27 yaş depresyonu, arkadaşlar ve ilişkiler

İnanamıyorum böyle bir şeyi söylediklerine hem de üniversitede yazıklar olsun.
İşin şakası bir yana benim aşk hayatım yürümüyor. Belki de söylenilen gibi çok dik başlıyımdır kabullendim artık :KK70:
Sorun sizde değil karşı taraftada olabilir. Niye dik başlılığa veriyorsun ki? Karşında ki demek ki hakimiyeti altına alınan kız istiyordu diyceksin
 
Ben de sizin gibi baskın bir karakterim ve susuyorsam arkadaşlarıma karşı onları hem incitmek istemediğimden hem de artık gerçekten kime neyi anlatıyorum diye düşünmemden. Ben bunalıma girip yanlış karar vereceğimi pek sanmıyorum çünkü yalnızlığımı, kötü bir birlikteliğe yeğlerim.
Ama siz üstünüze alınmayın lütfen, evlendikten sonra sevgili muhabbetlerini boş muhabbet görüyorsa bekar insanlarla arkadaşlık etmesinler evliler, arkadaşım hem benimle görüşmeyi çok istiyordu hem de laf sokuyordu. Kusura bakmayın buna kimsenin hakkı da yok yani. Eskisi gibi olamıyorsa imzayı attı diye, yollarımıza bakarız. Ki bunu da konuştum onunla açık açık, hayata bakış açımız değişti dedim yok olur mu öyle şey dedi. Yani sevgilisinden yeni ayrılmış dostunuza en kötü umursamıyorsanız bile üzülme geçer dersiniz. Al işte senin bulduğundan ne çıktı demezsiniz, sanmıyorum yani. Zaten hayatımı şu an herkese kapattım kimseye derdimi anlatamıyorum hep içime atıyorum şu süreçleri. Ama keşke böyle olmasa değil mi dostlarımla paylaşabilsem, evlensek de ayrılsak da çocuğumuz da olsa dostlarımız hep hayatımızda kalsa..
Boş muhabbet derken saçma muhabbet anlamında söylemedim orayı düzelteyim. Gelip geçici şeyler neden üzülüyosa moduna giriliyo bi tık ister istemez oluyo bu ama kalkıpta eleştirmek çook yanlış ben yine arkadaşlarımı dinler elimden geldiğince akıl veririm yardım ederim asla eleştiri yok. Evli olan bekar olan herkesle paylaşabilirsin derdini ama bu tepkiyi verenle paylaşma tabi.
Evlilik konusunda yanlış karar vermekten kastım atıyorum bi mantık evliliği değildi. Severek evlensende yalnışlarını halledilebilir gözüyle bakabiliyorsun daha özverili olabiliyorsun sonu fos çıkıyo bunu demek istedim. Ya sen beni niye bu kadar yanlış anladıınn 😂
 
Dinimiz amin😍

Ben tam şeyim, istisna vakayım.
Uzun flört sonrası evlenmeye mecbur kaldım ve hayatımın içine ettim yani.
Ruhum daha 23 lerde geziyor😂
Bu akşam haberlerde burç yorumları var, bizim burca denk geldi kocayla, yeni evlilik çocuk görünüyor dedi
Kocam hemen ‘aman üçüncü çocuk mu geliyor ya’ şaşkınlığı atarken ben ‘boşanma ve yeni cici koca geliyor, ondan yaparım anca çocuğu’ demiş bulundum😂

Sakın ha o güruha inanayım demeyin, düşün yani hayatındaki sorun elti görümce kv mi olsun, bu sebeple bile evlenilmez bence😂

Evlenmek ancak ve ancak hayatını yaşarken onunla daha güzel olduğunu, bir yemeğin yanında gelen garnitürü gibi bütünleştiğini hissettiğin an olmalı.
Bunun da ne yaşı ne sıralamarı var.
Bak ben sana şuan çok özendim, nasıl genç, özgür ve sadece kendinden mesulsün...
Hahaha ama ne güzel Allah bağışlasın iki tane bebiş varmış sizde de olsa severdim şimdi😍
Aslında galiba tek sıkıntım şu an meslek hayatımı tam oturtamamanın verdiği stres. Onu bir oturtsam bu kadar bunalmayacağımdan çok eminim. Onun üstüne zaten kötü giden bir şey hakkında daha eleştiri alınca insan kafasında her şeyi kuruyor. Bir de bu evde kaldığımız süreç bana pek yaramadı.
Yaa bu arada çok teşekkür ederim destekleyici mesajlarınız için çok iyi geldi😍
 
Selam,
Şu an hayatımı tam oturtamadığım bir süreçteyim, sınavlara hazırlanıyorum o konuda kendimi başarısız hissettiğim yetmiyormuş gibi bir de arkadaşlarımla da işler pek yolunda gitmiyor, aşk hayatım zaten kötü. Flörtler ilişkiye dönmüyor, dönen yürümüyor ben kendimi sorguluyorum, bir yandan hayatımı toplamaya çalışıyorum.
Yaş oldu 27, arkadaşlarım birer birer evleniyor ya da ciddi ilişkileri var.
Evlenenler zaten hiç şaşmıyor, anında değişip özel hayatımı eleştirmeye başlıyorlar. Bazen arkadaşlarımı tanıyamıyorum ya bu mu benim kaç senelik arkadaşım, dostum diyorum. İnanamıyorum bazen hareketlerine
Mesela çok çok samimi kaç yıllık arkadaşım, bana birini önerdi. Önerirken de senden bi iş çıkmayacak ben el atayım dedi neyse ben bu cümlenin üstüne düşünmedim beni çok iyi tanıdığı için bir bildiği vardır dedim hiç önyargılı davranmadım tamam dedim tanıştım.
Sonrasında o elektriği yakalayamadım ve görüşmeyi kestim ama arkadaşım hep beni suçladı. Bu konudaki ısrarı da bitmedi ve o konu üzerinden beni kendi ilişkilerimle vurdu.
Sonra muhabbet birilerini önermeye gelince, istemiyorum artık kendim tanıyıp aşık olmak istiyorum dedim. Bana bu saatten sonra artık o işler zor ancak birisinin önerisiyle olur yaş ilerledi dedi. Ben sevgilimden ayrıldıktan çok üzgünüm yıkılmışım bana o haldeyken bile senin bulduklarını da gördük dedi.(?) Şey gibi davranıyor bana ben salağım doğru insanları bulamıyorum, o buluyor onu da beğenmiyorum.
Devamlı ne olacak bu halin, gerçekten evlenmeyi düşünüyor musun ya sen? Bırak hadi geceleri hala onu düşünüp ağlıyorsun tabi falan diyordu. Velev ki ağlıyorum dost insana bunu söyler mi ya? İş üzerine hayallerim konusunda da ayrı yaraladı orası bambaşka bir konu. Neyse artık görüşmüyorum ama ister istemez yaralandım,şimdi başka birisi bana birini önerdiğinde belki saçma gelecek ama onun sözleri aklıma geliyor ağlamaya başlıyorum. Yok bu yaştan sonra aşık olmak zormuş da bilmem ne.
Çok üzdü beni, söyledikleri. Hala mutsuzum, elimde değil hep onun dedikleri aklıma geliyor. Ben ona daima destek oldum onun bana bu yaptıklarını sindiremiyorum resmen.
Bir de sınırları keskin bir insanım. Şimdi kimse hayatıma müdahale edemesin diye içimi de açamıyorum.
Böyle densiz densiz konuşan bir kaç kişiyi de hayatımdan çıkardım. Lafımı esirgemem ama kimseye bir şey demeden şak diye kesiyorum iletişimi orası da doğru mu tartışılır. Kime neyi anlatıyorum ben diyorum.
Ve kendimi de sorguluyorum ya diyorum ne yapıyorum da bu insanlar kendilerinde bana bunları söyleyecek haddi buluyor.
İş, aşk, sorumluluklar, para, gençliğin boşa gidiyor hissi derken 27 yaş depresyonu gerçekmiş.
Dostlar da başkalaşıp gidiyor hayatımdan, ne diyeyim üzülüyorum.
Hayat böyle bir şey. Bazen duraklar gibi gelir sana. Kendini etkisiz eleman gibi hissedersin. Hayat akıp gidiyor da sen bir yerlerde kalakalmışsın gibi...Ya da bir şeylere geç kalıyorsun sürekli.. . Bu hissi biliyorum ve seni anlıyorum.
Onca yıl okuyoruzsun, okul bitince hayatını artık bir üst seviyeye taşımak istiyorsun. Düzenli bir iş hayatı, düzenli bir ilişki ve ardından evlilik vs. Çünkü artık ailenin küçük evladı rolünde çıkmak, birey olduğunu hissetmek istiyorsun. Ve bu noktada toplumsal baskı devreye giriyor. Elalem örgütü işbirliği ile evlenmen hem de en acil şekilde evlenmen gerektiğini söylüyor. Yaşın geçmeden anne ol demeyi de ihmal etmiyorlar. Hatta bu yaştan sonra mantığa bak, aşk arama, çok inceleme vs. bir sürü zırva ile kafa ütülemeyi de eksik etmiyorlar. Ama biz napıyoruz? Onları sallamıyoruz 😁Çünkü o ilişki, o evlilik içinde biz olacağız. Ve kendimizi bizden başka kimse düşünmeyecek.
Sözün özü, elalem örgütünün eylemleri ve söylemlerini ciddiye alma. Burası survivor. Burası Türkiye. 😁 Ruh sağlığını korumak istiyorsan her şeyi duyma, duysan da önemseme.
Çok güzel bir yaştasın. Hayat hiçbir şey için geç değildir. Sakin kal. Sana kendini kötü hissettiren kırk yıllık arkadaşın dahi olsa sil.
 
Evliyken başkasına aşık olursa :KK53:
Aşık olunmayan, sonsuz sevilmeyen bir evlilikte başa gelmesi bence çok muhtemel bir durum bu.
Sonsuz koşulsuz sevgi yok ya... ben inanmıyorum yani... başıma gelecek kadar şanslı olmadım hiç. Bence başına gelenler şanslı azınlık. İyi kalpli birini bulunca kaçırmamak lazım
 
Gel bi sarılalım. Ben de 27 yaşına girmeden önce gülüyordum öyle şey mi olur hahah diye ama şu an, adeta döne döne kriz girdabı içinde geziniyorum. Yaşın 30a yakındır, elde var sıfır stresi.
Ben boşanma aşamasındayım üstüne. Bu yaştan sağlam çıkarsam, "sana karada ölüm yok anka" diyorum resmen haha :KK48:
Benim de yıllarca görüştüğüm, can ciğer olduğum sevgili dostum(!) geçtiğimiz günlerde arayıp, üzerine vazife olmayan konularda kendince tavsiye verdi, kendisini ve kocasını övdü en sonunda inş cinim yia tavrıyla telefonu kapattı. Boşanma olayından dolayı mutsuz ve depresyonda olduğum konusunda uzunca beni ikna etmeye çalıştı. Israrla ben çok iyiyim 1 sene oldu neredeyse sadece iş konusunda endişeliyim dedikçe; yaaağğğğğğnnniiiiğğğ evet iyisindir de sonuçta boşanıyorsun demeye devam etti.
Valla öyle böyle değil, çatır çatır boşanıyorum hem de. İnsanlar karasinekler gibi ellerini ovuştura ovuştura kendilerinden daha mutsuz insan yaratma derdine düşmüşler.
Kariyerime eğileceğim dediğimde, yalnız mı kalacaksın ömür boyu? Evlenirsin diyenleri mi ararsın (hala boşanmaya çalışıyorum bak, altını çiziyorum. Kadın bana evlilik diyor ciddi ciddi), çoluk çocuk düşünmüyorum dediğimde yarım kadın muamelesi çeken mi ararsın fiyuuuu.
Bak bir de, "biz neler çektik, şimdiki kızlarda hiç sabır yok" diyerek beni süzerek laf sokan bir kaç tanıdık var. Sen benim çektiğimi çekmedin sendromu koydum adını. En son, "banane bana mı çektin? Çektin de madalya mı verdiler? Hani?" dedim de sustu.
Tek kaygım geleceğim, iş durumum, kariyerim. Kendime ait evim olsun dileklerim.
Kaygılarıma dokunmadıkları sürece insanları umursamamayı öğrendim. Dokunanları umursamamayı öğrenmeye çalışıyorum. Hayat çok kısa, yaşamamız lazım.
 
Sonsuz koşulsuz sevgi yok ya... ben inanmıyorum yani... başıma gelecek kadar şanslı olmadım hiç. Bence başına gelenler şanslı azınlık. İyi kalpli birini bulunca kaçırmamak lazım
Bunu ancak 45 ten sonra düşünürüm ben, evladiyelik hayat arkadaşı olarak.
Bence evlilik öyle iyi kalplilik bir şey değil.
Çiftler aşık ya da kör kütük sevgi dolu olmalı.
Şahsen bırakın evliliği, sevmediğim y da haz etmediğim biriyle aynı ortamda bulunmaya tahammül edemiyorum, dünya iyisi olsa da böyle bu.

İnsanın yemek yemesi göze batar, yürümesi, uyumadı vs vs.
Sevgi olacak ki hepsi bir kenara diyeceksiniz, bence böyle.
 
Dinimiz amin😍

Ben tam şeyim, istisna vakayım.
Uzun flört sonrası evlenmeye mecbur kaldım ve hayatımın içine ettim yani.
Ruhum daha 23 lerde geziyor😂
Bu akşam haberlerde burç yorumları var, bizim burca denk geldi kocayla, yeni evlilik çocuk görünüyor dedi
Kocam hemen ‘aman üçüncü çocuk mu geliyor ya’ şaşkınlığı atarken ben ‘boşanma ve yeni cici koca geliyor, ondan yaparım anca çocuğu’ demiş bulundum😂

Sakın ha o güruha inanayım demeyin, düşün yani hayatındaki sorun elti görümce kv mi olsun, bu sebeple bile evlenilmez bence😂

Evlenmek ancak ve ancak hayatını yaşarken onunla daha güzel olduğunu, bir yemeğin yanında gelen garnitürü gibi bütünleştiğini hissettiğin an olmalı.
Bunun da ne yaşı ne sıralamarı var.
Bak ben sana şuan çok özendim, nasıl genç, özgür ve sadece kendinden mesulsün...
Öyle bir yazmışsın ki gidip bir koşu boşanasim geldi :KK70:
 
Bunu ancak 45 ten sonra düşünürüm ben, evladiyelik hayat arkadaşı olarak.
Bence evlilik öyle iyi kalplilik bir şey değil.
Çiftler aşık ya da kör kütük sevgi dolu olmalı.
Şahsen bırakın evliliği, sevmediğim y da haz etmediğim biriyle aynı ortamda bulunmaya tahammül edemiyorum, dünya iyisi olsa da böyle bu.

İnsanın yemek yemesi göze batar, yürümesi, uyumadı vs vs.
Sevgi olacak ki hepsi bir kenara diyeceksiniz, bence böyle.
Bunlar beyaz ve siyah gibi değil ki mesela benim evliliğim gri. 45ten sonra çocuk sıkıntısı oluyor işte. Yoksa hangi kadın 35ten önce evlenir ki
 
Boş muhabbet derken saçma muhabbet anlamında söylemedim orayı düzelteyim. Gelip geçici şeyler neden üzülüyosa moduna giriliyo bi tık ister istemez oluyo bu ama kalkıpta eleştirmek çook yanlış ben yine arkadaşlarımı dinler elimden geldiğince akıl veririm yardım ederim asla eleştiri yok. Evli olan bekar olan herkesle paylaşabilirsin derdini ama bu tepkiyi verenle paylaşma tabi.
Evlilik konusunda yanlış karar vermekten kastım atıyorum bi mantık evliliği değildi. Severek evlensende yalnışlarını halledilebilir gözüyle bakabiliyorsun daha özverili olabiliyorsun sonu fos çıkıyo bunu demek istedim. Ya sen beni niye bu kadar yanlış anladıınn 😂
Bir anda ne düşünüyorsam tak tak söyleyiverdim 😂
Ama sizin için değil lütfen beni yanlış anlamayın, ben gerçekten hayatımda olan biten her şeyin arkadaşıma göre boş olduğunu hissettim. Kendi hayatında bir şey olunca nasılsın demeden mesaj atıp haberdar ediyordu ben konuşmak dertleşmek istediğimde meşgulüm diyordu. Ama bir şey olunca da ilk beni çağırıyordu yine nasılım müsait miyim diye sormadan. O yüzden anlamsız geliyorsa konuşmasın benimle dedim, çıkardım hayatımdan.
 
Selam,
Şu an hayatımı tam oturtamadığım bir süreçteyim, sınavlara hazırlanıyorum o konuda kendimi başarısız hissettiğim yetmiyormuş gibi bir de arkadaşlarımla da işler pek yolunda gitmiyor, aşk hayatım zaten kötü. Flörtler ilişkiye dönmüyor, dönen yürümüyor ben kendimi sorguluyorum, bir yandan hayatımı toplamaya çalışıyorum.
Yaş oldu 27, arkadaşlarım birer birer evleniyor ya da ciddi ilişkileri var.
Evlenenler zaten hiç şaşmıyor, anında değişip özel hayatımı eleştirmeye başlıyorlar. Bazen arkadaşlarımı tanıyamıyorum ya bu mu benim kaç senelik arkadaşım, dostum diyorum. İnanamıyorum bazen hareketlerine
Mesela çok çok samimi kaç yıllık arkadaşım, bana birini önerdi. Önerirken de senden bi iş çıkmayacak ben el atayım dedi neyse ben bu cümlenin üstüne düşünmedim beni çok iyi tanıdığı için bir bildiği vardır dedim hiç önyargılı davranmadım tamam dedim tanıştım.
Sonrasında o elektriği yakalayamadım ve görüşmeyi kestim ama arkadaşım hep beni suçladı. Bu konudaki ısrarı da bitmedi ve o konu üzerinden beni kendi ilişkilerimle vurdu.
Sonra muhabbet birilerini önermeye gelince, istemiyorum artık kendim tanıyıp aşık olmak istiyorum dedim. Bana bu saatten sonra artık o işler zor ancak birisinin önerisiyle olur yaş ilerledi dedi. Ben sevgilimden ayrıldıktan çok üzgünüm yıkılmışım bana o haldeyken bile senin bulduklarını da gördük dedi.(?) Şey gibi davranıyor bana ben salağım doğru insanları bulamıyorum, o buluyor onu da beğenmiyorum.
Devamlı ne olacak bu halin, gerçekten evlenmeyi düşünüyor musun ya sen? Bırak hadi geceleri hala onu düşünüp ağlıyorsun tabi falan diyordu. Velev ki ağlıyorum dost insana bunu söyler mi ya? İş üzerine hayallerim konusunda da ayrı yaraladı orası bambaşka bir konu. Neyse artık görüşmüyorum ama ister istemez yaralandım,şimdi başka birisi bana birini önerdiğinde belki saçma gelecek ama onun sözleri aklıma geliyor ağlamaya başlıyorum. Yok bu yaştan sonra aşık olmak zormuş da bilmem ne.
Çok üzdü beni, söyledikleri. Hala mutsuzum, elimde değil hep onun dedikleri aklıma geliyor. Ben ona daima destek oldum onun bana bu yaptıklarını sindiremiyorum resmen.
Bir de sınırları keskin bir insanım. Şimdi kimse hayatıma müdahale edemesin diye içimi de açamıyorum.
Böyle densiz densiz konuşan bir kaç kişiyi de hayatımdan çıkardım. Lafımı esirgemem ama kimseye bir şey demeden şak diye kesiyorum iletişimi orası da doğru mu tartışılır. Kime neyi anlatıyorum ben diyorum.
Ve kendimi de sorguluyorum ya diyorum ne yapıyorum da bu insanlar kendilerinde bana bunları söyleyecek haddi buluyor.
İş, aşk, sorumluluklar, para, gençliğin boşa gidiyor hissi derken 27 yaş depresyonu gerçekmiş.
Dostlar da başkalaşıp gidiyor hayatımdan, ne diyeyim üzülüyorum.
İtiraf ediyorum, konuyu tam okumadığımı fark ettim. Bu arkadaşın arkadaş değil. Seni aşağıya çekmeye çalışıyor. Uzak dur ondan.
Bunu ancak 45 ten sonra düşünürüm ben, evladiyelik hayat arkadaşı olarak.
Bence evlilik öyle iyi kalplilik bir şey değil.
Çiftler aşık ya da kör kütük sevgi dolu olmalı.
Şahsen bırakın evliliği, sevmediğim y da haz etmediğim biriyle aynı ortamda bulunmaya tahammül edemiyorum, dünya iyisi olsa da böyle bu.

İnsanın yemek yemesi göze batar, yürümesi, uyumadı vs vs.
Sevgi olacak ki hepsi bir kenara diyeceksiniz, bence böyle.
Deli divane aşk zor olsa da heyecan dolu bir sevgi olmalı. Sadece iyi biri diye evlenmek çok yanlış olur. Adamı çekici bulmalısın, beğenmelisin, kalbin akmalı. Çekici bulamadığın, bir adama tahammül edemezsin. Her yaptığı gözüne batar.
 
X