- Konu Sahibi akideciknane
-
- #70.881
yazıyı dikkatli okursanız zaten benim bahsettiğim olgulara işaret ediyor.Mozaizim ve sayısal anomaliler farklı şeyler.Bazı mozaizm durumlarında bozuk diye embriyo transferi yapılmaması olabilecek işi bozuyor. Çünkü bazı mozaizm durumlarında embriyo ana rahminde kendi kendine düzelebiliyor. Aynı şeyden bahsediliyor. B yüzden genetik testlerde tıp dünyası ayrılıyor. Sayısal anomaliler trizomiler gibi bu görüşe dahil değil.Tıbbi terimlere biraz dikkat edin. Yazıya yanlış pencereden bakıyorsunuz.Merhaba, verdiğim bilgi atıf yaptığım yazıya ait Türkçe zaten yazı, ama yazı içeriğinde yabancı olgu sunusu ve istatistiki verilerden çeviriler var ki onları da ne Google ne de ben çevirdim, doktor çevirmiş. Söylemeye çalıştığım şey aslında son paragrafınızda yazılı olan ‘iki ucu .. değnek’ mevzusu.. yapılması çok iyi yapılmaması çok kötü diyemeyiz çünkü kesinlik yok. Keşke olsaydı hepimiz en iyi laboratuvarlara gider, en nihayetinde sağlıklı embriyo/embriyolarımızı alır keyifle bu süreci geçirirdik.
Çok yetersiz bi merkez ya da doktora gitmiyorsak yani güveniyorsak kişi ya da kurumlara, söylenenlere uygun hareket edebiliriz, hatta etmeliyiz diye düşünüyorum. Bu mesajları da başarısız denemeleri para tuzağı olarak yorumlayan arkadaşımız için yazmıştım, belki farklı bi pencereden bakmak iyi olur diye.
Siz kendi tek pencerenizden bakmaya devam edin o zaman, ben her açıdan bakmayı sürdüreceğim. Zorunlu durumlarda veya tavsiye halinde veya hiç sebepsiz daha ilk denemede test yaptırabiliriz ya da yaptırmayabiliriz. Son kararı doktorumuz bile değil daha çok kendimiz vereceğiz. 6 aylık tedavi sürecimde bir kimyasal bir düşük yaşadım, 5 adet embriyo 3 seferde transfer edildi. Eğer bu 5 embriyo genetiğe gidip tamamı sağlıksız gelseydi en fazla bi kez daha opu geçirirdim, olmadığı takdirde de zaten yaşım ileri rezervim az diye konuyu kapatırdım ama şimdi hamile kalabildiğimi görünce 1-2 yıl bile deneyebilirim diyorum. Yaşım 42 olduğu halde... Psikolojimiz ve eğilimimiz farklı farklı, tek bir doğru o da benim bildiğim doğru şeklinde bir yaklaşıma katılmıyorum. Tek doğru olsaydı en basitinden; 1,56 amh ve çok iyi hormon değerleri ile her ay en az 6 yumurta elde edilebilirdi. Ama yok ancak yarısını elde edebildik.yazıyı dikkatli okursanız zaten benim bahsettiğim olgulara işaret ediyor.Mozaizim ve sayısal anomaliler farklı şeyler.Bazı mozaizm durumlarında bozuk diye embriyo transferi yapılmaması olabilecek işi bozuyor. Çünkü bazı mozaizm durumlarında embriyo ana rahminde kendi kendine düzelebiliyor. Aynı şeyden bahsediliyor. B yüzden genetik testlerde tıp dünyası ayrılıyor. Sayısal anomaliler trizomiler gibi bu görüşe dahil değil.Tıbbi terimlere biraz dikkat edin. Yazıya yanlış pencereden bakıyorsunuz.
Neden agresifleştiğinizi anlayamadım. Bana tek pencereden bakıyorsun demişsiniz siz o mesajımın içindeki " her durumda zor bir karar bizi bekliyor iki ucu pislik değnek ve tıp dünyası bu konuda 2 ye ayrılmış durumda " cümlelerimi bu şekilde anladıysanız bu sizin anlayış kapasitenizi zaten ortaya koyuyor. Ben size tıbbi makalelerdeki bir gerçekten bahsettim. Tıp dünyası da bu konuda kararsız çünkü yapısal kromozom hataları ve sayısallar farklı dedim. Ve elbetteki bu durumda seçim hastanın.Siz kendi tek pencerenizden bakmaya devam edin o zaman, ben her açıdan bakmayı sürdüreceğim. Zorunlu durumlarda veya tavsiye halinde veya hiç sebepsiz daha ilk denemede test yaptırabiliriz ya da yaptırmayabiliriz. Son kararı doktorumuz bile değil daha çok kendimiz vereceğiz. 6 aylık tedavi sürecimde bir kimyasal bir düşük yaşadım, 5 adet embriyo 3 seferde transfer edildi. Eğer bu 5 embriyo genetiğe gidip tamamı sağlıksız gelseydi en fazla bi kez daha opu geçirirdim, olmadığı takdirde de zaten yaşım ileri rezervim az diye konuyu kapatırdım ama şimdi hamile kalabildiğimi görünce 1-2 yıl bile deneyebilirim diyorum. Yaşım 42 olduğu halde... Psikolojimiz ve eğilimimiz farklı farklı, tek bir doğru o da benim bildiğim doğru şeklinde bir yaklaşıma katılmıyorum. Tek doğru olsaydı en basitinden; 1,56 amh ve çok iyi hormon değerleri ile her ay en az 6 yumurta elde edilebilirdi. Ama yok ancak yarısını elde edebildik.
Özetle kimseye şunu yapın/bunu yapmayın demem, pgt/ngs gereksiz ya da aşırı gerekli demem. Herkes kendisi doktoru ve Bilgi birikimi ile karar verecek. Burda sizin kimya bilginizle yazdıklarınızla karar veremeyiz tabi ki. İyi günler.
İlk cümle/paragraftan sonra yazdıklarınızı okumadım, agresif hiç değildim hala da değilim, tarzınıza uygun tarzda cevap verdimNeden agresifleştiğinizi anlayamadım. Bana tek pencereden bakıyorsun demişsiniz siz o mesajımın içindeki " her durumda zor bir karar bizi bekliyor iki ucu pislik değnek ve tıp dünyası bu konuda 2 ye ayrılmış durumda " cümlelerimi bu şekilde anladıysanız bu sizin anlayış kapasitenizi zaten ortaya koyuyor. Ben size tıbbi makalelerdeki bir gerçekten bahsettim. Tıp dünyası da bu konuda kararsız çünkü yapısal kromozom hataları ve sayısallar farklı dedim. Ve elbetteki bu durumda seçim hastanın.
5 embriyom bozuk gelse en fazla 1 kez daha opuya gider konuyu kapatırdım diyorsunuz. haklısınız bu sizin seçiminizdir.
Ama şimdi hadi biraz daha beyin fırtınası yaratalım;
Malum ileri yaşta sağlıklı embriyo bulma şansı az. rezarv de az. İlk deniyorsunuz oldu ya 2 embriyo geldi. NGS siz transfer ettirdiniz hamilelik oldu 2.5 - 3 aylıkken kaybettiniz . Bir de baktınız ki hoppaaa trizomi 15 yüzünden. Transfer sürec hamilelik gitti 3 - 3.5 ay. 2 ayda kürtaj ve bekleme süresi dedik. 5.5- 6 ay sonra bir baktınız ki adet yok. az olan rezerv hızla daha da azalmış yumurtlama senkronizasyonu azalmış.
Ondan sonra bir de yumurta bulmaya opuya uğraş hadi buldun daha da azalma oldu yaş biraz daha gitti kalite bozuldu. 1 sene uğraş 1 yumurta bul iyi kalite görünen. daha da uğraş ki en z 2 olsun yada transfer olmadan aman menopoza mı giriyorum bari ne toplayabilirsem toplayayım düşüncesine gir.
Arada 1-2 tane bul toplat boş çıksın yada aşırı bpzuk partogenetik vakası falan
Hadi buyrun şimdi size soruyorum ilk seferde hazır az da olsa yumurtanız çıkarken yaptırmadığınız NGS ye ve sadece bu sebeple kaybettiğiniz 1.5 seneye mi yoksa şu kaybedilen zamanda bırak NGS yi transfer ettirecek yumurtayı bulamadığınıza mı yanarsınız ? Yoksa hasbel kadar yumurta bulsanız da ya mozaik çıkarsa bir şansım olabilir.Ama NGS yaptırsam mozaikli yumurtayı transfer etmezler ne yapılmalı düşüncesine mi?
Hodri meydan bir empati yapalım da hangisi doğru karar siz verin bakalım. Elbette kararı kendimiz vereceğiz ama bu doktorların bile ikiye bölündüğü bir karar biz nasıl net şekilde vereceğiz. Bunu yaparken de bir çok insan tıpkı sizin gibi elbette inanmak istediğine göre her şeyi yorumlayacaktır. Ama maalesef keske bizim inandığımız doğrularla birşeyler değişse. Maalesef ortada olan tıbbi gerçekler var insanların yaşlanması yumurta rezervi ile doğan kadınların yumurtalarının da sizinle aynı yaşta olması ve nasıl cildiniz kırışıp saçlarınız beyazlıyorsa onların da yaşlanması dahası azaldıkça aralarında bir nebze bu yaştan az etkileneni bulmanın zorlaşması gibi. İş bununla da bitmiyor yumurta çatlaması esnasında vücudunuzun gösterdiği reaksiyon ve enerji farkı hani çatlama esnasında olan yada sonrasında olan mayoz ve mitoz bölünme olayları falan.Kısaca siz ne derseniz deyin sevgili Galile nin dediği gibi "yine de dünya dönüyor"
Şimdi kim tek pencereden bakıyor onu bir aynaya bakıp kendimize bir soralım.
Not : Bu arada asıl genç insanlara tekrarlayn düşük yokken NGS önerilmesi para tuzağıdır. Genç yaş genç yumurta saşlıklı düzenli işleyen bir ovulasyon....
Ne güzel yazmışsın ağzına sağlık empati değil direk benim yaşadıklarımı yazmışsın, yaşadığımı yazayım okuyan arkadaşlara belki yön gösteriri çünkü ben bınları bilseydim belki şu an çocuğum kucağımdaydı.Neden agresifleştiğinizi anlayamadım. Bana tek pencereden bakıyorsun demişsiniz siz o mesajımın içindeki " her durumda zor bir karar bizi bekliyor iki ucu pislik değnek ve tıp dünyası bu konuda 2 ye ayrılmış durumda " cümlelerimi bu şekilde anladıysanız bu sizin anlayış kapasitenizi zaten ortaya koyuyor. Ben size tıbbi makalelerdeki bir gerçekten bahsettim. Tıp dünyası da bu konuda kararsız çünkü yapısal kromozom hataları ve sayısallar farklı dedim. Ve elbetteki bu durumda seçim hastanın.
5 embriyom bozuk gelse en fazla 1 kez daha opuya gider konuyu kapatırdım diyorsunuz. haklısınız bu sizin seçiminizdir.
Ama şimdi hadi biraz daha beyin fırtınası yaratalım;
Malum ileri yaşta sağlıklı embriyo bulma şansı az. rezarv de az. İlk deniyorsunuz oldu ya 2 embriyo geldi. NGS siz transfer ettirdiniz hamilelik oldu 2.5 - 3 aylıkken kaybettiniz . Bir de baktınız ki hoppaaa trizomi 15 yüzünden. Transfer sürec hamilelik gitti 3 - 3.5 ay. 2 ayda kürtaj ve bekleme süresi dedik. 5.5- 6 ay sonra bir baktınız ki adet yok. az olan rezerv hızla daha da azalmış yumurtlama senkronizasyonu azalmış.
Ondan sonra bir de yumurta bulmaya opuya uğraş hadi buldun daha da azalma oldu yaş biraz daha gitti kalite bozuldu. 1 sene uğraş 1 yumurta bul iyi kalite görünen. daha da uğraş ki en z 2 olsun yada transfer olmadan aman menopoza mı giriyorum bari ne toplayabilirsem toplayayım düşüncesine gir.
Arada 1-2 tane bul toplat boş çıksın yada aşırı bpzuk partogenetik vakası falan
Hadi buyrun şimdi size soruyorum ilk seferde hazır az da olsa yumurtanız çıkarken yaptırmadığınız NGS ye ve sadece bu sebeple kaybettiğiniz 1.5 seneye mi yoksa şu kaybedilen zamanda bırak NGS yi transfer ettirecek yumurtayı bulamadığınıza mı yanarsınız ? Yoksa hasbel kadar yumurta bulsanız da ya mozaik çıkarsa bir şansım olabilir.Ama NGS yaptırsam mozaikli yumurtayı transfer etmezler ne yapılmalı düşüncesine mi?
Hodri meydan bir empati yapalım da hangisi doğru karar siz verin bakalım. Elbette kararı kendimiz vereceğiz ama bu doktorların bile ikiye bölündüğü bir karar biz nasıl net şekilde vereceğiz. Bunu yaparken de bir çok insan tıpkı sizin gibi elbette inanmak istediğine göre her şeyi yorumlayacaktır. Ama maalesef keske bizim inandığımız doğrularla birşeyler değişse. Maalesef ortada olan tıbbi gerçekler var insanların yaşlanması yumurta rezervi ile doğan kadınların yumurtalarının da sizinle aynı yaşta olması ve nasıl cildiniz kırışıp saçlarınız beyazlıyorsa onların da yaşlanması dahası azaldıkça aralarında bir nebze bu yaştan az etkileneni bulmanın zorlaşması gibi. İş bununla da bitmiyor yumurta çatlaması esnasında vücudunuzun gösterdiği reaksiyon ve enerji farkı hani çatlama esnasında olan yada sonrasında olan mayoz ve mitoz bölünme olayları falan.Kısaca siz ne derseniz deyin sevgili Galile nin dediği gibi "yine de dünya dönüyor"
Şimdi kim tek pencereden bakıyor onu bir aynaya bakıp kendimize bir soralım.
Not : Bu arada asıl genç insanlara tekrarlayn düşük yokken NGS önerilmesi para tuzağıdır. Genç yaş genç yumurta saşlıklı düzenli işleyen bir ovulasyon....
farketmez siz okumasanız da buradaki herkes sizi de beni de okudu. Söz uçtu yazılar kaldı diyelim :)) Okumadan anlamadan cevap verme tarzınız karakterinizin parçası olsa gerek Allah eşinize sabır versin. Size de iyi geceler:)İlk cümle/paragraftan sonra yazdıklarınızı okumadım, agresif hiç değildim hala da değilim, tarzınıza uygun tarzda cevap verdimiyi akşamlar
8 denemede toplam 16 embiryo transfer edildi ve gebelik olmadi.yani 16 embiryoda dışarda şekil olarak gebelik getiren embiryolar ama yasa bağlı genetikleri normal olmadığı için tutmuyor.ve ben 16 da sağlıklı bir embiryo denk gelmedim.oran ne bilmiyorum 45 yaşında 25 30 embiryoda mi bir tane sağlıklı denk geliyor.45 yasinda yüzde 5 şans yada daha alti ıolsa bile yine yakalanan gerekirdi diye düşünüyorum.
Haklısınız ben de sıkıldım ve kendi adıma kapattım konuyu, mesajı da biraz da bu yüzden okumadım, cevap vermemek için. İyi geceler dilerim sizeArkadaşlar uzatmayın lütfen. Hem neyi tartışıyorsunuz. Hepimizin derdi ortak. Birbirimize destek olalım. Yeterince stresli zaten hayatımız. Bide burda boş yere canımız sıkılmasın. Şimdi bana biz canınızı sıkmıyoruz takmıyoruz falan demeyin. Okurken ben sıkılıyorum. Herşey gönlünüzce olsun
pardon kişileri karıştırmışım .Cevabım size değildi siliyorum.Ne güzel yazmışsın ağzına sağlık empati değil direk benim yaşadıklarımı yazmışsın, yaşadığımı yazayım okuyan arkadaşlara belki yön gösteriri çünkü ben bınları bilseydim belki şu an çocuğum kucağımdaydı.
37,5 da evlendim ilk evliliğimde 1 kürtajım olduğu için nasıl olsa hamile kalabiliyorum diye 6 ay doktora gitmedim nasılsa hamile kalabiliyorum dedim 6 ay tık yok doktora gittim hormon testleri yapıldı çok iyi değil ama biraz daha deneyebilirsin dedi o kadar güveniyorum ki bedenime biraz daha deneyelim dedim 3 ay sonra bi baktım hamileyim ikinci kan tahlili değer düştü kimyasal gebelik 3 ay daha bekledim ve artık tüp bebek yapalım dedim yaş oldu 38,5 ilk tüp bebek hiç bir şeyden habersiz 3. Gün embriyosu transfer sonuç hamileyim nasıl mutluyum ilk denemede hamile kalmıştım o zaman 2-3-4 denemeyi aklımdan bile geçirmedim dedim ya hiç bir şey bilmiyordum ve hamile kalmam gayet normal gelmişti 7. Hafta kalp atışı kontrolüne gittim kese boş inanamadım nasıl olur kese boş ne demek dünya başıma yıkıldı ve burayı keşfettim baktım ki normal 2. Denemeye hazırlamaya başladım kendimi ilk denemem ocakta olmuştu düşük mart ayında Haziran ayında 2. İçin iğnelere başladım tekrar 3. Gün transferi ve bu sefer sonuç sıfır 2 ay kendimi toparlayamadım inanamadım ve araştırmalara başladım bu sürede ngs nedir öğrendim gittiğim farklı bir merkezdeki doktor 38 yaş üstü kesinlikle ngs li embriyo transferi dedi yaşım 39 u geçmişti çünkü bunu niye ilk doktorum söylemedi niye daha önce araştırmadım diye çok kızdım kendime yeni tedavim ngs ki olacaktı ekim ayında tedaviye başlıyacaktım reglim gecikti ve ben hamileydim kese kalp atışı hepsi oldu 8. Haftada bir kanamayla düşük yaptım dünya başıma yıkıldı, 1-2 ay kendimi toparladım ve ilk tedavimden 1 yıl sonra 39,5 yaşımda 3. Tedavime başladım ama bu sefer ngs ki olacaktı ve sağlıklı embriyoyu bulacağıma inancım tamdı 3-4-5-6-7-8-9-10 opu ve ben hiç sağlıklı yumurtayı bulamadım 3 ay sonra 42 yaşında olucam ve maalesef artık hiç inancım kalmadı. 41 yaşına kadar tüm tedavilerimde 5 yumurta toplanırken 41 yaş dolduktan sonra rezervim tak diye 2-3 e düştü son tedavim ekim ayında oldu 2 yumurta toplandı ikisi de anomali li çıktı. Bu kadar şey yaşadıktan sonra keşke evlendikten sonra 6. Ay yada 3. Ay hemen tedaviye başlasaydım diyorum hadi onu geçtim il 2 tüp bebek tedavim 1 yılıma mal oldu ngs olayını bilseydim o bir yıl içinde en az 4 opu olabilirdim ve belki de sağlıklı embriyoyu bulabilirdim çünkü yaşım 39 du ama bilmiyordum ve 1 yılım boşa gitti ve sonrasında hiç sağlıklı bulamadım belki o 1 yılda bulamayacaktım ama en azından yaptırıp bunu bilecektim şu an ki keşkelerim olmayacaktı. Yaşadıklarımdan benim çıkardığım yaş 38 i geçtiyse en kötü senaryoyu düşünüp vakit kaybetmeden max ne yapılabiliyorsa yaptırmak keşke bugün bildiklerimi o zamanlar bilseydim.
Sen de ben de aynı şeyleri yaşadığımız için aynı görüşteyiz burada bu kadar yazmamızın sebebi de biz yaşadık siz yaşayamayın, dediğin gibi o yaşta ngs hiç önerilmiyor ama işte herkesin o yaşta yumurta kalitesi aynı değil ve yaşanan sağlıksız hamilelikler inanılmaz zaman kaybı oluyor,ben kendime kızıyorum keşke ben araştırsaydım buraları okusaydım belki benim bugün yazdıklarımı o günlerde yaşayıp yazan birileri vardı okuyup tüm önlemleri alarak bu yolda ilerlerdim ama ben okumadım bilmeden yol aldım ve sonuç sıfırDemekki sonraki paragrafımı da okumuşsunuz . durumunuza gerçekten üzüldüm. Ancak bu mesajınızı okuduktan sonra aslında aynı şeyleri yazıyoruz farkındaysanız. Aslında açık konuşayım genelde 40 yaş üzerine NGS denir ama doktorlar ilk seferde NGS istemiyor nedense . Bunu biraz araştırdığımda çok farklı görüşlerle karşılaştım en başında ise mozaik embriyo konusuyla karşılaştım. Sizin bu anlattıklarınızı ben 47 yaşında yaşadım. YAzdığım da senaryo değil kendi yaşadıklarımdı.Buradaki arkadaşlar bilirler. Hala pes etmedim edilmemeli de .yumurta varsa şans da her zaman var.Bahsettiğiniz ilk doktorun NGS yi döylememe olayı işte bahsettiğimiz tıp dünyasının ikiye ayrılması yüzünden ve genelde 40 yaş üzerine bu uygulamanın yapılması sebebiyledir. Bunun için nereye giderseniz gidin size o yaşta kimse ngs demezdi. Sonraki doktorunuzun deme sebebi ise tıbbi geçmişinizdeki olayı öğrenmesidir muhtemeln. HAni derler ya hastalık yoktur hasta vardır. işte o hesap.
Durmunuza çok üzüldüm gerçekten. Sizi en iyi anlayabileceklerden biriyim. Yazdığım senaryo aynı zamanda benim hikayem di. Bu sebeple geç kalmadan herşeyin yapılması gerektiğine inanıyorum. Ama pes etmek yok. Unutmayalım yumurta varsa şans da var az şans olması hiç olmamasından iyidir.Ne güzel yazmışsın ağzına sağlık empati değil direk benim yaşadıklarımı yazmışsın, yaşadığımı yazayım okuyan arkadaşlara belki yön gösteriri çünkü ben bınları bilseydim belki şu an çocuğum kucağımdaydı.
37,5 da evlendim ilk evliliğimde 1 kürtajım olduğu için nasıl olsa hamile kalabiliyorum diye 6 ay doktora gitmedim nasılsa hamile kalabiliyorum dedim 6 ay tık yok doktora gittim hormon testleri yapıldı çok iyi değil ama biraz daha deneyebilirsin dedi o kadar güveniyorum ki bedenime biraz daha deneyelim dedim 3 ay sonra bi baktım hamileyim ikinci kan tahlili değer düştü kimyasal gebelik 3 ay daha bekledim ve artık tüp bebek yapalım dedim yaş oldu 38,5 ilk tüp bebek hiç bir şeyden habersiz 3. Gün embriyosu transfer sonuç hamileyim nasıl mutluyum ilk denemede hamile kalmıştım o zaman 2-3-4 denemeyi aklımdan bile geçirmedim dedim ya hiç bir şey bilmiyordum ve hamile kalmam gayet normal gelmişti 7. Hafta kalp atışı kontrolüne gittim kese boş inanamadım nasıl olur kese boş ne demek dünya başıma yıkıldı ve burayı keşfettim baktım ki normal 2. Denemeye hazırlamaya başladım kendimi ilk denemem ocakta olmuştu düşük mart ayında Haziran ayında 2. İçin iğnelere başladım tekrar 3. Gün transferi ve bu sefer sonuç sıfır 2 ay kendimi toparlayamadım inanamadım ve araştırmalara başladım bu sürede ngs nedir öğrendim gittiğim farklı bir merkezdeki doktor 38 yaş üstü kesinlikle ngs li embriyo transferi dedi yaşım 39 u geçmişti çünkü bunu niye ilk doktorum söylemedi niye daha önce araştırmadım diye çok kızdım kendime yeni tedavim ngs ki olacaktı ekim ayında tedaviye başlıyacaktım reglim gecikti ve ben hamileydim kese kalp atışı hepsi oldu 8. Haftada bir kanamayla düşük yaptım dünya başıma yıkıldı, 1-2 ay kendimi toparladım ve ilk tedavimden 1 yıl sonra 39,5 yaşımda 3. Tedavime başladım ama bu sefer ngs ki olacaktı ve sağlıklı embriyoyu bulacağıma inancım tamdı 3-4-5-6-7-8-9-10 opu ve ben hiç sağlıklı yumurtayı bulamadım 3 ay sonra 42 yaşında olucam ve maalesef artık hiç inancım kalmadı. 41 yaşına kadar tüm tedavilerimde 5 yumurta toplanırken 41 yaş dolduktan sonra rezervim tak diye 2-3 e düştü son tedavim ekim ayında oldu 2 yumurta toplandı ikisi de anomali li çıktı. Bu kadar şey yaşadıktan sonra keşke evlendikten sonra 6. Ay yada 3. Ay hemen tedaviye başlasaydım diyorum hadi onu geçtim il 2 tüp bebek tedavim 1 yılıma mal oldu ngs olayını bilseydim o bir yıl içinde en az 4 opu olabilirdim ve belki de sağlıklı embriyoyu bulabilirdim çünkü yaşım 38 di ama bilmiyordum ve 1 yılım boşa gitti ve sonrasında hiç sağlıklı bulamadım belki o 1 yılda bulamayacaktım ama en azından yaptırıp bunu bilecektim şu an ki keşkelerim olmayacaktı. Yaşadıklarımdan benim çıkardığım yaş 38 i geçtiyse en kötü senaryoyu düşünüp vakit kaybetmeden max ne yapılabiliyorsa yaptırmak keşke bugün bildiklerimi o zamanlar bilseydim.
merhaba,
öncelikle çok doğru bir nasihat veriyorsunuz teşekkürler.. genetik tarama olmadan bence de denenmemeli çünki maddi manevi büyük zarar.. ben ilk denemede başarısız oldum ..doktor bana hadi ikinciyi deneyelim yumurtaların iyi dedi..ben de 39 yaşımdayım. iyi de niye deniyorum yani bir sorun var ki ilki tutmadı ..resmen çocuk ticaretine dönmüşler yahu ..ne kadar ayıp..insanların umutlarıyla oynuyorlar.. ve de deli paralar...doktorumu değiştirdim tabiiki ..bahçeciye geçtim..doktorum genetik tarama yapılması gerek dedi..ama şimdi de şunu düşünmüyor değilim,,genetik tarama yapılsa bile rahimde bir problem varsa yine tutmaz ..ama rahimle ilgili bir şey yapalım demedi..yani o kadar çok şey var ki ..biz de ne yapacağımızı şaşırdık artık ..yapılması gereken ne varsa bence ilk denemede en geç ikincide yapılmalı..1,2,3,4,5 insanları deneme tahtasına çevirenler var..
Sen de ben de aynı şeyleri yaşadığımız için aynı görüşteyiz burada bu kadar yazmamızın sebebi de biz yaşadık siz yaşayamayın, dediğin gibi o yaşta ngs hiç önerilmiyor ama işte herkesin o yaşta yumurta kalitesi aynı değil ve yaşanan sağlıksız hamilelikler inanılmaz zaman kaybı oluyor,ben kendime kızıyorum keşke ben araştırsaydım buraları okusaydım belki benim bugün yazdıklarımı o günlerde yaşayıp yazan birileri vardı okuyup tüm önlemleri alarak bu yolda ilerlerdim ama ben okumadım bilmeden yol aldım ve sonuç sıfır
Çok teşekkür ederim,Sizi buradan yakınen tanıyorum yaşadıklarınızı burdan verdiğiniz faydalı bilgileri çok iyi biliyorum,verdiğiniz bilgilerin çok insana da fayda sağladığını düşünüyorum,hamileliğinize çok sevinmiştim sağlıkla büyüsün bebeğiniz,o zaman benim içinde umut olmuştunuz aynı yaşlardayız diye fakat benim yumurta kalitem maalesef daha yaşlıymış, sonrasında buradan uzaklaşmanızı da haklı bulmuştum, burada yazılanlar benim için çok değerli yazılan herşeye saygım sonsuz, keşke ilk evlendiğim yıl burayı bilseydim yaşadıklarımı yaşamazdım sonuç yine belki aynı olurdu ama dediğiniz gibi psikolojik ve fizyolojik hasarlarım daha hafif olurdu, burayı okuyan bizim yaşlarımızdaki arkadaşlara tavsiyem yaşadıklarımızı nolur ciddiye alın elbette araştırın okuyun körü körüne hiç bir tedaviye devam etmeyin, en olumsuzu düşünerek tüm önlemleri alarak hareket edin hepimiz aynı yaşlarda olsak bile unutmayın ki hepimizin yumurta yaşı yumurta kalitesi ve bu yoldaki şansı aynı değil, geçen her gününüz çok çok önemli,Yasadiklariniza cok uzuldum. Ayni sekilde ben de asagi yukari 1,5 sene kaybettim abesle istigal eden doktorlar yuzunden. Arada yasadigim psikolojik ve fizyolojik travma da cabasi.
Cok sukur bebegimi kucagima aldim NGS sayesinde. Siz de umudunuzu kaybetmeyin.
Ben de bayagi bir muddet ugrastim buradaki arkadaslara faydam olsun diye sonrasinda dahi; maalesef insanlar sizi iyi niyetinizden sogutabiliyor, pisman oluyorsunuz. O yuzden de bayagidir girmiyorum foruma.
Bilmeden fikir sahibi olmak cok kolay; yasayan bilir...
Yasadiklariniza cok uzuldum. Ayni sekilde ben de asagi yukari 1,5 sene kaybettim abesle istigal eden doktorlar yuzunden. Arada yasadigim psikolojik ve fizyolojik travma da cabasi.
Cok sukur bebegimi kucagima aldim NGS sayesinde. Siz de umudunuzu kaybetmeyin.
Ben de bayagi bir muddet ugrastim buradaki arkadaslara faydam olsun diye sonrasinda dahi; maalesef insanlar sizi iyi niyetinizden sogutabiliyor, pisman oluyorsunuz. O yuzden de bayagidir girmiyorum foruma.
Bilmeden fikir sahibi olmak cok kolay; yasayan bilir...
Çok teşekkür ederim,Sizi buradan yakınen tanıyorum yaşadıklarınızı burdan verdiğiniz faydalı bilgileri çok iyi biliyorum,verdiğiniz bilgilerin çok insana da fayda sağladığını düşünüyorum,hamileliğinize çok sevinmiştim sağlıkla büyüsün bebeğiniz,o zaman benim içinde umut olmuştunuz aynı yaşlardayız diye fakat benim yumurta kalitem maalesef daha yaşlıymış, sonrasında buradan uzaklaşmanızı da haklı bulmuştum, burada yazılanlar benim için çok değerli yazılan herşeye saygım sonsuz, keşke ilk evlendiğim yıl burayı bilseydim yaşadıklarımı yaşamazdım sonuç yine belki aynı olurdu ama dediğiniz gibi psikolojik ve fizyolojik hasarlarım daha hafif olurdu, burayı okuyan bizim yaşlarımızdaki arkadaşlara tavsiyem yaşadıklarımızı nolur ciddiye alın elbette araştırın okuyun körü körüne hiç bir tedaviye devam etmeyin, en olumsuzu düşünerek tüm önlemleri alarak hareket edin hepimiz aynı yaşlarda olsak bile unutmayın ki hepimizin yumurta yaşı yumurta kalitesi ve bu yoldaki şansı aynı değil, geçen her gününüz çok çok önemli,
Dilerim ki bu forumda hep güzel haberler alalım.
Arkadaslar merhabalar,
Uzaktan takip ediyorum; ama cok detayli yazamiyorum bu aralar her ne kadar cok istesem de.
Oncelikle yeni katilan arkadaslara hosgeldiniz diyorum; ben de bu forumda cok eski sayilmam, daha kidemli arkadaslar var; ancak sanki yillardir birbirimizi taniyormus gibi olduk kimileriyle.
Dogurganlik konusu cok hasas bir konu. Ilk seferinde olmadigi takdirde iki veya 20 defa yapilmis olsa da hic farketmiyor. Icimizde actigi yaralar, umutlarin kirilmasi, psikolojik ve fizyolojik travmalar, ve daha bircok baslik var iliskilendirilebilecek. Erkek kadina gore daha kisisellestirebiliyor benim gordugum. Benim esim yabanci oldugu halde sperm testinin sonucunda sorunun ondan kaynaklanmadigini duymak cok mutlu etmisti kendisini. Kadin cok daha guclu aslinda bu surecte; farkinda olmadan da erkege cok fazla odun verebiliyor. Benim bu konuda oyleyebilecegim sey su: Vucut sizin, o kadar hormon ilacini siz aliyorsunuz, tutmadiginda ya da kurtaj vs gerektiginde operasyonalra siz giriyorsunuz, ve daha bunun gibi bircok surecten siz geciyorsunuz. O yuzden lutfen aklinizdan cikarmayin, erkege birazcik halt yemek duser bu surecte. Altyapi, kultur, yetistirilme farki gibi seyler yuzunden hayatlar farkli olabilir; ancak her erkege anladigi dilden bence bunu anlatmak veya acik acik olmasa da hissettirmek cok onemli diye dusunuyorum. Benim esim bu ise ilk giristigimizde tedavinin yasadigimiz yerde olmamasi, parasal yonu vs gibi bircok seyi bahane etmeye kalkmisti. Tabiri caizse agzini ilk actiginda kuvvetli bir sekilde kapattim ve sonrainda bir daha acamadi, pasa pasa ben neyi uygun gorduysem yapti. Sonucta kanser olma, rahminde hasar gorme vs gibi riskleri tasiyan benim ve bu konuda kendisine cok soz dusmez diye dusunuyorum. Tabi ki herkes kendi eseginin nalini cakmayi en iyi bilir.
Tedaviye hazirlik asamasi, merkez ve doktor secimi cok onemli. Bu isin bircok bileseni var. Yasi genc olanlar icin izlenmesi gereken yok ayri, 40 yas civari cok farkli. Her iki durumda da kadinin ve erkegin fizyolojik durumlari cok belirleyici olabiliyor. Ayrica doktor ile iliskiniz cok cok onemli; eger kimyaniz tutmadiysa piyasanin krali doktor dahi olsa isiniz rast gitmiyor bence. Ve en onemlisi dogru zaman, dogru yer dogru insan uclemesi. Yani hersey cikacak yumurtanin sagligina ve sonrasinda da bir miktar iyi dollenme ve laboratuvar sartlarina bagli oldugu icin, hangi ayda hangi merkezde hangi doktorun kesistigi cok onemli. Uc ay cok iyi merkezde deniyorsunuz, birsey cikmiyor; dorduncu ay burasi beceremiyor diye kosebasindaki adi duyulmadik bir merkezde ilk denemede tutabiliyor. Aslinda arka planda rol oynayan en onemli faktor o ayki cikan bir adet yumurtanizin tesadufen cok kaliteli ve saglikli olmasi; ama bunu asla bilemiyoruz ve merkeze veya doktora bagliyoruz. Aslina bakarsaniz, biraz da sans isi buna inanmak lazim ve tevekkul.
O yuzden onerebilecek tek bir formul yok bu iste.
Bilesen cok olunca, konusan da cok oluyor tabi ki. Herkesin tecrubesi farkli farkli. Benim de bilmedigim sorunlari yasayan o kadar arkadas tanidim ki... Insan hepsine yardimci olabilmek icin yaniyor ama elden birsey gelmiyor maalesef. O yuzden herkese bol bol dua ediyorum bir taraftan.
Su ara gordugum konusulan konulardaki fikrimi de soylemek istiyorum bu arada.
Oncelikle prp konusu...
Bu su anda secilmemis deneklerle uzun uzun arastirma yapilarak kanitlanmis bir metod degil. Lutfen bunu cok iyi anlayin. Yaptiracak olanlar, bu isi piyasaya sokan doktorlarin bilincsiz denegi oluyorlar. Eger bunu bilip isin icine girecekseniz, onden buyrun derim, en kotu ihtimalle sadece bilime bir katkiniz olur, fiziksel olarak bir hasar gormezseniz.
Ben olsam, hic yumurtam kalmadigini duyana kadar yaptirmam (ki o da cok dusunulecek bir durum). Kaldi ki prp yaptirdiktan sonra o zamana kadar dollenme sorunu olmadigi halde bunu yasayan, yumurta cikaramayan kadinlarla da tanistim. Yani cok buyuk bir risk aliniyor bence.
Ama yine de siz bilirsiniz.
Akabinde, DNA / yumurta hasari konusu...
Buyuk ihtimalle tesbihte hata oluyor genelde; fakat sunun altini cizmek istiyorum. DNA seviyesinde varolan hasarlar geri dondurulemez arkadaslar. O yuzden lutfen vitamin mineral veya baska tavkiyeler kullanarak yumurtalarinizin kalitesinin artacagina inanmayin, bunu soyleyen varsa da kosarak uzaklasin oradan. Bu bilimsel olarak mumkun degil.
Kadin yumurtalari daha kendisi ana rahmine dustugunde olusuyorlar. Erkek spermi gibi hayat boyu uretilen birsey degil. Dogurgan oldugumuz yillar boyunca (adet gormeye basladigimizdan menapoza kadar) vucut var olan yumurtalari folikul olarak birakiyor. Yani siz annenizin rahminde dollendiginiz sirada olusan rezervi kullaniyorsuniz. Hayatiniz boyunca yediginiz, ictiginiz seyler, maruz kaldiginiz sigara, alkol, deterjan, yiyeceklerdeki katki maddeleri vs toksik seyler yillar icerisinde var olan butun hicrelerinize zarar verdigi gibi yumurtalariniza da zarar veriyor. Ki yumurta hucreleri vucudumuzdaki en hassas hucrelerdir ve gelen zararin tamiri mumkun degildir.
Oyle olsa var olan bircok genetik hastalik geri dondurulebilirdi.
Bu demek degildir ki takviyelerin faydasi yok. Tabi ki var. Yaslandigimiz icin yumurtalarimiz (bir hucre olduklari icin) da yaslaniyor ve kaliteleri sadece zaman faktoru ile giderek azaliyor. Bu geri dondurulebilecek bir dongu degil. Bununla birlikte yasam sartlarimiz (yediklerimiz, ictiklerimiz, kullandigimiz kimyasallar, temizlik maddeleri, soludugumuz hava vs daha bir suru sey) da yumurta kalitelerini azaltiyor. Iste takviyeler, bilhassa antioksidanlar, bu ilave zarari onlemek icin faydali.
Takviyeleri kullandiginiz zaman ve ayrica yasam standartlarinizi saglikli bir seviyeye cektiginiz zaman, maruz kaldiginiz dis ektenleri en aza indirip, kalan saglikli hucrelerinizi koruyorsunuz.
Ama o zamana kadar verilmis olan zarari geri cevirebilecek henuz bilimsel bir yontem kesfedilmedi henuz.
Unutmayin ki yumurtalariniz, mayoz bolunmeyi bekleyen hucrelerdir (bu da dollenme sirasinda baslar) ve icerigini genetik olarak degistiremezsiniz. Bir yumurta hucresi zarar gormusse gormustur; bunun geri donusu yok.
Aksini iddia eden kim varsa bu piyasada, hipokrat yemininden suphe edin lutfen.
40 yasinda bir kadinin yumurtasiyla ayni yaslarda bir erkegin sperminden dollenen embryonun saglikli olma sansi bu sebeplerden dolayi 10% civaridir. Bu bende sigara ictigim icin daha da dusuktu, 5% ti oran. O yuzden nacizane tavsiyem, kalite artirma umut tacirlerine kanmayiniz ve var olan yumurtalarinizin kalitesini nasil koruyacaginizin pesine dusunuz. Bu da yuksek dozda antioksidan ve esansiyel yag ve vitaminlerle mumkun.
Bunlarin da tavsiye edilen dozajlari onemli. Baska maddeler olabilir; ben sadece buraya bildiklerimi ve sahsen kullandiklarimi listeliyorum.
Bunlardan omega ve ubiquinol u ben zaten normal hayatimda da kullanirdim, fakat tup bebek tedavisi icin ikisinin de miktarini artirdim.
Ayrica en onemli husus, tedaviye baslamadan once bir kan sayimi, onemli vitamin ve minerallerinize baktirmanizi tavsiye ederim. Lutfen ozellikle D3 ve diger vitamin testlerinizi yaptirip sonucunuzu ogrenmeden hicbir sey kullanmayin. Gerekirse bana sorun ben yine ne yapmak istediginiz ile ilgili fikrimi soylerim. Daha once burada kafasina gore D vitamini alip cok yuksek seviyelere firlatan arkadaslar oldu; aman boyle yapmayin rica ederim.
1. Gunde ortalama EPA+DHA seviyesi 3 - 3,5 gr olan bir Omega3. Aldiginiz urunun IFOS 5 yildizli olmasi onemli, yoksa piyasada cok balik yagi adi altinda satilan cop var. Ben normalde 1,5-2 gr kullanirdim, tup bebek tedavisi icin bu seviyeye cikardim. Bunun icin test yaptirmaniza gerek yok, esansiyel bir yag oldugu icin vucudumuza hergun azami 3-3,5 gr in hicbir zarari yoktur, her bunyenin de ihtiyaci vardir. Fazlasini almayin, Omega3 kani sulandirdigi icin tehlikeli olur. Ayrica baska bir kan sulandirici ile birlikte kullandiginizda da temkinli olmaniz gerekir.
2. Gunde 400-600 mg arasi Ubiquinol (Ubiquinone ya da koenzim degil dikkatinizi cekiyorum)- gun icinde bolusturulerek alin. Bu bizim yasimizda dogurganlik disinda da onemli oldugu icin hep kullanilmasi lazim aslinda. Vucudumuzdaki hucrelerimize hasar vererek bizim yaslanmamiza ve yangisal (inflammatory) hastaliklara sebep olan serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesi icin gerekli. Vucudumuz bunu aslinda kendisi 25 yaina kadar uretiyor; ancak 25 yasindan sonra bunu uretememeye basliyor ve dolayisiyla biz de yaslanmaya basliyoruz. Cok kisa olarak faydasi boyle aciklanabilir. Sizi daha genc yapmaz ama yasin getirdigi yan etkileri bertaraf eder. Normalde gunde 100-200 arasi kullanirdim, tup bebek tedavisinde bu yuksek orana yukselttim.
3. D vitamini: kesinlikle seviyenizi olcun once, sonra gerekiyorsa takviyeye baslayin. D vitamini yuzyilimizin en onemli kesiflerinden biri. Eksikligi bircok yangisal hastaligin sebebi oldugu kanitlanmis, dogurganlikla da direk iliskilendirilmektedir. Bilim dunyasi optimal seviyeler hususunda ikiye bolunmus vaziyette; ben sahsi olarak kendi tecrube ettiklerimle seviyemi 80-100 arasinda tuttugumda optimal fayda elde ettigimi biliyorum. Benim seviyeme standart ekolden gelen cogu doktor toksik der, fakat benim takip ettigim ekol de aksini iddia ediyor. Bu oranin toksisitesi de kanitlanmis bir iddia degil. Misal, benim alerjilerim vardi bu sekilde gecti, ayrica cogunlukla hic hastalanmam (ya da cok hafif geciririm) insanlar gripten kirilirken falan yani cok faydasini gordum. Ama mutlaka once seviyenize baktirin. D vitamini almanin en uygun yolu guneslenmek, fakat gunesin Turkiye’ye D vitamini uretebilmek icin vucudumuza gerekli olan gelis acisi olan minimum 55 derece, mayis ve agustos aylari arasinda vurdugu icin, bu aylarin disinda takviye almak sart. Gunluk ideal doz da hicbir gunes gormeden kilo basina 100IU olarak oneriliyor. (Misal 50 kilo iseniz, 50 x 100 = 5000 IU gunde almak gereken doz). Ama tabi hem gunes gordugunuz bir zamandasiniz hem de takviye kullanacaksaniz, dengeyi kendiniz bulacaksiniz olcumlerle.
4. K2 vitamini: D vitamini benim gibi yuksek D vitamini kullanimi oldugunda, vucutta kalsiyum emilimi artiyor. Kalsiyumun damarlarda birikmemesi, bobreklerde tas yapmamasi, kemikler ve disler gibi gereken yerlere yonlendirilmesi icin K2 vitamini gerekiyor. Gunde 90 veya 100’luk tabletler kafidir. 200'e kadar cikarilabilir.
5. C vitamini: ben gunde 1000 mg kullaniyorum, vucut zaten ihtiyac fazlasini idrarla atiyor, o yuzden tereddut etmeye gerek yok. Biyolojik iyi bir marka kullanin.
6. B12: Mutlaka once kendi seviyenizi olcturun, ben 800-1000 pg/ml arasi tutuyorum seviyemi. Metilkobalamin en dogal formudur, kullanmaniz gerekirse bu formu olan dil alti tabletleri tercih edin.
7. Arisutu: dogal bir urun bulun, ben gunde 1000 mg kullanmistim. Aktarlardan degil, ekstrati yapilmis tablet/kapsul olanlari tercih edin. Iceriginde 10-DHA nin en az 2 veya 3% olmasi onemli. Lutfen icerigine dikkat edin, dolandirilmayin.
8. Ve tabi ki Folik asit: ben gunde 800 mcg aliyorum, 5mthfr formunda olani en iyisi ve dogal olani.
Bunun disinda yasam sartlarinizi degistirmeye calismak da faydali olabiliyor. Hepsini yapamasaniz da birkacini yapsaniz kardir.
Deterjan kullanmayin mesela; klasik zeytinyagli sabun, boraks, camasir sodasi ve sirke ile ben senelerdir camasir yikiyorum. Eger olmazsa biyolojik kimyasali en aza indirgenmis deterjanlar var.
Deodorant ayni sekilde senelerdir kullanmam; onun yerine bildiginiz Ingiliz karbonati kullaniyorum, Ayrica deodaranttan daha etkili koku onleme konusunda.
Turkiye'de ne kadar mumkun bilemiyorum tabi ama dogal yemeye ozen gosterin. Pakete girmis hicbir sey yemeyin ve icmeyin. Herseyin evde yapimi mumkun. Ilk baslarda zor; ancak imkansiz degil. Zaten alistiktan sonra ne disarida yemek yiyebiliyorsunuz ne de pakete girmis birsey.
Sadece soguk sikim szeytinyagi ve diger saglikli yaglari tercih edin yemek yaparken.
Yogurdunuzu evde kendiniz yapin.
Sekeri (ozellikle rafine edilmis olani) ve basit karbonhidratlari (patates, pirinc, pismis havuc, unlu mamuller, her turlu ekmek) hayatinizdan mumkun oldugunca cikarin. Cok zor birsey; ama imkansiz degil. Inanin rafine edilmis seker ve basit karbonhidratlar, sigara kadar zararli seyler vucudunuz icin.
Doktor ve merkeze gelince...
Eger ozellikle yas sebebiyle bu isin icindeyseniz, lutfen zamanin en onemli kriter oldugunu aklinizdan cikarmayin.
Doktorlar gerek yok dese de bence gerekli gereksiz tum testleri en basta yaptirin ki sonradan ay su da vardi bunun yuzunden tutmadi diye zaman kaybetmeyin aylarca. Bu yaslarda kaybedilen her saglikli yumurtaya cok cok yazik; cunku cok zor cikariliyor. Arkadaslar uzun uzun liste vermisler, ben de vermeyecegim o yuzden; ama tum genetik, pihtilasma, rahim durumu, kalinligi, bagisiklik, ayrica rahminizin gebelige elverisliligi ileride erken doguma meyilli mi vs ne varsa bence yaptirin hem kendinize hem esinize (yani saglikli gebelik elde edip sonradan 6. 7. aylarda sirf rahim bozuklugundan dusuren insanlar da oluyor Allah korusun). Sonra bunlarin yuzunden saglikli yumurtalar tutmazsa ya da ileriki zamanlarda dusuk yaparsaniz cok uzulursunuz.
Ve embryo genetigi...
Bu da cok kisisel bir durum; insan yasadigindan tecrube ediyor ve korkuyor dogal olarak. Ben ileriki aylarda kromozomal bozukluktan bebeklerimi kaybettigim icin bu benim korkulu ruyam olmustu. SSu anda da tavsiyem benim yasimda herkese bu olur. Genetiksiz transfer, kesinlikle risk almak bence. Yumurtaniz ciktigi muddetce genetigi yaptirin. Ama tabi isin maddi ve bir de fiziksel yonu var. Cok yumurtasi olmayan arkadaslar korkuyorlar ileri goturmeye bu kadar; fakat unutmayin ki hersey sayi degil. Ben 60'in uzerinde yumurta toplattim, 20 tane genetige gidebildi; anca 2 tanesi saglikli geldi. Ama uc bes yumurta gonderip yine iki uc tanesi saglikli gelenler de var. Yani sayi kesinlikle kistas degil. Bir de ben sigara ictim; lutfen icmeyin. En azindan tedavi boyunca birakin.
Cok konustum, kusura bakmayin. Aslinda daha anlatilacak cok sey var; ama yeri ve zamani geldikce ben yine dusururum cenemi.
Hepiniz saglicakla kalin, moralinizi hep yuksek tutmaya calisin ki bu da cok onemli unutmayin.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?