelecek diye düşünüyorum.
Sınav dönemi biteli çok oldu okulum bitti atandım senelerdir çalışıyorum düşünün aradan yıllar geçmiş ben ancak toparlanmaya çalışıyorum onu da beceremiyorum
 
Kendini çok darlamamanı öneririm öncelikle. Ben bir ara 82 kiloydum diyet ve sporla 59 a indim. Bir daha da o kiloya çıkmadım. Ara ara +10 olup -10 olacak şekilde diyet yapıyorum. Sonuçta ben diyet yapmayı öğrendim.
Yemek yemeyi seviyorum. Antepliyim de haha ömür boyu diyetli gezemiyorum yani.
Bir de acaba kendine bir meşgale mi bulsan? Sevgilin arkadaşların yok mu onlarla vakit geçir kendini biraz sal.
Çalışıyorum, nişanlıyım. Haftanın 3 günü spor salona geri kalan günleri yüzmeye gidiyorum. Ama sorun bunlarda değil beynimin içinde galiba
 
Her şeyin yerli yerine oturmasına zaman versen ,daha kolaylaşır .acele etmemek lazım.seni bu kadar yoran süreç bir günde olmadı değil mi?çok düşünme arada es ver yediklerine az miktarda ,sonra devam et kaldığın yerden!bir kere yapmaya muktedir olduğunu her zaman yaparsın korkma!bu yeni seni de sev ;sen güzelsin yeniyle de eskiyle de 😉
Sanırım en çok ihtiyacım olan şey kendimi sevmek, affedebilmek, olan herşeyi kabul etmek
 
Ah 35 yıllık ömrümde benzerlerini yaşadım yaşıyorum.
Öncelikle kilo verme moduna girmek ve kilo vermek senin de başardığın gibi kolay mesele. Esas olan sonrasında düzen tutturmak.
Ben asla tutturamadım.
20-25 senedir kilo alıp veriyorum. Hem de kendi başıma diyet spor yaparak. 35-40 kilo vermişliğim var. Sonra 1-2 sene rölantide kalıp, aman ya sal gitsin diyip geri alıyorum 1 senede hepsini.
Bununla ilgili çok araştırma yaptım çok merak ettim. Psikolojik nedenlerden elbette yeme bozukluğu oluyor ama işin bir de çocukluktan gelen kısmı var. Ki ben ona ihtimal veriyorum.
Çocukluğum baya minyon zayıf olarak geçti.
Annem yemem için ısrar eder, hadi bi lokma daha derken ben yediğimi kusarmışım.
Rüzgar çıkınca uçacak dermiş konu komşu o kadar zayıflık.
İçmediğim vitamin balık yağı vs kalmamış her şeyi dayamışlar.
Liseye doğru inanılmaz yeme artışı ve abur cubur tüketimiyle tamamen farklı bir bedene bürünmüştüm.
Sonrası devamlı kiloları ver, kiloları al şeklinde.
Ben şuan inceleme fırsatı bulmadım ama instagramda denk geldim Barış Muslu var. Kitapları var videoları ve seminerleri var.
Onu inceleyeceğim.
Bunun dışında umarım bu döngüden çıkarız 🌺💐
Barış muslu biliyorum takip ediyorum kitaplarını da okumuştum ama nasıl tedavi ettiğini hala çözümleyemedim :)
 
Ben de pandemi döneminde çok kilo aldım, daha da gidiyordu ve azimle gittiğim diyetisyenle 13 kilo verdim. Bana göre bir 4 kilo daha fazlam var. Ancak hem tiroid sorunum var hem de menopoza girdiğim için metabolizmam çok yavaş ve diyetisyen bana şu anki kilomu korumam için bir idame diyet verdi ki normal diyetten neredeyse hiç farkı yok. Yine çok kısıtlı. Bir kere şekerli hiçbir şey yok alkol de hiç yok, yağ neredeyse yok. İyi de dedim ömür böyle geçmez. Millete bakıyorum homidi gırtlak yiyorlar. E ben hiç mi misafirliğe gitmeyeceğim hiç mi doğum günü pastasından bir dilim yemeyeceğim? vs vs. Uzun süre isyan ettim ama verdiklerimi geri almamak için de diyeti bozmadım. Sonunda kabullendim. Evet ömür böyle geçecek. Ben de stres anında çok yiyenlerdenim artık stres anında yemek yerine başka uğraşlar buldum. Neden yediğimi ayırt etmeyi iyice öğrendim. Bu midemin açlığı mı? (öğün saatim mi geçti de acıktım) yoksa duygusal açlık mı? Hemen ayırdına varıyorum. İkramları reddetmeyi öğrendim. Etrafımdakilere ısrar etmemeyi öğrettim. Bu benim bedenim ne yiyeceğime kendim karar veririm başkası müdahale edemez, hakkı yok. Mutlu muyum? evet, durumu kabullendiğimden beri mutluyum. Zor mu? ilk başlarda zordu ama şimdi o kadar değil. Kaçamak yapmayı da öğrendim. Bir muzu mideye indirmek ile yarım muzu yemek arasında lezzet farkı olmadığını öğrendim. Diz ağrılarım geçti, dejenaratif bir diz rahatsızlığım var geçmeyecek bir şey ama kilo verince ağrılarım geçti. Beğendiğim bir kıyafeti giyebiliyorum. Auralı migrenden mustariptim o bile geçti. Evet her şey çok daha güzel. Merak etmeyin dönmezsiniz bir daha o halinize. Siz yeter ki bu beden benim deyin. Gereğini kabullenin, gerisi daha kolay.
Ben galiba mutluluğu hep yemeklerde aradığım için sanki artık onlar hayatımda olmayacakmış gibi hissediyorum halbuki dilediğim herşeyi tüketiyorum
 
Sizinki bir şey değil ya,sabah estetik olanları düşündüm kendilerine yabancı olmuyorlar mı aynaya bakınca tuhaf hissetmiyorlar mi falan diye.
40 kilo verdim yüzüm resmen evrim geçirdi. Benim göz kapaklarım çukur değilmiş, gamzem varmış düşünün :) aynaya baktığımda hala yabancı birine bakıyorum gibi hissediyorum. Sebebi bence ergenlikten itibaren kilolu olmam. Kendimi hiç zayıf görmedim ki.
 
Sizi anliyorum ama sürekli bu durumu kafaya taktiginiz icin bu durumu böyle sonuclanmis. Bende eskiden cok zayiftim dediginiz mi kaygi gelecek anksiyete bozuklugum vardi. Zor sürec ama atlatiyorsun ben cok sükür atlattim. sürekli evde olma haftanin iki günü spor yap reformer pilates‘i bilirmisin imkanin yeterli ise muhakkak katilmalisin. Sagligin icin ruhsal acidan iyi gelecek arada böyle spor’a katilmalisin veya simdi yaz cok sicak spor yapmakla ugrasamam derseniz o zamab yüzmeye katilin. Arada bi sosyal ortamina da karis kafan rahatlasin. umarim sende atlatirsin
Haftanın 3 günü salona 1 günü yüzmeye gidiyorum. Çalışıyorum iş arkadaşlarım var. Çevrem çok geniş. Sorun hiçbirinde değil benim kafamın içinde. Geçmişimde tam olarak ne yaşadığımı bulmamı istemişti doktor bilemiyorum çok kalabalık bir ailede büyüdüm belki de yemek yeme dürtüm bu yüzden bozuldu. Sebebini yaşadıklarıma bağlasam da bilinçaltımda çok farklı şeyler var gibi hissediyorum
 
X