''sancılar, 9 ay bir suyun içinde, sıvı besinle beslenmiş, sıvı oksijenle büyümüş bebeğin, kuru ortama çıkışına hazırlanmasının yegane yoludur. içerdeki ve dışarıdaki basınçlar değişiktir, akciğerlerine giren havanın cinsi değişiktir, herşey yeniden tanımlanır bebek için. o nedenle sancılar hayatidir.
Sancı vurduğu zaman, bileceksin ki bebeğin kordondan aldığı sıvı oksijen akımı duruyor, bebek de mecburen kendi ciğerlerinde rezervde tuttuğu oksijeni kullanıyor. yani akciğerlerini çalıştırıyor. sonra o sancı geçince yine anneden oksijen alıyor. bebeğin kanındaki birşeyin oranı bu şekilde gerçek hayat seviyesine çıkmış oluyor.( bu birşeyin adını hatırlayamadı, dr. unuzdan öğrenebilirsiniz) bu nedenle bebek , sezaryenle doğmuş bebeklerin yaşadığı şoku yaşamıyor, bir anda sudan çıkmış balığa dönmüyor.
o nedenle sancıların en berbat olduğu, dayanamayacağın zaman aklında bu olsun. bu sancılar, senin bebeğinin hayatını kolaylaştırıyor, sağlamlaştırıyor.
ayrıca sancılar, senin beynine de doğumun başladığını, ilerlediğini ve bittiğini de söyleyecek, haber verecek ki bebek çıktığı an plasenta ayrılsın, o ayrılırken de sütü başlatan prolaktin hormonu salgılanmaya başlasın.aynı anda süt bezlerin de yeni doğana koruyucu maddeleri verecek, mesela doğal antibiyotikleri...
ayrıca yine aynı sancılar, kasılmalar, bebeği doğum kanalında ileri itecek, doğumu ilerletecek...
yani bu sancılar senin düşmanın değil, en yakın müttefikin, bunu bil ve sancılarını sev.'''