- 12 Temmuz 2006
- 34.859
- 29.778
- 60
Abant denince akla kış turizmi gelse de aslında burası her mevsimi farklı güzellikte yaşayan bir yer. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Abant tertemiz havasıyla, şehirden kaçmak için ilk akla gelen yerlerden biri. İstanbul ile Ankara arasındaki yolun ortalarında olduğu için her iki büyük şehirden de çok sayıda ziyaretçisi oluyor.
Abant'a gitmenin en kısa yolu ücretli Anadolu Otoyolu üzerinden. İstanbul'dan gelenlerin Kaynaşlı ayrımından otoyoldan çıkıp, Bolu Dağı'nı tırmanmaları gerekiyor. Dağın bitiminde Abant sapağından giriliyor. 22 kilometrelik yemyeşil yolun sonunda Abant Gölü Milli Parkı'nın girişine geliyorsunuz. İstanbul'dan Abant'a yol yaklaşık 3 saat sürüyor.
İster aracınızı parkedip hemen faytonla gezmeye başlayın, isterseniz önce yemeğinizi yiyip yürüyüşe geçin. Ya da hemen kitabınızı alıp göl kenarına yerleşin.
Abant'ta göl çevresindeki 7 km'lik parkurda yapılan fayton turu son derece keyifli. Bir yanda göl manzarası diğer yanda orman, kuş sesleri içinde geziyorsunuz.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Faytonla gölün çevresini dolaşmak yaklaşık yarım saat sürüyor. Yakın bir zamanda göl çevresindeki yolun trafiğe kapatılması, sadece vagon sistemi ve faytonla ulaşımın sağlanması planlanıyor.
Abant'a günübirlik gelenler de var, haftasonu kalanlar da. Bazıları ise başka şehirler arasında yolculuk yaparken bir gece kalıp yoluna devam ediyor. Şirket çalışanları için de özel paketler sunuluyor.
Abant'ta kalmak isteyenler için iki tane beş yıldızlı otel ile bir köşk otel var. Büyük Abant Oteli ve Taksim Otelcilik'e bağlı Abant Palas, manzarası ve aktiviteleri ile şehirden kaçanları memnun edecek özelliklere sahip. Köşk Otel ise 13 odasıyla daha sakin bir tatil geçirmek isteyenlere hizmet veriyor.
Göl manzaralı tesislerde çoğunlukla ızgara yemekler yapılıyor. Balık sevenler için özellikle ızgara alabalık son derece leziz. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Abant'a gelirken yol boyunca sıralanan köy ekmeği ve ızgara yapan restoranlara takılmadıysanız, Abant Gölü kenarına kurulup çayınızı içebilir ya da damak tadınıza göre bir yemek seçebilirsiniz. Ancak otellerdeki açık büfelerin dışında, restoranlarda ızgaradan başka çok fazla çeşit olmadığını hatırlatalım.
Yemeğin ardından güzel bir yürüyüş ve bisiklet turu Abant'ta yapılabilecek diğer etkinlikler. Atçılık, yamaç paraşütü gibi farklı spor dallarını yapmak için de imkanlar var.
Abant Gölü'nde doğanın dengesini bozmamak adına su sporları yapılmasına izin verilmiyor. Göle girmek de mümkün değil. Ama belgeli olması kaydıyla isteyenler balık tutabiliyor. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Oltacıların balıktan yana pek şansları yok. Zaten maksatlarının göl kenarında dinlenmek olduğu söylemeden geçemiyorlar.
Abant Gölü ile çevresi Abant alası ve su samuru koruma alanı. Su samurlarını görebilmek için, sabahları güneş doğmadan samurların yuvalarının olduğu yere gelip beklemek gerekiyor.
Abant'ta hava gün içinde sıkça değişebiliyor. Bu yüzden hırkanızı, şemsiyenizi ya da yağmurluğunuzu yanınıza almalısınız. Abant yazın bile en fazla 28 derece oluyor. Özellikle akşamları oldukça serin. Bu yüzden tedbirli olmakta yarar var. Zaten böylesine ormanlık bir yerde sıkça yağmur yağması da kaçınılmaz. Ancak tesisler kış ayları düşünülerek yapılmış olduğu için hava koşullarından etkilenmeden de iyi vakit geçirmek mümkün.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Piknik ve kamp alanları, Abant Gölü çevresinde.
Doğayla içiçe bir gün geçirip de buradan alışveriş yapmak isteyenler için, civar köylerden gelenlerin sattığı birçok doğal ürün var. Ama Abant'a has çok özel bir mamül yok doğrusu. Börülce, erik kurusu, fasulye, doğal petekli bal, kuşburnu ve köy peyniri gibi Anadolu'nun bir çok köyünde üretilen doğal ürünlerden buradan da alabilirsiniz.
Biz de alışverişimizi yapıp tam yola koyulmaya hazırlanırken, güneş kendini gösteriyor ve hava açıyor ve dönüş vakti yaklaşıyor.
Abant tertemiz havasıyla, şehirden kaçmak için ilk akla gelen yerlerden biri. İstanbul ile Ankara arasındaki yolun ortalarında olduğu için her iki büyük şehirden de çok sayıda ziyaretçisi oluyor.
Abant'a gitmenin en kısa yolu ücretli Anadolu Otoyolu üzerinden. İstanbul'dan gelenlerin Kaynaşlı ayrımından otoyoldan çıkıp, Bolu Dağı'nı tırmanmaları gerekiyor. Dağın bitiminde Abant sapağından giriliyor. 22 kilometrelik yemyeşil yolun sonunda Abant Gölü Milli Parkı'nın girişine geliyorsunuz. İstanbul'dan Abant'a yol yaklaşık 3 saat sürüyor.
İster aracınızı parkedip hemen faytonla gezmeye başlayın, isterseniz önce yemeğinizi yiyip yürüyüşe geçin. Ya da hemen kitabınızı alıp göl kenarına yerleşin.
Abant'ta göl çevresindeki 7 km'lik parkurda yapılan fayton turu son derece keyifli. Bir yanda göl manzarası diğer yanda orman, kuş sesleri içinde geziyorsunuz.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Faytonla gölün çevresini dolaşmak yaklaşık yarım saat sürüyor. Yakın bir zamanda göl çevresindeki yolun trafiğe kapatılması, sadece vagon sistemi ve faytonla ulaşımın sağlanması planlanıyor.
Abant'a günübirlik gelenler de var, haftasonu kalanlar da. Bazıları ise başka şehirler arasında yolculuk yaparken bir gece kalıp yoluna devam ediyor. Şirket çalışanları için de özel paketler sunuluyor.
Abant'ta kalmak isteyenler için iki tane beş yıldızlı otel ile bir köşk otel var. Büyük Abant Oteli ve Taksim Otelcilik'e bağlı Abant Palas, manzarası ve aktiviteleri ile şehirden kaçanları memnun edecek özelliklere sahip. Köşk Otel ise 13 odasıyla daha sakin bir tatil geçirmek isteyenlere hizmet veriyor.
Göl manzaralı tesislerde çoğunlukla ızgara yemekler yapılıyor. Balık sevenler için özellikle ızgara alabalık son derece leziz. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Abant'a gelirken yol boyunca sıralanan köy ekmeği ve ızgara yapan restoranlara takılmadıysanız, Abant Gölü kenarına kurulup çayınızı içebilir ya da damak tadınıza göre bir yemek seçebilirsiniz. Ancak otellerdeki açık büfelerin dışında, restoranlarda ızgaradan başka çok fazla çeşit olmadığını hatırlatalım.
Yemeğin ardından güzel bir yürüyüş ve bisiklet turu Abant'ta yapılabilecek diğer etkinlikler. Atçılık, yamaç paraşütü gibi farklı spor dallarını yapmak için de imkanlar var.
Abant Gölü'nde doğanın dengesini bozmamak adına su sporları yapılmasına izin verilmiyor. Göle girmek de mümkün değil. Ama belgeli olması kaydıyla isteyenler balık tutabiliyor. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Oltacıların balıktan yana pek şansları yok. Zaten maksatlarının göl kenarında dinlenmek olduğu söylemeden geçemiyorlar.
Abant Gölü ile çevresi Abant alası ve su samuru koruma alanı. Su samurlarını görebilmek için, sabahları güneş doğmadan samurların yuvalarının olduğu yere gelip beklemek gerekiyor.
Abant'ta hava gün içinde sıkça değişebiliyor. Bu yüzden hırkanızı, şemsiyenizi ya da yağmurluğunuzu yanınıza almalısınız. Abant yazın bile en fazla 28 derece oluyor. Özellikle akşamları oldukça serin. Bu yüzden tedbirli olmakta yarar var. Zaten böylesine ormanlık bir yerde sıkça yağmur yağması da kaçınılmaz. Ancak tesisler kış ayları düşünülerek yapılmış olduğu için hava koşullarından etkilenmeden de iyi vakit geçirmek mümkün.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Piknik ve kamp alanları, Abant Gölü çevresinde.
Doğayla içiçe bir gün geçirip de buradan alışveriş yapmak isteyenler için, civar köylerden gelenlerin sattığı birçok doğal ürün var. Ama Abant'a has çok özel bir mamül yok doğrusu. Börülce, erik kurusu, fasulye, doğal petekli bal, kuşburnu ve köy peyniri gibi Anadolu'nun bir çok köyünde üretilen doğal ürünlerden buradan da alabilirsiniz.
Biz de alışverişimizi yapıp tam yola koyulmaya hazırlanırken, güneş kendini gösteriyor ve hava açıyor ve dönüş vakti yaklaşıyor.