Davranış Bozuklukları 44 Aylık oğlumun Erken Ergenlik Belirtileri

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.

llally

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
22 Mart 2017
1.029
1.438
34
Merhabalar,

Öncelikle oğlum ile ilgili şu ayrıntıyı vermek istiyorum. 25 aylık kreşe başladık. Erken başlamasının sebebi doktor yönlendirmesi ile oldu. Geç konuşma problemi vardı. 38 aylık bir anda konuşmaya başladı. Şu anda 44 aylık ve her şeyi konuşabiliyor. Hayali hikayeler anlatabilir. 40'a kadar sayabiliyor. Alfabeyi biliyor. Bir yerde dikkatini çeken yazılar olduğunda harflerini söylüyor. 12 parçalı puzzle bizim birazcık yardımımız ile (deliklerine yerleştirme, sokabilme) bitiriyor. Almanca ve İngilizce renkleri söylüyor ve 10'a kadar sayıyor. Şekilleri İngilizce ve Türkçe söylüyor. Düz bir kağıda üçgen, kare, daire, T harfi, A harfi, H harfi gibi kolay harfleri çiziyor. Boyama defterini boyamayı hiç sevmiyor.

ha bir de oğlum yengeç burcu çok alıngan her şeye ağlayan, yan gözle bile bakılamayan bir çocuk. Azıcık ses yükselsin hemen ağlayıp çabuk barışalım diyen bir çocuk. Yaptığı hataları hep konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Hadi odanda konuşacağız gel bakalım der demez ağlama krizine girip sarılmak istiyor. annecim sadece konuşcaz sıkıntıyı halledicez dememe rağmen çabuk sarıl öp beni hadi annecim özür dilerim diyor. konuşmamıza izin vermiyor belki ben bir hata yaptım onu anlatacağım ama hiç bir şekilde konuşulmuyor oğlumla. Bu da bir diğer sıkıntımız aslında.

Bir diğer sıkıntımız ise yaklaşık 10 gündür okul ve evde eş zamanlı söz dinlememesi. Otur dediğimizde ben oturmam istediğimde otururum gibi cümle kurması. okulda öğretmeni etkinlik yapma zamanı dediğinde ben şimdi istemiyorum sonra yapacağım demesi. Üzerine azıcık gidildiğinde sinir krizi ile birlikte ağlamalar başlıyor. hemen barışalım öp beni diyor. Öğretmeni herkes ile birlikte yapıyoruz diyormuş, asla yapmam diyormuş. Akşam eşim seslendi kendisine gel dedi, neden gelcem sonra konuşalım baba dedi. eşim kızdı. Tabi eşimin kızması şaka gibidir. 10 yıldır eşim ile hiç tartışmamız olmamıştır çünkü çok sakin bir adam. Eşimin ona şakayla karışık kızması bile çığlık ata ata ağlamasına neden oldu. sözler verdi bi daha yaramazlık yapmam dinlicem sizi dedi. inanın 10 dakika sürmedi sözünü tutması.

Yani ne yapacağımı bilmiyorum okul psikologu biraz erken ergenlik krizleri gelmiş üstüne diyor. Geçecek dedi. Ben de biliyorum geçeceğini ama bu olaylar dışarıda yaşandığı zaman insanlar tip tip bakıyor. cevap vermemeye çalıştığımızda bana cevap ver diyor. bak bana sakın sesini yükseltme dışarıda dediğimiz an ağzını kocaman açıp annecim affet beni özür dilerim lafları sıralanıyor. sil baştan öpme, sarılma seansları başlıyor. bu 10 gün resmen çile gibi çekilecek iş değil. Çocuğu böyle ergenlik sıkıntısı çektiren var mı ailesine bizden başka? :KK43::KK43:
 
Tam aynı benim oğlum yazacaktım ki bir dönüp isme bakayım dedim :)))))

Bizde de bu kadar şiddetli olmasa da var bu tavırlar. Mesela yuvada bir boyama krizi yaşıyoruz. Asla ve asla boyama yapmak istemiyor, azıcık üstüne gidilse o gözyaşları boncuk boncuk düşüyor. Öğretmeni artık zorlamıyor onu, canı isteyince yapacak, ben elimden geleni yaptım ama yapmıyor, çocuğu üzmeye gerek yok dedi.

Bizde söz dinlememe gibi bir durum yok ama sanki evin içinde ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombayla yaşıyoruz. Mesela havuç istiyor. Bitmiş annecim salatalık vereyim diyorum. Kıyametler kopuyor. Bir kere babannesi dayanamadı alıp geleyim dedi, dedim saçmalama :)) ondan sonra ben yok'u nasıl anlatayım çocuğa?

Bizde sanırım benim biraz sert mizacımdan dolayı aşırı hassaslık yok bana karşı. Yani böyle kriz anlarında odana git oğlum sakinleş biraz gel, seni bekliyoruz tamam mı diyerek gönderiyorum. 5dk sonra gülerek geliyor. Ama babası minnacık laf söylese çok ağırına gidiyor..

Hassas pandam diye seviyorum onu..

Söz tutma olayına hiç takılma derim ben. Sonuçta beyin gelişimleri buna uygun değil diye biliyorum hala. Bazen bazı çocuklarda sebep sonuç ilişkisi geç gelişebiliyor. Mesela "elmanın hepsini yedim bu sebeple bitti. Bu sebeple başka elma yok" demek yerine "ben hala elma yemek istiyorum" düşüncesi baskın geliyor. Bence bu yüzdem beklentini düşük tutmakta fayda var.

Hani her şeyi anlıyorlar diye yapmak zorunda hissetmiyorlar kendilerini. Zaten bizi de bu zora sokuyor değil mi :)

İnsanları da boşver gitsin :)
 
Tam aynı benim oğlum yazacaktım ki bir dönüp isme bakayım dedim :)))))

Bizde de bu kadar şiddetli olmasa da var bu tavırlar. Mesela yuvada bir boyama krizi yaşıyoruz. Asla ve asla boyama yapmak istemiyor, azıcık üstüne gidilse o gözyaşları boncuk boncuk düşüyor. Öğretmeni artık zorlamıyor onu, canı isteyince yapacak, ben elimden geleni yaptım ama yapmıyor, çocuğu üzmeye gerek yok dedi.

Bizde söz dinlememe gibi bir durum yok ama sanki evin içinde ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombayla yaşıyoruz. Mesela havuç istiyor. Bitmiş annecim salatalık vereyim diyorum. Kıyametler kopuyor. Bir kere babannesi dayanamadı alıp geleyim dedi, dedim saçmalama :)) ondan sonra ben yok'u nasıl anlatayım çocuğa?

Bizde sanırım benim biraz sert mizacımdan dolayı aşırı hassaslık yok bana karşı. Yani böyle kriz anlarında odana git oğlum sakinleş biraz gel, seni bekliyoruz tamam mı diyerek gönderiyorum. 5dk sonra gülerek geliyor. Ama babası minnacık laf söylese çok ağırına gidiyor..

Hassas pandam diye seviyorum onu..

Söz tutma olayına hiç takılma derim ben. Sonuçta beyin gelişimleri buna uygun değil diye biliyorum hala. Bazen bazı çocuklarda sebep sonuç ilişkisi geç gelişebiliyor. Mesela "elmanın hepsini yedim bu sebeple bitti. Bu sebeple başka elma yok" demek yerine "ben hala elma yemek istiyorum" düşüncesi baskın geliyor. Bence bu yüzdem beklentini düşük tutmakta fayda var.

Hani her şeyi anlıyorlar diye yapmak zorunda hissetmiyorlar kendilerini. Zaten bizi de bu zora sokuyor değil mi :)

İnsanları da boşver gitsin :)
Haklısın bunların hepsini biliyorum aslında. ama nasıl desem konuşmak çok zor bir saat izlesen ah diyeceksin. çok ama çok ama çokk alıngan ya. ben odana git 5 dk sakinleş desem, anneeeeeeeeee diye bağıracak sanki bir yerlerini kesiyorlar gibi. konuşmak imkansın oğlumla. akşamları mesela yatarken her akşam aksamadan bir gece bile kendisine acındırma seansları var. Şimdi yattık mesela, ağlamak istiyor ben hadi ışığı kapatıyorum diyorum anne ağlayamıyorum bekle diyor bana, bunu derken gülüyor ama. sonra ağlamak için anneannem burda değil. teyzem burda değil babaannem burda değil diyip kendini önce bi üzüyor sonra ağlıyor. tabi ben onlar kendi evinde burası bizim evimiz bizde her gün olamazlar diyerek daha çok ağlatıyorum. bi 10 dakika böyle içlene içlene ağlıyor anne tamam bitti diyo. sarılıp öpüşüp uyuyoruz. psikolog biliyor bu durumu. öğlenleri uykuda olmuyor. akşamları oluyor. Çok hassas ağlamayı seviyor bazı insanların karakteri böyledir. üzülmek hoşlarına gider dedi şok oldum. benim babaannemde böyle bir huy vardı rahmetlide. üzülmeyi seven bir insandı.
 
Ergenlik çocukluktan yetişkinliğe duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak geçiş döneminin adıdır. Rehber öğretmeniniz ergenlik gibi demek istemiştir muhtemelen. Sizinki daha bebeklikten çocukluğa geçiş aşamasında :)
Benim size önerim davranışların nedenlerini bulup davranış değiştirebilmeniz için oyun terapisi de bilen bir çocuk psikoloğuna gitmeniz.
Yalnız çok karıştırılır pedagog (rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu) değil dediğim, psikoloji bölümü mezunu olan çocuk alanında uzmanlaşmış bir psikolog tercih edin.
 
Merhabalar,

Öncelikle oğlum ile ilgili şu ayrıntıyı vermek istiyorum. 25 aylık kreşe başladık. Erken başlamasının sebebi doktor yönlendirmesi ile oldu. Geç konuşma problemi vardı. 38 aylık bir anda konuşmaya başladı. Şu anda 44 aylık ve her şeyi konuşabiliyor. Hayali hikayeler anlatabilir. 40'a kadar sayabiliyor. Alfabeyi biliyor. Bir yerde dikkatini çeken yazılar olduğunda harflerini söylüyor. 12 parçalı puzzle bizim birazcık yardımımız ile (deliklerine yerleştirme, sokabilme) bitiriyor. Almanca ve İngilizce renkleri söylüyor ve 10'a kadar sayıyor. Şekilleri İngilizce ve Türkçe söylüyor. Düz bir kağıda üçgen, kare, daire, T harfi, A harfi, H harfi gibi kolay harfleri çiziyor. Boyama defterini boyamayı hiç sevmiyor.

ha bir de oğlum yengeç burcu çok alıngan her şeye ağlayan, yan gözle bile bakılamayan bir çocuk. Azıcık ses yükselsin hemen ağlayıp çabuk barışalım diyen bir çocuk. Yaptığı hataları hep konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Hadi odanda konuşacağız gel bakalım der demez ağlama krizine girip sarılmak istiyor. annecim sadece konuşcaz sıkıntıyı halledicez dememe rağmen çabuk sarıl öp beni hadi annecim özür dilerim diyor. konuşmamıza izin vermiyor belki ben bir hata yaptım onu anlatacağım ama hiç bir şekilde konuşulmuyor oğlumla. Bu da bir diğer sıkıntımız aslında.

Bir diğer sıkıntımız ise yaklaşık 10 gündür okul ve evde eş zamanlı söz dinlememesi. Otur dediğimizde ben oturmam istediğimde otururum gibi cümle kurması. okulda öğretmeni etkinlik yapma zamanı dediğinde ben şimdi istemiyorum sonra yapacağım demesi. Üzerine azıcık gidildiğinde sinir krizi ile birlikte ağlamalar başlıyor. hemen barışalım öp beni diyor. Öğretmeni herkes ile birlikte yapıyoruz diyormuş, asla yapmam diyormuş. Akşam eşim seslendi kendisine gel dedi, neden gelcem sonra konuşalım baba dedi. eşim kızdı. Tabi eşimin kızması şaka gibidir. 10 yıldır eşim ile hiç tartışmamız olmamıştır çünkü çok sakin bir adam. Eşimin ona şakayla karışık kızması bile çığlık ata ata ağlamasına neden oldu. sözler verdi bi daha yaramazlık yapmam dinlicem sizi dedi. inanın 10 dakika sürmedi sözünü tutması.

Yani ne yapacağımı bilmiyorum okul psikologu biraz erken ergenlik krizleri gelmiş üstüne diyor. Geçecek dedi. Ben de biliyorum geçeceğini ama bu olaylar dışarıda yaşandığı zaman insanlar tip tip bakıyor. cevap vermemeye çalıştığımızda bana cevap ver diyor. bak bana sakın sesini yükseltme dışarıda dediğimiz an ağzını kocaman açıp annecim affet beni özür dilerim lafları sıralanıyor. sil baştan öpme, sarılma seansları başlıyor. bu 10 gün resmen çile gibi çekilecek iş değil. Çocuğu böyle ergenlik sıkıntısı çektiren var mı ailesine bizden başka? :KK43::KK43:
Merhabalar, ergenlik ile ilgili pek fikrim yok biz daha kucuguz umarim oglunuzun durumu suan daha iyidir..ben gec konusma ile ilgili birsey soracaktim, hic konusmuyormuydu kreşe baslamadan?
 
Merhabalar, ergenlik ile ilgili pek fikrim yok biz daha kucuguz umarim oglunuzun durumu suan daha iyidir..ben gec konusma ile ilgili birsey soracaktim, hic konusmuyormuydu kreşe baslamadan?
Merhabalar cnm oğlum şu anda 4 yaşını 4 ay geçiyor. Bütün sıkıntılarımız bitti. çok uslu bir oğlan. derslerini etkinliklerini bitiriyor. söz dinliyor. çok başarılı. Öğretmeni çok olgun bir çocuk diyor. biz de farkındayız aslında bu durumun. karakter meselesi.

evet kreşe 25 aylık başladığında 1 kelime dahi yoktu. anne dede falan hhiç biri. el hareketleri ile anlatırdı derdini. onu tanımayan biri bile anlardı ne anlattığını o derece el hareketlerini parmak hareketlerini kullanırdı. Şimdi çok şükür hiç bir konuda bir sıkıntımız kalmadı. tam bir yetişkin çocuk gibi oldu bu sene çok büyüdü karakter olarak.
 
Merhabalar,

Öncelikle oğlum ile ilgili şu ayrıntıyı vermek istiyorum. 25 aylık kreşe başladık. Erken başlamasının sebebi doktor yönlendirmesi ile oldu. Geç konuşma problemi vardı. 38 aylık bir anda konuşmaya başladı. Şu anda 44 aylık ve her şeyi konuşabiliyor. Hayali hikayeler anlatabilir. 40'a kadar sayabiliyor. Alfabeyi biliyor. Bir yerde dikkatini çeken yazılar olduğunda harflerini söylüyor. 12 parçalı puzzle bizim birazcık yardımımız ile (deliklerine yerleştirme, sokabilme) bitiriyor. Almanca ve İngilizce renkleri söylüyor ve 10'a kadar sayıyor. Şekilleri İngilizce ve Türkçe söylüyor. Düz bir kağıda üçgen, kare, daire, T harfi, A harfi, H harfi gibi kolay harfleri çiziyor. Boyama defterini boyamayı hiç sevmiyor.

ha bir de oğlum yengeç burcu çok alıngan her şeye ağlayan, yan gözle bile bakılamayan bir çocuk. Azıcık ses yükselsin hemen ağlayıp çabuk barışalım diyen bir çocuk. Yaptığı hataları hep konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Hadi odanda konuşacağız gel bakalım der demez ağlama krizine girip sarılmak istiyor. annecim sadece konuşcaz sıkıntıyı halledicez dememe rağmen çabuk sarıl öp beni hadi annecim özür dilerim diyor. konuşmamıza izin vermiyor belki ben bir hata yaptım onu anlatacağım ama hiç bir şekilde konuşulmuyor oğlumla. Bu da bir diğer sıkıntımız aslında.

Bir diğer sıkıntımız ise yaklaşık 10 gündür okul ve evde eş zamanlı söz dinlememesi. Otur dediğimizde ben oturmam istediğimde otururum gibi cümle kurması. okulda öğretmeni etkinlik yapma zamanı dediğinde ben şimdi istemiyorum sonra yapacağım demesi. Üzerine azıcık gidildiğinde sinir krizi ile birlikte ağlamalar başlıyor. hemen barışalım öp beni diyor. Öğretmeni herkes ile birlikte yapıyoruz diyormuş, asla yapmam diyormuş. Akşam eşim seslendi kendisine gel dedi, neden gelcem sonra konuşalım baba dedi. eşim kızdı. Tabi eşimin kızması şaka gibidir. 10 yıldır eşim ile hiç tartışmamız olmamıştır çünkü çok sakin bir adam. Eşimin ona şakayla karışık kızması bile çığlık ata ata ağlamasına neden oldu. sözler verdi bi daha yaramazlık yapmam dinlicem sizi dedi. inanın 10 dakika sürmedi sözünü tutması.

Yani ne yapacağımı bilmiyorum okul psikologu biraz erken ergenlik krizleri gelmiş üstüne diyor. Geçecek dedi. Ben de biliyorum geçeceğini ama bu olaylar dışarıda yaşandığı zaman insanlar tip tip bakıyor. cevap vermemeye çalıştığımızda bana cevap ver diyor. bak bana sakın sesini yükseltme dışarıda dediğimiz an ağzını kocaman açıp annecim affet beni özür dilerim lafları sıralanıyor. sil baştan öpme, sarılma seansları başlıyor. bu 10 gün resmen çile gibi çekilecek iş değil. Çocuğu böyle ergenlik sıkıntısı çektiren var mı ailesine bizden başka? :KK43::KK43:
benimde 5 yaşında oğlum var canim benzer durumlar yaşıyoruz ergenlik degil bu yaşının gerektirdiği davranışlar sanırım.
 
Merhabalar cnm oğlum şu anda 4 yaşını 4 ay geçiyor. Bütün sıkıntılarımız bitti. çok uslu bir oğlan. derslerini etkinliklerini bitiriyor. söz dinliyor. çok başarılı. Öğretmeni çok olgun bir çocuk diyor. biz de farkındayız aslında bu durumun. karakter meselesi.

evet kreşe 25 aylık başladığında 1 kelime dahi yoktu. anne dede falan hhiç biri. el hareketleri ile anlatırdı derdini. onu tanımayan biri bile anlardı ne anlattığını o derece el hareketlerini parmak hareketlerini kullanırdı. Şimdi çok şükür hiç bir konuda bir sıkıntımız kalmadı. tam bir yetişkin çocuk gibi oldu bu sene çok büyüdü karakter olarak.
Çookkk sevindimmmm.... bizimki 17 aylik maalesef tek kelimesi yok:KK43: dediklerimi anliyor, komut aliyor ismine bakar goz temasi var, işaret parmagini kullaniyor...ama ne anne ne baba anlamlı hicbirsey yok, cok endiseleniyorum, surekli birseyler soyletmeye calisiyorum yok orali olmuyor..cok hareketli dili gelissin diye kitap felan hic okuyamiyorum durmuyor..hep aklimda acaba bi hastaligi var onun icinmi konusmuyor dusuncesi var:KK43:
 
Çookkk sevindimmmm.... bizimki 17 aylik maalesef tek kelimesi yok:KK43: dediklerimi anliyor, komut aliyor ismine bakar goz temasi var, işaret parmagini kullaniyor...ama ne anne ne baba anlamlı hicbirsey yok, cok endiseleniyorum, surekli birseyler soyletmeye calisiyorum yok orali olmuyor..cok hareketli dili gelissin diye kitap felan hic okuyamiyorum durmuyor..hep aklimda acaba bi hastaligi var onun icinmi konusmuyor dusuncesi var:KK43:
17 aylik henuz coooook erken yapmayin nolur :) elbet konusan da vardir ama konusmamasi da son derece normal.
 
17 aylik henuz coooook erken yapmayin nolur :) elbet konusan da vardir ama konusmamasi da son derece normal.
Kendisinden cok daha kucuk bebekler bir suru sey soyluyor, ilk cocugumuz oyle olunca endiselendik bayagi sanki bizimkide gec konusacak gerci saglikli olsun yeterki konussun da ne zaman isterse o zaman konussun
 
Haklısın bunların hepsini biliyorum aslında. ama nasıl desem konuşmak çok zor bir saat izlesen ah diyeceksin. çok ama çok ama çokk alıngan ya. ben odana git 5 dk sakinleş desem, anneeeeeeeeee diye bağıracak sanki bir yerlerini kesiyorlar gibi. konuşmak imkansın oğlumla. akşamları mesela yatarken her akşam aksamadan bir gece bile kendisine acındırma seansları var. Şimdi yattık mesela, ağlamak istiyor ben hadi ışığı kapatıyorum diyorum anne ağlayamıyorum bekle diyor bana, bunu derken gülüyor ama. sonra ağlamak için anneannem burda değil. teyzem burda değil babaannem burda değil diyip kendini önce bi üzüyor sonra ağlıyor. tabi ben onlar kendi evinde burası bizim evimiz bizde her gün olamazlar diyerek daha çok ağlatıyorum. bi 10 dakika böyle içlene içlene ağlıyor anne tamam bitti diyo. sarılıp öpüşüp uyuyoruz. psikolog biliyor bu durumu. öğlenleri uykuda olmuyor. akşamları oluyor. Çok hassas ağlamayı seviyor bazı insanların karakteri böyledir. üzülmek hoşlarına gider dedi şok oldum. benim babaannemde böyle bir huy vardı rahmetlide. üzülmeyi seven bir insandı.
ayyy çok kötü yaa böyle bi huya sahip olmak. Melankoliklik. İnşallah sadece bir döneme ait bir süreçtir, geçer. Yoksa hayatı boyunca çok zorlanır.
 
Çocuğunuz büyük olasılıkla "üstün zekalı" bir çocuk..yani bilişsel gelişimi yaşıtlarının çok önünde gidiyor.Bu beraberinde bazı problemlere de sebep oluyor bunlardan bir tanesi karşısındaki yetişkinle (ebeveyn,öğretmen) kendini denk görmesi ve kendi tercihlerini uygulamayı o yetişkininkinin komutlarını uygulamaya yeğlemesi.Bunun sonucunda ortaya çıkan gerilimin getirdiği çatışmayı çözebilecek olgunlukta olmadığı (sonuçta duygusal olarak henüz 4 yaşında bir çocuk) için yaşadığı gerilimi ağlayarak boşaltmaya çalışıyor.Duygularını ifade etme repertuarını genişletmek üzere çocukla oynadığınız oyunları, okuduğunuz kitapları özellikle yaşanan çatışmaları yapıcı çözmek konusunda seçerseniz, bu konuda etkinlik planlaması yaparsanız faydalı olur. Çocuğunuz gibi üstün zekalı olan çocuklarda uyum problemlerinin başlamasından akranları ile anlaşamayıp sadece yetişkinlerle vakit geçirmeye çalışmasından biraz korkarım.
 
Çocuğunuz büyük olasılıkla "üstün zekalı" bir çocuk..yani bilişsel gelişimi yaşıtlarının çok önünde gidiyor.Bu beraberinde bazı problemlere de sebep oluyor bunlardan bir tanesi karşısındaki yetişkinle (ebeveyn,öğretmen) kendini denk görmesi ve kendi tercihlerini uygulamayı o yetişkininkinin komutlarını uygulamaya yeğlemesi.Bunun sonucunda ortaya çıkan gerilimin getirdiği çatışmayı çözebilecek olgunlukta olmadığı (sonuçta duygusal olarak henüz 4 yaşında bir çocuk) için yaşadığı gerilimi ağlayarak boşaltmaya çalışıyor.Duygularını ifade etme repertuarını genişletmek üzere çocukla oynadığınız oyunları, okuduğunuz kitapları özellikle yaşanan çatışmaları yapıcı çözmek konusunda seçerseniz, bu konuda etkinlik planlaması yaparsanız faydalı olur. Çocuğunuz gibi üstün zekalı olan çocuklarda uyum problemlerinin başlamasından akranları ile anlaşamayıp sadece yetişkinlerle vakit geçirmeye çalışmasından biraz korkarım.
Merhabalar, Bilgilendirme için teşekkür ederim.
Oğlum bazen bizle yani büyüklerle oturup konulara dahil olmaya çalışıyor aklınca sonra kalkıp gidiyor oynuyor odasında oyuncaklarınla, komşu kızıyla kanki çok güzel oynarlar, sonra bi bakmışız yanımızda oturuyor laf dinliyor kız gelip çağırır gitmez, gitmeye kalkar koridordan geri döner anne ben sizi çok seviyom biliyosun dimi der oyuna gider. 10 dakika sonra yine, anne ben babamı da severim der geri gider. bi vıcıkımsı halleri var. sevgi pıtırcığı, o çok ağlama krizleri kalmadı en azından okulda kalmadı hiç ağlamıyor desem yalan olmaz.
bu dönem daha iyi dinliyor öğretmenini. emir kipiyle konuşmayı bıraktı tamamen. her cümlesinin sonunda lütşen (lütfen) var :)
 
X