eşim de çok güzel sürprizler hazırlardı, hala hazırlar ama heran dipdibe olduğumuz için artık pek imkanı olmuyor
ilk zamanlar daha karar vermemişken, yakın zamanda iş için parise gitmiştim, çok güzel vs dedim, bundan sonra beraber de gideriz dedi, ilk sinyal buydu:) sonra ben kesin kararımı verdim dedi, ailesiyle tanıştırmak istediğni söyledi.. çıkışta yanında gül varmış onu çıkarıp verdi, sonra ankarayı bilenler bilir, emek 4.caddenin başından türkocağının sonuna kdar yürümüştük:) çok romantik günlerdi..
evlilik teklifi de, bununla nişan alışverişine gittik yüzükleri seçtik, tektaşlara baktık ama ben açıkcası böyle şeylerde çok hevesli sayılmam, gerek yok ne gerek var dedim..hakkaten böyle düşünüyordum.. ertesi gün de yine çıkcaz alışverişe, sabah arkadaşımla bi işim var seni arıcam dedi, bekle bekle, saatlerce bekledim artık sinirlenmeye başladım... aradım "sen bize doğru gel" dedi, emekte arkadaşıyla oturuyordu eşim, gittim, aa cüzdanımı unutmuşum demez mi, ya sabır çekiyorum ben, gel gidip alalım dedi, apartmanalrının önüne bi geldik, camdan bi çanta sarkıyor, içinden rafet el romanın benimle evlenirmisin şarkısı çalıyor ufak mp3ten :)) çantayı ipten çıkardı, parmağıma doladı ve arkadaşı yukardan tek taşı iple aşağı attı, yüzük parmağıma geldi, karşıda da kızlar yurdu var, camlara döküldüler, allahım ne komik gündü:)) ama hala hoşuma gidiyor aklıma geldikçe:)) meğer bunların hazırlığını yapıyormuş evlilik teklifini de yüzük ölçümü almak için bekliyormuş
Çok romantikk



