Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Tekrar geçmişler olsun. Umarım geçici bir durumdur yaşadığınız, size de bebeğinize de hiç zarar gelmez.
Ne çok detayı, türlü türlü derdi varmış hamileliğin. İlk hamile kaldığımı öğrendiğimde uça uça doktora gittim, eşim izin aldı mutluluktan uçuyoruz, doktor pat diye gebelik kesesi oluşmuş ama bebek yok hamile misin değil misin bebeği görmeden bir şey diyemem dedi, daha ilk günden boş gebelik ile yüreğimi ağzıma getirdi doktor. Bebeği görene dek ağla ağla,kafayı toparlayama. Sonra düşük ihtimali olabilir, polip var sende bak dokununca kanıyor diyip doktorun polipimi kanatıp göstermesi, alsak bebek düşer mi acaba sence alalım mı diye bana sorması, affallayıp kalmam. Doktor olan sen misin ben miyim, bana niye kan gösteriyorsun vajinal ultrasonda ne diyorsun be kadın diye içimden geçirip sadece ağlayıp titremeye başlamam...
Yok tiroid oranın normal aralıkta ama hamileyken tembelleşebilir, o zaman da çocukta zeka geriliği olabilir sen şu ilacı iç en iyisi.
Hemen ilk çeyrekte zeka geriliği cümlesi. Folik asit iç, biri der folik asit tehlikeli düşük yapar biri der hamile kalmadan önce içmedin mi, aaa cık cık cık. Biri prenatal vitamin içmelisin, Amerika'da böyle bu, der doktor daha içme der.
Evden kediyi çıkar bebek düşer, kuş besleme dışkısından bebek düşer, ete elleme, yumuşak peynir yeme, aman konserve yeme, şunu yapma bunu yapma, düşük yaparsın, sürekli bir korkutma.
Şimdi bu ikili test, down sendromlu olma risk oranı nedir testi! Kuzenimin başına gelen yazmıştım, kızcağızı tükettiler çocuğunu kucağına alana kadar yok otizmli yok kalp hastası, maşallah hem akıllı hem sağlıklı ama sinirli işte. Son olarak sizlerden de bu ürkütücü fakat maalesef gerçek rahatsızlığı öğreniyorum, ki dediğim gibi Allah tekrar tekrar şifalar versin. Ne zor şeymiş hamilelik, ne çok korku tasa taşırmış beraberinde. İnsanın ruh sağlığını koruması güç yemin ediyorum. Eskiden de böyle miymiş acaba, biz milyonlarca yıl nasıl üreyebilmişiz, yoksa cehalet özgürlük mü bilemedim şimdi.
Bu arada sizin hastalığı öğrenmem kuşku düzeyimi tavan yaptırdığı için bütün içimi doktüm lütfen yanlış anlamayın kaseker, cidden sizinle kalbim en kısa zamanda şifa bulmanızda.
mayis anneleri.
benim gogus ucu catlamalarim basladi ne yazikki. ogrendigim bir formulu sizinle paylasmak istedim. hem simdi hem de emzirme doneminde kullanabiliyorsunuz. bebegi emzirirken de silmek zorunda degilsiniz. hem de ekonomik ve dogal. .arkadasimin ikinoglu var ve emzirmeyi yeni bitirdi. emzirme hemsiresi su formulu vermism cok hizli iyilestiriyormus.
yediginiz ayvadan 3-4 cekirdek cikar. onu azicik bir suyun icine koyup kaynatin. kaynattikca jel haline geliyormus. o jeli gogus uclarina surmeniz iyilesmesini saglayacaktir.
günaydın kızlar nasılsınız?bu sabah eşim geç kaldığı için kahvaltı yapmadan çıktı ona hazırlamayınca kahvaltı da yapmak istemiyorum yemek yemek istemiyorum keşke hiç acıkmasamben ne yapayım kızlar bir akıl verin bana:44:
kızlar ben şimdi 11+5 günlüğüm yani ben şimdi 12. haftamda mıyım yoksa 11. haftamda myım. haftaya cumartesi 2li test için dr gideceğim o zaman 12+7 olacağım işte o zaman da 14. haftaya mı gireceğim geç mi kalıyorum. fikir sahibi olanlar yardımcı olabilir mi
cok ozur dilerim. hemem duzeltme yapmam lazim. cekirdekleri az bi suda bekletin sadece. jel haline geliyr. onu surecekmisiz.
tekrar ozur dilerjm hatali yazdigim icin.
bnm de aynı 22 mayıs :) hatta yrn bnm de dr kontrolüm var haberleşeli cnmbenimde aynı kızlar sizinle
bnm de 22 mayıs :):)) karşılıklı konuşma gibi oluyor ama kendim gibi görünce sizi yazmadan duramadım..
Seninde inşallah gönlündeki gibi olur..Sütlü tatlıları yiyebiliyorum ama kendim yaparsam..oda haftada bir ancak yapıyorum..
Hayırlısı hakkımızda,sağlıklı olsunlarda..
bende senin gibiyim benim en büyük sorunum tek başıma iken yemek yiyememem oda midemi mahvediyor ama artık mecbur yemek zorundayız alıştırmalıyız kendimizi
bugün bir yazı okudum. ve hamilerler üzerinde yapılan deney aşağıda anlatılıyor. güzel anneler hep mutlu olun, bebeğiniz de mutlu olsun..
Afrika, çocuk psikolojisinin bir numaralı laboratuarı ve en acımaz deney tahtasıdır. Bir çocuğun gelişimini takip etmek, bir annenin psikolojisini bozup yeniden yapmak, daha sonra da bunu bilim dünyasına hediye etmek isteyen bilim adamlarının (!) ilk adresidir Afrika Ve Afrikanın talihsiz ülkesi Kongo
Beyaz adamın sadık köle merakı
Kongonun sömürüldüğü yıllarda, beyaz adam, Kongoda daha rahat hareket etmek için, Kongonun yerli insanlarından yardım almak zorundaydı. Ama en büyük sorun, siyah insanın istedikleri ölçüde sadik olmamasıydı ki nihayetin de o köleler de insandı. Beyaz adamın istediği ise ölümüne sadakatti. Yani kölelik genlerine kadar işlemiş olmalıydı
İşte beyaz insanın sıkıntısı buradan kaynaklanıyordu. Para ile satın alınan Kongolu köleler, her şeyi çok iyi yapıyor ama iş kritik bir noktaya geldiğinde, beyaz efendiyi tehlikede bırakabiliyorlardı
Sorun, Kölelik ruhu genlerine kadar işlemiş köleler nasıl yaratılır(!)?da kilitlenip kalıyordu . Ve sonunda beyaz adam, köleliği, ruhuna kadar sindirmiş köle yaratma! fikrini, Kongolu anneler üzerinde denemeye karar verdi
Şizofrenik bir araştırmanın kurbanı anneler
Yapılacak şey başlangıçta her ne kadar üzücü de olsa, sonuç itibari ile, beyaz adama sadık köleler edinme fırsatı vereceği için, vicdanlar bir süre susturuldu
O günlerde Kongoda didik didik, hamile kadın arandı Kimisi üç, kimisi beş, kimisi de dokuz aylık bebeklerini karınlarında taşıyan anne adayları, zorla büyük bir meydana getirildi. Bunların arasında dokuz aylık doğumuna bir iki gün kalmış hamile bir anne seçildi, yere doğru gerilerek mancınık haline getirilmiş bir ağaca bağlandı. Etrafta, yüzlerce siyahi hamile annenin korku dolu bakışları arasında bu annenin, bağlı olduğu ağacın ipi kesilerek, yavrusu ile birlikte havaya fırlatıldı. Bir annenin karnındaki çocukla birlikte havada parçalanışına şahit tutulan etraftaki diğer anneler, çığlık çığlığa sağa sola kaçışsalar da, beyaz adamın elinden kurtulmayı başaramadılar
Yaşadıkları bu olayı haftalarca üzerinden atamayan hamile anneler, beyaz adamı nerede görse bela bulaşmamasın diye büyük hürmet göstermeye başladılar ve anne karnındaki çocukların ruhu bu korku ile karışık hürmet duygusu ile şekillenmeye başladı
Henüz bu olayın travmasını üzerlerinden atamayan anneler bir sonraki ay yine aynı meydanda zorla toparlandı Ve yine aynı vahşet ... ertesi ay yine aynı vahşet...
Hamileliğinin daha ilk aylarından itibaren, anne karnında bu korku nöbetlerini yaşayarak dünyaya gelen çocuklar, tam da tahmin edildiği gibi, korkuyu ruhuna sindirmiş ve efendisine ölümüne sadık birer köleler olmaya başlamışlardı bile beyaz adam için paha biçilmez kıymetteki sadık köleler
Daha anne karnındaki ceninin psikolojisini, travmalarla şekillendiren beyaz adam bilim adına da bir çığır açtığını düşünüyordu Embriyo psikolojisi
Embriyo psikolojisi nedir?
Embriyo psikolojisi, anne karnındaki embriyonun anne vasıtası ile yaşadığı psikolojiye verilen addır.
Kısaca diyebiliriz ki, hamilelik süresince, bir anne ne ile meşgul ve duygu dünyası ne ile şekilleniyorsa, karnındaki embriyonun da duygu dünyası aynı olaylarla şekillenmektedir.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, eğer anne korku nöbetleri ile hamileliğini geçirmiş ise, muhtemel ki, doğacak çocukta da bu korku nöbetlerinin izleri bir ömür boyu devam edip gidecektir. Veya çok karşılaşılan bir başka örnekten bahsetmek gerekir ise, istenmeyen bir hamileliği mecburi olarak yaşayan bir annenin karnındaki bebek, dokuz ay boyunca kendisini istemeyen bir annenin psikolojik baskısı altında eziklik hissedecektir. Bu ezilmeler, çocuğun bir ömür boyu taşıyacağı psikolojik karakterin en belirgin özelliği olarak, bir gölge o çocuğu takip edecektir.
Umarım geçicidir ve düzelir canım. Benimde tek umudum bu. Hiç sorma bebek için biz baya uğraştık hamile olduğumu öğrenince dünyalar bizim oldu. Aynı hafta tayin sebebiyle Kastamonu'nun bir ilçesine geldik. Geldiğimiz gün kanama başladı. 27 yıl İstanbul'da yaşadım doktor yolu bilmem. Buraya geldik doktor yok. Evet bulunduğum yerde kadın doğum doktoru yok..!! Düşük tehdidi dediler hastanede yatırdılar merkezde. Eve geri dönemiyoruz çünkü yol yasak. Eşim merkeze görev istedi. Değerlendirilecek..!! dendi. 1 hafta kanamalar sürdü. Bir kaç hafta sonra yakın bir ilçeye doktor geldide öyle rahat nefes aldık. Yada aldığımı sanmışım. Ona kalırsa da düşerse düşecek ilaç içme yataktan kalkabilirsin. Ben yinede içtim, yattım, dinlendim. Bebeğimin elini, kolunu görmüşüm parmağını emerken görmüşüm nasıl düşsün derim(
Ağrılarım var merkezede gittik. Hiç bir doktor şu sebepten ağrır demedi. Normal değil ama her kadın aynı bünyede değildir diye geçiştirdiler. Birde o korkuyla yaşadım.
2'li test için merkeze gittik. Orada ki doktor düşük riskin gözükmüyor, bebek gayet sağlıklı dedi. 2'li test sonuçları çok iyi çıktı. Ben tabi havalara uça uça geri geldim dedim tadını çıkarıcam hamileliğimin en sonunda. Randevu salı günü doktora artık çalışabilir miyim falan diye sormayı planlıyorum. Tam gecesinde bir kanama daha öyle böyle değil. Öncekiler gibi hiç değil. Gittik doktora adam gayet rahat bebeğin eşi rahim ağzına yakın kanaman ondan olmuş dedi. Yanındaki ebelere falanda gösteriyor işte bakın yerleşimi böyle olur diye. Kan grubumu falan sordu anlamadım o an tabi ama meğerse doğum esnasında lazımmış.
Hiç birşey anlatmadı sadece ilişki yasak dedi. Zaten düşük riski yüzünden eşimle kardeş gibi olduk. İlişkimi kaldı aramızda :)
Ben yine ağzım kulaklarımda düşük riskinden değilmiş falan diye eve geldim bir araştırdım ki bulunduğum durum riskin önde gideni. O gün kötüydüm gerçekten ama toparladım.
Sağlık ocağına gittim. Doktor bana birşey anlatmadı ne yapmam lazım diye. Ebe dedi ki daha tecrübeli bir doktora git o doktor için iyi şeyler duymadım. Bir şok daha. Elimizde başka doktor yok. Bir tane var o da muallakta..!!
Artık Allah'a bıraktım. Cehalet derseler cehalet. Ben inanıyorum. O diyor ki vitamin iç. Diğeri bırak kalsiyum iç. İğne oluyorum diyorum hangi doktor verdi ki iğneyi sana diye acayip bir surat şekli. Ben bir gece yengemde kaldım köyde. Ağrılarımın şiddetli olduğu zamanlardı. Bi kilit taktı pantolonuma. Çocuk kitlensin düşmesin diyeymiş. Birde dua okudular. Sabaha ağrılarımdan eser kalmamıştı.
Sana tek tavsiyem evham yapmaman canım. Biz evhamlandıkça korkularımız başımıza geliyor onu anladım. Biraz akışına bırakmak lazım sanırım taadını çıkarabilmek için. Ben elimden geleni yapıyorum. Nasibimizde varsa bizimle olacaklardır. İstesekte istemesekte.
Bende çok uzattım sanırım ama çok doluydum kusura bakmayın arkadaşlar![]()
Aynen benim de canım sol üst karnım ağrıyor. Ben de kapılarımı sildim, nevresim değiştirdim, süpürge yaptım kendimi çok mu zorladım acaba diye düşünüyordum. Benim de çok ağrıyor. Ama benim eşim iş yapmama kızıyor ona da söyleyemedim ben doktoru da arayamadım.
suda bekleyince jel halini alırmıki
selam arkadaşlar... nasılsınız??? ben iyi olmaya çalısıyorum 2 gün arayla kontrole gttim ense kalınlıgı önce 1,9 2 gün sonra 2.1 olarak ölçüldü doktorumn ısrarı üzerine 2 li testi yaptırdım kafam çok karışık araştırdıkça daha çok takıyorum inşallah iyi çıkar sonuçlarım![]()
selam arkadaşlar... nasılsınız??? ben iyi olmaya çalısıyorum 2 gün arayla kontrole gttim ense kalınlıgı önce 1,9 2 gün sonra 2.1 olarak ölçüldü doktorumn ısrarı üzerine 2 li testi yaptırdım kafam çok karışık araştırdıkça daha çok takıyorum inşallah iyi çıkar sonuçlarım![]()