Günaydın Kızlar!
İyi ki varsınız, şu sıkıntılı günlerimde sizlerde olmasanız halim nice olurdu?
Ne mi? Eşim tabi ki ne olacak ya...
Dün laf arasında kırıcı şeyler söyledi, söylediklerine canım sıkılınca çok darıldım sana dedim geçtim odaya uzandım. Yanıma geldi ama söyledikleri çok sinirimi bozuğu için sırnaşsa da yüz vermedim.
O ara uyuya kalmışım, oda dışarıya çıkmış. Mesaj attım insan karısına böyle şeyler söyler mi? diye...
Cevap yok tabii, kapı duvar eve geldi surat beş karış, ardından da ben çıktım. Geldim odada oturuyor yanına gittim. Konuşmaya çalıştım yine surat yine surat.
Ben hep böyle yapıyormuşum, yanımda rahat olamıyormuş efendim. Ben sana darılamaz mıyım? Bir dediğini yanlış anlayamaz mıyım? Sen o sırada yanlış anladın desen, açıklama yapsan gönlümü almaya çalışsan ne olur sanki? Neden uzatıyorsun? dedim.
Bıktım huysuzluğundan ya. Zaten içimde ona karşı bir kin var bu hareketleri nefretimi körüklüyor.
Yatağa gittik sohbet ediyoruz insan gibi. Bir arkadaşım var evliliği sıkıntılı ondan bahsediyordum işte böyle olmak lazım diyor bana. Kadın kısmını boş bırakmamak lazımmış, içki, kumar, karı, kız olunca lüzumsuz şeylere takılmıyormuş kadınlar dedi sonra kalktı gitti bende bir şey demedim.
Banyonun tavanı su akıtıyor bir senedir hala yaptıracak. Pencere kolları kırık hala yaptıracak. Efendim ne gerek varmış zaten birkaç yıl sonra annesinin memleketine gidince bana ev yapacakmış sıfırdan.
Yani önümüzdeki 5 yıl kızlar kırık kollu pencereler bana ben onlara bakacağım. Gel de delirme ya...
Aslında ben elimdeki hazinenin farkında değilmişim ne hayat yaşatacakmış bana. Hepsi YALAN gerçek olsaydı bu evde yaşatmazdı beni.
Ameliyat oldum çapraz bağdan bir gün olsun yardımcı olmadı eve yardıma bir kadın çağıralım diyorum mendebur suratı besbeter oluyor.
Canlar size sorum;
Bu tür durumlarda ya bu deve ya bu diyar. Bende çalışan insanım neticede acaba;
-Bu adamı bu şekilde kabul edip evimle ilgili konularda ondan yardım istemeden kendim bir şeyleri yapmaya çalışsam, buna müdara etmesem yani, önü sonu düzelir mi? Düzelmese bile en azından beklentilerimi sıfırlayıp daha mutlu olabilir miyim?
-İçimdeki bu nefret ne zaman geçecek
ne yapmam lazım bunun için?
-Birde küsme huyu var bunun ve bende çok sabırsızım asla gelemem küslüğe birde her ne kadar içimde çok büyük kızgınlıklar olsa da dayanamıyorum inanın. Bu tür durumlarda nasıl hareket etmem lazım?
-Bundan sonrası içinde ailesiyle ilgili olarak şöyle bir karar aldım;
Annesini aramıyorum ve aramayacağım artık bıktım peşlerinde dolanmaktan. Haftaya annesine gidecek tek başına bende git dedim kalsın birkaç gün. Ben istemiyorum oralara gitmek artık. Kendi anası babasıdır ne hali varsa görsün. Bu tutum doğru mudur sizce?
Şu saf kıza bir akıl verin ne olur. Huzursuzum sürekli...
İyi ki varsınız, şu sıkıntılı günlerimde sizlerde olmasanız halim nice olurdu?
Ne mi? Eşim tabi ki ne olacak ya...
Dün laf arasında kırıcı şeyler söyledi, söylediklerine canım sıkılınca çok darıldım sana dedim geçtim odaya uzandım. Yanıma geldi ama söyledikleri çok sinirimi bozuğu için sırnaşsa da yüz vermedim.
O ara uyuya kalmışım, oda dışarıya çıkmış. Mesaj attım insan karısına böyle şeyler söyler mi? diye...
Cevap yok tabii, kapı duvar eve geldi surat beş karış, ardından da ben çıktım. Geldim odada oturuyor yanına gittim. Konuşmaya çalıştım yine surat yine surat.
Ben hep böyle yapıyormuşum, yanımda rahat olamıyormuş efendim. Ben sana darılamaz mıyım? Bir dediğini yanlış anlayamaz mıyım? Sen o sırada yanlış anladın desen, açıklama yapsan gönlümü almaya çalışsan ne olur sanki? Neden uzatıyorsun? dedim.
Bıktım huysuzluğundan ya. Zaten içimde ona karşı bir kin var bu hareketleri nefretimi körüklüyor.
Yatağa gittik sohbet ediyoruz insan gibi. Bir arkadaşım var evliliği sıkıntılı ondan bahsediyordum işte böyle olmak lazım diyor bana. Kadın kısmını boş bırakmamak lazımmış, içki, kumar, karı, kız olunca lüzumsuz şeylere takılmıyormuş kadınlar dedi sonra kalktı gitti bende bir şey demedim.
Banyonun tavanı su akıtıyor bir senedir hala yaptıracak. Pencere kolları kırık hala yaptıracak. Efendim ne gerek varmış zaten birkaç yıl sonra annesinin memleketine gidince bana ev yapacakmış sıfırdan.
Yani önümüzdeki 5 yıl kızlar kırık kollu pencereler bana ben onlara bakacağım. Gel de delirme ya...
Aslında ben elimdeki hazinenin farkında değilmişim ne hayat yaşatacakmış bana. Hepsi YALAN gerçek olsaydı bu evde yaşatmazdı beni.
Ameliyat oldum çapraz bağdan bir gün olsun yardımcı olmadı eve yardıma bir kadın çağıralım diyorum mendebur suratı besbeter oluyor.
Canlar size sorum;
Bu tür durumlarda ya bu deve ya bu diyar. Bende çalışan insanım neticede acaba;
-Bu adamı bu şekilde kabul edip evimle ilgili konularda ondan yardım istemeden kendim bir şeyleri yapmaya çalışsam, buna müdara etmesem yani, önü sonu düzelir mi? Düzelmese bile en azından beklentilerimi sıfırlayıp daha mutlu olabilir miyim?
-İçimdeki bu nefret ne zaman geçecek

-Birde küsme huyu var bunun ve bende çok sabırsızım asla gelemem küslüğe birde her ne kadar içimde çok büyük kızgınlıklar olsa da dayanamıyorum inanın. Bu tür durumlarda nasıl hareket etmem lazım?
-Bundan sonrası içinde ailesiyle ilgili olarak şöyle bir karar aldım;
Annesini aramıyorum ve aramayacağım artık bıktım peşlerinde dolanmaktan. Haftaya annesine gidecek tek başına bende git dedim kalsın birkaç gün. Ben istemiyorum oralara gitmek artık. Kendi anası babasıdır ne hali varsa görsün. Bu tutum doğru mudur sizce?
Şu saf kıza bir akıl verin ne olur. Huzursuzum sürekli...
Son düzenleme: