İnsan bir çok şeye, herkese öfkeli oluyor seni çok iyi anlıyorum. Hatta sitem derecesine bile geliyoruz. Çok üzülüyoruz. Nasıl anlatayım 17 yıllık evliyim, 4. Yılında güç bela bir oğlum oldu, dedim benim olduysa artık herkesin olur. Onlarca negatif gebelik testleri, ağlamalar, dualar. Sonra dedik bir kardeş yapalım, kardeş şart, ama nereye yapıyorsun, olmuyor. Aşılama dene, yumurta takibi dene, tüp bebek dene. Bi yandan da oğlana laf anlat. Bir günde geldi dedi'anne sizin çocuğunuz olmuyor ya ben evlatlık mıyım' gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Dedim o işler öyle değil evlat, büyüyünce anlarsın. Sonra işte zaman diliminde bir kandil akşamı vatandaşı babasıyla camiye gönderiyorum, dedim dua et Allahtan kardeş iste, dedi ama Allah benim dualarımı kabul etmiyor ki. Sonra düşündüm bu kimin sınavı? Aile boyu geçiyoruz sınavdan. Sonra sağda solda çöpte bebek, evlatlık verilen görüyorsun daha bir kızgınlık öfke. Ne varmış ki ona verecek, biz bakacaz işte, bize ver. Öyle böyle derken bi para denkleşiyor diyoruz hayde vira bismillah, bir daha deneyelim çıkmamış candan ümit kesilmez. Öyle yılgın yılgın tedavilere git gel, arada aksilikler, mesela fsh almış başını gidiyormuş meğer :) tabi bu arada eş dost, of bu sefer çok ümitliyim kesin olacak. Yahu bu eş dost iyi de çok gereksiz gazlara sebep oluyorlar. Hayatımda tek öğrendiğim şey bu konulardan emin olamamak. Buradan sesleniyorum, çok da heveslendirmeyin yahu. İşte şimdi yılların yorgunluğu, yaşın 35 e dayanması, bir dahaki denemenin bir 20 bin daha toparlama sonucu olacağı, bunun büyük ihtimal en erken 38 yaş gibi olabileceği düşünceler içerisindeyim. 35 yıllık hayatımda şunu anladım, insan bir yerinden çokca umudu kırılıyorsa çok da toz pembe bakamıyor her şeye. O yüzden gönlünü ferah tut. Olmaz diye bir şey yok, mecburen çabalayacağız. Allah hepimize her şeyi hayırlısıyla versin. Vakti saati vardır, bekliyoruz.