- 1 Kasım 2014
- 9.332
- 14.199
- 298
- Konu Sahibi Cherry Mom
- #135.481
Başarı, öz disiplinin çocuğudur.
Öz disiplin yoksa başarı da yoktur.
Bütün büyük başarılar, öz disiplini olan insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Öz disiplin, sizin kendi duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınız kontrol edebilme gücünüzdür.
Ya istemediğiniz duygu, düşünce ve davranışlarınızı sizi kontrol eder ya da siz onları kontrol ederek dengelersiniz.
Öz disiplin olmadan, en küçük hedeflere ulaşmak bile imkânsızlaşır ama öz disiplinle, her şey mümkündür.
Çünkü taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.
Siz ne kadar zeki, ne kadar kapasiteli olursanız olun ya da ne kadar çok imkâna ve fırsata sahip olursanız olun…
Bunların hiçbiri, siz yerinizden kalkıp, çalışmadıkça size başarı getirmez.
Peki, nasıl öz disiplin sahibi oluruz?
Önce hedefini belirle
Eğer bir hedefiniz yoksa elbette bir başarınız da, başarmak için bir motivasyonunuz da olamaz.
Her şey, bir hedef belirlemekle başlar.
Hedef belirlemek, sizin düşüncelerinizin ve enerjinizin; hedefinize odaklanmasını sağlar. Aksi halde, düşünceleriniz ve enerjiniz dağınıktır.
Önce acıyı çek
Önce acı çekip, sonra hazzı yaşamayı beklemek gerekir. Bu, başarının birinci kuralıdır.
Onun için önce acı çekmeyi, çaba göstermeyi, emek vermeyi, terlemeyi öğrenin. Bu
konuda kendinizi eğitin.
Bütün şampiyonlar, önce acı çekmesini, çaba göstermesini, çalışmasını bildikleri için şampiyondur.
Hazzı yaşamayı ertele.
Gerçek mutluluk ve başarı, insanın elinden geleni yapmasıdır.
Elinden geleni yapmak, insanın kendini değerli hissetmesini, kendine saygı duymasını sağlar.
Başarı, elinden geleni yapmaktan sonra gelen bir sonuçtur.
“Önce zevki yaşayayım, keyfim gelince çalışmaya başlayayım” diye düşünenler, daima yapacakları işleri ertelerler.
Sonuçta, işler birikince de, “zaten yetişmeyecek” düşüncesinin kıskacına yakalanırlar.
Oysa her zaman ve her dakika, elinden geleni yapmak, başarıdan daha büyüktür.
Sonuca odaklanın
Yapmak istemediğiniz çalışmanın sonucuna odaklanın.
Düşünün; o çalışmayı tamamladığınızda, kendinizi ne kadar mutlu, neşeli, coşkulu ve tatmin hissedeceksiniz?
Önce çalış sonra iste!
Genellikle motivasyonu; çalışma isteğine sahip olmayı, çalışmaya başlamadan önce
edinmemiz gerektiğini düşünürüz.
Gündelik yaşamımızda, bu çoğu zaman mümkün değildir. Beklediğiniz ilham bir türlü gelmez.
Harekete geçmek için yelkenlerinizi uçuracak sihirli rüzgârı günlerce, haftalarca beklersiniz. Bu sırada, ertelemek için kendinize “mantıklı (!) gibi gelen” yüzlerce mazeret bulursunuz.
Beklediğiniz rüzgâr asla gelmez.
Öz disiplin sahibi insanlar, harekete geçmek için; motive olmayı, isteklerinin gelmesini;
rüzgârın esmesini, ilhamın doğmasını beklemezler.
Onlar, rüzgâr yoksa küreklere asılmasını bilirler.
Ve yine bilirler ki küreklere aslınca, rüzgâr zaten gelecektir. Beklenen rüzgâr da daima gelir.
eftal orhan
Öz disiplin yoksa başarı da yoktur.
Bütün büyük başarılar, öz disiplini olan insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Öz disiplin, sizin kendi duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınız kontrol edebilme gücünüzdür.
Ya istemediğiniz duygu, düşünce ve davranışlarınızı sizi kontrol eder ya da siz onları kontrol ederek dengelersiniz.
Öz disiplin olmadan, en küçük hedeflere ulaşmak bile imkânsızlaşır ama öz disiplinle, her şey mümkündür.
Çünkü taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.
Siz ne kadar zeki, ne kadar kapasiteli olursanız olun ya da ne kadar çok imkâna ve fırsata sahip olursanız olun…
Bunların hiçbiri, siz yerinizden kalkıp, çalışmadıkça size başarı getirmez.
Peki, nasıl öz disiplin sahibi oluruz?
Önce hedefini belirle
Eğer bir hedefiniz yoksa elbette bir başarınız da, başarmak için bir motivasyonunuz da olamaz.
Her şey, bir hedef belirlemekle başlar.
Hedef belirlemek, sizin düşüncelerinizin ve enerjinizin; hedefinize odaklanmasını sağlar. Aksi halde, düşünceleriniz ve enerjiniz dağınıktır.
Önce acıyı çek
Önce acı çekip, sonra hazzı yaşamayı beklemek gerekir. Bu, başarının birinci kuralıdır.
Onun için önce acı çekmeyi, çaba göstermeyi, emek vermeyi, terlemeyi öğrenin. Bu
konuda kendinizi eğitin.
Bütün şampiyonlar, önce acı çekmesini, çaba göstermesini, çalışmasını bildikleri için şampiyondur.
Hazzı yaşamayı ertele.
Gerçek mutluluk ve başarı, insanın elinden geleni yapmasıdır.
Elinden geleni yapmak, insanın kendini değerli hissetmesini, kendine saygı duymasını sağlar.
Başarı, elinden geleni yapmaktan sonra gelen bir sonuçtur.
“Önce zevki yaşayayım, keyfim gelince çalışmaya başlayayım” diye düşünenler, daima yapacakları işleri ertelerler.
Sonuçta, işler birikince de, “zaten yetişmeyecek” düşüncesinin kıskacına yakalanırlar.
Oysa her zaman ve her dakika, elinden geleni yapmak, başarıdan daha büyüktür.
Sonuca odaklanın
Yapmak istemediğiniz çalışmanın sonucuna odaklanın.
Düşünün; o çalışmayı tamamladığınızda, kendinizi ne kadar mutlu, neşeli, coşkulu ve tatmin hissedeceksiniz?
Önce çalış sonra iste!
Genellikle motivasyonu; çalışma isteğine sahip olmayı, çalışmaya başlamadan önce
edinmemiz gerektiğini düşünürüz.
Gündelik yaşamımızda, bu çoğu zaman mümkün değildir. Beklediğiniz ilham bir türlü gelmez.
Harekete geçmek için yelkenlerinizi uçuracak sihirli rüzgârı günlerce, haftalarca beklersiniz. Bu sırada, ertelemek için kendinize “mantıklı (!) gibi gelen” yüzlerce mazeret bulursunuz.
Beklediğiniz rüzgâr asla gelmez.
Öz disiplin sahibi insanlar, harekete geçmek için; motive olmayı, isteklerinin gelmesini;
rüzgârın esmesini, ilhamın doğmasını beklemezler.
Onlar, rüzgâr yoksa küreklere asılmasını bilirler.
Ve yine bilirler ki küreklere aslınca, rüzgâr zaten gelecektir. Beklenen rüzgâr da daima gelir.
eftal orhan