- 18 Mart 2008
- 583
- 2
- 296
- 40
KIZLAR YAZIYI OKUYUN SANKI BIZI ANLATIYO BENI ANLATTIGI KESINDE,,,,,,,,,
Bebeğiniz nasıl büyüyor ?
Bebeğiniz Dünyayı selamlamayı bekliyor. Beden ısısını sabitleyebilmek için kilo almaya ve bir tulum gibi şişmanlamaya devam eden bebeğinizin boyu 40 santimin üzerinde. Kilosu ise 3 kilo 300 gramı aşmış olmalı. Bu anlamda erkeklerin kızlardan daha ağır olduğunu unutmayın. Bu sırada bebeğinizin derisinde de yeni cildinin oluşmaya başlaması nedeniyle kimi değişimler söz konusu.
Hayatınız nasıl değişiyor ?
Her tür haftalık doğum ziyaretiniz esnasında, doktorunuz karnınızla ilgili bir inceleme yapacaktır. Burada bebeğin büyüme şekli ve pozisyonu belirlenecek ve ayrıca rahim ağzınızın esneyip esnemediğini, gerilip açılmadığını görmeye çalışacaktır. Ancak bu bilgiler aklınızda olsa bile, bebeğinizin tam olarak ne zaman geleceğini doktorunuz da bilemez. Eğer doğum gününüzü geçirmişseniz, doktorunuz size bir cenin testi yaparak kullanacağı sonogram eşliğinde, 40. hafta sonunda hamileliğe devam edip etmemenin sağlıklı olup olmayacağını açığa çıkaracaktır.
Eğer doğum kendi kendine olmazsa, bir çok uzmanın bir ya da iki haftayı geçirmeden, bebeğe ve size zarar vermemek adına müdahale ettikleri görülür. Beklediğiniz zaman zarfında, önemli olan asıl şey bebeğin hareketlerini denetleyebilmektir. Bu hareketlerde yaşanacak olası bir zayıflıktan doktorunuz ve ebenizi mutlaka haberdar edebilmelisiniz. Bu süre zarfında size suyunuz da gelmiş gibi olabilir.
Zar yırtılmaları, dönemsel hamileliklerde doğumun hemen öncesinde yüzde sekize varan oranlarda görülebilmektedir. Bu bazen büyük bir sıvı kütlesi olabilmekte; ama bazen de sadece yavaş bir akıntı veya kütle dahi görülebilmektedir. Ama bu süreçte kendi kendinize teşhis koymaya çalışmayın. Sadece gerçekten bir akıntı söz konusu ise telefon edin. Eğer kendi kendinize doğal bir akıntı yoksa, zarınıza zarar vermeye yol açabilirsiniz.
Sürprizli Gerçekler: Doğumla birlikte bedeniniz nasıl değişiyor ?
Hamileliğiniz kolay ve hızlı geçmiş de olsa, eski kendinize geri dönüşünüz biraz zaman alabilir. Bu zor olabilir ama, zaten bu aşamaya da dokuz ayda geldiğinizi unutmamalısınız. Bu anlamda, bir gecede ne duygusal, ne de fiziksel olarak dönüşebileceğinizi ummayın
Bedeninizden beklentileriniz neler ?
* Bu aşamada kilo vermeye başlıyorsunuz. Hamilelik öncesi kilonuza dönmeniz biraz zaman alacak olsa da, birçok kadının doğumdan sonra 3 ila 3,5 kiloluk bir bebeği de dünyaya getirmenin etkisiyle 5 ila 7 kilo verdikleri bilinir. Bu anlamda yarım kiloyu bulan plasenta maddesi ve amniyotik sıvı da anneden ayrılır. Bedeninizin hamilelik öncesine dönmesi elbette zaman alacaktır; hamilelik karnınız gözünüze olması gerektiğinden uzun süre bile bedeninizi meşgul ediyor gibi görünecektir. Doğumu izleyen ilk hafta ise yaklaşık bir buçuk kiloluk sıvı kaybı yaşayacaksınız.
* Lohusa akıntınız olacak. Bebeğinizin doğumunu takiben, rahim çeperlerinizdeki hücreler çözülmeye başlayacaklar. Bu, haftalarca sürecek loğusa akıntısına sebebiyet verir. ılk başta bu sıvı kanla karışık olabilecek, açık kırmızı ve sümüksü olacak ama giderek rengi açılacak ve durmadan az önce beyazımsı sarıya kaçacaktır.
* Bu süre zarfında duygularınız da karmaşıklaşabilir. Doğumu takip eden ilk ve ikinci haftada, birçok yeni annenin yaşadığı ‘bebek hüznü’ sendromu söz konusu olabilir. Duygularınız an be an değişebilir; kendinizi bitkin, kapana kısılmış ve sinirli hissedebilirsiniz. Bu süre zarfında iştahınız da değişecektir. Ya daha çok, ya da daha az yemek isteyebilirsiniz. Ama bu durumun en fazla bir ya da iki hafta süreceğini unutmayın. E, bu da iyi haber.
Doktorunuzu arayın, eğer…
* Anormal vajinal kanamanız varsa, sözgelimi saatte birden fazla temizlik bağı kullanmak zorunda kalıyorsanız... Akıntılarınızın büyüklüğü kıyafetlerinizde bir golf topundan irice olmaya başlamışsa.. Tüm bu belirtiler doğumu izleyen dört gün boyunca sürmüşse doğum sonrası kanama geçiriyor da olabilirsiniz. Bu sırada kendinizden geçme haliniz, güçsüzlüğünüz, hızlı kalp atışınız ve düzensiz nefes alıp verişiniz de varsa, renginiz solmuş ve kafanız karışmışsa, 112 Hızır acil servisi aramanız gerekecektir.
* Eğer enfeksiyon belirtileri gösteriyorsanız; sözgelimi ateşiniz varsa, karnınızın altında acı veya koku duyumsuyorsanız ( ki bu endometritis belirtisidir ) ; güçlükle idrar boşaltıyorsanız, acılı tuvalet seanslarınız varsa, bulanık veya kanlı idrar bırakıyorsanız ( ki bu da idrar yolu enfeksiyonuna işarettir); yüzünüz kızarmışsa, kendinizi salmış hissediyorsanız; ya da ameliyat noktalarınızda, söz gelimi sezeryan bölgesinde bir yanma varsa, acılı, zorlu ve kızarık beden noktalarınız varsa, özellikle tek bir göğsünüz yanıyor gibi ise, titriyorsanız, kas ağrılarınız varsa, her şeye aşırı duyarlılık içinde iseniz, baş ağrısı çekiyorsanız… (ki bu belirtiler göğüs enfeksiyonunu da işaret edebilir.)
* Doğum sonrası depresyonu yaşıyorsanız, söz gelimi bebeğiniz uyuduğu halde bile uyuyamıyorsanız, bebeğinizi incitebileceğinize dair düşünceler aklınızdan geçmeye başladıysa, günler boyunca ağladıysanız veya panik atak yaşıyorsanız.
Nasıl en kısa sürede iyileşirim?
* Mümkün olduğu kadar dinlenmeye bakın, bebeğiniz uyuduğunda siz de onunla uyumaya çalışın. Bu, yapması zor bir tavsiye olabilir, özellikle de gündüz bunu yapmak zordur ama gerçekten işe yarar.
* Ziyaretçilerinizin sayısını sınırlandırın ve onlarla daha az zaman geçirin. Telefonunuzu kapatın ve mümkünse kapıya ‘uyuyoruz’ gibisinden bir mesaj yazmaya bakın.
* ıyi dengelenmiş bir besin takvimine uyun.
* Bir çok meyve suyu için ama kafein, kolalı içecek ya da kafeinden uzak durun.
* Yeme içmeden temizliğe, bebe bakımından ev hizmetine kadar bir çok yardım teklifini kabul edin. Eğer yardım eden olmazsa bile, bunu isteyin. Yapması zor olsa bile yardım talep edin. Siz bunu talep ettiğinizde dostlarınız ve arkadaşlarınız bunu yapmaktan onur duyacaklardır. Bunu bedava yapamıyorsanız bile, bu konularda uzman birtakım insanlar bulmaya çalışın.
* Kendinizi Dünyadan izole etmeyin. Arkadaşlarınızla konuşmak, akrabalarınızı ve hatta öteki yeni anneleri görmek, onlarla doğum tecrübelerinizi paylaşmak sizi kendi sıkıntılarınızdan uzak tutacaktır.
Bu haftanın aktivitesi
Emzirmeyi planlıyorsanız, ve henüz emzirme sutyeniniz yoksa, bunları hastaneye getirtin. Sizin ve bebeğinizin sağlığı ve konforu için onlara ihtiyacınız var. Göğüsleriniz şu anda hamilelik öncesi büyüklüklerinden daha fazla genişledi ve irileştiler. Büyük olasılıkla emzirdiğiniz esnada da bir veya iki beden büyüyecekler. Öte yandan siz alışverişteyken, sütyeninizi destekleyecek minik akıntı giderici bezlerden edinmeyi de unutmayın. Özellikle hassas meme uçları için bu sütyenlerin özel modelleri de mevcuttur. Eğer yüne alerjikseniz,
Bebeğiniz nasıl büyüyor ?
Bebeğiniz Dünyayı selamlamayı bekliyor. Beden ısısını sabitleyebilmek için kilo almaya ve bir tulum gibi şişmanlamaya devam eden bebeğinizin boyu 40 santimin üzerinde. Kilosu ise 3 kilo 300 gramı aşmış olmalı. Bu anlamda erkeklerin kızlardan daha ağır olduğunu unutmayın. Bu sırada bebeğinizin derisinde de yeni cildinin oluşmaya başlaması nedeniyle kimi değişimler söz konusu.
Hayatınız nasıl değişiyor ?
Her tür haftalık doğum ziyaretiniz esnasında, doktorunuz karnınızla ilgili bir inceleme yapacaktır. Burada bebeğin büyüme şekli ve pozisyonu belirlenecek ve ayrıca rahim ağzınızın esneyip esnemediğini, gerilip açılmadığını görmeye çalışacaktır. Ancak bu bilgiler aklınızda olsa bile, bebeğinizin tam olarak ne zaman geleceğini doktorunuz da bilemez. Eğer doğum gününüzü geçirmişseniz, doktorunuz size bir cenin testi yaparak kullanacağı sonogram eşliğinde, 40. hafta sonunda hamileliğe devam edip etmemenin sağlıklı olup olmayacağını açığa çıkaracaktır.
Eğer doğum kendi kendine olmazsa, bir çok uzmanın bir ya da iki haftayı geçirmeden, bebeğe ve size zarar vermemek adına müdahale ettikleri görülür. Beklediğiniz zaman zarfında, önemli olan asıl şey bebeğin hareketlerini denetleyebilmektir. Bu hareketlerde yaşanacak olası bir zayıflıktan doktorunuz ve ebenizi mutlaka haberdar edebilmelisiniz. Bu süre zarfında size suyunuz da gelmiş gibi olabilir.
Zar yırtılmaları, dönemsel hamileliklerde doğumun hemen öncesinde yüzde sekize varan oranlarda görülebilmektedir. Bu bazen büyük bir sıvı kütlesi olabilmekte; ama bazen de sadece yavaş bir akıntı veya kütle dahi görülebilmektedir. Ama bu süreçte kendi kendinize teşhis koymaya çalışmayın. Sadece gerçekten bir akıntı söz konusu ise telefon edin. Eğer kendi kendinize doğal bir akıntı yoksa, zarınıza zarar vermeye yol açabilirsiniz.
Sürprizli Gerçekler: Doğumla birlikte bedeniniz nasıl değişiyor ?
Hamileliğiniz kolay ve hızlı geçmiş de olsa, eski kendinize geri dönüşünüz biraz zaman alabilir. Bu zor olabilir ama, zaten bu aşamaya da dokuz ayda geldiğinizi unutmamalısınız. Bu anlamda, bir gecede ne duygusal, ne de fiziksel olarak dönüşebileceğinizi ummayın
Bedeninizden beklentileriniz neler ?
* Bu aşamada kilo vermeye başlıyorsunuz. Hamilelik öncesi kilonuza dönmeniz biraz zaman alacak olsa da, birçok kadının doğumdan sonra 3 ila 3,5 kiloluk bir bebeği de dünyaya getirmenin etkisiyle 5 ila 7 kilo verdikleri bilinir. Bu anlamda yarım kiloyu bulan plasenta maddesi ve amniyotik sıvı da anneden ayrılır. Bedeninizin hamilelik öncesine dönmesi elbette zaman alacaktır; hamilelik karnınız gözünüze olması gerektiğinden uzun süre bile bedeninizi meşgul ediyor gibi görünecektir. Doğumu izleyen ilk hafta ise yaklaşık bir buçuk kiloluk sıvı kaybı yaşayacaksınız.
* Lohusa akıntınız olacak. Bebeğinizin doğumunu takiben, rahim çeperlerinizdeki hücreler çözülmeye başlayacaklar. Bu, haftalarca sürecek loğusa akıntısına sebebiyet verir. ılk başta bu sıvı kanla karışık olabilecek, açık kırmızı ve sümüksü olacak ama giderek rengi açılacak ve durmadan az önce beyazımsı sarıya kaçacaktır.
* Bu süre zarfında duygularınız da karmaşıklaşabilir. Doğumu takip eden ilk ve ikinci haftada, birçok yeni annenin yaşadığı ‘bebek hüznü’ sendromu söz konusu olabilir. Duygularınız an be an değişebilir; kendinizi bitkin, kapana kısılmış ve sinirli hissedebilirsiniz. Bu süre zarfında iştahınız da değişecektir. Ya daha çok, ya da daha az yemek isteyebilirsiniz. Ama bu durumun en fazla bir ya da iki hafta süreceğini unutmayın. E, bu da iyi haber.
Doktorunuzu arayın, eğer…
* Anormal vajinal kanamanız varsa, sözgelimi saatte birden fazla temizlik bağı kullanmak zorunda kalıyorsanız... Akıntılarınızın büyüklüğü kıyafetlerinizde bir golf topundan irice olmaya başlamışsa.. Tüm bu belirtiler doğumu izleyen dört gün boyunca sürmüşse doğum sonrası kanama geçiriyor da olabilirsiniz. Bu sırada kendinizden geçme haliniz, güçsüzlüğünüz, hızlı kalp atışınız ve düzensiz nefes alıp verişiniz de varsa, renginiz solmuş ve kafanız karışmışsa, 112 Hızır acil servisi aramanız gerekecektir.
* Eğer enfeksiyon belirtileri gösteriyorsanız; sözgelimi ateşiniz varsa, karnınızın altında acı veya koku duyumsuyorsanız ( ki bu endometritis belirtisidir ) ; güçlükle idrar boşaltıyorsanız, acılı tuvalet seanslarınız varsa, bulanık veya kanlı idrar bırakıyorsanız ( ki bu da idrar yolu enfeksiyonuna işarettir); yüzünüz kızarmışsa, kendinizi salmış hissediyorsanız; ya da ameliyat noktalarınızda, söz gelimi sezeryan bölgesinde bir yanma varsa, acılı, zorlu ve kızarık beden noktalarınız varsa, özellikle tek bir göğsünüz yanıyor gibi ise, titriyorsanız, kas ağrılarınız varsa, her şeye aşırı duyarlılık içinde iseniz, baş ağrısı çekiyorsanız… (ki bu belirtiler göğüs enfeksiyonunu da işaret edebilir.)
* Doğum sonrası depresyonu yaşıyorsanız, söz gelimi bebeğiniz uyuduğu halde bile uyuyamıyorsanız, bebeğinizi incitebileceğinize dair düşünceler aklınızdan geçmeye başladıysa, günler boyunca ağladıysanız veya panik atak yaşıyorsanız.
Nasıl en kısa sürede iyileşirim?
* Mümkün olduğu kadar dinlenmeye bakın, bebeğiniz uyuduğunda siz de onunla uyumaya çalışın. Bu, yapması zor bir tavsiye olabilir, özellikle de gündüz bunu yapmak zordur ama gerçekten işe yarar.
* Ziyaretçilerinizin sayısını sınırlandırın ve onlarla daha az zaman geçirin. Telefonunuzu kapatın ve mümkünse kapıya ‘uyuyoruz’ gibisinden bir mesaj yazmaya bakın.
* ıyi dengelenmiş bir besin takvimine uyun.
* Bir çok meyve suyu için ama kafein, kolalı içecek ya da kafeinden uzak durun.
* Yeme içmeden temizliğe, bebe bakımından ev hizmetine kadar bir çok yardım teklifini kabul edin. Eğer yardım eden olmazsa bile, bunu isteyin. Yapması zor olsa bile yardım talep edin. Siz bunu talep ettiğinizde dostlarınız ve arkadaşlarınız bunu yapmaktan onur duyacaklardır. Bunu bedava yapamıyorsanız bile, bu konularda uzman birtakım insanlar bulmaya çalışın.
* Kendinizi Dünyadan izole etmeyin. Arkadaşlarınızla konuşmak, akrabalarınızı ve hatta öteki yeni anneleri görmek, onlarla doğum tecrübelerinizi paylaşmak sizi kendi sıkıntılarınızdan uzak tutacaktır.
Bu haftanın aktivitesi
Emzirmeyi planlıyorsanız, ve henüz emzirme sutyeniniz yoksa, bunları hastaneye getirtin. Sizin ve bebeğinizin sağlığı ve konforu için onlara ihtiyacınız var. Göğüsleriniz şu anda hamilelik öncesi büyüklüklerinden daha fazla genişledi ve irileştiler. Büyük olasılıkla emzirdiğiniz esnada da bir veya iki beden büyüyecekler. Öte yandan siz alışverişteyken, sütyeninizi destekleyecek minik akıntı giderici bezlerden edinmeyi de unutmayın. Özellikle hassas meme uçları için bu sütyenlerin özel modelleri de mevcuttur. Eğer yüne alerjikseniz,