9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

ya sen 26 yaşında adamsın, askerliğini yapmışsın, çalışıp para kazanıyorsun. ne demek "annem seni istemiyor"?

İlk mesajınız bu. Siz kendiniz uydurmadınız ki istemediklerini. Sevgiliniz bunu size açık açık söyledi.

İstediğiniz kararı verin ama kendinizi kandırmayın.

Zaten kimse ben bir kötülük yapayım diye kötülük yapmaz. Sizin iyi niyet dediğiniz şey basbayağı başkalarını üzmek pahasına başkalarının işine karışmak.

Olay bu da değil üstelik, sevgiliniz sizi savunmanın yanından geçmiyor. Ben dememiş miydim dedi diye nimetten sayıyorsunuz. Adam demiş ama lafını dinletememiş işte, size de gelmiş kabullenip bunu, ben yapamıyorum diyerek vazgeçiyor sizden. Siz bu adam için ''sevgilimi görmeye gittim'' diyip evine gidiyorsunuz. Basbayağı evinin önüne onu görmeye gitmişsiniz işte, gerisi ne fark eder?

Bu ailenin canına minnet. Kardeşi hakaret ediyor, babası evden kovuyor. Siz ise evlerinin önüne geliyorsunuz. Hakkınızda eminim kesin bir izlenimleri vardır.
 
Senin yazdıklarını sonuna kadar okudum canım aynısı ve tıpkısi benim kaynanam hemen hemen benzer şeyleri bende yaşadım 1 yıl nişanlı kaldım sinir hastası oldum ama çok sevdiğim için ayrılmadım sonra evliliğin ilk 3 yılı cehennem gibi geçti etmediğimiz kavga kalmadı tabiki hep esimle kaynanamla soguk savas saçma sapan nedenlerden kaç kez esimlede ipler gerildi boşanma noktasına geldik sonra ne oldu biliyormusun bosandik derim saniyorsun belkide ama değil. ..
Birgün öyle bir kavga ciktiki ilk kez arafa eşim olmadan kaynanam ve ben yüzyüze kavga ettik neler döktü eteğinden meğer ne yanlış anlasilmalar olmuş ona çok hak verdim onun penceresinden bakınca o cok haklıydı bende döktüm etegimdeki taşları oda bana hakverdi ve gözyaşlarıyla dinledi beni ...
Ogün sucluyu bulduk iletisimsizlik ... söz verdik bir daha kirildigimizida istegimizide beklentimizide açık açık konuşacağız artık savaşa son verdik sonucmu?? Daha bugün aradı 1saat dertlestik telefonda hakkini helal et çok uzun yazdım ama üzüldüm sana sarildik agladik ayrıldık demişsin yazık aşk kolay bulunur birsey değil belki örnek olur diye yazdım nisanlini aradan çıkarın ikinizde o oglanada yazık biri anası biri sevdicegi ...doğru iletişime geçin hepsi bu hakkinda hayırlısı olsun..

amin canım çok teşekkür ediyorum. bizde de aynısı olmuş. kadın kolay, anlayışlı bi kadın değil evet ama niyeti kötü değilmiş. bi de akrabalar falan hep çok yakın oturuyorlar biz gerçekten hiç başbaşa kalıp konuşmamışız cuma onu yaptık. sıkıntıların çoğu yanlış anlamalardan kaynaklı. ama işte babası da öyle olunca bi ara bana "seninle konuşmak istediğim daha çok şey vardı da şu an toparlayamıyorum" bile dedi.
senin söylediğini ben de söyledim. "bi daha öyle bi şey olunca sorun" dedim.

cidden çok aptal şeyler yemin ediyorum. kayınpederim bana diyor ki "niye size gelmek için senden izin alayım", ben diyorum ki "ya belki üstüm uygun olmaz, ayıp, hem benim hevesim var öyle kayınvalidem kayınpederim geleceği zaman yemeğimi tatlımı yapayım soframı dizeyim gelin oturun, yiyin için, önünüze koyup önünüzden kaldırayım ama habersiz geldiğinizde bi kuru çay olur". bunu gerçekten hiç düşünmemişler mesela. "orası oğlumuzun evi, biz yemeye içmeye gitmiyoruz, gider görür geliriz, allah ne verdiyse onu beraber hazırlar yer içeriz" diye düşünmüşler.
habersiz gelmek istemelerinde kötü niyet yok, benim bunu istemememde de kötü niyet yok. ama konuşulmadı işte bu zamanında. hep ondan.

paylaştığınız için teşekkürler ayrıca.
 
Emin misiniz?

Ayrıntılardan öyle hatırlamıyorum.

En basitinden bu kadar sene işlerin resmileşmemesinin sebebi onlar değil mi?

Bir de size seni annem istemiyor diyen biri varken ortada, nasıl istemedikleri için değil de yani huyları öyleymiş diyorsunuz?


bu kadar sene işler resmileştirilmemiş çünkü bizde uzun süre beklenecekse söz takılır, gerekirse 5 sene de sözlü beklenir ama onlarda sözle düğün arası ortalama 2-3 ay olurmuş.

annesi de onların evine yemek yiyip gidiyorum diye istememiş. bi daha gelmesin deme sebepleri yani.
 
İlk mesajınız bu. Siz kendiniz uydurmadınız ki istemediklerini. Sevgiliniz bunu size açık açık söyledi.

İstediğiniz kararı verin ama kendinizi kandırmayın.

Zaten kimse ben bir kötülük yapayım diye kötülük yapmaz. Sizin iyi niyet dediğiniz şey basbayağı başkalarını üzmek pahasına başkalarının işine karışmak.

Olay bu da değil üstelik, sevgiliniz sizi savunmanın yanından geçmiyor. Ben dememiş miydim dedi diye nimetten sayıyorsunuz. Adam demiş ama lafını dinletememiş işte, size de gelmiş kabullenip bunu, ben yapamıyorum diyerek vazgeçiyor sizden. Siz bu adam için ''sevgilimi görmeye gittim'' diyip evine gidiyorsunuz. Basbayağı evinin önüne onu görmeye gitmişsiniz işte, gerisi ne fark eder?

Bu ailenin canına minnet. Kardeşi hakaret ediyor, babası evden kovuyor. Siz ise evlerinin önüne geliyorsunuz. Hakkınızda eminim kesin bir izlenimleri vardır.

görmeye gittim, evet. başkası yapsa ben de onaylamazdım, o da doğru.

ben sözü bozdum. sözü bozduktan sonra gittim. düzeltmek için değil. ben ne olacağı belli olursa rahatlarım, huzura kavuşurum sandım. sözü bozarsam en azından "bitti" derim önüme bakarım sandım. öyle olmadı. bitti ama o iki gün ne çektiğimi ben biliyorum. gittim. annesiyle konuşma amacıyla da gitmedim, evin önünde beklerken bile kararsızdım. konuşmam sanıyordum. beni görmeselerdi belki de konuşmazdım. bilmiyorum. cesaret edemeyebilirdim yine de.

ama benim 9 senelik ilişkim ailesi yüzünden bitmişse, ben onca sene bekledikten sonra, söz takıldıktan sonra eşya alınacağı zaman "istemiyoruz" dedilerse, ben sadece 1.5 ay sözlü kalmışsam, ben en azından bunun nedenini bilmeyi hak ettiğimi düşündüm.

çünkü hiçbir mantıklı açıklama bulamadım. arayıp gittim diyeyse çok saçma. zaten başından beri istemiyorlarsa yine çok saçma. ben bunları düşünürken kafayı yedim.

ailesinin şu an benim hakkımda ne düşündüğünü cidden umursamıyorum, en azından 2.5 aydır düşünmekten kafayı yediğim şeylerin cevabını buldum. bazen iç huzurumuz gururumuzdan daha değerli olabiliyor, ben bunu öğrendim.

bitecekse artık bitirip yoluma devam edebilirim. kafamda soru kalmadı çünkü. düzelecekse de o konuda yapabileceğim hiçbir şey yok.
 
çünkü ben o 80 sayfada hep bi açıklama aradım. "en sonunda istemeyeceklerdi neden 9 sene boyunca hiç söylenmedi, sırf akrabalardan birini alabilmek için ben gideyim diye uğraştılar da neden vaktiyle oğullarına istemediklerini söylemediler" gibi şeylere açıklama arıyordum. açıklamamı buldum. ve burda bana 80 sayfa cevap yazan insanlara bilgi vermem gerektiğini düşündüm.
Açıklamanızı buldunuz demek. Öyleyse pek rasyonel açıklamalar beklemiyorsunuz ne güzel. Zaten davranışlarda da pek mantık yok hala yüzüğü neden geri taktığınızı anlamadım mesela
 
Açıklamanızı buldunuz demek. Öyleyse pek rasyonel açıklamalar beklemiyorsunuz ne güzel. Zaten davranışlarda da pek mantık yok hala yüzüğü neden geri taktığınızı anlamadım mesela

rasyonelden kastınız ne? sizce nasıl bi açıklama uygun olurdu? davranışlarda mantık var veya yok, "seni istemedik çünkü canımız öyle istedi, filancanın kızını alcaz biz" demediler sonuç olarak. gerekçelerini düzgünce söylediler.

yüzüğü neden geri taktığımda anlaşılmayacak bi durum olduğunu sanmıyorum. orası o gün ana baba günüydü, insanlar resmen cenazeye hazırlandılar. gelen herkes acı paylaşmaya gelmiyor hanımefendi. benim yüzüğümün olmadığı fark edildi. bu neden orda konuşulsun? yeri mi zamanı mı?
 
amin canım çok teşekkür ediyorum. bizde de aynısı olmuş. kadın kolay, anlayışlı bi kadın değil evet ama niyeti kötü değilmiş. bi de akrabalar falan hep çok yakın oturuyorlar biz gerçekten hiç başbaşa kalıp konuşmamışız cuma onu yaptık. sıkıntıların çoğu yanlış anlamalardan kaynaklı. ama işte babası da öyle olunca bi ara bana "seninle konuşmak istediğim daha çok şey vardı da şu an toparlayamıyorum" bile dedi.
senin söylediğini ben de söyledim. "bi daha öyle bi şey olunca sorun" dedim.

cidden çok aptal şeyler yemin ediyorum. kayınpederim bana diyor ki "niye size gelmek için senden izin alayım", ben diyorum ki "ya belki üstüm uygun olmaz, ayıp, hem benim hevesim var öyle kayınvalidem kayınpederim geleceği zaman yemeğimi tatlımı yapayım soframı dizeyim gelin oturun, yiyin için, önünüze koyup önünüzden kaldırayım ama habersiz geldiğinizde bi kuru çay olur". bunu gerçekten hiç düşünmemişler mesela. "orası oğlumuzun evi, biz yemeye içmeye gitmiyoruz, gider görür geliriz, allah ne verdiyse onu beraber hazırlar yer içeriz" diye düşünmüşler.
habersiz gelmek istemelerinde kötü niyet yok, benim bunu istemememde de kötü niyet yok. ama konuşulmadı işte bu zamanında. hep ondan.

paylaştığınız için teşekkürler ayrıca.

Bakın ben gerçekten bu kadar net yazdım ki siz biraz daha gerçeklerle yüzleşin. Çünkü normal üyeler gibi evleneyim de ne olursa olsun diye düşünmediğinize inanıyorum.

Yalnız habersiz gelmek istemenin kötü niyetli olmadığını nasıl söylüyorsunuz çok merak ediyorum. Bir insan, haber vermek gayet normal bir şeyken ve aksi terbiyesizce iken, inatla habersiz gitmek istiyorsa, bu kötü niyet değil midir?

Sağduyudan uzaklaşıyorsunuz bana göre.
 
rasyonelden kastınız ne? sizce nasıl bi açıklama uygun olurdu? davranışlarda mantık var veya yok, "seni istemedik çünkü canımız öyle istedi, filancanın kızını alcaz biz" demediler sonuç olarak. gerekçelerini düzgünce söylediler.

yüzüğü neden geri taktığımda anlaşılmayacak bi durum olduğunu sanmıyorum. orası o gün ana baba günüydü, insanlar resmen cenazeye hazırlandılar. gelen herkes acı paylaşmaya gelmiyor hanımefendi. benim yüzüğümün olmadığı fark edildi. bu neden orda konuşulsun? yeri mi zamanı mı?

Bakın yine uzaklaşmışsınız rasyonellikten, üye haklı çıkmış.

Bu koca forumda bir adet seni istemiyoruz çünkü canımız istemedi diyen aile yok zaten. Öyle olsa bile gelin adayına kılıf bulmak için bahaneler sıralıyorlar, aynı sizin durumunuz gibi. Asla söylediğiniz minvalde açıklama yapmıyorlar, mutlaka gerekçeleri var. Ve aynı sizinki gibi saçmasapan gerekçeler.

Sizin zaten o evde bulunuşunuz garip, o sayede de yüzüğü takmak zorunda kalmışsınız.
 
bir aileyi kendi kalabalığında tanırsın demişti bir yakınım.. kendi telaşında..

bu düğün olur nişan olur cenaze olur vs...

hastalık ağır bir durum rabbim şifa versin

ama bu sayede kv nin gerçek en doğal halini gördün bakış açın değişti

bu çok iyi olacağınız veya tamamen biteceği anlamına gelmez ama en azından önyargılı bakmazsın artık olaya

Allah yardımcın olsun zor bir karar devam et bırak diyemem ama iyi düşün çünkü hayat keşkelere vakit ayıracak kadar uzun değil..

hayırlı geceler
 
E="pigme pofuduk, post: 39969715, member: 633480"]rasyonelden kastınız ne? sizce nasıl bi açıklama uygun olurdu? davranışlarda mantık var veya yok, "seni istemedik çünkü canımız öyle istedi, filancanın kızını alcaz biz" demediler sonuç olarak. gerekçelerini düzgünce söylediler.

yüzüğü neden geri taktığımda anlaşılmayacak bi durum olduğunu sanmıyorum. orası o gün ana baba günüydü, insanlar resmen cenazeye hazırlandılar. gelen herkes acı paylaşmaya gelmiyor hanımefendi. benim yüzüğümün olmadığı fark edildi. bu neden orda konuşulsun? yeri mi zamanı mı?
[/QUOTE cenaze günü insanlar oturup sizin yüzüğü konuşacaksa bu onların sorunu ben onların insanlığından şüphe ederim hiç öyle insanlara da bulaşmam. Demek istediğim yok yemek yiyip geldi diye öyle dedik diye bi açıklamaya inandı iseniz pek mantık aramıyorsunuz açıklamalarda idi.
 
Bakın ben gerçekten bu kadar net yazdım ki siz biraz daha gerçeklerle yüzleşin. Çünkü normal üyeler gibi evleneyim de ne olursa olsun diye düşünmediğinize inanıyorum.

Yalnız habersiz gelmek istemenin kötü niyetli olmadığını nasıl söylüyorsunuz çok merak ediyorum. Bir insan, haber vermek gayet normal bir şeyken ve aksi terbiyesizce iken, inatla habersiz gitmek istiyorsa, bu kötü niyet değil midir?

Sağduyudan uzaklaşıyorsunuz bana göre.

"evleneyim de ne olursa olsun" mantığında değilim de, "bunca şeyin üstüne ben kabul görmeyi, el üstünde tutulmayı, değer görmeyi hak etmedim mi" mantığındayım aslında.

aile önemli evet ama 9 seneden bahsediyorum.

biz çıkmaya başladığımızda bekar olan kuzeninin ilk çocuğu okula başladı. bu gerçekten acıtıyor. doğduğunda benim adımı koymayı düşündükleri kuzeni her gittiğimde belime sarılıyor. ben o kızın doğumunda sevgilimin heyecanını paylaştım ya. kolay değil ki bu.

bi de ailesi gerçekten bi kendi halimize bıraksa bi sorun yoktu ki. annem "sen kızımın arkasında duramadın" dediğinde "ben de neye uğradığımı şaşırdım, bunlar neden birdenbire oldu, neden bizim başımıza geldi, nasıl oldu anlamadım. bizim kendi aramızda bi sorunumuz yoktu, her şey benim başıma yıkıldı ben anlayamadım bile, hiçbir tepki veremedim ki. ama tekrarlanmayacak." dedi.

haber verme konusunda, yani "orası benim oğlumun evi, tabi gelicem, sana mı sorucam" şeklinde bi açıklama gelse bitmesi için daha kolay da olurdu. ama dedim ya, 2.5 aydır çok fazla empati yaptım. "evden çıkmadan bi arayın, belki üstüm başım uygun olmaz" dediğimde "olmaz öyle şey, haksızsın" demediler. diğer gelinler pek önemsemiyor çünkü öyle şeyleri.


Bakın yine uzaklaşmışsınız rasyonellikten, üye haklı çıkmış.

Bu koca forumda bir adet seni istemiyoruz çünkü canımız istemedi diyen aile yok zaten. Öyle olsa bile gelin adayına kılıf bulmak için bahaneler sıralıyorlar, aynı sizin durumunuz gibi. Asla söylediğiniz minvalde açıklama yapmıyorlar, mutlaka gerekçeleri var. Ve aynı sizinki gibi saçmasapan gerekçeler.

Sizin zaten o evde bulunuşunuz garip, o sayede de yüzüğü takmak zorunda kalmışsınız.

sizin gerçekten yorumlarınıza güvendiğim için açık açık soruyorum.

haberli-habersiz gelme konusunu yukarıda yazdım.

istememe sebeplerini yazıyorum ve gerçekten yorumunuzu merak ediyorum.

"ben seni gelinimden çok kızım gibi gördüm, öyle davranmaya çalıştım, ama sen bize geleceğin zaman karnını doyurup öyle geliyorsun. benim yemeğimi yemek istemiyorsun. ben gelinime de sofra kuramıyorsam ne anlamı var ki?" dediler. ve gerçekten mutfakları inanılmaz bol, o konuda hakkını asla yiyemem. dünyaları ye, evin kökünü kurut, kadın mutluluktan çıldırır.
o gün yemek yiyip gitme sebebim de yemek saatlerini biliyordum, o saate kalmayacaktım, bi şeyler yemem de gerekiyordu. hani yemek saatine denk geleceğim halde yemiş değilim. ki sofrayı erken kurdular, yine de oturdum.

"eşya almaya anneni babanı istemiyorsun, o zaman biz neden gidelim, kendi annesini babasını yanında istemeyen bizi hiç istemez" dediler.
bizde gidilmez. başbaşa gitsinler, eşya almayı, ev olmayı öğrensinler diye rahat bırakılır. ben bütün çeyizimi kendim düzdüm ama babam bana kredi kartını verdi, yine gelmedi.

açıklamalarımı gerçekten dinlediler, şaşırmış da göründüler. ciddi anlamda sevgilimin ailesini hayatımızda istemediğim düşünülmüş. aslında bi de şu var, gerçekten onlar aşırı sıcakkanlı insanlar. dedim ya herkese aynı davranıyorlar ama ben alışana kadar mesafeli duruyorum, yapım bu. biraz serinim. yani onlar kadar sevgi kelebeği değilim. onlara gittiğim zaman öyle rahat davranamıyorum daha. onun da etkisi varmış. hani dayısının kızına kayınvalideme davrandığımdan daha iyi davranıyormuşum. ona karşı daha güleryüzlüymüşüm. genel olarak diğer bireylere asık suratlıymışım, onlar da benim onları istemediğimi, evlendikten sonra görüşmek istemeyeceğimi düşünmüşler.
ben de o kızı 7 senedir tanıdığımı ama onların alışmam için hiç fırsat vermediğini söyledim.

ciddi anlamda objektif baktığınızı düşünüyorum. bu açıklamalara ne diyorsunuz?
 
bir aileyi kendi kalabalığında tanırsın demişti bir yakınım.. kendi telaşında..

bu düğün olur nişan olur cenaze olur vs...

hastalık ağır bir durum rabbim şifa versin

ama bu sayede kv nin gerçek en doğal halini gördün bakış açın değişti

bu çok iyi olacağınız veya tamamen biteceği anlamına gelmez ama en azından önyargılı bakmazsın artık olaya

Allah yardımcın olsun zor bir karar devam et bırak diyemem ama iyi düşün çünkü hayat keşkelere vakit ayıracak kadar uzun değil..

hayırlı geceler

iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
ailenin kendi telaşı meselesinden bakarsak eğer, kayınvalidemin annesinin cenazesine de gitmiştim ben, kayınvalidemin bana en sıkı sarılışı, en içten "kızım" deyişi odur. sadece sevgiliydik üstelik.
 
cenaze günü insanlar oturup sizin yüzüğü konuşacaksa bu onların sorunu ben onların insanlığından şüphe ederim hiç öyle insanlara da bulaşmam. Demek istediğim yok yemek yiyip geldi diye öyle dedik diye bi açıklamaya inandı iseniz pek mantık aramıyorsunuz açıklamalarda idi.

herkes ister aile bireylerin içindeki dedikoducuları eleyip sağlamlarla devam etmeyi ama hayat o kadar siyah beyaz değil. yüzüğün olmadığını ilk fark eden yengesiydi mesela. "hayırdır ya epeydir görüşmüyoruz niye uğramıyorsun" derken gözü takıldı "aaa" dedi. kadın ciddi ciddi üzüldü. dedikodu olsun diye değil. ama bunu dedikodu olsun diye yapanlar da var. laf vermeye ne gerek var?
 
Sorunuza cevap vereceğim ama önce şunu düzeltmek istiyorum.

haber verme konusunda, yani "orası benim oğlumun evi, tabi gelicem, sana mı sorucam" şeklinde bi açıklama gelse bitmesi için daha kolay da olurdu.
Zaten böyle demişler. Senden izin mi alacağım oğlumun evine gelirken demişler.

Sorunuza gelince, ana fikri gözden kaçırmasanız aynı fikri paylaşıyor olacağız muhtemelen.

Sorun ailenin size sunduğu gerekçelerde de o kadar açık ki. Sizin kendinizi onlara beğendirmeniz gerektiğini düşünüyorlar. Bayağı net olarak, inanılmaz alttan almanız gerektiğine inanıyorlar. Oğullarını da biliyorlar, hiç umurlarında değil sizin evlenmeniz. Onlara nasıl davrandığınız umurlarında.

Sıcakkanlı insanlar mı? Bakın bu sıcakkanlı insanlar ne yapmış?

Her şeyin istisnası vardır evet. Ama hiç kimse ama hiç kimse bir insan evine tok geldi diye bir daha gelmesin diyemez. Hele bu oğlunun sevdiği insansa asla diyemez. Bu bir sebep değil, bu hiçbir şey değil, bu bir çöp, bu bir rezalet.

Eşya almaya giderken ilkokul çocuğusunuz gibi peşinizden gelmek istemeleri normal olmasa da anlaşılır olabilirdi. Ama sizin ailem gelmez demenizi oldukça kötüniyetli bir şekilde onları istememenize, ve bunun kötü bir şey olduğuna? bağlamaları size bakış açılarını gösteriyor.

Hangi sıcakkanlı insan böyle bir cümle üzerinden savaş açar size?

Siz sıcakkanlı diyorsunuz, ben medenilikten uzak ve şark kurnazı insanlar diyorum. Ve benim tek kaynağım sizsiniz bu konuda. Bu da bana aslında sizin de böyle düşünme ihtimalinizin yüksek olduğunu ama algılarınızın çarpıldığını düşündürtüyor.

Mesela takıldığınız şeyler, babaanneniz örneği, saçmasapan şeyler. Hiç kimsenin evinde yemek var mıymış o yemiş mi bu ikram eder mi konu olamaz böyle bir durumda. Bu kadar salakça bir şeyin konu olması bile istenmediğinizin ispatı.

Yediğinin yemediğinin hesabı tutulan ve medenice davrandığı için topa tutulan bir kadın var ortada, o da sizsiniz. Ve bunun bir açıklaması olabileceğine inanıyorsunuz.

Bakın, hatalı olan onlar, hem de eften püften değil kökten hatalılar. Ki bu bile hiçbir şey bana göre.

Sizin sevgiliniz sizin arkanızda 1 kere sert ve net bir şekilde durabilseydi, bu saçmalıklar olmazdı. Ve emin olun her ailede sevdiği uğruna herkesi susturan insanlar vardır. Bu sevgilinizin sevgisizliği ve suçu. Elbette ayrılmak istemez ki ayrılıyor da aslında ama o kısmı geçelim, bu kadar yıldan sonra anıları ve alışkanlıklarını bırakmak istemiyor.

Sevgisinden dünyayı karşısına almayı bırak, şu gerizekalıca muhabbeti bile kesemeyen bir insandan bahsediyorsunuz.

Bakın kendinize gelin, ailesi yüzünden ayrılmadınız siz. Ailesinin aleni terbiyesizlikleri karşısında sizden vazgeçen bir adam yüzünden ayrıldınız.
 
TE="pigme pofuduk, post: 39970288, member: 633480"]herkes ister aile bireylerin içindeki dedikoducuları eleyip sağlamlarla devam etmeyi ama hayat o kadar siyah beyaz değil. yüzüğün olmadığını ilk fark eden yengesiydi mesela. "hayırdır ya epeydir görüşmüyoruz niye uğramıyorsun" derken gözü takıldı "aaa" dedi. kadın ciddi ciddi üzüldü. dedikodu olsun diye değil. ama bunu dedikodu olsun diye yapanlar da var. laf vermeye ne gerek var?[/QUOTE]
İşte kend ailemizi seçemiyoruz ama dostlarımızı eşimizi eşimizin ailesini biz seçiyoruz. Bunları seçerken de sadece kalp penceremizden değil de biraz da akıl penceresinden bakmak gerek. Şu konuda yazdıklarınızı bir baştan aşağı okuyun ne dediğimi anlarsınız umarım. Siz şu an bika aydır yaşadıklarınızı aydınlığa kavuşmuş sanıyorsunuz ama çok net ve keskin Söylemleriniz var yoksa biz niye inatla bir şeyler yazmaya çalışalım ki. Bak bent kesinlikle bir üyenin eski konusuna bakıp şunları yazmışsınız falan demem şu an da yapmıyorum. Bu konuda yazdıklarınıza bakarak yorum yapıyorum ama aynı frekansta değiliz şu an. Umarım haksız çıkarım. Hiç al işte ben demiştim cümlesini içimden demeyi bile sevmem.
 
Sorunuza cevap vereceğim ama önce şunu düzeltmek istiyorum.


Zaten böyle demişler. Senden izin mi alacağım oğlumun evine gelirken demişler.

Sorunuza gelince, ana fikri gözden kaçırmasanız aynı fikri paylaşıyor olacağız muhtemelen.

Sorun ailenin size sunduğu gerekçelerde de o kadar açık ki. Sizin kendinizi onlara beğendirmeniz gerektiğini düşünüyorlar. Bayağı net olarak, inanılmaz alttan almanız gerektiğine inanıyorlar. Oğullarını da biliyorlar, hiç umurlarında değil sizin evlenmeniz. Onlara nasıl davrandığınız umurlarında.

Sıcakkanlı insanlar mı? Bakın bu sıcakkanlı insanlar ne yapmış?

Her şeyin istisnası vardır evet. Ama hiç kimse ama hiç kimse bir insan evine tok geldi diye bir daha gelmesin diyemez. Hele bu oğlunun sevdiği insansa asla diyemez. Bu bir sebep değil, bu hiçbir şey değil, bu bir çöp, bu bir rezalet.

Eşya almaya giderken ilkokul çocuğusunuz gibi peşinizden gelmek istemeleri normal olmasa da anlaşılır olabilirdi. Ama sizin ailem gelmez demenizi oldukça kötüniyetli bir şekilde onları istememenize, ve bunun kötü bir şey olduğuna? bağlamaları size bakış açılarını gösteriyor.

Hangi sıcakkanlı insan böyle bir cümle üzerinden savaş açar size?

Siz sıcakkanlı diyorsunuz, ben medenilikten uzak ve şark kurnazı insanlar diyorum. Ve benim tek kaynağım sizsiniz bu konuda. Bu da bana aslında sizin de böyle düşünme ihtimalinizin yüksek olduğunu ama algılarınızın çarpıldığını düşündürtüyor.

Mesela takıldığınız şeyler, babaanneniz örneği, saçmasapan şeyler. Hiç kimsenin evinde yemek var mıymış o yemiş mi bu ikram eder mi konu olamaz böyle bir durumda. Bu kadar salakça bir şeyin konu olması bile istenmediğinizin ispatı.

Yediğinin yemediğinin hesabı tutulan ve medenice davrandığı için topa tutulan bir kadın var ortada, o da sizsiniz. Ve bunun bir açıklaması olabileceğine inanıyorsunuz.

Bakın, hatalı olan onlar, hem de eften püften değil kökten hatalılar. Ki bu bile hiçbir şey bana göre.

Sizin sevgiliniz sizin arkanızda 1 kere sert ve net bir şekilde durabilseydi, bu saçmalıklar olmazdı. Ve emin olun her ailede sevdiği uğruna herkesi susturan insanlar vardır. Bu sevgilinizin sevgisizliği ve suçu. Elbette ayrılmak istemez ki ayrılıyor da aslında ama o kısmı geçelim, bu kadar yıldan sonra anıları ve alışkanlıklarını bırakmak istemiyor.

Sevgisinden dünyayı karşısına almayı bırak, şu gerizekalıca muhabbeti bile kesemeyen bir insandan bahsediyorsunuz.

Bakın kendinize gelin, ailesi yüzünden ayrılmadınız siz. Ailesinin aleni terbiyesizlikleri karşısında sizden vazgeçen bir adam yüzünden ayrıldınız.


Yani ne denir ki... Katılıyorum.
 
Sorunuza cevap vereceğim ama önce şunu düzeltmek istiyorum.


Zaten böyle demişler. Senden izin mi alacağım oğlumun evine gelirken demişler.

Sorunuza gelince, ana fikri gözden kaçırmasanız aynı fikri paylaşıyor olacağız muhtemelen.

Sorun ailenin size sunduğu gerekçelerde de o kadar açık ki. Sizin kendinizi onlara beğendirmeniz gerektiğini düşünüyorlar. Bayağı net olarak, inanılmaz alttan almanız gerektiğine inanıyorlar. Oğullarını da biliyorlar, hiç umurlarında değil sizin evlenmeniz. Onlara nasıl davrandığınız umurlarında.

Sıcakkanlı insanlar mı? Bakın bu sıcakkanlı insanlar ne yapmış?

Her şeyin istisnası vardır evet. Ama hiç kimse ama hiç kimse bir insan evine tok geldi diye bir daha gelmesin diyemez. Hele bu oğlunun sevdiği insansa asla diyemez. Bu bir sebep değil, bu hiçbir şey değil, bu bir çöp, bu bir rezalet.

Eşya almaya giderken ilkokul çocuğusunuz gibi peşinizden gelmek istemeleri normal olmasa da anlaşılır olabilirdi. Ama sizin ailem gelmez demenizi oldukça kötüniyetli bir şekilde onları istememenize, ve bunun kötü bir şey olduğuna? bağlamaları size bakış açılarını gösteriyor.

Hangi sıcakkanlı insan böyle bir cümle üzerinden savaş açar size?

Siz sıcakkanlı diyorsunuz, ben medenilikten uzak ve şark kurnazı insanlar diyorum. Ve benim tek kaynağım sizsiniz bu konuda. Bu da bana aslında sizin de böyle düşünme ihtimalinizin yüksek olduğunu ama algılarınızın çarpıldığını düşündürtüyor.

Mesela takıldığınız şeyler, babaanneniz örneği, saçmasapan şeyler. Hiç kimsenin evinde yemek var mıymış o yemiş mi bu ikram eder mi konu olamaz böyle bir durumda. Bu kadar salakça bir şeyin konu olması bile istenmediğinizin ispatı.

Yediğinin yemediğinin hesabı tutulan ve medenice davrandığı için topa tutulan bir kadın var ortada, o da sizsiniz. Ve bunun bir açıklaması olabileceğine inanıyorsunuz.

Bakın, hatalı olan onlar, hem de eften püften değil kökten hatalılar. Ki bu bile hiçbir şey bana göre.

Sizin sevgiliniz sizin arkanızda 1 kere sert ve net bir şekilde durabilseydi, bu saçmalıklar olmazdı. Ve emin olun her ailede sevdiği uğruna herkesi susturan insanlar vardır. Bu sevgilinizin sevgisizliği ve suçu. Elbette ayrılmak istemez ki ayrılıyor da aslında ama o kısmı geçelim, bu kadar yıldan sonra anıları ve alışkanlıklarını bırakmak istemiyor.

Sevgisinden dünyayı karşısına almayı bırak, şu gerizekalıca muhabbeti bile kesemeyen bir insandan bahsediyorsunuz.

Bakın kendinize gelin, ailesi yüzünden ayrılmadınız siz. Ailesinin aleni terbiyesizlikleri karşısında sizden vazgeçen bir adam yüzünden ayrıldınız.

hiçbir şey diyemiyorum, genel olarak haklısınız. 2.5 aydır algılarımın düzgün çalışmadığı doğrudur.

sadece ne bileyim, yani aile yapımız çok farklı evet. ve ben onların yaptığı gibi "benimki doğru, siz yanlışsınız" diyecek kadar kibirli değilim. olmak da istemiyorum. onların doğrusu da o. yıllarca öyle yaşamışlar ben düzeltemem bu saatten sonra. sadece anlamaya çalışabilirim.

kadının sözlülük döneminde benden beklediği, gelinim çıksın gelsin, yedireyim içireyim, bana alışsın evin insanı gibi davransın, düğün alışverişine hep beraber gidelim, annesiyle kaynaşalım o da kardeşim gibi olsun, onlar gelsin biz gidelim, bi şey alınacaksa en iyisi olsun, annesi de fikrini söylesin hep beraber alalım...

genel olarak bakınca hatalı gelmiyor. isteyebilir. ama beni bunaltıyor. eyleme dökme tarzı bana uymuyor. onun yaptığı gibi "yanlış" demek istemiyorum artık. sadece beni aileden olmam için çok zorladılar, yapamadım.

ama dediğim gibi, böyle bakınca sadece ben onlara uyamamışım gibi duruyor. beni çok zorladılar. o kadar zorlamasalardı, ya da sürekli ben ordayken birileri gelip gitmeseydi de biz başbaşa konuşabilseydik, bilmiyorum işte.

sevgilim dedi ki, "benim hatam; annemle senin arandaki sorunu gördüm, birbirinizi çok tanımadığınız için oldu sandım, daha çok zaman geçirin diye seni bize daha çok götürdüm. ben orda yanlış yaptım. ben seni zorlamamalıydım. kendi haline bırakmalıydım, bıraksam belki de kendini zorlanmış hissetmeyeceğin için alışırdın."
 
hiçbir şey diyemiyorum, genel olarak haklısınız. 2.5 aydır algılarımın düzgün çalışmadığı doğrudur.

sadece ne bileyim, yani aile yapımız çok farklı evet. ve ben onların yaptığı gibi "benimki doğru, siz yanlışsınız" diyecek kadar kibirli değilim. olmak da istemiyorum. onların doğrusu da o. yıllarca öyle yaşamışlar ben düzeltemem bu saatten sonra. sadece anlamaya çalışabilirim.

kadının sözlülük döneminde benden beklediği, gelinim çıksın gelsin, yedireyim içireyim, bana alışsın evin insanı gibi davransın, düğün alışverişine hep beraber gidelim, annesiyle kaynaşalım o da kardeşim gibi olsun, onlar gelsin biz gidelim, bi şey alınacaksa en iyisi olsun, annesi de fikrini söylesin hep beraber alalım...

genel olarak bakınca hatalı gelmiyor. isteyebilir. ama beni bunaltıyor. eyleme dökme tarzı bana uymuyor. onun yaptığı gibi "yanlış" demek istemiyorum artık. sadece beni aileden olmam için çok zorladılar, yapamadım.

ama dediğim gibi, böyle bakınca sadece ben onlara uyamamışım gibi duruyor. beni çok zorladılar. o kadar zorlamasalardı, ya da sürekli ben ordayken birileri gelip gitmeseydi de biz başbaşa konuşabilseydik, bilmiyorum işte.

sevgilim dedi ki, "benim hatam; annemle senin arandaki sorunu gördüm, birbirinizi çok tanımadığınız için oldu sandım, daha çok zaman geçirin diye seni bize daha çok götürdüm. ben orda yanlış yaptım. ben seni zorlamamalıydım. kendi haline bırakmalıydım, bıraksam belki de kendini zorlanmış hissetmeyeceğin için alışırdın."

Umarım doğru kararı verirsiniz ve mutlu olursunuz.

Ancak o kararın sizin kararınız olduğuna emin olun.


İyi geceler dilerim
 
Umarım doğru kararı verirsiniz ve mutlu olursunuz.

Ancak o kararın sizin kararınız olduğuna emin olun.


İyi geceler dilerim

Dayanamadım şunu da yazayım. Sevgiliniz hatasını nasıl tarif etmiş? Sizin alışamamanız üzerinden.

Çünkü alışması gereken sizsiniz. Yoksa bu iş olmayacak. Sorun da alıştıramamasında.

Başka bir şey yazmak istemiyorum gerçekten, mutluluklar dilerim.
 
Back
X