Kızlar size okuduğum kitaptan bir alıntı yazmak istiyorum biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim ::
Zihinde Yeme Eğzersizi
YApacağımız çalışmada zihinde yemek yiyerek, tokluk merkezini uyaracağız.
Bu uygulama için, daha önceki çalışmalarımdan birini karşılıklı diyalog halinde sunacağım.
"Bu uygulama için sahneye kim gelmek ister?"
"Peki bir daha istediğimiz yiyieceği yiyebilecek miyiz? Ona göre gelelim".
Gülüşmeler olur... Sonra el kaldıranlar arasından biri sahneye gelir. Komik bir ortam vardır. Sandalyeye oturan kişi yüzüme bakar ve güler. Ben de gülmeye başlarım.
"Peki ne yemek istersiniz?"
Bütün salon tekrar güler. Nedense her gün yaptığımız bir şeyi, şimdi zihnimizde yapmaya kalktığmızda bu herkese komik gelir. Sandalyede oturan kişi gülerek, "Çikolatalı pasta olsun", der.
"Peki çikolatalı pasta yemeğe hazır mısınız?
"Her zaman"
"Tamam en çok sevdiğiniz çikolatalı pastayı biraz anlatır mısınız?"
"Şöyle içi krokanlı, bitter kokusu yoğun, içinde ikolata parçaları olan, kahve tozları ile süslenmiş, bol kremalı bir pasta".
Herkes kahkaları basmı, kendi hallerine gülmekteler.
"Peki o zaman yavaşça gözlerinizi kapatın. şimdi şu en sevdiğiniz pastayı gözünüzün önüne getirin ama sakın yemeyin. Gözünüzün önünde o en sevdiğiniz çikolatalı pasta olsun. önce kokusunu içinize çekin. O yoğun bitter kokukusunu duyun. Çikolataları ve kremayı pastanın üzerinde görün."
"Görmez miyim, yememek için kendimi zor tutuyorum Ağzım sulandı..."
"Çatalınızla pastanın ucundan bir parça alın, pastayı bölerken kremaların nasıl dışarı çıktığını ve pastanın o yumuşak dokusunun nasıl bölündüğünü hissedin. Şimdi atalı ağızınıza kadar götürün ve bir daha kokusunu duyun."
"Ama şimdi yiyeceğim.."
Herkes tekrar gülüşür..
"Şimdi o parçayı ağzınıza atın. Güzelce ağzında bıraktığı tadı hissedin. çikolata ve krokan parçalarının çıkardığı sesi duyun. bozğazınızdaki o çikolata duygusunu hissedin. Damağınızdaki tadı, dişlerinizin arasındaki pastayı güzelce bitirin.
"Şimdi, ikinci çatalı alabilirsiniz".
"Sonsuza kadar yiyebilirim. Bir insan nasıl bu tadı bırakabilir ki?"
Gülüşmeler devam eder.
"Ve önünüzdeki pastayı her çatalda tüm duygusunu hissederek yemeğe devam edin. Her seferinde, genzinizdeki duyguya, ağzınızdaki tada bakın."
"Evet çok lezzetli bir çikolata duygusu ama genzim biraz yanazr gibi oldu. bir bardak su içmek istiyorum."
"Evet ama şimdi değil. Yemeğe devam etmenizi istiyorum. Önünüze altı kişilik bir pasta gelsin. Şimdi elinize kocaman bir kaşık alın. Pastayı kaşıklamanızı istiyorum. Ağzınıza kocaman bir kaşık pasta atın ve ağzındaki krokanları ve çikolatayı tekra ve tekrar hissedin. Damağınızdaki şekeri hissedin. Hatta kaşığı değiştirin ve kocaman tahta kaşıkla yemeğe devam edin."
"Tahta kaşık biraz mide bulandırıcı oldu, tahtanın kokusunu da duydum burnumda."
"Biliyorum ama önemli olan pasta; pastaya yoğunlaşın ve yemeğe devam edin. Altı kişilik pastanın yarısı bitsin. Şimi kalan yarısını elinizle yemeğe devam edin. Her seferinde parmaklarınızda kalan kremaları yalayabilirsiniz."
"Burnuma ağır bir krema kokusu geldi. Parmaklarımdaki çikolata kokusu yüzünden parmaklarımı yalamak istemiyorum. çok susadım."
"O zaman bir bardak sıcak çikolatalı krema içtiğinizi düşünmeni istiyorum. Boğazınızdan su yerine sıcak çikolata aksın."
"Şu an ağzıma mide öz suyum geldi sanırım. Ayrıca çikolata kokusu ağırlaşmaya başladı. Sanırım şimdilik yeter. Yemesem olur değil mi?
"Hayır, özellikle bu noktadan itibaren devam etmenizi istiyorum. Şimdi önünüzde bir tepsinin içinde çikolata gelsin ve ağzınla çikolatalı pastayı yemeğe, dişlerinizle krokanları bulmaya çalışmanızı istiyorum."
"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum."
"Devam devam... Yüzünüzü yıkamadan uyuduğunuzu düşünün, sabah kalktığınızda ne hissederdiniz?
"Saçlarımın krema koktuğunu düşünmek, gerçekten midemi bulandırdı."
"Biliyorum kahvaltıda sıcak çikolata ve pasta olsa..."
"Sanırım kusacağım.
Salondan koşarak uzaklaşır ve herkesin yüzünde berbar bir ifade vardır. uygulama bittikten sonra, herkes köşede bekleyen soğuk su şişelerine doğru koşmaya başlar. Günlerdir, susuz kalmış gibi su içerler. Salondan biri suyu içtikten sonra şöyle der:
"Hayatımda içtiğim en güzel suydu diyebilirim. Oh be, dünya varmış!...
Herkes yine birbirine bakar ve gülümser...
Yukarıdaki uygulamayı istediğiniz bir yiyiecek için yapabilirsiniz. Beş duyunuza da hitap edecek şekilde zihninizde canlandırın. Yemeden öne zihnininzde canlandığına emin olun. işte tam bu nokta istahınımızın açıldığı noktadır. ağzımıza ilk götürdüğümüz anı düşünmek, o yiyeceği yememiz için gereken motivasyonu yaratır. ama ikinci ve üçüncü aşamaya geçtiğimizde, bu sefer de o aşamadaki durumları yaşamaya başlarız. Mide gereken tepkiyi verir. O nokta doygunluk noktasıdır ve sizi bir noktaya kadar tatmin edecek bir uygulamadır. Bu çalışmayı tok olduğunuz ve hala yemek yemek istediğiniz zamanlarda uygulayın...