Benim ailem de böyleydi. Bırak sevgi sözcüklerini babamla günaydın, merhaba gibi sözler bile söylemezdik birbirimize. Babam bana adımla bile seslenmezdi, abla falan derdi ya da ismimi kısaltıp yuvarlardı. biz yokmuşuz gibi davranırdı. İletişime geçtiği tek an kızdığı zamanlardı.
Şimdi ben de duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. İçine atan, ketum, insanlarla iletişim kurmayan biriyim. Okul yıllarımda bunları pek düşünmezdim, üni bitirdim, işim gücüm var, gerekli sosyal yeterliliğe sahibim ama derin ilişkilerde hatalar görüyorum bana acı veriyor. Büyüdükçe, idrak arttıkça sebepleri sorguladım. Artık daha çok ketumum, arkadaşım yoktur, çünkü onlardan gelecek kötülükleri tolere edemem, uzun süre politik davranamam, çekemem yani.
Yeni çocuğum oldu ona karşı sevgi doluyum tabii. Oysa Babam soğuk, duygusuz, annem bizle ilgisiz alakasızdı. Senin yine annen biraz ilgiliymiş. Benim çocukluğum öyle değildi. Mesela ilkokul 5. Sınıfa giderken annem sabah kalktığımızda evi temizlerdi, ben de yapardım mecburen. Hep kızgın olurdı, bağırır çağırırdı. Korkardım. Karnım acıkırdı, gidip kahvaltı edemezdim. O ne zaman hazırlamaya başlarsa yerdik. Her gün, her gün sabahın köründe ev süpürülür, toz alınırdı. Çocuğum ben, acıkırdım ve yiyemezdim. Evde sürekli kavga vardı. Abimin zaten sağlık problemleri olduğundan onla da iletişim kuramadık hiç. Arkadaşları olan ama biraz safça içine kapanık bir çocuk oldum. Maalesef ergenlikte de salak salak güvendiğim en yakın kız arkadaşım da darbe vurdu. Gençlik işte.kritik dönemeçleri kurtaramadım.
Kaçınmacı/korkulu bağlanma diyorlar bu tip aile ilişkilerindeki örgüye. Bu ailelerin çocukları insanlardan uzak durup, kendi çocuklarına adıyorlar kendilerini genelde. Ben çocuğumla geliştireceğim iletişimin hayallerini kuruyorum misal şu an. Büyüdüğünde beni mutlaka anlayacak, dinleyecek, ona bu b.ktan dünyayı anlatacağım diyorum.
İnsan ilişkileri saf, katıksız değil. İyi kötü karmaşık ve ailede sağlıklı bağlanma geliştiremeyen çocuklar, yetişkinlik hayatlarında saf sevgi arıyor, kusurlu ilişkilerden kaçınıyorlar. Öyle katıksız, saf bir sevgi de yok ne yazık ki. İnsanlar fazla fazla kusurlu.
Ben mesela beni doğuran annem nasıl beni derinden sevmedi, korumadı anlayamıyorum oğluma bakınca. Hala içim cız ediyor onu gördükçe. Babamla hala daha iletişimimiz yok zaten. Biraz karışık anlattım ama, Velhasıl ben de sen gibi aileme bakınca acı duyuyorum, çocukluğumdaki duygu durumumdan tiksiniyorum. Bak şimdi gözlerim doldu yine.