Ben annemlere bağlıyken, ne akşam sekizi, okuldan servisle gelirdim de beş dakika oyalanamazdım. Arkadaşla buluşmak için dışarı çıkmadan önce tam olarak kimin çocuğuyla, nerede ne için buluşacağıma dair neredeyse power point sunumu gerekirdi. Ki bu gece çıkmak falan değil normal gündüz... Çok nadir olurdu izin alabildiğim. (ortaokulda sıfır, lisede bir kaç kere diyeyim o kadar) Çünkü okulda/dershanede zaten görüşüyorsunuz, ne gerek var, ne varmış bu kadar bu kızda da görüşeceksin vs. vs. olurdu. Sinemaya falan asla izin vermezlerdi zaten çünkü oralar kötü şeylerin yapıldığı yerlerdi. Aşırı baskıcı bir özel okula gönderdiler lisede fen lisesini kazandığım halde. Beni kontrol etsinler diye. Her adımım kontrol altındaydı.
Ortaokuldan itibaren her zaman sevgilim oldu. Kötü(!) şeyler de yaptım iyi şeyler de yaptım. Ne kadar baskı olursa olsun, isterlerse gözlerime kameralı lens taksınlar kandıracaksam kandırırım. Çünkü hayat benim. Ben hep gurur kaynağı olabilecek bir çocuktum. Üniversite sınavında derece yaptım. Ama onlar tişörtümün koluyla, eteğimin boyuyla uğraşıp durdular.
Üniversiteye gidince okulun yurduna girdim, yoksa babam başka baskıcı yerler ayarlayacaktı, neyse ki onu razı ettim bir şekilde. Okulumun kampüsünün şehre uzak olması ve yurdun hemen yanında olması büyük etkendi. Üniversitede evet o kadar baskıdan çıkınca çok çok abarttığım oldu. Eşimle lisede tanışmıştık (Evet o erkek arkadaşım olmasın diye gönderildiğim okulda). Üniversitede o heyecanlarımla onu üzecek şeyler yaptım, pişman olduğum tek şeyler onlar onun dışında aileme karşı bir gram sorumluluk hissetmiyorum.
Seninkiler bak sadece çok geç kalınca öyle tepki göstermişler. Erkek arkadaşın yasak olması evet aşırı bence de. Onun için hiç erkek arkadaşın olmayacak halin yok. Onu yalan söylersin, tamam. Ama saat konusunda falan biraz kurallara uymaya çalışabilirsin. Üniversite okumuyorsan zor, çünkü evlenene kadar böylesin, evlenince de kim bilir nasıl biri olacak.. Ama üniversite için bir yerlere gideceksen çok takma derim. Uzaklaşınca bir şey yapamıyorlar sonuçta.
Baskı değil de seni iyiliğini istiyor olma ihtimallerini aklında tut. Ama senin iyiliğinin ne olduğu her zaman onların kafasındaki "iyi" tanımına bağlı olacak.