- 2 Ekim 2014
- 5.574
- 5.976
- 168
- 38
- Konu Sahibi akideciknane
-
- #33.521
Evet canım az önce öğrendim bi arkadaşımın yakın bi aile dostları ölmüş. Adam 40 yaşında bile değilmiş daha ve 2 tan küçük kızı varmış..Çok şükür ve şükür hamd edecek çok şeyimiz var aslında
Allah ramet eylesin bundan bir kaç ay önce uzaktan bir akrabamizin oğlu kayalıklardan düşüp öldü daha yaşı 40 bile değildi dun FB eşi çocuklarıyla fotolarini gördüm nefesim dügümlendiEvet canım az önce öğrendim bi arkadaşımın yakın bi aile dostları ölmüş. Adam 40 yaşında bile değilmiş daha ve 2 tan küçük kızı varmış..
O yüzden çok şükür bu halimize.. Bugün saglıklıklıyız ve sevdiklerimizle birlikteyiz.. Dİlerim yarında daha bereketli olur tabii ama üzülmeye değmez..
Dun bu konuda bir program izledim ve bu canlılara bunları yaşatan insan olalamazHAYATTA İYİ İNSANLARIN HALA VAR OLDUĞUNU GÖRMEK BİLE BENİM İÇİN BİR MUCİZE:)
Yaşat, Koru, Sev
View this email in your browser
Güçlü için bağışlarınıza ihtiyacımız var
Adını Güçlü koyduk bu oğlanın. O, bir sokak köpeği aslında. Sokaklarda doğmuş ve insanların şikayetleri üzerine barınağa alınmış bir köpek dostumuz.
Beş senelik ömrünün son 2 yılını barınak kafesinde gözlerinden kanlı irin akar halde tüketmiş. Kimse ilgilenmemiş, kimse umursamamış.
Ta ki, HaySev ekibi olarak biz onu bulana kadar...
Evet, kimse görmemiş onu ya da görmek istememiş.
Beynindeki tümör günden güne büyümüş ve sonunda bir gözünü de kaybetmiş.
Yaşadığı acıları tahmin etmek bile zorken o, bu acıları tek başına sessizce göğüslemiş..
Güçlü'yü gördüğümüzde derhal kliniğe çıkarttık. Beynindeki tümörün büyüklüğü dehşet vericiydi.
Damağı erimiş ve bir gözü bitmişti...
Çok uzun süren ve çok zor bir operasyonun ardından beyindeki kitle ve tek gözü alındı.
Solunum güçlüğü çektiğinden nekâhat dönemi bir hayli meşakkatli geçecek ..
Ama adı gibi Güçlü bir kuçu işte. Tüm bu acıları ve süreçleri gık demeden geçirdi. Artık biliyordu çünkü, onu koruyacak ve iyileştirmeye çalışan insanlar vardı etrafında.
O, hepimizin Güçlüsü.. Hepimizin canı.. Biz inanıyoruz o hayata tutunacak, iyileşip güldüğünü koşup oynadığını göreceğiz...
Siz de bağışlarınızla destek verirseniz çok daha mutlu olacağız...
Güçlü'nün tedavi sürecine ve adım attığı yeni hayatında bir katkınız olsun isterseniz bağışlarınızı bekliyor olacağız.
Tedavi Ücreti: 1600 TL dir.
HaySev Derneği'ne bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız:
Banka: Ziraat Bankası
Şube : Çankaya (798)
Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev)
Hesap No: 56997864-5001
IBAN : TR070001000798569978645001
Paypal: haysevder@gmail.com
PAYLAŞMAK HAYAT KURTARIR, SİZ DE PAYLAŞIN
Share
Tweet
Forward
Copyright © 2015 HaySev Derneği, Tüm Hakları Saklıdır.
E-Posta adresimiz: haysevder@gmail.com
Boşver demek bana kolay elbet ama sen genede onları olduğu gibi kabul et.. Eminim baban ve annen seni seviyor. Sadece senin istediğin şekilde değil. Birde malesef bizim yaşadığımızı yaşayan bazı insanlar bile bizi anlamıyor kimi zaman.. Yaşamayanların anlamasını hiç beklemiyorum..
Bence seni hayatta daha mutsuz eden şu öküz kocan.. İnsanın sığınağıdır eş ama senin ki hep odun olmayı tercih ediyor çok afedersin.. Yanii utanmak kelimesi beni bile üzmüşse seni düşünemiyorum..
Dilerim tez vakit rabbim artık gönlünü hoş eder canım.. Seni çok seviyoruz kuzucukk bunu unutma:)))
Ya ölüyorum kahrımdan sinirden oturdum ağladım... sabah da fox da haber izlerken konulardan biri de gerçek kürk sevdalılarına KAPAK olacak şekildeydi bir kürk ya da deri giysiviçin 18-20 hayvanın katledildiğini bilyorlar mı acaba da kasıla kasıla ortalıkta dolaşıyorlar hepsinin üzerine kusasım var ıyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyHAYATTA İYİ İNSANLARIN HALA VAR OLDUĞUNU GÖRMEK BİLE BENİM İÇİN BİR MUCİZE:)
Yaşat, Koru, Sev
View this email in your browser
Güçlü için bağışlarınıza ihtiyacımız var
Adını Güçlü koyduk bu oğlanın. O, bir sokak köpeği aslında. Sokaklarda doğmuş ve insanların şikayetleri üzerine barınağa alınmış bir köpek dostumuz.
Beş senelik ömrünün son 2 yılını barınak kafesinde gözlerinden kanlı irin akar halde tüketmiş. Kimse ilgilenmemiş, kimse umursamamış.
Ta ki, HaySev ekibi olarak biz onu bulana kadar...
Evet, kimse görmemiş onu ya da görmek istememiş.
Beynindeki tümör günden güne büyümüş ve sonunda bir gözünü de kaybetmiş.
Yaşadığı acıları tahmin etmek bile zorken o, bu acıları tek başına sessizce göğüslemiş..
Güçlü'yü gördüğümüzde derhal kliniğe çıkarttık. Beynindeki tümörün büyüklüğü dehşet vericiydi.
Damağı erimiş ve bir gözü bitmişti...
Çok uzun süren ve çok zor bir operasyonun ardından beyindeki kitle ve tek gözü alındı.
Solunum güçlüğü çektiğinden nekâhat dönemi bir hayli meşakkatli geçecek ..
Ama adı gibi Güçlü bir kuçu işte. Tüm bu acıları ve süreçleri gık demeden geçirdi. Artık biliyordu çünkü, onu koruyacak ve iyileştirmeye çalışan insanlar vardı etrafında.
O, hepimizin Güçlüsü.. Hepimizin canı.. Biz inanıyoruz o hayata tutunacak, iyileşip güldüğünü koşup oynadığını göreceğiz...
Siz de bağışlarınızla destek verirseniz çok daha mutlu olacağız...
Güçlü'nün tedavi sürecine ve adım attığı yeni hayatında bir katkınız olsun isterseniz bağışlarınızı bekliyor olacağız.
Tedavi Ücreti: 1600 TL dir.
HaySev Derneği'ne bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız:
Banka: Ziraat Bankası
Şube : Çankaya (798)
Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev)
Hesap No: 56997864-5001
IBAN : TR070001000798569978645001
Paypal: haysevder@gmail.com
PAYLAŞMAK HAYAT KURTARIR, SİZ DE PAYLAŞIN
Share
Tweet
Forward
Copyright © 2015 HaySev Derneği, Tüm Hakları Saklıdır.
E-Posta adresimiz: haysevder@gmail.com
Sorun benim kabullenmem değil ki. Onların beni kabul edememesi. Beni kafalarındaki insana dönüştürmeye çalışması. Onu da sabitleyemediler 40 yıldır. Her an değişik beklentilere giriyorlar. Yoruldum artık. Anlatamıyorum. Ben bir yetişkinim. Bir kimliğim, kişiliğim var. Bir gün öyle bir gün böyle, anneme ayrı, babama ayrı oynamam gerekmemeli.
Eşimle tekrar konuştuk. O da kafasında bir şekil belirlemiş. Beni tanımak gibi bir çabası yok. Ne yapması gerektiğini bilemiyor o yüzden de kaçış yolu olarak öküzlüğü seçiyor. Benim de son zamanlarda sabrımın tükenmesi yüzünden iletişimimiz kopmuştu iyice. Yeniden denemeye karar verdik. Yeni tanışmış gibi. O yüzden şimdilik o açıdan gevşettim kendimi. Ailemden de tek istediğim zorlamasınlar. Duygularımı anlamayabilirler. Yaşayanların bile bir kısmı unutabiliyor. Hiç yaşamayan elbette bilemez. Ama manevi destek veremiyorlarsa ayağıma dolaşmasınlar...
Bitmez bu konu. Bırakalım burada. Deştikçe acı veriyor çünkü. Kabuk bağlaması gerek biraz...
Ya ölüyorum kahrımdan sinirden oturdum ağladım... sabah da fox da haber izlerken konulardan biri de gerçek kürk sevdalılarına KAPAK olacak şekildeydi bir kürk ya da deri giysiviçin 18-20 hayvanın katledildiğini bilyorlar mı acaba da kasıla kasıla ortalıkta dolaşıyorlar hepsinin üzerine kusasım var ıyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy
Allah ramet eylesin bundan bir kaç ay önce uzaktan bir akrabamizin oğlu kayalıklardan düşüp öldü daha yaşı 40 bile değildi dun FB eşi çocuklarıyla fotolarini gördüm nefesim dügümlendi
Ya ölüyorum kahrımdan sinirden oturdum ağladım... sabah da fox da haber izlerken konulardan biri de gerçek kürk sevdalılarına KAPAK olacak şekildeydi bir kürk ya da deri giysiviçin 18-20 hayvanın katledildiğini bilyorlar mı acaba da kasıla kasıla ortalıkta dolaşıyorlar hepsinin üzerine kusasım var ıyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy
hayatım tam da bu yazdığını konuşuevet canım aynen bende çok çok kızıyorum ama şuda var hepimiz bu duruma isteyerek yada istemeyerek katkıda bulunuyoruz..
deri çantalar, deri kemerler, deri ayakkabılar kullanıyoruz.. kürk parası olanın üstünde var ama maddi olarak orta sınıftada herkezin üzerinde de deri montlar var.. bunun sonu yok.. hepimiz katleden insanlara yaşantımız itibariyle desteklemiş oluyoruz.. böyle oluncada sadece kürk giyenlere yüklenmek olmuyor.
ordum ki arkadaşıma anlatırken yazını gördüm eveeet ayağkkabı ve çantada sorun vardı ama çantayı da arıttım deriden fakat ayakkabı kısmı düşündürüyor yeni çözümler bulmalıyıııımevet canım aynen bende çok çok kızıyorum ama şuda var hepimiz bu duruma isteyerek yada istemeyerek katkıda bulunuyoruz..
deri çantalar, deri kemerler, deri ayakkabılar kullanıyoruz.. kürk parası olanın üstünde var ama maddi olarak orta sınıftada herkezin üzerinde de deri montlar var.. bunun sonu yok.. hepimiz katleden insanlara yaşantımız itibariyle desteklemiş oluyoruz.. böyle oluncada sadece kürk giyenlere yüklenmek olmuyor.
hayatım tam da bu yazdığını konuşuyordum ki arkadaşıma anlatırken yazını gördüm eveeet ayağkkabı ve çantada sorun vardı ama çantayı da arıttım deriden fakat ayakkabı kısmı düşündürüyor yeni çözümler bulmalıyıııım
hayatım tam da bu yazdığını konuşu
ordum ki arkadaşıma anlatırken yazını gördüm eveeet ayağkkabı ve çantada sorun vardı ama çantayı da arıttım deriden fakat ayakkabı kısmı düşündürüyor yeni çözümler bulmalıyıııım
bende 39 yaşıntayım .çok fazla denemem oldu.ama hala ellerim bomboş..Eger saglıgın ve maddi gücün varsa sonuna kadar git.daha yolun başındasın..Selam kızlar, umarım hepiniz iyisinizdir.
Bugün biraz dertleşmek istedim sizlerle, vaktinizi çalacağım belki ama farklı fikirlere belkide biraz ikna edilmeye ihtiyacım var.
Nerden başlıyım, içimden geçenleri doğru şekilde nasıl anlatayım tam bilemiyorum gerçi, deneyeceğim işte.
Şimdi ben yarın tam 39 yaşıma giriyorum ve ister istemez 39 senenin yaşanmışlıkları sayesinde edindiğim tüm tecrübelerin etkisinde olduğumu fark ediyorum. Yani demeye çalıştığım şu ki 20'li yaşlardayken her şey ne kadar da kolaymış. Tecrübe ve yaşanmışlıklar yokken yani daha bilinçsizken ne kadar da gözü karaymışız. Yıllar geçtikçe daha çok fark ettiğim şey git gide daha korkak olduğum. Çünkü artık hayatın tehlikelerinin, zorluklarının, sıkıntılarının (pek çoğunu yaşayarak ve pek çoğunu da gözlemleyerek) bilincindeyim. Artık yaptığım yada yapacağım her şeyi 2 kere düşünüp tartıp yapar oldum sanki. Geriye dönüp baktığımda ne kadar güzel ve ne kadar zor bir hayatım olmuş diyorum. Çoğumuz gibi bende ne elde ettiysem bu hayatta tırnaklarımla kazıdığımdan elde ettim. Elimi attığım hiç bir iş tek seferde olmadı hep büyük uğraşlarla hak ettim. İyi ki öyle olmuş belki de, çünkü böylelikle ulaşılanın tadı çok daha güzel geldi sonuçta. Üstelik hep güçlü kalmamı, hep ayaklarım üzerinde durmamı sağlayan da bu sanırım. Gerçi güçlü olmak her ne kadar hayat için iyi olsa da bi o kadar da yorucu, bizim gibi olan kadınlar bilir neyden bahsettiğimi o yüzden çok detaylara girmiyorum.
Şimdi giriş kısmını hallettim sayarsak, gelişme kısmında bunları neden düşündüğümü anlatmaya geçebilirim sanırım.
Ben 5 yıllık mutlu bir evliliği olan ve eşini Allahın bir hediyesi olarak gören biriyim. Çok şükür ki benim için en doğru adamı bulduğuma inanıyorum. Evliliğimizin ilk seneleri aklımızdan çocuk fikri geçmedi hiç, sonra yaş geçiyor dedik, evde bizden bir parça olsa güzel olur dedik, tüm arkadaşlarımız baktık ürüyor, e aileler cevre es dost sorar oldu, bizimde aklımıza düştü bir kurt tabi. Gittik doktora test vs derken geldik bu günlere. Tabi bu sürecin de ne kadar zor olduğunu yaşayınca gördüm. Al sana bir tecrübe daha :) Her türlü etkileniyor insan. En önemlisi ve zor olanı da psikolojimizi sağlam tutmak. İşte benim de bu süreçte aklımda binbir deli soru!
1.) Herkes çocuk sahibi olmalı mı?
2.) Ben çocuk sahibi olmayı gerçekten istiyor muyum?
3.) Neden çocuk sahibi olmak istiyorum?
4.) Bu hayatın zorluklarını bile bile bunu o çocuğa yaşatmayı göze alabiliyor muyum?
5.) Yoksa kendi rahatımdan mı vazgeçmek istemiyorum?
6.) Düşündükçe daha çok Korkuyorum! ama tam olarak neden?
İşte zaman zaman kafama takılıp duruyor tüm bunlar. Benim cevaplarım şunlar;
1.) Hayır, çocuğunu çöpe atan, istismar eden vs. gördükçe umarım hak etmeyen kimse çocuk sahibi olmaz diyorum. (buna bende dahilim, gerçekten hak ediyorsam olsun)
2.) Evet, sadece daha gözü kara olmalı, çok detaylı düşünmeyi bir kenara bırakmalıyım galiba.
3.) Bize yeten, mutlu eden bir evliliğimiz var. Çocuğumuz olursa onu sonsuz sevip, koruyup, mutlu bir insan olması için elimizden geleni yapabiliriz. Bizim bir parçamız olur vs ama bunun çok net bir cevabı yok aslında. İç güdüsel işte!
4.) Bak işte bu konuda çok kararsızım. Hayatın bizlere ne getireceğini bilmiyoruz elbette ama olabilecekleri tahmin ediyoruz artık (bknz. giriş bölümü)
5.) Yalan yok, çoook rahatım evimde kendimle ve eşimle. Dilediğimi dilediğim kadar ve zaman yapıyorum çünkü. Sorumluluğum "biz" kadar. Çocuk olursa kocamaaaan bir "Onun" kadar olacak en basiti. Yinede diyorum ki 39 yıllık rahat bana yeter, onun için kaldır poponu artık :)
6.) Korkuyorum! Galiba çocuğumla çok vakit gecirememekten. Bana ihtiyacı olduğunda yanında olamamaktan. Ya da onun başına gelebilecek kötülükleri engelleyememekten. Say say bitmez..
Çok mu negatifim sizce? Galiba bu sıralar bazen öyleyim. Ama buna engel olamıyorum. Daha dün akşam eşimin çalıştığı iş yerinde yaşanan bir kazada neredeyse 20 yaşında gencecik bir çocuk yanarak ölüyordu. Şimdi hastanede tedavi görüyor. Eşim yetiştirmiş hastaneye, başında beklemiş. Eve geldiğinde göz yaşlarını ben sildim öpe koklaya gözlerinden. Oturup beraber ağladık çocuk için. Hala ağlıyorum. İçim acıdı haline. Yüreğim tutuştu tanımadığım birine. Annesi yokmuş çocugun, babası başka biriyle evliymiş. Gelmemişler bile hastaneye. Allahım acil şifalar versin, çektiği tüm acıları tez vakitte unuttursun dilerim. İşte tüm bunlarında var olduğunu bilince hayatta bir adım geri atıyorum hep.
Neyse artık Sonuca gelirsek;
Çocuk istiyorum, bazen içim titriyor aklımdan geçince bazen duvardan farksızım. Çocuk istiyor olmam hormonlarımın bir oyunu belkide çünkü yeri geliyor "olmasa da olur" diyorken buluyorum kendimi. Sonra sizleri düşünüyorum aranızda bitmek tükenmek bilmeden, bıkmadan usanmadan, pes etmeden defalarca kere tedavi olanları düşünüp onların bu çabalarından sonra belkide ben yeterince hak etmiyorumdur diyorum. Zaten oldum olası Bebek hayatımın odağında olmadı hiç önceliklerim başkaydı hep, böyle böyle bu yaşa geldik işte. Kısaca şimdiki aklımla 25 yaşımda olsaydım farklı yapacağım pek çok şey olabilirdi belki de. fakat şimdi bu yaşımda içine girdiğim bu durum beni baskı altında hissettiriyor, bu da çoğunlukla bağırarak arkama bile bakmadan koşma isteği uyandırıyor bende :) Ah "Kova" pis "Kova" bütün kabahat zaten hep burcumda
Sonuçta bu günlerde daha sık sorgular oldum kendimi çünkü 2. deneme için güç toplamaya, kendimi ikna etmeye uğraşıyorum. Baktım tek başıma çok pozitif olamıyorum sizlerin konu hakkında ki fikirlerine de baş vurayım dedim. Kim bilir belki bu yazıyı okuyan birileri daha kendini sorgulamaya başlarken, birilerinden de gelecek bir kaç küçük laf sayesinde bende bir aydınlanma yaşayabilirim. Umut işte nerden çıkacağı belli olmaz öyle değil mi?
Hepinizin gönlünden geçen dilekleri en kısa zamanda gerçekleşsin umarım. Bitmek tükenmek bilmeyen mutluluklar bizlerin olsun. Bu arada sürç-i lisan ettiysem ve kafanızı şişirdiysem affola!
Sevgilerimle, Medusa76
Kızlar 2.gün embriyo transferden sonraki 8.gun (7.gün diye yanlıs hesap yapmişım geçen gün) betahcg 13.88.bugun 10.gün 31.21
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?