bugün bir yazı okudum. ve hamilerler üzerinde yapılan deney aşağıda anlatılıyor. güzel anneler hep mutlu olun, bebeğiniz de mutlu olsun..
Afrika, çocuk psikolojisinin bir numaralı laboratuarı ve en acımaz deney tahtasıdır. Bir çocuğun gelişimini takip etmek, bir annenin psikolojisini bozup yeniden yapmak, daha sonra da bunu bilim dünyasına hediye etmek isteyen bilim adamlarının (!) ilk adresidir Afrika
Ve Afrikanın talihsiz ülkesi Kongo
Beyaz adamın sadık köle merakı
Kongonun sömürüldüğü yıllarda, beyaz adam, Kongoda daha rahat hareket etmek için, Kongonun yerli insanlarından yardım almak zorundaydı. Ama en büyük sorun, siyah insanın istedikleri ölçüde sadik olmamasıydı ki nihayetin de o köleler de insandı. Beyaz adamın istediği ise ölümüne sadakatti. Yani kölelik genlerine kadar işlemiş olmalıydı
İşte beyaz insanın sıkıntısı buradan kaynaklanıyordu. Para ile satın alınan Kongolu köleler, her şeyi çok iyi yapıyor ama iş kritik bir noktaya geldiğinde, beyaz efendiyi tehlikede bırakabiliyorlardı
Sorun, Kölelik ruhu genlerine kadar işlemiş köleler nasıl yaratılır(!)?da kilitlenip kalıyordu
. Ve sonunda beyaz adam, köleliği, ruhuna kadar sindirmiş köle yaratma! fikrini, Kongolu anneler üzerinde denemeye karar verdi
Şizofrenik bir araştırmanın kurbanı anneler
Yapılacak şey başlangıçta her ne kadar üzücü de olsa, sonuç itibari ile, beyaz adama sadık köleler edinme fırsatı vereceği için, vicdanlar bir süre susturuldu
O günlerde Kongoda didik didik, hamile kadın arandı
Kimisi üç, kimisi beş, kimisi de dokuz aylık bebeklerini karınlarında taşıyan anne adayları, zorla büyük bir meydana getirildi. Bunların arasında dokuz aylık doğumuna bir iki gün kalmış hamile bir anne seçildi, yere doğru gerilerek mancınık haline getirilmiş bir ağaca bağlandı. Etrafta, yüzlerce siyahi hamile annenin korku dolu bakışları arasında bu annenin, bağlı olduğu ağacın ipi kesilerek, yavrusu ile birlikte havaya fırlatıldı. Bir annenin karnındaki çocukla birlikte havada parçalanışına şahit tutulan etraftaki diğer anneler, çığlık çığlığa sağa sola kaçışsalar da, beyaz adamın elinden kurtulmayı başaramadılar
Yaşadıkları bu olayı haftalarca üzerinden atamayan hamile anneler, beyaz adamı nerede görse bela bulaşmamasın diye büyük hürmet göstermeye başladılar
ve anne karnındaki çocukların ruhu bu korku ile karışık hürmet duygusu ile şekillenmeye başladı
Henüz bu olayın travmasını üzerlerinden atamayan anneler bir sonraki ay yine aynı meydanda zorla toparlandı
Ve yine aynı vahşet ... ertesi ay yine aynı vahşet...
Hamileliğinin daha ilk aylarından itibaren, anne karnında bu korku nöbetlerini yaşayarak dünyaya gelen çocuklar, tam da tahmin edildiği gibi, korkuyu ruhuna sindirmiş ve efendisine ölümüne sadık birer köleler olmaya başlamışlardı bile
beyaz adam için paha biçilmez kıymetteki sadık köleler
Daha anne karnındaki ceninin psikolojisini, travmalarla şekillendiren beyaz adam bilim adına da bir çığır açtığını düşünüyordu
Embriyo psikolojisi
Embriyo psikolojisi nedir?
Embriyo psikolojisi, anne karnındaki embriyonun anne vasıtası ile yaşadığı psikolojiye verilen addır.
Kısaca diyebiliriz ki, hamilelik süresince, bir anne ne ile meşgul ve duygu dünyası ne ile şekilleniyorsa, karnındaki embriyonun da duygu dünyası aynı olaylarla şekillenmektedir.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, eğer anne korku nöbetleri ile hamileliğini geçirmiş ise, muhtemel ki, doğacak çocukta da bu korku nöbetlerinin izleri bir ömür boyu devam edip gidecektir. Veya çok karşılaşılan bir başka örnekten bahsetmek gerekir ise, istenmeyen bir hamileliği mecburi olarak yaşayan bir annenin karnındaki bebek, dokuz ay boyunca kendisini istemeyen bir annenin psikolojik baskısı altında eziklik hissedecektir. Bu ezilmeler, çocuğun bir ömür boyu taşıyacağı psikolojik karakterin en belirgin özelliği olarak, bir gölge o çocuğu takip edecektir.