2010 Aralik Annelerinin Dogum Hikayeleri

bizde doğum hikayemizi yazalım artık..

40. haftamızı 20aralıkta doldurmuştuk ama kızımzn hala gelmeye niyeti yoktu. bende ne sancı vardı ne de göbeğim düşmüştü. 23aralıkta kalp atımı için kontrole gittiğimizde doktorum beklerse 1hafta daha bekleyebilcemizi ama eğer istiosak sezeryana hemen alınabilcemi söledi. ben sezeryan istemediim için bekleyi tercih ettim.

o akşam eve gittiğimizde artık bebeğimin gelmesi için dua ediodum. gece 4 gbi tuvalete kalktıımda hafif bi sancının ardında belimde ağrılar hissettim ama bunların yalancı sancılar olduunu bebeğimin yine gelmiceni düşünerek uyumaya çalıştım fakat 10dk sora yine bi sancı daha girmişti. saat 6ya kadar sancılar 10dk ara ile gelmeye başlamıştı 6dan sora 7-8dk da bi geliodu sancılar.emin olamadıım için eşimi hala uyandırmamıştım.yataktan kalkıp oturma odasına geçtiğimde bi aşağıda bi sıcaklık hissettm baktıığımda kanla karışık bi akıntı gördüm ve hemen annemi aradım. annem hemen geliceklerini söleyerek onları beklememi istedi o sırada kayınvalidemi de arayıp galiba doğumun başladığını hbr verdim ben hala emin olamıodum doğurup doğurmayacağımdan ama artık eşimi de uyandrmaya karar verdim. kv ve annemler gelene kadar bizde eşimle hazırlandık.

herkes geldiğinde hastaneye geçtik hemen... beni doğumhane aldılar yanıma sadece annemin girmesine izin verdiler. ilk muayenemde açılmamın 3cm olduunu ve büyük ihtimalle öğlene kadar doğum yapacağımı söledi doktr. sancı odasına geçtim ve nts'ye bağlandım. sancılarım gittikçe artıodu ama sabah aç karna geldiim için bebeğin hareketleri çok azdı şekrli serum taktılar ve bebeğimin hareket etmesni sağladılar.. 1saat kadar sora tekrar çatala alıp muayene ettiler açılmam 6cm'di lavman verip bağırsaklarımın temizlenmesini sağladılar biraz sorada suyumu patlattılar. suyum patladıktan sora sancılarım dayanılmaz bi hal almıştı. o sırada teyzemde yanıma gelmiş annemle birlikte bana destek oluolardı.. doktorum son kontrolde açılmamın 9cm olduunu ve 2saate kadar doğum yapcamı ama artık her sancı geldiinde ıkınmam gerektiğini bu sayede çok kolay doğum yapcamı söledi. bi elim annemde bi elim teyzemde her sancıda ellerini kırarcasına sıkarak ıkınıyodum ve artık çatala çıkma vakti gelmişti açılmam 10 cm di ve kızım gelmek için sabırsızlanıyodu. doktorum tekrar ıkınmamı söledi ilk sancıda olanca gücümle ıkındım ama yetrli deildi ebe karnıma o anda öle bi bastırdı ki ciğerlermn sırtıma yapıştıını sandım ve can havliyle aldığım ilk solukta ebeye napıosun öldürceksn beni diye bağırdım ama ebenin vazgeçmewye niyeti yoktu o tekrar bstırmaya hazırlanırken korkudan tüm gücümle öle bi ıkındım ki kızım doktorun ellerine düşüverdi hemencik.buz mavisi ayaklarını gördüğümde tüm sancılarım bi anda kesildi ve kızımla yeniden doğdum sanki...

rabbim bu müthiş duyguyu isteyen herkese yaşatsın. iiki doğdun minik kelebeğim hayatımıza hoşgeldin...
 
Son düzenleme:

Maşallah canım ya Allah analı babalı büyütsün.

Doktorumuz aynı ve aynı hastaneye gidiyoruz diye baktım doğum hikayene. İnşallah Allah bana da seninki gibi güzel ve sakin bir doğum verir. Bende normal doğumdan çok korkuyorum. Bakalım hayırlısı. Bizim daha var doğumumuza; ama o günde çabuk gelir tabii.
 
 

Sağol canım benim. Desteğin için.

Allah analı babalı büyütsün tekrardan
 
Selam kızlar buda bizden bir hikaye;

Bizim aslında doğumumuz 2 ay önce başlamıştı erken gelmeye kalktı kızımız bir sabah bir kalktı ki bir lekelenme drumuzu aradık gel bi bakalım dedi birde gittik ki doğum başlamış hemen ilaçlar serumlar ciğer geliştirici iğne falan derken durdurdu drumuz ve o günden itibaren düzenli yatak tabi neyse bu 2 ay içinde birde evin içinde tadilat çalışmaları falan yaptırdık günler şaka gibi geçiyor derken artık drumuz gelmesi için izin verrdi derken ben tabi yataktan kalktım ama bu seferde bizim kız gelmiyo inat etti:26: son kontrolümüzde plasenta yaşlanmaya başlamış ve 2 gün sonraya sezeryan randevusu drumuz normal doğumu pek önermedi ben çok istesemde sonuçta önemli olan fasülyemin sağlığı dedik ve son gün eşimle deli gibi dolaştık alışverişe saldı beni ve siz düşünün halimi bi kadın olarak :84::84: yatmadan öncede eşimle konuşuyoruz biz böyle hayal etmemiştik gece uyanıcaktık telaşla hastaneye gidicektik ortalık ayağa kalkıcaktı falan filan... gece 4,30 ve ben altımı ıslattım :))) yani suyum geliyo hep merak ederdim gelince fark edermiyim acaba yoksa fark etmeden bitermi diye ama fark edilmicek bişey değilmiş deli gibi su akıyo bacaklarımdan ben o halde duş aldım galiba azcık delilik bu ama napıyım o an onu yapmam lazım gibi hissettim ve eşimi kaldırdım eşim noldu diyo anlayamadı daha var sabah alıcaklar sezeryana diyo ben doğum başladı diyince önce afalladı hem dru arıyo hem taksi çağırıyo hem bana sancın ne durumda diyo ama bende sancı yok yada ben hissetmiyorum içimden hem gülmek geliyo hem hayret ediyorum şaşkınlık hat safhada neyse aldık çantamızı gittik hastanemize bu olaylar yarım saatte olmuş saat 5,00 açılma 4 cm ama çok hafif bi sancı ardından tüm dr larımız toplanmış ve ben ameliyathanede spinal anestezi olucaz sedyeden ameliyat masasına geçerken sancım yine başladı bende sadece surat buruşmuş bi halde ama gık çıkmıyo dr lardan aferin aldık çoooook işime yaradı bu aferin çooook ardından öne eğil bi iğne ve bacaklar yok sürekli konuşuyoruz gülüşüyoruz kızımın gözleri hep merak konusuydu drum çocuk druna doğar doğmaz gözlerine bakmasını söylüyo eşim mavi ben yeşil gözlüyüz bakalım kızımın gözleri ne renk olucak diye gülüşüyoruz bi ara karnımda elini hissettim ve ıngaa diye bi ses işte müthiş an bu bizim kızımız ZEYNEP imiz azcık morumsu beyazları üstünde ıslak kafalı uzun kordonlu çirkin kızımız ve kızımın doğum saati 6,00 kızımı götürdüler ondan sonrası geçmedi sanki amliyatın benide diktiler ettiler son rotüşler ve aşağıdayım bende eşimin söylediğe göre ben gelene kadar ortalığı birbirine katmış deli gibi ağlamış ben gelince önce beni giydirdiler sonda taktılar kum torbası koydular falan ama ben hiç birini hala hissetmiyorum taa öğlende hissettim ardından müthiş buluşma kızımmm koynumda çirkin falanda değilmiş bembeyaz küçücük ağızlı burunlu bi kız mucizem nefesim ZEYNEP im ama maalesef süt gelmiyo kızım aç uğraştık ettik ardından bi baktılar kızımın şekeri düşmüş o nedenle mama verdiler bizde süt sağma makinesi kiraladık hastaneden herkese tavsiye ederim süt çok daha çabuk geliyo ve öğleden sonra sütüm geldi kızımı doyurudum yuuupppiiii neyse saat 9 gibi tüm ebeler bebek hemşireleri geliyo ve hayret ifadesi 2 aydır tanıdılar artık bizi nst ye gire çıka ha geldi gelecek derken e biz sizi bu sabah alıcaktık sezeryana diyolar ama biz onları karşıladık kızımla yani anlayacağınız bizim kız azcık inat olucak galiba ZEYNEP hn ne derse o olur şimdiden kendi kuralları var kafasına göre takılıyo ne zaman istersem o zaman gelirim dedi ve öyle de yaptı yawrum
 
bir dogum hikayeside bizden gelsin....

hikayemize biraz daha gecmisten baslamak istiyorum...
6.5yil once bebek sahibi olmak istedik bastan her ay umutla bekledik sonra olmayincada kendimizi sonu gelmeyen tedaviler icinde bulduk, yumurtlama takipleri, 4asilama, 7tup bebek ve elimizde 1dusuk birde gelismeyen bi gebelik..
ve boylece gecen 6senemiz oldu, hergun azalan umitler, yeri dolmayan bi bosluk, artan ozlem, her bebek yokmu sorularinda dolan gozlerle yasamak zorunda kaldim...
derken birgun bi kocakari ilaci denedik,nasil olsa olmuyo ama annemin gonlu olsun diye yaptim ve iste mucize onca zamandir beklenen aranan bebek kocakari ilaciyla oldu...
sonra cok guzel gecen 9ay, allaha sukur hiçbir sorun yasamadik, ben her ne kadar cok stres yaptiysamda, ufacik bir sey için hemen acile gittiysemde hersey hep yolunda gitti...

dogumum 17aralik içindi ancak oglum bunca zaman beklediniz biraz daha bekleyin der gibi gelmemekte inat etti
2kez sunni sanci denemiz oldu, birincisinde hic bir kipirti olmadi ikincideyse sancilarimiz basladi ancak acilma 4cm'den fazla olmayinca 15saatlik sancidan sonra apar topar ameliyata alindim,30aralik saat tam 21'de hayatimda duydugum en guzel ses le gozyaslarima hakim olamadim...bu sefer mutluluktan agladim, o gune kadar yasadigim en guzel andi..

oglumu cok az gorebildim, azicikta olsa opup kokladim, cennet ancak bu kadar guzel kokar, esimde yanimdaydi, bakarmisin saclari nasilda sari deyip durdum...
sonra hemen aldilar yavru kusumu fazlaca mekonyum yutmus ve birazda nefes alma sorunu yasiyodu, kuvoze alindi, 1gun kaldi, mekonyum yuzundende 5gun antibiyotik verrdiler igneler yuzunden ellerinde hala morluklar var kuzumun...

simdi uykusuz geceler yasasakta, goguslerim yara icinde olsada,sezeryan dikislerim acilip iltihaplansada, ben dunyanin en mutlu insaniyim, mutlulugum, yasam kaynagim, tuna pasam kollarimda,

allah hic kimseyi evlat hasretiyle sinamasin, evlatlarimizi bizlere bagislasin...
 
bir dogum hikayeside bizden gelsin....

hikayemize biraz daha gecmisten baslamak istiyorum...

canım Allah size bağışlasın yavrunuzu. ne zor zamanlar geçirmişsin bundan sonrası vız gelir sana. çok güçlüymüşsün gerçekten, hayran kaldım... son günlerimizde beraber bekledik burda hiç unutamam, kar yağdığında nasıl da endişelenmiştin ya sancılar başlarsa diye. çok şükür hepsi geride kaldı ve aynı gün doğum yaptık:)
 

sagol canim
allahim kimseye yastmasin, simdilerdeyse o gunler sanki hic yasanmamis hepsi cook geride kaldi, hatirlamak bile istemiyorum....

bu arada oglus dogdu karlar eridi
o kadar heveslede sanci bekledim olmadi, onun heyecanini yasayamadim
 
rtık hayatımda bir de küçük prensim vaaarr....:)



Bizim maceramız 2000 yılında başladı, üniversite de ben 1. Sınıftaydım, O 2. sınıfta…, ben onu her gördüğümde içimden acaba daha önce nerede tanışmıştık diye düşünüyordum. Sanki onu yıllardır tanıyormuşum gibi hissediyordum, meğer ruh ikizimmiş :) İznik’e yaptığımız okul gezisinde de yolculuğumuz başladı. 2006 yılında da evlendik. 11 ve 13 yaş küçük iki kardeşi olan ve çocukluğunu onlara bakarak ve ablalık yaparak geçiren beeeen tabiî ki çocuk düşünmüyordum. Eşimle de hep konuşurduk, ben öyle bir yıl , beş yıl sonra falan da değil “hiçbir zaman” çocuk istemiyordum. Hatta o zamanki cahiliyetimle “Allahım ne olur kısır olayım” diye dua ettiğimi bile hatırlıyorum

iyiki Allahım duamı kabul etmemiş…

Peki ne oldu da Itır ın fikri değiştiiii ? Açıkçası bu sorunun yanıtını bende bilmiyorum ama sanırım içgüdüsel olarak anneliğe hazırız ve bir an geliyor ve her şey tersine dönüyor. İşte öyle oldu. Bir de ne olduysa etrafımda birden çok sevimli çocuklar türedi. Yavaş yavaş bizim çocuğumuz olsa nasıl bir şey olur acaba diye düşünmeye başladım. Derkeeen karar verdik ve ben uzun süredir kullandığım doğum kontrol hapını , kutuda son 3 tane kala bıraktım. Karar verdik ya artık, biran evvel olsun tabii.:)) Aynı zamanda da doktora gittim, meğer o hapı yarım bırakmamam gerekiyormuş. Ben süreyi kısaltacağıma daha da uzatmışım, doktor öyle söyledi. Her ay heyecanla bekliyorum. Regli zamanı gelip de 1-2 gün gecikince hemen başlıyorum hamileyim diye dolanmaya ama sonuç fiyasko; kırmızılı günler devam ediyor. 3. ay da artık hamile kalamayacağım diye düşünürken reglim 1,2,3 derken 1 hafta gecikti. Eşimle acaba mı dedik ve bir Pazar günü nöbetçi eczane aradık ve test aldık. İkimizin de gözü çubukta heyecanla çizgilere bakıyoruz. Ve sonuuuuç pozitif, bir daha bakıyoruz, eveeet pozitif, birbirimize bakıyoruz, evet artık 2 kişi değiliz. O gece heyecan içinde geçti, hemen elime bir defter ve bir kalem aldım. Bundan sonra her şeyi ona yazacağım ve çocuğum büyüyünce onun henüz var olmaya çalıştığı bu süreci ve birlikte neler yaşadığımızı, ona dair olan her duygumu öğrenecek.

Ertesi gün hemen doktorda aldık soluğu, test in pozitif çıktığını söyledim. Hemen ultrasonla baktı ve “hııııım normalden çok küçük, düşebilir de, düşmeyebilir de, düşerse üzülmeyelim tamam mı, düşecekse başta düşmesi daha iyi” falan gibi saçma sapan şeyler söyledi. “ eeee “tebrikler hamilesiniz” denilmesini bekliyordum ben ne oldu şimdi? Moraller bozuk. Hemen daha büyük, daha ciddi, daha pahalı bir özel hastaneye gidildi (tek derdim “tebrikler hamilesiniz” cümlesini duyabilmek halbuki) orada da aynı şey, diğer doktor en azından bir şey söylemişti. Bu Doktor keseyi gördüğü halde yorumsuz kaldı. Test yapıldı.sonuç iki gün sonra çıkacak. 2 gün ağladım, bebeğim normalden küçük diye …. Facia idi. Sonra test sonucu pozitif çıktı, 5 haftalık gebeyim. Bebeğim de gayet normal… ooh.

Benim bebeğim minicik bir nokta… 8.haftada ilk kalp hareketlerini gördük, 10. Hafta da da ilk kalp sesini. Hayatımda duyduğum en güzel ritim. Muhteşem bir şey…Sonra bulantılar başladı. 12 . hafta da asıl doktorumu buldum. Meltem hanım …. Çok güven vericiydi, o an ilk defa bir doktor bana hamile olduğumu hissettirdi, çok mutlu oldum.

Sırada cinsiyet vaaaaar, biz kendimizi kız a o kadar alıştırmışız ki, Meltem Hnaım 15. Hafta da büyük ihtimalle erkek diyince eşimle ben kalakaldık. Şaşkınlığımız uzun sürmedi tabi, yolda eve dönerken ne kadar hazırlıksız yakalanmış da olsak, isimdi, sünnetti, askerlikti derken büyüttük bile oğlanı :)))). Bir sonraki hafta (16.hafta) da canımdan çok sevdiğim dayımı kaybettim. Acı, üzüntü ve hamilelik vücudumda inanılmaz bir kaşıntıya neden oldu.1 ayım böyle geçti. Kabus gibi bir ay…. O arada bir arkadaşımın tavsiyesi ile KK ya katıldım ve diğer aralık anneleri ile tanıştım. Sonrasında her şey çok güzeldi. İlk hareketler, sonra tekmeler, sonra içimdeki miniğin hıçkırıkları…

Hamileliğimi başından beri en çok merak ettiğim şey nasıl doğum yapacağımdı. Sona yaklaştıkça heyecan gittikçe artıyordu. 9. ayımda doktorum doğum şeklimin zorunlu sezaryen olacağını, çünkü daha önceden geçirdiğim siğil oluşumu ve tedavisinin doğum esnasında bebeği riske sokabileceğini söyledi. Yine üzüntü, yine üzüntü…. Bu son anda mı söylenirdi canııım ! doğal doğumdan tedirgin olsam da , bebek ve benim için en sağlıklı yöntem o olduğu için onun olmasını hep istedim ama olmadı.. Doktorum tarihi vermişti. 3 Aralık…

Gün saya saya son ay da geçti. Ve 3 Aralık Cuma sabahı 06.20 de evden çıktık. Her yer karanlık, içimde garip bir his var. Heyecan var, korku var, mutluluk var, hüzün var. Mutluyum çünkü oğluma kavuşacağım, hüzünlüyüm çünkü aynı bedende olmanın keyfi sona erecek.
06.45 te hastanenin bahçesindeyiz. Yatışı yapacak personelin hastaneye gelmesini bekliyoruz. 07.15 te odaya çıktık. Artık ne hissetmem gerektiğini bilemiyorum. Damar yolu açıldı, bekliyorum. …Anestezi doktoru geldi, muayene etti, bekliyorum… annemler geldi, kameralar açıldı, bekliyorum….bebek hemşiresi geldi, birtakım sorular sordu, bekliyorum. Normalde 8 de ameliyata alınmam gerekirken saat 8.30 oldu, 9.00 olduuu, 9.15 oldu. Gelen giden yok derkeeen odaya bir sedye geldi ve “gidiyoruz, Meltem Hanım sizi bekliyor” dediler. Amaaan Allahıım o an bayılacaktım nerdeyse. Ne hissetmem gerektiğini bilemiyordum. Oğlum ….sonunda ona kavuşucam :). Eşimden ayrılıcam… karışık duygular….beni sedyeye aldılar, asansöre doğru gidiyoruz eşimden ayrılmak istemiyorum, eline sıkıca yapıştım , o sürekli beni ,elimi öpüyor. Ooofff asansöre bindik… ben orada ayrılıcaz derken hep beraber bindik asansöre :)) ameliyathanenin kapısında asıl ayrılık vakti, kenetli ellerimiz yavaş yavaş ayrılıyor. kapıda Meltem hanım karşılıyor beni, ellinde kupası sanırım kahve içiyor.. oohhh benim dışımda herkes çok rahat :)

“hoş geldiiin Itır, maceranın sonuna geldik bak “ diyor. Onu gördüğüme çok seviniyorum, içim rahatlıyor. Ameliyathaneye giriyoruz..içerisi çok kalabalık . Herhalde bi 10 kişi var. Herkes bir yerlerde bir şeylerle uğraşıyor. Yeni tanıştığım anestezi doktoru başımda, sanırım bir de asistanı var ve Meltem hanım.. tüm hamileliğimi rahat ve mutlu geçirmemi sağlayan süper kadın…. Heyecandan kalbim duracak gibi, konuşurken bile dilim dolaşıyor… Meltem Hanım a “şimdi ben oğlumdan ayrılıyor muyum, yoksa ona kavuşuyor muyum” diye soruyorum gülüyor. “ nereden baktığına bağlı” diyor. Bu arada eşim size selam söyledi sizi ameliyat öncesinde görürüz sanıyorduk ama göremedik diyorum. Anestezi doktoruna dönerek “ Itır ın bir eşi var, tanıman lazım diyor, çok ilgili…..” Eşimden bahsediliyor olması hoşuma gidiyor. “ tam çocuk yapılacak adam” diyor gülerek. Bende gülmeye çalışıyorum ama o an anlıyorum ki sesim çıkmıyor. Bana bir şeyler oluyor diyorum ama beni duymuyorlar. Onlar konuşmaya ve gülüşmeye devam ediyorlar. Gidiyorum sanırım diyoruuuum. Zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzdıııt dıııt dıııt dıııt dıııt bir ses“ Itır Hanım” Itır Hanım günaydın” “iyi misiniz” diyor. İyiyim demeye çalışıyorum. Bitti mi, oğlum nasıl. “ Gayet iyi” diyor. Beni sedyeye alıyorlar. Başucumda diğer anestezi doktoru var. Oğlumu gördün mü diyorum ona, güzel miydi? Güzeldi diyor. Kaç kilo diyorum. Bilmiyorum diyor. O arada ameliyathaneden çıkıyoruz. Koridorda kapının önündeyim. Ben hala doktordan bilgi almaya çalışıyorum ama çok yorgunum. O arada kapı açılıyor ve eşimi görüyorum bağırıyorum “seni çoook seviyoruuum” Herkes gülüyor. Ne oldu ki? Kapı geri kapanıyor. Doktora tekrar kaç kiloydu, oğlum güzel miydi diyorum. Evet diyor, gerçekten mi diyorum. Tabiiii, güzel annenin güzel çocuğu olur diyor. . Gülüyorum, teşekkür ederim diyorum. Ve kapı tekrar açılıyor bu sefer beni çıkartıyorlar. Herkes orada. Kaç kilo, kaç? 2820 diyorlar. Hıııııım….asansörde yine hep beraberiz ve ben yine eşime ilan-ı aşk ediyorum. :)

Odaya geldiğimde hemşirelerde başıma üşüşüyor, birazdan bebeğimi getireceklerini söylüyorlar. Sabırsızlanıyorum. Bir an evvel gelsin istiyorum. Çok özledim onu hadi artık.

Saat 10.20 de odaya giriyor kuzum. Aman Allahıım çok tatlı. Kokluyorum kokluyorum. Bu muhteşem bir şey. Ben seni hep merak ettim diyorum, seni hep rüyalarımda gördüm. Ne güzelsin diyorum. Gözyaşlarım sel oluyor, akıyor…..

Allahıma binlerce kez şükürler olsun. Bu duyguyu bana yaşattığı için....

Hayatımın küçük prensi Çınar’ım Umut’um iyi ki varsın…Seni çok seviyorum…
 
Kötü başlayan ama çok güzel sonlanan bir masal bizimkisi..
Eşimle 4 senelik bir birliktelikten sonra 31 temmuz 2005te evlendik biz.. Birbirimizi çok seviyorduk.. 1 sene çocuk olmasın dedik ve korunduk.. İkimizde çok seviyorduk halbuki çocukları.. Ben evin en küçüğü olduğumdan bir sürü yeğenim elime doğmuştu.. ablamlar “ Allah sana çifter çifter versin” diyordu.. 1. senenin sonunda korunmayı bıraktık.. her reglimde çok üzülüyor ve sürekli ağlıyordum.. eşim görevdeyken doktoruma gidip muayene oldum.. her şeyin yolunda olduğunu, olmaması için bir sebep görünmediğini söyledi… ama süreci hızlandırmak için klomen tedavisi yapalım istiyorsanız dedi.Ama eşinde bir muayene olsun dedi.. Eşime söyledim.. gelince hemen doktora gitti.. sperm testi yapıldı.. 13 şubat 2007 de raporları da alıp doktora gittik.. inceledi.. “sizi kandırmak istemem, normal şartlarda sizin çocuğunuz olmaz” dedi.. nasıl yani falan olduk biz tabi.. sperm sayımız çok düşük ve hareketli sperm hiç yokmuş.. çok ama çok üzülerek çıktık odadan.. birbirimizin yüzüne bile bakamıyorduk.. hiç konuşmadan eve gittik.. ve öylece uyuduk.. sabah eşim bana sevgililer günü hediyesini vererek uyandırdı..ama her şey çok tatsızdı.. 15 şubat doğum günüydü.. bi pasta alıp eve geldim.. en yakın arkadaşını eşiyle beraber davet ettim.. o akşam bir üzüntü daha oldu bizim için.. o hamileydi.. sevinç nidaları atarak söylediler bize.. biz ise içten içe yıkılmıştık.. bu kadar güzel bi habere bile sevinemiyorduk.. 1 sene böylece geçti.. bir sürü hamile, doğum haberini buruk buruk sevinerek.. sonra tekrar atağa geçtik.. bir aşılama maceramız hüsranla sonuçlandı.. ben artık kaldıramayacağım bunları diyerek vazgeçme kararı aldım.. ama hep bi umut vardı..
9 aralık 2010 da istanbulda bir prof.a gitmeye karar verdik.. tahlillerimizi de alıp gittik.. çok tatlı konuştu bizimle.. yılbaşına bebeğinizle gireceksiniz dedi.. umutlandık…. Gataya gelin dedi.. gittik.. tekrar tahliller yapıldı.. sonuçlar çok kötüydü.. tüp bebek bile tutmaz dediler.. sperm sayısı ve kalitesi iyice düşmüş.. yerinde hareketli bile yokmuş.. ameliyatla sperm alabiliriz dediler.. tamam dedik.. tahlillerim yapıldı.. troidit hastası olduğum belirlendi.. 1 ay ilaç tedavisinden sonra normale döndü hormonlarım... sonra tüp bebek için çalışmalar başladı.. iğneler, ilaçlar, sperm sayısını arttırmak için cevizler fındıklar falan.. 5 tane yumurtam oluştu.. azdı aslında.. ama bir tane bile yeterliydi.. çatlatma iğnesini vurma vakti geldiğinde ben kızımın odasında ki kanepeye oturup iğneyi elime aldım.. eşimde içerden 10dan geriye sayıyordu.. 3-2-1-0 vurdum iğneyi dualar eşliğinde.. 13 nisanda yumurtalarım toplandı..15 nisanda 2 tane embriyom vardı.. döllemeyi gerçekleştiren doktor gidip seçiyim birini dedi.. geldi.. ve kızımla buluşturdu beni.. çok stresli bi 8 gün geçirdim..yani 24 nisan 2010 cumartesi 9.günün sabahı 24 nisan 2010 cumartesi, eşim uyurken sessizce kalkıp giyindim.. öğrenmeliydim artık gerçeği.. minibüse binip hastaneye gittim… sabahın 8 inde.. 1 gibi sonuçlar çıkar dediler.. beklemek ölüm gibiydi.. bu arada yeğenimin dükkanına gittim.. ve idrar testi yaptık.. gölge gibi bir çizgi vardı.. ama ilaçlardan olabilirdi.. sonuçları almaya gittik.. zarfı verdiler elime.. açamıyordum bi türlü.. sonuç 39 du.. neydi bu şimdi.. hemşiye hamilesiniz dedi.. o an nötrdüm.. korku, panik, mutluluk ne bileyim.. her şey garipti.. çıktık hastaneden.. eşimi aradım.. “sonuç pozitif, hamile olabilirim” dedim.. o hep temkinliydi..ilaçların hormon seviyesini yüksettiğini ve testte yanıltıcı olduğunu biliyorduk.. .. pazartesiyi zor ettim.. tekrar yaptırdım.. katlamıştı rakam.. Salı tekrar.. artık umudum gittikçe artıyordu.. gatada ki hemşiremi aradım.. bi gelin bakalım dedi.. gittik.. evet ordaydı minik bi nokta.. sonra geçmek bilmeyen zamanlar.. ayda 3 kez gidilen 3 ayrı doktor.. acaba nasıl, yaşıyor mu diye.. hiçbir problem yaşamadığım için bile korkar olmuştum artık.. 6.aydan sonra tekmeler başladı.. ve bu tekmeler niye hareket etmedi diye tedirginlikleri de beraberinde getirdi… 7.ayın sonunda ayrıntılı ultrasonda minik bir delik tespit edildi kalbinde.. 1 ay sonra bi daha bakalım dedi doktor.. hala oradaydı.. işte kötü bişiy olacaktı.. doktorum doğumla geçebileceğini söyledi.. öyle de oldu çok şükür..o aya kadar 2 pijama dışında hiçbirşey almamıştım meleğime.. yavaş yavaş almaya başladık.. son ayıma girdiğimde haftada bi muayeneye gidiyordum.. hiç sancım yoktu.. açılma da..
27 aralıkta gittiğimizde 3 ocağa randevu aldık…. O akşam kızıma ördüğüm hırkanın patiğini bitirmeye çalıştım.. ama çok belim ağrıyordu bıraktım.. saat 1 gibi uyudum.. saat 3te tuvalete kalktım.. sildiğimde kırmızı bir sıvı geldiğini gördüm.. elim ayağım titremeye başladı.. eşimi uyandırmadan doktoru arayım dedim.. ama eşim hemen noldu diye uyandı.. doktor doğum başlamış olabilir dedi. Sabah gelin.. sabahı zor ettim tabi ben.. saat yedi de duşumu almış ve çantamı hazırlamış olarak bekliyordum arabanın gelmesini.. gittik.. hemen nst ye soktular.. çok az sancı çıkıyordu.. açılmam hiç yoktu.. doktorum daha var bekleyelim dedi.. ama ben artık beklemek istemiyordum.. anladı zaten yüzümden.. tahlillerim daha önceden yapılmıştı.. iyi bugün alalım dedi.. hemen gerekli evrakları doldurduk.. odamıza geçtik.. sondamı taktılar.. beklemeye başladık.. saat 11 de sedyeyle hasta bakıcılar geldi.. nasıl yani, bu kadar erken mi? Dedim.. güldüler.. eşim ve ablamla vedalaştık.. ameliyathane aldılar beni.. çok ama çok soğuk bi yerdi.. ellerim, ayaklarım, bütün vucudum titriyordu.. doktorum geldi. Sakinleştirmeye çalıştı beni.. ne mümkün.. genel mi epudural mı dedi.. tabi ki epudural dedim..önce ben görücem kızımı.. anestezi uzmanı geldi.. iğnemi yaptı.. sağolsun hiç bırakmadı elimi.. çok rahattım.. dualar okuyordum.. aslında epeyde şaşkındım.. sonra bi ağlama duydum.. minik, kara bi böcük koydular yanıma.. simsiyah saçlı, tüylü, kapkara bi böcük.. allahım dedim.. sen ne büyüksün.. uzun parmaklarıyla parmağımı tutuyordu.. ağzım kulaklarımdaydı.. alıp temizlediler.. giydirip getirdiler.. bilmiş bilmiş etrafına bakıyordu.. dikişlerim yapılırken ben onu büyük bir hayranlıkla izliyordum.. hasta bakıcı size hiç benzemiyor dedi.. evet dedim aynı babası.. çirkin.. :) 28 aralık 2010.. yılbaşını beklemeden gelmişti minişim..çenem ağrıdı gülümsemekten.. ama imkanı yok kapatamıyorum ağzımı.. ameliyathane kapısında eşim ve ablam bekliyordu beni.. ben yine deli gibi gülümsüyordum..
2 gün sonra evimize geldik.. o anı hiçbirşeye değişmem.. hala gözlerim doluyor, hatırladıkça.. evimizin kapısından kızımla girdim.. ona önce odasını gösterdim gözyaşlarımla.. ablamda ağlıyordu, eşimde.. evet olmuştu.. kömür prensesim hiç olmadığı bir masala başrol olarak renk katmıştı artık.. ZEYNEP DİLAM şimdi 6 aylık.. benim için dünyanın en güzel bebeği.. allahıma ne kadar şükretsem az.. Allah bütün bebek isteyen arkadaşlarıma nasip etsin bu duyguyu.. onun bir kahkahası bir ömre bedelmiş.. ve insanın kendi çocuğunu gerçekten çok ama çok farklı severmiş…..
Size tek bir şey söylücem.. hamileliğinizin tadını çıkarın.. her anının.. ben çok pişmanım.. çünkü hep korkuyla geçirdim 9 ayı.. ilk hamilelik resmimi 7 aylıkken çektirdim.. o kadar yani.. oysa ki normal hamilelikten hiçbir farkı yoktu benimkinin.. üstelik ne bulantı ne kusma ne de kanama problemiyle karşılaştım.. şimdi neşeli hamileleri görünce içim gidiyor..keşke bende çılgınca alışveriş yapsaydım diyorum.. neyse bakalım, belki allahım bir daha nasip eder….
 

sevgim ağlattın beni yaaa allah seni kuzundan ayırmasın kömür kızım benim
 
hepinizin hikayesini okudum tek tek çoğunu ağlayarak sonlandırım hep... ama hepsinin sonunda sizin yaşadığınız mutluluklarıı paylaştım...
hepsinin sonunda mutluluk vardı bazıları burukta olsa mutlu bitti hepsi... Rabbim nasip kısmet ederse bende 2011 aralık annesi olucam inşallah...
umarım hepinizin ki gibi tatlı mutlu bir şekilde alırım kucağıma bebeğimi...
hepinizin yavruşuna ve siz meleklere allah uzun ömürler versin....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…