sadece evin kirasını verip başınızın çaresine bakın demeye getirecekler çünkü. zorlaştıracaklar. çünkü el gün gülermiş gelin tapulu eve gelmedi sırf yakın diye, uzak olmak için kiraya gitti derlermiş.
yani kirayı verecekler bize evet ama onlara göre herkese rezil olacaklar.
ben de tam kafamı toplayıp her şeyi açık net yazamıyorum sanırım, kusura bakmayın.
Kayınvalidegillerin yaşayacağı 'zorlu' psikolojik durumu bir kenara bırakırsak, size ev vermeleriyle evin kirasını vermeleri arasında teknik bir fark yok ki. Neyi zorlaştıracaklar? Hem belki birilerine rezil olurlarsa "Biz nerede yanlış yapıyoruz?" deme fırsatı bulurlar. Kendileri için de bir faydası olur belki.
Bakın ben anlattığınız kadarıyla kayınvalidenizin ve sevgilinizin ailesinin kötü insanlar olduğunu düşünmüyorum. Belli ki siz de öyle olduklarını düşünmüyorsunuz. Bunu bir kenara bırakıyorum. İnsanlarla anlaşabilmek için bu gerekli; ancak yeterli olmadığı konusunda hemfikiriz zaten.
Sizin girmeyi düşündüğünüz evde oturan dayının eşinin bir sürü zorluk yaşadığını söylemiştiniz. Sizi dayının eşinden farklı kılan ne olacak? Her gün -kötü ihtimalle- sizin evinizde, -iyi ihtimalle- kayınvalide veya teyzenin evinde, birlikte oturup kalkmanızı engelleyecek fark nedir? Kayınpederin yanında kendi kızının bacak bacak üstüne atmasının normal, sizin atmanızın saygısızlık olduğu kültürün sizi rahatsız etmesine engel olacak şey nedir? Düğünün ertesi günü bu insanlar birden sizin normalinize dönüşmeyecekler ki. Onlar için normal olan neyse öyle kalacaklar. Açıkçası bu da beklenmedik olmaz. Hepimizin değiştirilmesi -ya da iyileştirilmesi diyelim- gereken özelliklerimiz varken bu özellikleri korumaya meyyaliz.
"Ele güne karşı gelin takılarını takıp kayınvalideyle ev gezmesine gitmezse ayıp olur" dendiğinde, düğünde size takılan takıları üzerinize takıp gidebilecek misiniz? Böyle bir âdetleri vardır demiyorum şu an, belki de yoktur. Ama buna benzer bir âdetleri illa ki vardır.
"Ele güne karşı çarşafı görmemiz gerekir" derlerse ya? Evet, bu kadar korkunç insanlar değiller belli ki. Ama ya "el-gün" dedikleri bu kadar korkunçsa?
"Ele güne karşı 'oğulları şehir dışındayken gelinleri yalnız kaldı' dedirtmeyiz; biz de seninle kalacağız"
"Ele güne karşı 'simli, gösterişli olmayan gelinlik almışlar' dedirtmeyiz; en süslüsünü almamız şart"
"Ele güne karşı 'balayında tura katıldılar' dedirtmeyiz; Adam&Eve'e gidin"
Bir sürü varyasyonu olabilir bunların. Şu yukarıda yazdıklarımın hiçbiri sizin durumunuzla örtüşmüyor olabilir; peki sizinle örtüşenler ne olacak?
Tekrar sormak zorundayım üzülerek, erkek arkadaşınız nerede? Tamam, her ne kadar çok abartı olsa da "Ya kiramızı ödeyemezsek" çıkışını kabul edelim. Eğer erkek arkadaşınızın tek kıstası buysa, kayınpeder kirayı size verdiğinde sorun çözülüyor demektir. Böylece işsiz kaldığınız durumda kirada oturmanızla kendi evinde oturmanız arasında bir fark kalmaz. Ama sanırım -ve ne yazık ki- kıstasların arasında onun için de 'el-gün' var.