13 yaşımda bana yaprak dökümü çevirtmişler


ben derdimi anlatamıyorum yada insanlar baştan sona okumuyor sanırım yada algılamada zorluk çekiyorla
ben unutamadığım için yazmadım bu satırları. 13 sene sonra diğer kahramanın kim olduğunu kahramanın kendisinden öğrendim 3 ay önce.
3 ay öncede ben bu konuyu açıp vah bana neler oldu diye yazabilirdim.
2 hafta önce o kişi ile yüzyüze gelince olanları yine hatırladım diyorum.
babana üzülmemişsin diyorusunuz ya ben şu anda sesli güldüm bunu okuyunca.
siz nerden biliyorsunuz pardon ama? insanların başına gerçek felaketler gelince. kaldırılması zor taşıması zor bağıra çağıra ağlayan insanlardan kimse korkmaz. göz yaşını akıtmış tepkisini isyanını vermiştir.
asıl ağlayamayan bir ruha dönen insanlardan korkar uzmanlar. bu yüzdendir ki ağla rahatlarsın denir.
herkes pskoloji okumak zorunda değil. kişisel gelişim kitapları okumak zorundada değil.
ama okuma yazma bilmeyen ninelerimiz bile bunu kavrayabilmiş vaziyette.
hazımsızlık yorumunuza ise daha çok güldüm. siz ya seyirci yada figüran olmuşsunuz hayat sahnesinde ... yazık...
yada ters pskoloji yapıp falan onunla barışmamı sağlamaya çalışıyorsunuz.
(gerçi sizin gibi insan pskoloji ve davranış bilimlerini iyice çözmüş bir insandanda bu beklenir ya !!!!!!! )
neyse...
 

çok haklısınız. ben bunu dert diye yazmadım zaten
ki geçmiş sayfaları okusadaysınız benim halime şükrettiğimi görüp hatta A llahın sevgili kuluymuşum dediğimide okuyup bu gereksiz yorumu yazmayacaktınız.
ama ilk sayfayı oku son sayfaya atla yap yorum. ben insanlara birşey yazacaksam eğer iyi veya kötü son sayfaya kadar tek tek okurum ki cevaplanmış soruları tekrardan sormayayım diye...
 
ha birde son olarak şunu belirteyim. önceki sayfalarda yine yazmıştım.
bu durumun anormal olduğunu hissedip kendi kendime pskytra gidebiliyorsam

benden yaşı oldukça büyük insanlar dertlerini gelip anlatıyor ve benden akıl alıyorsa
aile ve iş konuları başta olmak üzere ve benden aldıkları akıllarla hayatlarını doğru şekilde rayına oturtabiliyorsada...

ölümde hastalıkta kendimi dağıtmıyorsam ve (17 18 yaşlarım dahil) insanları toplamayı başarabiliyorsam...

55 yaşındaki annem ve 36 yaşındaki abim dahil en kritik zamanlarda 26 yaşında olan bana son kararı bırakıyorsa (maddi - manevi). . .

insanlar dertleriyle yanıma ağlaya ağlaya gelip ben onlarla oturup AĞLAMIYORSAM ve onlara çeşitli yollar ve bu yolların sonuçlarını gösteriyorsam.onlarda yanımdan en azından seçeneklerini, bilerek daha GÜÇLÜ şekilde ayrılabiliyorsa...

BEN OLGUNUM HEMDE BİRÇOK KİŞİNİN AKLININ ALAMAYACAĞI KADAR OLGUNUM diye gönül rahatlığı ile söyleyebilirim...

bende bilirdim buraya evli adama aşık oldum,evlilik dışı hamileyi, evde canım sıkılıyor,kocam bana elleşmiyor diye konu açmayı lakin benim böyle egzantirik sorunlarım olmadı. çünkü Allahım herkese taşıyabileceği kadar dert verirmiş.ve ben demekki çok güçlüyüm...

hangi devirde yaşıyoruz ayol polise git savcılığa dilekçe ver diyen arkadaşlar olmuş. orasıda tam bir komedi...
nedenmi?
yine geçmişte yazdığım gibi (!!!)
adambenim ailemin başına bir felaket geldiğinde destek olmak için bitiyor dibimde - dibimizde.
ne diyeceğim dilekçede?
"kötü günlerimde hep yanıma geliyor kendince destek olmaya çalışıyor ve ben nuh nebide yaşanmış olaylardan dolayı rahatsız oluyorum"mu?
böyle bir dilekçe versem sanırım başta savcılar oturduğu yerleri ile gülerler bana

bu arada e madem çok zekisin herkes sana danışşıyor falan diye kendini poh pohluyorsun o zaman bunu neden yazdın buraya kendi zekanla çözseydin diye düşünen arkadaşlar olabilir

bunu (yine dahace yazdığım gibi!!!) yazmamın sebebi hayatıma objektif şekilde bakamamam,taraf olduğum, ailemin onu sevmesi sebebi ile barışmamı istemesi, arkadaşlarımın ise ailemden daha çok çey bilip ondan nefret etmesi dolayısı ile objektif olamadıklarını bildiğim, olaya dışardan bakan insanların daha objektif göreceğini bildiğim akıl akıldan üstündür mantığı ile bir yol gösterirler diye yazdım..
ve hemen hemen aldığım karara yakın bir öneri değerli bir arkadaştan geldi...
bu yüzden arada yapılan tüm saçma ve gereksiz yorumlara rağmen iyikide açmışım konuyu.
şu anda içimde yapılması gerekene dair olan o ufacık şüphe kırıntısı dahil kalmadı...
benim için sorun çözülmüş sorum cevaplanmıştır...
her şeye rağmen olumlu yada olumsuz hatta kendi kendine kırıcı-aşağlayıcı olduğunu(sadece)sanan tüm arkadaşların yorumlarına teşekkür ederim.
bundan sonraki cevaplarım sadece kopyala yapıştır olacaktır.
kalp kırmak isteyeceğim en son şeydir lakin peygamber efendimizin bir hadisi vardır.
"hak edene hakkını vermek bir fakiri sevindirmek kadar sevaptır" der...
Allah'ım herkese tüm inanan inanmayan insanlara hak ettiğini yaşatsın. kimin için ne hayırlıysa alın yazısı onu bulsun...

yinede sürç-ü lisan ettiysek affola.

 

Bence ortada yaşanılmamış şeylerden ötürü bir acı var...onun size aşık olduğunu bende zannetmiyorum...eğerki aşık olsaydı sizinle ayrılma sebebi olarak en başta abisini sorumlu tutarak onu red ederdi diye düşünüyorum...çünkü insanlar çoğu yaşadığı şeyler için sebebler ararken asıl sorumluyuda ararlar...o da abiside sizin yaşadığınız acılardan dolayı kendilerini sorumlu hissediyorlar sizin düşündüğünüz gibi ve içlerinde büyük bir vicdan azabı duyuyorlar...onlardan zaten siz farkında olarak ya da olmayarak en büyük intikamı almışsınız...o yüzden iki kardeşin aşk bakımından aralarına girdiğini zannetmiyorum...sizinde ona aşık olduğunuzu zannetmiyorum...yaşamış olduğunuz üzüntülerden ötürü sizinde sahiplenmeye ihtiyacınız vardı ve o çıktı karşınıza ona güvenip başınızı onun omuzuna koymak istediniz küçük yaşta olsanız bile buna ihtiyacınız vardı ve bu oyunu öğrenince ne ona ne kendinize konduramadınız hayal kırıklığı bir yanda gurur bir yanda...o yüzden bu konuda çok hırpalandığınızı düşünüyorum...şu anda da bir yandan yaşadıklarınızdan onu sorumlu tutarak nefret ediyorsunuz...ama siz hep başkalarını düşünüp başkalarını sahiplenmek zorunda kaldığınızdan ötürü onun sizin sıkıntılarınızda yanınızda olması bir yandan hoşunuza gidiyor ve bu sebeblerden ötürü kafanız karışıyor...yoksa hiç olmadı savcılığa rahatsızlık vermekten ötürü şikayetçi olmak hiçte zor değil...siz zeki biri olarak heleki ondan bu kadar nefret ederken bunu rahatlıkla yapabilirdiniz...ve bence o kişi size karşı kendini borçlu hissettiği için halen bu kadar yakınınızda...

Ve hepinizin yüzleşmeye ihtiyacı var...birbirinize içinizde iyi kötü ne varsa hepsini bir bir ortaya dökmeniz gerekiyor...yoksa ne yaparsanız yapın hiçbirinizin içindeki acı sönmeyecek...eğer ki bunu yapabilirseniz göreceksiniz ki çok rahatlayacaksınız...biraz cesaret edin yüzleşme vaktiniz çoktan gelmiş geçmiş bile...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…