- 27 Aralık 2010
- 792
- 1.170
- 113
Kızlar merhaba,
Bir yıl önce yaşadığım düşüklerden dolayı biraz kafamı dinlemek ve toparlanmak için işimden istifa ettim. Etmeden önce eşime sorduğumda yarım ağız sen bilirsin demişti. Ama ben o zamanlar o kadar kötüydüm ki konforlu yaşamı düşünecek halim yoktu.
O yarım ağız sen bilirsin cümlesinin tam açıklaması 1 ay sonra geldi. Ben şakayla karışık "oh böyle iyiymiş. Galiba bir daha hiç çalışmayacağım" dedim. Vay efendim benim çalışanlardan ne farkım varmış. Çalışanlar aptal mıymış. Arkadaşlarının çalışan eşlerinden örnek verdi. Sen onlardan daha mı üstünsün dedi. Hepsi sadece bu cümlenin üstüne söylendi. O kadar çok konuştu ki kendimi asalak gibi hissettirdi. O an dünya başıma yıkıldı. Bu adam benimle sadece maaşım var diye mı evlendi diye sorguladım. Vicdan azabı çektirmek için değil; gerçekten bu hale düştüğüm için sabaha kadar ağladım. Eşim çok üzüldü. Tipik ben öyle demek istemedim yalanını söyledi. Onun bitmeyen özürleri sonucu zamanla barıştım. Ama o cümleler ciğerime kazındı. Ölsem dahi unutmam.
Birkaç ay sonra bebek için tekrardan hem bedenen hem ruhen kendimi hazır hissettim. Düzenli bir cinsel hayatımız yok. Hiç olmadı. Zaten kaybettiğim iki bebeği de zor yapabilmiştik. Beyefendinin keyfi gelecek, benim yumurtlama günüme denk gelecek vs. Ama ben işi biraktigimdan beri daha bir mutsuz ve keyfi yok. Dolaysıyla vasat altı cinselliğimiz sürünür hale geldi. Tabii bu durumda bebegi denk getiremedim. Ben eşim gerilmesin diye bebeğin olmasını çok istediğimi kendisine hiç söylemedim. Artık dayanamadım geçen gün "böyle söylemek istemezdim ama bebek olabilmesi için düzenli bir ilişkimizin olması gerekiyor" dedim. Bende bebek düşünüyorum ama şimdi zamanı değil. İş durumları nasıl olur, o belli değil daha(terfi beklentisi var) gibi bir sürü şey geveledi. Ben de bir süredir iş arıyorum ama bulamıyorum. Bu arada tam anlamıyla boş kalmadım. Açıköğretimden ikinci üniversiteme başladım. Ikinci sınıfa geçtim. Bir aydır falan da ikinci bir yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum. Madem iş yok bu arada eğitimime yön vereyim. En azından hamilelik sürecini bu arada çıksın diye düşünmüştüm. Her hamile ve bebek gördüğümde gözlerimin dolmasını falan geçtim artık durumu mantık çerçevesinde idare etmeye çalışıyorum.
Eşimin bu tepkisinden sonra deli gibi iş aramaya başladım. Artık internetten değil elden cv vermeye başladım. Sürekli başka nereye cv verebilirim diye düşünüyorum. İş bulursam belki artık bebek düşünecek duruma geliriz diye umut ediyorum ama sanki o bu kadar kayitsizken ben de bu kadar çabalarken sanki bu bebek sadece benim bebeğim olacak gibi hissediyorum.
Biraz önce bu konuda konuştuk. Söylediği tek şey: "ben ne desem boş. Sen her şeyi kafanda kuruyorsun zaten."
Gerçekten ben mi kuruyorum?
Bir yıl önce yaşadığım düşüklerden dolayı biraz kafamı dinlemek ve toparlanmak için işimden istifa ettim. Etmeden önce eşime sorduğumda yarım ağız sen bilirsin demişti. Ama ben o zamanlar o kadar kötüydüm ki konforlu yaşamı düşünecek halim yoktu.
O yarım ağız sen bilirsin cümlesinin tam açıklaması 1 ay sonra geldi. Ben şakayla karışık "oh böyle iyiymiş. Galiba bir daha hiç çalışmayacağım" dedim. Vay efendim benim çalışanlardan ne farkım varmış. Çalışanlar aptal mıymış. Arkadaşlarının çalışan eşlerinden örnek verdi. Sen onlardan daha mı üstünsün dedi. Hepsi sadece bu cümlenin üstüne söylendi. O kadar çok konuştu ki kendimi asalak gibi hissettirdi. O an dünya başıma yıkıldı. Bu adam benimle sadece maaşım var diye mı evlendi diye sorguladım. Vicdan azabı çektirmek için değil; gerçekten bu hale düştüğüm için sabaha kadar ağladım. Eşim çok üzüldü. Tipik ben öyle demek istemedim yalanını söyledi. Onun bitmeyen özürleri sonucu zamanla barıştım. Ama o cümleler ciğerime kazındı. Ölsem dahi unutmam.
Birkaç ay sonra bebek için tekrardan hem bedenen hem ruhen kendimi hazır hissettim. Düzenli bir cinsel hayatımız yok. Hiç olmadı. Zaten kaybettiğim iki bebeği de zor yapabilmiştik. Beyefendinin keyfi gelecek, benim yumurtlama günüme denk gelecek vs. Ama ben işi biraktigimdan beri daha bir mutsuz ve keyfi yok. Dolaysıyla vasat altı cinselliğimiz sürünür hale geldi. Tabii bu durumda bebegi denk getiremedim. Ben eşim gerilmesin diye bebeğin olmasını çok istediğimi kendisine hiç söylemedim. Artık dayanamadım geçen gün "böyle söylemek istemezdim ama bebek olabilmesi için düzenli bir ilişkimizin olması gerekiyor" dedim. Bende bebek düşünüyorum ama şimdi zamanı değil. İş durumları nasıl olur, o belli değil daha(terfi beklentisi var) gibi bir sürü şey geveledi. Ben de bir süredir iş arıyorum ama bulamıyorum. Bu arada tam anlamıyla boş kalmadım. Açıköğretimden ikinci üniversiteme başladım. Ikinci sınıfa geçtim. Bir aydır falan da ikinci bir yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum. Madem iş yok bu arada eğitimime yön vereyim. En azından hamilelik sürecini bu arada çıksın diye düşünmüştüm. Her hamile ve bebek gördüğümde gözlerimin dolmasını falan geçtim artık durumu mantık çerçevesinde idare etmeye çalışıyorum.
Eşimin bu tepkisinden sonra deli gibi iş aramaya başladım. Artık internetten değil elden cv vermeye başladım. Sürekli başka nereye cv verebilirim diye düşünüyorum. İş bulursam belki artık bebek düşünecek duruma geliriz diye umut ediyorum ama sanki o bu kadar kayitsizken ben de bu kadar çabalarken sanki bu bebek sadece benim bebeğim olacak gibi hissediyorum.
Biraz önce bu konuda konuştuk. Söylediği tek şey: "ben ne desem boş. Sen her şeyi kafanda kuruyorsun zaten."
Gerçekten ben mi kuruyorum?