30 yaş ve üzeri bekar bayanlar sohbet topiği...

“Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde, SAKIN PES ETME !! Çünkü işte orası “gidişatın” değişeceği yer ve zamandır”


Mevlana

Patsy, hepimiz bazı dönemlerden geçtik. (tabii ki sen de geçmişsindir ama) lütfen yılma, yıkılma... bildiğim kadarıyla namaz da kılıyorsun. namaz kıl, dua et! yapacak başka bir şeyimiz yok... Allah gönlünü ferahlatsın arkadaşım... üzülüyorum sen böyle yazınca inan! her şey gönlüne göre olsun...
 
Günaydın bebişim.. Nerdeee.. hala başım ağrıyor
Akşam saunaya gidip sonra da masaj yaptırayım diyorum, ancak kendime gelirim..
Şu mesai bi bitseydi hayırlısıyla

akşama bişi kalmamış. ama sen bir daha böyle içme sakın.
birde her birini karıştırmışşın. ondan seni çarptı böyle.
tek çeşit değil anacım ne bulduysan içmişin kıtlıkdan çıkmış gibi

akşam meleğimiss gelince sana melek kartı açsın. bence kesin meleklerin sana kızdı söyliyim.
 
Son düzenleme:

Hala kendimi 20 yaşında zannediyorum da, ondan oldu.. Eskiden şu içtiğimin yüz katını 3 gün boyunca burnumla içsem birşey olmazdı bana.. Yaşlanmışım bebişim, battaniyemi dizlerime örtüp evimde oturma zamanım gelmiş benim.. Fazla zorlamamın alemi yok, haklısın bebişim.Daha da içmem zaten

Şöyle bir baktım da ben yokken yazılanlara , bizler sorunlarımıza farklı açılardan bakmadıkça aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamaya devam ederiz. Bunu, bir bilgisayar oyunu gibi düşünürsek eğer, bir level'ı(ing. sözcük kullanmayı da hiç sevmem ama..) bitirmeden, başka bir level'a geçemeyiz. Eğer sıkılıp bunaldığımız bir durum varsa, burada sıkılıp bunalmamıza neden olan bir zihinsel kalıbımız ve dolayısıyla ondan kaynaklı davranışlarımız vardır. Bu dünyadaki imtihan dediğimiz şey de, gökten zembille soru kağıtları haline inmez. Sınav, kişinin kendinden kendine açığa çıkar. Elbette "sabır" faktörü burada çok önemlidir. Ama,bence daha önemli bir faktör de var ki ; "rıza".. Bir de bu açıdan bakmak gerekli diye düşünüyorum.. Bilmem bu konuda sizler meler düşünüyorsunuz ama, bence güzel bir konu. Üzerine düşünüp konuşabiliriz. Böylece, farklı bakış açıları sunarız birbirimize.
 
Maria, şu anda içtiğini eskiden ilaç diye kulağına damlatıyordun, değil mi?

Maria'm, senin gibi düşünüyorum az çok! fikirlerini hep kendimle özdeşleştiriyorum zaten! kafam çok dağınık, uykum falan var. o yüzden detaylı yazamıyorum. genel olarak sana katılıyorum.

Bir de ben de Türkçe konuşma arasında İngilizce sözcük(ler) kullanmayı sevmem!!!
 
patsy, benim de alışveriş tutkum yoktur. hatta nefret ederim kıyafet alışverişinden ama benim de bir sürü ayakkabım var... kıyafet konusunda hep derim: "ben parasını versem, birisi alsa giysem!"
 

hoşbulduk kafam biraz dumanlı bu aralar gelip moralinizi bozmayayım dedim evet hava yağmurlu
olsaydı tam sevgili ile elele dolaşacak hava. anacım benim yok siz yapın havayı değerlendirin:)


canım çoooooook teşekkür ederim Mevlana'nın bu sözünü bilmiyordum çok güzelmiş. Evet namaz kılıyorum çok şükür. Zaten kılmasam hepten giderdim.Ben pek öyle anlatılacak şeyler yaşamadım. Yani fiziksel acılarım olmadı çok fazla. Yaşadıklarım hakikaten imtihan hanesine yazılacak kallavi şeyler oldu hep. Şükür atlatıyorum da bende ki durum artık yorgunluk bıkkınlık. yani hayattan bıkkınlık. o yüzden bu melankolik hallerim.


ben bu mariaı tanımıyorum. ilk kez görüyorum. bugün sizlerden gece sarhoş olduğunu berbat durumda olduğunu öğrendim. yalnız arkadaş diyorum ki bu kız kötü kafayla bunları söylüyorsa şunu bi tam uyandırın da sohbet edelim.
 
patsy, benim de alışveriş tutkum yoktur. hatta nefret ederim kıyafet alışverişinden ama benim de bir sürü ayakkabım var... kıyafet konusunda hep derim: "ben parasını versem, birisi alsa giysem!"

yok ama işte o resimdeki çocukları görünce elimdeki üç beş çiftten bile utanıyorum inan
 


maria yazdıklarını anlamadım neden acaba
ben açıkcası olaylara bakmayı bıraktım akışına bıraktım herşeyi... muhtemelen olaylar şuan bana bakıyor. ne oluyor bu kısa diye bu daha güzelmiş
 
Son düzenleme:
nasıl bilmezsin Maria'mızı, canımızı. ulvi arkadaşımızı...
 
hayatımdaki tek güzel şey. Bu şehirde yaşıyor olmak. Trafiğine garipliklerine keşmekeşine sisli puslu havasına yazın sıcağına kışın değişken soğuna denizin ayazına rağmen seviyorum ben bu şehri
[video=youtube;f5etYnw56Rw]http://www.youtube.com/watch?v=f5etYnw56Rw[/video]
 
Gülümsün, canım benim zaten bir çok konuda düşüncelerimiz ortak olduğu için yakınız ya böyle birbirimize

Turkuazımmm , birtanem benim.. Anlamadım, akışına bıraktım demişsin de, akışına bırakmak iyidir
Bu konu, bu iş yoğunluğu içerisinde nasıl uzun uzun yazılır bilmiyorum. Bir taraftan da -469 puanla beni sinir sinir eden endeksle cebelleştiğimden , arada anlam kopuklukları olursa affet şekerim. O bölümleri sonra yine ele alırız.

Buradaki herkes, doğulu kaynaklara ve o kültüre daha yakın olduğundan, örneklerimi o doğrultuda tutmaya çalışacağım. Konu dini içeriğe de kaymaya yatkın olduğundan ve burada o içerik yasak olduğundan, daha kısa, özetle ve genel geçebilirim orayı

Bir de, yazacaklarım benim düşüncemdir , kimseyi bağlamaz diye baştan belirteyim.Herkes kendi düşüncesini yazarsa, birbirimize farklı bakış açıları sunarız diye düşünüyorum

Bence hayatta, olumlu-olumsuz , iyi-kötü diye bir şey yoktur. Her şey kendi varoluş planı çerçevesinde en mükemmel şekilde OLmaktadır. ANda ! Bu oluşta nefsimize hoş geleni -iyi-, gelmeyeni ise -kötü- diye BİZ isimlendiririz. Oysa, daha geniş bir planda her şey tam da OLması gerektiği gibidir. Bizler zaman ve mekan algısı ile kısıtlı olduğumuzdan dolayı, nefsimize hoş gelmeyenleri -kötü- diye etiketleyip geçmesini bekleriz "SABIRLA".. Oysa ; -sabır- bu dünyaya özgü bir isimdir ve "cennet ehlinden sabrın kalktığını" söyler mesela Abdülkadir Geylani Risalei Gavsiye isimli eserinde. Çünkü, zaman ve mekanla kısıtlı algılara "göre"dir sabır. Zamandan ve mekandan bağımsız düşünüp ANda kalan,kendini OLuşa bırakan insanlar olan her şeyin yerli yerince olduğunu farkedip "RAZI OLMUŞ"lardır herşeyden. Razı olan insanda sıkılma, bunalma, daralma olmaz. Daha ölmeden cennettedirler onlar.

Yaşadığımız herşey de, bence bizi o boyuta ulaştırmak için karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden, hoşumuza gitmeyen olaylarla ve kişilerle karşılaştığımızda bence sorunu "öte"lemek yerine, bizdeki karşılığına bakmalıyız. Eğer bir şey canımızı yakıyorsa, bu o şey kötü olduğu için değil , egomuzun şartlanmalarından kaynaklanmaktadır. Ve evet, biz değişirsek bütün dünya değişir diye düşünüyorum.

Hepimizin,dünyadaki sınavları fırsat ve nimet bilip o bilince ulaşması dileğimle
Sevgiler
 
mariam ben seni sen beni anlayamadık bir türlü
anlamakdan vageçip sende akışına bırakmışsın. "akışına bırakmak iyidir diyerek"

ben herşeyi hayatımda akışına bıraktım.
olaylar geliştiğinde bakıyorum sadece. yani olması için zorlamıyorum.zaman ve akışına bıraktım bakalım zaman ne gösterek.
gün ola hayr ola yani
 
Son düzenleme:

Anladım ben seni tatlım. Uzuun uzun yazarak da, aslında en güzelini yapıyorsun demeye getirdim
Ama biraz uzun olmuş evet, idare et
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…