Canım bir başka doktora daha gitsen ?
Senin geçmişinden dolayı mı öyle söylüyor acaba doktor ?
Risk mutlaka vardır,zaten doktorlar acil sezeryanı çok tercih etmiyor bu yüzden ama normal doğumu başlayıp saatlerce sancı çektikten sonra sezeryana alınan bir çok kadın var.
Bunları düşününce insanın kafası karışıyor işte...
Canım rabbim huzurunuzu bozmasın.. Benim eşimle yaptığım bir anlaşma var.
İşten eve geldiğinde çocuğun yanında sıkıntı stres yansıtılmasını istemiyorum.
Bir sorunu varsa bunu çocuk uyuduktan sonra konuşabiliriz.
Ayrıca gündüz sınırlı saatlerde izlenen tv akşam baba gelince tamamen kapatılır.
Yemek birlikte yenir ,sofra birlikte toplanır ve sonrası baba- oğula kalmış. Avm -park gezmek isterlerse çıkarlar ,evde oynamak isterlerse odalarına geçerler.
Oğlumuz ayaktayken ikimizin de dizi- maç seyretme gibi bir lüksü yok.
İş yerinde yoruluyor olabilir ama akşamı dört gözle bekleyen bir oğlu var evde. Anne olmak nasıl kolay değilse baba olmak da aynısı...
Yorgunum ,tv izlemek istiyorum ,stresliyim gibi şeyler bizim aramızda kabul görmüyor.
Onlar oynarken ben de hem dinleniyorum ,hem arada çay -meyve servislerini yapıyorum...
Maaşallah canım çok güzel gelişmiş bebeğin.
Umarım gününü bekler ve rahatlıkla normal doğumunu yaparsın.
Kızlar herkesin ruh hali , psikolojisi ve yaşadığı şeyler farklıdır.
Ben çok pozitif girdim doğuma.Çıktıktan sonra da sezeryan ağrısı dışında her şey yolundaydı.
Evim ilçede olduğu için annemlere geçtim hastaneden sonra.
Bedenim hem ağrıyor ,hem yorgun ve uykusuz...
Bebek sürekli emmek istiyor. Memeden ise hiç süt gelmiyor. 48 saatlik yoğun emzirme ve sıfır uykulu tempodan sonra mama aldırdım eşime ve çocuk rahat bir uyku çekti. Tabi bunlar olurken annemin "benim çok sütüm vardı ,böyle fışkırırdı şöyle akardı ,senin göğüslerin de iri ama niye yok ,ne tahta göğüsler emziriyor ama senin niye sütün olmadı ki"şeklinde ki konuşmalarını içine atıp durursun ve elinde olmayan ,içinden gelen anlamsız ağlamaların olur.
Bebek ıhhh dese başına gidersin ,onu izlerken ,koklarken yine anlamsız ağlamalar başlar...
Sonra bebeği kontrole götürürsün ,çocuğu aç bırakmışsın hemen mamaya başla diyen mamacı bir doktor fırçası yersin.
Mamaya başlarsın ,bu defa da eve gelen akrabaların ayıplamalarına maruz kalırsın.
"Aaaaaa el kadar bebeğe mama mı veriliiiir hemen bırak emzir onu" der tecrübeliler.
Mamayı bırakır emzirirsin ama bu defa da iki damla da olsa süt gelse bebek emmek istemez ve tekrar mama verirsin.
Yine yalnız kaldıkca anlamsız ağlamalar devam eder...
Süt olsun diye her kür'ü denemeler. Doğumda verdiğin 10 kiloyu 1 ay da süt olsun diye geri almalar...
Her kafadan ayrı ses çıkıyor ama en çok üzeni yakınındakilerinin söyledikleri oluyor.
1 ay devam etti anlamsız ağlamalarım ve sonunda toparlanmayı başardım.
Yani lohusalık öyle bir dönem ki sana iyilik olsun diye söylenileni bile yanlış algılayabiliyorsun..
O yüzden yeni anne olacaklara tek tavsiyem sakin olmaya çalışın. Sütünüz olmazsa yetersizlik psikolojisine girmeyin. Bol bol uyuyup dinlenin...
Ben bebeği paylaşmak istemediğim için hiç bol bol uyuyup dinlenemedim. Uykuduz ve yorgunlukta çok fazla asabiyet yaptı ve bu kısır döngü gibi devam etti işte...
Biraz uzun oldu kusura bakmayın ama içimi döktüm ben de :)