4yas oglumla alakalı

Benimki 18 aylık, doğumdan itibaren ara ara bir kaç saat halalar, anneanne,babaannelere bırakırım. Henüz yatılı bırakmadım hiç.
Bu arada benim de depresyonum ağır geçti ama yansıtmamaya çalıştım. Öz bakımını hep kendim yaptım, her ağladığında yanında bittim vs ama ben odasını çok erken ayırdım. 4 aylık falandı başka odada yattığında ve her ihtiyacı olduğunda gözünün önünde olmasam da geleceğimi anladı sanırım. Yani bence o depresyonla çok bir ilgisi yok o konuda içiniz rahat olsun.
Bence bir uzmana danışın muhakkak.
 
Uykuya dalarken oğlum da anne baba orda misiniz diye sorar, ama gece uyku arasında pek yapmaz.

Bir de mesela ben zaten herkese çocuk bırakamam ama anneanne dedesi teyze ve sevdiği komşu ablasıyla babayı saymadım bile rahatça kalır.

Keyfi yerindeyse gelme der bana
Ne yapılır bilemiyorum, her çocuğun kendi handikaplari oluyor sonuçta..

Ama siz çözüm bulamıyorsanız yardım almaktan çekinmeyin derim.
 
Bu olay sadece sizin başınıza gelmiyor emin olun.
Özellikle de ev hanımı annelerin başına gelen bir olay çünkü onlar sürekli çocuklarıyla beraber çok nadir anne çocuğunu başkasına bırakıp gezmeye gidiyor geneli ise o da gezsin benimle bir şey olmaz diyor. Ama ara ara çocuklardan annenin evin içinde dahi olsa uzak durması gerek ki çocuk bağımlı olmasın.

Olaya ev içi uzaklasmayla başlayın mesela babası ile bir odada oynarken siz ben ( bir şey uydurun) onu yapicam diyip odanın birine girin ve 1 2 saat çıkmayın. Çıkınca ise en önemli kısım olarak bak sana söylediğim gibi geri geldim diyin. Ama aglasada odadan çıkmayın buna alışsın. Ayrıca evde ilgilenecek başka biri yoksa öyle tek odaya girmeyin içerde asla yanlız kalmamalı.

İkinci olarak sevdiği birine bırakarak devam edebilirsiniz. Ona saati gösterim 'bak yarım saat sonra gelicem beni burada bekle başka yere gitme yoksa seni burada bulamazsam üzülürüm' diyin ve dediğiniz sürece çevrede dolanıp gelin. Bunu yaklaşık haftada 2 kere mutlaka yapın. ( Süre yarım saat olması şart değil ilk olarak 10 15dk ile de başlayabilirsiniz) döndüğünüzde ağlamış bir çocukla karşılaşacaksınız büyük ihtimal sakince gülümseyin sarılın ve tekrar söz verdiğim saatte döndüm diyin.

Zamanla süreyi ve günleri uzatarak denemelere devam edin emin olun en fazla 3 aya alışır o da en fazlaa...

Kusura bakmayın uzun yazdım. Mevzu çocuk olunca açıklama yaparak yazmak istiyorum.
 
Güvenli bağlanan çocuk gerektiğinde güvenli ve rahat ayrılır.
Çocuğunuzu hiç görmeden, akran-yetişkin iletişimini gözlemlemeden ve doğumdan itibaren gelişim öyküsünü sizden dinlemeden 'oğlunuz güvenli-kaygılı-kaçıngan vb. bağlanmış' diye kesin bir yorum yapamam.
Bununla birlikte anlattıklarınızdan bu konuda bazı sorunlar olduğunu düşünüyorum.

Ancak anaokulunda çocuğunuzun oryantasyon süresi ve ona yaklaşım nasıldı?
Bu çok önemli.
Her çocuğun oryantaayonu kendine özgü şekillenir, bizim 3-4 yaş grubunda tam anlamıyla uyum sağlaması 1-1,5 ayı bulan öğrencilerimiz oldu.

Çocuklarla çalışan bir uzman olarak gece,
uyku öncesinde/arasında yaşanan kaygılı durumları çok önemsiyorum.
Bu durum benim için alarmdır ve uzman yardımı almak gerektiğinin göstergesidir.
Lütfen oyun terapisi yetkinliği olan bir çocuk-ergen psikoloğundan yardım alın.
Evladınızı sağlıkla ve sevgiyle büyütün.
 
Ona saati gösterim 'bak yarım saat sonra gelicem beni burada bekle başka yere gitme yoksa seni burada bulamazsam üzülürüm' diyin
Bu da doğru bir tavsiye değil, sizde işe yaramış olabilir bununla birlikte zaten kaygılı olan bir çocuğa, annesinin 'seni burada bulamazsam üzülürüm' demesi extra kaygı hatta suçluluk duygusu yükler.
'Ben dili' muhatabamıza suçluluk duygusu yüklüyorsa kullanılmaması daha doğrudur hele de muhatap çocuksa.
'Başka yere gitme' yönergesine hiç girmiyorum.
 
Bu doğru bir tavsiye değil, üzgünüm.
Bazı pedagoglarla çalıştım hiç birinin herhangi bir sorunu olan çocuğa aglamadan olayları astiklarini hiç görmedim.
Bir uzman olarak, size sadece bu göstergeleri anlatan bir anneye nasıl bir tavsiyede bulunurdunuz?
(Sorumu yanlış anlamayın bilgi toplamak istiyorum bu benim işim için önemli.)
Bir de ikinci alintiniz için bu karşı tarafa ekstra kaygı vermek değil aksine orada bulunmaya devam ettiği her saniye annesinin gelebileceğini aşilamasidir.
Bir çocuk gelişimci öğretmen staj dönemimdeki bir çocuğun sorununu bu şekilde 2 gün içinde halletmisti ve bana 'karşı tarafa verilen sorumluluk ve yonergeleri çocuğun tüm zaman boyunca aklında tutacağını unutma bu yüzden kesin ve olacaklari ona sun' demsiti.
 
Anormal bır durum oldugunu mu dusunuyorsunuz? Normalde baska cocuk bugun gıdermıydı aıle buyuklerı ıle gezmeye
5 yaşında oğlum var. 4 yaşında anaokulunw başladı. Ve evet bensiz amcası, dayısı, teyzesi, dedesi gibi 1.derece yakınlarıyla gezmeye gider, hatta kendi ister bunu. Bir süre mühlet verin. Sizin bir yere gitmeyeceğinizi, onu bırakmayacağınızı düşündüğü zaman teklif edin.
 
Okula onu tabiri caizse terkediyormuş günü duygusallık da değilde, orada arkadaş kuracağı, yeni şeyler öğreneceği şeklinde bırakın. Eşim de ayrılırken zorluk yaşıyordu, öğretmeni hemen uyardı oğlunuza bağımlısınız, o siz giderken üzülüyor ama içeri girince gayet güzel vakit geçiriyor, böyle yaparsanız her sabah aynı sorunu yaşayacaksınız diye.
 
Öncelikle dikkatimi çeken ; " oğlanı bize Verde yemeğe gidelim " cümlesi oldu.

Anne babadan izin alınır sonra çocuğa direkt sorulur ; yemege gelmek ister misin bizimle , bir kaç saat sohbet eder gezer seni evine bırakırız " tarzindq bir yaklasim daha doğru olur bana göre.

Oğlanı bize ver cümlesi çocukta farklı yankilanmis olabilir.

İkincisi bıraktığınız kreş güvenilir miydi , çocuğunuza yanlış yaklaşarak bunu oluşturmuş olabilirler.

Lohusa depresyonu geçirdim dediniz, bu süreçte nasıl davrandiniz oglunuza ?

Şu an için üstüne gitmeyin derim. Beraber vakit geçirin, eğlenin , anne baba çocuk olarak gezin.

Bir yere gitmesine gerek yok ki bana kalırsa. Bir süre sonra zaten bagimsizlasacaktir.

Uykudan uyanıp size bakması endişe verici, bu konuda uzman desteği almalısınız.
 
Bir yere giderken çocugun rızasınin olması gerektiğini düşünüyorum. Ama sizin durumunuz da bu istisna cocugunuz kaygılı bağlanmış birkac saat anneanneye amcaya dayiya biraka biraka alisacak ayriliga uzman desteği gerekiyor. Sizden ayrilirken aglayabilir ama ortamda siz olmadiginizda sürekli ağlıyor mu bu önemli.
Okul öncesi ve 1.sınıf çocukları sürekli ağlar ilk hafta. Hatta yasi kücük olduğu için sürekli ağlayan bu yüzden ailesiyle konusulup okuldan aldirilan cocuk biliyorum. Ağlamaması sorun olurdu asıl.
 
B BLUES

Ben 'çocuğu hiç ağlatmayalım' diyen uzmanlardan değilim aksine ağlamanın
çocuk-yetişkin herkes için pek çok durumda sağaltıcı/rahatlatıcı etkisi olduğunu düşünüyorum.
Bununla birlikte ağlayan bir çocuğu iletişimsiz/tepkisiz/ilgisiz bırakmak onu öğrenilmiş çaresizlikle tanıştırır.
'Ağlar,ağlar,susar' diye tarif edilen bu yaklaşımla çocuk bir süre sonra çaresizlikten uyum sağlar yeni durumu, mecburen kabullenir,
biz de onu 'bak alıştı' diye yorumlarız.

İkinci durumda çocuğa 'başka yere gitme' demek çok anlamsız birincisi çocuk bağımsız, tek başına hareket edebilecek yaş ve yeterlilikte değil dolayısıyla aslında çocuğun aklında, gündeminde olmayan bir hususu onun aklına sokuyoruz.
Ayrıca böyle durumlarda sorumluluk -yaşı gereği- çocukta değil onun emanet edildiği yetişkindedir.

Çocuğun bulunduğu ortamdan ayrılması durumunda niye 'ben üzülürüm' deyip çocuğa duygusal bir sorumluluk ve annesini üzme endişesi yüklüyoruz?
Çocuk zaten kısa süreli de olsa -ki bu yaş çocuğunda saat-zaman kavramı yoktur,
vakti somut örnekle anlatmak gerekir-
anneden ayrı bir başka yetişkinle kalacağı için zaten tedirgin.

Ben konu sahibine genel geçer tavsiye veremem çünkü ne çocuğu tanıyorum,
ne gelişim öyküsünü biliyorum,
ne de annenin ebeveynlik tarzına vakıfım.

Size örneklik eden çocuk gelişimci öğretmen bahsi geçen çocuğa niye öyle yaklaştı bilmiyorum.
Çocuğun mizacı, yaşı, gelişim özellikleri,
okulda oryantasyonun nasıl uygulandığı,
okulda kaçıncı yılında olduğu,
o yıl okulda geçirdiği süre (gün-saat)
kaçıncı çocuk olduğu,
çocuğa bakım verenlerin sayısı-niteliği-tarzı vb çok etken çocuğa yaklaşımımızda rol oynar.
O nedenle nokta atışı tavsiye verebilmek için vakayı tanımamız, gözlemlememiz lazım.

Bununla birlikte bu konuda ben öncelikle çocukla değil anneyle hatta mümkünse
anne-babayla çalışırdım.
Çünkü çocuk mizacın etkisini dikkate almakla birlikte yüksek ihtimalle ebeveyn tutumları nedeniyle bu tip davranışlar sergiliyor.
Sonra da ayrılık kaygısını yoğun yaşadığı belli çocukla, kaygıları giderme ve özgüven sağlama yönünde oyun terapisi yöntemiyle çalışırdım.

Bu konu bu platformdan verilecek bir, iki
tavsiye ile çözülmeyecek kadar çok boyutlu.
En azından benim bakış açımla.
 
Yani esas mevzuyu anne baba ile çözmek.
1 geçmişi öğren (anne baba tutumu v.b...)
2 anne babaya yonerge ver.
Peki (bu konu dışında) anne baba çocuğa nasıl bir yönerge verecek mesela acil bir yere gitmesi gerekti ve cocugu bir büyüye bırakacak bu zaman çocukla ne konuşmalı?
 
Merakımdan soruyorum "ağlar ağlar susar" dediniz ya bunun yanlış olduğunu söylediniz peki nasıl olacak ?
 
Merakımdan soruyorum "ağlar ağlar susar" dediniz ya bunun yanlış olduğunu söylediniz peki nasıl olacak ?
Belirli bir süre ağlamasına izin veriliyor her çocuk için genelde uyku eğitiminde çok söylenir. Fazla ağlama çocuğun ihtiyaçlarını karsilalamama ve ozguvern eksikliği yaptığı için önerilmiyor. Onun yerine alıp çocuğu rahatlatıp yeni baştan başlamak öneriliyor.

Tabii benim az önce verdiğim olayın ağlar ağlar susar ile ilgisi yoktu çünkü yanında onun dikkatini dagatabilecek başka biri daha vardı.
 
Şöyle izah edeyim.
Güvenli bağlanan-doğru ebeveyn tutumlarına maruz kalan çocuklar (başka bir travmatik durum yaşamamışsa; kaza, ameliyat vb)
3 yaş itibariyle sosyal anlamda gelişim göstermeye başlar ve zaten kısa süreli ayrılıklarda ciddi sorunlar yaşanmaz.
Konu sahibinin çocuğunda bu durum kaygı haline ulaşmış dolayısıyla akşamdan sabaha konuşmayla/telkinle çözmek çok zor.
Bebekler ve çocuklarla önce ev içinde kısa süreli farklı ortamlarda bulunarak bunun alıştırmasını yapmak lazım.
Önceki sayfalarda bir arkadaş yazmıştı sanki.

Ani ve acil bir durum gelişti ve anne gitmek zorunda.
O zaman çocuğun göz hizasına inip sakin bir tavırla, durumu açıkca anlatacak ve ona somutlaştırarak geleceği zamanı anlatacak.
Mesela akşam baban işten gelmeden önce ben eve dönmüş olacağım.
Tvde izlediğin çizgi film ..... bitmeden dönerim vb.
Sonra da çocuğa kendisine ait bir eşyayı emanet verecek.
Annenin fotoğrafı olabilir, evin anahtarı olabilir,
'bu ben gelene kadar sende dursun gelince bana geri verirsin' diyerek somut bir nesne ile aralarındaki bağın kesilmediğini vurgulayacak.
Umarım yeterince açıklayıcı olabilmişimdir.
 
Merakımdan soruyorum "ağlar ağlar susar" dediniz ya bunun yanlış olduğunu söylediniz peki nasıl olacak ?
Çocuk ağlıyorsa, huzursuzsa önce sebeplere odaklanmak lazım.
Niye ağlıyor?
Ya bir ihtiyacı karşılanmadı ( fiziksel/duygusal)
Ya önceki olumsuz deneyimler hatırlandı
Ya da çocuk hatalı ebeveyn tutumları nedeniyle bunu alışkanlık haline getirdi, ağlamak artık çocuğun birincil iletişim yolu oldu.

İlk iki durum geçerliyse çocuğa dokunmak, sarılmak ve duygusunu anladığımızı, kabul ettiğimizi göstermek lazım.
Çocuğa şu çok iyi verilmeli yanlış veya olumsuz duygu yoktur-öfke dahil- yanlış söz ve davranış vardır.
Yansıtma tekniği kullanarak;
-Şu anda ........ yapamadığın/yiyemediğin için üzgünsün farkındayım, diyerek onu anladığımızı, duygusunu fark ettiğimizi göstermek lazım.
Bu noktadan sonra inanın pek çok durumda çocuklar hemen işbirliğine açık hale geliyor.
Defalarca tecrübe ettim bunu.
Sonrasında duruma göre açıklama, alternatif sunma, erteleme vb gündeme gelir.
Bu konu çok kapsamlı, çocuklarla kendi duygularını fark etme, anlama ve duyumları (duyguların bedende oluşturduğu his/tepki) hissetme ile ilgili çalışmak lazım.

Konuyla ilgili olarak Aletha Solter ve İsabella Fillizoat'ın çok güzel kitapları var.
 
Önceki sayfalarda ben yazmıştım.
Şuan benim ilk dediklerimle aynı şeyleri yazmışsınız aslında tek farkı benim zamanında öğretmenimden öğrendiğim 'burada beni bekle' yerine 'anahtar sende kalsin' gibi somut bir eşya ile yapmak daha uygun demişsiniz.

Peki bilgiler için teşekkürler.
 
Yorumlarda kullanıcı adlarına çok dikkat etmiyorum.
Sizin ilk yorumunuzda benim yanlış bulduğum husus daha çok ebeveynin 'başka yere gidersen ben üzülürüm' cümlesiydi.
Fark ettiyseniz tüm yorumunuzu değil iki cümlenizi alıntılayarak itiraz ettim.
Demek ki diğer hususlarda bana yanlış gelen bir şey olmamış tam tersine verdiğiniz bir örneği doğru bulmuşum.

Ayrıca psikolojik danışmanlıkta farklı ekoller olduğu gibi çocuk eğitiminde de farklı bakış açıları ve yaklaşım tarzları olabilir.
Bu noktada 'otoriteyim' diye bir iddiam yok.
Sadece aldığım eğitim ve okuduğum güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre bana yanlış gelen kısımlara itiraz ettim.

Size de bu noktada olgun tavrınız için teşekkür ederim.
Sevgiyle kalın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…