40 ve +40 yaş

Beğenmenize sevindim kızlarr,ben benimkine hala gülüyorum..:roflol::roflol:Mübarek telaffuzuda zor..Haşarat-ül Zehr-i Zıkkım kaydirigubbakcemile3 kaydirigubbakcemile3
 
sizede tatlı güzel bi haftavereliniortak
bende seni öpemmmmmopuyorumnanaktanopuyorumnanaktan

çok keyifli anınızda kimseye birşey vaad etmeyin,çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin
Canım başın sağ olsun :( Yazdığın söz ne kadar doğru bir söz .Hayatımda duyduğum en doğru sözlerden birtanesi canım .Gerçekten insan genelde keyifli olduğu zamanlarda , sonradan tutamıyacağı sözler verebiliyor .Çok öfkeli anlarda yanıt vermemek çok zor olsa da , sonradan pişman olmamak adına , kendini tutabilmek harika bir şey .Çok öpüyorum birtanem .
 
Dağ çiçeğim Allah iyiliğini versin .Gece gece güldürdün beni :))) Mum ha ilahi yaadelikafaduldendelikafadulden
 
Çiceğim fıkra süperdi canım opuyorumnanaktan

TERAZİ - Endaze-i Kantar

Teraziyim ya kaydirigubbakcemile2

İyi geceler hepinize kaydirigubbakcemile3
 
Canlarım hepinizi sevgiyle kucaklıyor ve öpüyorum.

Dağ çiçeğim fıkra çok hoş sabah sabah iyi geldi:)))

Bu arada Mahsulat'ı Derya yım yani balık burcuyum :)))
 
slm hanımlar
çiçeğim fıkra çok güzel bayıldım
yeşilim çok doğru bir söz
esmerim tebrik ederim oğlunu nişanlamışın hayırlısı olsun
bende boğa bucuyum
bu durumda hem sığır hem camış ,yazarken bile gülme krizindeyim:roflol:
 
Kızlar umarım beğenirsiniz kaydirigubbakcemile3

İki komşu kadın hafta sonu kocaları olmadan yemeğe çıkmışlar. Yemekten sonra bara falan derken sabaha doğru iyice sarhoş eve yürümeye başlamışlar. İyice sıkıştıklarını farketmişler ama etrafta tuvalet falan bulamamışlar. Bir mezarlığın yanından geçerken biri
- "hadi şurda yapalım kimse görmeden" demiş, başka çare de yok, korka korka girip bir kenarda işlerini bitirmişler.

Temizlenmek için birşey bulamadıklarından biri külotunu çıkarıp kullanmış, diğeri eve böyle dönemem diye oradaki çelenklerden düşmüş bir bandı alıp kullanmış.
Sabah kocalardan biri uyanıp karisini donsuz olarak sızmış görünce telefona sarılıp öbürünü aramış:
- Yahu biz fena boynuzlandık galiba. Karım eve sabaha karşı ve donsuz olarak dönmüş...
- Sen gene iyisin , bizimkinin kıçına "seni asla unutmayacağız" diye bir de kart yapıştırmışlar..
 
Güneşlenmek [#4457]Vücudu oldukça güzel genç bayan tatilinin hemen her gününü kaldığı otelin terasında güneş banyosu yaparak geçirirmiş. ılk günü mayosu ile güneşlenmiş, ama sonraki günler bakmışki otelin en üst katında onu kimse göremiyor, mayosuz sere serpe güneşlenmeye başlamış. Gene böyle yüzüstü güneşlenirken merdivenlerden birisinin çıktığını duyarak havlusu ile poposunu örtmüş. Merdivenleri bir solukta çıkan otelin müdür yardımcısı nefes nefese;
- "Pardon, Hilton oteli güneşlenmeniz konusunda birşey diyemez ama dünkü gibi mayonuzla güneşlenirseniz çok iyi olacak"...
- "Ne farkeder, Beni burada kimse göremez, ayrıca bu havlu ilede örtünüyorum bakın"...
- "Tam olarak değil, Tavanı cam olan restoranın üzerinde güneşleniyorsunuz"....
 
Amerikalı milyoner bir bayan, genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki:
- Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz... Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum.Avukatı da:
- Tabi hanımefendi, diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya...
-Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok.bugüne kadar hep tek başıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı.Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim.Sadece iki dileğim olacak.Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar.Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak öyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapılsın ki; bütün ülke bunu günlerce konuşulsun der.Avukat:
- Evet efendim anladım, der ve "ıkinci dileğiniz ne" diye sorar.Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına:
- Bugüne kadar hiç kimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim.Dediğim gibi bugün yarın göçüp gideceğim bu fani dünyadan.Bu zevki tatmadan ayrılmak istemiyorum ve benimle iş tutmayı kabul edecek kişiye de geri kalan 1 milyon doları vereceğim der.Avukatın gözleri açılır ve:
- Anladım efendim, diyerek kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini söyler. Genç avukat akşam eve geldiğinde kara kara düşünmektedir.Karısı bir şeyler olduğunu anlamıştır ve konuyu avukatın açmasını bekler.En sonunda adam karısına açılır ve o günkü yaşlı milyonerle aralarında geçen konuşmayı anlatır.
Eşi de 1 milyon dolara bu işi yapacak birilerini bulabileceğini söyler ve bunu problem yapmamasını söyler.Avukat en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve:
- Hayatım biliyorsun bugünlerde benim de işlerim pek yolunda gitmiyor ve 1 milyon dolar da çok iyi para hani diyorum eğer sen de kabul edersen bir kereden bir şey olmaz.Hem ihtiyarın hayrını alırız hem de iyi bir para
kazanmış oluruz ne dersin? diye sorar.Genç kadın biraz düşündükten sonra:
- Haklısın hayatım zaten yolun sonuna gelmiş durumda hem 1 milyon dolar da çok iyi para bence bir mahsuru yok der.Genç avukat gelişmelerden son derece memnun ve sabahı zor eder.Doğru yaşlı milyonerin yanına gider ve:
- Efendim, eğer sizin için de bir sakıncası yoksa 1 milyon dolarlık vasiyetinizi yerine getirmek için talibim.Zaten milyoner bakirenin arayıp da bulamadığı bir olay.
- Peki o zaman yarın sabah saat 10:00 da malikaneye gelirsin ve bu işi bitiririz der.Akşam avukat son derece neşeli evine gider ve eşine milyoner bakireyi razı ettiğini ertesi gün bu iş için saat 10'da evine gideceğini
söyler.Eşi de:
- Peki o zaman yarın seni ben bırakırım tahmini ben seni 10:30 gibi yine oradan alırım, diyerek anlaşırlar.Aynen planlandığı gibi ertesi sabah kadın avukatı malikaneye 10 da bırakır ve gider.10:30 civarında evin önüne gelir ve beklemeye başlar.Evde hiç kıpırtı yok.
- Neyse, der kadın 5-10 dakika uzayabilir önemli değil diye düşünür.Saat 11'e doğru artık dayanamaz ve başlar dıt dıt kornaya basmaya.Evden hala ses yok.Birkaç dakika sonra tekrar dıt dıt.Gene çıt yok.Artık kadın iyice sinirlenmeye başlar ve hiç aralıksız kornaya basar.Daaaaaattttttt !!!!! daaaatttttt...!!!!!! Derken pencereden yarı çıplak vaziyet de genç avukat çıkar ve eşine seslenir:
- Sevgilim sen bugün git benim ne zaman geleceğim belli değil.Kadın fikrini değiştirdi.Cenazemi belediye kaldırsın diyoooor.
 
ank06 fıkran çok güzeldi paylaşımın için tşkr canım
güneşim seninde canım ellerine sağlık
 
Son düzenleme:
Facebook başınıza nasıl bela olur?


İnternet kullanıcılarının yeni eğlencesi Facebook’un ileride sizlere nasıl sorun bir çıkarabileceğini merak ediyorsanız bu yazıyı sabırla okumanız gerekiyor.

Dünyanın en zengin insanı ve Microsoft’un sahibi Bill Gates 2006 yılı Ocak ayında Türkiye’ye geldiğinde bir gazeteci kendisine, “Siz Microsoft olarak CIA’ye bilgi veriyor musunuz?” diye sormuştu. Bu şok soru üzerine salonda kısa bir sessizlik oldu ve herkes verilecek cevaba odaklandı. Bill Gates’in cevabı ise sadece gülmek oldu. Herkes bu tebessümle cevabını almıştı.



Kısacası 10 bilgisayarın 8’inde Windows var. CIA bu yolla dünyadaki bilgisayarların büyük bölümünün içindeki bilgileri tarayabiliyor. Kaldı ki yapmaları değil, yapmamaları anormal olurdu. Bilgiyi kontrol eden, dünyayı kontrol eder. Durum bu kadar net...

Facebook’la ilgili 3 aydır bir yazı kaleme almak istiyordum. Fakat ülke gündemindeki hızlı dalgalanmalar sürekli ertelememe neden oldu. Baktım ki gündem yoğunluğu sürekli ertelettiriyor, bir önceki yazımın sonunda kendimi bir bakıma bağlamak için bugün bu konuya temas edeceğimi yazmıştım. Önce Facebook hakkında malumatı olmayanlar için kısa bir bilgi verelim, ardından uyarımızı yapalım.

Facebook nedir?

Facebook, üyelerin fotoğraflarının ve şahsi bilgilerinin yer aldığı bir arkadaşlık ve sosyalleşme sitesi. Birbirini tanıyan kişiler burada “arkadaş'' olabiliyor. Sitenin birçok kişide “bağımlılık'' yaratmasının nedeni ise statü ihtiyacı olarak açıklanıyor. Uzmanlar, arkadaş sahibi olmanın 21’inci yüzyılın statü sembolü haline geldiğini, Facebook’un da bunu bir çeşit sağladığını söylüyorlar.
Yılsonunda 60 milyon üyeye ulaşması beklenen Facebook daha şimdiden en büyük fotoğraf ve haber sitesi olma yolunda. Her ay 4 milyon üye ekleniyor. Ayda 600 milyondan fazla arama yapılıyor. Toplam 30 milyar sayfaya bakılıyor. Günde 9 milyon fotoğraf ekleniyor. Siteye daha şimdiden 1.8 milyar fotoğraf eklendi. Üstelik kısa sürede dünyanın en çok ziyaret edilen 7’nci sitesi haline geldi. Facebook’ta 500 bini aşkın grup bulunuyor. Facebook’un en büyük kullanıcı grubu 17-25 yaş arası kızlar (yüzde 69). Üyeleri hakkında her gün 300 milyon bilgi notu güncelleyen Facebook, dünyanın en büyük kişisel haber sitesi.

Meğer Facebook, ‘Sexbook’ olmuş!

Milliyet gazetesi konuyla ilgili bir haberinde; “Peki bu ‘sevgi yumağının’ altında yatan şey, sadece vefa ve dostluk duyguları mı? Hayır. Facebook’un en büyük vaatlerinden biri de seks. Hem bir olasılık olarak hem de düpedüz… Grup seks partilerinden, sapkın fantezilere sizin için facebook’un karanlık dehlizlerinde casusluk yaptık! Facebook çapkınlarının izini sürmeye başladık. Ve tam anlamıyla bir şok yaşadık. Şok yaşadık çünkü biz safça, buranın bir sosyalleşme ortamı, bir sevgi yumağı olduğunu düşünüyorduk. Hiç de öyle değilmiş: Meğer Facebook, ‘Sexbook’ olmuş! Facebook’ta tanışalım, messenger’de kaynaşalım, sonra telefonlarımızı alalım ve buluşalım” şeklinde başlayıp ilerliyor işler…” değerlendirmesine yer vermiş.

Evlilik sonrası edindikleri soyadları nedeniyle Facebook üzerinden eski arkadaşlarına ulaşamayan kadınlar, bu durumun önüne geçmek için kullanıcı bilgilerini güncelleyerek kızlık soyadlarını girmeye başlamış. Bunun ne tür sakıncalar doğurduğu da hemen anlaşılmış. Her konuda olduğu gibi evli kadınlar Facebook’un ezilen kanadında çoktan yerlerini almışlar.

Giderek artan uyarılar…

İngiliz askeri yetkilileri, kişisel bilgilerini Facebook’a koymamaları konusunda tüm orduya bir uyarıda bulundu. O kadar ki, Kraliyet Askerleri'ne bağlı 888 askerin isminin Facebook'ta bulunması, kişisel bilgilerin terör örgütlerinin eline geçebileceği endişesini doğurmuş. Uyarıda, "Facebook, MySpace ve Friends ReUnited" adlı siteleri kullanan askerlerin risk altında olabilecekleri kaydedilmiş.

Facebook, 6 Kasım'da yayınladığı bir ilanla 50 milyondan fazla üyesinin özel bilgilerini para karşılığı reklâm şirketleriyle paylaşabileceğini duyurdu. Özel hayatın korunması ile ilgili tartışmalara yol açan Facebook'un bu kararı, ABD ve Avrupa ülkelerinde tartışmalara yol açtı. Fransa'da Facebook aleyhine soruşturma açılması bekleniyor.

Yine İngiltere'de bir hükümet araştırmasında, İngiltere'de bu sitelerin üyesi olan 10.8 milyon kişiden dörtte birinin 'profillerinde' doğum tarihleri veya iletişim adresleri gibi önemli bilgilerini açıkladıkları, girilen bilgilerin, suç işlemek amacıyla kullanılmaya oldukça elverişli olduğu ortaya çıktı.

Her bilgi değerlidir…

Türkiye'de de son dönemde büyük ilgi çeken site, üyelerinin cinsiyeti, yaşı, cinsel tercihi, siyasi ve dinî görüşü, eğitim durumu ve çalıştığı işyerleri başta olmak üzere çok sayıda bilgiyi kaydediyor. Facebook'a üye olan internet kullanıcılarının bu bilgileri vermeme hakkı bulunsa da, üyelerin büyük çoğunluğu özel hayatına ilişkin birçok bilgiyi yakın arkadaşlarıyla paylaşmak amacıyla profiline koyuyor.

Gelelim konunun püf noktasına.

Geçtiğimiz günlerde Zaman’da bir haber vardı.Oyakbank'ın 2,7 milyar dolara Hollandalı ING'ye satılması ilginç bir tartışma başlatmış. Askerlere ait bilgilerin de bu satışla el değiştirmesi sıkıntı oluşturmuş. Yani siz özel bilgilerinizi aslında kime vermiştiniz, bu satışla kimlerin eline geçecek meselesi.
Yukarıda da aktardığımız gibi, sanal arkadaşlık sitesi Facebook, üyelerine ait kişisel bilgileri reklâm şirketlerine satacağını çoktan açıkladı bile. E, ne demiş atalarımız; Kendi düşen ağlamaz.
Bu tür büyük iletişim organizasyonlarını geyik olsun diye el altından boşuna desteklemiyor ülkeler. Gizli servis elemanları artık oturdukları yerden kalkmadan, kahvelerini içerek seyrediyorlar bizzat kendilerini fişleyen insanları. Daha şimdiden 60 Milyon kişi gönüllü olarak kendisini bu yolla ihbar etmiş oluyor. Hele bu bilgiler art niyetli insanların eline geçmişse, her biri açık birer hedef haline gelmiş oluyor.

Tüm dünyada büyük bir hızla büyüyen Facebook, Türkiye’de adeta çılgınlığa döndü. Sadece ülkemizden kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı. Facebook yetkilileri, Türkiye’nin en aktif ülkelerin başında geldiğini açıklıyorlar. Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci site haline gelen Facebook’a 3 hafta içinde 500 bin kişi üye olmuş.

Öneriler…

Biliyorsunuz; Size gelen e-mailleri veya cep mesajlarını silseniz bile, sadece sizin ekranınızdan silinmiş oluyor. Cep hizmetini hangi GSM operatöründen, e-mail veya msn hesabınızı hangi uzantılı adresten almışsanız, yazdığınız çizdiğiniz her şey bu hizmeti aldığınız kurumlarda birer data (veri) olarak kayıtlı kalıyor. Yani sizin bu bilgileri silmiş olmanız ve ulaşamamanız, başkalarının ulaşamaması anlamına gelmiyor. Gerektiğinde hepsinin önünüze konulması an meselesi. Hrant Dink’le ilgili klibi YouTube atan şahsı nasıl da elle koymuş gibi buldular, aynen öyle.

Önerilerimize gelince…

Facebook denen bu sitede ve benzerlerinde politik görüş veya hissiyatlarınızı kesinlikle paylaşmayınız. Her türlü sitenin ardında konuşlanan gizli eller, sizin her türlü eğilimlerinizi, arkadaş, akraba bağlantılarınızı, resim ve videolarınızı, neye kızıp neye kızmadığınızı, okulunuzu, şakalarınızı, size takılan lakapları, sosyal çevrenizi, zaaflarınızı, ömrünüzün hangi döneminde vaktinizi ne zaman nerde geçirdiğinizi, kısacası her şeyinizi öğrenmiş oluyorlar. Bir gizli servis elemanının sizin hakkınızda yıllarca çalışarak elde edemeyeceği bilgileri bu yolla kendi elinizle sunmuş oluyorsunuz.

Kredi Kartlarıyla ilgili her türlü işleminiz ABD merkezli uluslar arası veri bankası aracılığıyla zaten kayıt altında tutuluyor. Hesap hareketliliğiniz, bütçesiz, çapınız, ev ve işyeri adresi gibi bilgileriniz zaten veri bankasında bulunuyor.. Bunlara bir de kendi elinizle arkadaş, dost, çevre, etnik durum, köken, dini-politik inançlarınız, belli konulardaki düşüncelerinizi girdiğinizde, gönüllü olarak kendinizi bir bakıma ihbar etmiş oluyorsunuz.

Diyeceksiniz ki, zaten her şey ortada değil mi? İyi ortada da, bırakın herkes işini yaparken biraz çalışsın, zorlansın. Böyle keklik gibi ortaya çıkmak ve avlanmak da biraz racona ters olmuyor mu?

Baksanıza, Türkiye kendi başına bela olan terörle mücadele konusunda gerekli olan istihbarat konusunda bile ABD’den yardım istemek zorunda kaldı. ABD nerden temin ediyor bu bilgileri. Önümüze sunduğu iletişim imkânlarıyla ve bunları kontrol ederek.

Bu yazının yazılma amacı şudur; Eğer hakkımızda illa ki birilerinin bilgi sahibi olması gerekiyorsa, kendi devletimiz olsun. Bir ülkenin kendi vatandaşları hakkında başka ülkelerden istihbarat desteği alması ve hele vatandaşların da bu bilgileri birer keklik gibi kendi elleriyle girerek başkalarına vermesi biraz tuhaf kaçıyor ve gurura dokunuyor.
Bilmem anlatabildim mi?
 
Back
X