Öncelikle okumak zorunda değilsiniz , rahatlamak amacıyla yazdım.
Bugün yine evde kavga vardı, dün de vardı, geçen gün de , hatta diğer gün de...
Annem yine her kavgada olduğu gibi şimdide ağladı , bu sefer ben de ağladım. Çünkü artık bıktım, usandım, yoruldum.
Evimizde geçen tartışmaya bile değmeyen konular için kavga ediliyor. Bu evden tek istediğim huzur ve anlayış ama en ufak kırıntısını dahi göremiyorum.
17 yaşındayım , lise sona geçtim. Çocukluğumdan beri doktor olmayı istiyorum . Hala da istiyorum kazanacağıma da inanıyorum. İlokuldayken çok çalışırdım çünkü evdekileri görmezden gelirdim , hayalet gibi dolaşırdım . Kendimi fen lisesine attım iyi kötü.. Hiç ders çalışmadım 3 yıl boyunca. Herkes beni başarısızlıkla hatta yeri geldi gerizekalılıkla suçladı. Ama kimse " neden derslerine çalışmıyorsun" demedi...
Yaşıtlarım süslenip püslenip şuan tatillerde keyif çatıyorken , ben doğduğumdan beri bu evin derdini çekiyorum , bi yandan da hastalıklarımla uğraşıyorum. Şikayet etmek istemiyorum biliyorum ki daha kötüleri var.. Ama olmuyor , olmuyor.
Tek bir abim var . 17 yıl boyunca abimle ooturup adam gibi iki kelime sohbet etmedik, bir yere çıkıp abi-kardeş gezmedik . Çünkü o ne annemi , ne babamı , ne beni sevdi. Ben bunu hep biliyorum.
Babamın gözü doğduğundan beri annesinden, babasından ve abilerinden başka bir şeyi görmedi. Onun için her zaman birinci planda çok kıymetli abiciği oldu, ikinci planda biz.. Abisi babamın hayatıyla oynadı . Hangi üniversite mezunu 25 yıl boyunca inşaatlarda çalışır ? benim babam.. Kimin yüzünden annesi ,abisi.. Hep iyi niyetinden saflığından kaybetti halada kaybediyor..
Keşke kaybeden tek kendisi olsaydı , malesef biz de onun meyvesini yiyoruz..
Anneme gelince, bana göre ne benim babam mükemmel ne abim mükemmel. Ama benim annem dünyanın en mükemmel annesi. Onun yediği dayakları ben hatırlıyorum saniyesi saniyesine, çocuktum sanıyorlar ama hiç bir şeyi unutmadım . Mesela annemin dayak yerken ağzından fışkıran kanın duvara çarpmasını , o vahşeti... Çok küçüktüm ama hatırlıyorum. Kardeşim babamın annesi yüzünden öldü. Babam şehir dışındaydı annem 8 aylık hamileyken hastaneye götürmediler, evde komşunun yardımıyla ölü bebek doğurdu . Annemin salonun ortasında çırılçıplak kanlar içinde yatmasını hatırlıyorum . Ve ertesi gün kalkıp hem abime hem bana bakıp, iki evin işini yapmasını biliyorum. O kadar güçlü bir kadın..
Ama babama hiç bir zaman yetmedi , hep elin karısı vs.. iyi oldu onun için
Abim hiç bir zaman anneme saygı göstermedi . Ama bunun temelinde annemin suçu var. O alıştırdı onu o kadar pohpohladı..
Ben hiç bir zaman bir dediklerini iki etmedim, hep sustum , haklı olduğum halde başkalarının yerine ben özür diledim. Onlardan hiç medet ummadım. Kıyafetimi, okul eşyalarımı hep kendi kazandığım bursumla aldım.
Bu yaşıma kadar bir arkadaşımla dışarıda bir çay bile içmedim. Çünkü babama göre kafeye, sinemaya gitmek o...k. tur.Beni o kadar sıkıyorlar hiç bir zaman istediğim kıyafeti giymedim , 36-38 beden vücuduma hep 42 beden kıyafetler alındı. Aman vücudum belli olmasın. Kendimi hep geriye attım
Ne arkadaşlarım tarafından ilgi görmedim. Erkeklere hep soğuk davrandım. Biliyordum konuşursam neler olacağını...Yeri geldi inancımı kaybettim , ama Yine Allah' a yöneldim, oruç tutuyorum sabırı bulmak için..
Daha anlatmadığım binlerce şey....
Ne amcalarıma ne babamın annesine hiç bbir zaman hakkımı helal etmiyorum.
Amaa asla babamın hakkını yemem çünkü yemedi bize yedirdi , giymedi giydirdi. Soframızdan hiç et eksik olmadı . Tabi bu akşam yatarken" yedirdiğim size haram olsun" demeseydi iyi olurdu.
Şeytan diyor kazan en iyi üniversiteyi , git bu şehirden asla gelme ama annem vaar. Annem var.
Onu asla bırakamam.
Kimseye bu hayatta güvenim kalmadı . Tek bir kişi dışında .ANNEM.
Ama yinede babamı da ,abimi de çok seviyorum. Onlara deliler gibi sinirlensem de asla kötü bir şey diyemiyorum.
Hep yapmam gereken şeyin , en iyi mesleği elime alıp annemi bu yoksulluktan babamı inşaatlardan kurtarmak olduğuna inandım.
Ve hala da bunu yapmak istiyorum.