çok benziyoruz çoook. senin bu yaptıklarının yanında birde çalışıyorum ben düşün. hemde çalışmamın dışında haftanın 2 günü akşamları kurs veriyorum bir yerde(50 tane öğrencim var) ama çok yıprandım hemde çok. cmt günü arkadaşım geldi, boğazım nasıl acıyor salya sümük grip olmuşum, dışarı çıktık eczaneye oğlum bildiğin ateş parçası, mont filan giydirmenin imkanı yok bir sinirim bozuldu başladım ağlamaya, ama nasıl ağlıyorum hügocuk, yardım edenim yok desteğim yok, eşim sadece oynar, daha bezini değiştirmemiştir ve mama yedirmemiştir. derken gittim anneme "neden destek olmuyorsunuz bana, bakın hepinizi uyarıyorum çok yorgunum gecelerş sabah kadar yarım saate bir uyanan hatta bazen hiç uyumayan bir oğlum var, her işe yetişmeye çalışıyorum, üstelik çalışıyorum, bak birgün aklımı oynatırsam elin oğlu çeker gider olan sana olur , doğum yapalı 10 ay oldu bir kere olsun geldin mi evime, bu nasıl bir vicdan" dedim. pazar günü de tüm gün ağladım. biz böyle cabbar olsakta kimseye yaranamayız unutma(kimseye yaranmak gibi bir niyetim yok diyebilirsin ama her insan takdir edilmek ister) kimse bize plaket yada üstün başarı belgesi vermeyecek. ilerde ben sana gül gibi baktım oğlum dediğimizde boş boş yüzümüze bakacaklar. hatırlamayacaklar çünkü. bilmiyorum ben çok yorumdum. tam 10 ay oldu daha uzanarak şöyle aralıksız 1 saat oturmadım. dün mesela geberiyorum gripten, kayınvalidem evde, kalıkıp kimse bir tas çorba yapmadı, ben kendimden geçtim oğlum için.kalktım yayla çorbası yaptım en basit en pratik en faydalı bu diyerek. ama inan gözlerim nasıl akıyor, çorbayı görmeden yaptım diyebilirm. yani arkadaşım bence yapanda yapmayanda bir unutma. hiiiiiiiiç yıpratma kendini