- 9 Kasım 2013
- 1.723
- 1.763
- 208
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #3.741
Evet, umursamadığı kısmında kesinlikle katılıyorum ben de size. Sevmiyor mu, ondan emin olamıyorum. Gerçi seviyor olsa umursuyor da olması gerekiyordu. O açıdan bakılınca onda da haklısınız.İroni yapıyorsunuz galiba ama yine de yazayım ben.
Zaten olayın dayıyla yengeyle alakası yok ki. Hatta hiç olmamış ki.
Adam konu sahibini umursamıyor. Sevmiyor da.
24 saatlik sessizlikler, hem de ne zaman? Radikal olaylardan, hastalanan sevgiliden, sinir krizinden sonra.
Bunu anlamamak için kör olmak lazım.
Konu sahibi de salak falan olmadığına göre, anladı ve evlenmeyi daha ön plana koyuyor. Veya anladı ama kendine yediremiyor.
Sen yüzüğünü geri mi verdin? Yüzükleri sen almamış mıydın?
"Ner'den baksan tutarsızlık, ner'den baksan ahmakça"
Aynen dediğin gibi. Burada dikkat edilmesi gereken "Neden yengeyi hastaneye götürdü" değil bence; "Madem 3'e kadar herhangi bir yerde (bu senaryoda hastanede) oturup ertesi gün işe gidebiliyordu, neden benimle oturup gönlümü almak için dil dökmedi" demeli.tek taş onda. atsan kafa kıracak kutusuyla beraber torpidoda.
yengeyi arayıp "ay geçmiş olsun ablacım ya hayırdır" diyerek mesele öğrenilir de gerek görmüyorum tenezzül etmiyorum. benim sorunum yengesini hastaneye götürmesi değil ki.
İroni yapıyorsunuz galiba ama yine de yazayım ben.
Zaten olayın dayıyla yengeyle alakası yok ki. Hatta hiç olmamış ki.
Adam konu sahibini umursamıyor. Sevmiyor da.
24 saatlik sessizlikler, hem de ne zaman? Radikal olaylardan, hastalanan sevgiliden, sinir krizinden sonra.
Bunu anlamamak için kör olmak lazım.
Konu sahibi de salak falan olmadığına göre, anladı ve evlenmeyi daha ön plana koyuyor. Veya anladı ama kendine yediremiyor.
(Yorumum çok dağınık olacak kusura bakmayın kızlar, işten geldim çok yorgunum. Toparlayamadım.Parça parça yazdım konuşur gibi)
Bugün de aramadı yani.. Kusura bakmayın ama iğrenç bir ilişkiniz var. Buz gibi, bir tuhaf...
O kadar çok durum oldu ki, ne adam aramaya tenezzül etti, ne de siz aramadı diye ona kızdınız. Buradaki hiçkimsenin tahammül edemeyeceği anlarda "ama" ile başlayan cümleler kurdunuz. Hani demiş ya yarın işe gidecek olan benim diye... siz o haldeyken hem de... Ne bencilce, ne bireysel... Ne kadar kabul edilemez! Ama siz tuhaf bir şekilde "benim de ertesi gün işe gitmem gerekse ben de eve giderim" falan diyorsunuz. .Öyleyse sizde de aynı türden bir bencillik söz konusu demektir.
Tuhaftır ki, sizin burada bir nevi soğukkanlılıkla yazdıklarınıza bizler okurken çıldırdık, sinirlendik. Siz olayın muhattabı olarak bizim kadar üstünüze alınmadınız. Adamın ailesi konusunda bile aynı şey geçerli. O kayınvalideyi bile savunmaya kalktınız bir ara. "ama iyi niyetliler" falan dediniz..
Ha bu arada @athenenoctua ya katılıyorum her konuda. Mükemmel yorumlar yazmış. Hep gözlemlediğim, fakat buraya yazmadığım şeyler.. Mesela kayınvalideyle girdiğiniz tuhaf, beceriksiz ve yanlış diyaloglar... Sizin de hatalarınız var. Onların taleplerini kabul etmek manasında söylemiyorum, yanlış anlamayın. İletişim anlamında, kendini doğru şekilde ifade etmek anlamında.
Bence sevgilinizle aranızda bir samimiyetsizlik söz konusu. Adeta iki yabancı gibisiniz. Birbirinizden haberiniz yok. Bunu aramadığı için de söylemiyorum. Genel iletişimsizlik ve birbirinizi hiçbir şekilde anlayamama durumunuz için söylüyorum. 9 sene deyince hakikaten inandırıcı bile gelmiyor. Bir kere siz birbirinizi tanımıyorsunuz. En temel konularda, insanın hayat görüşü ve yaşam tarzını belirleyici konularda bile birbirinizin beklentilerinden bihabersiniz.
Bu konuya ilk yorumlarımda da vardır. "9 yıllık sevgilisinin aile yapısını insan nasıl olur da hiçbir şekilde bilemez? 9 yıl bu ya en ince detaylar, aile sırları bile konuşulmasa dahi sezinlenir" gibisinden. Bu açıdan baktığımızda bence sizin ilişkinizde her zaman bir soğukluk, bir kopukluk var gibi görünüyor. İnanın burada onca kişiyiz, insanın 9 yıllık sevgilisiyle sözlenirken bu kadar üst üste şok olmasını, bu kadar ekstrem şeyler yaşamasını hiç birimizin aklı almıyor. Orada bir tuhaflık var yani..
Bunları düşünün lütfen, belki bir cevap bulacaksınız.
Bunun dışında, artık bu konuda yazmamayı düşünüyorum çünkü artık aynı şeyleri tekrarlamaktan sıkıldım. Ben sizin kadar sabırlı değilim. Bu yüzden son bir görüş belirteceğim. Bence ilişkiniz haddinden fazla laçkalaştı. Resmen çürüdü. Artık evlenseniz de mutlu olabileceğinizi hiç sanmıyorum. Size hayatta başarılar..
yediremiyorum. sindiremiyorum.
yediremiyorum. sindiremiyorum.
Ya evet değil mi, adam hani işe gidecekti, uykusuz kalmasındı? Ama 3e kadar ayaktaymış.Aynen dediğin gibi. Burada dikkat edilmesi gereken "Neden yengeyi hastaneye götürdü" değil bence; "Madem 3'e kadar herhangi bir yerde (bu senaryoda hastanede) oturup ertesi gün işe gidebiliyordu, neden benimle oturup gönlümü almak için dil dökmedi" demeli.
Bu yüzük verilme kısmı da nasıl gerçekleşmiştir kimbilir. Gümüş alyans sizdedir kesin, ee tek taşı sizde bırakmayacakları aşikardı zaten.tek taş onda. atsan kafa kıracak kutusuyla beraber torpidoda.
yengeyi arayıp "ay geçmiş olsun ablacım ya hayırdır" diyerek mesele öğrenilir de gerek görmüyorum tenezzül etmiyorum. benim sorunum yengesini hastaneye götürmesi değil ki.
Aynen. Yani zaten bu da bir başka saçmalık. Ne demek "Yarın işe gideceğim, kalamam?" Hani ne bileyim, yarın Jüpiter'e uzay aracı ateşleyecek olursun da, "şöyle önden bir dinleneyim, hiçbir gecikme olmamalı" dersin.Ya evet değil mi, adam hani işe gidecekti, uykusuz kalmasındı? Ama 3e kadar ayaktaymış.
Yani neymiş, pofuduk için gösterilmeyen değer başkaları için gayet de kolay gösteriliyormuş. Dayı eşi olsa dahi... Adam sevgilisin/nişanlısını yanında durmadı ya gitti binbir saçmalıkla, var mı ötesi?
(Yorumum çok dağınık olacak kusura bakmayın kızlar, işten geldim çok yorgunum. Toparlayamadım.Parça parça yazdım konuşur gibi)
Bugün de aramadı yani.. Kusura bakmayın ama iğrenç bir ilişkiniz var. Buz gibi, bir tuhaf...
O kadar çok durum oldu ki, ne adam aramaya tenezzül etti, ne de siz aramadı diye ona kızdınız. Buradaki hiçkimsenin tahammül edemeyeceği anlarda "ama" ile başlayan cümleler kurdunuz. Hani demiş ya yarın işe gidecek olan benim diye... siz o haldeyken hem de... Ne bencilce, ne bireysel... Ne kadar kabul edilemez! Ama siz tuhaf bir şekilde "benim de ertesi gün işe gitmem gerekse ben de eve giderim" falan diyorsunuz. .Öyleyse sizde de aynı türden bir bencillik söz konusu demektir.
Tuhaftır ki, sizin burada bir nevi soğukkanlılıkla yazdıklarınıza bizler okurken çıldırdık, sinirlendik. Siz olayın muhattabı olarak bizim kadar üstünüze alınmadınız. Adamın ailesi konusunda bile aynı şey geçerli. O kayınvalideyi bile savunmaya kalktınız bir ara. "ama iyi niyetliler" falan dediniz..
Ha bu arada @athenenoctua ya katılıyorum her konuda. Mükemmel yorumlar yazmış. Hep gözlemlediğim, fakat buraya yazmadığım şeyler.. Mesela kayınvalideyle girdiğiniz tuhaf, beceriksiz ve yanlış diyaloglar... Sizin de hatalarınız var. Onların taleplerini kabul etmek manasında söylemiyorum, yanlış anlamayın. İletişim anlamında, kendini doğru şekilde ifade etmek anlamında.
Bence sevgilinizle aranızda bir samimiyetsizlik söz konusu. Adeta iki yabancı gibisiniz. Birbirinizden haberiniz yok. Bunu aramadığı için de söylemiyorum. Genel iletişimsizlik ve birbirinizi hiçbir şekilde anlayamama durumunuz için söylüyorum. 9 sene deyince hakikaten inandırıcı bile gelmiyor. Bir kere siz birbirinizi tanımıyorsunuz. En temel konularda, insanın hayat görüşü ve yaşam tarzını belirleyici konularda bile birbirinizin beklentilerinden bihabersiniz.
Bu konuya ilk yorumlarımda da vardır. "9 yıllık sevgilisinin aile yapısını insan nasıl olur da hiçbir şekilde bilemez? 9 yıl bu ya en ince detaylar, aile sırları bile konuşulmasa dahi sezinlenir" gibisinden. Bu açıdan baktığımızda bence sizin ilişkinizde her zaman bir soğukluk, bir kopukluk var gibi görünüyor. İnanın burada onca kişiyiz, insanın 9 yıllık sevgilisiyle sözlenirken bu kadar üst üste şok olmasını, bu kadar ekstrem şeyler yaşamasını hiç birimizin aklı almıyor. Orada bir tuhaflık var yani..
Bunları düşünün lütfen, belki bir cevap bulacaksınız.
Bunun dışında, artık bu konuda yazmamayı düşünüyorum çünkü artık aynı şeyleri tekrarlamaktan sıkıldım. Ben sizin kadar sabırlı değilim. Bu yüzden son bir görüş belirteceğim. Bence ilişkiniz haddinden fazla laçkalaştı. Resmen çürüdü. Artık evlenseniz de mutlu olabileceğinizi hiç sanmıyorum. Size hayatta başarılar..
evet zor çok zor hem de, zamanına acırsın emeğine acırsın sabrına acırsın ama olmaz ki böyle
teyze kızına mı takık bi yanın, ben olmazsam onu alırlar diye mi hırs oldu, ya da genel bi hırs mı en azından evlenir boşanırım gibi
9 yıl önce yaptığın seçim, erkek arkadaşın tamamen aynı kalmış olsa da, şu an seni mutlu etmiyor olabilirdi. Hepimiz değişiyoruz, her geçen gün farklı bir huy geliştiriyor olabiliriz. Keşke hepimiz her zaman doğru seçimleri yapmayı bilsek ama o zaman da anlamı olmazdı herhalde.hırs değil de, ben hayat arkadaşı seçmeyi de beceremedim.
Ya evet değil mi, adam hani işe gidecekti, uykusuz kalmasındı? Ama 3e kadar ayaktaymış.
Yani neymiş, pofuduk için gösterilmeyen değer başkaları için gayet de kolay gösteriliyormuş. Dayı eşi olsa dahi... Adam sevgilisin/nişanlısını yanında durmadı ya gitti binbir saçmalıkla, var mı ötesi?
Bu yüzük verilme kısmı da nasıl gerçekleşmiştir kimbilir. Gümüş alyans sizdedir kesin, ee tek taşı sizde bırakmayacakları aşikardı zaten.
hırs değil de, ben hayat arkadaşı seçmeyi de beceremedim.
Aynen. Yani zaten bu da bir başka saçmalık. Ne demek "Yarın işe gideceğim, kalamam?" Hani ne bileyim, yarın Jüpiter'e uzay aracı ateşleyecek olursun da, "şöyle önden bir dinleneyim, hiçbir gecikme olmamalı" dersin.
Pofuduk'un sevgilisi mühendis; evet, bu hafta yalnız kalmış şirkette diyor. Diyorum ya, ben de mühendisim ki IT sektöründe olduğum için teslimlerin saatlerle ölçüldüğü ve bütün gün odaklanmış olarak çalışmam gereken bir pozisyondayım. Sevgilim işi gereği çok sık il değiştiriyor; bu sıraAdAm_OLaCaK_KIZ 'ın oralara kitlediler garibimi. Geçen gün çok bunalmış, sabaha kadar whatsapp'tan konuştuk -ki ben de o da nefret ederiz mesajlaşmaktan.
Bunu da "biz harikayız" anlamında söylemiyorum; olağanüstü şartlar olağanüstü çözümler gerektirir diyorum sadece. Ne var yani ertesi gün azıcık uykusuz kalsa da yalandan da olsa şu kızın gönlünü alsa? Ben bir gece uykusuz kaldım; ertesi gün ölmedim ya.
Hele sevgilim sinir krizi geçirecek de ben yine "Imı işim vır" diye mıymıntılık yapacağım! "Gidemezsin" diyen proje yöneticisinin alnını karışlarım. Hele de ben bu krize sebep olmuşken.
Edit: Şu an çalıştığım yerde 10 aydır çalışıyorum. Yani yıllardır çalışıyor da rahatça atarlanıyor değilim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?