• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

30 yıldır hiç mi yapmadın?

Çok doğru dediniz ben özgüvensiz biriyim malesef.Aslında baya güzelim yani herkes böyle söylüyor hatta bebek gibiymisim ama ailem,yetişme tarzm yüzünden bu sekilde oldu ve ben hiçbi zaman karsmdakine özgüvenimi hissettirememdim çekingen biri oldum:KK43: böyle oluncada bakire olduğumu falan da söyleyemedim yanlıs düsünür diye korktum ki hissettiğimde bu yani...artk erkekler bakire olana tuhaf gözüyle bakıyor aslnda benim söylememe nedenim KUZENİM o da aynı sekilde benle yaşıt ve bakire her görüstüğü çocuk olmadımı nasıl olmaz diye sorguluyormuş bu da bilinç altıma işledi diyebilirim... Ama genel olarak erkeklerde gördüğüm çevremden de biliyorum artık bakire olan değer görmüyor
Öncelikle kendine karşı acımasız olmayı bırakmalısın.
Sen sadece kadın olduğun için bile çok değerlisin.
Bir kadının bekareti sadece kadının kendisini ilgilendirir. Erkekler garipsiyor değer vermiyor diye cinsel ilişki yaşamak mantıklı ve karakteri oturmuş bir yetişkinin tercihi olamaz.
Hiçbir zaman erkekler ya beni beğenmezse gibi bir korkum olmadı. Neden olsun ki? Aşırı güzel aşırı bakımlı vs olduğumdan mı? Hayır. Beni zaten kendi kalıplarına sokmaya çalışacak adamın hayatımda ne önemi olabilir? Lütfen kendine değer ver. Karakterini ruhunu besleyecek kitaplar oku. Kendine zaman ayır.
Benim inancım gereği bazı kırmızı çizgilerim var. Erkeklerin ne düşündüğü pek umurumda değil. Benim için değerli olmanın tanımı çok farklı.
 
Hahhaha ondan hersey beklenir 😂 ama kendi erkek arkadaşlarım var (yakn arkadaş) onlarda böyle düsünüyor resmen kezban gözüyle bakıyorlar benden söylemesi kızlar.....
Sen erkekleri gözünde çok büyütmüşsün. Sanırım henüz yaşın da küçük. Bu kadar hayatın merkezine koyma erkekleri. Kendi yoluna bak
 
yaşadığınız, yaşamadığınız, yaşamak istediğiniz, yaşamak istemediğiniz herşey sadece sizi ilgilendirir.
ben de doğru olduğuna inandığım kişi ile karşılaşana dek birşey yaşamam derdim. 32 yaşında tanıştım ve şu an yaşadıklarımdan pişman değilim.

her beğendiğimle yaşarım da diyebilirdim, o zaman da kimse beni yargılayamazdı.

dinen de toplumsal olarak da belli bir yaşın üzerindeki, akıl sağlığı yerinde olan herkes kendi kararları vermekle yükümlüdür.
neyi seçtiyseniz, seçiminize tüm çevreniz saygı duymak zorunda. lütfen kendinizi baskı altında ve birilerine açıklama yapmak zorunda hissetmeyin.

geçenlerde konuşmaya başladığınız biri vardı, sizi en son gördüğü halinizden daha kilolu olduğunuz için çekinceler yaşamıştınız. acaba toplumsal baskı sizi çok mu yoruyor ?
 
İslamiyetten uzak kalırsak böyle avrupayı savunmamız da gayet normal olur. islamiyetten Bi habersizliktir cahillik bunlar icatla bilmem kaç üniversite okumakla olacak iş değil. Okuduğunuz şeylerde ya da Avrupa da kadının önemi değeri nasıl anlatılıyor haberiniz var mı. Kadın annedir . Kadın dünyadır. Dünyanın yarısını kadınlar diğer yarısını kadınların doğurdukları oluşturur. Yani kadın herşeydir. Biz bu kadar basit değiliz olmamalıyız. Kimsenin bizi aşağılamasına ezmesine izin vermemeliyiz biraz ulaşılmaz olmalıyız. Biz kadınlar olarak kendi değerimizi biraz kendimiz düşürüyoruz. Ben de karşıyım evlilik öncesi arkadaşlıklara insan evlenmeden herşeyi yaşayacaksa evlilik neden var ki yani Bi kağıt imzalıyorsun e ona da gerek var mı. Evlilik her türlü kadını korumak içindir. Mehir vermeden dini nikah olmaz çünkü kadının güvencesidir. Resmi nikah da kadının ve çocukların hakları içindir. Benim düşüncem bu yönde
Kesinlikle katılıyorum. İnsan beşerdir şaşar. Ama olan bir şeyi kabul etmemenin ağırlığı tartışılmaz. Maalesef islamdan bihaber ve İslamı kendi nefsine göre yorumlayanlar insanların yaptıkları davranışlara göre dini yorumluyor. Telefon kullanmasını bilmeyen bir insan "Bu telefon bozuk" dediğinde bu telefonun işe yaramaz olduğunu mu kanıtlar yoksa onun bu konudaki cahilliğini ve öğrenmeye olan tutumunu mu gösterir bize... Bazı insanların önüne gerçeği somut olarak koysanız dahi anlamazlar Zeynep hanım
 
yaşadığınız, yaşamadığınız, yaşamak istediğiniz, yaşamak istemediğiniz herşey sadece sizi ilgilendirir.
ben de doğru olduğuna inandığım kişi ile karşılaşana dek birşey yaşamam derdim. 32 yaşında tanıştım ve şu an yaşadıklarımdan pişman değilim.

her beğendiğimle yaşarım da diyebilirdim, o zaman da kimse beni yargılayamazdı.

dinen de toplumsal olarak da belli bir yaşın üzerindeki, akıl sağlığı yerinde olan herkes kendi kararları vermekle yükümlüdür.
neyi seçtiyseniz, seçiminize tüm çevreniz saygı duymak zorunda. lütfen kendinizi baskı altında ve birilerine açıklama yapmak zorunda hissetmeyin.

geçenlerde konuşmaya başladığınız biri vardı, sizi en son gördüğü halinizden daha kilolu olduğunuz için çekinceler yaşamıştınız. acaba toplumsal baskı sizi çok mu yoruyor ?

Yorumunuz için teşekkür ederim.
Çocukluk döneminden beri sağlık sorunlarımla alakalı kiloluydum. Astımım oldugu için aman kızım koşma terleme aman üşütme... kortizollü ilaçlar da kullandım tabi. Ve taa o yaşlardan dİyete zorlanan, etrafındaki çocukların alaycı tutumlarını geçtim yetişkinlerin bile sürekli “ ne bu kilo” diye girdiğim her ortamda görünüşümü eleştirdiği biri oldum ve bu beni ne yazık ki sosyal fobisi olan biri yaptı. Yakın döneme kadar beğenilme kaygısı olan biri oldum. Kimse beni sevmez, kimse beğenmez çünkü kiloluyum düşüncesini asla atamadım. Hep etrafındakilerin sesleriyle doldu beynim. Biliyor musunuz, bu yaşıma gelmiş olmama rağmen kendim ne severim nasıl bir insanım bilmiyorum, kendimi tanımıyorum... zayıf oldugum zamanlar da oldu. Bana aşık olan erkekler de oldu. Ama bu sefer de bana yapılan gibi ben de onlarda kusursuzu aradım. Boyu kısa diyip hemen elediğim, sadece dış görünüşüyle değerlendirdiğim insanlar oldu.
Bir süre sonra tekrar kilo almaya başladım pcos sorunumdan dolayı sürekli diyette olmam sağlıklı beslenmek ve spor yapmam gerekiyordu fakat psikolojim sınavlar nedeniyle bozulmuştu yine kilo aldım. Ve bu sürede sanaldan insanlarla tanıştım, öyle chat sayfaları değil de blog tarzı yazan, düşünceleri hoşuma giden insanlardı bu kişiler. Fakat hep kendimi olmak istediğim o kabul gören kız gibi yansıttım.
Şu anda fikirleriyle beni tamamlayan, her haliyle hoşuma giden biriyle görüşüyorum. Öncesinde yüz yüzd görüşmüştük fakat ben yine şiştim... burada yazdıktan sonra anladım ki onunla buluşana kadar öyle çok değişim beklememem lazım. Kendimi yıpratmsk yerine ksrsı tarafa dürüst olmak istedim. Ve kilomu ona söyledim. Ve ertesi gün buluştuk. Korktugum gibi olmadı. Ama buradaki mesajlardan sonra özgüvenim yerine gelmişti. Daha kendinden emin bir ben vardı. Ve bana 75 kilo oldugum halde çok kilomun olmadıgını biraz fazlam oldugunu onu da sporla ve beraber daha sağlıklı beslenerek toparlayabileceğimi, sağlıgım yerindeyse fazlalıklarımın önemli olmadıgını, böyle çok hoş oldugumu vs söyledi. Ve buluştıgımuzdan beri tavrı da değişmedi. Oysa ben sürekli eminim üzülmeyeyim diye öyle söyledi, birkaç güne mesafe koyacak düşüncelerinden kendimi alamıyorum. Kilom yüzünden kabul görmediğim zamanlar aklıma geliyor.
Sadece bu değil, okulda da başarılı biri oldum hep. Öss’de derece yaptım. Akademik olarak pek de benim istemediğim ama ailemin benden beklediği alanlara yöneldim. Yani hep etrafımdakilerin sesine göre hareket ettim. Ve bunun ne kadar tehlikeli şey oldugunu yeni yeni farkediyorum. Her şeyi bırakıp gidebilecek, yalnız yaşayacak kıvama geldim.
Bunları da anlatmak istedim, samimi ve benim dahi senelerce görmek istemediğim zayıf yönümü ortaya çıkaracak sorunuzla dökülüverdi birden.
 
Kesinlikle katılıyorum. İnsan beşerdir şaşar. Ama olan bir şeyi kabul etmemenin ağırlığı tartışılmaz. Maalesef islamdan bihaber ve İslamı kendi nefsine göre yorumlayanlar insanların yaptıkları davranışlara göre dini yorumluyor. Telefon kullanmasını bilmeyen bir insan "Bu telefon bozuk" dediğinde bu telefonun işe yaramaz olduğunu mu kanıtlar yoksa onun bu konudaki cahilliğini ve öğrenmeye olan tutumunu mu gösterir bize... Bazı insanların önüne gerçeği somut olarak koysanız dahi anlamazlar Zeynep hanım
Neyi nasıl görmek nasıl anlamak istiyorsak öyle bakıyoruz olaylara verdiğiniz örnek çok yerinde ve güzel oldu anlatmak istediğim tam olarak da bu insanların yaptıklarına takılıp gerçeği hakkı doğruyu görmüyoruz malesef
 
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Çocukluk döneminden beri sağlık sorunlarımla alakalı kiloluydum. Astımım oldugu için aman kızım koşma terleme aman üşütme... kortizollü ilaçlar da kullandım tabi. Ve taa o yaşlardan dİyete zorlanan, etrafındaki çocukların alaycı tutumlarını geçtim yetişkinlerin bile sürekli “ ne bu kilo” diye girdiğim her ortamda görünüşümü eleştirdiği biri oldum ve bu beni ne yazık ki sosyal fobisi olan biri yaptı. Yakın döneme kadar beğenilme kaygısı olan biri oldum. Kimse beni sevmez, kimse beğenmez çünkü kiloluyum düşüncesini asla atamadım. Hep etrafındakilerin sesleriyle doldu beynim. Biliyor musunuz, bu yaşıma gelmiş olmama rağmen kendim ne severim nasıl bir insanım bilmiyorum, kendimi tanımıyorum... zayıf oldugum zamanlar da oldu. Bana aşık olan erkekler de oldu. Ama bu sefer de bana yapılan gibi ben de onlarda kusursuzu aradım. Boyu kısa diyip hemen elediğim, sadece dış görünüşüyle değerlendirdiğim insanlar oldu.
Bir süre sonra tekrar kilo almaya başladım pcos sorunumdan dolayı sürekli diyette olmam sağlıklı beslenmek ve spor yapmam gerekiyordu fakat psikolojim sınavlar nedeniyle bozulmuştu yine kilo aldım. Ve bu sürede sanaldan insanlarla tanıştım, öyle chat sayfaları değil de blog tarzı yazan, düşünceleri hoşuma giden insanlardı bu kişiler. Fakat hep kendimi olmak istediğim o kabul gören kız gibi yansıttım.
Şu anda fikirleriyle beni tamamlayan, her haliyle hoşuma giden biriyle görüşüyorum. Öncesinde yüz yüzd görüşmüştük fakat ben yine şiştim... burada yazdıktan sonra anladım ki onunla buluşana kadar öyle çok değişim beklememem lazım. Kendimi yıpratmsk yerine ksrsı tarafa dürüst olmak istedim. Ve kilomu ona söyledim. Ve ertesi gün buluştuk. Korktugum gibi olmadı. Ama buradaki mesajlardan sonra özgüvenim yerine gelmişti. Daha kendinden emin bir ben vardı. Ve bana 75 kilo oldugum halde çok kilomun olmadıgını biraz fazlam oldugunu onu da sporla ve beraber daha sağlıklı beslenerek toparlayabileceğimi, sağlıgım yerindeyse fazlalıklarımın önemli olmadıgını, böyle çok hoş oldugumu vs söyledi. Ve buluştıgımuzdan beri tavrı da değişmedi. Oysa ben sürekli eminim üzülmeyeyim diye öyle söyledi, birkaç güne mesafe koyacak düşüncelerinden kendimi alamıyorum. Kilom yüzünden kabul görmediğim zamanlar aklıma geliyor.
Sadece bu değil, okulda da başarılı biri oldum hep. Öss’de derece yaptım. Akademik olarak pek de benim istemediğim ama ailemin benden beklediği alanlara yöneldim. Yani hep etrafımdakilerin sesine göre hareket ettim. Ve bunun ne kadar tehlikeli şey oldugunu yeni yeni farkediyorum. Her şeyi bırakıp gidebilecek, yalnız yaşayacak kıvama geldim.
Bunları da anlatmak istedim, samimi ve benim dahi senelerce görmek istemediğim zayıf yönümü ortaya çıkaracak sorunuzla dökülüverdi birden.

ne yazık ki toplum baskısıyla pek çoğumuzun çeşitli konularda böyle takıntıları, daha doğrusu üzüntüleri var.
ancak iyi yanından bakın, sizi siz olarak değerlendiren - kalıplara sokmamış - hatta beraber bir beslenme düzeni düşünen biri var karşınızda.
emin olun insanlar için tek önemli şey dış görünüş değil. ve emin olun sevildikçe, değer gördükçe kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
zaten kendi hislerini tanıyan biri olduğunuz belli. bu en önemli adım.
kendinizi biraz bırakın.
emin olun kadınlar sevildikçe güçleniyorlar.
izin verin sizi sevsin ve iletişiminiz devam etsin.
nasıl daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
 
Ortadoğu'nun, Milliyetçiliğin, dinlerin, mezheplerin konuyla ne alakası var da yazdınız ve üstüne bir de polemiğe girdiniz.

Dini yorumların yasak olduğunu da biliyorsunuz ayrıca.

Konu tümüyle kişisel değer yargılarıyla alakalı, konu sahibesi sizde özelinizi kimseye anlatmak zorunda değilsiniz, siz nasıl istiyorsanız öyle yaşarsınız, özelinizi kimseye anlatmanıza açıklama yapmanıza gerek yok zira herkesin doğrusu kendinedir, genelin doğru kabul ettiği şeyler her zaman doğru olmayabilir, kaldı ki başkalarının doğruları size uymuyorsa toplum ayıplayacak diye yapmamalısınız çünkü insan düşünebilen ve başkaları ne düşünürse düşünsün kendi doğrularını uygulayabilecek bir canlıdır.
 
Niye kavga var burda anlamadım ki..Beden kendisinin ister kullanıııır ister bekletirrr.. Ve bunu neden yaptığı ya da yapmadığıda beni zerre ilgilendirmez..İster dini olsun ister kültürel,o onunla mutluysa buyursun.Ha yok sevişirim çatır çatır diyende öyle mutluysa ona buyursun..Valla çok şükür herkesin istediğini yaşama ya da yaşamama hakkına sahip olduğu bir ülkedeyiz.Kimse iki ucada zorlanmıyor.30 a kadar sevişmemek tuhaf mı? Bence hayır,öyle istemiiiş öyle olmuş. Cinsellik ön sıralarında değilmiş belkide. Herkes yuksek libidoya sahip olmak zorundada değil.
 
Baya uzun yazmışsın ama ilk cümlenden sonrasını okuyamadım. Açtıgım konuda senin kafanı eleştirmişim zaten. Benim hayatım değil konu. Sizin zorbalıgınız. Ki ortadoguda yaşayıp avrupa özentisi olunca senin gibi oluyor işte. Hiç bir avrupalı bir başkasının yaşantısına zerre ahkam kesmez. Hadi ablacım başka konularda zorbalık yap bu başlıkta senin kafandakileri tartısıyoruz zaten. Konu mankeni olmana gerek yok
Kesinlikle katılıyorum. İngilizce forum sayfaları okuyorum ve bu konuya benzer birçok içerik okudum dünyanın dört bi tarafından insanların yazdığı. Zorbalık yapmayan, normal değil diyen, yok sağlıksız diyen insan sayısı azdır hatta görmedim diyeblirim öyle bir yorum. İllaki bu arkadaş gibi düşünende çıkacaktır ama O gelişmiş ülke dediği amerikasında avrupasındaki insanlar bunun kişinin kendi tercihi olduğu, karşısına özel bir insan çıkmamış olabileceğini gayette anlayıp hatta bu şekilde yorumlayabiliyorlar böyle yorumda çok gördüm. Medeniyet dediğimiz budur. İnsanların hayatlarına tercihlerine saygı duymaktır.
Her ne kadar sevgiliyle bir şeyler yaşamak normalse aynı zamanda bir şeyler yaşamamakta aynı derece normaldir. Olağan, doğaldır.
 
Kesinlikle katılıyorum. İngilizce forum sayfaları okuyorum ve bu konuya benzer birçok içerik okudum dünyanın dört bi tarafından insanların yazdığı. Zorbalık yapmayan, normal değil diyen, yok sağlıksız diyen insan sayısı azdır hatta görmedim diyeblirim öyle bir yorum. İllaki bu arkadaş gibi düşünende çıkacaktır ama O gelişmiş ülke dediği amerikasında avrupasındaki insanlar bunun kişinin kendi tercihi olduğu, karşısına özel bir insan çıkmamış olabileceğini gayette anlayıp hatta bu şekilde yorumlayabiliyorlar böyle yorumda çok gördüm. Medeniyet dediğimiz budur. İnsanların hayatlarına tercihlerine saygı duymaktır.
Her ne kadar sevgiliyle bir şeyler yaşamak normalse aynı zamanda bir şeyler yaşamamakta aynı derece normaldir. Olağan, doğaldır.
Zorbalık yapan* olacaktı ilk yer
 
herkesin kendi kişisel tercihi
İnsanlara ne ki
Ayrıca insanlar neden size bunu soruyorlar
Niye soruyorsunuz Benim özelimi demeniz gerekir bu şekilde soran kişilere
Evlenmeden önce doğru bulmuyorsanız yaşamazsınız
Herkesin tercihi kendini bağlar
Sosyal medyada linç atanlara bakmayın siz onlar kaç kere yaşamış acaba hep ahkam kesiyorlar
 
nikahtan sonra öpüşünce neden suçluluk hissetmek?
kocanla öpüşmüşsün elin adamıyla değil..
işte öyle gördük deyip her şeyi sineye çekerseniz böyle en normal şeylerde bile kendi kendinizi yersiniz..
bu düzen erkeklere yarıyor bir de. kadınları sindirip kendileri rahatça takılıyor.
Herseyin rahat oldugu duzen kime yariyor? Oda erkeklere yariyor simdi evlenmek icin bile caba sarf etmiyorlar cunku zaten evli gibi yasabilecekleri suruyle iliskileri oluyor yaslar gecince yinede cocuk yapabilecek genc bir insan buluyorlar ama kadinlar oyle mi esas hangi duzen olursa olsun kaybeden kadinlar oluyor.
 
Herseyin rahat oldugu duzen kime yariyor? Oda erkeklere yariyor simdi evlenmek icin bile caba sarf etmiyorlar cunku zaten evli gibi yasabilecekleri suruyle iliskileri oluyor yaslar gecince yinede cocuk yapabilecek genc bir insan buluyorlar ama kadinlar oyle mi esas hangi duzen olursa olsun kaybeden kadinlar oluyor.
evli gibi yaşayabilecekleri ilişkileri olmadan erkekler evliliğe çok mu kıymet veriyordu? şu forumda bile çoluk çocuğuyla terkedilen nice kadın hikayeleri var. erken evlenen erkek sonradan gözü açılınca eş çocuk dinlemiyor. o yüzden evli gibi yaşayabilecekleri ilişkileri olması daha hayırlı. elalemin başını yakmasınlar.

genç bir insanı kadınlar da buluyor artık eskidenmiş o illa kadının yaşı küçük olsun takıntıları. siz bir kaç yüzyıl geride kalmışsınız. ne demişler eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. :)))
 
Valla onu bunu bilemde olan hep kadınlara oluyor
Cinselliğini yaşarsa o.....
Yaşamazsa geri kafalı çağdışı
Sanırım en doğrusu size nasıl yaşamak doğru geliyorsa öyle yaşayın ve unutmayın yorumlamalar, analizler, eleştiriler hiç bitmez ölene kadar hemde bugün huzurevlerinde bile huzur yok düşünün.
 
evli gibi yaşayabilecekleri ilişkileri olmadan erkekler evliliğe çok mu kıymet veriyordu? şu forumda bile çoluk çocuğuyla terkedilen nice kadın hikayeleri var. erken evlenen erkek sonradan gözü açılınca eş çocuk dinlemiyor. o yüzden evli gibi yaşayabilecekleri ilişkileri olması daha hayırlı. elalemin başını yakmasınlar.

genç bir insanı kadınlar da buluyor artık eskidenmiş o illa kadının yaşı küçük olsun takıntıları. siz bir kaç yüzyıl geride kalmışsınız. ne demişler eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. :)))
Tabiki kadinlarda genc sevgili bulabilir ama belli yastan sonra cocuk yapamaz onu demek istedim ya da avrupadaki gibi baskasinin yumurtasiyla kendi dogurur yetmisinde ordada olan cocuga yazik olur. Ragbet kismina gelince erkekler hayvana bile tenezzul edebilecek kadar dusebiliyor yani merak etmeyin eski yeni herkes bulur arada bir duygusallik yoksa bir beklenti yoksa adamlara bir sey fark etmez.
 
Back
X