9 yıllık ilişkim 2 ayda nasıl bitti !

konu geyik değildi pek, egeli gelinin karadenizli aileyle yaşadığı sıkıntılar anlatılıyordu. bu konuda biraz kalabalıkmışız başka veryansın edenler de olunca geyik gibi oldu Hoppa

çok çektik be mune :KK14:
Ah ahhh kıyamet kopup Dünya'nın sonu gelmedikçe gelin-kayınvalide-görümce-elti ve annesinin dizinden ayrılmayan erkek konuları bitmez:KK14:

 
Ah ahhh kıyamet kopup Dünya'nın sonu gelmedikçe gelin-kayınvalide-görümce-elti ve annesinin dizinden ayrılmayan erkek konuları bitmez:KK14:

hayatımın dramına geyik dedin yalnız :KK14:

"munem, canım, hani bence bu konu geyik değil, geyiğe taşımak olmamış. bildiğin dert bu. ama ben sadece fikrimi söylerim, taşıyacak olan yine sensin ama bence bdvye taşısan daha şık daha uygun olur. ama dediğim gibi, taşıyacak olan sensin, ben sadece fikrimi söylerim. yine de bdvde daha iyi olurdu."


sana kayınvalidemin taklidini yaptım, hala geyik mi diyorsun?

ama kabul et bi psikolojik baskı hissettin.

işte bunu konuşuyorduk aslında.
 
:KK70::KK70:
Ama geyikti, hadi güzel hatırınız için BDV'ye taşımayayım ama ilişkiler duygular kısmına göndereyim sizi, bak bu da ne senin Dediğin ne benim dediğim olsun, orta yol bulalım'a örnek:KK70:

 
:KK70::KK70:
Ama geyikti, hadi güzel hatırınız için BDV'ye taşımayayım ama ilişkiler duygular kısmına göndereyim sizi, bak bu da ne senin Dediğin ne benim dediğim olsun, orta yol bulalım'a örnek:KK70:

valla kaynanamdan ılımlı çıktın. biraz da her forumun kitlesi farklı, bdvde takılanlar konuya alıştı, "180 sayfa okuyamam özet geçin" falan diyen çok nadir çıkıyor, o yüzden taşınmasını pek istemiyorum.
 
aklıma geldikçe yazıyorum, dün "dedemin vefatı pek çok şeye vesile oldu, bizim için hayırlı oldu" dedi.

bunu ben desem oklavayla kovalarlar.
 
bugün hala kayınvalidemle konuşuyordu, "çocuklar nişana hazırlanıyor" dedi, kayınvalideme döndüm, "nişan olacak mı" dedim.

ilk defa dışardan kız aldıkları için ailesinin bazı tedirginlikleri olduğunu söyledi. "annenler bize gelip gidiyorlardı ama hiç dedemi ziyaret etmediler. o yüzden benimkilerin kafasında soru işaretleri vardı ama cenazeden sonra yaptıklarınız o soru işaretlerini bertaraf etti" dedi, "iyi de yatan hastasını herkes göstermek istemeyebilir, bu teklif edilmez. ayrıca annemin size yaptıkları dünürü olduğunuz için değil. annem bir bardak çayını içtiği herkese bu kadarını yapıyor zaten. benim bu gelip gitmelerim de evleniyoruz diye değil. 9 yıllık arkadaşımsın, annenin sofrasına çok oturdum, söz bozulmuş olsa da ben gelir giderdim" dedim.

beni korumadığını, arkamda yeterince durmadığını söyledim. "ben babamla konuştum zaten. ben seni korudum. ben cevabını verdim. babam anladı.. ama siz aramayınca onlar da aramadılar. zaten durumu biliyorsun çok zor dönemdi kimse kendinde değildi. bundan sonra ben sorun çıkacağını sanmıyorum. sen geri durdukça yanlış anladılar, onlar yanlış anladıkça sen geri durdun. ben konuştum. anlıyorlar artık. ben her şeyin düzeldiğini düşünüyorum." dedi.

hadsiz komşu teyzeyle ilgileneceğini söyledi.

çat kapı meselesine "sen arayıp geliyorsun, annem de arayıp gelmesi gerektiğini bilir zaten" dedi.

aklıma geldikçe yazıyorum, dün "dedemin vefatı pek çok şeye vesile oldu, bizim için hayırlı oldu" dedi.

bunu ben desem oklavayla kovalarlar.

bir daha yorum yapmayı düşünmüyordum aslında,
çünkü aileyi bir kenara bırakırsak ikinizin arasında ciddi bir iletisim problemi oldugunu ve düsünceleriniz ne yonde olursa olsun yer, zaman ve bicim olarak ifade edisinizde problem oldugunu dusunuyorum.
"o kv'nin hakkından gel" diye ögüt verecek biri hic degilim zaten, çünkü bir iliskinin iki kisilik oldugunu basından beri vurguluyorum.
ustelik ne munasebet büyüklere had bildirmek? biri konusacaksa herkes kendi ailesiyle konusur,
kalkıp es adayım -ne kadar haklı nedenlerle anneme babama sinirli olsa da- gelip kavga eder gibi konusuyorsa kendimi sorgularım, buna nasıl izin verdim diye... oooh aralarındaki sorunlar acıklık kazanıyor diye sevinmem, çünkü tüm bu sorunların benim beceriksizligimden katmerlendigini ve konuların kroniklesmesinin kendimden kaynaklandıgını da bilirim.

ama madem boş bulunup taşhanı yazdım, dügün işine girdim, düzeltmemi yapayım, bu haliyle halay başı gibi hissettim kendimi :/
bakın nasıl ki o mesajımda dahi sonuna özelestirimi eklediysem kv bunu yapacak bir karakterde olmasa dahi sizin ve sözlünüzün önünüze sapkanızı alıp düşünmeniz gerekiyor artık.

ornegin nisan icin ortamda konusulurken neden atlıyorsunuz hemen?
kusura bakmayın ama daha uygun bir kelime bulamadım.
dügünün olup olmayacagı bile belirsiz diyorken, nişanın olup olmamasını sadece cenazeye baglamak ne kadar dogru?
üstelik sahsınıza yonelik soran da olmamıs, oyle bir durumda dahi konuyu hemen annemlere paslardım,
daha 2sayfa once olması gerekenin "sizi gelip tekrar istemeleri" oldugunu ama "bunu yapmayacak insanlar oldugunu" yazıyordunuz... tavrınız celiskili degil mi sizce de?
zaten gelmeyecekler bari olay bozulmasın kabulleneyim diye mi düsünüyorsunuz anlamıyorum ki.
madem oyle, evinize gelip kp-kv sizin anne-babanızın onayını tekrar alması gerekmez mi bu kadar olayın üstüne?
bir kere es adayınızın once sizinle konusması, sonra da ikna olduysanız gelip anne-babanızın elini öpmesi gerekiyor bence.
aileniz olsam o aileyle ne evlenmelerine razı gelirim ne de kızımın körü körüne bildigini okuması karsısında destek cıkarım. resmen adam yerine konmuyormus gibi bir durum soz konusu... aileniz sizin uzulmemeniz icin bunu cok takmasa dahi sizin hatırlatmanız gerek.
kv ile aranızda gecen şu diyalogtan bile burcutk burcutk 'nın yazdıgı damatlık, nişanlık konusmasının tüm olan bitenin trip olarak düsündürecegini, zaten kabul ettiginizi ama kendinizi naza cektiginizi onaylamıs oluyorsunuz aslında...

ya diger konu? kendisi de dede icin aynı düşünüyormus...
ailesine "bırakın ya onların kotu niyeti yok, sorun cıkarmaya yer arıyorsunuz" dedi mi bilmiyorum ama demiş olsa dahi bunu size uygun bir dille söylemesi, en azından hatırlatması gerekmez miydi?
sırf meraktan bile sorar insan "pigme ya gelip gidiyorsunuz dedeme neden ugramıyorsunuz?" ve sizin yapacagınız acıklama ile bir aydınlanma yaşardı... ama kendisi de "olsun canım o kadar kusur kadı kızında da olur" mantıgı ile üstünü kapatmıs, simdi de "aferin" diyor.
aslında huylarınız cok benziyor, oncedne tuttugunuz seylere kızıp hic özelestiri yapmadan karsı taraftan bekliyor, bazı seyler acıklanırsa bir rahatlamayla oh cekiyorsunuz, acıklanmamıs seyleri ise icinizde büyütüyorsunuz.
es adayınız büyütmeyen, umursamayan biri olsa da kv.nizin oyle bi oldugunu hic düsünmüyorum... sevgilinizle aranızdaki tüm iletisimsizlik aileye gereksiz bir gerginlik olarak geri dönüyor.
madem bugun bitirmiyorsunuz, kişiler ve olaylarla ilgili sikayetlerinizi bir çekişme veya hesap sorma halinde konusmak yerine artık önemsediginiz seyleri açıkca paylasın, konusun.
ya da yapıyorsunuz da beklentileriniz birbirine uymadıgı icin sürekli bir kısır döngü halinde konusmalar birbirinin tekrarı oluyor... o zaman bu konuyu enine boyuna degerlendirmeniz gerek artık.

iyi ki korumuş çözmüş... babasına kırılıyor neden oyle diyorsun demistir.
kendisi degil mi mutlu edemedim diyip ayrılan?
dedeyi bahane etmesin bosuna,
anne-babası sizi aramak icin gelinden bir adım beklemis olabilir ancak kendisi sizin sizin anne-babanınızı aradı mı?
iş bozulmasın diye alternatif üretmek yerine beklemeyi secti... iyi ki kapıya gitmissiniz o zaman, yoksa gercekten haliniz kotu olurmus.
yahu dogru olduguna inandıgı yontem olan bu bahsettigi ve beklentisi olan adımlar icin dahi ugrastı mı?

eger her seyle ilgilendigi (!) gibi hadsiz komsuyla da konusacaksa... mümkünse hic karısmasın,
siz gider catır catır kavga edersiniz daha mantıklı olur,
en azından onun neyi nasıl ilettigini düsünmezsiniz...
ama her konuda sorunları çözecek kisi siz mi olacaksınız?
bu konuda cok deneyimli birisi olmayabilir ama sorun da ogrenememesi veya bu konuya dair hic zorlanmamıs olması bence.

fakat şu konuda hakkını yememek gerek,
sorunları arkasından dolanarak ve laf cambazlıgı yaparak çözmek konusunda gercekten iyi.
eve gelip gitme durumu icin demesi gereken basit "gelmeyecegini düsünüyorum ama gelseler dahi o konuda tavrımız belli, annemlerle konusurum, ben de istemem çünkü"
fakat annesiyle nasıl konusacak? işte orası muamma... babasıyla konustugu gibi üstüne size cila at derse vah ki ne vah...

dedeyle ilgili dediklerine de icerik olarak yorum yapmak istemiyorum,
sadece şunu diyebilirim, ben annem babam bile vefaat etse diledigim gibi konusurum, benim cenazem, karsımdaki kisinin tek diyebilecegi olumsuz birsey dersem o konuda uyarmak olur.
ama kalkıp birinin benim anne-babam veya herhangi bir cenazem icin olumsuz konusmasına izin vermem, kimsede buna hak da görmem.
evet verdiginiz ornekte kötü bir niyet yok, hayırlı olmaktan bahsetmis... ama bunu sizin dememeniz zaten had bilmekle ilgili.
simdiye kadar taziyeye gittiginizde oklavayla kovalarlar diye demiyorsanız burada yorum yapmanın da bir manası kalmıyor zaten.
 
bir daha yorum yapmayı düşünmüyordum aslında,
çünkü aileyi bir kenara bırakırsak ikinizin arasında ciddi bir iletisim problemi oldugunu ve düsünceleriniz ne yonde olursa olsun yer, zaman ve bicim olarak ifade edisinizde problem oldugunu dusunuyorum.
"o kv'nin hakkından gel" diye ögüt verecek biri hic degilim zaten, çünkü bir iliskinin iki kisilik oldugunu basından beri vurguluyorum.
ustelik ne munasebet büyüklere had bildirmek? biri konusacaksa herkes kendi ailesiyle konusur,
kalkıp es adayım -ne kadar haklı nedenlerle anneme babama sinirli olsa da- gelip kavga eder gibi konusuyorsa kendimi sorgularım, buna nasıl izin verdim diye... oooh aralarındaki sorunlar acıklık kazanıyor diye sevinmem, çünkü tüm bu sorunların benim beceriksizligimden katmerlendigini ve konuların kroniklesmesinin kendimden kaynaklandıgını da bilirim.

ama madem boş bulunup taşhanı yazdım, dügün işine girdim, düzeltmemi yapayım, bu haliyle halay başı gibi hissettim kendimi :/
bakın nasıl ki o mesajımda dahi sonuna özelestirimi eklediysem kv bunu yapacak bir karakterde olmasa dahi sizin ve sözlünüzün önünüze sapkanızı alıp düşünmeniz gerekiyor artık.

ornegin nisan icin ortamda konusulurken neden atlıyorsunuz hemen?
kusura bakmayın ama daha uygun bir kelime bulamadım.
dügünün olup olmayacagı bile belirsiz diyorken, nişanın olup olmamasını sadece cenazeye baglamak ne kadar dogru?
üstelik sahsınıza yonelik soran da olmamıs, oyle bir durumda dahi konuyu hemen annemlere paslardım,
daha 2sayfa once olması gerekenin "sizi gelip tekrar istemeleri" oldugunu ama "bunu yapmayacak insanlar oldugunu" yazıyordunuz... tavrınız celiskili degil mi sizce de?
zaten gelmeyecekler bari olay bozulmasın kabulleneyim diye mi düsünüyorsunuz anlamıyorum ki.
madem oyle, evinize gelip kp-kv sizin anne-babanızın onayını tekrar alması gerekmez mi bu kadar olayın üstüne?
bir kere es adayınızın once sizinle konusması, sonra da ikna olduysanız gelip anne-babanızın elini öpmesi gerekiyor bence.
aileniz olsam o aileyle ne evlenmelerine razı gelirim ne de kızımın körü körüne bildigini okuması karsısında destek cıkarım. resmen adam yerine konmuyormus gibi bir durum soz konusu... aileniz sizin uzulmemeniz icin bunu cok takmasa dahi sizin hatırlatmanız gerek.
kv ile aranızda gecen şu diyalogtan bile burcutk burcutk 'nın yazdıgı damatlık, nişanlık konusmasının tüm olan bitenin trip olarak düsündürecegini, zaten kabul ettiginizi ama kendinizi naza cektiginizi onaylamıs oluyorsunuz aslında...

ya diger konu? kendisi de dede icin aynı düşünüyormus...
ailesine "bırakın ya onların kotu niyeti yok, sorun cıkarmaya yer arıyorsunuz" dedi mi bilmiyorum ama demiş olsa dahi bunu size uygun bir dille söylemesi, en azından hatırlatması gerekmez miydi?
sırf meraktan bile sorar insan "pigme ya gelip gidiyorsunuz dedeme neden ugramıyorsunuz?" ve sizin yapacagınız acıklama ile bir aydınlanma yaşardı... ama kendisi de "olsun canım o kadar kusur kadı kızında da olur" mantıgı ile üstünü kapatmıs, simdi de "aferin" diyor.
aslında huylarınız cok benziyor, oncedne tuttugunuz seylere kızıp hic özelestiri yapmadan karsı taraftan bekliyor, bazı seyler acıklanırsa bir rahatlamayla oh cekiyorsunuz, acıklanmamıs seyleri ise icinizde büyütüyorsunuz.
es adayınız büyütmeyen, umursamayan biri olsa da kv.nizin oyle bi oldugunu hic düsünmüyorum... sevgilinizle aranızdaki tüm iletisimsizlik aileye gereksiz bir gerginlik olarak geri dönüyor.
madem bugun bitirmiyorsunuz, kişiler ve olaylarla ilgili sikayetlerinizi bir çekişme veya hesap sorma halinde konusmak yerine artık önemsediginiz seyleri açıkca paylasın, konusun.
ya da yapıyorsunuz da beklentileriniz birbirine uymadıgı icin sürekli bir kısır döngü halinde konusmalar birbirinin tekrarı oluyor... o zaman bu konuyu enine boyuna degerlendirmeniz gerek artık.

iyi ki korumuş çözmüş... babasına kırılıyor neden oyle diyorsun demistir.
kendisi degil mi mutlu edemedim diyip ayrılan?
dedeyi bahane etmesin bosuna,
anne-babası sizi aramak icin gelinden bir adım beklemis olabilir ancak kendisi sizin sizin anne-babanınızı aradı mı?
iş bozulmasın diye alternatif üretmek yerine beklemeyi secti... iyi ki kapıya gitmissiniz o zaman, yoksa gercekten haliniz kotu olurmus.
yahu dogru olduguna inandıgı yontem olan bu bahsettigi ve beklentisi olan adımlar icin dahi ugrastı mı?

eger her seyle ilgilendigi (!) gibi hadsiz komsuyla da konusacaksa... mümkünse hic karısmasın,
siz gider catır catır kavga edersiniz daha mantıklı olur,
en azından onun neyi nasıl ilettigini düsünmezsiniz...
ama her konuda sorunları çözecek kisi siz mi olacaksınız?
bu konuda cok deneyimli birisi olmayabilir ama sorun da ogrenememesi veya bu konuya dair hic zorlanmamıs olması bence.

fakat şu konuda hakkını yememek gerek,
sorunları arkasından dolanarak ve laf cambazlıgı yaparak çözmek konusunda gercekten iyi.
eve gelip gitme durumu icin demesi gereken basit "gelmeyecegini düsünüyorum ama gelseler dahi o konuda tavrımız belli, annemlerle konusurum, ben de istemem çünkü"
fakat annesiyle nasıl konusacak? işte orası muamma... babasıyla konustugu gibi üstüne size cila at derse vah ki ne vah...

dedeyle ilgili dediklerine de icerik olarak yorum yapmak istemiyorum,
sadece şunu diyebilirim, ben annem babam bile vefaat etse diledigim gibi konusurum, benim cenazem, karsımdaki kisinin tek diyebilecegi olumsuz birsey dersem o konuda uyarmak olur.
ama kalkıp birinin benim anne-babam veya herhangi bir cenazem icin olumsuz konusmasına izin vermem, kimsede buna hak da görmem.
evet verdiginiz ornekte kötü bir niyet yok, hayırlı olmaktan bahsetmis... ama bunu sizin dememeniz zaten had bilmekle ilgili.
simdiye kadar taziyeye gittiginizde oklavayla kovalarlar diye demiyorsanız burada yorum yapmanın da bir manası kalmıyor zaten.

öncelikle emeğiniz için gerçekten teşekkür ediyorum. yorumunuzu okurken şaşırdığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. o yüzden tek tek açıklamak istiyorum.

nişan için konuşulurken neden atlıyorum?
ben zaten konudan dışlanmış halde değildim. nişanla ilgili detayları soruyorlardı bana, salon gibi falan. onu bi belirteyim.
nişan kız tarafının. ve nişan benim hayalimdi. nasıl ki düğünle ilgili öyle mekandı içerikti çok hayalim yok, ama nişan hayalim vardı. mekanı ben seçtim. kasımda tuttum ben salonu. o zaman bile istediğim tarih doluydu.
annemlerin nişanın ertelenmesini teklif etmesi en erken iki haftayı bulur çünkü kayınpederimin evde olduğu saatlerde gidiyorlar ve gidecekler, yani akşamları veya haftasonları. başbaşa kalıp bu işleri konuşmaları pek olası görünmüyor çünkü insanlar hala başsağlığına geliyor.
nisan 15te bunu teklif etseler, hadi kendi aralarında onların konuşup karar vermesi aynı gün olsa ve ertelenmesini isteseler, ki bence isteyebilirler de, ben o tarihten sonra ne yapabilirim? hangi tarihe, nasıl yer bulabilirim? vaktiyle söyleme ihtiyacı hissettim ki iyice düşünsünler.
nişanın olup olmayacağının da belli olmadığı doğru evet, nişan olmayacaksa olmaz zaten. kaybedecek bi şeyim yok. olmaması durumunda yapılması gereken bi şey yok. ama nişan olacaksa, mevcut durumda bizim ertelenmesini teklif etmemiz gerekir. ondan sonra tekrar sözleşme hazırlaması gereken de biziz çünkü. tarih belirlenecek, kaporada sıkıntı olacak, bunlarla uğraşacak olan benim. vaktiyle sormam gerekiyordu bunu. nişan olmayacaksa gidip sözleşmeyi feshedeceğim. bunun bi sıkıntısı yok ki.

bu kadar olayın üstüne konuşulacak tabi ki, ama yani ben anlamıyorum nerde olayı anlatamıyorum, bu insanların cenazesi var. geleni gideni var. halletmek zorunda oldukları acil işler var. "bi dünürlere gidelim de bu çocuklar ne olacak bi konuşalım" denecek zaman mı? insanlar rahmetli dedeye son görevlerini yapmak için gelip gidiyorlar, sırası mı? ben biliyorum ki zaten onlar da konuşacak benim ailemle, ama şu an değil.

sevgilimin bazı konularda beni ikna etmesi gerektiğini zaten defalarca belirtmişim, ama bunu ailelere neden yansıtayım şu an? sürüncemde kaldıkça benimkiler çok üzülüyordu, onlar sorunumuzu çözdük diye düşünüyor şu an. geçtiğimiz 2.5 aydakinden daha mutlular çünkü belirsizlik bitti olarak varsayıyorlar. onları üzmeye hakkım var mı? biz aramızdaki sorunları konuşuruz, çözemezsek "bitti" deriz. ama benim ailemi "bitti mi bitecek mi bitmeyecek mi bu nişan olacak mı hazırlık yapalım mı yapmayalım mı" belirsizliğinde bırakmaya ne hakkım var?

sorun şu an ikimizin arasında zaten, bunu neden ailelere yansıtalım? onun ailesiyle günlerdir beraberim ve tek bir incitici davranış görmedim. belki de dayısının kızı haklıydı, belki de o dönemin gerginliğini bana yansıttılar. ha doğru mu, değil. ama evdeki durumu gören bilen biri olarak "yansıtmasaydı" diyemem. o psikolojiyi herkes kaldıramaz. bakımı kolay değildi, 24 saat yanında insan olması gerekiyordu çünkü uykusu düzenli değildi. detaya girmeyi çok istemiyorum ama gece 3te aspirasyon yapılması gerekebiliyordu mesela. şekeri en son 850ye kadar çıkmış, satürasyonu 35e düşmüş, sürekli bunların kontrol edilmesi gerekiyordu. başında en az iki kişinin olması gerekiyordu. bu durumda "beni aramadınız, beni yanlış anladınız, bana bunu neden yaptınız" diyecek kadar bencil olmamalıyım ben. evet yanlış yaptılar, olmamalıydı, basite indirgemiyorum ama. etkenleri anlamaya çalıştığımı söylüyorum. geçmişteki hataları deşmenin faydasının olmadığını herkes söylüyor zaten. evet ben unutmayacağım, ama şu anki davranışlarını görmezden gelmem gerekmiyor.

sevgilim gelip annemin babamın elini öptü ayrıca? "bi daha böyle bi durumun tekrarlanmayacağına söz veriyorum" dedi zaten? o yüzden herkes sorun giderildi sanıyor?


sevgilim benimle yaptığı her şeyi ailesine anlatmadığı gibi, ailesiyle konuştuğu her şeyi de bana anlatmıyor. son zamanlarda anlattı gerçi pek çok şeyi, "o bu kadar kalabalığa alışık değil, yadırgıyor, üstüne gitmeyin, zaman verin, kızı darlamayın, bi rahat bırakın" demiş zaten. bana gelip de "annenler neden dedeme gitmiyor" da diyemezdi zaten, annesi yaşında insanların davranışlarını sorgulamaz. "kendilerince doğru olanı yapıyorlardır" der. bunu bana söylemesi de sorgulama anlamında değildi çünkü, "bizimkilerin bu gibi sebeplerden bazı konularda çekinceleri vardı, ama artık yok. tanıdıkça, zaman geçtikçe her şey daha da iyi olacak" şeklindeydi. benim ailemin de çekinceleri var evet, birdenbire paldır küldür samimi olmak istediler, annem babam her zaman mesafeyi seven insanlar ve dünürleriyle mesafeyi koruyamamaktan korktular. bu kadar yakın davranan insanlara nasıl mesafe koyacaklarını bilemediler ve ben de bu konudan sevgilime bahsedemedim. "anangile söyle de az öte dursunlar" denir mi?

dedesi için söylediklerine geleyim son olarak. ben gerçekten şaşırdım. "ben desem oklavayla kovalarlar" kısmı yanlış anlaşılmış sanırım, benim cenazem için biri böyle bi şey dese dediğiniz gibi sinirlenirim. ama ben bunu aklımdan geçirsem bile, kimsenin yanında dillendirmem. dillendirmek de acıtır çünkü. ben dersem o da deme hakkını kendinde görür diye susarım. belki de benim bi şey demeyeceğimi bildiği için bana söyleyebildi, ama ben söyleyebilmesine şaşırdım. söylememe sebebim kovalarlar diye değil yani, bazı şeylerin -öyle olsa bile- hiç kimse tarafından dillendirilmemesi gerektiğini düşünmem.

 
Back
X