Aile ile yaşayınca hep çocuksun

ladymera

Üye
Kayıtlı Üye
8 Ağustos 2020
194
295
18
Kaç yaşına gelirseniz gelin hep çocuksunuz onların gözünde. Annem içerden bağırıyor şu an. “Ladymeraaaaa bana su getir, ladymeraaaaa şunu yıka”. Sürekli şunu yap, bunu yap. Yapmayınca azar. Evimi ayırmak istedim. “Ben sensiz yapamam, ölürüm” filan dediler. Boğuluyorum kızlar. Nefes alamıyorum.
 
Çalışmıyorum ama çalışsam da ayırabileceğimi sanmıyorum evimi. Sen bizi bıraksan biz seni bırakmayız diyorlar
Peki evlilik konusu hiç geçmiyor mu aranızda? Yaşınızı bilmiyorum ama ilerde bir gün evlendiğinizde bunu nasıl karşılarlar sizce?
 
Konularınıza baktım boşanmışsınız , zaten sizinle yaşamıyorlarmış ki bugüne kadar. Ölmezler merak etmeyin kimse vazgeçilmez değil o kadar.

Kiralık ev arayın. Yetişkin bir insansınız aileyle yaşamak çok zor bu şekilde.
 
Bence çocuk olmak değil de, evin küçüğü olmak sanki.

Halalarım sizden oldukça büyük, babaannem hala onlara çocuk gibi davranır.

Ki halalarım ayrı dönemlerde ikisi de yalnız hatta farklı ülkede falan yaşamış insanlar ama onlardan da su isteniyor, iş bekleniyor yani.
 
:)) Oturun kalkın halinize şükredin sığınabildiğiniz bir aileniz olduğu için .ve gecelerce sizin için uykusuz kalan bir anneye bir bardak su vermek bu kadar zor olmasın lütfen..
 
Belli bir yastan sonra anne baba ile ayni evin icinde olmuyor maalesef.en guzelini yabancilar yapiyor valla.18 yasina geldi mi cocuk hadi yallah..

ben de aileme cok duskunum.yanlarina gidince uc dort saat oturup evime donmeye can atiyorum.bekar olsan neyse de evlenip ayrilan bir insan icin cok zor.ama ayri eve cikinca gecinecek maddi bir gelirin var mi?
 
Her evde olan şeyler. Siz de çocuk değilsiniz artık, kibarca, saygısızlık etmeden siz de ağırlığınızı koyun evde, çocuk gibi azarlamasınlar, "lütfen ben çocuk değilim gücüme gidiyor" vb deyin. Sorun iş yapmaksa gerçi aynı evde yaşayan bireyler iş bölümü yapar, kendi eviniz olsa o işleri yine siz yapacaksınız, hatta daha fazlasını, ama eğer doğru anladıysam sorun size karşı olan üslupları.
 
Siz kirksaniz anneniz en az 60 vardır. Bir suyu gözünüzde büyütmeyin. Şunu yıka deyince sen merak etme, ben hallediyorum annecim deyin ve her seferinde tekrarlayın, böylece bir süre sonra vazgeçer. İşlerin o söylemeden de yürüdüğünü görür
Ben bir gün anneme gittim, beni iyi bir azarladı kendini ilgilendirmeyen bir sebepten. Ben de kalktım gidiyorum. Döndü bana diyor ki sertce: gözleme aldım senin için, ye öyle git. Yemeyecegim dedim. Bu sefer ses tonunun eziciligini artırarak ve kızarak "yiyeceksin diyorum" dedi. Ve ben evli çocuklu bir öğretmenim.
Hatta unideyken bir gün ödev hazırlıyorum, sözlü taciz etti beni. Ben de cevap verip işime döndüm. Bu kendine yediremeyip bana vurmaya başladı. Ne yaptığını sanıyorsun deyince de bir de ona sinirlendi. ha benim annem bize çok düşkündür üstelik. Çok da takmayın, he deyin gecin
 
Yurdum annelerinin klasik "Yular tutma" özelliği. Sanırım default özellik olarak hepsinde fazla-az var.

Israr, sürekli emir ve istediği olmayınca çeşitli duygu sömürüleri.
Sürekli suyunu ayağına getirirseniz, sürekli her işini yaparsanız ölmezsiniz, ama o sizsiz ölür.
Ne hoş bir yular, hele bunun sevgi vurguları ile verileni daha hoş.

Burada çoğu kişi annesine kıyamıyor, anne denince akan sular duruyor.
Ben de bir anneyim ve annem bana "Anne olanca hak vereceksin" derdi. O hakkı yarı yarıya verdim, yarısı hak değil gasptı benim için, hak vermeye programlanmıştım nasıl olsa tüm çocukluğum boyunca çünkü anneliği annemizden öğreniyoruz. :)

Onlara elbette her gayretleri için müteşekkiriz, bizim için neler yaptılar, şimdi bir suyu mu ayaklarına getiremiyoruz?
Annelik borcu ödenir mi?
Peki ya evladın hakkı, ödenmeyen borç için tam zamanlı ve her zamanlı kölelik mi? Ödenmiyor işte. :)
Bu da sanırım o yuların esprisi.

Bunalıyorsanız, söyleyin.
Anneniz sağlıklıysa, ayakları elleri tutuyorsa kendi suyunu alabilir.
Siz rica üzerine getirirsiniz evlatlık, yorgun görür getirirsiniz evlatlık, annenize ellerinizle bir su götürmeye acizlenecek değilsiniz, ancak yap tut et getir götür... Bitmiyorsa, ee?

Yolları biraz ayırmanın vakti gelmiştir.
"Sensiz ölürüm" denilmesi de o yolu ayıramayın diye söylenir genelde.
"Sensiz ben ne yaparım, sen elim kolumsun kızım"... Vefa-Muhtaçlık kartı.
Ne kadar size muhtaç olduğunu da ayırt edersiniz diye düşünüyorum annenizin, onu öyle kabul edin ve sınırlarınızı belirlemeye koyulun derim. Aynı evde bunu yapamazsınız.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…