Teyzenin totosundan nerelere geldik, ibrikli tuvaletler gibi müteahhitlerin malzemeden çalma eylemleri de nostalji artık,
Bina dikmek için ruhsat almak zorunlu, ruhsat için de yapılarda planlı alanlarda imar yönetmeliğine uymak mecburi, yoksa yapı denetimden geçemiyorlar, yapı denetim firmaları da çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından sürekli denetleniyorlar(bakanlık personeli arkadaşlar varsa ayrıntılı açıklarlar),
Kısaca zincirleme bir sorumluluk var ve ters bir durumda süreçteki tüm halkalar cezai işleme tabi, eskisi gibi sadece müteahhitlerin vicdanına bırakılmıyor, yani artık adam köydeki tarlayı satıp, kafasına göre bir arsa kapatıp, az demir az çimentoyla halledemiyor işini.
İşin içinde olduğum için sürecin işleyiş şeklini biliyorum, adamlar malzemeden kısarak iş yapamıyor, ha kaliteden kısarlar onu da değiştirilebilir alanlarda yapabilirler, siz de bilgi sahibiyseniz nelerden kıstıklarına inanamayacağımız şeyleri örneklendirebilir misiniz.