Merhaba hanımlar,
Öncelikle yazıp yazmama konusunda çok düşündüm ama içimi birilerine dökmem lazım. Sorun şu ki 34 yaşındayım, iyi bir mesleğim ve beni sevip sayan bir eşim var. Birçok kişi için sahip olunduğuna şükür duyulması gereken şeyler beni boğmaya başladı. Şöyle ki, sanırım evlendiğime pişmanım. Eşimi çok seviyorum ve bana karşı hiçbir kötülüğü olmadı ama beni çok boğuyor evlilik galiba. Bekar olsam şimdi belki Japonyadaydım diyorum. Ya da Brezilyada. Ben herseyi rahatlıkla arkamda bırakıp sıfırdan başlamayı hep göze alabilmiş biriyim ama eşim öyle değil. Önemli bir konumda sevilip sayılan biri çevresinde. Bunları bırakıp gitmek ve yeniden zorluk yaşamak istemiyorum diyor. Bense karnım tok olsun yeter kafasındayım. Bunları yapamamak bende (saçma biliyorum ama hayatı kaçırıyormuş hissi yaratıyor) Gezi ve macera programlarını izlerken gözlerim doluyor. (Şımarıklık diyecek belki çoğu insan.) Eşim de sever gemeyi birlikte yurt dışına da gideriz ama benim aylarca dil dökmem ve onu vize almaya ikna etmem gerekiyor bu da beni çok yoruyor. Paramız da var yani zor durumda da değiliz.
Sadece bu da değil, beni hiç yalnız bırakmıyor. Hep dibimde. yani kıskanclık gibi diil de yani sensiz zevk almıyorum beraber gidelim beraber oturalım vs vs. Ama ben yalnızlıgına da düşkün biriyim. Eskiden iş gezileri olurdu onları dört gözle beklerdim. Hem nefes alırdım hem de onu özlemiş olurdum. Ama şimdi öyle bir durumu yok çünkü konumu değişti. Birlikte alışverişe gidiyoruz hemen her magazada sıkılıyor hemen çıkmak istiyor. Sen burda otur kahve iç ben dolaşıp geleyim diyorum ne meraklısın bensiz gezmeye diyor ( İnanır mısınız işten bazen izin alıp yalnız başıma haftaiçi alışverişe gidiyorum bazen. Tepemde bik bik edip durmasın diye.
Diyeceksiniz ki neden evlendin? Ben de kendime çok soruyorum bunu ama sanırım mantıklı geldi aşık olduğum ve zaten aynı evde yaşadığım biriyle evlenmek. Yaşım da müsaitti neden olmasın dedim.
Çevremde kimseye anlatamıyorum çünkü çoğu insana saçma gelecek. Ortada boşanmalık bir sorun da yok zaten bu sorunun çözümü o da değil. Sanırım bu içinde bulunduğum yaş itibariyle bu günlerde kafama dank eden birşey. Başka biri olsa değişir miydi bu hislerim diye düşünüyorum ama sanırım hayır. Sanırım bu huzursuzluğum eşime de yansıyor son dönemlerde. Dalıp dalıp gidiyorsun hep diye şikayet ediyor. O kadar haklı ki.
Bunları onunla konuşmayı da denedim. Ama kendimi anlatamadığım için haksız duruma düşüyorum ve bana küsüyor. Çocuk düşünüyorduk. Psikolog bir arkadaşım bu haldeyken olmaz yoksa post partum bile yaşarsın dedi. Erteledim kendi kafamda. Onu bile soyleyemiyorum çünkü kalbi kırılır gibi geliyor. Şimdi böyleysem menapozda neler yaşarım kimbilir.
Uzun olmuş biraz kusura bakmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim.